Connect with us

Kamyonet

Daimler, yakıt hücreli kamyonlarını tanıttı

Esnek ve zorlu uzun yol kullanımlarında 1.000 kilometre ve üzerinde bir menzil sunan yakıt hücreli kamyon, Mercedes-Benz GenH2 Truck, 2023 yılında müşterilere test için teslim edilecek. Seri üretime ise on yıl içerisinde başlanması planlanıyor.

Dünyanın önde gelen kamyon üreticisi Daimler Trucks, şehir içi taşımacılık pazarından uluslararası uzun mesafe taşımacılığına kadar araçlarında uygulayacağı elektrikli teknolojileri ve stratejisini tanıtıyor. Gerçekleştirilen etkinliğin odak noktasını, uzun mesafe taşımacılığına yönelik hidrojen bazlı yakıt hücreli kamyonların teknolojisi oluşturuyor.

Almanya üzerinden dünyadaki sayılı basın mensubuyla gerçekleştirilen özel sanal etkinlikte, konsept araç Mercedes-Benz GenH2 Truck, yakıt hücresi teknolojisinin başlangıcını temsil ediyor. Etkinlikte Daimler Trucks tarafından tanıtılan teknoloji, zorlu uzun yol operasyonlarında bir depo yakıtla 1.000 kilometre ve üzerinde menzile ulaşılabileceğine vurgu yapıyor. Daimler Trucks, Mercedes-Benz GenH2 Truck için müşteri testlerine 2023 yılında başlamayı ve on yıl içerisinde ise seri üretime geçmeyi planlanıyor. Gaz yerine daha yüksek enerji yoğunluğu sunan sıvı hidrojen kullanımı sayesinde aracın performansının eşdeğer bir dizel kamyonla aynı seviyede olması hedefleniyor.

Daimler Trucks ayrıca Mercedes-Benz eActros LongHaul ile tamamen elektrikli bir uzun yol kamyonunu da tanıtıyor. Araç, planlanan rotalarda son derece verimli bir sürüş sunuyor. Daimler Trucks, eActros LongHaul modelinin seri üretimi için 2024 yılını planlıyor. Aracın tek bir batarya dolumu ile 500 km civarında bir menzile ulaşması öngörülüyor. 2018 yılında tanıtımı yapılan ve o tarihten günümüze kadar müşteriler tarafından günlük taşımacılıkta yoğun bir şekilde test edilen, dağıtım sektörüne yönelik Mercedes-Benz eActros ile Daimler Trucks, önümüzdeki yıldan itibaren tamamen batarya elektrikli bir ağır kamyonu da seri üretime sokuyor. Seri üretim bataryalı elektrikli eActros prototipi, 200 kilometrelik menzilinden daha uzun bir menzile sahip olacak.

Daimler Trucks, Kuzey Amerika ve Japonya pazarları için de Avrupa pazarına benzer bir araç stratejisi izliyor. 2022 yılına kadar, Daimler Trucks’ın Avrupa, ABD ve Japonya’daki yoğun satış bölgelerindeki ürün gamında tamamen batarya elektrikli seri araçlar da olacak. Şirket ayrıca, 2039 yılına kadar Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika’da 0 karbon emisyonlu sürüş özelliğine sahip yeni araçlar sunmayı hedefliyor.

Yeni bir küresel modüler platform mimarisi olan ePowertrain, ister batarya elektrikli isterse de hidrojen bazlı yakıt hücresi olsun, Daimler Trucks’ın tüm orta ve ağır yerel CO2 nötr elektrikli kamyonlarının teknolojik temelini oluşturuyor. Söz konusu yeni platform yüksek performans, verimlilik ve dayanıklılık ile öne çıkarken, Daimler Trucks, bu platform ile hem araçlar, hem de ilgili pazarlarda sinerji ve ölçek ekonomisinden yararlanmayı planlıyor.

Daimler Truck AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Daimler AG Yönetim Kurulu Üyesi Martin Daum ve Daimler Truck AG’nin Geliştirme, Satın Alma ve Çin Bölgesi’nden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Sven Ennerst yeni teknoloji stratejisini Berlin’de gerçekleştirilen bir etkinlik ile tanıttılar. Konuşmacılar arasında Almanya Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanı Andreas Scheuer de yer aldı.

Kamyon müşterileri için gerçek yerel CO2 nötr alternatifler

Martin Daum, yapmış olduğu değerlendirmede: “CO2 nötr (0 karbon salımı) ulaşım vizyonumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Bunu yaparken, pazarda uzun vadede kullanım potansiyeline sahip, gerçekten yerel olarak CO2 nötr batarya ve hidrojen bazlı yakıt hücresi teknolojilerine odaklanıyoruz. Bu kombinasyon ile müşterilerimize, kullanım amacına en uygun seçenekleri sunabiliyoruz. Şarj ne kadar kolay ve mesafe ne kadar kısa olursa, batarya o kadar öne çıkıyor. Yük ne kadar ağır ve mesafe ne kadar uzunsa, yakıt hücresi o kadar tercih önceliğinde olacaktır. Müşterilerimiz mantıklı ve gerçekçi satın alma kararları veriyor ve kamyonlarının günlük kullanım, tonaj ve menzil özelliklerinden ödün vermek istemiyorlar. Mercedes-Benz’in GenH2 Truck, eActros LongHaul ve eActros alternatif sürüş konseptleri, Freightliner ve FUSO markalarının elektrikli kamyonlarıyla müşteri gereksinimlerine odaklanıyor ve bunlar için gerçek yerel CO2 nötr alternatifler yaratıyoruz. Elektrikli kamyonlarımızın temel teknolojik özelliklerini belirledik. Kullanıcıların gereksinimlerine cevap verebilecek noktadayız. Doğru çözümü uygulamaya koymak ise kullanıcı gereksinimleri kadar yasal düzenlemelere kalıyor. CO2 nötr tamamen elektrikli araçları daha yaygın ve cazip hale getirmek için, çevre dostu elektrikli şarj ve çevre dostu sıvı hidrojeni üretmek ve depolamak dahil gerekli altyapı çözümleri kadar yasal düzenleme ve denetimlere de ihtiyaç duyuluyor.” dedi.

GenH2 Truck, geleneksel uzun yol kamyonları ile aynı değerleri sunuyor

Daimler Trucks mühendisleri, GenH2 Truck’ı geliştirirken çekiş gücü, menzil ve performans açısından geleneksel Mercedes-Benz Actros uzun yol kamyonunu esas aldı. GenH2 Truck, seri üretim versiyonunda toplam 40 ton ağırlıkta, 25 ton yük taşıma kapasitesi sunuyor. Yüksek taşıma kapasitesi ve uzun menzil için iki özel sıvı hidrojen tankı ve güçlü bir yakıt hücresi sistemi devreye giriyor.

Daimler mühendisleri sahip oldukları bilgi birikimi ve deneyim dışında iş ortaklıkları kurarak sıvı hidrojen tanklarını geliştirdi. Marka, yakıt hücresinin üretim teknolojisi ve süreçleri noktasında onlarca yıllık bilgi birikimi ve deneyimden yararlanıyor. Bu, çok önemli avantajları beraberinde getiriyor. Daimler Truck AG ve Volvo Group bu yılın Nisan ayında, yeni bir ortak girişim kurmak için bağlayıcı olmayan bir ön anlaşma imzaladı. Söz konusu ortak girişim, ağır ticari araçlarda ve diğer uygulama alanlarında kullanılmak üzere yakıt hücresi sistemlerini geliştirip, üretecek ve pazarlayacak. Güçlerin bir araya getirilmesi, her iki şirket için geliştirme maliyetlerini düşürmeyi ve yakıt hücresi sistemlerinin pazara girişini hızlandırmayı amaçlıyor. Ortak girişim, Daimler Truck AG ve Volvo Group’un uzmanlıklarını bir araya getirecek. Daimler Truck AG, Volvo Grubu ile ortak girişimi hayata geçirmek için grup genelindeki tüm yakıt hücresi faaliyetlerini yeni kurulan yan kuruluşu Daimler Truck Fuel Cell GmbH & Co. KG altında birleştirdi.

Sıvı hidrojen yüksek enerji verimliliğini beraberinde getiriyor

Daimler Trucks sıvı hidrojen (LH2) tercih ediyor. Gaz halindeki hidrojenin aksine sıvı hidrojen aynı hacimde çok daha yüksek bir enerji yoğunluğu ile önemli bir avantaj sağlıyor. Sıvı hidrojenle çalışan yakıt hücreli kamyon, daha küçük ve daha düşük basınç nedeniyle daha hafif bir depo ile donatılabiliyor. Deponun boyutundan ve ağırlığından sağlanan tasarruf daha geniş bir yükleme alanı ve daha yüksek bir taşıma kapasitesi sağlıyor. Aynı zamanda daha fazla hidrojen dolumu yapılabiliyor. Bu da menzili önemli ölçüde artırıyor. Bu sayede seri üretim GenH2 Truck, eşdeğer bir geleneksel dizel kamyon gibi, planlaması zor, birkaç günlük ve günlük enerji gereksiniminin yüksek olduğu uzun yol seferlerinde kullanılabiliyor.

Daimler Trucks, sıvı hidrojeni yakıt hücresi ile çalışan kamyonlarda enerji kaynağı olarak kullanmak için gerekli mobil depolama teknolojilerini de geliştirmeye devam ediyor. Endüstriyel veya dolum istasyonu gibi sabit uygulamalarda zaten sıvı hidrojen -253 santigrat derecede depolanarak kullanılıyor. Aynısı sıvı hidrojenin nakliyesi için de geçerli.

Batarya ve yakıt hücresi sisteminin bir arada kullanımı

GenH2 Truck’ın seri üretim versiyonu için tasarlanan iki adet sıvı hidrojen paslanmaz çelik depo, 80 kg (her biri 40 kg) kapasiteye sahip olacak ve uzun menzil için yüksek bir depolama kapasitesine sahip. Paslanmaz çelik depo sistemi, iç içe uzanan, birbirine bağlı ve vakumla yalıtılmış iki borudan oluşuyor. Seri üretim GenH2 Truck’da yakıt hücresi sistemi 2 x 150 kW ve batarya ise ek 400 kW sağlıyor. Bataryanın depolama kapasitesi 70 kWh ile nispeten düşük, çünkü batarya temel enerji gereksinimi için değil, örneğin hızlanma anında veya yüklü kullanımda yokuş çıkma gibi koşullarda yakıt hücresini desteklemek için devreye giriyor. Ayrıca daha hafif batarya, daha fazla yük taşıma kapasitesi sağlıyor. Bataryanın fren anında veya fazla yakıt hücresi enerjisi ile şarj edilmesi öngörülüyor. Sisteme ait tüm bileşenleri ideal çalışma sıcaklığında tutan ve böylece mümkün olan en uzun kullanım ömrünü sağlayan bir soğutma ve ısıtma sistemi, yakıt hücresi ve batarya sisteminin çalışma stratejisinin temelini oluşturuyor. İki elektromotorun seri üretim öncesi versiyonu, toplam 2 x 230 kW sürekli ve 2 x 330 kW maksimum güç üretecek şekilde ayarlandı. Tork ise 2 x 1577 Nm dolayısıyla 2 x 2071 Nm olarak gerçekleşiyor.

Mercedes-Benz eActros LongHaul, kullanım alanına bağlı olarak avantajlar sunuyor

Batarya elektrikli uzun yol kamyonu Mercedes-Benz eActros LongHaul, GenH2 Truck ile aynı sınıfta yer alıyor. Seri üretim GenH2 Truck ile geleneksel bir dizel kamyonun teknik nitelikleri büyük oranda aynı seviyede oluyor. eActros LongHaul’un tek şarjlı, nispeten daha düşük menzili, yüksek enerji verimliliği ile dengeleniyor. Batarya elektrikli çözümler, alternatif yakıtlı araçlar içerisinde en yüksek verimlilik seviyesini sunuyor. Bu, ticari işletmeler için düşük enerji maliyetleri anlamına geliyor. Çoğu örnekte şirket operasyonlarındaki uzun yol seferleri, eActros LongHaul’un tek şarjla sağlayacağı yaklaşık 500 km’den daha uzun bir menzil gerektirmiyor. Zaten kamyon sürücülerinin sürüş sürelerine ilişkin yasal düzenlemeler, daha uzun bir menzile olan ihtiyacı kısıtlıyor. Örneğin, AB’deki kamyon sürücülerinin en geç 4-5 saatlik sürüşten sonra en az 45 dakika mola vermesi gerekiyor. İleri teknoloji şarj çözümleri sayesinde bu süre içinde yolculuğun devamı için araç şarj edilebiliyor. Dolayısıyla şarj seçenekleriyle eActros LongHaul, planlanabilir rotalarda, uzun mesafelerde ve düzenli kullanımda nakliye şirketleri için doğru seçim olmayı amaçlıyor.

eActros LongHaul için şarj altyapısı kısa sürede oluşturulabiliyor

Önümüzdeki 10 yılın ortasından itibaren pazara sunulma hedefiyle eActros LongHaul, GenH2 Truck’tan daha önce satışa sunulmuş olacak. Gerekli altyapı, örneğin nakliye şirketlerinin kendi bünyesinde bir dolum noktası oluşturmak dâhil, çok kısa sürede ve çok daha düşük maliyetlerle kurulabilecek. Söz konusu depo şarj çözümü, eActros LongHaul için önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor. Elektrikli kamyon için kamyonun kullanılmadığı yükleme/boşaltma süreleri de şarj fırsatı sunuyor. Gelecekte, ana ulaşım hatları boyunca, halka açık istasyonlarda şarj etme daha önemli bir gereksinim haline gelecek. Gelişmiş şarj altyapısı, batarya elektrikli kamyonların çalışma menzilini daha da artıracak. Aracın kullanım ömrü boyunca toplam sahip olma maliyetini düşürecek yeni ve daha uzun ömürlü bataryalar da batarya elektrikli kamyonların yaygınlaşmasına katkı sağlayacak.

Mercedes-Benz eActros, kapsamlı ekosistem entegrasyonu ile sunulacak

Daimler Trucks, IAA 2016’da ağır sınıf bir elektrikli kamyonu sunan dünyanın ilk üreticisi olmuştu. Marka, 2018 yılının başında Mercedes-Benz eActros’un dünya tanıtımını yaptı. 2018 sonbaharından bu yana ise müşteriler testleri gerçekleştiriyor. Müşteri testlerinden elde edilen veriler, prototipin ve buna bağlı olarak seri üretim versiyonun geliştirilmesi için kullanılıyor. Bugün gelinen noktada batarya elektrikli eActros, ağır nakliye sektörü için sürdürülebilir bir kullanım sunuyor. Kullanılabilirlik ve performans özellikleriyle geleneksel bir dizel kamyondan hiçbir şekilde geri kalmıyor. Seri üretim eActros, menzil, güç ve güvenlik yönlerinden prototipe göre çok daha üstün ve yük taşıma kapasitesi açısından geleneksel bir Actros ile aynı seviyede olacak. Daimler Trucks iki ve üç akslı versiyonlara sahip olacak eActros’u; rota analizleri, olası sübvansiyonların kontrol edilmesi, operasyonel filo entegrasyonu desteği ve uygun şarj altyapısı çözümlerinin geliştirilmesi dâhil bütünsel bir ekosistem olarak sunacak.

Daimler Trucks & Buses: kapsamlı elektrikli araç yelpazesi

Daimler Trucks tarafından tanıtılan ve eActros’a dayanan alçak tabanlı kamyon, Mercedes-Benz eEconic, önümüzdeki yıl kullanıma hazır olacak. Seri üretim için ise 2022 yılı planlanıyor. eEconic, temel olarak atık yönetimi endüstrisine hizmet edecek ve şehir içinde atık toplama aracı olarak kullanılacak. Söz konusu kullanım alanı, yaklaşık 100 km’lik, nispeten kısa ve kesin planlanmış rotalar ve çok yüksek dur-kalk oranı nedeniyle batarya elektrikli kamyonlar için çok uygun. ABD’de, orta boy Freightliner eM2 ve ağır sınıf Freightliner eCascadia için müşteri testleri devam ediyor. Araçların seri üretimde 370 km (eM2) ve 400 km (eCascadia) menzile sahip olması bekleniyor. Freightliner eCascadia için 2022 ortalarında ve Freightliner eM2 için 2022 sonunda seri üretimin başlaması planlanıyor. Küçük bir seri üretim kapsamında Japonya, ABD ve Avrupa’da 170 adedin üzerinde FUSO eCanter, müşteri testinde kullanılıyor. 100 km menzile sahip eCanter için ilk müşteri teslimatları 2017 yılında yapılmıştı.

Daimler Buses, 2018 yılının sonbaharında Mercedes-Benz eCitaro için seri üretime başladı

2022 yılında menzil uzatıcı olarak yakıt hücresi ile desteklenen bir versiyon devreye alınacak. Daimler Trucks & Buses, müşterilere teslim ettiği 400 kadar araç ile kapsamlı bir elektrikli araç çeşitliliği sunuyor ve gerek test, gerekse de seri üretim olmak üzere müşterilerin dünya genelinde batarya elektrikli kamyon ve otobüslerle gerçekleştirmiş olduğu 7 milyon kilometrenin üzerinde test sürüşü, şirkete kapsamlı bir kullanıcı deneyimi kazandırıyor. Mercedes-Benz eCitaro’nun yol testleri ise Mercedes-Benz Türk Hoşdere AR-GE Merkezi’nin sorumluluğunda Türkiye’de gerçekleştiriliyor.

Farklı pazarlar ve segmentler için modüler ePowertrain

Daimler Trucks, küresel platform stratejisi ePowertrain ile tamamen elektrikli kamyonlar için küresel olarak standartlaştırılmış bir temel mimari kullanıyor. eDrive adındaki entegre elektromotorlu çözüm, sistemin kalbini oluşturuyor. eCarrier adındaki konseptte, versiyona bağlı olarak bir veya iki elektromotor transfer dişlisi ile birlikte aksa entegre edilerek “eAksı” oluşturuyor. Daimler mühendislerinin geliştirdiği eDrive, merkezi motorlu konseptlere kıyasla çok sayıda avantaj sunuyor. Örneğin daha kompakt tasarım, menzile olumlu etki eden daha yüksek batarya kapasitesi için kurulum alanı sağlıyor. Yüksek batarya kapasitesi aynı zamanda eAks’a yüksek güç aktarımı sağlıyor ve buna bağlı olarak her daim yüksek çekiş gücü sunuyor. Çok güçlü elektromotorlar ve yüksek kapasiteli batarya, beraberinde daha yüksek enerji geri-kazanım potansiyelini getiriyor. İster tamamen batarya elektrikli, ister hidrojen bazlı yakıt hücresi olsun, eDrive, dünya genelinde orta ve ağır sınıf Daimler Trucks modellerinde kullanıma sunulacak. eDrive, farklı versiyonlara sahip bir güç-aktarma ürün ailesi olarak tasarlandı. İlk örnek ise Mercedes-Benz eActros’un seri üretiminde kullanılıyor. eDrive, modüler bir sistem olarak pazara, segmente ve araç tipine bağlı olarak uyarlanabiliyor.

Modüler ePowertrain’in küresel çapta uygulanması farklı pazarlar ve segmentler için teknoloji geliştirme sinerjileri ve standartlaştırılmış bileşenler sayesinde adet bakımından ölçek ekonomileri gibi avantajlar sağlıyor. Bu da son derece rekabetçi maliyetler sağlıyor ve düşen maliyetler satın alma anında müşteriye olumlu yansıyor. Ayrıca geleneksel güç aktarma organlarından yüksek oranlı parça transferi geliştirme ve üretim maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor.

Daimler Trucks danışmanlığı ile doğru seçimi yapma

Kamyon müşterileri önümüzdeki birkaç yıl içinde sektöre, segmente ve özel uygulamaya bağlı olarak, kendileri için en uygun güç-aktarma teknolojisini seçme zorluğuyla karşı karşıya kalacak. Daimler Trucks danışmanları, söz konusu karmaşaya özel olarak hazırlanmış çözümlerle cevap vermeyi amaçlıyor. Bunu yaparken müşterilere her adımda eşlik ediyor ve birlikte çalışarak elektrikli ulaşım için doğru çözümü geliştiriyorlar. Daimler Trucks, kamyon filolarının elektrikliye geçiş sürecine her yönüyle danışmanlık yaparken araç menzili ve şarj altyapısını tek bir birim olarak ele alıyor. Daimler Trucks uzmanları buna bağlı olarak şarj altyapısının ve şarj işlemlerinin nasıl optimize edilebileceğini de ayrıntılı olarak ele alıyor.

Daimler Trucks, elektrikli ulaşıma bireysel müşteri ihtiyaçlarına odaklanan bütünsel ve küresel ekosistem olarak yaklaşıyor. Üretici, müşterilerin gerekli modüllere erişimini sağlamak için ilgili sektörlerdeki uzmanlarla işbirliği yapıyor. Daimler Trucks, bu yılın başlarında batarya elektrikli kamyonlar için şarj altyapısı geliştirmek üzere küresel bir girişim başlattı. Daimler Trucks, “eTruck Şarj Girişiminin” bir parçası olarak; elektrikli kamyon müşterileri, elektrik şebekesi operatörleri, enerji tedarikçileri, şarj donanımı üreticileri ve şarj yazılımı geliştiricilerini bir araya getiriyor ve böylece elektrikli kamyon müşterileri için ortak altyapı çözümlerini teşvik ediyor.

Ulaşım Gündemi

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kamyonet

Mapar Otomotiv’den İzmir’e 7 bin metrekarelik Temsa servisi

İzmir Bornova’da Mapar Otomotiv tarafından yapımı tamamlanan Temsa Yetkili Servisi hizmete girdi. 7 bin metrekarelik büyüklüğüyle dikkat çeken servis, Temsa portföyündeki tüm otobüs ve midibüslerin yanı sıra FUSO Canter modellerinin servis ve bakım işlemleri yapılacak.

Türkiye’deki araç parkını genişletmeye devam eden Türk ticari araç sektörünün köklü markalarından Temsa, 2021 yılında başlattığı servis ağı dönüşüm projesini yaygınlaştırmaya devam ediyor. Satış sonrası hizmetler dönüşümün ana prensibi olarak belirlediği müşteri memnuniyetini, İzmir ve çevre illerde de güçlendirmek için önemli bir adım atan TEMSA, bölgedeki yeni servisini hizmete açtı.

Mapar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şahin, Yönetim Kurulu Üyesi Hıdır Erdi Şahin ve İzmir Şubesi Genel Müdürü Caner Perk’in ev sahipliğindeki açılış törenine, Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Temsa CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, Temsa Satış Sonrası Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Önder Göker, Temsa Satış Genel Müdür Yardımcısı Hakan Koralp, Temsa Satış Direktörü Baybars Dağ, Temsa yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Mapar Otomotiv tarafından gerçekleştirilen yatırımla yapımı tamamlanan servis, ticari araç segmentinin en önemli kriterlerinden biri olan hızlı ve güvenilir yol yardım hizmetini bir adım daha ileriye götürerek, Temsa’nın bölgesel gücünü pekiştirecek.

TİCARİ ARAÇ SEKTÖRÜNE İLHAM KAYNAĞI OLACAK

Düzenlenen törende konuşan Temsa CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, Temsa’nın sahip olduğu tüm kurumsal yönetişim esaslarının yanında değerlerine bağlı, iddialı iş yapan, müşterisini merkeze alan bir şirket olduğunu hatırlatırken, “Mapar Otomotiv’in gerçekleştirdiği bu yatırım aslında sadece İzmir’e, Ege’ye, Temsa’ya fayda sağlayan bir yatırım değil. Bu yatırımlar arttıkça, satış sonrası hizmetler böyle ilham verici hikayelerle zenginleştikçe, üretimde Avrupa’nın bir numarası olan Türk ticari araç sektörü de ülkemizde hak ettiği değeri daha iyi görecek. Ülkemize, insanımıza daha kalıcı bir değer yaratmak için bu yatırımların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yatırımı hayata geçirerek, Türk ticari araç sektörüne ilham kaynağı olan başta Mapar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şahin ve İzmir Şube Genel Müdürü Caner Perk olmak üzere, tüm Mapar Otomotiv ailesini yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

Mapar Otomotiv İzmir Şube Genel Müdürü Caner Perk ise Temsa ile uzun soluklu ve başarılarla dolu bir iş birliğine imza attıklarını belirten Caner Perk, “Temsa servisimiz 3 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 7 bin metrekarelik bir alana kurulu. Şu an 21 kişilik bir istihdam yaratıldı. 2024 yılı içinde bu sayının 50’ye ulaşmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜM TEMSA ÜRÜN GAMINA HİZMET VEREBİLECEK

Temsa marka tüm otobüs ve midibüslerin yanı sıra FUSO Canter modellerinin servis ve bakım işlemleri gerçekleştirilecek. Mapar-İzmir bu kapsamda, Temsa ürün portföyündeki tüm araçlara hizmet verebilen Türkiye’deki ender servis noktalarından biri olacak.

Temsa’nın İzmir bölgesindeki 4’üncü servisi olarak hizmet verecek MAPAR-İzmir, 7 bin metrekarelik büyüklüğüyle dikkat çekiyor. En ileri satış sonrası hizmet teknolojilerinin kullanıldığı merkezde, otobüslere hizmet verebilecek toplam 8 adet kanallı ve 6 adet kanalsız hizmet alanı bulunuyor. Hizmet alanlarında, tesise ait özel alanda depolanan tüm yağlar kanal ve hizmet alanına otomatik olarak şarj ediliyor. İş gücü verimliliğini artıran bu otomatik sistem, her bir araç için gerekli bakım ve onarım süresini kısaltarak önemli bir zaman ve maliyet avantajı yaratıyor. İzmir Şehir Terminali’ne 3 kilometre mesafede merkezde ayrıca, toplam 800 metrekarelik alanı kapsayacak şekilde 1adet boya mix alanı, 2 adet boyahane alanı, 1 adet boya fırını yer alıyor.

 

 

Continue Reading

Kamyonet

MAXUS ile Ticarette Elektrikli Araç Dönemi Başlıyor!

Son yıllarda farklı segmentlerde devam ettirdiği elektriklenme hareketini ticari araç sektörüne taşıyan Doğan Trend Otomotiv, %100 elektrikli MAXUS markası ile Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptı. Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv’in temsil ettiği ve tarihi 1896 yılına dayanan İngiliz kökenli MAXUS, 2009 yılında Çinli otomotiv devi SAIC tarafından devralındı. 2 milyar dolarlık teknoloji ve inovasyon yatırımı ile marka güvenlik ve teknoloji bakımından daha da güçlenirken ürün gamı genişlemeye ve satış adetleri artmaya devam etti. Bugün itibarıyla 1 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşan MAXUS, her yıl yaklaşık ürettiği 250 bin adet aracı başta Avrupa pazarları olmak üzere ihraç ediyor.

Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin, “Doğan Trend olarak, her daim müşterilerimizin beklentilerini ve ana akım trendleri takip ediyoruz. Şehir içi lojistik ihtiyacı arttıkça müşterilerimizin beklentileri hızla değişmeye başladı. Yoğun trafikte çok daha ekonomik olan ve arıza ihtimali neredeyse 0’a yakın hale gelen elektrikli araçların müthiş bir fırsat penceresi açtığını gördük. Bu vesile ile elektriğin bereketini ticari müşterilerimize sunmak üzere yola çıktık” dedi.

Soldan sağa: Doğan Trend Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal ve Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin,

Doğan Trend KOBİ ve Filolara “Elektriğin Bereketi”ni getirdi!

Doğan Trend Olarak Türkiye’de elektrikli otomobiller konusunda en yüksek tecrübeye sahip distribütörlerden biri olduklarını söyleyen Doğan Trend Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal, “Tıpkı otomobil pazarında yaptığımız gibi elektrikli ticari araçlarda da bir ilki gerçekleştiriyoruz. MAXUS e-Deliver 3 ile segmentinin ilk elektrikli ticari aracını pazara sunarak bu alanda sektöre yenilik getiriyoruz” dedi. MAXUS’un, 2014 yılında elektrikli ticari araçlarıyla pazara giriş yaparak bu alanda öncü olduğunu belirten Tibet Soysal sözlerine şöyle devam etti: “2022 yılında Türkiye’de hafif ticari araçların payı 190 bin 623 adetlik satışla yüzde 24,3 olarak gerçekleşti. Pazarda 2019’dan bu yana belirgin bir büyüme ivmesi var. MAXUS ile Türkiye elektrikli ticari araç pazarında öncü olmak için yola çıktık. MAXUS e-Deliver 3, Türkiye ekonomisinin lokomotifi KOBİ’lere, filolara ve e-ticaret şirketleri için çevreci ve düşük işletme giderli bir seçenek olacak. Türkiye’de e-ticaret pazarında ciddi bir büyüme var ve Türkiye, yüzde 64’lük online alışveriş oranı ile Avrupa’da lider konumda. Lojistik, büyük filolar ve e-ticaret şirketleri, ile uzun süredir devam ettirdiğimiz görüşmelerimiz ile pazardaki ihtiyacı tespit ettik ve şimdi çözüm sunuyoruz. Bu pazarda da 1 tondan daha az yükleme hacmine sahip küçük araçlara yönelim trendi var. Araç başına günlük kullanım 50-150 kilometre arasında. Bu da kapı önü teslimatlar için en verimli çözüm olarak elektrikli ticari araçları öne çıkarıyor.”

ARACIMI NEREDE ŞARJ EDECEĞİM SORUNU ORTADAN KALKIYOR

Dünyayı fosil yakıtlardan kurtarma misyonuna sahip akıllı çözümler sunan şarj şirketi Wallbox ile işbirliğine giden Doğan Trend Otomotiv, elektrikli araç yatırımı yapmadan önce herkesin kafasındaki “nasıl şarj edeceğim” sorusuna da çözüm getirmiş. MAXUS e-Deliver 3, yatırımı yapan filo sahiplerinin çıkış noktalarına şarj üniteleri yerleştirilecek. Dağıtıma çıkan araç, bataryasını fulledikten sonra, şehir içinde dolaşacağından günün sonuna kadar bir daha şarj ihtiyacı olmayacak.

Doğan Trend Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal, “MAXUS dünyanın 73, Avrupa’nın ise 20 ülkesinde faaliyetlerine devam ediyor.” diye konuştu. 989.000 TL’den satışa sunulan e-Deliver 3’ün bugüne kadar birçok farklı platformda “En İyi Elektrikli Van” seçildiğine vurgu yapan Tibet Soysal, “Ekonomik ve çevreci bir seçenek olması ile KOBİ, filo ve e-ticaret şirketlerinin sürdürülebilirlik hedeflerine önemli katkı sağlayacak” dedi. Dizel motorlu rakiplerinden yalnızca yakıt/enerji maliyeti olarak bile 5 kat daha ekonomik olan e-Deliver 3, MTV, 8 yıl batarya ve 5 yıl araç garantisi, bakım/onarım gibi avantajları ile 5 yılda 390 bin liranın üzerinde maliyet tasarrufu sunuyor” dedi.

MAXUS için 20 Hizmet Noktası Açılıyor! Doğan Trend güvencesinde 20 Hizmet Noktasında Olacak!

Maxus markasıyla ile ilk etapta 20 hizmet noktasında kullanıcılar ile buluşacaklarını ifade eden Tibet Soysal, “Türkiye’de e-Deliver 3 ile 2023’ün kalan 6 ayında minimum 500 adet satış öngörüyoruz. 2024’te yeni modellerin ürün ailemize eklenmesiyle satışlarımızı katlayarak büyütmeyi hedefliyoruz. MAXUS e-Deliver 3’e global filolardan, önemli lojistik firmalarından ve e-ticaret şirketlerinden şimdiden çok yoğun bir talep var” diye konuştu.

e-Deliver 3 Tek Şarj İle Şehir İçinde 371 km’ye varan Menzil Sunuyor!

MAXUS e-Deliver 3 tamamen elektrikli mimarisi ile, Türkiye pazarında yeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyor. Ekonomik, çevreci, teknolojik, konforlu ve sessiz yapısıyla dikkat çeken doğuştan elektrikli yeni modelin, zengin donanımı kapsamında 2 farklı sürüş modu ve 3 kademeli KERS ayarı menzili uzatmaya yardımcı olurken verimi de artırıyor. 90 kW (122 PS) güç ve 255 Nm’lik tork üreten elektrikli motor, 50.23 kWsa batarya ile destekleniyor. Ekstrem hava koşullarına dayanıklı ileri batarya teknolojisi yoğun enerji, yüksek güç, ağırlıktan tasarruf, uzun yıllar kullanım, güvenlik gibi avantajları da beraberinde getiriyor. WLTP normlarına göre 238 km karma menzil sunabilen MAXUS e-Deliver 3, şehir içinde 371 km menzil sunuyor. Aracın ortalama enerji tüketim değeri 23.63 kWsa/100 km. 6.6 kWsa dahili AC şarj kapasitesine sahip modelin batarya doluluğu DC şarj istasyonlarında 45 dakikada yüzde 5’ten 80’e ulaşılabiliyor. Aracın maksimum hızı 120 km/s ile elektronik olarak sınırlandırılıyor.

Doğuştan Elektrikli Mimari ile Hafif ve Aerodinamik Tasarımı Buluşturan Model

Hafif ve aerodinamik yapısı ile sürüş konforunu artıran e-Deliver 3’ün yüzde 100 elektrikli mimarisi ve kullanılan malzemeler sayesinde araç dayanıklılığı, yük taşıma kapasitesi, sürüş konforu, performansı ve güvenliği artırılmış. Geniş ve yüksek sürücü ve ön yolcu bölümünde yüksek bir yol hakimiyeti sağlanıyor. Geniş cam yüzeyler, büyük ve elektrikli yan aynalar ile desteklenerek kıvrak manevra kabiliyetine katkıda bulunuyor. Gövdenin tüm alt bölgelerini çevreleyen plastik korumalar sayesinde kaldırım ya da bariyerler gibi şehir hayatındaki ufak hasarların önüne geçiliyor. Plastik korumalar, çamurlukları çepeçevre sarmalayarak hem aracın daha uzun süre temiz kalmasını hem de olası boya hasarlarının önüne geçirerek işletim maliyetlerinin düşürülmesine katkıda bulunuyor.

2 Euro Paletlik Yükleme Alanı

Hafif ticari araç segmentindeki önemli bir boşluğu dolduracak olan MAXUS e-Deliver 3, 4.555 mm uzunluğunda, 1780 mm genişliğinde ve 1895 yüksekliğindeki yapısıyla orta boy hafif ticari araçlar arasındaki yerini alıyor. 2910 mm’lik dingil mesafesine ile geniş iç mekân ve yükleme hacmi sağlayabiliyor. Arkada çift tarafa doğru açılan asimetrik kapılarıyla dar alanlarda da yükleme-boşaltma işlemlerinde pratik bir yapı sunuyor. 2180 mm uzunluğundaki 4.8 m3’lük yükleme alanına 2 Euro Palet yerleştirilebiliyor. Euro paletlerin yerleşimine uygun zemin genişliği sayesinde forklift ile de yükleme imkânı mevcut. Boş ağırlığı 1695 kg olan MAXUS e-Deliver 3’ün taşıma kapasitesi 905 kg. Sağ tarafta yer alan sürgülü yan kapı ile de yükleme-boşaltma işlemleri kolayca gerçekleştirilebiliyor.

Continue Reading

Kamyon-Çekici

Mercedes-Benz Türk, devreye aldığı uygulamalarla karbon ayak izini azaltmaya devam ediyor

  • Ürettiği araçlar ve geliştirdiği teknolojilerle ağır ticari araç endüstrisindeki öncülüğünü uzun yıllardır sürdüren Mercedes-Benz Türk, “çevreye duyarlı üretim” anlayışıyla sektörde rol model olmaya devam ediyor.
  • Hayata geçirdiği enerji verimliliği projelerini geliştirmek için de çalışmalar gerçekleştiren şirket, 2022 yılında Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda en düşük spesifik enerji değerine ulaştı.
  • Mercedes-Benz Türk, çalışmalarına başladığı güneş enerjisi santralinin devreye alınması ile Genel Müdürlük & Pazarlama Merkezi’nin elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık yüzde 80’ini yeşil enerjiden sağlayacak.
  • “Yeşil Fabrika” olma hedefi doğrultusunda Aksaray Kamyon Fabrikası’nın hol çatılarına 6 MWe gücünde güneş enerjisi santrali kurulumu için de saha çalışmalarına başlayan şirket, doğaya salınan CO2 miktarını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.

Hoşdere Otobüs Fabrikası ve Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ürettiği araçlar ve geliştirdiği teknolojilerle ağır ticari araç endüstrisindeki öncülüğünü uzun yıllardır sürdüren Mercedes-Benz Türk, “çevreye duyarlı üretim” anlayışıyla da sektörde rol model olmaya devam ediyor. Hem yürüttüğü üretim faaliyetleri hem de araçları ile karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen şirket, gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Daha önceki yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da enerji verimliliği konusunda birçok projeyi hayata geçiren şirket, yeşil enerji alanında da önemli adımlar atmaya devam etti.

Hoşdere Otobüs Fabrikası, 2022 yılında en düşük spesifik enerji değerine ulaştı

Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda hayata geçirdiği enerji verimliliği projelerini geliştirmek için de çalışmalar gerçekleştiren Mercedes-Benz Türk, 2022 yılında Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda 2007 yılına göre araç başına yüzde 41’in üzerinde enerji tasarrufu elde etti.

Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda 2019 yılında güneş enerjisi santralini kuran şirket, santralin kuruluşundan günümüze kadar 261 ton, sadece 2022 yılında ise 82 ton CO2 salımını engelledi. Fabrika, devreye alınan uygulamalar ile spesifik enerji tüketiminde 2022 yılında en düşük değere ulaştı.

2022 yılında Hoşdere Otobüs Fabrikası’nın klima santrallerine yaklaşık 50 adet frekans konvertörü ilave eden Mercedes-Benz Türk, böylece ilgili sistemlerde yüzde 30’lara varan oranlarda enerji verimliliği sağladı.

Mercedes-Benz Türk Genel Müdürlük & Pazarlama Merkezi kendi enerjisini üretecek

Mercedes-Benz Türk Genel Müdürlük & Pazarlama Merkezi’ne 3470 kWp gücünde güneş enerjisi santrali kurulumu için de çalışmalara başlayan şirket, 2023 yılında projeyi bitirmeyi planlıyor. Şirket, güneş enerjisi santralinin devreye alınması ile Genel Müdürlük & Pazarlama Merkezi’nin elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık yüzde 80’ini yeşil enerjiden sağlayacak.

Aksaray Kamyon Fabrikası, her alanda olduğu gibi enerji yönetim modeli ile de bölgeye öncülük ediyor

Aksaray Kamyon Fabrikası üretimi, ihracatı, AR-GE çalışmaları ve sosyal fayda programlarının yanı sıra enerji yönetim modeli ile de bölgeye öncülük ediyor. “Yeşil Fabrika” olma hedefine adım adım ilerleyen şirket, “daha yeşil bir Aksaray” için 2022 yılında Mercedes-Benz Türk Hatıra Ormanı projesini de hayata geçirdi.

Sürdürülen enerji verimliliği çalışmaları sayesinde 2022’de 2017 yılına göre araç başına yüzde 45’in üzerinde enerji tasarrufu elde edildi. Sadece 2022’de bir önceki yıla göre araç başına enerji tüketim oranı yüzde 16 oranında düşürüldü. Söz konusu oranla birlikte, fabrikanın faaliyetlerine başladığı günden günümüze kadar araç başına tüketimde ve CO2 gaz salım miktarında en düşük seviyeye ulaşıldı.

Mercedes-Benz Türk, enerji etüdünün yapıldığı ve CO2 emisyonu azaltımı için yol haritasının hazırlandığı 2022 yılında ayrıca, “Yeşil Fabrika” olma hedefi doğrultusunda Aksaray Kamyon Fabrikası hol çatılarına 6 MWe gücünde güneş enerjisi santrali kurulumu için saha çalışmalarına da başladı. Şirket, söz konusu santralin devreye alınması ile doğaya salınan CO2 miktarını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.