Deniz Yolu
Libya’ya Lojistik Üs Planlaması Tamam
Libya’ya demiryolu, hava ve karayollarından oluşan lojistik merkezler kurmaya hazırlanan Türkiye, maliyet, zaman ve vergi avantajlarıyla 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyor.
Afrika’nın en stratejik noktasında bulunan Libya, bu pazar üzerinden kıtadaki etkinliğini arttırmak isteyen şirketlerin yakın takibinde. Kökleri Osmanlıya kadar uzanan akrabalık bağları ve ticari faaliyetleri ile Libya, her zaman Türkiye’nin ‘kardeş’ olarak tanımladığı ülkelerden oldu. Türkiye gibi stratejik bir noktada bulunan Libya; Tunus, Cezayir, Nijer, Çad, Sudan ve Mısır ile komşu ve aynı zamanda Afrika’ya açılan kapı durumunda. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil ile Türkiye’nin Libya’da yaptığı projelerden, pazardaki avantajları ve karşılaştıkları zorluklara kadar birçok konuyu konuştuk. Karanfil, Türkiye ile yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracatı bulunan, inşaat ve enerjinin yanı sıra imalat sanayisinin bütün kollarında yatırım fırsatları barındıran Libya’nın, lojistik üst olarak konumlandırıldığında ise Afrika’ya açılan kapı olabileceğini söylüyor.
İHRACAT 10 MİLYAR DOLARA ÇIKAR
Karanfil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor: “Libya’da özel sektörün hareketlenmesi için acilen banka kurları sabitlenmeli. Kurdaki istikrarsız durum varken, kimse Libya’ya yatırım yapmaz. Libya’da lojistik merkezi açılsın. Buna eşdeğer bir de bankacılık sistemi yapılmalı. Libya’da bir Lojistik merkezinin inşaa edilmesi durumunda, ihracatın 10 milyar dolara ulaşacağı kanatindeyiz. Bunun için gerekli taleplerde bulunduk. Libya’nın hemen güneyindeki Çad’a bir ürünün ulaşımı 45 gün sürüyor. Burada en önemli gördüğümüz nokta, Libya’da bir Türk lojistik merkezi inşaa edilmesi demek, aslında önümüzdeki 20-30 yıl, en ciddi tüketim sahalarından biri olması bekleniyor. Bütün veriler bunu gösteriyor Afrika’da. Birikmiş ihtiyaç da var. Bunun kontrolünün tamamını Türkiye üzerinden yapılabilir.”
ORTAK SANAYİ BÖLGELERİ OLUŞTURALIM
Karanfil, Libya’ya olan ihracatımızın 10 milyar dolara ulaşması demek tedariğin, yüzde 80’nin Türkiye’den karşılanacağını ve içerde ekonomiyi geliştireceğini söyledi. Libya’da istikrar sağlandığı zaman, en avantajlı ülkelerden birinin Türkiye olacağını vurgulayan Karanfil, şu çağrıda bulunuyor: “Siyasi danışmanlık anlaşması olmalı. Güvenlik anlaşmamız var. Siyaseten de bir anlaşma yapabiliriz. Siyasi kültüre hakimiz. Libya’da banka kurlarından dolayı yatırımlar tam manasıyla yapılamıyor. Kur düzene girince, 2 milyar dolarlık ihracatımızı, hemen artırırız. Libya’da özellikle maliyet kalemi ağırlıkta enerji olan petrokimya hammaddesine, lojistiğe dayalı olan üretimler çok hızlı büyüyecek yatırımlar. Çimento, demir çelik, seramik, un fabrikası üretimi gibi. Türkiye ile Libya arasında ilişkinin ileriye dönük ve iki ülkenin çıkarına olması için, lojistik merkezi, gümrük birliği, ortak üretim tesisleri, bankacılıkta ortak çalışmalar yapılmalı. 2002’den den bu yana özellikle kalkınma hamlesini gösteren ve kalkınmada değil Afrika’ya bütün dünyaya örnek olmuş bir ülke için, Libya bunun yansımalarını kendi ülkelerinde görmek istiyor.”
TİCARİ OLARAK DEĞİL, VEFA İLE BAKIYORUZ
Libya’ya ilk ticaret deneyimine 1987 yılında tekstil sektörüyle adım adan Karanfil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, zaman içinde Libya’nın ihtiyaçlarına göre farklı sektörlerde girişimde bulunarak, 2007 yılında Karanfil Grup şirketini kurdu.Türkiye’nin 1972’den bu yana dünyada ortalama 480 milyar dolara yakın müteahhit projelerine imza attığını belirterek, “Başlangıç noktası Libya olduğu için bakış açımız sadece ticari değil. Vefa ile bakıyoruz. Biz de 10 yıldan fazladır tekstil sattığımız piyasada, bir güven oluşturmuştuk. Bu dış ticarette hızlı büyümemizi sağladı. Lojistik ve tedarik hizmetimiz var. Bisküviden tutun fabrika yapımına kadar, bir ülkenin ne ihtiyacı varsa temin edebiliyoruz. Libya’da şu anda beton blok üretimine girdik. Orada bir tesis kurduk. İlk üretime başladılar” dedi.
KARAR MEKANİZMASI ÇOK GEÇ İŞLİYOR
33 yıldır Libya’ya yönelik ürün ticareti ve lojistik hizmetleriyle ön plana çıkan, aynı zamanda bölgede iş yapmak isteyen Türk şirketlerine danışmanlık hizmeti veren Karanfil Grup, yatırım için zaman kollayan şirketlere önemli tavsiyelerde bulunuyor. Burada belirgin bir şekilde yatırım iştahının büyüdüğünü gözlemlediklerini aktaran Murtaza Karanfil, “Devletin altyapı üstyapı, birikmiş ihtiyacı var ancak, karar mekanizması çok geç işliyor. Libya’nın ihtiyacı olan bazı kalemlere Libya’da yatırım yapalım. Özellikle katma değeri yüksek olan ürünlerde yine firmalarımıza bu çağrıda bulunuyorum. Libya’nın altyapısı, elektronik sistemini oluşturacak, sistemlere sahibiz. İnşaat, enerji, medikal, kimya, makine sanayi başta olmak üzere bütün sektörlerde ciddi sıkıntılar var ve bütün bunlar yatırımla çözülecek. Dolayısıyla güçlü yönlerinizi bilerek ve yeni yapılanma döneminde yatırım önceliği taşıyan sektörleri bilerek süreci yönetmek gerekir. Şu anda inşaat ve enerji fazlasıyla öne çıkıyor. Petrol ihracatının tekrar başlaması halinde arama, çıkarma, işleme, taşıma vs. gibi ana sektörü destekleyen yan sektörlerde ciddi fırsatlar doğacak. Dolayısıyla ciddi bir fizibilite çalışmasına şimdiden başlamak gerekir.” çağrısında bulundu.
Deniz Yolu
KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ

Türkiye, kruvaziyer turizminde tarih yazıyor. “Ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 3 yılda 6 kat arttı, Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. 2023’ün Ocak–Şubat döneminde yalnızca 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2024’te 24 bin 881’e, 2025’te ise 62 bin 512 yolcuya ulaştı. Kış aylarındaki bu büyük artış, kruvaziyer turizminin artık yılın 12 ayına yayıldığının kanıtı olduğunu belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Bu sadece rakam meselesi değil, bütün bir ekosistemin canlanması demektir. Kruvaziyer artık turizmden öte, milli bir meseledir.” dedi.
Türkiye kruvaziyer turizmi, son üç yılda tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle “ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 6 kat artarak rekor kırdı. 2023 yılının Ocak-Şubat döneminde 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2025’te bu sayıyı 62 bin 512’ye çıkardı. Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. Türkiye kruvaziyer limanları, 2023 Ocak–Ağustos döneminde 906 bin 582 yolcuya ev sahipliği yaparken, 2024’te bu rakam %32 artışla 1 milyon 196 bin 617’ye, 2025’te ise %18,4 artışla 1 milyon 416 bin 398’e ulaştı. Böylece 2023’ten 2025’e toplamda %56’lık bir artış gerçekleşti.
Bir Yolcu Yüzlerce İnsana Dokunuyor
Türkiye genelinde kruvaziyer yolcu sayısı da rekor seviyelere ulaştı. Sektörün yalnızca turistik bir faaliyet değil, ekonomik bir ekosistem olduğuna dikkat çeken Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, bireysel katkısının bile ülke ekonomisinde nasıl çarpan etkisi yarattığını şu sözlerle ifade etti;
‘‘Bugüne kadar 250 bin yolcuyu Türkiye’ye kazandırdım. Bu, sadece rakamlardan ibaret değil; yüz binlerce kişinin işine, esnafın dükkanına, tedarikçilerin kasasına canlılık katmak demek. Çarpan etkisi tam da budur: bir yolcunun bıraktığı her kuruş, zincirleme bir şekilde yüzlerce insana dokunur, hayatlara değer katar. Türkiye’nin Akdeniz’de yeniden parlayan bir cazibe merkezi haline gelmesinin arkasında yalnızca küresel trendler değil, meslektaşlarımızla birlikte inançla verdiğimiz mücadele de var. Kruvaziyer turizmi artık sadece bir sektör değil, ülke ekonomisi için stratejik bir fırsat ve milli bir vizyondur.”
İstanbul ve Kuşadası Zirvede
2025 yılında büyümenin lokomotifi İstanbul ve Kuşadası oldu. Bu iki liman birlikte toplam yolcuların %77’sini karşılarken, 286 bin ek yolcu sağladı. İstanbul, üç yılda yolcu sayısını %89 artırarak 410 bin 577 yolcuya ulaştı ve Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerledi. Kuşadası ise %27 artışla 144 bin ek yolcu kazandı ve liderliğini pekiştirdi.
Transit yolcular hâlâ baskın olmakla birlikte, gelen/giden yolcu sayısı iki yılda iki kat artarak Türkiye limanlarının homeport olarak kullanılmaya başlandığını ortaya koydu. İstanbul ve Çeşme, bu gelişimde öne çıkan limanlar oldu.
İstanbul Limanları Geliş-Gidiş Yolcu Sayısı ile 3 Yılda %89 Büyüdü
İstanbul, son üç yılda kruvaziyer turizminin yükselen yıldızı haline geldi. 2025’te 400 bini aşan yolcu ve artan liman kapasitesiyle Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerliyor. Transit yolculardan daha hızlı artan geliş-gidiş trafiği, üç yılda %89 büyüme sağladı. 2023’te 217.337 yolcu ağırlayan şehir, 2024’te 268.227’ye, 2025’te ise 410.577 yolcuya ulaştı. Gelen ve giden yolcu sayısı 47.736’dan 140.187’ye çıkarak üç kat artış gösterdi. Transit yolcu sayısı ise 169.601’den 270.390’a yükseldi. Bu da yüzde 59’luk bir artışa denk geliyor.
Deniz Yolu
MSC Cruises ve Explora Journeys Gemileri Aynı Anda İstanbul’da

MSC Grubu’nun iki farklı markası, MSC Cruises ve Explora Journeys filolarına ait iki gemi, programları 2025 yaz sezonu kapsamında İstanbul’a demir attı.
İstanbul, 23 Ağustos 2025 – MSC Grubu’nun Gemi Seyahatleri Bölümü çatısı altında faaliyet gösteren çağdaş markası MSC Cruises ve ultra lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys filolarına ait gemiler aynı anda İstanbul’a geldi.
MSC Fantasia ve EXPLORA I, 2025 yaz programları kapsamında 23 Ağustos Cumartesi günü İstanbul Limanı’na demirleyerek Boğaz’a görkem kattı.
MSC Fantasia ile İstanbul hareketli keşifler
2025 yaz sezonunda İstanbul hareketli programlarını gerçekleştiren MSC Fantasia, 9 gece 10 gün süren Ege & Adriyatik turlarıyla İtalya’nın Trieste/Venedik ve Bari; Yunanistan’ın Korfu, Katakolon, Pire/Atina limanlarını ziyaret ediyor, ardından Kuşadası/Efes’e uğrayarak yeniden İstanbul’a dönüyor.
7 Mayıs – 16 Ekim tarihleri arasında 19 kez İstanbul’a uğrayacak olan gemi, 4.363 yolcu kapasitesiyle sezon boyunca yaklaşık 90.000 misafiri Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak.
Dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranları, her yaştan misafire hitap eden eğlence ve aktiviteleri, çocuk kulüpleri, MSC Aurea Spa, spor salonu ve dinlenme alanlarıyla beş yıldızlı yüzen otel konforu sunan MSC Fantasia, ayrıca lüks ve ayrıcalıklı deneyim isteyenler için MSC Yacht Club konseptiyle “gemide gemi” deneyimi yaşatıyor. Misafirler, tüm yolculuk boyunca kendilerine özel tahsis edilen butler hizmeti, ayrıcalıklı alanlara erişim ve lüks suitlerde konaklama gibi her şey dahil özel bir deneyimin tadını çıkarıyor.
MSC Fantasia, 2026 yaz sezonunda da İstanbul hareketli programlar gerçekleştirmeye devam edecek.
EXPLORA I: Ultra lüksün yeni tanımı
İstanbul’a gelen diğer gemi EXPLORA I, Ağustos 2023’te Explora Journeys markasının ilk gemisi olarak ilk seferini gerçekleştirdi. MSC Grubu’nun 300 yıllık denizcilik mirasından doğan Explora Journeys; seçkin, yeni nesil lüks seyahat severler için okyanus yolculuğunu yeniden tanımlama vizyonuyla ultra lüks segmentte hizmet veriyor ve misafirlerini denizle, kendileriyle ve benzer yaşam tarzına sahip kişilerle buluşturmayı hedefliyor. Süperyat konseptiyle tasarlanan Explora Journeys gemileri, en popüler destinasyonları daha az keşfedilmiş niş limanlarla, uzun süreli ve geceleme konaklamalarıyla harmanlayarak her açıdan keşif duygusunu besleyen rotalar sunuyor.
EXPLORA I, 2025 yaz sezonunda 5 Mayıs – 9 Ekim tarihleri arasında 21 kez Türkiye limanlarına uğrayacak. İstanbul’dan 9 kez biniş imkanı sunmasının yanı sıra Bodrum, Bozcaada, Kuşadası, Antalya ve Marmaris limanları da programlarında yer alıyor.
Tamamı teraslı ve okyanus manzaralı olarak “denizdeki ev” konseptiyle tasarlanan 461 suit, penthouse ve rezidans, 6 restoran ve 11 farklı gastronomi deneyimi, 12 bar ve lounge, 4 yüzme havuzu, özel kabanalı geniş teras alanı, wellness ve seçkin eğlence imkanlarıyla cruise dünyasına bambaşka bir soluk getiriyor. 920 yolcu kapasitesi ve 640 mürettebatıyla kişiselleştirilmiş ve üst düzey bir hizmet kalitesiyle misafirlerini ağırlıyor.
Explora Journeys filosu, 2028 yılına kadar toplam 6 gemiyle hizmet verecek. 16 Eylül 2024’te ilk seferini gerçekleştiren filonun ikinci gemisi EXPLORA II, 2026 yaz sezonu kapsamında Mayıs ayından itibaren Türkiye limanlarında olacak.
“Türk turizmine katkımızı artıracağız”
MSC Cruises ve Explora Journeys Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Her iki markamıza ait gemilerimizi aynı anda İstanbul’da görmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu tablo, Türkiye’ye olan güvenimizin ve yatırımlarımızın en somut göstergesidir. Gemilerimizin yıl boyunca Türk limanlarına düzenli olarak uğraması, ülkemizi küresel cruise haritasında daha da görünür kılmaktadır.
Türk misafirlerimizin cruise tatillerine olan ilgisinin her geçen gün arttığını memnuniyetle gözlemliyoruz. Bizim hedefimiz, bu tatil biçiminin sunduğu benzersiz avantajları daha geniş kitlelere anlatmak. Evlerinden çıkıp kendilerine en yakın limandan, yüzen bir otele adım atarak; her sabah farklı bir ülke ve şehirde uyanmak, birinci sınıf eğlence ve aktivitelerden yararlanmak, dünya mutfaklarından lezzetler tatmak misafirlerimizin beklentilerinin çok ötesinde bir deneyim sunuyor.
Yaz sezonunda MSC Cruises markamızla İstanbul hareketli MSC Fantasia’nın yanı sıra Kuşadası hareketli MSC Divina gemimiz ve Explora Journeys markamızla EXPLORA I’ı limanlarımızda ağırlarken, kış sezonunda da her hafta İstanbul ve İzmir hareketli MSC Lirica gemimizle Türkiye’de olacağız. Yıl boyunca kesintisiz sürdürdüğümüz seferlerimizle Türk turizmine sağladığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı artırarak, hem misafirlerimize daha fazla seçenek sunmayı hem de ülkemizin cruise turizmindeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
Deniz Yolu
CUMHURBAŞKANLIĞI 6. ULUSLARARASI YAT YARIŞLARI ÇANAKKALE ETABI SONA ERDİ BÜYÜK ÖDÜL ANGELS OF CMC HOLDİNG’İN OLDU

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkıları, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğiyle, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü tarafından DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları, Çanakkale Zafer Kupası etabı görkemli bir törenle sona erdi.
Çanakkale etabı, 22 Ağustos’ta İstanbul’dan verilen startla başladı. 230 sporcu, 140 deniz mili süren rotada 25 saat boyunca zorlu mücadele verdi. Tarihimizin fedakârlık ve kahramanlıkla örülü destanına bir saygı duruşu niteliği taşıyan yarışlar, 24 Ağustos’ta da Çanakkale Boğazı’ndaki güçlü rüzgarla devam etti. Eski Kordon’dan başlayan yarış, 10 deniz mili süren zorlu mücadele sonunda görkemli bir ödül töreniyle taçlandı.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen tören, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları Organizasyon Komitesi Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu’nun konuşmasıyla başladı.
Yemlihaoğlu, bu yıl daha önce tarihte hiç denenmemiş etapların düzenlendiğini belirterek, “19 Mayıs’ta Bandırma Vapuru’nun izinde Samsun’a yelken bastık. 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümünde Marmaris’ten Kıbrıs’a gittik. Bugün de bir ulusun tarihinin baştan yazıldığı Çanakkale’de aynı gururu yaşıyoruz. Bizlere böyle büyük bir onuru yaşama şansı veren Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımıza, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza, her an sahada yanımızda olan Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, Sayın Çanakkale Valimize, Sayın Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanımız İsmail Kaşdemir’e sonsuz teşekkürler borçluyuz” dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise Çanakkale’nin tarihi günlerinden birine tanıklık ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Çanakkale herkesin ortak paydası. Çanakkale dendiği zaman Türk milletin kalbi başka atmaya başlar. Çanakkale dendiği zaman akan sular durur. Böylesi bir atmosferde bugün çok harika bir yarışma gerçekleştirildi ve muhteşem rüzgarda, muhteşem atmosferde, harika bir doğada, harika bir boğazda yelkenlilerimiz görüldüğü zaman bütün Çanakkale heyecanlanmaya başladı.
Gerçekten tarihi bir gün yaşadık. Çanakkale Boğazı zaten güzeldir. Bugün daha da güzel oldu, rüzgar daha anlamlı esti. Tabii ki bu kupanın Çanakkale Zafer kupası olması daha da anlamlı. Çünkü Çanakkale Zaferi’nin mimarları işte burada müsabakalar yapılsın, Türk milletinin evlatları daha özgür dolaşsın, Çanakkale Boğazı hür aksın, bu toprakların üzerinde rüzgar özgürce essin diye canlarını feda ettiler. O kahramanları bir kez daha hayırla yad ettik. Rahmetle andık ve onları asla unutmayacağımızı bir kez daha dünyaya ilan ettik. “
Konuşmaların ardından kazanan takımlara kupaları takdim edildi.
En İyi Düzeltilmiş Zaman Ödülü Oğuz Ayan yönetimindeki Angels of CMC Holding’in oldu. Game Changer teknesiyle yarışan ekibe ödülünü Alan Başkanı Kaşdemir takdim etti.
İstanbul’dan Çanakkale’ye 140 deniz mili süren yarışı ilk önce tamamlayan Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı “Line Honours” ödülünün sahibi oldu.
ORC O kategorisinde Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva birinci olurken, Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı ikinci, İlayda Şenay Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı üçüncülüğü elde etti.
ORC 1 kategorisinde ise Kerem Gökhan Bulut yönetimindeki Escape Sailing Samsun Yelken Kulübü birinci, Berkcan Arat yönetimindeki Lexus Sailing Team ikinci oldu.
ORC A kategorisinde de Oğuz Ayan yönetiminde Angels of CMC Holding Takımı birinci, Murat Tan yönetimindeki Milliyet Takımı/CDT ikinciliği elde etti.
Gezgin Sınıf A birinciliği Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova alırken, Burak Bige yönetimindeki Atak Sailing Team ikinci oldu.
Gezgin Sınıf B kategorisinde ise Can Tunay yönetimindeki Team Shine Away birinciliğe, Ali Erdoğan yönetimindeki Sarı 1 Sailing Team ikinciliğe, Ahmet Rasim Kahraman yönetimindeki İNBO Teknik takımı üçüncülüğe layık görüldü.
ORC Kategorisindeki Üniversite Takımları Özel Ödülü birincisi ise Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva takımı birinci, İlayda Şenal Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı ikinci oldu.
Gezgin Sınıf Üniversite Takımı Özel Ödülü’ne de Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova layık görüldü.
Gezgin Sınıf Kadın Yelken Takımı Özel Ödülü’nün sahibi ise Elif Özge Taşköy yönetimindeki Verita-Rüzgarın Peşinde takımı oldu.
Kazanan takımlara kupalarının yanı sıra takım kaptanlarına da ayrıca Jacques Philippe tarafından saat hediye edildi.
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önce
Hyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor
-
Üst Yapı2 hafta önce
Krone ve DFDS’ten Türkiye Lojistik Sektörüne Güçlü Katkı: 1.050 Treyler Teslimatı Gerçekleştirildi
-
Sektörel4 hafta önce
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
-
Deniz Yolu4 hafta önce
MSC Cruises ve Explora Journeys Gemileri Aynı Anda İstanbul’da
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
OMODA Markası Türkiye’ye Geliyor!
-
Deniz Yolu4 hafta önce
CUMHURBAŞKANLIĞI 6. ULUSLARARASI YAT YARIŞLARI ÇANAKKALE ETABI SONA ERDİ BÜYÜK ÖDÜL ANGELS OF CMC HOLDİNG’İN OLDU
-
Otomobil4 hafta önce
İstanbul Park’taki İlk Drifti 30 Bin Sporsever Takip Etti