Connect with us

Lojistik

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİREN FİRMAYIZ, YATIRIMLARIMIZ 2024’TE DE SÜRECEK

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, 1990 yılında kuruldu. Romanya’ya ilk parsiyel taşımacılık hizmetini sağlayarak sektörde bir ilke imza atan firma, aynı zamanda lojistik alanında ‘ilk askılı tekstil taşımacılığını gerçekleştirerek bu alanda bir ilk olmayı başardı. Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, “Kare Lojistik olarak ilkleri gerçekleştiren ve yatırım odaklı bir firmayız. 2023 yılını tüm olumsuzluklara rağmen büyüme ile kapattık. Zorlu geçeceğini öngördüğümüz 2024 yılında da yatırım odaklı olacak ve büyümemizi sürdüreceğiz” dedi.

Müşterilerine kesintisiz hizmet sunan Kare Lojistik, hizmet sağladığı kurumların “nakliyecisi” değil, aynı zamanda onların “çözüm ortağı ve sektörel danışmanı” olmak ilkesi ile ezber bozan işlere imza atıyor. Doğru zamanda doğru yerde olmayı kendine felsefe edinen Kare Lojistik, ihracatçı ve ithalatçı arasında en doğru iletişimi sağlayarak sevkiyatı ithalatçının fabrikasına kadar teslim ediyor. Müşterilerle aynı dili konuşan Kare Lojistik, operasyonun her aşamasında müşterilerinin beklentilerine cevap verebiliyor. Müşterinin sadece bugünkü beklentilerini değil, geleceğe yönelik beklentilerini de öngören Kare Lojistik için “kalite” en önemli değeri oluşturuyor.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİREREK EZBER BOZDU

Balkan ülkelerine parsiyel ve komple lojistik hizmetleri sunan Kare Lojistik, 1990 yılında kuruldu. Romanya’ya ilk parsiyel taşımacılık hizmetini sağlayarak sektörde bir ilke imza atan firma, aynı zamanda lojistik sektöründe ‘ilk askılı tekstil taşımacılığını gerçekleştirdi. Tekstil sektörünün en hızlı tedarikçilerinden biri olarak sektörde adından söz ettiren Kare Lojistik’in Romanya’da da ofisi, deposu ve filosu bulunuyor.  Firmanın müşteri portföyünü ise Balkan ülkeleri haricinde İngiltere ve Avrupa oluşturuyor.

ÖZMAL ARAÇLARI İLE KESİNTİSİZ HİZMET VERİYOR

Her zaman öz mal araçları ile hizmet veren firma, öz mal araçlarının yanına ekspres araçları da koyarak farklı enstrümanlarla iş yapış biçimini daha da güçlendiriyor. Firmanın 70’e yakın öz mal aracı bulunuyor. Bu araçların bir kısmı Türk plakalı bir kısmı ise Romanya plakalı olarak hizmet veriyor. Çekicilerde Iveco ve Ford kullanan Kare Lojistik’in, treyler olarak Krone ile anlaşması bulunuyor.

 

ÜNİVERSİTEDE OKURKEN EN ALT KADEMEDEN BAŞLADI, TÜM BİRİMLERDE ÇALIŞTI

2011 yılında sektöre adım atan Kare Lojistik’in genç müdürü Berk Yalçınkaya, çekirdekten yetişti. Kadir Has Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü’nden mezun olan Yalçınkaya, hem okudu hem de Kare Lojistik’te çeşitli kademelerde çalışarak lojistiğin tüm süreçlerine hakim oldu. İlk olarak depoda işe yükleme ile başlayan Yalçınkaya, daha sonra operasyona geçti. Tüm evrak işlerini, müşteri yönetimini öğrendi. Yalçınkaya bundan sonra kademeye geçti. Tamirhane ve araçların takibi olan bölümüne yönelerek oradaki süreçleri de yönetti. Araçların parçalarından stokuna, stokundan maliyetine ve burada gelişen olayların hepsine hakim olan Yalçınkaya, en son muhasebe departmanında başlayarak buradaki süreçlere hakim oldu. 2011’den beri operasyonun başına geçen Kare Lojistik Genel Müdürü Berk Yalçınkaya, bir işletmenin tepe yöneticisinin tüm süreçleri detaylarına kadar bilmesi gerektiğinin özenle altını çizdi.

MÜŞTERİLERİMİZİN BİZİ TERCİH ETMESİNDE ÜÇ ÖNEMLİ ETKEN VAR

Yalçınkaya, “Her sevkiyat acil. Acil olmayan bir sevkiyat yok. Kare Lojistik’in çalışkan kadrosu olarak bu aciliyete cevap verebilmek için gece gündüz çalışıyoruz. Müşterilerimizin bizi tercih etmesinin üç nedeni var. Bunlardan biri hız, diğeri ulaşılabilirlik ve güvenilirlik. Müşteri her zaman bize 7/24 ulaşabiliyor. Hızımızı artırmak adına Yetkilendirilmiş Yükümlülük Sertifikası (YYS) ve izinli gönderici belgelerimiz var. Bu belgelerimiz sayesinde sınır kapılarından daha hızlı geçebiliyor ve müşterilerimize daha hızlı ve efektif hizmet sağlayabiliyoruz. Tekstil sektöründe hız, en önemli parametrelerden biridir. Askılı tekstil taşımalarında özel dorselerimiz bulunuyor. Bu dorselerimizin içinde tekstil ürünlerinin ütüsü dahi bozulmadan, kırışmadan, yıpranmadan ürünleri teslim edebiliyoruz.” dedi.

2023’Ü BÜYÜYEREK KAPATTIK, 2024’TE DE YATIRIM ODAKLI OLACAĞIZ

Depremlerin gündemde olduğu ülkece ciğerlerimizin yandığı üzücü bir yıl olan 2023’ü bütün olumsuzluklara rağmen büyüyerek kapattıklarını belirten Yalçınkaya, şu bilgileri verdi: “Kare Lojistik olarak yatırım odaklıyız. Gerek filomuza gerekse de insan kaynaklarımıza her koşulda yatırım yapıyoruz. Filosunu her zaman yenileyen bir firmayız. Filomuz Euro 6 normundadır. Şu an filomuzun yaş ortalaması 2022-2023. Filomuzu her zaman genç tutmaya çalışıyoruz. Filomuza haricen ekstra enstrümanlar ekliyoruz. Bunlar gıda taşımacılığına yönelik frigo treyler, ekspres araçlarla daha hızlı hizmet verebiliyoruz. Müşteriden bir sevkiyatı depomuza aldığımız andan itibaren tüm beyanname işlerini buradan bitirip araçları ve yükleri gümrük alanına sokmadan ve gümrükteki bekleme süresi olan 1 gün kaybını ortadan kaldırarak hızlı bir şekilde hareket etme imkanı sunuyoruz. Müşterinin üzerindeki evrak yükünü alarak çalışma hizmeti sağlıyoruz.

MARKA BİLİNİRLİĞİMİZİ ARTIRACAK, E-TİCARETTE SES GETİRECEĞİZ

Yeni nesil bir yönetici olarak gençlere, ve bu işi yapacak genç meslektaşlarımıza önem veriyoruz. Meslek liselerinin gerçekleştirdiği seminerlere gidiyoruz. Staj imkanı sağlıyoruz. Staj fırsatı sağlayarak gençlerin tecrübe edinmesini ve A’dan Z’ye işi öğrenmesini amaçlıyoruz. Şu an Balkan ülkelerinin hepsine gidiyoruz. Kara taşımacılığında Avrupa’da sevkiyat oranımızı artırmaya çalışıyoruz. Forwarding dediğimiz hava ve deniz lojistiğinde de daha büyük adımlar atıp hedeflerimize ulaşmaya çalışıyoruz. 2024 yılı içerisinde yeni araç yatırımlarımız olacak. 2024 yılında yatırım odaklı olacağız. 2024 yılı içerisinde marka bilinirliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Kurumsal yapımızı bozmadan daha çok kurumsal müşterilere hizmet vermeyi amaçlıyoruz. E-ticaret lojistiğinde adımızdan söz ettirmeyi planlarımız içerisine aldık. Kare Lojistik olarak e-ticaretin kara taşıma yapılan yetki belgesini (ETGB izin belgesi) aldık. E-ticaret genelde hava lojistiği ile yapılıyor. Hava lojistiğinde 150 euroya yapılan taşımayı biz, kara lojistiği ile 50 euroya kadar indirebiliyor ve maliyet avantajı oluşturuyoruz. Hedeflerimiz arasında e-ticaret lojistiği üzerinde kendimizi daha geliştirmek bulunuyor. Balkanlardaki gücümüzü koruyup Avrupa’da gücümüzü artırmak istiyoruz.”

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.