Connect with us

Otomotiv Sektörü

ALPINE A390: ALPINE’İN SPORTİF FASTBACK MODELİNİN DÜNYA LANSMANI GERÇEKLEŞTİ

Alpine A390’ın dünya lansmanı, 27 Mayıs akşamı Fransa’nın Dieppe kentinde gerçekleşti. Alpine’in yeni spor fastback modeli A390, markanın DNA’sını ve A110’un heyecan verici sürüş deneyimini daha fazla işlevsellikle bir araya getiren çok özel bir model. AmpR Medium platformunda geliştirilen Alpine A390’ın odaklandığı en önemli şey ise sürüş keyfi. Bu model, tamamen elektrikli modellerden oluşan Alpine Dream Garage serisinin ikinci modeli olarak yerini aldı.

 

Alpine CEO’su Philippe Krief, “Alpine A390, 5 kişilik spor fastback yapısıyla A110 ruhunun yeniden yorumlanmış hali. A390, Alpine’in özü olup sportifliği ve performansı, teknoloji ve zarafetle bir araya getirerek hem günlük kullanıma hem de sportif sürüşlere uygun, benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Fransız tasarım uzmanlığından ilham alan bu özgün tasarım, tıpkı 70 yıldan uzun süredir Alpine’in yaptığı gibi spor otomobil tutkunlarını büyüleyecek. Alpine A390, elektrikli sportifliğin önemine inanan ve bu amaca ulaşmak için çok çalışan bir ekibin ürünü.” ifadelerini kullandı.

 

Alpine A390, Fransa’nın Dieppe kentinde bulunan tarihi Jean Rédélé Fabrikası’nda üretiliyor. Tesis aynı zamanda hem elektrikliye geçiş hem de üretim hacimleri açısından geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olmayı hedefleyen bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Verkor’un yüksek performanslı bataryaları; Dunkirk’te üretilip Douai’de monte edilen hücreleri ve modülleri kullanırken, motorlar Cléon fabrikasında üretiliyor. Özel olarak geliştirilen lastikler Michelin; ses sistemi ise Devialet imzasını taşıyor.

 

Alpine A390: Takım Elbiseli Yarış Otomobili

 

Özgün bir karaktere sahip, şık bir spor fastback olarak tasarlanan A390; ikonik hatlarının akıcı ve sportif çizgilerini, beş yolcusu için de davetkâr bir iç mekânla birleştiriyor. 4.615 mm x 1.885 mm x 1.532 mm boyutlarıyla Alpine’in standart ölçüleri için geniş, ancak aynı zamanda bir o kadar da kompakt bir boyut sunuyor.

 

A390, Alpine’in efsane modeli A110’dan da zekice düşünülmüş detaylar taşıyor. Coupe oranları 110 metre uzaklıktan görülebiliyorken, kask vizörü şeklindeki arka cam ve kompakt cam yüzeyler, A390’ın dikkat çekici görünümüne katkıda bulunuyor. Ardından ikinci bir yorumlama seviyesi olan 110 santimetrede; entegre kapı kollarıyla arka kapıları canlandıran heykelsi çizgiyi, gövde çizgisinin omuz bölgesindeki hassas işçiliği, yansımaları ve hacimleri, aerodinamik akışları yönlendirmek üzere havanın geçmesine izin veren kaput çizgisi ortaya çıkıyor. 110 milimetrede ise dağlardan esinlenen üçgen şekilli ön tamponlar ve hava perdesi oluşturan açıklıklar gibi hayranlık uyandıran detaylar göze çarpıyor. Diğer unsurlar ise benzersiz ışık imzasını şekillendiriyor. Önde “Kozmik Toz” adı verilen ışıklı üçgenler kümesi, atmosferi delen bir kuyruklu yıldız görüntüsünü çağrıştırıyor. Kullanıcı araca yaklaştığında ise bunlar karşılama animasyonuyla canlanıyor. Alpine logosunun kar taneleriyle çevrili bir yansıması da zemin seviyesinde yatay olarak hizalanıyor. Her detayı ayrı bir ayrıntı özenle düşünülmüş olan A390, tüm tasarımsal özellikleriyle dikkat çekici bir görünüm sergiliyor.

 

Alpine A390’da Elektrikli menzilin en önemli unsurlarından biri olan aerodinamik özellikler, göz alıcı ön kaputtan arka tampona kadar her bir ayrıntıda dikkatlice ele alındı. Tüm bunların yanı sıra Alpine A390; Deep Siyah, Abyss Mavi, Alpine Mavi, Mercury Gri, Topaz Beyaz ve Mat Thunder Gri olmak üzere toplam 6 adet gövde rengine sahip. Versiyona bağlı olarak tavan gövde renginde ve farklı bölgelerde çeşitli seçeneklerle sunuluyor.

 

İç Tasarım: 5 Kişilik Sportif Bir Koza

 

Alpine A390, iç mekânıyla tamamen sportifliğe adanmış bir dünya ortaya koyuyor. Konfor ve kalite, modelin yaşam alanında hemen kendini hissettiriyor. Deri kaplı ön konsol, orta konsol ve kapı panelleri bu izlenimi güçlendiriyor. Ayrıca içerisinde, Alpine’in dikkat çekici mavi rengiyle sofistike bir aydınlatma atmosferi de bulunuyor.

 

Sürücü odaklı bir mimariye sahip olan kokpit, 12,3 inç ve 12 inç yüksek çözünürlüklü ekranlarla kullanıcıyı Alpine evrenine çekiyor. Fiziksel iklimlendirme paneli, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan ayarları değiştirmesine olanak tanıyor. Düz kenarlı ve Napa Mavi rengindeki spor direksiyonda ısıtma özelliğine ek olarak; sürüş modları, sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge paneli ekran modlarına ait kontroller de bulunuyor. Formula 1 dünyasından esinlenerek tasarlanan iki özel renkli alüminyum düğme, rejenerasyon seviyesini (mavi RCH düğmesi “Şarj”), tek pedal modunu ve sollama ile kalkış kontrolü için kullanılan Boost (kırmızı OV düğmesi “Geçiş”) işlevlerini kontrol ediyor. Ayrıca sesli komut için özel bir anahtar sistemi de mevcut.

 

İkonik A110 tasarımından esinlenen yüksek orta konsol, iki ayarlanabilir kanatla vurgulanan Alpine RND şanzıman kontrollerini içeriyor. Alcantara mikrofiber malzemeden üretilen mavi ve gri napa deri kaplı Sabelt® ısıtmalı Alpine Sport koltuklar, koltuk başlıklarında bulunan A logosu, Devialet alüminyum hoparlör kapakları, opsiyonel mikrofiber tavan döşemesi ve Atelier Alpine imzalı çok sayıda kişiselleştirme seçeneği (fren kaliperi rengi, koltuklar, jantlar, vb.) ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Alpine A390 ayrıca, 532 litre bagaj hacmine sahip. Opsiyonel iki katlı bagaj zeminiyle ise ek işlevsellik de sunuyor.

 

Alpine A390, yüksek çözünürlüklü 12 inçlik dikey formatlı merkezi ekrana, grafik temalara ve Alpine tasarım diline özgü bir kullanıcı arayüzüne sahip. Piktogramların tasarımı, yazı tipleri ve Alpine mavisi arka plan, iki ekran arasındaki görsel uyuma katkıda bulunuyor. Alpine Portal sistemi, Android Automotive ve Google Automotive Services bağlantılı sistemleri temel alınarak oluşturuldu. Akıcı ve verimli çalışıyor ve ayrıca kablosuz güncelleme (FOTA) teknolojisiyle sürekli olarak uzaktan güncelleniyor. Google Haritalar destekli GPS navigasyon ve elektrikli araçlar için rota planlama özelliği tüm ürün gamında standart olarak sunuluyor. Ayrıca Google Asistan sesli asistan özelliği de bulunuyor.

 

Ödün Verilmeyen Alpine Performansı ve Muhteşem Donanım

 

Alpine’in isimlendirme stratejisi A harfi ve üç rakamdan oluşuyor. 3 aracın boyutunu, 90 ise markanın çok yönlü günlük araçlarını ifade ediyor. 4.615 mm uzunluğunda olan A390; denge için daha fazla iz genişliği, özel dövme alüminyum süspansiyon bağlantıları ve üstün manevra kabiliyeti için 2.708 mm aks mesafesi gibi ince ayrıntıları bir araya getiriyor. Düşük ağırlık merkezi ve önde %49, arkada %51 ile ideal ağırlık dağılımı, çok dengeli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi için mükemmel bir temel oluşturuyor.

 

A390 sınıfının en iyi performans seviyesine sahip olup, bu performans batarya tam şarj olmasa bile performans kaybı olmadan sürdürülebilecek şekilde tasarlandı. Üç motorun sağladığı dört tekerlekten çekiş sistemi, A390’a her türlü yol koşulunda örnek gösterilebilecek bir çekiş gücü kazandırıyor. GT versiyonu toplam 400 hp güç ve 650 Nm’ye varan tork değeriyle, 0’dan 100 km/s hıza sadece 4,8 saniyede ulaşarak ve maksimum 200 km/s hıza çıkarak sınıfının en iyi performans seviyesini sunuyor. GTS versiyonu ise 470 hp güç ve 808 Nm’ye kadar tork değeriyle 0’dan 100 km/s hıza 3,9 saniyede ulaşıyor ve maksimum 220 km/s hıza çıkıyor. Arkadaki iki motor, A390’ın sürüş dinamiklerinde önemli rol oynayan Alpine Aktif Tork Yönlendirme sistemini harekete geçiriyor. Şasi ayarı, Alpine ürün gamının referans modeli olan A110’un çevikliğini, hafifliğini ve dengesini en iyi şekilde yansıtıyor.

 

A390, konfor ve yol tutuşu arasında en iyi dengeyi sağlamak üzere hidrolik stoperli özel bir süspansiyona sahip. Fren sistemi ise 365 mm disklere ve 6 pistonlu kaliperlere Alpine için bir ilk niteliğinde. A390 en güncel nesil gelişmiş sürüş destek sistemlerine (ADAS) sahip. Kademeli acil durum freniyle sürücü dikkat dağınıklığı izleme işlevi, ön dışında geri işleviyle geliştirilen otomatik acil durum freni, şeritten çıkma uyarısı ve park anında yolcular için güvenli çıkış gibi yeni özellikler, geleneksel sürüş yardımcılarını tamamlıyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan My Safety düğmesi, sürücünün ADAS ayarlarını tek dokunuşla seçmesine, bunları etkinleştirmesine veya devre dışı bırakmasına, müdahale seviyesine ve sesli uyarılar konusunda karar vermesine olanak tanıyor.

 

Çığır Açan Yüksek Performanslı Batarya

 

Alpine A390 bir ilk olarak Fransız uzman Verkor tarafından Alpine için özel olarak geliştirilen ve Fransa’da üretilen yüksek performans kimyasına (hücreler ve modüller) sahip bir batarya ile yollara çıkıyor. Verkor, 400V bataryanın tüm mimarisini, özel olarak boyutlandırılmış bir soğutma sistemi (özellikle daha yüksek su akış hızı sayesinde) ve yüksek nikel içeriğine ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip NMC kimyasıyla yeniden tasarladı. A390, 89 kWsa gibi oldukça yüksek batarya kapasitesi sayesinde 20 inç jantlarla 555 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor), 21 inç jantlarla ise 520 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor) menzil sunuyor. Tüm donanım seviyelerinde standart olarak bir ısı pompası bulunuyor ve iç sıcaklığı optimize ederek menzili koruyor.

 

A390’ın mükemmel ortalama şarj performansı sayesinde DC hızlı şarj 190 kW’a kadar çıkabiliyor. Akıllı şarj yönetimi sayesinde uzun süre boyunca yüksek şarj gücünü koruyabilme becerisi ön plana çıkıyor. Bu sayede araç 20 dakikadan kısa sürede şarj edilebiliyor, 2 saatlik otoyol sürüş menzili geri kazanılabiliyor ve 25 dakikadan kısa sürede %15’ten %80’e şarj edilebiliyor*. 11 kW entegre şarj cihazı standart olup opsiyon olarak 22 kW seçilebiliyor. Ayrıca opsiyonel adaptörle V2L uyumlu çift yönlü şarj özelliğini destekliyor.

 

Alpine A390’ın 2026 yılında Türkiye’ye de getirilmesi planlanıyor.

 

 

* Tüm teknik veriler gösterge niteliğinde olup nihai sertifikasyon ve homologasyon onayı bekliyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı

Türkiye elektrikli mobilite sektöründe bir ilk olan şarj istasyon tesisi WAT Şarj HUB, Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hizmete açıldı. 

WAT’ın 500’üncü şarj lokasyonu olan bu öncü tesis, yalnızca araçlara şarj hizmeti sunmakla kalmıyor; 7/24 açık olan tesiste dinlenme ve aktivite alanları, hijyen standartlarına uygun tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları bulunuyor. Böylece yolcular, aileler ve evcil hayvanlar için keyifli bir mola noktası oluşturuyor. Ayrıca, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca enerji sağlama kapasitesine sahip ve güneş enerjisi destekli altyapısıyla sürdürülebilirliği merkeze alan bu öncü tesis, şehir içi ve şehirler arası yollarda yaygınlaştırılması hedeflenen projelere de güçlü bir örnek teşkil ediyor.

Türkiye’de elektrikli araç şarj noktalarını, yalnızca enerji alınan duraklar olmaktan çıkararak kullanıcı alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek bir deneyim alanına dönüştürmeyi hedefleyen Koç Topluluğu şirketi WAT Mobilite, bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de bir ilk olan WAT Şarj HUB tesisini ve aynı zamanda 500’üncü şarj lokasyonunu Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdi. Proje, sürdürülebilirlik yaklaşımıyla kullanıcı konforunu birleştirerek yolculuk deneyimini yeniden tanımlıyor.

WAT Şarj HUB, yalnızca araçların şarj edildiği bir nokta değil; yolculukların daha konforlu hale geldiği yeni bir durak olarak tasarlandı. 7/24 hizmet veren tesiste dinlenme ve aktivite alanları, temel ihtiyaçların giderileceği hijyenik tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları elektrikli araç kullanıcıları haricinde tüm ziyaretçilerine sosyal bir deneyim alanı sunuluyor. Yerel toplulukları destekleme vizyonu doğrultusunda, bölgeye özgü zeytinyağı üretimine katkı sağlıyor. Sezon dönemlerinde, tesiste zeytinyağı satışına ayrılmış özel alanlar bulunacak. Şarj süreci boyunca kullanıcılar yalnız bırakılmıyor; sahada bulunan WAT Mobilite sorumluları, destek ve yönlendirme sağlayarak güvenli ve keyifli bir deneyim yaşatıyor. Böylece elektrikli araç kullanıcıları için şarj molası, artık sadece beklemek değil; ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların da faydalanabildiği yeni nesil bir yolculuk alışkanlığına dönüşüyor.

 

 

Yılda 48.469 kWh temiz enerji üretiliyor

520 ağaca eşdeğer fayda sağlanıyor

WAT Şarj HUB, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca yüksek performansla şarj hizmeti sunuyor. Şarj istasyonlarının ve tesisin enerji ihtiyacı güneş enerjisiyle destekleniyor. Bu sayede yılda 48.469 kWh temiz enerji üretilerek; dizel araç ile 70.619 km seyahate eş değer 18.926 kg CO₂ salınımı engelleniyor, 520 ağacın korunmasına eşdeğer çevresel fayda sağlanıyor. Böylece güçlü teknolojik altyapı, sürdürülebilir gelecek vizyonuyla buluşuyor. WAT Mobilite’nin Fenerbahçe Kalamış Marina ve Bodrum Koçtaş’ta hayata geçirdiği güneş enerjisi destekli şarj noktalarıyla başlayan bu yaklaşım, WAT Şarj HUB ile bir adım daha öteye gidip şehirlerarası yolculuklara taşınıyor ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkarıyor.

Benzer projeler şehirlerarası ve şehir içlerinde uygulanacak

Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen bu konsept, elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini geliştirmeyi amaçlıyor. WAT Şarj HUB, artık yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılayan bir tesis değil; aynı zamanda geleceğin yolculuk alışkanlıklarını şekillendiren yeni bir standart sağlıyor. Milas-Muğla’da açılan bu ilk tesisin ardından, önümüzdeki dönemde benzer projeler hem şehirlerarası hem de şehir içi yollarda hayata geçirilecek. Şarj molalarını yalnızca enerji dolumu değil, yolculuk deneyimini zenginleştiren bir fırsata dönüştürüyor. Tesis, 6 Eylül’den itibaren ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Alp Karahasanoğlu: “Yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz.”

WAT Şarj HUB ile elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini tamamen yeniden tanımladıklarına dikkat çeken WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, “Türkiye’de bir ilk olan ve WAT Mobilite’nin 500’üncü şarj lokasyonu olarak devreye alınan bu tesisimiz, yalnızca araçları şarj etmekle kalmıyor; aynı zamanda ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların keyifle vakit geçirebileceği, modern ve konforlu bir durak sunuyor. Güneş enerjisi destekli altyapımız sayesinde sürdürülebilirliği merkeze alıyor, çevresel etkileri azaltarak şehirlerarası yolculuklarda yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz. Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdiğimiz bu öncü tesis, önümüzdeki dönemde şehirlerarası ve şehir içi yollarımızda yaygınlaşacak projelerimiz için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.”

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

JAECOO 7’de Eylül Ayına Özel 1 Milyon TL’ye Varan Finansman Fırsatı!

JAECOO, eylül ayında Türk tüketicilere premium off-road SUV modeli JAECOO 7’de dikkat çekici finansman teklifleri sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, 1 milyon TL’ye varan cazip kredi seçenekleri ve avantajlı fiyatlar ile yeni bir otomobil satın almak isteyen kullanıcılara avantajlar sağlıyor.

İlk premium off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye’de 1 yıl gibi kısa sürede önemli bir satış başarısı elde eden JAECOO, eylül ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüş fonksiyonları ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7’nin  Evolve (4×4) versiyonu, ticari müşterilere özel 400.000 TL 6 ay yüzde 0 faizli kredi veya 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,81 faizli kredi avantajlarıyla 2.725.000 TL’den başlayan fiyatlardan yararlanabiliyor. JAECOO 7’nin Revive 4×2 versiyonu ise eylül ayına özel 2.550.000 TL’den başlayan fiyatlarla yeni kullanıcılarını bekliyor.

Maceraya hazır premium SUV JAECOO 7!

Premium, şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle, klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.

Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7’nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik bilgi-eğlence ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken,  kullanıcılara sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Motor Company ve General Motors ‘tan Güç Birliği

Hyundai Motor Company ve General Motors, geçtiğimiz yıl imzalanan stratejik iş birliğinin önemli bir aşamasına ulaştı. İki şirket, ortak geliştirecekleri beş araçlık planlarını açıkladı.

Plan kapsamında, Orta ve Güney Amerika pazarları için içten yanmalı veya hibrit güç aktarma sistemlerine sahip olacak dört yeni model üretilecek. Bu modeller; kompakt SUV, binek otomobil, pick-up ve orta boy pick-up segmentlerinde yer alacak. Kuzey Amerika pazarında ise tamamen elektrikli bir ticari VAN tanıtılacak. Hyundai ve GM, üretim tam kapasiteye ulaştığında bu araçların yıllık satışlarının 800.000 adedi aşmasını bekliyor. Platform geliştirmesinde orta boy pick-up için GM liderlik yaparken, kompakt araç ve elektrikli ticari VAN geliştirme sürecine de Hyundai öncülük edecek. Her iki marka, ortak platformları kullanarak kendi marka kimliklerine uygun özgün iç ve dış tasarımlar geliştirecek.

Orta ve Güney Amerika pazarlarına yönelik modellerin tasarım ve mühendislik çalışmaları devam ederken, lansmanların 2028’de gerçekleşmesi planlanıyor. Elektrikli ticari aracın ise ABD’de en erken 2028 yılında üretilmesi öngörülüyor.

Hyundai Motor Company Başkanı ve CEO’su José Muñoz, “GM ile stratejik iş birliğimiz, müşterilerimize farklı segmentlerde ve pazarlarda daha fazla değer ve seçenek sunmamıza olanak sağlayacak” dedi. “Kuzey ve Güney Amerika’daki ölçeğimiz, tasarımı güçlü, yüksek kaliteli, güvenlik odaklı ve ileri teknolojiye sahip araçları daha verimli şekilde sunmamıza yardımcı olacak”.

İki şirket ayrıca, Kuzey ve Güney Amerika’da malzeme, taşımacılık ve lojistik alanlarında ortak tedarik girişimleri planlıyor. Ortak operasyonlar için potansiyel diğer alanlar arasında hammadde, bileşenler ve çeşitli sistemler yer alıyor. Ayrıca, sürdürülebilir üretim taahhütleri doğrultusunda düşük karbon salınımlı çelik konusunda da iş birliği olanakları değerlendiriliyor.

Eylül 2024’te imzalanan anlaşmanın ardından Hyundai ve GM, küresel pazarlara yönelik ek araç geliştirme programlarını ve içten yanmalı motor, hibrit, bataryalı elektrikli ve hidrojen yakıt hücresi teknolojileri dahil olmak üzere farklı güç aktarma sistemlerinde iş birliği fırsatlarını incelemeye devam edecek.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.