Connect with us

Blog

Lojistik Sektörünün Sınavı Dönüşüm

KPMG Türkiye, pandeminin etkisiyle geçen yıl tarihinin en kötü dönemini yaşayan taşımacılık ve lojistik sektörünü inceledi. Uzun vadedeki güçlü potansiyelini koruyan sektör için kısa vadeli sorunlar aşılamayacak nitelikte değil. Ancak yeni iş modellerine adapte olmak, kalıcı ve sürdürülebilir hizmet kalitesinin artışı için her sektör oyuncusunun önemli yatırım ve dönüşümlere imza atması gerekiyor

KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Taşımacılık ve Lojistik raporu yayımlandı. Rapora göre; pandemi etkisi altında geçen 2020 yılında patlak veren konteyner krizi ve Japon ticaret gemisinin 6 gün boyunca Süveyş Kanalı’nı tıkamasıyla büyük kayıp yaşayan sektör, kara bulutları tamamen üzerinden attı. 2021, şirketlerin “sıfır emisyonlu taşımacılık” gibi büyük hedeflere ulaşmak adına sürdürülebilirlik konusunda ciddi adımlar attığı bir yıl olarak tarihe geçecek. Tarihi rekorların kırıldığı e-ticaret hacmi başta olmak üzere artan talep ve beklentiler, sektörün en önemli ödevleri arasında yer alıyor.

KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner, “Kıtalararası üretim modelleri ve ticari ağların etkin bir şekilde işlemesi için altyapının modernizasyonu sektör için hiç olmadığı kadar önem arz ediyor. Sektörün kendini yeni iş modellerine adapte etmesi gereksinimi ise sadece fiziki yatırımlarla atılabilecek bir adım değil. Örneğin limanların kapasiteleri artıyor, yanı sıra eğitimli iş gücü ihtiyacı da aynı oranda yükseliyor. Pandemi sonrası dünyada aracı maliyetleri ile operasyonel hataların asgari seviyeye çekilmesini sağlayacak beşeri ve teknolojik yatırımların hayata geçirilmesi gerekiyor. Ülkelerin, birer lojistik merkezi haline gelebilecek yatırımların yapılmasında hem mevzuat geliştirmeleri hem de mali teşvikler ile merkezi yönetimlerin desteği şart” dedi.

Raporda öne çıkanlar şöyle:

  • Pandemi ikliminin geride kalmasının ardından önce yük sonra da yolcu taşımacılığı verileri olumlu gelmeye devam edecek. KPMG Türkiye ile İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’nin birlikte imza attığı Lojistik Güven Endeksi de bu görünümü destekliyor. Ocak-Mart 2021 döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artan endeks, ölçülmeye başladığından bu yana en yüksek artışı gösterdi. Tarihi rekorların kırıldığı e-ticaret hacmi başta olmak üzere artan talep ve beklentiler, sektörün en önemli ödevleri arasında yer alıyor.
  • Dünya ticaret hacminde pandemi döneminde başlayan ani daralma yerini çok güçlü bir toparlanmaya bıraktı. Nisan 2021 verilerine göre yıllık hacim artışı ise yüzde 25,3 gibi rekor düzeyde.
  • Küresel ticarette en önemli öncü göstergelerinden biri olan Baltık Kuru Yük Endeksi’nde de çok güçlü bir toparlanma izleniyor. Salgın ve hemen öncesi dönemde 500-600 bandında seyreden endeks Haziran 2021 itibarıyla yıllık yüzde 88 artış göstermiş durumda.
  • 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 5,9 büyüyen sektörde yılın geneline ilişkin beklentiler karışık. Değer kaybeden Türk Lirası sebebiyle özellikle ihracat tarafındaki olumlu beklentiler, görece azalan ithalat hacmi ile dengeleniyor. Turizm sektörüne ilişkin belirsizlikler de yılsonu tahminlerinin ayrışmasına yol açıyor. Küresel ticarette gerilim seviyesinin düşük olması ve civar ülkelerdeki çalkantıların azalması olumlu sayılabilecek unsurlar olarak öne çıkıyor.
  • 2016 yılından bu yana ekonomi içindeki payını artıran sektörün 2020 yılını da yüzde 8,5 seviyesinde bir payla tamamlaması bekleniyor.
  • Mart 2021 itibarıyla sektörün toplam nakdi kredi borcu 218 milyar TL seviyesinde. Bu hacim bir önceki yılın aynı döneminde 156 milyar TL idi. 12 aylık dönemde kredi borç miktarı yüzde 40,1 oranında artan sektörün toplam kredi pastası içinden aldığı pay ise yüzde 5,7 ile tepe noktasına ulaştı.
  • Sektörün, tarihte ilk kez 6 milyar TL sınırını aşan tasfiye olunacak kredi (TOA) hacmi Mart 2021 itibarıyla 6,3 milyar TL. Bu hacmin 5 milyar TL’lik kısmı taşımacılık sektöründen geliyor.

Yabancı yatırımcı ilgisi devam ediyor

  • Türkiye taşımacılık sektörü, büyük potansiyeli sayesinde yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. 2020 yılını 525 milyon dolar yatırımla tamamlayan sektör, Mayıs 2021 itibarıyla toplam 93 milyon dolar yatırım çekti. Sektörün toplam içinden aldığı pay yüzde 5,8 seviyesinde.
  • İhracat taşımacılığında denizyolu taşımacılığı yüzde 60’lık payını korurken bu oran karayolu ile birleştiğinde yüzde 90’ı aşıyor. 2020’de artan demiryolu hacmine rağmen demiryolu taşımacılığının toplam ihracattan aldığı pay yüzde 1’in altında… Mayıs 2021 verilerine göre, ithalatın yüzde 88,2’si kara, deniz ve havayolu taşımacılığı ile yapılıyor.
  • Mayıs 2021 itibarıyla ihraç edilen malların yüzde 59,4’ü; ithal edilen malların ise yüzde 58,4’lük kısmı denizyolu ile transfer ediliyor. Türk Armatörler Birliği’nin hazırladığı Deniz Taşımacılığı Gözden Geçirme Raporu 2020’de yer alan verilere göre Türkiye deniz ticaret filosu büyüklük açısından dünyada 15’inci sırada. Toplam bin 511 geminin yer aldığı filonun büyümesi ve bu alanda coğrafi avantajların kazanımlara dönüştürülmesi için finansman koşulları başta olmak üzere pek çok alanda atılım yapılması gerekiyor.
  • Denizyolu ile yolcu taşımacılığı ise salgın döneminde adeta sıfırlandı. Mart 2020-Mayıs 2021 arasındaki 14 aylık süreçte tek bir kruvaziyer geminin giriş yapmadığı Türkiye’de, Haziran 2021 itibarıyla toplam hacim sadece 4 gemi.
  • Karayolu taşımacılığı yurt içi yolcu ve yük transferinin ana unsuru olmayı sürdürüyor. Son yıllardaki büyük otoyol yatırımları yol kalitesini ve toplam kilometre uzunluğunu yukarı taşıyor. 2021 yılı başı itibarıyla 68 bin kilometrenin üzerinde olan karayolu envanterin yüzde 5’i otoyollardan oluşuyor.
  • Karayolları yük ve yolcu hacimlerinde de stabil bir artış var. Pandemi koşullarının tamamen geride kalması ve mobilite sınırlarının tamamen kalkması ile bu kanaldaki hacim artışlarının eski trendine girmesi bekleniyor.
  • Pandeminin etkisiyle geçen yıl yüzde 39’un üzerinde daralan Türkiye havayolu yük taşımacılığı, bu yıl toparlanıyor. 2021’in ilk 6 ayında taşınan 1,3 milyon tonluk yük, bir önceki yılın aynı döneminin yüzde 21 üzerinde yer alıyor.
  • Pandemi öncesi 200 milyonun üzerinde seyreden yolcu taşımacılığı hacmi ise 2020 yılında yüzde 60,8 daraldı ve 81,6 milyona geriledi. Devlet Hava Limanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre bu hacim, 2023 sonunda dahi yakalanamayacak durumda.
  • 2021 yılının ilk 6 ayında toplam yolcu hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,2 artışla 40,2 milyon seviyesine ulaştı. Pandemi önlemlerinin hafiflemesi ve turizm sezonunun etkisiyle birlikte hacimlerin çok daha güçlü bir şekilde toparlanması bekleniyor. Otoritenin, 2021 sonunda beklediği toplam hacim ise 95 milyon seviyesinde.

İstanbul Havalimanı kargo üssü olacak

  • 2021’in ilk 5 ayında Türkiye’deki havalimanlarının yük trafiği 1 milyon tonu aştı. Hava kargocular, asıl büyümeyi ise İstanbul Havalimanı’ndaki dev kargo terminalinin devreye girmesi ile sağlayacak.
  • Pandemiyle birlikte e-ticaret kanalında da tarihi rekorlar yaşandı. Sektöre yeni girişimciler de hızlı giriş yaptı. e-ticarette küresel hacmin 2021’de yüzde 14 artışla 4,9 trilyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Sektör uzmanları, Türkiye e-ticaret pazarının bu yıl yüzde 50 büyüme ile 400 milyar TL’ye yaklaşmasını bekleniyor. Hızlı gelişen bu alan Türk yatırımcısının, uluslararası alanlara yönlenmesinin de önünü açtı. Özellikle Avrupa, Ortadoğu ve ABD pazarları lojistik şirketlerinin yatırım alanları oldu.
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

İlk 8 Ayda da Türkiye İhracatında Lider Değişmedi!

 Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2024 yılının ilk 8 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim, yüzde 7 gerileyerek 877 bin 152 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın ilk 8 aylık dönemine göre yüzde 5 azalan otomobil üretimi ise 571 bin 575 adede ulaştı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 909 bin 292 adede yükseldi. Ticari araç grubunda, yılın ilk 8 ayında üretim yüzde 11, ağır ticari araç grubunda yüzde 21 ve hafif ticari araç grubunda ise yüzde 10 geriledi. 2023 yılının ilk 8 aylık dönemine göre ticari araç pazarı ve ağır ticari araç pazarı yüzde 9 daralırken hafif ticari araç pazarındaki gerileme yüzde 10 seviyesinde gerçekleşti. Yılın ilk 8 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı ve otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 3 geriledi. Bu dönemde, toplam ihracat 639 bin 721 adet, otomobil ihracatı ise 411 bin 905 adet düzeyinde gerçekleşti. 2024’ün ilk 8 aylık döneminde toplam pazar, geçen yılın aynı dönemine göre paralel olarak gerçekleşti ve 792 bin 256 adetten kapandı. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 3’lük artışla 605 bin 639 adede ulaştı.

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2024 yılının ocak-ağustos dönemine ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk 8 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 azalarak 877 bin 152 adede ulaştı. Otomobil üretimi ise yüzde 7 azalarak 571 bin 575 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 909 bin 292 adedi buldu. Yılın ilk sekiz aylık döneminde ticari araç grubunda üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11, ağır ticari araç grubunda yüzde 21, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 10 geriledi. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 68 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 68, kamyon grubunda yüzde 73, otobüs-midibüs grubunda yüzde 52 ve traktörde yüzde 64 seviyesinde gerçekleşti.

İlk 8 ayda ihracat 23,3 milyar doları buldu!

Yılın ilk sekiz aylık döneminde otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 3 gerileyerek 639 bin 721 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde otomobil ihracatı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 azalırken, ticari araç ihracatı ise yüzde 1 oranında geriledi. Traktör ihracatı ise 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 22 azalarak 10 bin 250 adet olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, ihracatçı birlikleri kaydından muaf ihracat ile antrepo ve serbest bölgeler farkı hariç toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2024’ün ilk sekiz aylık döneminde yüzde 16 ile sektörel ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre, ilk 8 aylık dönemde toplam otomotiv ihracatı, 2023 yılının aynı dönemiyle paralel seyretti ve 23,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Euro bazında ise ihracat paralel seyrederek 21,4 milyar euro olarak gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 2 oranında azalırken tedarik sanayi ihracatı da yüzde 3 arttı.

Toplam pazar 800 bin adede yaklaştı!

2024’ün ilk 8 aylık döneminde toplam pazar, bir önceki yılın aynı dönemine paralel seviyede gerçekleşerek ve 792 bin 256 adet oldu. Bu dönemde, otomobil pazarı da yüzde 3 arttı ve 605 bin 639 adet oldu. Ticari araç pazarına bakıldığında ise yılın ilk 8 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla toplam ticari araç pazarı ve ağır ticari araç pazarı yüzde 9 gerilerken, hafif ticari araç pazarındaki düşüş yüzde 10 olarak kayıtlara geçti. 2024 yılı ocak-ağustos döneminde otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 29, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı ise yüzde 30 olarak gerçekleşti.

 

 

Continue Reading

Blog

sigortaladım.com’dan Aracım Acil Destek Ferdi Kaza Sigortası

Dijital sigorta platformu sigortaladım.com, araç sahiplerinin kaza ve arıza durumlarında yanında olmak amacıyla Zurich Sigorta Aracım Acil Destek Ferdi Kaza Sigortası poliçesi satışına başladı. Sigorta ürünü, kaza sonucu vefat ve sürekli sakatlık gibi durumları güvenceye almanın yanı sıra çekici hizmetleriyle de araç sahiplerine hızlı çözüm sağlıyor.

sigortaladım.com, yeni sigorta ürünü Zurich Sigorta Aracım Acil Destek Ferdi Kaza Sigortası kapsamında kaza sonucu vefat ve sürekli sakatlık durumunda 15.000 TL’ye kadar teminat sağlayan poliçesini satışa sundu. Poliçe ayrıca olay başına 3.000 TL’lik çekici hizmet limitine de sahip. Sigorta, araç sahiplerine yılda 2 kaza ve 1 arıza olmak üzere toplam 3 kez çekici hizmetinden faydalanma imkanı da sunuyor.

Yol yardım ve arıza hizmetleriyle araç sahiplerine tam destek

sigortaladım.com, araç sahiplerinin zor durumda kalmamaları için yine aynı poliçe kapsamında çeşitli hizmetler de sağlıyor. Örneğin araç kazası, yangın veya anahtar kaybı gibi durumlarda sigortaladım.com anlaşmalı çekici hizmetleri aracılığıyla en yakın yetkili servise ulaşım temin ediliyor. Bu hizmet yılda iki kez ve her olay başına 3.000 TL limit ile sunulurken arıza durumlarında, aracın bulunduğu bölgede en yakın yetkili servis çekim tutarı yılda bir kez olmak üzere yine 3.000 TL’ye kadar karşılanıyor. Ticari ve profesyonel amaçla kullanılan, 3.500 kilogramlık araçlar için sunulan Aracım Acil Destek Ferdi Kaza Sigortası, 18-70 yaş arası bireyler için geçerli ve peşin veya 5 taksit imkanı ile satın alınabiliyor.

Sigorta sektöründe tarafsız ve doğru bilginin kaynağı sigortaladım.com Genel Müdür Yardımcısı Orçun Kızıltepe, “sigortaladım.com olarak müşterilerimize yalnızca sigorta satmıyor; onların hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunarak, zor anlarında yanlarında olmayı taahhüt ediyoruz. Sigorta sektörü, teknoloji ve dijitalleşme sayesinde büyük bir dönüşüm yaşıyor. Artık sigortalılar, poliçelerini online platformlar üzerinden kolayca satın alabiliyor, kapsamları karşılaştırılabiliyor ve yenileyebiliyor. Bu noktada biz de, sigortaladım.com olarak müşteri deneyimini iyileştirici, hızlı ve şeffaf çözümlere odaklanıyoruz” dedi.

 

 

Continue Reading

Blog

“Araç Kiralama” Tekrar Mantıklı Hale Geldi

Globalde 100 milyar doları aşan büyüklüğe sahip araç kiralama sektörü, Türkiye’deki gelişim serüveninde yavaş adımlarla ilerliyor. Sıfır kilometre araç satışlarındaki artış performansının gerisinde kalan araç kiralama sektöründe, gelişimi sekteye uğratan en büyük neden ise yüksek finans maliyetleri oluyor. Kurumsal kiralama şirketlerinin yeni araç satın alma kararlarını ertelemeye devam ettiğini ifade eden LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, bireysel ve kurumsal kullanıcılar içinse kiralamanın tekrar mantıklı bir seçenek haline geldiğini kaydetti. Araç kiralama sektörünün, motorlu kara taşıtları ÖTV gelirlerinde yüzde 11 pay sahibi olarak 1,5 yılda yaklaşık 50 milyar TL ÖTV+KDV ödediğini ve ülke ekonomisine direkt katkısı olduğunu belirten Nazik, “Ortalama bir C segmenti araç kiraladığınızda, satın almaya göre şu anda yarı yarıya bir finansman avantajı var. Pazar dengelenmeye başladığı için kiralamak akılcı hale dönüştü.” açıklamasını yaptı.

2020’den bu yana ülkemizdeki en popüler konuların başında şüphesiz ki otomobil fiyatları geliyor. Sadece 3 senede otomobil fiyatları ortalama 4 kat artarken, araç kiralama tarafındaki dengeler de dezenflasyon süreciyle değişmeye başladı. Operasyonel filo kiralama sektörünün köklü oyuncularından LenaCars, araç kiralama sektörüne ışık tutacak değerlendirmelerde bulundu. Araç kiralama şirketleri zor günler yaşarken, bireysel araç kullanıcıları ve şirketler içinse satın almak yerine araç kiralamak 4 yılın ardından tekrar mantıklı hale geldi.

1 Milyon TL’ye araç almak yerine kiralayınca ayda 33.600 TL kazanç

Araç kiralamanın karlı ve akılcı hale dönüştüğüne dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik “şirketinizde 1 milyon TL bütçeli bir araç ihtiyacı doğdu. 1 Milyon TL’ye denk gelen bir aracın aylık güncel kira rakamı ortalama 30 bin TL’dir. 1 Milyon TL’nin finans getirisi ise aylık 42.000TL. Aracı satın aldığınızda kasko, sigorta, vergiler vb. işletim maliyetleri için de aylık 5.000TL gibi bir rakamı gözden çıkarmanız gerekir. Araç kullanıma bağlı olarak yıllık ortalama yüzde 20 değer kaybı yaşayacaktır. Son yıllarda enflasyon etkisi ile değer kaybı hesapları şaşsa da dezenflasyon sürecine geçtiğimiz için değer kaybı hesapları da dengeye oturmaya başladı. Yani 1 Milyon TL’ye aldığınız araç için yıllık toplam maliyetiniz finans 504.000TL (42.000TL aylık) + işletim 60.000TL (Aylık 5 bin TL) = 564.000TL olacaktır, buna ilk ödediğiniz araç alım bedelini de katarsanız kasanızdan 1.564.000TL çıkmış olacaktır. Ortalama yüzde 20 değer kaybı ile bu aracı ilk yılın sonunda 800 bin TL’ye sattığınızda kasanıza giren tutar 800 bin TL, kasanızdan çıkan ise 1.564.000TL olacaktır. Araç sahipliği dolayısıyla kasanıza giren ve çıkan tutar arasındaki fark yıllık 764 bin TL’yi bulacaktır. Bunu da aya böldüğümüzde aylık 63.600TL’ye denk gelir. Aylık kira rakamı için kasanızdan çıkacak tutar ise 30.000TL olacaktır. Bu durumda 1 Milyon TL bütçe ile araç satın almak yerine operasyonel araç kiralamayı tercih ettiğinizde aylık kazancınız 33.600TL seviyesinde olacaktır. Bu hesaplamaya ayrıca araç kiralama kaynaklı sağlayacağınız vergi avantajı, operasyonel kiralama hizmetinin sağladığı konforlar da eklenecek. Enflasyonist dönemin, araç tedariki sıkıntısı ile birleştiği ve buna bağlı olarak 2.el araçların fiyatının sıfır kilometre araçları geçtiği dönemde araç sahipliği özellikle filo adeti düşük firmalar için avantajlı bir konumdaydı. Ancak geldiğimiz noktada yaptığımız kaba bir hesaptan da göreceğiniz üzere araç kiralamak şu anda çok daha mantıklı bir durumda.” örneğini verdi.

Dezenflasyon baskısı ve yaz sezonu bitimiyle istihdam kayıpları yaşanabilir

Politika faiziyle beraber yüzde 10’dan yüzde 60’lara ulaşan borçlanma maliyetleriyle araç kiralama sektörü, yeni araç alımı yapmak yerine var olan araçların ikinci el olarak satışını tercih ediyor. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 gerileme yaşanan araç parkı büyüklüğü, 250 bin adet dolaylarında seyrediyor. Yüksek finansal maliyetler nedeniyle bilanço yapısı gereği özkaynak ihtiyacı olan araç kiralama şirketleri, kiralama sürelerini kısa tutarken araçlarını ikinci el satışında değerlendirme yoluna gidiyor. “2023 yılında araç kiralama sektörü yüzde 3,7 büyürken, Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme gösterdi. Araç kiralama sektörü genel büyümenin gerisinde kaldı.” İfadelerini kullanan LenaCars Genel Müdürü, “Dezenflasyon sürecindeki baskı, piyasaki soğuma, ikinci eldeki durgunluk kiralamada motivasyonu düşürmüş durumda. Yaz sezonunun bitişiyle sektörde istihdam kayıpları yaşanmaya başlayabilir. Yeni araç satın alma iştahı ise halen düşük. İlk çeyrekte 18 bin yeni araç satın alınırken 21 bin adedi ikinci el olarak satıldı.” dedi.

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.