Connect with us

Deniz Yolu

Gümrüklerde Bekleme, Liman Maliyetleri İsyan Ettiriyor

   Reel sektör, gümrükte bekleme sürelerine ve liman maliyetlerine bir an önce çözüm getirilmesini bekliyor. Reel sektör temsilcileri, liman masraflarının sanayiciye maliyet, tüketiciye enflasyon olarak geri döndüğünün altını çiziyor.

Reel sektör, gümrükte bekleme sürelerine ve liman maliyetlerine bir an önce çözüm getirilmesini bekliyor. Gümrükte bekleme sürelerinin 15 günü bulabildiğini söyleyen reel sektör temsilcileri, buna eklenen liman masrafl arının sanayiciye maliyet, tüketiciye de enfl asyon olarak geri döndüğüne dikkat çekiyor. “Gümrükte servet yatıyor” diyen iş dünyası, buralarda bekleyen ürünlerin daha hızlı piyasa girmesiyle, ekonominin çarklarının hızlanacağına inanıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Başkanı Ziya Özalp, gümrüklerdeki bekleme sürelerinin sektörün ciddi sorunlarından biri olduğunu söylerken, denetleme mekanizmasının hızlı ilerlememesinin işleri büyük sekteye uğrattığını kaydetti. Tüm sıkıntılara ve maliyet artışlarına katlanarak ürünü getirmiş olmalarına rağmen gümrüklerde beklediklerine değinen Özalp, “Siz ürünü doğru zamanda temin edemediğinizde bu sefer esasında olmayan bir enfl asyon da ortaya çıkabilir. Kesinlikle denetleme mekanizmalarının olması gerekiyor ama hızlı ilerlemesi bizim için çok önemli” dedi.

“Gümrüklerde ciddi bir servet yatıyor” diyen Özalp, şöyle devam etti: “Bence buralarda Türkiye ekonomisinin çarkını bir ya da iki tık hızlandırabilecek bir servet yatıyor. Çünkü oradaki dönüşüm hızlandığı andan itibaren navlundan tutun da üretim süreçlerine kadar tüm süreçlerin çok daha verimli olacağına inanıyoruz.”

Temelde menfaat çatışması var

TOBB Plastik, Kauçuk, Kompozit Sanayi Meclis Başkanı ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye ekonomisinin temelinin ithalata dayandığını hatırlatarak, üretilecek malın hammaddesini ithal ederken yaşanan sıkıntıların çok büyük olduğunu savundu. Liman maliyetleri ve bekleme sürelerinin hem ihracatçıyı hem de ithalatçıyı olumsuz etkilediğini dile getiren Eroğlu, “Limanlarda eklenen her masraf sanayiciye maliyet, tüketiciye enfl asyon olarak dönüyor” dedi. Gümrüklerde bürokrasinin ağır işlediğini kaydeden Eroğlu, liman maliyetlerinin temelinde ise menfaat çatışması olduğunu savundu. Limanların özelleştirilmesiyle beraber, gemi şirketi sahiplerinin aynı zamanda liman işletmecisi de olduğunu iddia eden Eroğlu, şöyle devam etti: “Diyelim ki gemi sizin malınızı çarşamba ya da perşembe günü limana yanaştırsa hemen çekebilirsiniz. Ancak bütün sanayiciler bunu bilir, bilinçli olarak gemiler hafta sonuna doğru yaklaştırılıyor. Beklemeden kaynaklanan kazanç aynı kişilere gidiyor. Çünkü liman da gemi de aynı kişilerin. Biz o firmalardan bir şey isteyemeyiz, ama devletin bunun regülasyonunu çok iyi yapıyor olması lazım. Çünkü sıkıntıların temelinde bir menfaat çatışması var.”

Liman masraflarına denetim şart

İstanbul Tüccarlar Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı İlker Öncel, kendisi gibi pek çok ithalatçının liman masrafl arıyla ilgili ciddi sıkıntıları olduğunu söyledi. Konteyner, demuraj, ardiye, konşimento, ordino gibi liman masraflarıyla reel sektörün baş etmek zorunda kaldığını söyleyen Öncel, limanların özelleştirilmesinin ardından maliyetlerin inanılmaz derecede arttığını ileri sürdü. Öncel, “Konteynerin tartıya konması bir para, tartıdan indirilmesi bir para, muayeneye gitmesi bir para. Sanki kilometre başına taksimetre gibi yazıyor” dedi. Bu konuda yeterli düzenlemenin olmadığını belirten Öncel, “Her limanın kendi belirlediği bir maliyeti var. Belki bunlarla ilgili bir düzenleme yapılabilir. Çünkü bunlar da bir ürünün maliyetini ciddi oranda artırıyor ve enfl asyon yaratıyor” diye konuştu.

Öte yandan Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Haydar Yenigün, ithalat ve ihracatta gümrüklerde yaşanan sıkıntıların, özellikle bu tatil döneminde Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının karayolunu tercih etmesiyle içinden çıkılmaz bir noktaya geldiğini söyledi. Süreçlerin hızlandırılması için dijital altyapı uygulamalarını devreye almak gerektiğini belirten Yenigün, sorunların çözümüyle ilgili Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un çözüm odaklı yaklaşımı olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye’nin sırası geriliyor

Türkiye’nin sınır geçişlerinde kolaylık anlamında durumu çok da iyi değil. Dünya Bankası’nın Doing Business 2020 raporuna göre, sınır geçişlerindeki işlemlerde kolaylık anlamında Türkiye, 190 ülke arasında 44’üncü sırada yer alıyor. Bir önceki yıl 42’nci sırada olan Türkiye, listede 2 sıra geriledi. Romanya’nın birinci sırada yer aldığı listede, Bulgaristan 21’inci, Yunanistan da 34’üncü sırada yer alıyor. Rapora göre, ihracatta ortalama sınırda bekleme süresi 10 saat, evrakların tamamlanma süresi 4 saat. Maliyet ise sınırda bekleme süresi için ortalama 338 dolar.. İthalatta ise ortalama sınırda bekleme süresi 7 saat, evrakların tamamlanma süresi ortalama 2 saat. Sınırda bekleme süresinin maliyeti ise 46 dolar. Rapora göre, sınırda işlem maliyetleri yüzde 30 oranında artmış durumda. En büyük maliyet kalemlerinden biri olan denetimlere bakıldığında ise, gümrüklerde fiziki kontrol oranları batılı ülkelerde ithalatta yüzde 2-3 iken, Türkiye de bu oran yüzde 13’lerde.

Üretimdeki kadar hızlı olunmalı

TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, gümrükte bekleme sorunlarının özellikle iplik ve hammadde de daha fazla yaşandığını, hazır giyimde ise daha çok aksesuar kısmında sorun yaşatabildiğini dile getirdi. Gümrükte bekleme sırasında kurun volatilitesine denk gelindiği takdirde o kur üzerinden ödenen vergilerin bir maliyet yarattığını ifade eden Fayat, “Gümrükteki beklemeler depolama planlamalarını da sıkıntıya sokuyor. Bu da bir maliyet oluşturuyor. Bu maliyeti de ithalatçı üstlenmek zorunda kalıyor. Özellikle ihracatta kullanacağımız bir ürünse bekleyen ürün, ekstra nakliye ücreti ödüyoruz. Eğer içerde sunacağımız bir ürünse daha da kötü, bu sefer de kurun bir maliyeti oluşuyor” dedi. Hem ithalatçı hem de ihracatçı için Türkiye’nin her işlemde hızlı olması gerektiğini savunan Fayat, “İthalatçılar Türkiye’yi hızlı üretim yaptığı için tercih ediyor. Yani, biz 8 haftada üretim yaptığımız için bizi tercih etmiyor, 4 haftada üretim yaptığımız için tercih ediliyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin her işlemde hızlı olması ticaret kapasitesini de artıracaktır.”

Maliyetler yüzde 30 arttı

Lescon İcra Kurulu Üyesi Ayhan Erbay, ithal edilen ürünlerin denetimlerine yönelik uygulamaların gümrükte bekleme sürelerini çok artırdığını söylerken, Avrupa Birliği’nde benzer denetimlerin olduğunu, ancak bu kadar zaman kaybı yaratmadığını dile getirdi. TAREKS gibi uygulamalara geçmeden önce 3-4 gün süren gümrük işlemlerinin şimdilerde 15 güne kadar çıkabildiğini kaydeden Erbay, uzayan süreçlerin hem zaman hem de maliyet kaybı anlamına geldiğini savundu. Testlerde bir tavan fiyat olduğu bilgisini veren Erbay, ancak bazı laboratuvarların çeşitli taktiklerle inceleme sürecini uzatıp, maliyetleri şişirdiğini kaydetti. İthal edilen bir ayakkabıdaki gümrük ve liman maliyetlerinin payının bir yılda yüzde 30 civarı arttığını söyleyen Erbay, ayakkabı sektöründeki maliyet baskısının eylül ayından itibaren tüketici fiyatlarına yansıyacağını ifade etti.

Merve YİĞİTCAN – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deniz Yolu

KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ

Türkiye, kruvaziyer turizminde tarih yazıyor. “Ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 3 yılda 6 kat arttı, Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. 2023’ün Ocak–Şubat döneminde yalnızca 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2024’te 24 bin 881’e, 2025’te ise 62 bin 512 yolcuya ulaştı. Kış aylarındaki bu büyük artış, kruvaziyer turizminin artık yılın 12 ayına yayıldığının kanıtı olduğunu belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Bu sadece rakam meselesi değil, bütün bir ekosistemin canlanması demektir. Kruvaziyer artık turizmden öte, milli bir meseledir.” dedi. 

Türkiye kruvaziyer turizmi, son üç yılda tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle “ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 6 kat artarak rekor kırdı. 2023 yılının Ocak-Şubat döneminde 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2025’te bu sayıyı 62 bin 512’ye çıkardı. Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. Türkiye kruvaziyer limanları, 2023 Ocak–Ağustos döneminde 906 bin 582 yolcuya ev sahipliği yaparken, 2024’te bu rakam %32 artışla 1 milyon 196 bin 617’ye, 2025’te ise %18,4 artışla 1 milyon 416 bin 398’e ulaştı. Böylece 2023’ten 2025’e toplamda %56’lık bir artış gerçekleşti.

Bir Yolcu Yüzlerce İnsana Dokunuyor

Türkiye genelinde kruvaziyer yolcu sayısı da rekor seviyelere ulaştı. Sektörün yalnızca turistik bir faaliyet değil, ekonomik bir ekosistem olduğuna dikkat çeken Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, bireysel katkısının bile ülke ekonomisinde nasıl çarpan etkisi yarattığını şu sözlerle ifade etti;

‘‘Bugüne kadar 250 bin yolcuyu Türkiye’ye kazandırdım. Bu, sadece rakamlardan ibaret değil; yüz binlerce kişinin işine, esnafın dükkanına, tedarikçilerin kasasına canlılık katmak demek. Çarpan etkisi tam da budur: bir yolcunun bıraktığı her kuruş, zincirleme bir şekilde yüzlerce insana dokunur, hayatlara değer katar. Türkiye’nin Akdeniz’de yeniden parlayan bir cazibe merkezi haline gelmesinin arkasında yalnızca küresel trendler değil, meslektaşlarımızla birlikte inançla verdiğimiz mücadele de var. Kruvaziyer turizmi artık sadece bir sektör değil, ülke ekonomisi için stratejik bir fırsat ve milli bir vizyondur.” 

İstanbul ve Kuşadası Zirvede

2025 yılında büyümenin lokomotifi İstanbul ve Kuşadası oldu. Bu iki liman birlikte toplam yolcuların %77’sini karşılarken, 286 bin ek yolcu sağladı. İstanbul, üç yılda yolcu sayısını %89 artırarak 410 bin 577 yolcuya ulaştı ve Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerledi. Kuşadası ise %27 artışla 144 bin ek yolcu kazandı ve liderliğini pekiştirdi.

Transit yolcular hâlâ baskın olmakla birlikte, gelen/giden yolcu sayısı iki yılda iki kat artarak Türkiye limanlarının homeport olarak kullanılmaya başlandığını ortaya koydu. İstanbul ve Çeşme, bu gelişimde öne çıkan limanlar oldu.

İstanbul Limanları Geliş-Gidiş Yolcu Sayısı ile 3 Yılda %89 Büyüdü

İstanbul, son üç yılda kruvaziyer turizminin yükselen yıldızı haline geldi. 2025’te 400 bini aşan yolcu ve artan liman kapasitesiyle Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerliyor. Transit yolculardan daha hızlı artan geliş-gidiş trafiği, üç yılda %89 büyüme sağladı. 2023’te 217.337 yolcu ağırlayan şehir, 2024’te 268.227’ye, 2025’te ise 410.577 yolcuya ulaştı. Gelen ve giden yolcu sayısı 47.736’dan 140.187’ye çıkarak üç kat artış gösterdi. Transit yolcu sayısı ise 169.601’den 270.390’a yükseldi. Bu da yüzde 59’luk bir artışa denk geliyor.

 

Continue Reading

Deniz Yolu

MSC Cruises ve Explora Journeys Gemileri Aynı Anda İstanbul’da

MSC Grubu’nun iki farklı markası, MSC Cruises ve Explora Journeys filolarına ait iki gemi, programları 2025 yaz sezonu kapsamında İstanbul’a demir attı.

İstanbul, 23 Ağustos 2025 – MSC Grubu’nun Gemi Seyahatleri Bölümü çatısı altında faaliyet gösteren çağdaş markası MSC Cruises ve ultra lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys filolarına ait gemiler aynı anda İstanbul’a geldi.
MSC Fantasia ve EXPLORA I, 2025 yaz programları kapsamında 23 Ağustos Cumartesi günü İstanbul Limanı’na demirleyerek Boğaz’a görkem kattı.

MSC Fantasia ile İstanbul hareketli keşifler

2025 yaz sezonunda İstanbul hareketli programlarını gerçekleştiren MSC Fantasia, 9 gece 10 gün süren Ege & Adriyatik turlarıyla İtalya’nın Trieste/Venedik ve Bari; Yunanistan’ın Korfu, Katakolon, Pire/Atina limanlarını ziyaret ediyor, ardından Kuşadası/Efes’e uğrayarak yeniden İstanbul’a dönüyor.
7 Mayıs – 16 Ekim tarihleri arasında 19 kez İstanbul’a uğrayacak olan gemi, 4.363 yolcu kapasitesiyle sezon boyunca yaklaşık 90.000 misafiri Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak.

Dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranları, her yaştan misafire hitap eden eğlence ve aktiviteleri, çocuk kulüpleri, MSC Aurea Spa, spor salonu ve dinlenme alanlarıyla beş yıldızlı yüzen otel konforu sunan MSC Fantasia, ayrıca lüks ve ayrıcalıklı deneyim isteyenler için MSC Yacht Club konseptiyle “gemide gemi” deneyimi yaşatıyor. Misafirler, tüm yolculuk boyunca kendilerine özel tahsis edilen butler hizmeti, ayrıcalıklı alanlara erişim ve lüks suitlerde konaklama gibi her şey dahil özel bir deneyimin tadını çıkarıyor.

MSC Fantasia, 2026 yaz sezonunda da İstanbul hareketli programlar gerçekleştirmeye devam edecek.

EXPLORA I: Ultra lüksün yeni tanımı

İstanbul’a gelen diğer gemi EXPLORA I, Ağustos 2023’te Explora Journeys markasının ilk gemisi olarak ilk seferini gerçekleştirdi. MSC Grubu’nun 300 yıllık denizcilik mirasından doğan Explora Journeys; seçkin, yeni nesil lüks seyahat severler için okyanus yolculuğunu yeniden tanımlama vizyonuyla ultra lüks segmentte hizmet veriyor ve misafirlerini denizle, kendileriyle ve benzer yaşam tarzına sahip kişilerle buluşturmayı hedefliyor. Süperyat konseptiyle tasarlanan Explora Journeys gemileri, en popüler destinasyonları daha az keşfedilmiş niş limanlarla, uzun süreli ve geceleme konaklamalarıyla harmanlayarak her açıdan keşif duygusunu besleyen rotalar sunuyor.

EXPLORA I, 2025 yaz sezonunda 5 Mayıs – 9 Ekim tarihleri arasında 21 kez Türkiye limanlarına uğrayacak. İstanbul’dan 9 kez biniş imkanı sunmasının yanı sıra Bodrum, Bozcaada, Kuşadası, Antalya ve Marmaris limanları da programlarında yer alıyor.
Tamamı teraslı ve okyanus manzaralı olarak “denizdeki ev” konseptiyle tasarlanan 461 suit, penthouse ve rezidans, 6 restoran ve 11 farklı gastronomi deneyimi, 12 bar ve lounge, 4 yüzme havuzu, özel kabanalı geniş teras alanı, wellness ve seçkin eğlence imkanlarıyla cruise dünyasına bambaşka bir soluk getiriyor. 920 yolcu kapasitesi ve 640 mürettebatıyla kişiselleştirilmiş ve üst düzey bir hizmet kalitesiyle misafirlerini ağırlıyor.

Explora Journeys filosu, 2028 yılına kadar toplam 6 gemiyle hizmet verecek. 16 Eylül 2024’te ilk seferini gerçekleştiren filonun ikinci gemisi EXPLORA II, 2026 yaz sezonu kapsamında Mayıs ayından itibaren Türkiye limanlarında olacak.

“Türk turizmine katkımızı artıracağız”

MSC Cruises ve Explora Journeys Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, şu açıklamada bulundu:

“Her iki markamıza ait gemilerimizi aynı anda İstanbul’da görmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu tablo, Türkiye’ye olan güvenimizin ve yatırımlarımızın en somut göstergesidir. Gemilerimizin yıl boyunca Türk limanlarına düzenli olarak uğraması, ülkemizi küresel cruise haritasında daha da görünür kılmaktadır.

Türk misafirlerimizin cruise tatillerine olan ilgisinin her geçen gün arttığını memnuniyetle gözlemliyoruz. Bizim hedefimiz, bu tatil biçiminin sunduğu benzersiz avantajları daha geniş kitlelere anlatmak. Evlerinden çıkıp kendilerine en yakın limandan, yüzen bir otele adım atarak; her sabah farklı bir ülke ve şehirde uyanmak, birinci sınıf eğlence ve aktivitelerden yararlanmak, dünya mutfaklarından lezzetler tatmak misafirlerimizin beklentilerinin çok ötesinde bir deneyim sunuyor.

Yaz sezonunda MSC Cruises markamızla İstanbul hareketli MSC Fantasia’nın yanı sıra Kuşadası hareketli MSC Divina gemimiz ve Explora Journeys markamızla EXPLORA I’ı limanlarımızda ağırlarken, kış sezonunda da her hafta İstanbul ve İzmir hareketli MSC Lirica gemimizle Türkiye’de olacağız. Yıl boyunca kesintisiz sürdürdüğümüz seferlerimizle Türk turizmine sağladığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı artırarak, hem misafirlerimize daha fazla seçenek sunmayı hem de ülkemizin cruise turizmindeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”

Continue Reading

Deniz Yolu

CUMHURBAŞKANLIĞI 6. ULUSLARARASI YAT YARIŞLARI ÇANAKKALE ETABI SONA ERDİ BÜYÜK ÖDÜL ANGELS OF CMC HOLDİNG’İN OLDU  

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkıları, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğiyle, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü tarafından DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları, Çanakkale Zafer Kupası etabı görkemli bir törenle sona erdi.

 

Çanakkale etabı, 22 Ağustosta İstanbuldan verilen startla başladı. 230 sporcu, 140 deniz mili süren rotada 25 saat boyunca zorlu mücadele verdi. Tarihimizin fedakârlık ve kahramanlıkla örülü destanına bir saygı duruşu niteliği taşıyan yarışlar, 24 Ağustosta da Çanakkale Boğazı’ndaki güçlü rüzgarla devam etti.  Eski Kordondan başlayan yarış, 10 deniz mili süren zorlu mücadele sonunda görkemli bir ödül töreniyle taçlandı.

 

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen tören, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları Organizasyon Komitesi Başkanı Ekrem Yemlihaoğlunun konuşmasıyla başladı.

 

Yemlihaoğlu, bu yıl daha önce tarihte hiç denenmemiş etapların düzenlendiğini belirterek, 19 Mayısta Bandırma Vapurunun izinde Samsuna yelken bastık. 20 Temmuzda Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümünde Marmaristen Kıbrısa gittik. Bugün de bir ulusun tarihinin baştan yazıldığı Çanakkalede aynı gururu yaşıyoruz. Bizlere böyle büyük bir onuru yaşama şansı veren Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımıza, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza, her an sahada yanımızda olan Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, Sayın Çanakkale Valimize, Sayın Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanımız İsmail Kaşdemire sonsuz teşekkürler borçluyuz” dedi.

 

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise Çanakkalenin tarihi günlerinden birine tanıklık ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Çanakkale herkesin ortak paydası. Çanakkale dendiği zaman Türk milletin kalbi başka atmaya başlar. Çanakkale dendiği zaman akan sular durur. Böylesi bir atmosferde bugün çok harika bir yarışma gerçekleştirildi ve muhteşem rüzgarda, muhteşem atmosferde, harika bir doğada, harika bir boğazda yelkenlilerimiz görüldüğü zaman bütün Çanakkale heyecanlanmaya başladı.

Gerçekten tarihi bir gün   yaşadık. Çanakkale Boğazı zaten güzeldir. Bugün daha da güzel oldu, rüzgar daha anlamlı esti. Tabii ki bu kupanın Çanakkale Zafer kupası olması daha da anlamlı. Çünkü Çanakkale Zaferinin mimarları işte burada müsabakalar yapılsın, Türk milletinin evlatları daha özgür dolaşsın, Çanakkale Boğazı hür aksın, bu toprakların üzerinde rüzgar özgürce essin diye canlarını feda ettiler. O kahramanları bir kez daha hayırla yad ettik. Rahmetle andık ve onları asla unutmayacağımızı bir kez daha dünyaya ilan ettik. “

 

Konuşmaların ardından kazanan takımlara kupaları takdim edildi.

 

En İyi Düzeltilmiş Zaman Ödülü Oğuz Ayan yönetimindeki Angels of CMC Holdingin oldu. Game Changer teknesiyle yarışan ekibe ödülünü Alan Başkanı Kaşdemir takdim etti.

İstanbuldan Çanakkaleye 140 deniz mili süren yarışı ilk önce tamamlayan Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı “Line Honours” ödülünün sahibi oldu.

 

ORC O  kategorisinde Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva birinci olurken, Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı ikinci, İlayda Şenay Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı üçüncülüğü elde etti.

 

ORC 1 kategorisinde ise Kerem Gökhan Bulut yönetimindeki Escape Sailing Samsun Yelken Kulübü birinci, Berkcan Arat yönetimindeki Lexus Sailing Team ikinci oldu.

 

ORC A kategorisinde de Oğuz Ayan yönetiminde Angels of CMC Holding Takımı birinci, Murat Tan yönetimindeki Milliyet Takımı/CDT ikinciliği elde etti.

 

Gezgin Sınıf A birinciliği Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova alırken, Burak Bige yönetimindeki Atak Sailing Team ikinci oldu.

 

Gezgin Sınıf B kategorisinde ise Can Tunay yönetimindeki Team Shine Away birinciliğe, Ali Erdoğan yönetimindeki Sarı 1 Sailing Team ikinciliğe, Ahmet Rasim Kahraman yönetimindeki İNBO Teknik takımı üçüncülüğe layık görüldü.

 

ORC Kategorisindeki Üniversite Takımları Özel Ödülü birincisi ise Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva takımı birinci, İlayda Şenal Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı ikinci oldu.

 

Gezgin Sınıf Üniversite Takımı Özel Ödülü’ne de Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova layık görüldü.

 

Gezgin Sınıf Kadın Yelken Takımı Özel Ödülü’nün sahibi ise Elif Özge Taşköy yönetimindeki Verita-Rüzgarın Peşinde takımı oldu.

 

Kazanan takımlara kupalarının yanı sıra takım kaptanlarına da ayrıca Jacques Philippe tarafından saat hediye edildi.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.