Otomotiv Sektörü
280 HP’lik Alfa Romeo Tonale Plug-In Hybrid Q4, Türkiye’de Satışa Sunuldu
Alfa Romeo, kompakt SUV’u
Tonale’nin çevreci sportifliğin kilometre taşı olacak dört tekerlekten çekişli, şarj edilebilir Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonunu Türkiye’de satışa sundu.
Tonale Plug-In Hybrid Q4, 1910’da kurulan Alfa Romeo markasının sportif DNA’sına sadık kalarak, elektrifikasyon dünyasına giriş yapıyor. Sınıfının en iyisi olan bu versiyon, maksimum verimlilik ile sportifliği birleştirerek Alfa Romeo’nun dönüşümünde yeni bir sayfa açıyor.
Çeviklik, sürüş dinamikleri ve dört tekerlekten çekiş performansı ile sınıfının en iyi dinamiklerini sunan Tonale Plug-in Hybrid Q4, 26 gr/km CO2 emisyon değeriyle bugüne kadar üretilen en çevreci Alfa Romeo modeli olarak öne çıkıyor.
Günlük kullanımda tamamen elektrikli moddayken 80 km’nin üzerinde menzile sahip olan Tonale Plug-in Hybrid Q4, şehir dışı kullanımda ise 600 km’nin üzerinde toplam menzile sahip. Sınıfının en iyi konfor ve ses yalıtımını sunan; ürün gamının en sportif versiyonu Tonale Plug-in Hybrid Q4’ün şarj edilebilir hibrit sistemi, toplam 280 HP
güç üretiyor, Q4 dört tekerlekten çekiş sistemiyle en iyi yol tutuş ve sürüş güvenliğini sunuyor.
Alfa Romeo, teknolojik, yeni nesil ve küçük hacimli motor seçenekleriyle Türkiye pazarındaki en önemli segment olan kompakt SUV segmentinde Tonale ile iddiasını ortaya koymayı sürdürüyor. 1910 yılından bu yana sporcu DNA’sına sadık kalan ve otomotiv tarihine damga vuran modelleri hayata geçiren Alfa Romeo’nun dönüşümünü simgeleyen Tonale’nin şarj edilebilir ve dört tekerlekten çekişli Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonunu ülkemizde satışa sunuluyor. Sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen dört tekerlekten çekişli, şarj edilebilir hibrit (Plug-in Hybrid Q4) Tonale, çevreciliğini üst düzey sportiflikle birleştiriyor.
Alfa Romeo Tonale’nin 280 HP Plug-In Hybrid Q4 sistemi, performans ve pil ömrü açısından da sınıfının en iyisi olarak öne çıkıyor.
Sınıfının En İyi Performansını Sunan, Bugüne Kadar Üretilen En Çevreci Alfa Romeo
Şarj edilebilir ve dört tekerlekten çekişli Tonale, Alfa Romeo’ya özel 1.3 litre 280 HP’lik gücünde motor ile satışa sunuluyor. Sistem gücünü, 6 vitesli çift kavramalı şanzıman üzerinden ön tekerleklere aktarırken 90 KW gücündeki elektromotor arka tekerleklere 250 Nm çekiş sağlıyor. 0-100 km/s hızlanmasını sadece 6,2 saniyede tamamlayan Tonale Plug-in Hybrid, Q4 çekiş ile en yüksek performans seviyesi sunarken, tamamen elektrik modunda şehir içinde 80 km’ye varan menzile ulaşıyor. Plug-in Hybrid güç-aktarma sisteminde standart olan Q4 çekiş, benzersiz bir sürüş güvenliği ve keyfi sağlıyor. Sınıfının en iyi performansı için Alfa Romeo tarafından geliştirilen Hibrit ve dört tekerlekten çekişli Şarj Edilebilir Hibrit (Plug-in Hybrid Q4) versiyonu, 100 kilometrede sadece 1.14 litre yakıt tüketimiyle bugüne kadar üretilen en çevreci Alfa Romeo modeli olarak öne çıkıyor.
- Alfa Romeo DNA’sı ve En İyi Sürüş Dinamikleri
Tonale Plug-in Hybrid Q4, Alfa Romeo DNA mirasını sürdürüyor. Kullanım tercihlerine göre seçilen Dynamic modda, elektrik ve ICE motorlarını birlikte kullanılan özel bir gaz kelebeği kalibrasyonu, şanzıman yönetimi ve daha doğrudan direksiyon tepkisi ile aracın performansından en iyi şekilde yararlanmak için tasarlandı. Bu modda sürekli e-AWD devrede olurken, günlük kullanım için ideal performans sunan Natural mod e-Motor ve ICE motorun gerekli yerlerde birlikte çalışmasını ve performansı optimize etmeyi sağlıyor. Çekiş performansı, ihtiyaca göre kendiliğinden e-AWD olarak değişebiliyor. Sürüş esnasında elektrik bataryasının şarj yüzdesinin korunmasını veya dolumu sağlıyor, e-Save modu aktifleştirildiğinde ise DNA sürüş modu ‘N‘ (Natural) olarak ayarlanabiliyor. Sürücü gaz pedalından ayağını çektiğinde devreye giren e-Coasting ise yavaşlama sırasında enerji geri kazanımı sağlıyor. Frenleme işlemi esnasında enerji geri kazanımı otomatik olarak devreye giren e-Breaking ile sağlanıyor. Advanced Efficiency modu seçildiğinde ise sadece elektrikli motor devreye giriyor ve çekiş arka tekerleklerden aktarılıyor.
Geniş Ekran ve Sezgisel HMI (Human Machine Interface) Arayüz
Alfa Romeo Tonale Plug-in Hybrid Q4, kabin içerisinde birinci sınıf malzemeler ve en son teknolojiyi birleştiriyor. Tonale’de, 22,5 inçlik 2 büyük ekrandan oluşan sofistike, smooth ve sezgisel bir kullanım sunan Sürücü Odaklı Kokpit (HMI) bilgi-eğlence sistemi yer alıyor. Gösterge panelinin ortasında, geleneksel “Cannocchiale” (teleskopik) ekran tasarımıyla, otomobilin tüm verilerine ve otonom sürüş teknolojileri ayarlarına erişim sağlayan 12,5 inçlik TFT ekran göstergeler yer alıyor. Sürücü ekran üzerinden elektrikli sürüş fonksiyonlarının gösterimine kolaylıkla erişebiliyor. Tonale Plug-in Hybrid Q4’de “Elettro Biscione” adı verilen ve Alfa Romeo’nun logosunda da yer alan yılan figüründen esinlenen sol arka kapı camındaki amblemi, onun elektirikli olduğunu vurguluyor. 12.5’’ Full TFT Gösterge panelinden kolayca takip edilebilen otomobilin elektrikli sürüş fonksiyonları ve işlevler farklı renklerle ifade ediliyor. Örneğin Elettro Biscione’nin rengi beyazken elektrikli motorun kapalı olduğu ve benzinli motorun devrede olduğu anlaşılıyor. Elettro Biscione’nin rengi açık maviyken elekrikli motorun devrede olduğu; yeşil renkteyken ise elektrik motorun şarjda olduğuna işaret ediliyor.
Tonale’de tamamen dijital, dokunmatik 10,25 inçlik ekran güncel akıllı telefonlarla benzer kullanım arayüz ile kullanım kolaylığı sunuyor. Yatay kaydırma ile Alfa D.N.A., radyo, medya, kablosuz şarj, uydu navigasyon, klima, bağlantılı hizmetler elektrikli sürüş uygulamaları, anlık güç gösterimi ve ADAS gibi menülere ulaşılabiliyor. Tonale Plug-in Hybrid Q4’te sportifliği öne çıkaran alüminyum vites kulakçıkları standart sunuluyor. Sürücü ve yolcu konforunu artırmak için ayrıca ısıtmalı direksiyon simidi, ısıtmalı ve sınıfında sadece Tonale’nin sunduğu havalandırmalı ön koltuklar, elektrikli ayarlanabilen ön koltuklar, Harman Kardon Premium Ses Sistemi (14 Hoparlör 465W) Luxury Pack kapsamında sunuluyor.
- 2’nci Seviye Otonom Sürüş, Çoklu Şarj Seçenekleri
Tonale, sürüş keyfini engellemeden maksimum sürüş güvenliği sunmak üzere; hızlanma, fren ve şerit takibini otomatik yöneten 2’inci seviye otonom sürüş için yeni Alfa Romeo Gelişmiş Sürüş Destek Sistemleri (ADAS) ile donatılıyor. Tonale, otomobilin çevresini dikey ve yanal olarak izleyen ön kamera ile “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme” (IACC) ve “Şerit Ortalama” (LC) sistemlerini birleştirerek Seviye 2 otonom sürüşü, Driving Asistance Pack ile mümkün kılıyor. Sistem, öndeki araçlarla güvenli bir mesafeyi korumak için otomobilin hızını otomatik olarak ayarlayan “Akıllı Uyarlanabilir Hız Sabitleme”, “Trafik İşareti Tanımlama Sistemi” ve “Akıllı Hız Sabitleme” sistemlerini kullanıyor. Entegre kamerayı kullanan sistem trafik işaretlerini algılıyor, bunları ekranda gösteriyor, sürücüyü mevcut hız sınırı konusunda uyarıyor ve sürücünün hızını tespit edilen sınıra düşürmesini öneriyor. Sürücü kabul ederse, hız sabitleyici ayarları otomatik olarak ayarlanıyor. Şerit Ortalama sistemi ise yoğun trafik koşullarında bile aracı şeridin ortasında tutmak için aracın yanal hareketini kontrol ediyor.
Tonale’nin, 15,5 kWh kapasiteli bataryalarıyla, WLTP döngüsünde 100km’de 1,14 lt kadar düşebilen yakıt tüketimi sağlanıyor. Şehir otomobili segmenti kullanıcılarırın günlük işe gidip gelmeleri için gerekli olan ortalama 80 km’lik menzil 7,4Kw dahili şarj cihazı kullanarak 2,5 saatten daha kısa bir sürede hızlı şarj ile dolabiliyor. Ayrıca, Mod 3 (Wallbox tipi) kabloya ilave olarak ev tipi prizlere uyumlu Mod 2 şarj kablosunu da sunan Tonale’de 7,4 kW’lık Wallbox çözümleri bulunuluyor.
Güvenliğe Hizmet Eden Yenilikçi Sistemler
Yeni Alfa Romeo Tonale’de, günlük sürüş ihtiyaçlarına uygun, sürüşü kolaylaştıran aktif ve pasif güvenlik özellikleri birlikte yer alıyor. Ön, yan ve perde hava yastıklarının yanı sıra sürücü, araç ve yol arasındaki etkileşimi mükemmelleştiren yenilikçi donanım ve teknolojiler Tonale’de standart olarak sunuluyor. Yaya veya bisikletçiyi algılayarak sürücüyü tehlikeye karşı uyaran ve bir yaya veya bisikletli ile çarpışmayı önlemek veya etkilerini azaltmak için aracı tamamen durduran “Hassas Yol Kullanıcıları ile Otonom Acil Durum Fren” veya sürücü yorgunluğunu algılamak için aracın hareketlerini denetleyen “Sürücü Yorgunluk Algılama” gibi sistemler, Tonale’deki standart özelliklerden birkaçı olarak öne çıkıyor. Tonale’de Driving Asistance Pack ile sunulan “Kör Nokta Algılama”, “Arka Çapraz Trafik Uyarısı”, gibi güvenlik unsurları geri manevra anında, yandan gelen araçlara karşı sürücüyü uyaran “360° Kamera” çevre görünteleme sistemi ön ızgaraya, dikiz aynalarına ve bagaj kapağına entegre edilen dört adet yüksek çözünürlüklü kamera ile yakaladığı aracın çevresine ait görüntüyü kılavuz çizgileriyle birlikte 10,25 inçlik ekranda gösteriyor.
En üst düzey sportiflik sunan “Veloce” donanım seviyesiyle tercih edilebilecek olan Alfa Romeo Tonale Plug-in Hybrid Q4, 1.949.800 TL’lik başlangıç fiyatıyla Alfa Romeo showroomlardaki yerine alıyor.
Otomotiv Sektörü
Hyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor
Günümüzde küresel sorunlar ve sürdürülebilirlik, her yaştan bireyin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Özellikle çocuklar, doğuştan gelen merakları ve sınırsız hayal güçleriyle bu konulara en özgün ve yaratıcı bakış açılarını kazandırma potansiyeline sahip. Hyundai Motor Türkiye, bu potansiyeli desteklemek ve çocukların dünyayı iyileştirme vizyonlarını sanat yoluyla ifade edebilmelerini sağlamak amacıyla “Hyundai Resim Yarışması: Dünyayı İyileştiren Araçlar” projesini başlattı.
Hyundai ’nin “İnsanlık İçin İlerleme” vizyonu doğrultusunda geliştirilen yarışma, 2024 yılında başlatıldı ve 2025 yılında çocuk çalışmaları alanında uzman bir sosyal girişim olan Bilim Virüsü iş birliğiyle güçlendirildi. Proje, çocukların sürdürülebilir, yenilikçi ve daha iyi bir dünya için çözüm üretebilecek araç fikirlerini hayal güçleriyle buluşturduğu yaratıcı bir platform sunuyor.
Program, üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama olan Fikir Geliştirme Süreci’nde, çocukların Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) hakkında farkındalık kazanmaları, bu amaçlar üzerine düşünmeleri ve hikâyelerini geliştirmeleri hedefleniyor.
Ardından gelen Sanatsal Tasarım Aşaması’nda ise çocuklar, SKA doğrultusunda dünyayı iyileştirecek araç fikirlerini özgün çizimlerle ifade ediyor. Yarışmanın son bölümünü oluşturan İlham Veren Seçim Süreci’nde, alanında uzman jüri üyeleri eserleri yaratıcılık, tema uygunluğu ve sanatsal ifade gücü gibi kriterlere göre değerlendiriyor. Bu doğrultuda proje kapsamında seçkin jüri üyeleri ile şeffaf bir seçim süreci kurgulandı.
- Ahmet Aydemir | Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü Akademisyeni ve Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
- Ayça Çizer | Otomotiv Gazetecisi ve İçerik Üreticisi
- İdil Türkmenoğlu | Yazar, Danışman, Öğretim Görevlisi ve Çocuk Genç Sanat Tiyatro Kurucusu
- Seydi Murat Koç | Ressam ve Doğuş Üniversitesi Öğretim Görevlisi
- Yalvaç Ural | Çocuk Edebiyatı Yazarı
Bu değerlendirmelerin sonucunda 120 eser finale çıkmaya hak kazanacak. 7-8 yaş, 9-10 yaş ve özel gereksinimli 7-10 yaş kategorilerinden seçilen 9 eser ile birlikte, “Hyundai Özel Ödülü” almaya hak kazanan bir çalışma, Hyundai Motor Türkiye tarafından 3D formatında gerçeğe dönüştürülerek çocukların hayal dünyasına hayat verecek. Bunun yanında da 10 eser sahibine Hyundai tarafından hediye çeki verilecek.
Hyundai Motor Türkiye, bu proje ile yalnızca çocukların sanatsal gelişimlerini desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda onların toplumsal duyarlılığını artırmayı, sürdürülebilir kalkınma bilincini yaygınlaştırmayı ve geleceğe umutla bakan bir nesil yetiştirmeyi hedefliyor.
Yarışma hakkında detaylı bilgi ve başvuru koşulları için http://resimyarismasi.hyundai.com.tr sitesinden bilgi alınabiliyor.
Otomotiv Sektörü
Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor
Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.
Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.
Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.
Temel Teknolojilerde İlerleme
Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:
- Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
- PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.
Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.
Gelişmiş Üretim Platformu
Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.
Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.
Hidrojen Ekosistemini Genişletmek
Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.
Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.
Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.
Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.
Otomotiv Sektörü
Continental, Pirinç Kabuğu Küllerinden Lastik Üretiyor!
Lastik üretiminde çevresel etkileri azaltmak amacıyla yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımına yönelik dönüşümü kararlılıkla sürdüren Continental, daha sürdürülebilir malzemelerle üretime odaklanmaya devam ediyor. Continental, pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika ile çevreci üretimde yeni bir adım daha attı.
Continental 2024 yılında üretimdeki payı ortalama %26 olan çevreci hammaddeleri 2025 sonuna kadar %2 ila %3 oranında artırmayı öngörüyor. Yüksek güvenlik, performans ve kalite standartlarından ödün vermeden 2030 yılına kadar bu oranı %40’ın üzerine taşımak şirketin kısa dönemli hedefleri arasında yer alıyor. Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, “Continental’de inovasyon ve sürdürülebilirlik birlikte ilerliyor. Güvenlik, kalite ya da performanstan taviz vermeden, lastiklerimizde pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika kullanmamız, tamamen yeni bir yol açtığımızın göstergesi” dedi.
Lastik bileşiminde kritik öneme sahip hammaddeler olan karbon siyahı ve silika, bu sürdürülebilir dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. Her iki dolgu maddesi de kauçuğun dayanıklılığını artırarak lastiklerin uzun ömürlü olmasını sağlarken, aynı zamanda frenleme ve yol tutuş gibi temel performans özelliklerine doğrudan etki ediyor.
Silika, optimum kavrama ve düşük yuvarlanma direnci sağlamak amacıyla temel dolgu maddelerinden biri olarak kullanılıyor. Continental, bu malzemeyi geleneksel olarak kullanılan kuvars kumu yerine artık pirinç kabuğu küllerinden temin ediyor. Pirinç kabukları; risotto pirinci gibi ürünlerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan tarımsal bir yan ürün olup başta Asya ve İtalya’da yaygın olarak bulunuyor. Bu biyokütle, ileri işlem teknikleriyle enerji açısından daha verimli yöntemlerle silikaya dönüştürülüyor. İtalya’da Solvay gibi üreticiler tarafından geliştirilen bu silika türü, döngüsel ekonomiyi destekleyerek değer zincirinin her aşamasında daha sürdürülebilir bir katkı sağlıyor.
Continental, bu yenilikçi malzemenin öncülerinden biri olarak, lastik sırt bileşimlerinde silika kullanımı sayesinde fren mesafelerini neredeyse %50 oranında azaltmayı başardı. Aynı zamanda yuvarlanma direncinin düşürülmesiyle, enerji tüketimi ve CO₂ emisyonlarında da önemli kazanımlar elde ediliyor.
Lastiklerin toplam ağırlığının yaklaşık %20’sini oluşturan karbon siyahı ise kauçuğun yapısal dayanıklılığı açısından vazgeçilmez bir dolgu maddesi. Continental, üretimde kullanılan bu malzemenin daha sürdürülebilir versiyonlarını geliştirmek için üç farklı teknolojiye odaklanıyor:
- Biyo-bazlı üretim: Kağıt endüstrisinin atık ürünü olan tall yağı gibi organik yağlardan elde edilen karbon siyahı, fosil kaynaklara çevreci bir alternatif sunuyor
- Geri dönüştürülmüş piroliz yağı: Ömrünü tamamlamış lastiklerden elde edilen piroliz yağı, yeniden işlenerek karbon siyahı üretiminde kullanılıyor
- Doğrudan geri kazanım: Verimli piroliz süreçleri sayesinde hurda lastiklerden karbon siyahı doğrudan geri kazanılıyor
Pyrum İş Birliğiyle Geri Dönüşümde Yeni Ufuklar
Continental, kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerin geri dönüştürülmesini optimize etmek amacıyla Pyrum Innovations ile iş birliği yapıyor. Termoliz teknolojisi konusunda uzmanlaşmış Pyrum ile birlikte yürütülen süreç sayesinde, hurda lastiklerden geri kazanılan karbon siyahı, yeniden lastik üretiminde kullanılabiliyor. Continental bu yöntemi ilk olarak forklift lastiklerinde başarıyla uyguladı. Şirket, geri dönüştürülmüş karbon siyahının performans ve güvenlik kriterlerine uygun biçimde binek araç lastiklerinde de yaygınlaştırılmasını hedefliyor.
Continental, çevreye duyarlı hammaddeleri kütle dengesi yaklaşımı ile mevcut üretim süreçlerine entegre etmeye devam ediyor. Böylece fosil kaynakların belirli bir kısmının yerine sürdürülebilir alternatifler kullanılıyor. Nihai ürünlerde bu geçişin pozitif çevresel etkisi açık biçimde görülebiliyor.


