Konuşmasına başlarken DFDS’in kuruluşundan ve amacından bahseden HR Advisor Evren Serindağ , şunları söyledi: “DFDS önceki adıyla 1866 yılında birden fazla buharlı gemi firmasının oluşturduğu ve kıta avrupası dışında tüm dünyaya yayılmak amacıyla hizmet veren bir firmaydı. Zamanla bu bakış açısı değişerek kıta avrupasına odaklı çalışmaya başladı. Günümüzde Deniz taşımacılığı, yolcu taşımacılığı ve kara taşımacılığı yapıyoruz. İş ünitemiz özellikle yük taşıma alanına odaklanmış durumdayız. Gelirlerimizin en büyük payı deniz taşımacılığından geliyor. Lojistik ve yolcu taşımacılığı da iyi gidiyor fakat son zamanlarda pandeminin etkisiyle beklendiği gibi değil diyebiliriz. Pandemiden önce oldukça büyük bir faaliyet alanı vardı bitince de aynı şekilde devam eder diye umuyoruz. Artık hizmetimizi aynı şekilde sürdürerek Avrupa’da her yere dokunuyoruz.”
Rotalarla ilgili bilgi veren BU Med Head of Crewing Kpt. Uğur Demir, “Avrupayı gerek Deniz taşımacılığı ,gerek logistic ve Tren (intermodal) taşımalacılığımız sayesinde adeta taşımacılık ağları iile sarmış durumdayız. Biz ,BU Med olarak (Akdeniz İş birimi) Özellikle Akdeniz Güney hattını yönetiyoruz Akdeniz’de 16 RoRo gemisiyle daha büyük bir alanda hizmet verirken Orta Avrupaya ve kuzey avrupaya uzanan tren hatlarımız ile Intermodal taşımaclığının önderliğini yapyoruz” diye konuştu.
“Ticaretin ana noktalarındayız”
Konuşmasının devamında şirket çalışanlarını ve çalışma politikasını anlatan Serindağ, şunları ifade etti: “Haritanın aşağısındaki İtalya ve Fransa bizim sorumluluğumuzda ama ağırlıklı olarak Türkiye’de konumlandık. 8 bin üzerinde çalışanımız var. Büyümeye devam ediyor ve bu sayıları sürekli güncelliyoruz. Stratejimiz satın alarak büyümek. 20 üzerinde ülkede bulunuyoruz. Ticaretin ana noktalarındayız. Yıllık 5 milyonun üzerinde yolcu taşıyoruz. Bunların da ötesinde temel yatırım dijitalleşme yolunda ilerliyor. 2023 için belirlediğimiz hedefe ulaşmak için çalışıyoruz. En önemli faaliyet verdiğimiz alan çevrecilik. Satın alımlarda bile dikkat ettiğimiz ana husus alınan şeyin çevreye yararlı olup olmadığıdır. Yani kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri çerçevesinde ilerliyoruz. Cinsiyet eşitliğinin dışında, kültürel ve bakış açısı anlamında farklılığın bizi çeşitlendirdiğine inanıyoruz. Biz yenilik ve katma değer üretmek istiyoruz. Bunun için diğer herkesten farklı olarak taşımacılık alanında sağladığımız birçok yenilik var. Stratejimizin temeli bu. Dijitalleşme, çözüm geliştirerek müşteri memnuniyeti sağlama gibi stratejilerimiz var. Özellikle Türkiye’de otomotiv sektöründe gelişmek istiyoruz.”
“Kadın-erkek eşitliğini sağlıyoruz”
Demir, şirketin Starfish programı ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Bizler Diğer sektörlerde uygulanan Talent Management ve Talent Programme gibi yetenek geliştirme projelerini Denizcilik sektörüne nasıl adapte edebiliriz diye düşündük ve sekötürümüze uyumlu hale getirerek uygulamaya koyulduk ve Starfish projesini hayata geçirdik. Projemizin esas amacı gelecekte ihityacımız olacak kaliteli,donaımlı ve şirket kültürümüzü ve çalışma şeklimizi (DFDS WAY) benimsemiş gerek Deniz gerekse Merkez ofis veya terminal yöntecilerimizi yetiştirmektir. Proje kapsamanında uzun stajlarını gemilerimizde tamamlayan Stajyer öğrenciler, ,belli bir değerlendirme sisteminden geçirildikten Starfish programına dahil ediliyorlar Program kapsamına alınan başarılı öğrenciler şirketimizin çeşitli departmanlarında da çalışma fırsatını buluyorlar iken kurum kültürünü ve yönetici yeteneklerini geliştirebilecekleri eğitimlere tabi tutuluyorlar. Bununla birlikte şirket bursu ile de destekleniyorlar.
Programın diğer bir yaratıcısı BU Med HR Director Seran Yüzbaşıoğlu, stajyerler için yapılmış bir program olduğunun altını çizerek, “Uluslararası haline getirmeyi planladığımız bir program. Belli şartlara uyum sağlayan özellikle stajda performansının yüksek olduğunul tespit ettiğimiz sizlerin değerlendirilmesiyle gerçekleşiyor. İngilizce bu anlamda çok önemli. 3 veya 4 yıldır uygulanan ve başarı sağlanan bir program. Kanın erkek eşitliğini bu programda uyguluyoruz bu bağlamda bütün kadın arkadaşları davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Serindağ ise programın davranışsal ve kişisel gelişime odaklı olduğunu ve stajyerleri mentörlerle eğiterek karada ve denizde çalışma hayatının öğretildiğini belirtti.
“Önceliğimiz kariyer kulüplerinin oluşturduğu liste”
Stajyer alımlarına, çalışan ücretlendirmelerine ve kontrat sürelerini açıklayan Demir, konuşmasını şöyle tamamladı: “Danimarka ve Türkiye arasında yeterlilik anlaşmaları yapıldı. Bu anlaşmayı, ilerleyen dönemlerde Danimarka bayraklı gemilerimizde Türk denizcilerinin de çalışabilmesi adına önemli fırsatı olarak görüyorum. Yalnızca Danimarka değil Birleşik Krallık, Fransa, Litvanya gibi ülkelerin bayrakları olduğu gemilerimiz de var benim öncelikli tavsiyem Türk Bayraklı gemilermizin dışanda bulunan diğer gemilerimizdecde çalışabilmek için iyi İngilizce’ye sahip olmanızdır veya İngilizce seviyenizi geliştirmeniz olacaktır.
Stajyer alımlarını bireysel olarak alıyor olsak da önceliğimiz okulların kariyer kulüplerinde belirlenen öğrenci listesi oluyor. Yaklaşık 40-45 kişilik kontenjanımız var. Bu kontenjanların dolmaması halinde, bireysel olarak DFDS Türkiye internet adresi deniz başvuruları kısmından başvuru yapan öğrencilerini yine sistem üzerinden girdikleri testlerin sonucuna bağlı olarak yerleştirmeler yapabiliyoruz. Staj süresinde kontrat yapmıyoruz. Öğrencilerin ihtiyacı ne kadar süre ise ona göre hareket etmeye çalışıyoruz. Türkiye’de fazlaca limanımızın olması öğrencilerin istediğinde gemiden inebilmesinde veya katılabilmesinde kolaylık sağlıyor ve bunu öğrencilerin lehine bir avantaj haline getiriyoruz. Eğer karada ihtiyaç varsa bütçe el verdiğince stajyer alımı yaptığımız durumlar oluyor. Ama Starfish programının önceliği gemide eğitim olduğundan buna odaklıyız. Ancak Starfish’te bizimle staj yapıp mezun olanlar 4. sınıfa geldiklerinde karada çalışabiliyorlar.”
KAYNAK: Kardelen YILMAZ – Denizcilikdergisi.com