Connect with us

Blog

Alman Teknolojisine Sahip Yeni Opel Grandland Türkiye’de!

bin TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuldu. İlk etapta hem 504 km’lik WLTP menzile sahip elektrikli seçeneği hem de 48 V hybrid teknolojisine sahip versiyonuyla Türkiye’de satışa sunulan Yeni Grandland, hybrid versiyonda Edition ve GS donanımları ile elektrikli versiyonda ise GS donanım seviyesi ile müşterilerle buluşuyor. Yeni Opel Grandland’in 50.000’den fazla ayrı hücreden oluşan yeni Intelli-Lux HD LED® Pixel sistemi, Opel’in aydınlatma teknolojileri konusundaki öncülüğünü pekiştiriyor. İç mekanındaki geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen kumaş kaplamaları ile çevreci yaklaşımını sürdürürken, yarı şeffaf Pixel Box saklama alanı dahil, 35 litrenin üzerinde hacme sahip iç saklama bölmeleri ile esnek saklama olanakları sunuyor. Alman mühendisliğiyle tasarlanan ve geliştirilen yeni Grandland, tasarım aşamasından itibaren elektrikli araçlar için geliştirilen yeni STLA Medium platformu üzerinde yükseliyor. Tüm bu yenilikçi özellikleriyle yeni Grandland, Opel’in Türkiye’deki SUV ve elektrikli portföyünün zirvesini temsil ediyor. Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, “Ocak ayı itibarıyla satışa sunduğumuz yeni nesil Grandland, bu sene kalkacağımız SUV atağının ilk yeni oyuncusu olarak öne çıkıyor. 2025 yılında Opel olarak satacağımız her 3 binek otomobilden 2’sinin SUV olmasını hedefliyoruz, bu noktada yeni Grandland’in hem elektrikli hem hybrid versiyonlarıyla pazarda önemli bir başarı kazanacağına inanıyoruz” dedi.

 

Alman otomobil üreticisi Opel, tamamen elektrikli güç seçeneği sunan yeni nesil Grandland’i Türkiye’de satışa sundu. Yeni Opel Grandland, ilk etapta hem 1.2 litre 136 HP’lik turbo benzinli motor 21 HP (15,6 kW) ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzımanla kombine edilen hybrid versiyonun yanı sıra 73 kWsa (net kapasite) batarya kapasitesine sahip ve yaklaşık 504 kilometre menzil (WLTP’ye göre) sunan 210 HP’lik elektrikli versiyonuyla yollara çıkmaya başladı. 48 V hybrid teknolojisine sahip versiyonda Edition ve GS, elektikli versiyonda ise GS donanım seviyesi ile yollara çıkan yeni Opel Grandland, hybrid motor seçeneğinde 2 milyon 50 bin TL’den elektrikli versiyonunda ise 1 milyon 804 bin TL’den başlayan fiyatlarla tüketicilerle buluşuyor. Cesur, yalın ve heyecan verici özellikleri ile “Alman Enerjisi”ne sahip yeni Grandland, kullanım açısından temel ihtiyaçlara odaklanıyor ve elektrikli sürüş seçeneği sunuyor. Yeni Grandland, şık görünümünü, pratik detayları ve karbon ayak izini azaltan birçok özellik ile bir araya getiriyor. Bu yenilikçi özellikler arasında, geri dönüştürülebilir ve onarılabilir bataryalar, iç tasarımda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ve gövdede krom ögelerin bulunmaması gibi özellikler yer alıyor. Bununla birlikte GS donanım seviyesi ile standart olarak sunulan, modelin ön bölümün orta kısmında yer alan aydınlatmalı “Şimşek Logosu”na sahip yeni 3D Vizör ve arka kısımda aydınlatmalı “OPEL” yazısı bulunuyor. Diğer öne çıkan yenilikçi özellikler arasında ise 50.000’den fazla ayrı hücreden oluşan yeni Intelli-Lux HD LED® Pixel aydınlatma sistemi, elektrikli araçlar için geliştirilen yeni STLA Medium platformu yer alıyor. Yeni model, Opel’in “Greenovation” anlayışını en iyi şekilde yansıtıyor.

 

STLA Medium platformu üzerinde yükselen ilk elektrikli Opel modeli!

Yeni nesil Grandland, Opel için elektrikli mobiliteyi daha da çekici hale getiren büyük bir adımı temsil ediyor. Grandland, Stellantis’in elektrikli araçlar için geliştirdiği STLA Medium platformu üstünde yükselen ilk Opel modeli olarak öne çıkıyor. Yeni platform, başta düz bir batarya paketine olanak tanıyor ve birçok avantaj sunuyor. Son derece sağlam tasarım, yenilikçi şasi ile bir araya gelerek gözle görülür şekilde yüksek sürüş dengesi sunuyor ve düz gövde altı tasarımı sayesinde aracın altındaki hava akışı optimize ediliyor.

400 voltluk bir çekiş bataryası kullanan yeni Grandland Elektrik, 73 kWsa (net kapasite) batarya ile birlikte yaklaşık 504 kilometre, şehir içinde ise 623 km menzil (WLTP’ye göre) sunuyor. Modelin elektrikli motoru ise 210 HP (157 kW) güç ve 345 Nm anlık tork üretiyor. Bu değerler, yeni Grandland Elektrik’in 100 km/sa hıza 9 saniyede ulaşmasını sağlıyor ve maksimum hızı yaklaşık 170 km/s’ye çıkabiliyor.

Yeni Opel Grandland Elektrik, yeni batarya ve yeni nesil elektrikli motorunun yanı sıra ısı pompası gibi enerji tasarrufu özellikleri sayesinde uzun menzilli sürüşler sunabiliyor. Rejeneratif frenleme sayesinde enerji, üç farklı mod kullanılarak geri kazanılabiliyor, böylece Grandland Elektrik’in verimliliğini daha da artırıyor. Yeni model, gerekli olduğunda kısa şarj molaları ile şarj imkanına da sahip. Grandland Elektrik, hızlı şarj istasyonlarında  batarya kapasitesinin % 80’ine yaklaşık 29 dakika şarj süresinde ulaşıyor.

 

Yeni Grandland, hybrid motor seçeneğiyle de seçme özgürlüğü sunuyor!

Türkiye’de yollara çıkan Yeni Opel Grandland’i müşteriler, tamamen elektrikli seçeneğinin yanı sıra 48 V hybrid versiyonu ile de tercih edebiliyor. Hybrid seçenek, sürüş keyfini üst seviyede yaşatırken tüketimi ve karbon emisyonunu sınırlandırarak çevreci yönünü gösteriyor. 136 HP (100 kW) güç üreten 1,2 litrelik turbo benzinli motor, 21 HP (15,6 kW) elektrikli motor ve 6 ileri çift kavramalı elektrikli şanzıman ile donatılan sistem, günlük kullanımda akıllı ve ekonomik bir sürüş çözümü olarak da birçok avantaj sunuyor.

48 V hybrid teknolojisiyle donatılan model, içten yanmalı motora sahip benzer bir araca kıyasla yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltırken aynı zamanda sürüş konforunu artırıyor. Şehir içi ve şehir dışındaki sürüşlerde, benzinli ve elektrikli motorlar aracın ihtiyaçlarına göre birlikte veya bağımsız olarak çalışarak enerji tüketimi ve performansı her zaman mükemmel bir uyumla dengeliyor. Elektrikli motor, hızlanırken ve hareketsiz halden kalkış yaparken benzinli motora destek sağlıyor. Düşük hızlarda, örneğin manevra yaparken şehir içinde bir seferde yaklaşık bir kilometreye veya toplam sürüş süresinin yaklaşık %50’si boyunca tamamen elektrikli sürüşe olanak sağlıyor. 48 V hybrid teknolojisine sahip yeni Grandland’de, yüksek hızlarda yavaşladığında ve benzinli motor kapandığında, elektrikli motor jeneratör gibi çalışarak hybrid sistemin 48 V’luk bataryasını şarj ediyor; bunun için şarj işlemine gerek kalmıyor. Sürücüler, tercihlerine bağlı olarak Eco (özellikle verimli kullanım için), Normal ve Sporolmak üzere üç sürüş modu arasından seçim yapabiliyor. Modelin karma yakıt tüketim değeri ise 100 km’de yalnızca 5,5 lt olarak dikkat çekiyor.

 

Boyutlarıyla özgüvenli bir duruş sergiliyor!

Tasarımcıların yaratacılıklarını kullanarak açtıkları yeni özgürlük alanları, yeni Grandland’in daha ilk bakışta fark edilen etkileyici duruşunun oluşmasına katkı sağlıyor. Önceki modellere kıyasla 173 mm ek uzunluğu, 35 mm ek yüksekliği ve 49 mm ek genişliğiyle (uzunluk: 4.650 mm, genişlik: 1.905 mm; yükseklik: 1.661 mm) yeni Grandland, özgüvenli bir duruş sergiliyor. Arka koltuklarında 20 milimetre daha fazla diz mesafesi sunan yeni Opel Grandland, 40:20:40 katlanabilir arka koltuk sırtlıkları ile fonksiyonelliği ön plana çıkartıyor. Arka koltuklar dik pozisyondayken 550 litre, koltuklar yatık pozisyondayken ise 1,645 litre bagaj hacmi sunan yeni Grandland, yükleme alanı konusunda da sınıf beklentilerini iyi bir şekilde karşılıyor.

 

Cesur ve yalın tasarıma sahip olan yeni Grandland, elektrikli versiyonda boyutları 20’’’lik elmas kesim alaşım jantları ile Opel’in SUV portföyünün zirvesindeki yerini alıyor. Diğer taraftan Opel’in ikonik vizörünün yeni 3D uygulaması, araca daha detoks bir görünüm kazandırıyor. Bu uygulama Edge Light teknolojisi ile daha da öne çıkarılan aydınlatmalı Opel Şimşek Logosu ile tamamlanıyor. Yeni Grandland, Experimental konsept otomobilinde de bulunan “Opel Compass” tasarımına sahip. Bu tasarım, ortada “Elektrikli Şimşek” logosu olacak şekilde tüm özelliklerin simetrik olarak düzenlendiği orta hat prensibine dayanıyor. Detoks, Modern Alman ve Greenovation olmak üzere tüm bu özellikler Blitz’i barındıran her modeli tartışmasız bir Opel yapan “Alman Enerjisi” kavramını yansıtıyor. Bu “Alman Enerjisi”nin sonucu Rüsselheim’da tasarlanıp geliştirilerek Eisenach’da üretilen yeni Opel Grandland’de görünür hale geliyor.

 

Sınıfının lideri Intelli-Lux HD LED® Pixel aydınlatma teknolojisi!

Yeni Grandland’de aydınlatmalı logonun yanı sıra Opel mühendislerinin geliştirdiği ve GS donanım seviyesinde standart olak sunulan sınıfının lideri bir aydınlatma yeniliği olan Intelli-Lux HD LED® Pixel teknolojisi kullanılıyor. İlk kez Yeni Grandland’de yer alan bu sistem, yüksek çözünürlüklü ışık dağılımı için her bir tarafta 25.600 olmak üzere toplamda 51.200 LED hücreye sahip. Trafik durumuna göre, ilerideki nesneler bir kamera tarafından algılanıyor ve Intelli-Lux HD LED® Pixel farlar, bu nesneleri standart Matrix Light teknolojilerinden daha yüksek çözünürlüklü, daha parlak ve homojen bir ışıkla aydınlatıyor. Böylece gece sürüşlerinde üstün bir görüş açısı ve mesafesi sunarken, diğer kullanıcıların gözünün kamaşmasını engelliyor. Ayrıca yeni nesil aydınlatma sistemi, aracın önünde grafik projeksiyonlarla gösterilen yeni karşılama ve uğurlama animasyonları ile gelecekteki olanaklara şimdiden ışık tutuyor. Ayrıca Grandland’de LED gündüz farları bulunan Eco LED farlar Edition donanım seviyesinde standart olarak sunuluyor.

Opsiyonel olarak sunulan siyah tavanı ve kontrast duruşu ile yeni Grandland, daha uzun ve sportif bir görünüm kazanıyor. Yeni modelin gövde tasarımı, akışkanlık ve doğallık hissini koruyacak şekilde düzenlendi. Keskin çamurluk kemeri, aracın içinden geçerek görsel olarak tekerlekleri öne çıkarıyor. Bunu, tekerlekler ve alt gövdenin etrafındaki kaplamalı parçaların sağlamlığı tamamlıyor. Yeni Grandland’in 2.784 mm’lik uzun aks aralığı (elektrikli versiyon için 2.794 mm) ve dik bagaj kapağı, kabin ve bagajın daha da ferahlayan yapısını öne çıkarıyor. 40:20:40 oranında katlanabilen arka koltuklar ise 1.645 litreye ulaşan bir yükleme hacmine olanak tanıyor.

Arka tarafta bulunan aydınlatmalı “OPEL” pusula imzası, bir seri üretim modelinde ilk kez yerini alıyor. Ayrıca Opel’in otomobille ilgili tüm dünya kaynaklarını korumaya yönelik olarak benimsediği çevreci inovasyon yaklaşımıyla tamamen uyumlu şekilde otomobilin adı artık krom harflerle gösterilmek yerine bagaj kapağına baskı şeklinde işlenmiş durumda.

Üst düzey teknolojilerle detoks etkisi!

Yeni Grandland, iç mekanında yolcuları konforlu bir ortamda cesur ve yalın tasarımıyla karşılıyor. Mimari açıdan yatay bir temanın izlendiği iç tasarımda, gösterge panelinden kapılara kadar uzanan hatlar, genişlik ve ferahlık hissini güçlendiriyor. GS donanım seviyesinde standart olarak sunulan ve hafifçe sürücüye dönük olarak tasarlanan 16”lik merkezi ekran ve yüksek orta konsol ise sportif bir his oluşturuyor. Edition donanım seviyesinde ise Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto bağlantısı sunan 10”’lik multimedya ekranı tüketicilerle buluşuyor. Direksiyonun arkasında yer alan geniş ve tamamen dijital gösterge grubu, temel bilgileri sağlayarak sürücünün sürüş keyfine odaklanmasına imkan tanırken, GS donanım seviyesinde opsiyonel Ultimate Paketi ile satın alınabilen Intelli-HUD “head-up display” (sanal gösterge paneli) sayesinde sürücünün gözlerini yoldan ayırmasına gerek kalmıyor. Sürücüler, Pure Mod’u manuel veya otomatik olarak etkinleştirerek gösterge panelini sadeleştirme seçeneğine de sahip. Bu modda; sürücü bilgi paneli, sanal gösterge paneli ve merkezi ekrandaki içerikler azaltılarak gece saatlerinde veya yağmurlu havalarda dikkatin dağılmasını önlüyor. Opel’de her zaman olduğu gibi, sık kullanılan klima kontrolü gibi ayarlar da son kalan birkaç fiziksel düğmeyle sezgisel olarak yapılabiliyor.

Yeni Grandland’de yan hava kanallarının kapıya entegre edilmesiyle gösterge panelinin genişliği, görsel olarak öne çıkarılıyor. Şık bir teknik görünüme sahip olan gösterge panelinin üst kısmı; tasarımın genel tonunun altını çizmek için estetik olarak iki yüzey kaplamasına ayrılıyor. Gösterge panelinin altında Vizör ile aynı teknolojinin kullanıldığı “Edge Light” bulunuyor. Aynı zamanda GS donanımında standart olarak sunulan kapı girintilerindeki 7 renkli ambiyans aydınlatmasının katkısıyla Edge Light, renk ve ışığa cam benzeri bir netlik kazandırıyor. Diğer taraftan kumaşla kaplı gösterge panelinin orta bölümü, kapının omuz bölgesine kadar uzanarak kokpite çekicilik kazandırıyor.

Ayrıca iç tasarım, sürücü odaklı ve detoks bir sürüş deneyimi sunuyor. Opel’in ödüllü ergonomik AGR koltukları, önemli bir itibara sahip ve yeni Grandland bu eski geleneği devam ettiriyor. Edition donanım seviyesinde Konfor Paketi ile opsiyonel olarak, GS donanım seviyesinde ise standart olarak sunulan “Aktion Gesunder Rücken e. V.” (AGR) sertifikalı bu koltuklar, yeni bir konfor özelliği olarak ayarlanabilir yan desteklere sahip. Bu fonksiyon, koltuk sırtlığının yan kısımlarında bulunan iki pnömatik cep sayesinde koltuk kavramasının da kişiselleştirilmesini sağlıyor. Ayrıca GS donanımında opsiyonel Ultimate Paketi ile tercih edilebilen Nappa deri koltuklarda, sürücü koltuğunda havalandırma ve masaj, arka koltuklarda da ısıtma özellikleri bulunuyor. Bununla birlikte arkadaki yolcular için önceki Grandland’e kıyasla 20 mm daha fazla diz mesafesi sunuluyor. Ek olarak, ön koltuklarda omurilik üzerindeki baskıyı azaltan patentli Intelli-Seat özelliği standart olarak bulunuyor ve otobanlardaki uzun yolculuklarda dahi olağanüstü konfor sağlıyor. Yine Ultimate Paketi ile sunulan IntelliAir Hava Kalite Sistemi, Clean Cabin sistemi ile birlikte çalışarak hava girişini iç ve dış kirlilik algılaması ile yöneterek hava kalitesini optimize ediyor.

Geliştirme sürecinde tasarımcılar ve mühendisler her detaya özen göstererek kaynak tasarrufu sağlayan çözümler bulmayı hedefledi ve böylece karbon ayak izini azaltırken geleceğe yönelik, cazip ve konforlu bir SUV sunmaya odaklandılar. Opel’in “Greenovation” yaklaşımına sadık kalınarak tüm kumaşlar %100 geri dönüştürülmüş malzemeden elde ediliyor. Bu yaklaşımın, koltukların yanı sıra kapı panelleri, gösterge paneli ve orta konsolda da hayata geçirildiği görülüyor Ayrıca, yeni Grandland’in toplam ağırlığının 500 kilogramdan fazlası geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir hammaddelerden oluşuyor.

Yeni Grandland bir aile aracı olduğundan, iç mekanda çok yönlülüğe özel bir şekilde odaklanılıyor. Araçta çok sayıda saklama alanına yer veriliyor, ayrıca konfor ve sağlık koşulları iyileştirilirken müşteriler için hayatı kolaylaştıran yenilikçi çözümler bulunması da amaçlanıyor. Bu akıllı çözümlerin başında GS donanımında standart olarak sunulan Pixel Box geliyor. Bu bileşen, aydınlatmalı yarı saydam cam kısmı ve kumaş kaplamasıyla hem konsolun görsel çekiciliğini artırıyor, hem de son derece fonksiyonel bir kullanım imkanı sunuyor. Kablosuz akıllı telefon şarj cihazı ise camın arkasında konumlandırılarak fonksiyonellik sunarken cihazlar güvenle saklanıyor ve şarj edilebiliyor. Yeni Grandland, Pixel Box’tan ön koltuk sırtlıklarındaki telefon ceplerine ve orta konsolun altında bulunan 12 V prizin de yer aldığı büyük saklama alanına kadar toplamda 35 litreden fazla hacme sahip iç saklama bölmeleri sunuyor.

 

Üst düzey konfor!

Yeni Grandland, emisyonu azaltırken bir yandan da dinamik ve sportif bir sürüş keyfi sunmaya devam ediyor. Konforu göz ardı etmeyen bu sürüş karakteri, elektriki versiyonda standart olarak bulunan Frekansa Dayalı Seçici Süspansiyon (FSD) ile mümkün oluyor. Bu benzersiz teknolojide, sönümlendirme kuvvetini frekansa göre mekanik olarak adapte etmek için amortisör bölmesinde ikinci bir hidrolik devre kullanılıyor. Duruma, yol yüzeyinin koşullarına ve sürüş tarzına göre sistem, yüksek frekanslarda (arnavut kaldırımı veya rögar kapağı gibi küçük darbelerde) konforlu sürüş sağlıyor. Bununla beraber düşük frekanslarda yolla doğrudan temasla sportif ve iddialı bir sürüş tarzı için farklı sönümlendirme karakteristikleri uyguluyor. Yeni Opel Grandland, sürücünün komutlarına çok daha hızlı ve doğrudan bir şekilde tepki veriyor; böylece fren yaparken, viraj dönüşlerinde ve otobandaki yüksek hızlarda dengesini koruyor. Yaylar, viraj denge çubuğu, direksiyon ve hassas ESC ayarı gibi Opel’in genlerini taşıyan unsurlar bir kez daha kendini gösteriyor.

 

Sürüş destek sistemleri ile konfor ve güvenlik bir arada!

Opel’in yeni birinci sınıf SUV’unun sürüş destek sistemleri arasında tümü standart olarak sunulan dur-kalk fonksiyonuna sahip adaptif hız sabitleyici, trafik işareti tespit sistemi, radar bazlı gelişmiş aktif acil frenleme sistemi ve kaza durumunda ikincil çarpışmayı önlemeye yardımcı olan ikincil çarpışma freni gibi çok çeşitli sürücü destek sistemleri yer alıyor. Bunların yanında GS donanımında sunulan Ultimate Paketi tercih edildiğinde şerit ortalama özellikli aktif şerit takip sistemi, uzun menzilli kör nokta uyarı sistemi, arka çapraz trafik uyarısı gibi IntelliDrive özelliklerine sahip olunabiliyor.

 

Yalın ve teknolojik donanım seviyesi 

Yeni Opel Grandland Türkiye’de hybrid versiyonda Edition ve GS, elektrikli versiyonda ise GS donanım seviyesi ile müşterileriyle buluşuyor. Yeterli ve dengeli bir donanım seviyesi olan Edition’da; 10″ dijital gösterge ekranı, 10″ multimedya sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto, anahtarsız giriş ve çalıştırma, Eco LED farlar, ön ve arka park sensörleri, 19” alaşımlı Jantlar, arkada aydınlatılmış Opel “Şimşek” logosu, dur-kalk özellikli Adaptif Hız Sabitleyici ve otomatik kararan dikiz aynası gibi özellikler sunuluyor. Ayrıca Edition donanım seviyesinde opsiyonel olarak sunulan Konfor Paketi ile AGR ön koltuklar, ısıtmalı ön koltuklar ve direksiyon, 180° geri görüş kamerası ve elektrikli bagaja sahip olunabiliyor.

Dinamik ve teknolojik donanım seviyesi olan GS versiyonunda ise Edition donanımında sunulanlara ek; 16” multimedya ekranı ve navigasyon, Intelli-Lux HD LED® Pixel farlar, 180° geri görüş kamerası, 10 yönlü manuel AGR ön koltuklar, ısıtmalı ön koltuklar ve direksiyon, aydınlatılmış 3D Opel Vizör ve logo, karartılmış arka camlar, ambiyans aydınlatması, Pixel box ve kablosuz şarj ve 19” elmas kesim Jantlar (elektrikli versiyonda 20″ elmas kesim jantlar) standart olarak sunuluyor. GS donanım seviyesinde Teknoloji Paketi veya Ultimate Paketi ile sürüş ve yolculuk deneyimi daha üst seviyeye çıkarılabiliyor. Teknoloji Paketi içeriğinde; elektrikli bagaj ve HiFi Premium Focal ses sistemi ile konfor ve araç içi müzik deneyimi artırılabiliyor. Ultimate Paketi içeriğinde ise; IntelliHUD sanal gösterge paneli, 360° kamera, arka çapraz trafik uyarısı, kör nokta uyarı sistemi, şerit ortalama asistanı, deri koltuklar, havalandırmalı ve masaj fonksiyonlu ön koltuklar, ısıtmalı arka koltuklar, IntelliAir Hava Kalite Sistemi, ısıtmalı ön cam, elektrikli bagaj ve HiFi Premium Focal sistemi sunuluyor. Bununla birlikte Panoramik Cam Tavan ve Siyah Tavan opsiyonları da GS donanım seviyesi ile tercih edilebiliyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.