Blog
Karsan, Otonom e-ATAK ile 8 Ülkede Sürücüsüz Ulaşıma Öncülük Ediyor!
Başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, sektörde ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. ADASTEC iş birliği ile geliştirilen, dünyanın ilk, planlanmış bir rota üzerinde Seviye-4 sürücüsüz aracı olan Karsan Otonom e-ATAK; ABD, Norveç, Romanya, Hollanda, Türkiye, Fransa ve Finlandiya’nın ardından şimdi de İsviçre’de konforlu ve çevreci ulaşım dönemini başlatıyor. İsviçre’nin Arbon tarihi şehir merkezi ile yeni yerleşim alanı Saurer Werk 2 bölgesi arasında 2,2 kilometrelik güzergâhta 8 duraklı bir rotada saatte 30 kilometre hızla hizmet verecek olan Otonom e-ATAK, ülkenin ilk otonom otobüsü olacak. Avrupa’da ilk kez şehir içinde otonom şekilde toplu taşıma hizmeti veren Otonom e-ATAK’ın aynı zamanda tünelden geçen ilk sürücüsüz araç olarak önemli bir başarıya imza attığını vurgulayan Karsan CEO’su Okan Baş, “Aracımız, İsviçre’nin Arbon şehrinin dar sokaklarına uygun kompakt yapısıyla, tarihi dokuyu bozmadan, yolcularına konforlu ve çevreci bir otonom yolculuk deneyimi vadediyor. 2.2 kilometrelik bir toplu taşıma güzergahında, otonom sürüş modunda yolcu taşıma hizmeti sunacak olan Otonom e-ATAK ile İsviçre’nin de sürücüsüz toplu taşımaya geçişinde öncü rol üstlenmekten gurur duyuyoruz. Daha önce Jest aracımızla adım attığımız İsviçre pazarında, ağustos ve eylül aylarında ülkenin en büyük operatörlerinden birine teslim edeceğimiz 23 adet elektrikli aracımızla bu pazardaki varlığımızı daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. ADASTEC CEO’su Dr. Ali Peker ise bu başarının Karsan ile paylaştıkları ortak vizyonun sonucu olduğunu söyleyerek “Stavanger’de gerçekleştirdiğimiz operasyon ile Avrupa’da bir ilki gerçekleştirdik, ABD’de ise Michigan State Üniversitesi’nde Amerika’nın ilk otonom otobüsünü devreye aldık. Bu projeler, sadece toplu taşıma sistemlerini otomatikleştirmekle kalmadı; aynı zamanda daha akıllı, daha bağlantılı ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru önemli adımlar attık. Bu güçlü iş birliği ile toplu taşımada inovasyonun öncüsü olmaya devam ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
Dünyada, toplu ulaşımın elektrikli ve otonom dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, yenilikçi modelleri ve üstün hizmet anlayışıyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Dünya genelindeki varlığını her geçen gün daha da artıran Karsan, Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin ilk tercihi olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda dünyanın ilk,
planlanmış bir rota üzerinde sürücüsüz olarak hareket edebilen Seviye-4 toplu ulaşım aracı Otonom e-ATAK, özellikle tarihi dokusunu korumayı başaran eski yerleşim yerlerinin ilk tercihi olmayı sürdürüyor.
Karsan 8 ülkede toplu taşımayı otonoma dönüştürüyor!
Karsan Otonom e-ATAK ABD’de Michigan State University kampüsünde 1.5 yıl boyunca 5 kilometrelik bir rotada yolcu taşıyarak dünyada bir ilki gerçekleştirmişti. Norveç’in Stavanger şehrinde ise 2022’den bu yana açık trafikte biletli yolcu yaşıyan Otonom e-ATAK, var olan güzergahını bu sene başında tünel içeren bir rota ile genişleterek, tünelden geçen ilk otonom araç olarak zorlu bir sınavı daha başarı ile vermişti. ABD, Norveç, Fransa, Romanya, Türkiye’den sonra son olarak Finlandiya’da çalışmaya başlayan Otonom e-ATAK ile 7 farklı noktada otonom projelerini devreye alan Karsan, 80 bin kilometre otonom sürüş deneyimi elde ederken, 30 binin üzerinde yolcu taşıdı. Bunlara ek olarak, Hollanda’nın Rotterdam şehrinde havalimanı otonom projesine de imza atan Karsan, 2024 yılı sonunda teslim edeceği 2 adet Otonom e-ATAK’la, dünyada ilk kez havalimanı transferini otonom bir araçla gerçekleştiren marka olacak.
Bu başarılı projelere bir yenisini daha ekleyen Karsan, Otonom e-ATAK’ı şimdi de İsviçre’de yollara çıkarmaya hazırlanıyor. İsviçre’nin tarihi şehirlerinden Arbon’da hizmet verecek olan ve ülkenin ilk sürücüsüz otobüsü olacak Otonom e-ATAK, TGA’nın SCCL (Self Controlled City Liner) projesi kapsamında satın alındı ve aralık ayında Karsan tarafından şehre teslim edilecek. Ocak 2025 itibarıyla da Arbon’un toplu ulaşım operatörü Eurobus Ostschweiz AG bünyesinde yolcu taşımaya başlayacak.
Karsan’ın “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” vizyonuyla yenilikçi adımlar atmayı sürdürdüğünü söyleyen Karsan CEO’su Okan Baş, “Avrupa başta olmak üzere dünyanın ulaşım altyapısını elektrikli ve otonom araçlarımızla dönüştürmeye devam ediyoruz. Ana hedef pazarlarımızın dışında yaptığımız çalışmalarla Japonya’dan ABD’ye kadar çok geniş bir coğrafyada tasarımından üretimine, satış pazarlamasından satış sonrasına kadar kendi markamızla hizmet veriyoruz” dedi. Avrupa’da şehir içinde, açık trafikte otonom şekilde toplu taşıma hizmeti veren araç olan Otonom e-ATAK’ın aynı zamanda Avrupa’da tünelden geçen ilk sürücüsüz araç olarak önemli bir başarıya imza attığını vurgulayan Okan Baş, “Aracımız, İsviçre’nin Arbon şehrinin dar sokaklarına uygun kompakt yapısıyla, tarihi dokuyu bozmadan, yolcularına konforlu ve çevreci bir otonom yolculuk deneyimi vadediyor. 2.2 kilometrelik bir toplu taşıma güzergahında, otonom sürüş modunda yolcu taşıma hizmeti sunacak olan Otonom e-ATAK ile İsviçre’nin de sürücüsüz toplu taşımaya geçişinde öncü rol üstlenmekten gurur duyuyoruz. Daha önce Jest aracımızla adım attığımız İsviçre pazarında, ağustos ve eylül aylarında ülkenin en büyük operatörlerinden birine teslim edeceğimiz 23 adet elektrikli e-ATAK aracımızla bu pazardaki varlığımızı daha da sağlamlaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan ADASTEC CEO’su Dr. Ali Peker ise “ADASTEC olarak, Karsan ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle global çapta büyümeye devam ediyoruz. Stavanger’de gerçekleştirdiğimiz operasyon ile Avrupa’da bir ilki gerçekleştirdik, ABD’de ise Michigan State Üniversitesi’nde Amerika’nın ilk otonom otobüsünü devreye aldık. Bu projeler, sadece toplu taşıma sistemlerini otomatikleştirmekle kalmadı; aynı zamanda daha akıllı, daha bağlantılı ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru önemli adımlar attık. Birçok Avrupa şehrinde hizmet vermeye devam ediyoruz, şimdi de Arbon’da toplu taşımayı daha erişilebilir ve verimli hale getiriyoruz. Bu başarılar, Karsan ile paylaştığımız ortak vizyonun bir sonucu. Projeye katkılarından dolayı proje sahibi TGA’ya ve operatör olan Eurobus’a da teşekkür ediyorum. Bu güçlü iş birliği ile toplu taşımada inovasyonun öncüsü olmaya devam ediyoruz ve her geçen gün daha fazla topluluğa global çözümler sunarak yerel faydalar sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Yüksek Teknoloji İle Sürücüsüz Ulaşımın Geleceği!
Karsan Otonom e-ATAK’ta aracın farklı yerlerinde konumlanan çok sayıda LiDAR sensör bulunuyor. Bununla birlikte, ön kısımda bulunan gelişmiş radar teknolojisi, RGB kameralarla yüksek çözünürlükte görüntü işleme kapasitesi sayesinde ekstra çevre güvenliği gibi birçok yenilikçi teknoloji de Otonom e-ATAK’ın özellikleri arasında yer alıyor. Tüm bu teknolojileri Seviye-4 Otonom olarak sunabilen Otonom e-Atak, planlanmış bir rota üzerinde sürücüsüz olarak hareket edebiliyor. Gece veya gündüz, her türlü hava koşulunda 40 km/s hıza otonom sürüşte çıkabilen araç, bir otobüs sürücüsünün yaptığı; rota üzerindeki duraklara yanaşma, inme-binme süreçlerini yönetme, kavşak ve geçitlerle trafik ışıklarındaki sevk ve idareyi sağlama benzeri tüm işlemleri sürücüsüz olarak gerçekleştiriyor.
Blog
“Otonom Araç Yönetmeliği Türkiye İçin Yeni Fırsatlar Sunuyor”
Türkiye, otomotiv sektöründe geleceğin teknolojilerine uyum sağlama yolunda önemli bir adım attı. 1 Aralık 2024’te yürürlüğe giren “Tam Otonom Araçların Otonom Sürüş Sistemine İlişkin Yönetmelik”, otonom araç teknolojilerinin geliştirilmesi ve düzenlenmesi açısından bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, bu düzenlemenin Türkiye’nin otomotiv sanayisini uluslararası arenada rekabetçi kılacak bir fırsat sunduğunu vurguladı ve “Düzenleme, ülkemizin Avrupa Birliği standartlarıyla uyumunu güçlendirecek. Ancak, başarı için altyapının geliştirilmesi, AR-GE yatırımlarının artırılması ve yerli üreticilerin desteklenmesi şart. Türkiye’nin bu alandaki hukukçular ve uzmanlarla çalışarak daha sağlam bir zemin oluşturması gerekir. “Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırmak için otonom otobüsler ve toplu taşıma çözümleri gibi niş alanlarda inovatif uygulamalara yönelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’da otonom otobüs kullanımı giderek artıyor ve Türkiye’nin bu pazara odaklanması büyük fırsatlar sunabilir.” açıklamasında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Resmî Gazete ’de duyurulan yönetmelik, otonom araçların güvenlik standartları, çevresel etkiler ve veri güvenliği gibi kritik alanlarda önemli gereklilikler belirliyor. “Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu düzenleme, ülkemizi otomotiv teknolojilerinde bir adım öne taşıyacak. Ancak, bu dönüşümün başarıya ulaşması için yerli üreticilere yönelik teşviklerin artırılması ve altyapının güçlendirilmesi kritik öneme sahiptir,” diyen Aşçı, sektörün bu fırsatı değerlendirmek için üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti ve “Otonom araç teknolojileri, sadece mobiliteyi değil, ekonomiyi ve yaşam kalitesini de dönüştürecek.” dedi.
Hukuki altyapı ve Avrupa standartları otonomda önemli unsurlar
Otonom araç gündemi ve gelişimi, birçok hukuki tanımlama ve çerçeveyi de beraberinde getirdi. Aşçı, bu alanda Avrupa standartları ve değerlendirmeleri çerçevesinde Türkiye’deki hukukçuların da derinlemesine çalışmalar yapması gerektiğini aktardı: “Hukuki altyapının netleşmesi hem üreticiler hem de kullanıcılar için güvence sağlayacaktır. Özellikle araç kazalarında sorumluluğun belirlenmesi, veri güvenliği ve sistem arızalarına yönelik yasal çerçevelerin oluşturulması, bu dönüşümün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.”
Türkiye bu yönetmelikle ihracat potansiyelini artırabilir
Otonom araç teknolojilerinin küresel pazardaki büyüklüğü hızla artıyor. 2023’te 30 milyar doları aşan sektörün, 2030’a kadar %23,2 yıllık bileşik büyüme oranıyla büyümesi bekleniyor. Almanya gibi ülkeler, otonom araç test merkezlerine yaptıkları yatırımlarla bu alandaki liderliklerini pekiştirirken, Çin ve ABD gibi devler de AR-GE süreçleri ve tüketici odaklı inovasyonlarla dikkat çekiyor. “Türkiye, bu yönetmelikle uluslararası standartlara uyum sağlayarak ihracat potansiyelini artırabilir. Örneğin, Avrupa’da toplu taşımada kullanılan otonom otobüs sayısı 2022’de 500’ü geçti. Türkiye’nin bu alandaki inovatif uygulamalara öncülük etmesi hem ekonomiye hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır,” diyen Aşçı, sektörün geleceğine dair umutlarını dile getirdi.
Trafik kazalarını azaltma potansiyeli küçümsenmemeli
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl 1,35 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybederken, 50 milyon kişi yaralanıyor. Bu kazaların %95’i insan hatasından kaynaklanıyor. Aşçı, “Otonom araçlar, insan hatalarını minimize ederek bu kayıpları azaltma potansiyeline sahip. Güvenlik odaklı bu inovasyonlar, sadece sürüşü değil, yaşam kalitesini de iyileştirecek. Otonom araç teknolojileri, sadece kazaları önlemekle kalmayacak, aynı zamanda trafik akışını iyileştirerek yaşam kalitesini artıracak. Şarj altyapısı ve yenilenebilir enerji entegrasyonu hızlandırılmalı.” ifadelerini kullandı.
Öncülük edersek sektöre yön veririz
Öte yandan Motor Aşin CEO’su Aşçı, yönetmelikteki teknik terimlerin ve kısaltmaların son kullanıcı tarafından anlaşılır hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi hedeflerine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “2030’a kadar küresel otonom araçların %60’ının elektrikli olması bekleniyor. Türkiye’nin bu sürece öncülük etmesi, çevre dostu teknolojilere liderlik etmemizi sağlayacaktır. Kısacası Yönetmelik, Türkiye için bir başlangıç. Bundan sonra yapılacak her hamle, ülkemizi geleceğin otomotiv teknolojilerinde güçlü bir konuma taşıyacaktır.”
Blog
OİB’den mobilitede fark yaratan dört girişime 2 milyon TL ödül
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), İTÜ Çekirdek Big Bang Start-up Challenge etkinliğinde otomotiv sektöründeki dört girişim projesine toplam 2 milyon TL ödül verdi. OİB, Türkiye otomotiv endüstrisinin dünya çapında mobilite ekosisteminin güçlü bir parçası olmasını sağlayacak yenilikçi projeleri sektöre kazandırmayı hedefliyor. Bu doğrultuda OİB, girişimcilerin desteklendiği Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliği olan Big Bang Start-up Challenge’da 2015 yılından bu yana ödül veriyor. Bu yıl OİB’in 2 milyon TL değerindeki ödüllerini OİB Denetim Kurulu Üyesi ve OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu açıkladı. Buna göre OİB ödüllerine Pomeco, BBA Vtol, Genoride ve Infotainment Studio girişimleri layık görüldü.
OGTY ve Big Bang destekli girişimler hızla büyüyor
Etkinlikte konuşan OİB OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, otomotiv endüstrisinin dijital dönüşümün merkezinde olduğunu, araçların yazılım ve teknolojinin entegre olduğu bir nevi mobil bilgisayarlar olduğunun altını çizdi. Burhanoğlu “Yapay zeka, otonom sürüş teknolojileri, yeşil enerji çözümleri, hepsi bu yeni dalganın parçası. Bu gündem yeni iş modelleri yaratıyor. Özellikle şehir içi hareketlilik, dünya genelinde karbon salınımının en büyük nedenlerinden biri. Bu bilinçle, OİB olarak 2012 yılından bu yana her yıl düzenlediğimiz Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışmasını (OGTY)bu sene Şehir İçi Hareketlilik temasıyla gerçekleştirdik. Bu yıl ilk beş girişimciye 3 milyon TL ödül verdik. OGTY’de desteklediğimiz projelerin bugüne dek aldığı yatırım tutarı 50 milyon dolara ulaştı, 20 milyon dolardan fazla ciroya ve bin 810 kişilik istihdama ulaştı. Bugünkü değerlemeleri 400 milyon dolara yakın. Çok önemli bir nokta da destek verdiğimiz girişimcilerin yüzde 60’ından fazlasının şirketleşmiş olması. Hepsiyle gurur duyuyoruz. OGTY girişimcileri, ülkemizin en önemli girişimcilik etkinliği İTÜ Çekirdek Big Bang Startup Challenge etkinliğine katılma hakkı da kazandılar. OİB olarak, İTÜ Çekirdek ile birlikte girişimcileri, start up’ları harekete geçirmek ve başarılı kılmak için her türlü imkanı sağlamaya gayret ediyoruz. İTÜ ARI Teknokent ile iş birliğimizin başladığı 2015 yılından bugüne Big Bang sahnesinde 613 bin dolar nakdi ödül verdik. Bu yıl da toplam 2 milyon TL’lik ödül verdik” dedi.
OİB Ödülleri
Pomeco500 bin TL
BBA Vtol350 bin TL
Genoride700 bin TL
Infotainment Studio450 bin TL
Blog
Opel’in Amiral Gemisi Yeni Grandland Türkiye’de Ön Talep Almaya Başlıyor!
Alman otomobil üreticisi Opel’in amiral gemisi yeni Grandland, aralık sonu itibarıyla Türkiye’de ön talep almaya başlıyor. 2025 yılının ocak ayında ilk teslimatları gerçekleştirilecek olan yeni Grandland, ilk etapta hem 504 km’lik WLTP menzile sahip elektrikli seçeneği hem de 48V Hybrid teknolojisine sahip versiyonuyla Türk tüketicilerle buluşacak. Opel’in cesur, yalın ve büyüleyici SUV modeli olan yeni Grandland, markanın “Alman Enerjisi” anlayışını ortaya koyarken 50.000’den fazla ayrı hücreden oluşan yeni Intelli-Lux HD LED® sistemi ile Opel’in aydınlatma teknolojileri konusundaki öncülüğünü pekiştiriyor. Yeni Grandland, iç mekanında yolcuları konforlu bir ortamda cesur ve yalın tasarımıyla karşılıyor. Model, 16“lik bilgi-eğlence ekranı ve tamamen dijital 10” gösterge panel ile sürücünün sürüş keyfine odaklanmasına imkan tanırken Intelli-HUD “head-up display” (sanal gösterge paneli) sayesinde sürücünün gözlerini yoldan ayırmasına gerek kalmıyor. Ayrıca Opel’in ödüllü ergonomik AGR koltukları, önemli bir itibara sahip ve yeni Grandland bu geleneği devam ettiriyor. Alman mühendisliğiyle tasarlanan ve geliştirilen yeni Grandland, tasarım aşamasından itibaren elektrikli araçlar için geliştirilen yeni STLA Medium platformu üzerinde yükseliyor. Bu ve çok daha fazla yenilikçi özellikleriyle yeni Grandland, Opel’in Türkiye’deki SUV ve elektrikli portföyünde zirveyi temsil ederek geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor.
Opel, 125 yıldır Alman mühendisliği mirasından ilham alarak geliştirdiği yeni nesil Grandland modeli için Türkiye’de ön talep almaya başlıyor. İlk teslimatların Ocak 2025’te gerçekleşmesi planlanan yeni Grandland, başlangıçta iki yenilikçi motor seçeneği ile kullanıcılarla buluşacak. Hybrid versiyonu, 1.2 litre 136 hp turbo benzinli motoru, 28 hp (21 kW) elektrikli motoru ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzımanı biraraya getiriyor. Tamamen elektrikli versiyonu ise 73 kWsa (net kapasite) bataryasıyla yaklaşık 504 kilometre menzil (WLTP’ye göre) sunuyor ve 210 hp güç üretiyor. Yeni Grandland, şık tasarımını, çevre dostu detaylar ve karbon ayak izini azaltan özelliklerle tamamlıyor. Stellantis’in elektrikli araçlar için geliştirdiği STLA Medium platformu üstünde yükselen ilk Opel modeli olan yeni Grandland, yenilikçi şasiyle son derece sağlam bir sürüş deneyimi sunuyor ve düz gövde altı tasarımı sayesinde aracın altındaki hava akışı optimize ediliyor.
Cesur ve yalın tasarımı ile özgüvenli bir duruş sergiliyor!
Cesur ve yalın tasarıma sahip olan yeni Grandland, 19” alaşım jantlarıyla (Elektrikli versiyonda 20” alaşım janlar standarttır) Opel’in SUV portföyünün zirvesindeki yerini alıyor. Opel’in ikonik vizör tasarımı, yeni 3D uygulamasıyla Grandland’e daha sade ve modern bir görünüm kazandırıyor. Aydınlatmalı logo zerafeti arttırken, Opel mühendislerinin geliştirdiği sınıfının lideri Intelli-Lux HD LED® teknolojisi, aydınlatmada yeni bir dönemi başlatıyor. İlk kez Yeni Grandland’de yer alan bu yenilikçi sistem, her bir tarafta 25.600 olmak üzere toplamda 50.000’in üzerinde LED hücresiyle yüksek çözünürlüklü ve homojen bir ışık dağılımı sağlıyor. Trafik durumunu algılayan bir kamera sayesinde, bu teknoloji ilerideki nesneleri standart Matrix Light sistemlerinden daha parlak, net ve etkili bir şekilde aydınlatıyor. Arka tarafta, ilk kez bir seri üretim modelde kullanılan aydınlatmalı “OPEL” “Compass” imzası, Grandland’in özgün tasarımını vurguluyor. Ayrıca çevreci inovasyon yaklaşımı doğrultusunda, otomobilin adı artık krom harflerle değil, bagaj kapağına zarif bir baskı şeklinde işlenmiş durumda. Bu detay, Opel’in sürdürülebilir tasarıma olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.
İç mekanda yeni nesil teknolojilerle detoks etkisi!
Yeni Grandland, iç mekanında yolcuları konforlu bir ortamla birlikte cesur ve yalın tasarımıyla karşılıyor. Hafifçe sürücüye dönük olarak konumlandırılmış 16”lik bilgi-eğlence ekranı ve yüksek orta konsol modern ve sportif bir atmosfer yaratıyor. Direksiyonun arkasında yer alan geniş ve tamamen dijital gösterge paneli, temel bilgileri sağlayarak sürücünün sürüş keyfine odaklanmasına imkan tanırken Intelli-HUD “head-up display” (sanal gösterge paneli) sayesinde sürücünün gözlerini yoldan ayırmasına gerek kalmıyor. Sürücüler, Pure Mod’u manuel veya otomatik olarak etkinleştirerek gösterge panelini sadeleştirme seçeneğine de sahip. Ayrıca iç tasarım, Opel’in yalın ve kullanıcı dostu detoks felsefesini yansıtırken; markanın ödüllü ergonomik AGR koltukları sürüş konforunu bir üst seviyeye taşıyor. Yeni Grandland’de sürücü koltuğuna isteğe bağlı olarak havalandırma ve masaj özellikleri de eklenebiliyor. Standart olarak sunulan Intelli-Seat teknolojisi, omurilik üzerindeki baskıyı azaltarak otobanlardaki uzun yolculuklarda dahi olağanüstü bir rahatlık sağlıyor. Sürdürülebilirliği merkeze alan Opel, “Greenovation” yaklaşımı doğrultusunda, tüm kumaşlarını %100 geri dönüştürülmüş malzemeden elde ediyor. Yeni Grandland, Pixel Box’tan ön koltuk sırtlıklarındaki telefon ceplerine ve orta konsolun altında bulunan 12 V prizin de yer aldığı büyük saklama alanına kadar toplamda 35 litreden fazla hacme sahip iç saklama bölmeleri sunuyor. Arka koltuklar dik pozisyondayken 550 litre, koltuklar yatık pozisyonda ise 1,645 litre bagaj hacmi sunan yeni Grandland, yükleme alanı konusunda da sınıf beklentilerini karşılıyor.
Elektrikli ve 48V Hybrid teknolojisi sahip versiyonlar ile seçim özgürlüğü
Yeni Grandland Elektrik, Türkiye’de ilk etapta satışa sunulacak versiyonunda 73 kWsa (net kapasite) batarya ile birlikte yaklaşık 504 kilometre menzil (WLTP’ye göre) sunacak. 210 hp (157 kW) güç ve 345 Nm doğrudan tork üreten elektrik motoru, sessiz sürüş deneyimi sunuyor. Yeni Opel Grandland Elektrik, ayrıca ısı pompası gibi enerji tasarrufu özellikleri verimliliği arttırarak menzil avantajı sağlıyor. Bununla birlikte yeni Grandland Elektrik, hızlı şarj istasyonlarında bataryasını %80 seviyesini yaklaşık 29 dakika doldurabilme özelliği ile pratik bir kullanım imkanı tanıyor.
Müşteriler, tamamen elektrikli seçeneğinin yanı sıra 48V Hybrid teknolojisine sahip versiyonu da tercih edilebilecek. 136 hp(100 kW) güç üreten; 1,2 litrelik turbo benzinli motor, 28 hp (21 kW) elektrikli motor ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzıman ile donatılan kompakt sistem, günlük kullanımda akıllı ve ekonomik bir sürüş çözümü olarak da birçok avantaj sunuyor. 48V hibrit teknolojisi ile donatılan model, içten yanmalı motora sahip benzer bir araca kıyasla yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltırken aynı zamanda sürüş konforunu önemli ölçüde artırıyor.
-
Araba Bakımı3 hafta önce
Chery Ücretsiz 19 Nokta Kontrolü ve Aksesuar İndirimiyle Kullanıcılarına Güven ve Değer Katıyor!
-
Blog3 hafta önce
Alman Teknolojisine Sahip Opel Modellerinde Yıl Sonu Ayrıcalıkları!
-
Otomobil3 hafta önce
Hyundai’den Yeni Bir MPV Hamlesi: 225 Beygirlik STARIA Hibrit
-
Araba Bakımı4 hafta önce
Euromaster “Lastik Oteli” ile Lastikler Bir Sonraki Mevsime Kadar Koruma Altında!
-
Blog3 hafta önce
Cerebrum Tech ve Togg’dan yapay zekâ alanında dev iş birliği!
-
Blog3 hafta önce
Kia’dan Yılın Son Fırsatları
-
Blog4 hafta önce
Murat Lojistik, Yolda Teknolojisi ile dijitalleşiyor
-
Blog3 hafta önce
Nissan Türkiye’den Yılın En Cazip Kampanyası