Otobüs
Avrupa ve Amerika’nın İlk Seri Üretim Sürücüsüz Otobüsü Karsan Otonom Atak Electric İTÜ İş Birliğiyle Geliştirilecek!
Türkiye’de yer alan fabrikasında çağın mobilite ihtiyaçlarına uygun ulaştırma çözümleri sunan Karsan, Amerika ve Avrupa’nın ilk Seviye 4 sürücüsüz otobüsü Otonom Atak Electric için Romanya’nın ardından şimdi yeni bir projeye imza atıyor.
Proje kapsamında, Türkiye’nin en saygın eğitim kurumlarından biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliğine giden Karsan, Otonom Atak Electric’in üniversitenin Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılması yönünde anlaştı. Bu iş birliği ile geleceğin Türk mühendislerince, sürücüsüz araç teknolojileri alanında, dünya çapında ticari potansiyeli yüksek yeni projelerin geliştirilmesi hedefleniyor. 8 metre sınıfındaki Atak Electric modeli üzerinde, Karsan Ar-Ge ekibi ve yerli firma ADASTEC’in otonom yazılımı ile yapılan çalışmalarla geliştirilen Otonom Atak Electric, üniversiteye senenin 2. yarısında teslim edilecek.

Söz konusu proje için düzenlenen imza töreninde İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve ADASTEC CEO’su Dr. Ali Ufuk Peker ile bir araya gelen Karsan CEO’su Okan Baş yaptığı değerlendirmede, “Karsan olarak üstlendiğimiz öncü rolle geleceğin toplu taşıma araçları için düğmeye basmıştık. Bu doğrultuda sene başında Avrupa ve Amerika’nın ilk seri üretim Seviye 4 sürücüsüz otobüsü Otonom Atak Electric’i tanıtmıştık. İlk siparişimizi aldığımız Romanya’dan sonra, şimdi de Türkiye’nin en saygın eğitim kurumlarından biri olan İTÜ’nün talebine cevap vermekten mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda Otonom Atak Electric’i 2021-2022 eğitim öğretim dönemine teslim etmeyi hedefliyoruz. Sürücüsüz 8 metrelik otobüsümüzün, İTÜ’nün Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirilecek olması hem bizler hem de ülkemiz için gurur verici” dedi. Projeye dair, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, “Umuyorum ki üzerinde çalıştığımız proje, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin öncü mühendislik bakış açısıyla gelişecek ve bir başarı hikâyesine dönüşecektir” ifadelerini kullanırken; ADASTEC CEO’su Dr. Ali Ufuk Peker ise

Karsan CEO’su Okan Baş
“Ar-Ge çalışmalarından alınan verilerin paylaşımı ile, akademik yayınlar, otonom araçlar ile ilgili sanayiden ve teknoloji firmalarından gelecek ürün ve iş gücü talepleri, daha donanımlı ve katma değerli bilgiler olarak kullanılabilecek. Böyle bir projeye imza atmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyuyoruz” şeklinde açıklama yaptı.

Karsan Otonom Atak Elektrik
Türkiye’nin tek bağımsız çok markalı araç üreticisi konumunda yer alan Karsan, Amerika ve Avrupa’nın gerçek yol koşullarına hazır ilk Seviye 4 sürücüsüz otobüsü Otonom Atak Electric için Romanya’nın ardından şimdi yeni bir projeye imza atıyor. Geçtiğimiz yıl henüz geliştirme çalışmaları sırasında ilk siparişini Romanya’dan alan Otonom Atak Electric, üretime geçilmesinin hemen ardından Türkiye’de ilk olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) talep gördü. Karsan’ın 8 metre sınıfındaki yüzde 100 elektrikli modeli Atak Electric üzerinde Karsan Ar-Ge ekibi ve ADASTEC’in flowride.ai yazılımını kullanarak birlikte yaptığı çalışmalarla geliştirdiği Otonom Atak Electric, üniversitenin Ar-Ge faaliyetleri kapsamındaki proje geliştirme çalışmalarında kullanılacak. Bu sayede, sanayi ve teknoloji firmaları ile akademinin, bilimsel derinliği ve ticari potansiyeli yüksek teknolojik ürünler ve hizmetler geliştirmelerine de zemin sağlanmış olacak.
Otonom Atak Electric ile Türkiye’de gerçekleştirilecek olan bu proje için Karsan CEO’su Okan Baş, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve ADASTEC CEO’su Dr. Ali Ufuk Peker düzenlenen imza töreninde bir araya geldi. Törende konuşan Karsan CEO’su Okan Baş şu sözleri dile getirdi: “Karsan olarak üstlendiğimiz öncü rolle geleceğin toplu taşıma araçları için düğmeye basmıştık. Otonom araçlar için bir ara istasyon olarak gördüğümüz elektrikli araçlarımız Avrupa’nın 30’dan fazla kentinde kısa sürede milyon kilometre yol katetti. Burada edindiğimiz deneyimden beslenerek, ADASTEC ile birlikte Otonom Atak Electric’i geliştirdik ve ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Romanyalı teknoloji şirketinden aldığımız siparişin ardından, ülkemizin ilk otonom projesinde ise Türkiye’nin en saygın eğitim ve bilim kurumlarından biri olan İTÜ ile iş birliğine gidiyoruz. Bu kapsamda Otonom Atak Electric’i 2021-2022 eğitim öğretim dönemine yetişecek şekilde üretmeyi ve İTÜ’ye teslim etmeyi hedefliyoruz. Otonom Atak Electric’in İTÜ’nün Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirilecek olması hem bizler hem ülkemiz için gurur verici.”
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ise projenin detaylarına değinerek, “Günümüzde dijitalleşmenin en önemli ayaklarından biri de, gün geçtikçe önemi artan ve birçok endüstriyle entegre uygulama alanı bulan yapay zekâ teknolojisidir. Bunu, şimdi otonom araç uygulamalarında yoğun bir biçimde kullanmak ve insan hatasından kaynaklanan sorunları en aza indirgemek mümkün hale geliyor. İTÜ olarak, halihazırda bu teknolojiye

Karsan Otonom Atak Elektrik
dair çeşitli çalışmalarımız bulunuyordu. Ancak şimdi, araç üreticisi Karsan ve otonom araç teknolojisi iş ortağı ADASTEC ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge projesi sayesinde, hem tümüyle yerli ve milli bir teknolojiyi gerçekleştirecek, hem de buradan edindiğimiz yeni deneyimlerle daha başka sektörlere bilgi ve deneyim sağlama şansını elde edebileceğiz. Umuyorum ki üzerinde çalıştığımız proje, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin öncü mühendislik bakış açısıyla gelişecek ve bir başarı hikâyesine dönüşecektir” ifadelerini kullandı.
ADASTEC CEO’su Dr. Ali Ufuk Peker ise, açıklamasında çalışmanın katma değerine vurgu yaparak şunları söyledi: “Otomotiv sektörü, üretiminden satışına, finansal hizmetlerinden hizmet ve iş modellerine kadar, dünya üzerindeki her ülkenin en büyük sanayi ve hizmet sektörlerinden biridir. Ar-Ge çalışmalarından alınan verilerin paylaşımı ile akademik yayınlar, otonom araçlar ile ilgili sanayiden ve teknoloji firmalarından gelecek ürün ve iş gücü talepleri daha donanımlı ve katma değerli bilgiler olarak kullanılabilecek. İTÜ öncülüğünde böyle bir projeye imza atmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyuyoruz.”
Otonom Atak Electric, özellikleriyle çağın ötesinde!
Sürücüye ihtiyaç duymadan çevresini algılayabilen Otonom Atak Electric’te aracın farklı yerlerinde konumlanan çok sayıda LiDAR sensör bulunuyor. Bununla birlikte, ön kısımda bulunan gelişmiş radar teknolojisi, RGB kameralarla yüksek çözünürlükte görüntü işleme, termal kameralar sayesinde ekstra çevre güvenliği gibi birçok yenilikçi teknoloji de Otonom Atak Electric’in özellikleri arasında yer alıyor. Tüm bu teknolojileri Seviye 4 Otonom olarak sunabilen Otonom Atak Electric, planlanmış bir rota üzerinde sürücüsüz olarak hareket edebiliyor. Gece veya gündüz, her türlü hava koşulunda 50 km/s hıza otonom sürüşte çıkabilen araç, bir otobüs sürücüsünün yaptığı; rota üzerindeki duraklara yanaşma, inme-binme süreçlerini yönetme, kavşak ve geçitlerle trafik ışıklarındaki sevk ve idareyi sağlama benzeri tüm işlemleri sürücüsüz olarak gerçekleştiriyor.
Otobüs
MAN Lion’s Coach E, “2026 Yılının Sürdürülebilir Otobüsü” seçildi
MAN, dünyanın en büyük uluslararası otobüs fuarı Busworld Europe 2025’te sürdürülebilir mobilite çözümleri ve yenilikçi teknolojileriyle göz doldurdu. Yeni Lion’s Coach E modeliyle tamamen elektrikli bir otobüs sunan ilk Avrupalı üretici olan MAN, bu etkileyici modeliyle “2026 Yılı Sürdürülebilir Otobüsü” ödülünü kazandı. Şehir içi, şehirlerarası ve son olarak da otobüs kategorilerinde üst üste üçüncü kez bu prestijli ödüle layık görülen MAN, ayrıca fuarda tamamen elektrikli seyahat otobüsü MAN Lion’s Coach 14 E’nin dünya prömiyerini de gerçekleştirdi.
MAN Truck & Bus, 4–9 Ekim 2025 tarihleri arasında Brüksel’de düzenlenen dünyanın en büyük uluslararası otobüs ticaret fuarı Busworld Europe 25’te sıfır emisyon stratejisinin bir sonraki aşamasını tanıttı. Avrupa’nın tamamen elektrikli ilk seyahat otobüsünü üreten marka olan MAN, fuarda Lion’s Coach E modelinin dünya prömiyerini gerçekleştirdi.
MAN standı, sıfır emisyon stratejisinin yeni dönüm noktasını temsil eden Lion’s Coach E’nin yanı sıra şehir içi, şehirlerarası ve minibüs segmentlerinde sergilenen elektrikli modelleriyle büyük ilgi gördü. MAN, fuarda kendi üretimi olan yeni nesil NMC batarya paketleri, EfficientHybrid teknolojisi ve dijital hizmet çözümleriyle sürdürülebilir taşımacılıkta kapsamlı bir ekosistem sundu. Ziyaretçiler, ayrıca MAN ve NEOPLAN markalarına ait dört yenilikçi modeli, MAN BatteryPack gibi son teknoloji ürünleri ve geniş kapsamlı dijital hizmetlerini de yakından inceleme fırsatı buldu.
2026’da Ankara’da seri üretime başlamayı planlanıyor
Brüksel’de dünya prömiyeri yapılan Lion’s Coach 14 E, Avrupa’da büyük ölçekli bir üretici tarafından geliştirilen ilk akülü elektrikli seyahat otobüsü olma özelliğini taşıyor. Tamamen elektrikli olan bu otobüs, MAN’ın seri üretim eTruck modelinde kullanılan kanıtlanmış tahrik teknolojisi ve yenilikçi NMC batarya paketlerini kullanıyor. 320 ila 480 kWh arasında değişen batarya kapasitesiyle 650 kilometreye kadar menzil sunan Lion’s Coah E, MAN’ın sıfır emisyon hedeflerine yönelik vizyonunu güçlendiriyor.
MAN eTruck ve Lion’s City E ailesinden edinilen teknoloji ve deneyimin birleşimiyle geliştirilen bu model, konfordan ödün vermeden 63 yolcu kapasitesi sunuyor. Düşük sürtünme katsayısı ve optimize edilmiş aerodinamik yapısıyla yüksek enerji verimliliği sağlan Lion’s Coach E’nin seri üretimine 2026 yılında MAN’ın Ankara fabrikasında başlanması planlanıyor.
Lion’s Coach E, “2026 Yılının Sürdürülebilir Otobüsü” ödülünü aldı
Avrupa’nın ilk elektrikli otobüsünün dünya prömiyerini yapan MAN, yenilikleriyle fuara katılanları da büyüledi. Busworld Europe kapsamında düzenlenen gala gecesinde, MAN Lion’s Coach E, uluslararası Sustainable Bus Award (Sby) jürisi tarafından “2026 Yılının Sürdürülebilir Otobüsü” ödülüne layık görüldü. Bu ödül, otobüs kategorisinde ilk kez bir elektrikli modelin birinciliği elde etmesi açısından da bir ilki temsil ediyor.
Sürdürülebilirlik, performans, menzil, konfor ve güvenlik kriterleri üzerinden değerlendirilen Lion’s Coach E; 330 kW sürekli güç, 480 kWh’ye kadar batarya kapasitesi, 650 km menzil, gelişmiş sürücü destek sistemleri (EBA Plus, ACC, OptiView, SafeStop Assist) ve bileşenlerinin %95’inden fazlasının geri dönüştürülebilir olmasıyla jüriden tam not aldı.
Barbaros Oktay: “eCoach ile emisyonsuz seyahatte yeni bir çağa giriyoruz”
MAN Truck & Bus Otobüs Birimi Başkanı Barbaros Oktay, ödül törenindeki konuşmasında şunları söyledi:
“İnanılmaz derecede gururluyuz. eCoach’un dünya prömiyerinde böylesine prestijli bir ödüle layık görülmesi büyük bir başarı. Bu başarının ardında sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlere tutkuyla bağlı, işine gönülden adanmış bir ekip var. Amacımız; sürücüleri, yolcuları ve işletmecileri menzil, güvenilirlik, konfor ve çevre dostu özellikleriyle heyecanlandıran eBus modellerimizle ulaştığımız başarıyı daha da ileri taşımak. MAN olarak, eCoach ile emisyonsuz seyahatte yeni bir dönemi başlatıyoruz. Filomuzun elektrifikasyonu, ekipman, teknolojideki yenilikler ve modern hizmet anlayışımızla verimli, sürdürülebilir ve dijital taşımacılığa odaklanmayı sürdürüyoruz.”
MAN Truck & Bus Otobüs Satış ve Ürün Başkanı Robert Katzer de şunları kaydetti:
“Müşterilerimiz bizden yalnızca son teknoloji araçlar değil; aynı zamanda sürdürülebilir mobiliteye yönelik, akülerden danışmanlığa ve dijital çözümlere uzanan çok yönlü bir teklif bekleyebilirler. Amacımız, otobüs taşımacılığının geleceğini şekillendirmede kilit bir rol oynamak. Farklı prömiyerlerimiz, yeni nesil bataryalarımız, genişleyen elektrikli ürün portföyümüz, özel NEOPLAN çözümlerimiz, yenilikçi hibrit teknolojiler ve kapsamlı hizmetlerimizle sürdürülebilir ve ekonomik mobilite için güçlü bir mesaj veriyoruz.”
MAN Truck & Bus Otobüs Pazarlama Müdürü Heinz Kiess ise şu ifadeleri kullandı:
“Lion’s Coach E ile seyahat otobüsü taşımacılığında yeni standartlar belirliyoruz. Konfordan ödün vermeden uzun menzili, ileriye dönük tasarımı, maksimum pratikliği ve çevre dostu seyahati bir araya getiriyoruz. Bu nedenle eCoach’umuzu kamuoyuna sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Geçtiğimiz iki yılda MAN Lion’s City 12 E LE ve Lion’s City 10 E ile şehirlerarası ve şehir içi otobüs kategorilerinde ödül kazandık. Bu yıl ise MAN Lion’s Coach E ile jüriyi ikna ederek, rakiplerimizi geride bıraktık. Bu ödül, eBus sektöründeki lider konumumuzun altını çiziyor ve bundan da çok memnunuz.”
MAN, fuarda sürdürülebilir mobiliteye dair yeniliklerini sundu
Fuarda, ayrıca premium marka NEOPLAN da Skyliner ve Tourliner modellerinin yenilikleriyle büyük beğeni topladı. Fuar prömiyerini kutlayan ve sınırlı sayıda üretilen Skyliner “Auwärter Edition”, markanın köklü mirasına saygı duruşunda bulunurken, aerodinamik tasarımı ve lüks iç mekanıyla konforun yeni tanımını sundu. Tourliner C modeli ise artırılmış güç ve torkun yanı sıra %2,5’e varan yakıt tasarrufu ve gelişmiş güvenlik sistemleriyle uzun mesafe taşımacılığında verimlilik ve güvenliği bir araya getirdi.
MAN, Busworld’de yalnızca araçlarını değil, şarj altyapısından filo yönetimine, dijital hizmetlerden bakım çözümlerine kadar uzanan geniş bir sürdürülebilirlik vizyonunu da sergiledi. Yeni MAN BatteryPack, NEOPLAN eCoach 2040 Konsepti, TGE Next Level minibüs serisi ve EfficientHybrid teknolojili Lion’s Intercity gibi modellerle MAN, tüm segmentlerde sıfır emisyonlu ulaşım için ziyaretçilere kapsamlı bir yol haritası sundu.
Otobüs
TEMSA, 9 metrelik elektrikli Avenue Neo ile şehir içinde menzili 600 kilometreye çıkardı
Son 5 yılda tasarladığı 7 yeni araç ve farklı sektörler için geliştirdiği batarya çözümleriyle dünyadaki mobilite dönüşümüne öncülük eden şirketler arasında yer alan TEMSA, 9 metrelik elektrikli otobüsü Avenue Neo’yu 4-9 Ekim tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen Busworld Europe 2025’te tanıttı. 2016 yılından bu yana dünyanın birbirinden farklı coğrafyalarında bulunan MD9 Electricity’nin 5 milyon kilometrelik tecrübesi üzerine inşa edilen Avenue Neo’nun menzili, yüksek kapasiteli batarya seçeneğiyle 600 kilometreye kadar çıkıyor.
Dünyada kendi segmentini yaratan araçlar geliştirmeye devam eden TEMSA, 9 metrelik yeni şehir içi otobüsü Avenue Neo’yu Busworld 2025’te tanıttı. 75 yolcu kapasitesi ve 600 kilometreye varan menziliyle, şehir içi ulaşımla sınırlı kalmayıp, büyükşehir kapsamındaki uzak ilçelere kadar çözüm sunacak şekilde geliştirilen Avenue Neo, 300 kW DC bağlantıyla yüzde 100 şarja 75 dakikada ulaşabiliyor.
Mobilite teknolojilerindeki en son gelişmeler ve dünya pazarlarındaki beklentiler doğrultusunda TEMSA’nın Adana’daki tesislerinde tasarlanan Avenue Neo’nun batarya paketlemesi, yazılımı ve geliştirme süreçlerinin tamamı TEMSA mühendisleri tarafından gerçekleştirildi.
Avenue Neo, 2016 yılından bu yana İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı coğrafyalarda başarıyla yol alan MD9 Electricity’nin güçlü mimarisi üzerine inşa edildi. MD9 Electricity’nin 5 milyon kilometreyi aşan yol tecrübesi Avenue Neo’ya aktarılırken, yeni nesil teknolojilerle güçlendirilerek daha yüksek verimlilik ve dayanıklılık sağlandı.
Avenue Neo, Türkiye’de belediye filolarını daha çevreci hale getirebilmek için güçlü bir alternatif sunarken, aynı zamanda dünyanın farklı coğrafyalarına ihraç edilerek Türkiye’nin katma değerli ihracat seferberliğinin önemli bir parçası olacak.
“SON 3 YILDA CİROMUZU EURO BAZINDA YÜZDE 68 ARTIRDIK”
Busworld’de düzenlenen basın toplantısında konuşan TEMSA CEO’su Evren Güzel, şirketin değer odaklı yaklaşımına dikkat çekerek şunları söyledi: “TEMSA’yı sektörde benzersiz kılan dört temel değerimiz var: Geniş ürün gamımız, kapsamlı hizmetlerimiz, müşteri odaklı çözümlerimiz ve akıllı esnekliğimiz. Bu yaklaşım bir yandan mobilite dönüşümümüze katkı sunarken, bir yandan da çok güçlü finansal sonuçları beraberinde getiriyor. 2022-2024 arasını kapsayan 3 yıllık dönemde net satışlarımızı Euro bazında yüzde 68 oranında büyüttük. 2024 sonu itibariyle ciromuzu 429 milyon Euro’ya yükselttik ve döviz bazında şirket tarihimizin en yüksek cirosuna ulaştık. Bugün geldiğimiz noktada, TEMSA gelirlerinin yüzde 68’ini küresel pazarlardan elde eden bir yapıya sahip. Tüm bunları yaparken, Avrupa ve ABD gibi, ticari araç pazarında rekabetin yoğun olduğu coğrafyalarda ayak izimizi güçlendirdik. 2023-2024 arasında, Avrupa’da büyüme oranımız yüzde 43, ABD’de ise yüzde 49 olarak gerçekleşti. Yıllık çift haneli büyümenin bile iddialı görüldüğü pazarlarda, sektör ortalamalarının üzerinde performans göstermeye devam ettik. Küresel pazarlarda, yıllık çift haneli büyümelerin bile iddialı sayıldığı bir ortamda, sektör ortalamalarının çok üzerinde bir performans göstermemiz, stratejik dönüşümle güçlü finansal performansı aynı anda başarabildiğimizin kanıtı. Bu denge, gelecek yolculuğunda TEMSA’nın en büyük itici güçlerinden biri olacak.”
“TEMSA ARAÇLARI DÜNYADA 10 MİLYAR KİLOMETREDEN FAZLA YOL YAPTI”
TEMSA’nın küresel ayak izine de vurgu yapan Evren Güzel, “Bugüne kadar Adana’daki tesislerimizde 140 bini aşkın araç ürettik. Bu araçlardan 18 binden fazlası bugün 70 ülkede yollarda. Küresel ölçekte en geniş sıfır emisyonlu ürün portföylerinden birine sahibiz. Elektrifikasyonda, hammadde temininden sonra başlayan ve nihai ürüne uzanan değer zinciri mobilitenin en kritik unsuru. TEMSA olarak bu zincirin tamamında söz sahibi olmamız bize büyük bir esneklik ve çeviklik sağlıyor. Batarya yönetim sistemlerinden elektronik kontrol kartlarına kadar araçlarımızda kullanılan batarya teknolojilerinin tamamı kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanıp geliştiriliyor. Bu kabiliyet, farklı coğrafyalara özel çözümler geliştirmemize ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına çok hızlı yanıt vermemize imkân tanıyor. ABD’de TS serimizin, Avrupa’da MD9 aracımızın kendi segmentlerini yaratabilmesinin temel nedeni de bu yaklaşım. Elektrikli araç portföyümüzün yeni üyesi Avenue Neo da aynı anlayışın bir ürünü. Yaklaşık 60 yıllık inovasyon geleneğimizle TEMSA araçları bugüne kadar dünyada 10 milyar kilometreden fazla yol yaptı. Tüm bu yolculukları mümkün kılan en önemli unsur, müşterilerimizi sürekli dinlememiz ve araçlarımızı onların ihtiyaçlarına göre tasarlamamız” ifadelerini kullandı.
SON 5 YILDA 7 FARKLI ARAÇ
TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Caner Sevginer ise inovasyonda her adımı ürünleştirme hedefiyle attıklarını dile getirirken, “Son 5 yılda bu yaklaşım sayesinde 7 yeni model geliştirdik. Avenue Neo da bunun en güncel örneği. Avenue Neo; yüksek yolcu kapasitesi, uzun menzili ve operasyonel esnekliğiyle Avrupa kentlerinin ve banliyö hatlarının ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlandı. Aracın en güçlü iki özelliği yüksek yolcu kapasitesi ve menzili. 75 yolcu taşıyabilen Avenue Neo, 600 kilometreye varan bir menzil sunuyor. Avrupa’daki elektrikli araç dönüşümünün en büyük engellerinden birinin menzil sorunu olduğu düşünüldüğünde, Avenue Neo bu açıdan güçlü bir alternatif oluşturuyor. Avenue Neo’yu farklı kılan bir diğer özellik ise TEMSA’nın müşteri odaklı segment yaratma gücünün bir ürünü olması. Araç, 10,5 metrelik bir otobüsün sunduğu her şeyi sağlayabilen; ancak küçük platformların sunamadığı sağlamlık ve dayanıklılığı koruyan bir yapıya sahip. İsveç ve Litvanya’nın sert kışlarından İspanya ve Türkiye’nin sıcak yazlarına kadar farklı iklimlerde kendini kanıtlamış MD9 Electricity’nin sağlam mimarisi üzerine inşa edilen Avenue Neo, 5 milyon kilometreyi aşkın yol tecrübesini yeni nesil teknolojilerle birleştiriyor. Yıllar içinde edinilen bu bilgi birikiminin modern bir araca aktarılmasıyla ortaya çıkan Avenue Neo, TEMSA’nın bilgi birikimini müşteri odaklı, geleceğe hazır mobilite çözümlerine dönüştürme yeteneğinin en somut göstergesi” dedi.
YENİ PRESTİJ AVRUPA’DA SATIŞA SUNULDU
Fuarda, Avenue Neo’nun global lansmanını gerçekleştiren TEMSA, aynı zamanda geçtiğimiz aylarda Türkiye’de tanıtımını yaptığı Yeni Prestij modelini de Avrupa’da piyasaya sundu. TEMSA’nın ilk üretimini 1992 yılında gerçekleştirdiği Prestij, uzun yıllar boyunca Türkiye’de kısa mesafe taşımacılığın öncülüğünü yaptı. Avrupa’da da satışa sunulan Yeni Prestij, 3 yıl/sınırsız kilometre garantisi sunarak müşteri memnuniyetini ileri seviyeye taşıyor. Yeni Prestij’de dijital sürücü bilgilendirme ekranı ile araç kokpiti daha teknolojik hale gelirken, 29 farklı dil seçeneği özellikle yurt dışı kullanıcıları için büyük kolaylık sağlıyor.
Öte yandan, TEMSA’nın Busworld 2025 standı, şirketin mobilite vizyonunu yansıtan bir düzenlemeyle ziyaretçilere sunuldu. Avenue Neo ve Yeni Prestij’in yanı sıra, stantta TEMSA’nın simge modellerinden Maraton’un yeni özelliklerle güncellenmiş versiyonu ile Avrupa pazarında en çok tercih edilen modeli olan LD SB’nin yeni yüzü de sergilendi. TEMSA mühendisleri tarafından farklı sektörlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirilen modüler batarya paketleri de fuarda ziyaretçilerle buluşurken, katılımcılar TEMSA
Otobüs
Otokar ve Daimler Buses Üretim Anlaşması İmzaladı
Türkiye’nin öncü otomotiv üreticisi Otokar ve dünya çapında önde gelen otobüs üreticilerinden biri olan Daimler Buses, Mercedes-Benz Conecto otobüslerinin Otokar’ın Sakarya’daki fabrikasında üretilmesi konusunda anlaşma imzaladı.
Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, Eylül 2026’dan itibaren Daimler Buses için Mercedes-Benz Conecto şehir otobüslerini Sakarya’daki fabrikasında üretecek. Daimler Buses CEO’su Till Oberwörder, Mercedes-Benz Türk A.Ş. İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Süer Sülün ve Otokar CEO’su Aykut Özüner iş birliğine ilişkin anlaşmayı bugün Sakarya’da imzaladı.
Otokar CEO’su Aykut Özüner: “Türkiye’nin ilk otobüs üreticisi olarak 60 yılı aşkın süredir yüksek kaliteli otobüsler üretiyoruz. Daimler Buses ile olan iş ortaklığımızı, üretimimizi artırmak, üretim kapasitemizi en verimli şekilde kullanmak ve Avrupa’nın en büyük beş otobüs üreticisinden biri olarak global pazarlardaki konumumuzu güçlendirmek için önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bu anlaşma ile Daimler Buses ile sürdürülebilir bir iş ortaklığı kurmayı hedefliyoruz.”
Daimler Buses CEO’su Till Oberwörder: “Ürünlerimize duyulan güçlü talep, otobüslerin toplum için giderek daha önemli hale geldiğini ve müşterilerimize doğru çözümleri sunduğumuzu gösteriyor. Avrupa ve Latin Amerika’da açık ara pazar lideriyiz ve bu işbirliği anlaşması, toplam araç üretimimizi artırarak konumumuzu daha da güçlendirmemizi sağlıyor. Üretim kapasitemizi genişletmek, kârlılığımıza da olumlu etki ediyor. Otokar, sektörümüzde saygın ve güvenilir bir ortak ve üretim konusunda güçlü uzmanlığa sahip. İş birliğimiz kapsamında yakın çalışarak, müşterilerimizin Daimler Buses’tan beklediği yüksek kalite standartlarını birlikte sağlayacağız. Bu iş ortaklığını hayata geçirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz.”
Mercedes-Benz Türk A.Ş. Başkanı ve CEO’su Süer Sülün: “Otobüslerimize olan talepten ve bunun Hoşdere fabrikamıza sipariş olarak yansımasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Hoşdere Otobüs Fabrikamız, Daimler Buses’in üretim ağının önemli bir parçası ve tüm segmentlerde otobüs üretimine devam ediyor. Mercedes-Benz Türk olarak Otokar ile olan iş ortaklığını memnuniyetle karşılıyoruz; güçlü ve güvenilir bir ortak olarak bu iş birliğini desteklemekten büyük memnuniyet duyuyoruz.”
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önceHyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceHyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor
-
Otomotiv6 gün önceHyundai CRATER Concept, AutoMobility LA 2025’te Tanıtıldı
-
Otomotiv Sektörü7 gün önceTürkiye’nin İlk Kurumsal Araç Kiralama Markası Avis Türkiye, 50. Yılını Dünya Liderliğiyle Taçlandırdı
-
Otomotiv Sektörü1 gün önceBorusan Otomotiv Motorsport’tan 2025’e Damga Vuran İki Ödül
-
Sektörel1 gün önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Otomotiv Sektörü1 gün önceMINI, Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu’nun Sınır Tanımayan Yolculuğuna Eşlik Ediyor
-
Yük Taşıma1 gün önceBMC, 520 Beygir Gücünde Yerli Kamyon Üretti


