Otomotiv Sektörü
Yeni Mercedes-Benz V-Serisi Satışa Sunuldu
Mercedes-Benz V-Serisi V 300 d versiyonu ile Türkiye’de satışa sunulmaya başlanan Yeni Mercedes-Benz V-Serisi, 2.0 litrelik turbo beslemeli 4 silindirli dizel motor, 237 BG güç seçeneği, 9G-TRONIC otomatik şanzıman ve 4MATIC ile müşterilerin taleplerini karşılamaya hazırlanıyor.
Tufan Akdeniz: “V-Serisi’nin, premium segmentin simgesi olacağını öngörüyoruz”
Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Ürün Grubu İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz; “5.175 adetlik satış ile tamamladığımız 2020 yılında, Sprinter ve Vito araçlarımızla bir kez daha minibüs ve 8+1 kategorilerinde en çok tercih edilen marka olduk. Şimdi ise mevcut modellerimizin yanına Yeni V-Serisi’ni de ekleyerek premium kategorisinde, müşterilerimizin taleplerini karşılamaya hazırlanıyoruz. Yeni V-Serisi, özellikle bireysel kullanımda standartların bir üst seviyeye nasıl taşınabileceğini işaret ediyor. Panoramik cam tavan, katlanabilir masa, yüksek kalitedeki deri koltuk opsiyonları ve daha birçok özelliğiyle V-Serisi’nin premium segmentin simgesi olacağını öngörüyoruz. Tüm bu özellikler ile müşterilerimiz günün yorgunluğunu V-Serisi ile atabilecekler. V-Serisi, arka bölümde rahat ve konforlu bir alan sunarken, sürücülere ise otomatik şanzımanı ve sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC ile benzersiz bir sürüş deneyimi yaşatacak.” dedi.
İç mekanda özel deri koltuklar ve süslemelerle premium etki artırılıyor
Tasarımcılar, güncel Mercedes-Benz binek otomobil modellerinin iç tasarım felsefesini yeni V-Serisi’ne uyarlamak için özel bir çaba sarf etti. Yeni V-Serisi’nin iç mekânı, markanın güncel tasarım anlayışını sürdürüyor. Yeni Mercedes-Benz V-Serisi’nin arka bölümünde sunulan yüz yüze bakabilen ısıtmalı ve soğutmalı deri koltuklar, panoramik cam tavan seçeneği, katlanabilir masa ve bardaklıklar ile konfor ve ergonomi seviyesi bir üst noktaya taşınıyor. V-Serisi, sunmuş olduğu Tartufo Nappa Deri, Siyah Nappa Deri ve Bej Nappa Deri ile iç mekana modern ve zarif bir görünüm kazandırıyor. Arka bölümde, kapı döşemelerinde ve ön konsolda uygulanan süslemeler de kabin içerisindeki modern ve zarif görünümü destekliyor. Yeni V-Serisi’nde sunulan ambiyans aydınlatma, polar, solar ve beyaz olarak 3 farklı renk seçeneği ile her durumda kendinizi iyi hissettiren bir ortam yaratabiliyor. Sportif bir görünüme sahip türbin şeklindeki havalandırma ızgaraları ile 5 inç ekrana sahip gösterge paneli kullanıma sunuluyor. Yalınlaştırılan tasarım yaklaşımı sayesinde sürücüler, fonksiyonlara kolayca erişim sağlayabiliyor.
İklimlendirmede üst düzey konfor
Yeni V-Serisi, ergonomik özelliklerinin yanı sıra ısıtma ve soğutma sistemleriyle de kullanıcılar için fark yaratıyor. Sahip olduğu THERMOTRONIC kliması sayesinde araç içi sıcaklığı, sürücü, ön yolcu ve arka bölüm olmak üzere 3 bölüm için ayrı ayrı ayarlanabiliyor. Buna ilave olarak; orta konsolda sunulan buzdolabı sayesinde içecekler soğutulabiliyor. Aynı zamanda orta konsolun arkasında yer alan ısıtma ve soğutma özellikli bardaklıklar sayesinde içecekler istenilen sıcaklıkta korunabiliyor.
Standart 9G-TRONIC otomatik şanzıman, 4MATIC ile sunuluyor
9G-TRONIC otomatik şanzıman da Yeni V-Serisi’nde yerini alıyor. Kullanıcılar, DYNAMIC SELECT sürüş karakter seçim fonksiyonu ile “Konfor” ve “Sport” sürüş modlarından birini seçebiliyor ve şanzımanın vites değiştirme karakteristiğini de kişiselleştirebiliyor. İlave olarak “M” sürüş modunda, DIRECT SELECT direksiyon kulakçıkları kullanılarak vitesler manuel olarak da değiştirilebiliyor.
Yeni V-Serisi’nde sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi 4MATIC standart olarak sunuluyor. Böylece araç farklı yol şartlarında da güvenle ilerleyebiliyor. Araç yüksekliği, dört tekerlekten çekiş ile donatıldığında bile iki metre sınırının altında kalıyor. Böylece Yeni V-Serisi üstün günlük kullanım kolaylığı ve pratiklik sunarken, standart garajlar dışında çok katlı veya yer altı otoparklarına da rahat bir giriş imkanı sunuyor.
Tasarımda farklı renk ve jant seçenekleri sunuluyor
Mercedes-Benz V-Serisi, tasarımı, tarzı ve kalitesiyle segmentine yön vermeye hazırlanıyor. V-Serisi’nin tasarımcıları, araca güncel Mercedes-Benz binek otomobillerinin tasarım diline uygun bir görünüm kazandırdı. Sahip olduğu ön tasarım sayesinde V-Serisi, çok daha dikkat çekici bir görünüm sergiliyor. Söz konusu dikkat çekici görünümde en büyük payı, çarpıcı hava girişleri ve elmas kesim yeni radyatör ızgarasına sahip yeni ön tampon üstleniyor. Radyatör ızgarasının ortasında konumlandırılan ‘’Mercedes Yıldız”ı gümüş renkli iki çıta ile çerçeveleniyor.
Çok popüler siyah ve beyaz renklerine ek olarak, metalik grafit grisi ve metalik selenit gri isimli iki gövde rengi, çeşitliliği arttırıyor. Yine isteğe bağlı olarak sunulan metalik sümbül kırmızısı ve metalik kavansit mavisi ile yeni V-Serisi çok daha olgun, dikkat çekici bir görünüm kazanıyor. Görsel çekiciliği 5 farklı yeni hafif alaşım jant modeli tamamlıyor. Bunlar arasında parlak tenorit gri alüminyumdan 10 kollu, 16 kollu, 5 çift kollu jantlar veya daha sportif bir görünüm öneren parlak siyah ya da tenorit gri AMG 7 çift kollu 19 inç seçenekler bulunuyor.
Güçlü ve verimli aktarma
Yeni Mercedes-Benz V-Serisi’nde yer alan sıralı dört silindirli OM 654 dizel motor, 237 BG (176 kW) güç ve 500 Nm tork (karma yakıt tüketimi 6.5-8,5 lt/100 km, karma CO2 emisyonu 171-224 gr/km) üretiyor. Anlık olarak kullanıma sunulan 30 Nm ilave tork değerinin de katkısıyla bu versiyon 0-100 km/s hızlanmasını sadece 9,4 saniyede tamamlayabiliyor ve 208 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor.
Yeni nesil motor, daha çevreci olmakla kalmıyor aynı zamanda çok daha düşük ses ve titreşim seviyesiyle sürüş konforuna da katkı sağlıyor.
Alüminyum gövde ve çelik pistonlu kombinasyon, kademeli yanma işlemi ve sürtünmeyi azaltmaya yönelik silindir yatağı kaplaması NANOSLIDE, motora yakın egzoz gazı arındırma sistemi gibi gelişmiş teknolojiler, bir yandan yakıt tüketimini düşürürken diğer yandan ise emisyonları düşürmeye yardımcı oluyor.
Yeni V-Serisi’nde güvenli bir sürüş deneyimi
Standart olarak sunulan Yan Rüzgar Asistanı ile sürücü, şiddetli yan rüzgarlarda bile V-Serisi’ni yolda stabil bir şekilde sürmeye devam edebiliyor. Bunun dışında sahip olduğu ATTENTION ASSIST, V-Serisi’nin güvenlik standartlarıyla kendi segmentinde en üst noktaya çıkmasını sağlıyor. Yeni V-Serisi, güvenlik özellikleriyle standartları belirlemeye devam ediyor.
Aktif Fren Asistanı önde giden bir araçla olası çarpışma riskini algılayabiliyor ve ilk etapta görsel ve işitsel olarak sürücüyü uyarıyor. Sürücünün tepki vermesiyle Aktif Fren Asistanı, sürüş koşullarına uygun olarak fren basıncını artırıyor. Sürücünün tepki vermemesi halinde ise otonom olarak fren yapılıyor. Aktif Fren Asistanı, aynı zamanda şehir içi trafiğinde sabit nesnelere veya yoldan karşıya geçen yayalara da tepki veriyor. Böylece kazalar önlenebiliyor veya olası kazaların etkileri önemli oranda hafifletilebiliyor.
Aktif Mesafe Asistanı DISTRONIC sürüş yardımcı sistemi öndeki araçla güvenli takip mesafesinin korunmasına yardımcı oluyor. Radar destekli sistem gerektiğinde aracı frenliyor ve mümkünse ayarlı olan istenen hıza tekrar hızlandırıyor. Bu sayede arkadan çarpma riski azaltılmış oluyor ve sürüş konforu artırılıyor. DISTRONIC, aktif takip yardımcısı önde bir araç yokken de çalışmaya devam ediyor. Radar sensör sisteminden gelen bilgiler, sollama yapan ve önden giden araçları algılayarak erken tepki verme olanağı sağlıyor.
V-Serisi’nde sunulan Uzun Far Asistanı Plus, bir diğer güvenlik özelliği olarak dikkat çekiyor. Uzun Far Asistanı Plus, trafikteki diğer sürücülerin gözlerini kamaştırmadan, mümkün olan en etkin ve geniş yol aydınlatmasını sağlayarak sürüş güvenliğine katkı sağlıyor. Önde giden veya karşıdan gelen bir araç olması halinde uzun far modülünün LED’leri kısmen devre dışı bırakılıyor ve böylece ışık konisinde U şeklinde bir kesik oluşturuluyor. Yolun kalan alanları uzun huzmeli farlarla (kısmi uzun far) aydınlatılmaya devam ediyor.
Blog
Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.
Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.
“Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”
Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.
“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”
Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.
“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”
Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.
Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.
Metafleet Hakkında:
Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.
Blog
İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.
Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.
Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı
Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.
Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde
Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.
Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.
Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.
Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.
Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.
İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor
Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller
Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:
BYD Atto 3 Design
Fiat 500e La Prima HB
Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)
Peugeot e 2008 GT
Renault Zoe Intense (~100 kW)
Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)
Skoda Elroq (giriş versiyon)
Kia EV3 Elegance
VW ID.3 (giriş/orta pak.)
Tesla Model Y Juniper (150 kW)
BYD Seal Sedan
Citroen e-C4 X Shine Bold
Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri
Resmî düzenlemeye göre:
- %30 ÖTV:
o BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme
- %60 ÖTV:
o BMW X1 xDrive30e
o DS 9 Opera E Tense 250
o Skoda Superb PHEV
Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.
Blog
Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.
EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.
İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.
Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.
Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.
(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)
“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.
Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”
Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı
EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.
Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.
Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.
Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.
EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.
EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor
Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.
Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.
-
Araba Bakımı4 hafta önce
Shell’de Yine ve Yeniden Boş Yok!
-
Blog4 hafta önce
Fiat’tan ayda 22 bin lira taksitle otomobil; peşinat yok
-
Blog4 hafta önce
Off-Road SUV JAECOO 7’de Haziran Ayına Özel Finansman Avantajları
-
Blog4 hafta önce
T10X’te haziran ayı avantajlarla başladı
-
Blog4 hafta önce
Haziran indirimleriyle Nissan’ınızı tatile hazırlayın!
-
Blog3 hafta önce
Avenger, Renegade ve Compass’ta Kredi ve Takas Olanakları
-
Blog4 hafta önce
DS Automobiles’te hazirana özel finansman teklifleri
-
Blog3 hafta önce
Skoda tabuları yıktı: 15 bin TL taksitle SUV!