Site icon Ulaşım Gündemi

Düzce e-ticaretin Lojistik Merkezi Olma Yolunda

  Dünyanın önemli bir e-ticaret devi yatırım için Düzce’yi markajına aldı. 80 bin metrekare alan ile başlayacak yatırımın Ankara ve İstanbul hattındaki önemli bir noktada bulunan Düzce’yi e-ticarette lojistik merkez olmaya hazırlayacak.

DÜNYA Gazetesi Üst Yöneticisi Hakan Güldağ, Genel Koordinatör Vahap Munyar ve Yazıişleri Müdürü Handan Sema Ceylan sordu; Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin ve Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu cevapladı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde DÜNYA 81 ildeki oda ve borsalarla bir araya gelecek. “Başkanlar Konuşuyor” adlı bu projede ikinci kent Düzce oldu. 81 plaka numarasını alan Türkiye’nin en genç kenti Düzce, 1999 depreminden sonra vilayet oldu. Sanayisiyle öne çıkan kentin iddiası, tarım ve turizm olacak. Kentte orman ürünleri de göz dolduruyor.

13 yabancı sermayeli firmaya yenileri ekleniyor

TUNCAY ŞAHİN
DÜZCE TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI

Özellikle 1999’da Düzce depremiyle beraber şehrin yüzde 95’i yıkıldı en genç illerden bir tanesiyiz. Şimdi gündemimizde e-ticaret var. Dünyanın dev bir e-ticaret firması Ankara-İstanbul arasındaki avantajlı yerimiz için geldi. Biliyorsunuz Kuzey Marmara Otoyolu Hendek’e kadar geliyor. Bu dev firmanın çok önemli bir yatırım yapmasını sağlayacağız. Ayrıca Namet’e 222 dönem yer verdik. Endüstri 4.0’a göre çok teknolojik bir yatırım yapıyorlar. Gelen yatırımcı önce bize geliyor. Sayın valimize sayın bakanımıza götürüyoruz. Çok hızlı bir şekilde evrakını, sorununu çözüyoruz. 1. OSB’mizde çok çekmiştik. Artık idmanlıyız, yatırımlarımızı kentimizin lider isimleri sayesinde hızla devreye alıyoruz. En büyük yatırımcılarımızdan Düzcecam yine bir yatırım yapmak için 50 dönüm yer istiyor. Başka bir firmamız 200 dönüm yer istiyor. Bir İranlı yatırımcımız 100 dönüm yer talep etti.

Yerimiz kısıtlı artık biz burada 3 bin liranın altında işçi çalıştırmayacak yatırımlara öncelik veriyoruz. Yatırımcıların hepsinin yatırımı 100 milyon liradan fazla. Dünya hızla değişiyor. Biliyorsunuz 85 milyon mesleğin yok olacağı, 97 milyon yeni mesleğin doğacağı söyleniyor. Almanya’ya düzenlediğimiz bir geziden sonra KOBİ’lerin neler yapması ile ilgili kritik bilgiler edindim. Düzce’deki arkadaşlara hemen söyledim. Dijitalleşmeyi, ihracatı hiç deneyimlememiş iş insanlarını merceğimize aldık. Dış Ticaret İstihbarat Birimi kurduk. Düzce’de yüzde 100 yabancı sermayeli 13 firma var.

Bizim eğitimlerimize onlar da destek veriyor. Tahkimden tutun proje geliştirmeye kadar eğitimler sunuyoruz. Gümrükçülük de değişiyor. Biz Türkiye’nin 3. Teknolojik gümrüğünü kuracağız. Artık kargo gümrükçülüğü hizmeti de vereceğiz. Küçük meblağlı ihracatlar için de hazırız. Düzce’nin en önemli avantajı kentin önde gelen tüm liderlerinin birlikte çalışması. Bakanımız Faruk Özlü, Belediye Başkanımız oldu. Kentimize önemli hizmetleri var. Valimiz, rektörümüz çok çalışkan, çok uyumlu bir ekibiz. Düzce’yi birlikte yönetiyoruz. İddialıyım, 5 yıl sonra Düzce’yi bambaşka bir nokta göreceğiz. İhracatımız en az 5 milyar dolar olur. Şu anda 1.6 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Ama başka kentlerden gittiği için resmiyette sanki 400 milyon dolar ihracat yapıyormuşuz gibi gözüküyor. Bu konunun çözülmesi için girişimlerimiz var.

BİR TURİST NE ARARSA HEPSİ DÜZCE’DE VAR

Beş yıl sonra turizm gelirimiz en az 1 milyar TL’nin üzerine çıkar. Şu anda yılda bize 300 bin kişi raftinge geliyor. Gelişen bir turizmimiz var. Gölyaka’da Efteni Gölü var. Burası kuş cenneti olarak geçer. Şu anda oraya 70 milyon lira yatırım yapılıyor. Etrafına golf sahaları yapacağız. Kardüz Kayak Merkezimiz var. Kartalkaya’dan, Uludağ’dan daha iyi. Şelalelerimiz, mağaralarımız 30 kilometre ötede denizimiz var. Bir turist ne ararsa bizde onların hepsi var. Karavancılık da yapıyoruz, antik kentimiz de var.

EŞİ CEZAEVİNDEKİ KADINLAR İÇİN PROJE

Tarıma gelince alternatif tıpta iddialıyız. Eşi cezaevinde olan hanımefendilere meslek edindireceğiz. Onların tarımda çalışmasını sağlayacağız ve alım garantili üretim yapmalarının önünü açacağız. 5 dönüm yerden 15 bin TL para kazanacaklar. Burada tarım işçilerinin yaş ortalaması 58. Daha doğuya gittiğinizde 62. Gençler masa başı iş istiyor. Ama makine görmemiş makine mühendisleri gördü bu gözler. Önemli olan severek bir mesleği yapmak ve ondan para kazanmak. İstanbul’da bir binadan oluşan üniversiteler var. Tarım sayesinde işsizliğimiz de azalır. Bir de tarım toprakları miras yoluyla çok parçalandı. Toprak reformu şart. Yeni dünyanın savaşları yapay zeka, tarım ve su üzerine olacak. Türkiye buna çok iyi hazırlanmalı.

MANDACILIK DERSİ BİR BİZDE VAR BİR AFYON’DA

5 OSB’miz var. O yüzden artık tarım ve turizme yöneleceğiz. Tarım ve hayvancılık alanında kendimizi geliştirebileceğimiz en önemli alanlardan biri mandacılık. Veterinerlik yüksekokulunda mandacılık dersi var. Bu ders sadece Afyon’da bir üniversite ile bizde var. Mandaya devlet 1200 lira destek veriyor. Burada Hollandalı bir firmadan destek alıyoruz, bir tarım OSB kuracağız. Daha butik bir OSB olacak ama para edecek ürünler ekeceğiz.

AĞAÇ KUYUMDAN DAHA DEĞERLİ

Orman endüstrisi alanında çok geliştik. MDF firmalarımız dünya çapında. Ağaç sektörümüz şuanda daha iyi kuyumculuktan daha iyi. Amerika dahil uzak coğrafyalara ihracat yapıyoruz.

NURETTİN KARSLIOĞLU
DÜZCE TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Düzce son yıllarında fındıkla öne çıktı, çünkü üretim alanları çoğaldı. Oysa bundan 20-25 yıl önce Düzce dendiği zaman akla kereste şehri olarak gelirdi. Düzce’miz sanayiden sonra tarım ve turizm şehridir. Esasında sanayi için kentimiz yeterince doldu. Bundan sonra turizme ve tarıma ağırlık vereceğiz. Düzce’mizde bir de üniversitemiz var. Onun da kentimize katkıları var. Ancak aşırı göç alıyoruz. Ankara’yla İstanbul’un ortasında olmamız, köylerden insanları bize itiyor. Aslında Düzce de çok göç almaya müsait bir şehir değil. Kentimizin arazilerinin yüzde 60’ı tarım toprağı. Ancak biz sadece fındık ekiyoruz. Düzce’nin çok kıymetli bir ova toprağı var. Senede birkaç defa ürün alınabilecek çok verimli bir toprak bu. Ürün çeşitliliği sağlayabiliriz. Bunun için de ürün bazlı teşvikler verilebilir. Bu ürünler yılda iki kez hasadı olabilecek ürünler olabilir, hatta endüstri ile birlikte planlayabiliriz. Gıda endüstrisinin burada yatırım yapmasını sağlayacak ürünler yetiştirilebilir. Örnek vermek için anlatayım. İzmirli bir firma burada ahududu üretilmesi için köylerle anlaştı. Çok güzel üretim olmuştu. Ama İzmirli firma bir süre sonra bu işi bıraktı. Köylüler açıkta kaldı. Ama bu iş gelişseydi bambaşka bir üretimimiz olabilirdi. İstenince hemen bir ürün üretilebiliyor. Kivi de üretebiliriz, ahududu da bunların hepsine toprağımız müsait. Yeter ki bir sanayici gelsin istesin.

BALKABAĞINDA SAKARYAİLE ÇARPIŞIRIZ

Biliyorsunuz artık meşhur restoranların menülerinde daha çok balkabaklı ürünler var. Bizim ürettiğimiz balkabağı, Sakarya’nın sahip çıktığı balkabağıyla çarpışır. Çünkü toprağımız daha kaliteli. Ben Düzce’nin toprağının Sakarya toprağından daha iyi olduğu kanaatindeyim. Düzce Ovası’nın toprağı 50-60 yıl önceki depremlerden dolayı kesme kesme helva gibi olmuş.

250 ÜRÜN İŞLEM GÖRÜYOR AMA İŞLEMİN YÜZDE 95’İ FINDIK

400 faal üyemiz var. Toplamda üye sayımız 500 civarında. Borsamızda 200-250 tane ürün çeşidi var ancak ürünümüzün yüzde 95’i yine fındık. Kereste olsun, mısır olsun, hayvancılık olsun, bunların hepsi var işlem görüyor ama hepsi hem rakamsal olarak hem kilo bazında düşük kalıyorlar. Düzce’mizde bir de akredite gıda laboratuvarımız var. Bu laboratuvarı ihracata giden fındıkların afl atoksin kontrolü için kurmuştuk. Şu an ihracata giden fındıkların tüm kontrollerini burada yaptırıyoruz. 6 tane mühendisimiz var. Ancak Avrupa Birliği alfatoksin çalışmalarını isteğe bağlı hale getirince laboratuvarımız için ani bir fren oldu. İnşallah başka ürünlerle takviye olur diye ümit ediyoruz.

KAYNAK: DÜNYA GAZETESİ

Exit mobile version