Connect with us

Lojistik

Afet Lojistiğinde 10 Kritik Öncelik

  Türkiye’yi sarsan orman yangınları, afet lojistiğinin önemini bir kez daha anımsattı. Gerekli koordinasyon sağlanmadan yapılan destek ve müdahalelerin kargaşayı artırdığını dile getiren uzmanlar, acilen bir afet lojistiği teşkilatlanması öneriyor.

Türkiye maalesef depremden yangına sele kadar büyük riskleri barından bir afetler ülkesi. Son tarihi yangın felaketi tüm ülkeyi tam anlamıyla yasa boğdu. 8 vatandaşımızın ve doğadaki binlerce canlının yok olmasına neden olan yangınlarla mücadele çalışmaları devam ederken, yaşanan bu süreç afet lojistiğinin önemini de bir kez daha gözler önüne serdi. Koordinasyon sağlanmadan rastgele yapılan destek ve müdahalelerin amacına ulaşamadığını, aksine kargaşayı artırdığını dile getiren yetkililer, hem STK’lar hem de kamu kurumları bünyesinde acil bir afet lojistiği teşkilatlanmasına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Lojistik sektörünün önde gelen uzmanlarından O2 Lojistik Yönetim Danışmanlık kurucusu ve eğitmen H.Oruç Kaya, lojistikle ilgili STK’ların afet durumunda hemen organize olarak firmaları yönlendirmesi gerektiğini vurguladı. Kaya, AFAD bünyesinde bir lojistik yönetim biriminin olması gerektiğini vurgularken, STK’ların da afet lojistiğine yönelik çalışma grubunun olması gerektiğini söyledi. Kaya konuyla ilgili şu önemli mesajları verdi:

“Afet sonrası insanların yarasının en hızlı şekilde doğru sarılması ve acılarının hafifl etilmesi şart. Örneğin İstanbul’daki yapı durumu düzeltilmedikçe binlerce bina, depremde yıkılabilir. Bu durumda deprem sonrası yapılacak şeyler, çok daha önemli olacak. Deprem sonrası için gerekli lojistik altyapının durumu, çalışacak kişilerin yetkinliği deprem sonrasının çok daha kolay yönetilmesini sağlayacaktır. Bu amaçla yetkililer, lojistik işini gerçekten bilen uzmanlardan fikir ve bilgi almalı. Hatta o lojistik uzmanlarına görev verilmelidir. Örneğin bir kamyonu, lojistikçiden daha iyi kimse yükleyemez ve boşaltamaz veya bir depoyu daha iyi kimse yönetemez. Afet durumunda lojistik şirketleri ve lojistik çalışanları, bir çeşit seferberlik emri gibi görev altına alınabilir. Lojistik ile ilgili STK’ler, afet durumunda hemen lojistik şirketlerini ve uzmanlarını organize edebilir ve onları gerekli yerlere yönlendirebilir ve onların çalışmasını takip edebilir. Öbür türlü bütün iyi niyetli çalışmalar, lojistik firmalarının bireysel gayretleri bile, sonucunda bir kargaşaya yol açabilir.”

“Simülasyon hayati önem taşıyor”

İnnova Eğitim & Danışmanlık Kurucusu ve CEO’su Cemil Çınar da afet durumlarında lojistik yönetimi ve koordinasyonunun önemine vurgu yaparak, “Doğal afetler insanların kontrolü dışında ortaya çıkan afetler gibi gözükse de ne yazık ki, bilinçsizlik yüzünden ve ekosistemde yarattığımız tahripler sebebiyle doğal afetler gün geçtikçe sayısı artan bir durum olmaya başladı. Hayatımızı olumsuz etkileyen bu süreç, bizlere afet yönetiminde kriz yönetiminin önemini ve beraberinde planlama, operasyon, lojistik, Türkiye’yi sarsan orman yangınları, afet lojistiğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Gerekli koordinasyon sağlanmadan yapılan destek ve müdahalelerin kargaşayı artırdığına dile getiren uzmanlar, acilen bir afet lojistiği teşkilatlanmasının şart olduğunu vurguladı. sağlık ve mali-idari süreçlerinin de ayrı ayrı önem arz ettiğini gösterdi” dedi. Afet lojistiği koordinasyonu sağlanırken süreçlerin, tüm canlıları, kaynakları, afetzedelere yardım edebilecek ve koruyacak şekilde tasarlanması, sistemsel bir şekilde mobil hareket edebilen süreçler halinde oluşturulması gerektiğini ifade eden Çınar, şöyle devam etti: “Unutulmamalıdır ki, kontrolümüz dışında gelişebilecek birçok unsur ile çalışıldığı için afet lojistiği oldukça zorlu bir süreç. Bu aşamada afet lojistiğinde ekiplerin eğitim ve bilinç seviyelerinin yüksek olması, kişilerin yetkilendirilmesi, süreçlerin daha önceden simüle edilerek kurgulanması hayati önem taşıyor.”

“Müdahale araçları bilinçli kullanılmalı”

TTT Global Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, depremlere yönelik acil afet planları gibi orman yangınlarını da içeren planlamaları önceden yapmak gerektiğini belirtti. Arslan, “Tabii burada iklim verilerinin yakından takip edilmesi dahil olmak üzere istatistik biliminden de azami istifade etmek önemli” dedi. Büyük ormanlık bölgelerde, yangın anında lojistiğin hayati önem taşıdığını ifade eden Akın, “Büyük ormanlık bölgelere mutlaka yangın durumunda kritik önleme güzergahlarına geçiş sağlayacak yollar planlanmalı ve yapılmalı. Rüzgar vb. verilere de bakarak genişlikler ayarlanmalı. Yangın riski yüksek ormanlık alanlarda gerektiğinde ikmal için kullanma amaçlı büyük boşluklar ormansızlaştırılmalı. Buralara geçiş yolları yapılmalı. Bu boşluklar ormanda yaşayan canlıları için de çok kritik olacak. Su havzalarıyla desteklenmesi önemli” diye konuştu. Yangın bölgelerinde lojistik operasyonların kesintisiz sürmesinin önemini vurgulayan Akın, şunları kaydetti: “Önceden ayrılmış, eğitilmiş, trafik ekipleri kullanılmalı. Birçok ülkede jandarma bu amaçla sorumluluk alıyor. Destek ekipleri için toplanma bölgeleri oluşturulmalı. Çok iyi bir iletişim sistemi ile desteklenmeli. Yangınlarda kamu, gönüllü kuruluşlar ve halktan gelecek desteğin doğru yönlendirilmesi önemli. Burada öncelikler öne çıkacaktır. Yine yangınlara müdahalede çok kritik role sahip uçaklar ve helikopterler ve diğer araçların bilinçli ve koordineli bir şekilde yönlendirilmesi, taleplerin tek yerde toplanması, operasyonun önceliklendirilerek tek elden yönetilmesi gerekiyor.”

Uzmanlar uyardı: Teşkilatlanma şart

1- AFAD ve STK’ların bünyesinde lojistik birimleri kurulmalı.

2- Afet öncesi simülasyon çalışmaları yapılmalı.

3 Tüm lojistik süreci uzmanlar yürütmeli.

4- Afet müdahale araçları ile yardım malzemelerinin taşındığı araçların güzergahları belirlenmeli.

5- Önceden ayrılmış, eğitilmiş, trafik ekipleri kullanılmalı.

6- Ormanlık bölgelere yangın durumunda kritik önleme güzergahlarına geçiş sağlayacak yollar planlanmalı.

7- Bölgesel ‘afet lojistik depoları’ oluşturulmalı.

8- Toplanan yardımlar, doğru zamanda ve doğru yere ulaştırılmalı.

9- Destek ekipleri için toplanma bölgeleri oluşturulmalı.

10- Afet lojistiği bölümleri açılarak bu alanda uzman yetiştirilmeli.

Firmalar bu kez ‘yardım’ taşıyor

Lojistik sektörünün önde gelen STK’ları ve firmaları yangınla mücadeleye destek vermek için seferber oldu. Bazı firmalar bölgeye giden yardım malzemelerini ücretsiz taşırken, bazıları da araçlarını yangın söndürme çalışmaları için gönderdi. Çok sayıda lojistikçi TEMA’nın ağaç kapmanyasına da destek verdi.

Ekol, hayvanlar için harekete geçti

Doğanın ve hayvanların korunmasına yönelik önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Ekol, Türkiye genelinde meydana gelen Orman yangınlarıyla mücadeleye de destek oldu. Yangın bölgesiyle ilgili en doğru bilgilere ulaştıkları sahada görev yapan uzman kaynaklardan, en önemli ihtiyaçlardan bazılarının hayvan gıdası ve ilacı olduğunu öğrendiklerini aktaran Ekol yetkilileri, bu konuda harekete geçti. Şirket yetkilileri yapılan yardımlara yönelik şu açıklamayı yaptı: “Ekol olarak bu ihtiyacı gidermeye odaklanarak ilk yardım paketlerimizi yangının ilk başladığı yer olan ve ciddi zarar gören Antalya’ya ulaştırdık. Yangın bölgelerindeki ihtiyaçları sürekli takip ederek gereken tüm desteği vermeye devam edeceğiz. Ayrıca gönüllü veteriner hekimlerimizin yönlendirmesiyle hayvanlar için temin edilen ilaçlar, İstanbul’dan Antalya Afet Koordinasyon Merkezi’ne gönderildi. Burada toplanan ilaçlar diğer ihtiyacı olan bölgelere de ulaştırılacak.”

UND’den TEMA’ya 35 bin ağaç bağışı

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangınlarına yönelik TEMA Vakfı tarafından başlatılan “Yeniden Yeşerteceğiz” kampanyasına 35 bin fidan ile destek verdi. UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Bu güzel vatanın, akciğerleri olan ormanları yeniden yeşertmek ve hayata döndürmek hepimizin görevidir. Şu anda büyük bir mücadele veriliyor, bu mücadeleye destek vererek ormanımıza, geleceğimize ve vatanımıza sahip çıkmak zorundayız. El birliği ile kaybettiğimiz ormanları tekrar ülkemize kazandıracağımıza inanıyoruz” dedi.

Yurtiçi Kargo ücretsiz taşıyacak

Yurtiçi Kargo, orman yangınlarından etkilenen bölgelerin acil ihtiyaçlarını ücretsiz olarak taşıyacağını açıkladı. Yurtiçi Kargo, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamaya göre; yangın bölgelerinde bulunan belediyelerle yapılan görüşmeler sonucunda belirlenen acil ihtiyaç listesinde yer alan malzemeleri ücretsiz taşımak amacıyla yardım kampanyası başlattı. Şirket, yardım kampanyası kapsamında bölgelerdeki acil ihtiyaçtan dolayı ilk olarak; yanmaz eldiven, maske ve kafa lambalarının yer aldığı kitleri bölgeye ulaştırmak için de yola çıkacaklarını bildirdi. Yurtiçi Kargo, ’yangın bölgelerinde bulunan belediyeler ile yapılan görüşme sonucunda acil ihtiyaçların listesini belirledi. İhtiyaçlar doğrultusunda şu ürünler bölgeye ücretsiz olarak taşınıyor.

● Yanmaz Ayakkabı,
● Yanmaz Eldiven,
● İş ayakkabısı,
● Kafa lambası,
● N95 Maske,
● Kalın Çorap,
● El Feneri.

Yetkililer ayrıca, durumun aciliyetinden dolayı yanmaz eldiven, maske ve kafa lambalarından oluşan binlerce kiti alacağını duyurdu.

Alışan, tankerlerini seferber etti

Alışan Lojistik, ülkemizdeki yangınların söndürülmesi çalışmaları için kolları sıvadı. İlk etapta TEMA Vakfı’na, şirket ve çalışanlar adına yaptığı 5 bin fidan bağışını duyuran Alışan Lojistik, son olarak Bodrum Belediye’sinin ihtiyacı doğrultusunda filosundaki 3 adet tankeri ve önüne eklediği en yeni model çekicisini su desteği için Bodrum’a ulaştırdı. Konuya ilişkin bilgi aktaran Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, “ Tankerlerimiz, Bodrum’da söndürme işlemlerinde su takviyesi sağlamak üzere İstanbul’dan, gerekli teçhizatla donatılmış konusunda uzman şoförlerimiz aracılığı ile yola çıkmıştır. Alışan Lojistik olarak, imkânlarımız çerçevesinde ülkemize destek için daima hazırız” dedi.

UTİKAD acil ihtiyaçları gönderdi

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), Türkiye’nin çeşitli noktalarında meydana gelen orman yangınlarından büyük bir endişe ve üzüntü duyduğunu dile getirerek, destek kampanyası yaptığını duyurdu: “UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından el birliği ile hazırlanan ve acil ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu yardım aracı Marmaris Belediyesi ile görüşülerek yetkililere teslim edilmek üzere yola çıkardı. Yangın sonrası ortaya çıkacak hasar tespiti ve oluşacak yeni ihtiyaçların tespitinden sonra yardım çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz.”

5 kamyon su ve soğutucu araç yolladı

Afet bölgelerinde en önemli ihtiyaçlardan birinin lojistik olduğunu vurgulayan GKN Kargo’nun Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Akyürek, “Toplanan yardımların doğru zamanda doğru yere ulaştırılmasının önemini biliyor ve elimizi taşın altına koyuyoruz. Afet bölgesindeki belediyelerimizin yayınladığı ihtiyaç listesini ulaştırmak isteyen vatandaşlarımızı bizlerle iletişime geçmeye davet ediyoruz. Tüm araçları hizmete sunuyoruz” dedi. Şirket ayrıca talep edilen 5 kamyon su ve elinde bulunan soğutucu araçları Bodrum ve Marmaris’e doğru yola çıkardı.

Kaynak: Aysel YÜCEL / Dünya

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.