Otomobil
Akaryakıt dışı satışlarda yeni nesil yıkama sistemlerinin ivmesi artıyor

Akaryakıt istasyonları perakende alanında her geçen gün çıtayı yükseltirken müşteri talebi de günden güne değişiyor. Bu talebi karşılamaya ve rekabette kalmaya gayret eden akaryakıt sektörünün markaları istasyonlarda müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmak için yeni yıkama sistemlerini devreye sokuyor. Yeni teknoloji yıkama sistemlerini üreten firmalarla hem sektörün talebini hem de yeni teknolojileri konuştuk.
Gözde Emlik / İstanbul – PETROTURK
Motorlu taşıtlar yaydığı egzoz emisyon kirliliği, katı atık ve sıvı atıklar sebebiyle birçok çevre kirliliğine sebep oluyor. Özellikle geçmişte bazı oto yıkama işletmeleri açığa çıkardıkları atık suları şehir içi kirli su şebekesine atarak yağmur suyu ve şehir kanalizasyon sistemlerine atıkların karışmasına sebep oluyordu. 2000’li yılların başında araç yıkama teknik ve stratejilerinde önemli düzenlemeler yapıldı.
Geçmiş yıllarda Türkiye’de araç sahipleri araçlarını çoğunlukla kendilerine ait alanlarda (bahçe, otopark, kapı önü vs.) kendi çabalarıyla yıkıyorlardı. Lakin yıllar içinde yapılan düzenlemeler ve su tasarrufuna yönelik oluşturulan sosyal sorumluluk kampanyalarıyla toplumsal bir farkındalık oluştu. Bu durumda tüketicilerin talebi oto yıkama işletmelerine ya da akaryakıt istasyonlarındaki yıkama sistemlerine kaydı.
SADAKAT PROGRAMLARINI DA DESTEKLİYOR
Akaryakıt istasyonları artık birer perakende noktasına dönüşmüşken müşteri talebi sadece market, tuvalet vs. olmaktan çıktı. Yakıt almak için gittiği istasyonda tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmeyi bekleyen tüketiciler öyle ki akaryakıt sektörünün markalarının yıkama sistemlerinde de rekabet etmesine neden oluyor. Bu sistemlerin yenilikçi teknolojiler ve her geçen gün yenilenen tasarımının yanında pratik ve uygun fiyatlı olması da tercih edilebilme açısından bir o kadar önemli. Son dönemde su tasarrufuna, kısa sürede güzel sonuçlar elde etmeye ve araca zarar vermeyen (fırça kalitesi vb.) materyallere yönelen sektör markaları yıkama sistemlerinde avantajlı fırsatlar sunarak sadakat programlarını da destekliyor.
Enerji Petrol Gaz Gazetesi olarak akaryakıt istasyonlarının diğer bir kolu olan yıkama sistemlerini, sistemlerin üreticileri ve ekipman sağlayıcılarıyla konuştuk. Sektörün uzman isimleri yeni teknolojileri, beklentileri ve müşteri taleplerini gazetemizle paylaştı.
Tora Satış Direktörü Bekir Çavdaro
“VERİMLİ ÇALIŞAN BİR SİSTEM İŞLETMENİN GÜVENİLİRLİĞİNİ ARTIRIR VE UZUN VADEDE MÜŞTERİ SADAKATİNİ SAĞLAR”
Araç yıkama sistemlerini üç ana başlık altında sınıflandırabiliriz: Tünel tipi, otomatik fırçalı ve manuel yıkama. Bu sistemlerde kullanılan cila, köpük, kurutma, su basıncı ve motor tipi gibi ekipmanlar, yıkama kalitesi ve sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşır. Ödeme terminalleri, kredi kartı, mobil ödeme, barkod ve otomasyon gibi çözümler, müşteri memnuniyetini artırarak geliri yükseltir. Ayrıca, su geri kazanım sistemleri ve çevre dostu temizlik ürünleri (köpük, cila vb.) çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sağlar. Tora olarak, sektörümüze tüm bu bileşenleri içeren ürünler sunmaya devam ediyoruz. İnsan ve çevre sağlığına öncelik veren ekipman kullanımı hem güvenlik hem de sürdürülebilirlik açısından kritik bir önem taşır. Araçlarını yıkamak için gelen müşterilerin, güvenli ve verimli çalışan bir sistemle karşılaşmaları, işletmenizin güvenilirliğini artırır ve uzun vadede müşteri sadakatini sağlar. Sürecin her aşamasında kullanıcıya sorunsuz, kusursuz ve yüksek kaliteli bir hizmet sunmak, sadece müşteri memnuniyetini artırmakla kalmaz aynı zamanda işletmenizin gelirini de önemli ölçüde yükseltir. Güvenli ve kaliteli bir hizmet sunmak, işletmenizi rekabette öne çıkarır ve tercih edilirliğinizi artırır. Bu nedenle, ödeme yöntemleri, otomasyon sistemleri, uzun ömürlü ve dayanıklı yıkama üniteleri gibi bileşenlerin tercih edilmesi, işletmenizin başarısı için kilit unsurlar haline geliyor. Müşterilerinize sunduğunuz güvenli ve etkili hizmet, işletmenizin itibarını güçlendirir ve uzun vadede sürdürülebilir bir başarı sağlar.
“KULLANICI DENEYİMİNİ İYİLEŞTİRİYORUZ”
Tora olarak, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutarak sektördeki yenilikçi çözümlerimizi sunmaya devam ediyoruz. Yüksek verimli motorlarımız, enerji tüketimini azaltırken üstün performans sağlıyor, böylece hem çevreye duyarlılığı artırıyor hem de işletme maliyetlerini düşürüyor. Su geri kazanım sistemlerimiz sayesinde, kullanılan suyu arıtarak yeniden kullanıma sunuyoruz ve bu sayede su tüketiminde önemli bir tasarruf elde ediyoruz. Ayrıca, biyolojik olarak parçalanabilen temizlik maddeleri kullanarak atıkların çevreye olan olumsuz etkilerini minimize ediyoruz. Müşterilere kolay ve esnek ödeme imkanı sunmak, günümüzün rekabetçi pazarında büyük bir avantaj sağlıyor. Tora olarak, kredi kartı, mobil ödeme, kağıt para tanıma ve barkod gibi çeşitli ödeme yöntemleri ile müşterilerimize hızlı, güvenli ve pratik ödeme seçenekleri sunuyoruz. Bu sayede, ödeme sürecini zahmetsiz hale getiriyor ve kullanıcı deneyimini iyileştiriyoruz. Ancak, sadece ödeme kolaylığı sağlamak yetmez; aynı zamanda, düzgün çalışan ve yüksek kaliteli yıkama hizmeti sunan bir sistemin de devrede olması şart. Kaliteli bir yıkama hizmeti, müşteri memnuniyetini artırır, müşteri sadakatini pekiştirir ve dolayısıyla işletmenizin gelirlerini yükseltir. Tora olarak, hem kullanım kolaylığı sağlayan ödeme sistemlerimizle hem de üstün yıkama kalitemizle, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Bu kombinasyon, işletmenizin hem müşteri sadakatini güçlendirmesine hem de gelir artışı sağlamasına katkıda bulunuyor.
“UZUN ÖMÜRLÜ VE SORUNSUZ GELİR KAYNAĞI”
Uzman ekiplerimizle birlikte, akaryakıt istasyonlarına özel yıkama sistemleri tasarlıyoruz. Bu sayede, istasyonların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunarak, farklı yatırım modelleri ile kısa sürede gelir elde etmelerini sağlıyoruz. Tora olarak, yatırım sürecini tamamen üstlenebiliriz. İşletmenin şartlarına göre geliştirdiğimiz paylaşım modelleri ile istasyonlara hızlı, güvenli ve verimli çalışan bir sistem kurarak gelir artışı sağlama imkanı sunuyoruz. Böylece, işletmeler hem risklerini minimize edebilir hem de kısa vadede karlı bir yatırımın avantajlarını yaşayabilirler. Tora, akaryakıt istasyonlarına özel çözümler sunarak, uzun vadeli iş ortaklıkları ve sürdürülebilir başarı için çalışıyor. Doğru ürün ve güvenilir firma ile çalışarak işletmelere uzun ömürlü ve sorunsuz bir gelir kaynağı kazandırılabilir. Tora, 7/24 çağrı merkezi desteği ve Türkiye genelinde 81 ilde hizmet veren uzman ekipleri ile akaryakıt istasyonlarına kesintisiz hizmet sunmaya devam ediyor. Uzman ekibimiz, her türlü ihtiyaç ve soruna anında müdahale ederek, işletmenizin operasyonel verimliliğini artırır ve yüksek müşteri memnuniyeti sağlıyor. Tora ile iş birliği yaparak hem kaliteli ürünler hem de güvenilir destek hizmetleri sayesinde başarılı ve sürdürülebilir bir işletme yönetimi gerçekleştirilebiliyor.
Tekser Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anıl Altun
“AKARYAKIT İSTASYONLARININ EN ÖNEMLİ YAKIT DIŞI GELİRLERİNDEN BİRİ ARAÇ YIKAMA SİSTEMLERİ”
Günümüzde fırçalı araç yıkama sistemleri son derece teknolojik bir hale geldi. Gerek fırça teknolojileri ve gerekse de ödeme sistemleri bakımından kullanıcılara büyük faydalar sağlanıyor. Barkodlu, telefonla, özel aplikasyonla, kredi kartlı, self-servis, jetonlu veya personel ile çalışma opsiyonları var. Araç yıkama sistemlerinde en önemli faktör yıkama yapılan aracın zarar görmemesi. Bu noktada tekstil bazlı fırça teknolojisi hayati önem taşıyor. Öte yandan bu sistemlerin tercihinde kullanılan sistemin garantisi, verimli kullanım ömrü ve yedek parça bulunabilirliği tercih konusu. Gelişmiş sensör ve tekstil fırçalarımızla müşterilerimize çözümler sunuyoruz. Biz Tekser Akaryakıt olarak kurduğumuz sistemlerde su geri dönüşüm sistemi özelliklerini müşterilerimize mutlaka teklif ediyoruz. Yine aynı şekilde temsilciliğini sağladığımız Christ yıkama sistemleri su ve kimyasal tüketiminde son derece temiz yıkama sonuçları veriyor. Yine aynı şekilde bu sistemlerde elektrik sarfiyatı da önemli rol oynuyor.
“ARAÇ YIKAMA SİSTEMLERİNDE EN ÖNEMLİ FAKTÖR YIKAMA YAPILAN ARACIN ZARAR GÖRMEMESİ”
Bizim kurmuş olduğumuz sistemlerdeki en büyük önceliğimiz araçlara hasar vermeden temiz ve kuru bir yıkama sonucu almak. İkinci noktada ise bunu düşük miktarda su, kimyasal ve elektrik tüketimi ile sağlamak. Üçüncü odak noktamız ise minimum seviyede yedek parça ve bakım ile bunu sağlamak. Bize göre bir araç yıkama sisteminin önemli noktaları bunlar. Döviz kurların, Türk Lirası karşısında değerini arttırması ithal sistemlerin Türkiye’de satışını bir miktar zorlaştırdı. Fakat orta ve uzun vadede baktığınız zaman yine de birinci kalitedeki sistemlerin en uygun çözüm olduğu anlaşılıyor. Akaryakıt istasyonları, artık yakıt dışı gelirlerden kazançlar elde etmekte ve bunların en önemlilerinden biri de araç yıkamalar. Otomatik fırçalı bir araç yıkama makinası ortalama bir istasyonda 4-5 yılda kendini amorti edebiliyor. Bu sistemlerin uzun ömürlü olması için kaliteli malzeme, kaliteli kimyasallar tercih edilmesi, orijinal yedek parça kullanılması ve zamanında periyodik bakımlarının yapılması kritik. Bu kalemleri ek maliyet olarak görmeyen işletmeler orta vadede bu makinalardan büyük kazançlar elde ediliyor.
Alga Genel Müdürü Servet Hacıoğlu
“BAZI İSTASYONLAR ARAÇ YIKAMA MAKİNELERİYLE ANILIYOR”
Bizler Alga Mümessillik olarak yaklaşık 30 yıldır Istobal firmasının Türkiye distribütörü olarak araç yıkama sistemlerinin satışını, satış sonrası hizmetini ve kiralama hizmetini sunuyoruz. Türkiye’de pazar lideriyiz ve neredeyse pazardaki tüm büyük oyuncularla iş birliktelikleri yapıyoruz. Son dönemde araç yıkama sektöründe fırçalı araç yıkama makineleri ve JetWash (basınçlı araç yıkama) sistemlerinin pek alternatifi olmadığını görüyoruz. Ancak bu iki sistemde kendine göre yenilikler ve değişiklikler zaman içerisinde müşterilerin hizmetine sunuluyor. Fırçalı yıkama makineleri, müşterilerin bilinçlenmesi, ne istediğini artık daha iyi tanımlayabilmelerinden dolayı daha fazla özellikle müşterilere hizmet edecek donanım ile sunuluyor. Artık fırçalı yıkamalarda köpük şelalesi, köpük fırçalar, orta basınçlı ön yıkama, cilalama ve kurutma nerdeyse bu işin olmaz ise olmazı haline geldi. Jetwash yıkama sistemleri de bundan farklı değil. Yoğun bir köpükleme fonksiyonu, yüksek basınç, cilalama ve durulama bir minimum standart haline geldi. Bu yüksek teknolojiye sahip araç yıkama makineleri ile müşterilerimiz araç yıkama hizmetini sokak aralarında değil, istasyonlarımızın güvenli ortamında yüksek hizmet anlayışıyla alıyorlar.
“KALİTELİ, BAKIMLI VE GÜVENİLİR MAKİNELERİ TERCİH EDİYORLAR”
Fırçalı yıkma araçları size bir standart kalite, yıkama hızı ve pratikliği sunuyor. Bu yıkamalara giren müşteriler genelde araçlarından dahi inmeden bu hizmeti alıp işlerine devam etmekten çok mutlular. Hızlı, maliyeti uygun ve yüksek standartta bir hizmet alıyorlar. Bu tabi makineni kaliteli olması ön şartına bağlı. Jetwash sistemleri ise biraz daha kendi arabasını yıkamayı tercih edenler için uygun bir sistem. Her iki sistemde de müşteri artık ne istediğini biliyor ve kaliteli, bakımlı ve güvenilir makineleri tercih ediyor. Bu iki sistem arasında verimlilik ve çevre duyarlılığı ve kaynak verimliliği açısından fırçalı yıkamalar biraz daha öne çıkıyor. Fırçalı yıkamalar çok daha az bir enerji ve su kullanımı ile araç yıkayabiliyor ve bu her araç için çok az değişiyor. JetWashlarda bu aracı yıkayan kişinin inisiyatifine kalmış bir konu. Bir arabayı isterseniz 5 dakikada yıkarsınız isterseniz yarım saatte. Fırçalı yıkamada ise bu seçtiğiniz programa göre 5 ya da maksimum 10 dakika sürüyor.
“EN FAZLA DİKKAT ETTİĞİMİZ HUSUS KALİTELİ ÜRÜN VE KİMYASALLAR KULLANMAK”
Müşteriler, hizmet alırken artık kullanacağı ekipmanın kaliteli olup olmadığına, kullanışlılığına ve yıkmada kullanılan kimyasalların kalitesine kadar bir sürü ayrıntıya dikkat ediyor. Bizim firma olarak en fazla dikkat ettiğimiz husus, kaliteli ürün ile kaliteli kimyasallar kullanarak en verimli şekilde araçları en iyi sonucu sunacağımız şekilde yıkamak ve bunu sürdürülebilir olarak sunmak. Kalite ile birlikte makinenin sürekli çalışır vaziyette tutulabilmesi ve müşterilere kesintisiz bir hizmet sunulması, müşteri aracını yıkamaya gittiğinde “Makinemiz arızalı” cevabını almaması müşteri memnuniyeti için olmazsa olmaz hususlardan biri. Makineler kapalı kalmamalı ve bunu için de çok kuvvetli bir servis ağı ile yıkamalar açık tutulmalı ve yıkama kalitesi kontrol edilmeli.
“FIRÇALI YIKAMA MAKİNELERİ OLMAZSA OLMAZ TAMAMLAYICI BİR ÜRÜN”
Fırçalı yıkama makineleri artık istasyonlar için olmazsa olmaz tamamlayıcı bir ürün haline geldi. Birçok istasyon lokasyonları itibarı ile çok iyi araç yıkama noktaları. İstasyonlar güvenilir noktalar olduğu için de müşteriler yıkma konusunda da akaryakıt istasyonlarını tercih ediyorlar. Birçok noktada görüyoruz ki bazı istasyonlar bünyelerinde barındırdıkları araç yıkama makineleri ile anılır hale geldiler, bu da araç yıkama konusunun istasyonlar için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. Bir fırçalı yıkama makinesi doğru bir istasyonda doğru bir yerde çalıştırılması halinde 12 aydan daha kısa bir sürede kendini ödeyebiliyor. Bununla birlikte sunmuş olduğumuz araç yıkama makinelerinin fabrika verisi ekonomik ömrü 10 yıl. Ancak bakımları düzenli yapılan makinelerimizde bu sürenin çok daha ötesinde sıkıntısız ve yüksek kalitede araç yıkama hizmeti verilmeye devam ediliyor.
“UZUN ÖMÜRLÜ KULLANIM İÇİN TALİMATLARA UYULMALI”
Bu sistemlerin uzun ömürlü ve sorunsuz çalışmasını sağlamak için ilk olarak yapılması gereken, kaliteli ve aynı zamanda satış sonrası hizmetleri güçlü olan bir marka seçimi yapmak, ancak her makinede olduğu gibi araç yıkama makineleri de periyodik bakımları olan, zaman zaman arıza verebilen cihazlar. Sistemlerin uzun ömürlü olması için yapılması gereken, üreticinin ve yetkili servislerin talimatlarına uymak, periyodik bakımları zamanında gerçekleştirmek, yetkili servis dışındaki kişilerin makineye müdahale etmesi engellemek ve kaliteli kimyasal kullanımını tercih etmek. Bu adımlar izlendiğinde araç yıkama makineleri uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam edecek.
Kronos Enerji Genel Müdürü Tuğrul Akseki
“AYNI SUYU TEKRAR KULLANARAK ETKİLİ BİR YIKAMA GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Self servis araç yıkama hem Türkiye’de hem de dünya genelinde hızla popülerleşen bir hizmet haline geldi ve akaryakıt dışı gelirlerin önemli bir kalemi olarak öne çıktı. Bu alandaki teknolojik gelişmelerin öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz. 2024 yılının sonunda tamamlamayı öngördüğümüz yeni, teknolojiyle donatılmış fabrikamızın, 2025 yılı ikinci çeyreğinde hizmete açılmasını planlıyoruz. Araç yıkama teknolojileri hızla gelişiyor ve biz de bu teknolojilere uyum sağlamak amacıyla 2021 yılından itibaren ülkemizde en son teknolojiye sahip sistemleri kullanmaya başladık. Günümüzde araç yıkama sistemleri, yalnızca temizliği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dijital ödeme sistemleriyle entegre çalışabilme özelliği de sunuyor, bu sistemlerin istasyon marketlerine de büyük ciro katkısında bulunduğunu gözlemliyoruz. Ayrıca, özellikle belirtmek isterim ki yaptığımız Ar-Ge yatırımları sayesinde suyun geri dönüşümü konusunda da ciddi adımlar atmış olup suyun israfını önleyen sistemimizle, aynı suyu sürekli kullanarak etkili bir yıkama gerçekleştirebiliyoruz. Böylece, su tasarrufu sağlarken gider kalemlerinden de tasarruf edebiliyoruz.
“SERVİS ARAÇ YIKAMA SİSTEMLERİNDE EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ”
Müşteri memnuniyeti arttırmak için özellikle self servis araç yıkama sistemlerinde en önemli unsurlardan birinin servis olduğu inancındayız. Bu sebeple Türkiye genelinde 38 servis noktasıyla hızla büyüyen Kronos Enerji, akaryakıt sektöründe sunduğu self servis yıkama alanları ve etkileyici servis ağıyla dikkat çekiyor. Şirketimiz, bu hizmetler aracılığıyla müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor. Her bir servis noktasında güçlü bir iletişim ağı kurarak self servis yıkama alanlarındaki kalite standartlarını korumaya odaklanan Kronos Enerji, sektöre birçok yenilik getirdi. Dijital ödeme sistemleri ve uzaktan takip teknolojileri sayesinde müşterilere anlık takip kolaylığı sunuyor ve oluşabilecek sorunları en hızlı şekilde tespit etme yeteneğine sahip oluyoruz. Türkiye genelindeki tüm servis noktalarına anında durum bildirimi yapabilme imkanına sahip olan şirketimiz, her bir bölge için güncel stok yöntemleri ile tedarik ettiği yıkama sistemi parça ve ekipmanlarını her zaman hazırda tutarak, bölge fark etmeksizin en hızlı müdahaleyi sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca, düzenlenen eğitim programlarıyla bayilerin teknik bilgilerini güncel tutan Kronos Enerji, nitelikli servis ekipleri ile kesintisiz hizmet sunuyor.
“EN KALİTELİ OTO ŞAMPUANLARINI ÜRETEBİLMEK İÇİN YOĞUN BİR MESAİ HARCIYORUZ”
Son altı yıldır, kendi yazılımlarımızı, teknolojik altyapımızı ve kimyasallarımızı üretme konusunda önemli adımlar attık. Artık araç yıkama teknolojilerini kullanan müşterilerin en dikkat ettiği unsurlardan birinin oto şampuanı olduğunu biliyoruz. Bu sebepten ötürü en kaliteli oto şampuanlarını üretebilmek için bünyemizde konunun uzmanı arkadaşlar ile çalışarak yoğun bir mesai harcıyoruz. Geldiğimiz noktada yıllık yaklaşık 1 milyon ton oto şampuan üretim kapasitemizle sektördeki güçlü konumumuzu pekiştiriyoruz. Ürettiğimiz oto şampuanlarının hammaddelerini uluslararası kaliteli tedarikçilerden temin ediyoruz. Ayrıca, İstanbul’daki tesisimizde, self servis araç yıkama makinelerinde kullandığımız tüm ekipmanları en iyi uluslararası tedarikçilerden sağlıyoruz. Bu yaklaşım, self servis yıkama makinelerimizin kullanım ömrünü uzatarak performans ve dayanıklılığını artırıyor.
“300 NOKTADA YATIRIMCI KİMLİĞİMİZ BULUNUYOR”
Türkiye genelinde bin 200’ün üzerinde akaryakıt istasyonuna self servis yıkama makineleri, dijital ödeme ve otomasyon sistemleri, kimyasalları ile hizmet veriyoruz. Ayrıca, Türkiye genelinde akaryakıt istasyonları ve diğer noktalar dahil toplamda 300 noktada yatırımcı kimliğimiz bulunuyor. Değişen dünyada, akaryakıt dağıtım şirketlerine ve müşterilerimize sadece ürün değil, birlikte nasıl yatırım yapabileceğimiz konusunda da katkı sağlamak gerektiğini düşünüyoruz.
Otomobil
JAECOO 7 Modelinde Ekim Ayına Özel Finansman ve Cazip Fiyat Teklifleri!

JAECOO, ekim ayında Türk tüketicilere premium off-road SUV modeli JAECOO 7’de dikkat çekici finansman teklifleri ve cazip fiyatlar sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, 1 milyon TL’ye varan cazip kredi seçenekleri ve avantajlı fiyatlar ile yeni bir otomobil satın almak isteyen kullanıcılara avantajlar sağlıyor.
İlk premium off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye pazarında önemli bir satış başarısı elde eden JAECOO, ekim ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüş kabileyetleri ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7’nin Evolve (4×4) versiyonu, ticari müşterilere özel 400.000 TL 6 ay yüzde 0 faizli kredi veya 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,72 faizli kredi avantajlarıyla 2.725.000 TL’den başlayan fiyatlardan yararlanabiliyor. JAECOO 7’nin Revive 4×2 versiyonu ise ekim ayına özel 2.150.000 TL’den başlayan fiyatlarla yeni kullanıcılarını bekliyor.
Maceraya hazır premium SUV JAECOO 7!
Premium, şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle, klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.
Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7’nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik bilgi-eğlence ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken, kullanıcılara sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.
Otomobil
KARSILAŞTIRMA :Opel Grandland Hibrit , Yenilikçi Alman Mühendisliği Peugeot 3008 Hibrit’e Karşı

Otomotiv dünyası elektrikli ve hibrit araçlara doğru hızla evrilirken, SUV segmentindeki rekabet de giderek kızışıyor. Opel, bu dönüşümde iddialı bir oyuncu olarak Grandland Hibrit modeliyle sahneye çıkıyor. Peki, Alman mühendisliğinin bu son harikası, kardeş platformu Peugeot 3008 Hibrit ile kıyaslandığında neler sunuyor? Gelin, detaylı bir test sürüşüyle Grandland Hibrit’i mercek altına alalım.

Tasarım ve İlk İzlenimler: Cesur ve Sofistike
Opel Grandland Hibrit, makyajlı yüzüyle daha keskin ve modern bir duruş sergiliyor. Opel Vizör adı verilen ön tasarım dili, aracın genişliğini vurgulayarak oldukça karakteristik bir görünüm kazandırıyor. Keskin LED farlar ve entegre Opel logosu, araca dinamik bir hava katıyor. Yan profil, akıcı çizgileri ve atletik duruşuyla dikkat çekerken, arka bölümde de LED stoplar ve Grandland yazısı modernizmi pekiştiriyor. İç mekanda ise Pure Panel dijital kokpit, minimalist ve teknolojik bir atmosfer sunuyor. Yüksek kaliteli malzemeler ve ergonomik yerleşim, Opel’in iç mekan kalitesi konusunda attığı adımları net bir şekilde gösteriyor.
Peugeot 3008 Hibrit ise kendine özgü, daha cüretkar ve fütüristik bir tasarıma sahip. Aslan dişi gündüz farları ve pençe formlu LED stoplar, Peugeot’nun cesur tasarım dilini yansıtıyor. İç mekanda ise i-Cockpit adını verdiği küçük direksiyon simidi ve yüksekte konumlandırılmış dijital gösterge paneli, alışılmışın dışında bir sürüş deneyimi sunuyor. Her iki aracın da kendine has bir estetiği olduğu söylenebilir; Grandland daha geleneksel bir şıklığı tercih ederken, 3008 daha avangart bir yaklaşımla öne çıkıyor.

Motor ve Şanzıman: Gücün ve Verimliliğin Dansı
Opel Grandland Hibrit, genellikle iki farklı güç aktarma organı seçeneğiyle sunuluyor: 225 HP ve 300 HP’lik versiyonlar. Test ettiğimiz 225 HP’lik versiyon, 1.6 litrelik turbo benzinli motoru bir elektrik motoruyla birleştiriyor. Bu kombinasyon, özellikle şehir içi kullanımlarda sessiz ve akıcı bir elektrikli sürüş imkanı sunarken, uzun yolculuklarda da benzinli motorun gücünden faydalanmayı sağlıyor. 8 ileri otomatik şanzıman, vites geçişlerini oldukça pürüzsüz ve hızlı gerçekleştiriyor. Elektrikli sürüş menzili, günlük şehir içi ihtiyaçlar için yeterli düzeyde ve batarya şarjı da oldukça hızlı tamamlanabiliyor.
Peugeot 3008 Hibrit de benzer motor ve şanzıman kombinasyonlarını kullanıyor. Temelde aynı platformu paylaşmaları nedeniyle, performans ve verimlilik değerleri de birbirine yakın. Ancak sürüş karakteristiği açısından bazı farklılıklar gözlemlenebilir. Grandland, daha konfor odaklı ve stabil bir sürüş sunarken, 3008 daha dinamik ve sportif bir his uyandırabilir. Her iki model de gelişmiş hibrit sistemleri sayesinde düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyon değerleri sunarak çevre dostu birer seçenek olarak öne çıkıyor.

Sürüş Dinamikleri ve Konfor: Dengeli Bir Yaklaşım
Opel Grandland Hibrit, süspansiyon ayarlarıyla konforlu bir sürüş sunuyor. Yol bozukluklarını başarılı bir şekilde absorbe eden süspansiyon sistemi, uzun yolculuklarda bile yorgunluğu minimize ediyor. Direksiyon sistemi, yeterli geri bildirimle sürücüye güven verirken, virajlarda da kararlı bir tutuş sergiliyor. Hibrit sistemin entegrasyonu sayesinde kalkışlar oldukça seri ve pürüzsüz. Frenleme anında rejeneratif frenleme sistemi, bataryanın şarj olmasına katkıda bulunarak verimliliği artırıyor. Yalıtım konusunda da başarılı olan Grandland Hibrit, kabin içine yol ve rüzgar sesini minimum düzeyde alıyor.
Peugeot 3008 Hibrit ise daha sıkı süspansiyon ayarlarıyla biraz daha sportif bir sürüş deneyimi sunabilir. Direksiyon hissi daha doğrudan olabilirken, yol tutuşu konusunda da iddialı bir performans sergiliyor. Ancak bu sportiflik, bazı yol koşullarında Grandland’e göre bir miktar daha az konfor anlamına gelebilir. Her iki araç da geniş iç mekanları ve yeterli diz/baş mesafeleriyle hem sürücü hem de yolcular için ferah bir ortam sunuyor. Bagaj hacimleri de SUV segmenti için yeterli düzeyde.
Teknoloji ve Güvenlik: Donanım Zenginliği
Opel Grandland Hibrit, modern güvenlik ve sürüş destek sistemleriyle donatılmış durumda. Adaptif hız sabitleyici, şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi ve otomatik acil frenleme gibi özellikler, sürüş güvenliğini artırıyor
. Pure Panel dijital kokpit, sürücüye kişiselleştirilebilir bilgi ekranları sunarken, büyük multimedya ekranı da kullanıcı dostu bir arayüze sahip. Apple CarPlay ve Android Auto desteği sayesinde akıllı telefon entegrasyonu da sorunsuz bir şekilde sağlanıyor.
Peugeot 3008 Hibrit de benzer teknolojik donanımlara sahip. i-Cockpit’in sunduğu farklı gösterge paneli deneyimi ve sezgisel multimedya sistemi, teknoloji meraklıları için çekici olabilir. Her iki aracın da sunduğu donanım seviyeleri, segment standartlarının üzerinde ve sürücüye modern bir deneyim vaat ediyor.
Sonuç: Tercih Sizin
Opel Grandland Hibrit, makyajlı tasarımı, dengeli sürüş dinamikleri, konforlu iç mekanı ve gelişmiş teknolojik özellikleriyle dikkat çeken bir hibrit SUV. Özellikle konfor ve stabilite arayanlar için ideal bir seçenek. Kardeş platformu Peugeot 3008 Hibrit ise daha cüretkar tasarımı ve sportif sürüş karakteriyle farklı bir kitleye hitap ediyor. Her iki araç da hibrit teknolojisinin sunduğu verimlilik ve çevre dostu özelliklerle öne çıkarken, segmentteki güçlü rakiplerine karşı iddialı bir duruş sergiliyor.
Hangi modelin size daha uygun olduğuna karar verirken, kişisel tercihlerinizi ve beklentilerinizi göz önünde bulundurmanız önemli. Opel Grandland Hibrit, Alman mühendisliğinin sağlamlığını ve konforunu arayanlar için cazip bir seçenekken, Peugeot 3008 Hibrit Fransız tasarımının estetiği ve dinamik sürüş arayanlar için daha çekici olabilir. Her iki araç da geleceğin otomotiv teknolojilerini bugünden deneyimlemek isteyenler için başarılı birer temsilci.
Sonuç: Opel Grandland Hibrit ve Peugeot 3008 Hibrit Kıyaslaması
Opel Grandland Hibrit ile geçirdiğim bu test süresi boyunca, aracın makyajlı tasarımı, dengeli sürüş dinamikleri, konforlu iç mekanı ve gelişmiş teknolojik özellikleriyle beni fazlasıyla etkilediğini söyleyebilirim. Özellikle konfor ve stabilite arayan bir editör olarak, Grandland Hibrit benim için ideal bir yol arkadaşı oldu. Sakin, kendinden emin ve bir o kadar da teknolojik bir deneyim sunuyor. Kardeş platformu Peugeot 3008 Hibrit ise, bu konuda biraz daha farklı bir kulvarda ilerliyor. 3008’in kendine özgü, daha cüretkar ve fütüristik tasarımı, i-Cockpit adı verilen farklı bir iç mekan deneyimi ve daha sıkı süspansiyon ayarlarıyla biraz daha sportif bir sürüş karakteri sunuyor. Yani 3008, sürücüsüne daha doğrudan bir geri bildirimle daha “kıvrak” bir his verirken, Grandland daha rafine ve konfor odaklı bir sürüş sunuyor. Her iki araç da hibrit teknolojisinin sunduğu verimlilik ve çevre dostu özelliklerle öne çıkarken, segmentteki güçlü rakiplerine karşı iddialı bir duruş sergiliyor. Hangi modelin size daha uygun olduğuna karar verirken, kişisel tercihlerinizi ve beklentilerinizi göz önünde bulundurmanız önemli. Opel Grandland Hibrit, Alman mühendisliğinin sağlamlığını ve konforunu arayanlar için cazip bir seçenekken, Peugeot 3008 Hibrit Fransız tasarımının estetiği ve dinamik sürüş arayanlar için daha çekici olabilir. Her iki araç da geleceğin otomotiv teknolojilerini bugünden deneyimlemek isteyenler için başarılı birer temsilci.
Oktay ERGİNOĞLU
Otomobil
İstanbul Park’taki İlk Drifti 30 Bin Sporsever Takip Etti

2025 Türkiye Drift Şampiyonası’nın üçüncü yarışı, 23-24 Ağustos tarihlerinde TOSFED İstanbul Park Pisti’nde gerçekleştirildi. 24 sporcunun kapı kapıya mücadelesi iki gün boyunca 30binden fazla sporsever tarafından heyecanla takip edildi.
İstanbul Park’taki ilk drift organizasyonu sonunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden İbrahim Yücebaş birinci olarak şampiyona liderliğini sürdürdü. Azerbaycanlı sporcu Farid Guliyev’in ikinci olduğu final eşleşmeleri sonunda, Ömer Mert Örs de üçüncülüğü elde etti.
HT Spor ekranlarından canlı olarak yayınlanan yarışın TOSFED Drift Kupası klasmanında ise Demirhan Öke birinciliği kazanırken, Mehmet Yazgan ikinci ve Muhammet Başer de üçüncü olarak podyuma çıkan sporcular oldular.
Türkiye Drift Şampiyonası ve TOSFED Drift Kupası 18-19 Ekim’de düzenlenecek 4. ayak yarışları ile sona erecek.
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önce
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Hava Yolu2 hafta önce
İGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”
-
Kamyon-Çekici2 hafta önce
Volvo Trucks, Euro NCAP Ağır Ticari Araç Güvenlik Değerlendirmesinde İkinci Kez 5 Yıldız Aldı!
-
Otomobil2 hafta önce
JAECOO 7 Modelinde Ekim Ayına Özel Finansman ve Cazip Fiyat Teklifleri!
-
Otobüs2 hafta önce
TEMSA, 9 metrelik elektrikli Avenue Neo ile şehir içinde menzili 600 kilometreye çıkardı
-
Hava Yolu2 hafta önce
Emirates, 25.000 kabin ekibi için dünya standartlarında bir tesis açtı: Emirates Misafirperverlik Mükemmelliği Merkezi
-
Blog6 gün önce
FORD TRUCKS YENİ F-MAX İLE TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR
-
Otomotiv Sektörü6 gün önce
Continental, Pirinç Kabuğu Küllerinden Lastik Üretiyor!