Lojistik
Sendeo 81 İlde e-ticaret Firmalarına Hizmet Verecek
Koç Topluluğu’nun dağıtım ve teslimat sektöründe faaliyet gösteren ve son noktaya dağıtım yapan yeni markası Sendeo, gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Sendeo’nun 7/24 hizmet anlayışı, müşteri odaklı yaklaşımı, teknolojik altyapısı, dinamik ve cesur bakış açısıyla sektörde fark yaratacağını söyleyen Genel Müdür Özgün Şahin, sektörde nitelikli hizmet anlayışıyla ayrışacaklarını söyledi.
Klasik dağıtım operasyonlarından farklı olarak şubeler yerine dağıtım merkezleri bulunan Sendeo’da, bu sayedegönderiler daha az ayrıştırmaya uğrayarak alıcılara istedikleri gibi teslim edilecek.
Sektöre yeni bir soluk getirmek ve hizmet anlayışını yükseltmek amacıyla yola çıkan Sendeo, düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.
Sendeo Genel Müdürü Özgün Şahin’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Sendeo’nun sektördeki vizyonu ve sektörün geleceğindeki rolü aktarıldı.
Sendeo’nun ilk etapta Aygaz’ın bir kurum içi girişimcilik örneği olarak Aykargo ismiyle faaliyete başladığını ve eylül ayı itibarıyla Sendeo ismiyle yolculuğuna devam ettiğini söyleyen Özgün Şahin, “Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği’nin (KARİD) verilerine göre salgın döneminde her gün 10 milyon adrese ulaşıldı ve bu sayı her geçen gün artıyor. Sendeo olarak müşteri odaklı ve müşteri memnuniyetini merkeze alan bir yaklaşım benimsiyoruz. Müşteri beklentilerini karşılamanın yolu özveriden geçiyor. Bunu sağlamak için de mutlu çalışan eşittir mutlu müşteri prensibiyle çalışıyoruz. Dağıtım ve teslimat gibi emek yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir ekip olarak, müşteri odaklı bakış açımızla, sahip olduğumuz insan kaynağı, teknoloji ve operasyonel kalitemizle sektörde fark yaratacağımıza inanıyoruz” dedi. Son noktaya teslimat operasyonunda yenilikçi bir anlayışı benimsediklerini söyleyen Şahin, “Şubeler yerine dağıtım merkezlerimiz olacak. Gönderilerin tümü dağıtım merkezlerimizden direkt olarak müşterilerimizin yönlendirdiği adreslere teslim edilecek. Bu sayede gönderileri, müşterilerimizin istediği gibi, mutlulukla ve güvenle teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
2022’de toplam istihdam 2.500’e ulaşacak
Operasyonel mükemmeliyeti sağlamak için istihdamı artırmayı hedeflediklerini söyleyen Şahin, “Şu anda saha ve ofis olmak üzere 400 kişilik bir ekibiz. 2022’de toplam istihdamımızı 2.500’e çıkartmayı hedefliyoruz. Çalışanlarımıza katma değer sağlayacak eğitimler ve uygulamaları hayata geçirerek hem sektördeki varlığımızı güçlendireceğiz hem de ekibimizi büyütmeye aralıksız devam edeceğiz” dedi.
7 / 24 kesintisiz müşteri ilişkileri anlayışı
Sendeo, sahip olduğu ve geliştirmeye devam ettiği teknolojik altyapısıyla hem müşterilerinin hem de saha operasyon sorumlularının hayatını kolaylaştırıyor. Markanın teknoloji yatırımlarıyla fark yaratacağını söyleyen Özgün Şahin, “Saha operasyon ekipleri ve müşteri uygulamalarını proaktif olarak birbiriyle konuşturup teslimat sürecini müşterimiz tarafından şeffaflıkla izlenebilir hale getirmek için çalışıyoruz. 2023 yılına geldiğimizde mevcut iş süreçlerimizin yüzde 50’sini otomasyon sistemlerle yönetmeyi hedefliyoruz” dedi.
Whatsapp hattı ve canlı destek sistemiyle Sendeo müşterileri günün her saati gönderileri hakkında karşılarında bir muhatap bularak bilgi alabilecek. Böylece yanıtsız çağrılar ya da uzun hatta beklemelerin önüne geçilmiş olacak. Sektörün yeni oyuncusu, 2022’in ilk çeyreğinde hayata geçireceği web aplikasyonuna kaydolan müşterilerine gönderi takibi, gönderilerin hangi saat aralığında teslim edileceği, gönderi teslim edildikten sonra saha operasyon sorumlusunun ve Sendeo’nun değerlendirilmesi gibi başlıklara kolaylıkla ulaşabilme imkânı sunuyor. Web aplikasyonu sayesinde Sendeo müşterileri, güvenli teslimat hizmeti kapsamında kendilerine teslimatı gerçekleştirecek saha operasyon sorumlusunu tanıtan bilgilere de ulaşmanın yanı sıra, harita üzerinden adreslerini seçerek kendilerine en yakın alternatif teslimat noktalarını da listeleyebilecek.
Sendeo, saha ekipleri için geliştirdiği ve Aralık 2021’de hayata geçecek olan ‘Saha Operasyon Sorumlusu Uygulaması’ ile adreslerin bulunmasını kolaylaştırırken çalışanlarına dağıtım sırası oluşturma imkânı sağlayacak ve mesafeleri kısaltacak öneriler sunacak.
2025 yılına kadar 60 milyon dolardan fazla yatırım
Operasyonel kaliteye odaklandıklarını ve bunu geliştirmek için yatırımlara başladıklarını belirten Genel Müdür Özgün Şahin, “Eylül 2021 itibarıyla, 16 şehirde faaliyet gösteriyoruz. 2022 yılı itibariyle ise 81 ilin tamamında olmayı 2025 yılına kadar 60 milyon dolardan fazla yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bu yatırımın yüzde 40’ını teknoloji ve otomasyonumuzu geliştirmek için, yüzde 30’unu müşteri deneyimi, eğitim ve pazarlama faaliyetlerimizde, yüzde 30’unu ise tüm iş süreçlerimizin ve operasyonumuzun ülkeye yaygınlaştırılmasında kullanmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
2022’de teslimatlar elektrikli araçlarla yapılacak
Sendeo, 2022 yılının ikinci yarısından sonra Ford E-Transit’in araçlarını filosuna katarak teslimatlarını sıfır emisyonla sağlayıp dağıtım ve teslimat sektöründeki hizmetini geliştirmeye devam edecek.
Lojistik
Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü
Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.
Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı
Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.
Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.
Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar
Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:
- Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
- Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
- Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.
Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi
Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.
Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.
Blog
Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor
Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.
Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.
Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.
“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”
Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”
“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”
Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:
“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”
“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”
Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:
“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz. Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”
Blog
Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!
Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”
Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.
Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı
Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.
Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor
2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.
Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı
İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.
Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça
Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.
Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önceHyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor
-
Otomotiv2 hafta önceHyundai CRATER Concept, AutoMobility LA 2025’te Tanıtıldı
-
Yük Taşıma1 hafta önceBMC, 520 Beygir Gücünde Yerli Kamyon Üretti
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceTürkiye’nin İlk Kurumsal Araç Kiralama Markası Avis Türkiye, 50. Yılını Dünya Liderliğiyle Taçlandırdı
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceBorusan Otomotiv Motorsport’tan 2025’e Damga Vuran İki Ödül
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceMINI, Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu’nun Sınır Tanımayan Yolculuğuna Eşlik Ediyor
-
Sektörel1 hafta önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Hafif Ticari1 hafta önceU Sağlık A.Ş, ambulans filosunu 100 adet MAN TGE ile güçlendirdi


