Deniz Yolu
DFDS Gemisinde Yangın Çıktı, İhracatçı ve Nakliyeciye Zararda
Zahit Sağlık, geçtiğimiz günlerde meydana gelen DFDS’e ait Gallipoli Seaways gemisinde çıkan yangının ardından DFDS’in müşterek avarya ilan ederek zararı ihracatçı ve nakliyeciden nakit avans ya da senet olarak talep etmesini ağır eleştirdi.
İşte Zahit Sağlık’ın sorularımıza verdiği yanıtlar:
- Sağlık Lojistik İcra Kurulu Başkanlığı’nızın yanı sıra, artık epey eskilerde kalan bir şapkanız daha var. Sorularımı da, aslında bu önceki unvanınızı göz önünde bulundurarak ve ona göre yanıtlamanızı rica edeceğim.
U.N Ro-Ro’nun kurucu ortağı, eski yönetim kurulu üyesi ve devamlı müşterisi olarak Pendik-Trieste hattının ben ve şirketim için önemini vurgulamama gerek yok. Hem ticari, hem gönül bağımız var. Türk nakliyecisinin karayolu taşımalarına kolaylık sağlamak amacıyla kurduk bu hattı ve ülkemizin tarihine geçecek bir satış yaparak uluslararası yatırımcıların tüm dikkatini çektik. Ancak bugün görüyorum ki, bu hat nakliyecilerin olarak kalmalıymış çünkü halimizden bir tek biz anlıyoruz.
-
DFDS, dünyanın tanıdığı uluslararası dev bir kuruluş ve Ro-Ro taşımacılığında da önemli bir know how’a sahip. Nakliyeciler olarak nelerden memnun değilsiniz?
Kuruluş amacını ve sektöre karşı samimiyetini kaybeden bu Ro-Ro hattı bana göre ekonomik olarak da zorlu günler geçiriyor ki, İtalya’da Trieste Limanı’ndaki kapasitesi yetmemesine rağmen hat sayısını artırıyor ancak maliyetine katlanıp altyapı yatırımı yapmak yerine park ücretini nakliyeciden alarak geçici çözümler üretmeye çalışıyor.
Ve bunu samimiyetsiz bir şekilde yapıyor, nasıl? Trieste Limanına gelen çekiciler kapasite eksikliği sebebiyle Fernetti’ye yönlendiriliyor, Türkiye’den Trieste’ye gelen römorklar ise çekilmeyi beklerken park ücreti ödemek zorunda kalıyor. Halbuki benim çekicim hazır, senin yerin yok diye ben neden park ücreti ödüyorum anlamak mümkün değil.
Neyse, “uluslararası” DFDS firmasının peşine düştüğü küçük hesapları bırakarak, asıl gündeme dönelim: Sektör olarak hâlâ gözlerini doyuramadık. Biz müşteriden 70 gün vadeli çek alıp bu Ro-Ro şirketine peşin ödeme yapıyoruz, onlar hala park ücreti, BAF gibi hesapların peşinde. Yalnızca sefer sayısını düşündüğünüzde sırf park işleterek bile servet kazanıyor bu şirket.
GALLIPOLI SEAWAYS YANGINI
- Geçtiğimiz günlerde, DFDS’in bir Ro-Ro gemisinde çıkan yangını önemli bir sorun yaşanmadan atlattık. Sektör, bunu ikinci kez yaşıyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay çok büyük bir kaza atlattık. Ülkemizin ihracat yükleri ile dolu Ro-Ro gemisinde bir yangın çıktı. 13 yıl evvel de böyle büyük bir kaza atlatmıştık, sigorta şirketleri ile davalarımız sonuçlanmadı hala devam ediyor. Bunun bizlerin omzunda maddi manevi yükünü düşünebiliyor musunuz? Şimdiye kadar çıkan tüm mahkeme sonuçları lehimize ama düşünün ki 13 yıldır devam eden bir süreç var. Buradan da anlaşılıyor ki, 13 yılda bu ro-ro hattı hiç ders almamış, hiç iyileşmemiş, hiç önlem almamış.
Kamera ve duman dedektörlerinden yangın takip, teşhis ve önlemi nasıl hala alınmamış inanılır gibi değil. Türkiye’nin Avrupa’ya ihraç ettiği malların yaklaşık %70’i bu hat ile taşınıyor, ehemmiyet göstermek herkesin borcu, bizler nakliyeci olarak üzerimize düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getiriyoruz ama görüyorum ki Ro-Ro hattında denetimler yetersiz kalmış ve önlemler ihmal edilmiş.
- Sizin de römorkunuz var mıydı gemide?
Evet. Gemide 10 römorkum vardı. Yangını söndürmek için fışkırtılan su, römorklarımızı etkilemiş, taşıdığımız mallar da nemlenerek zarar görmüş. Müşterisi, artık bu ihraç malını niye alsın?

YUKARIDAKİ BU MEKTUP, NEREYE ÖDEME YAPILACAĞINI GÖSTEREN IBAN NUMARALARIYLA BİRLİKTE GEMİDE RÖMORKU BULUNAN TÜM NAKLİYECİLERE GÖNDERİLMİŞ.
- DFDS’in denizcilik kanunlarına göre oluşan zararı paylaşmak anlamına gelen müşterek avarya ilan ettiğini biliyoruz. Bu bağlamda, sizden ne talep edildi?
Benden römorklar için 17.800 Euro’luk bir senet aldılar. Ayrıca, taşıdığımız mallar için de, ihracatçı sigortası taahhüt edildi.
Dediğiniz gibi kaza olduktan sonra, DFDS şirketi müşterek avarya ilan etti yani bu felaketten deniz kanunlarını öne sürerek sıyrılmaya çalıştı. Ben bunu çok samimiyetsiz buluyorum. Sen Türkiye’nin ihracatçısının milyonlar değerinde yükünü ve benim araçlarımı taşıyorsun, ortada bir doğal afet söz konusu değil, deprem olmamış, tsunami çıkmamış, senin geminde, senin yüklediğin bir araçta yangın çıkmış ve sen “Bu benim suçum değil ne yapayım?” diyor, işten sıyrılmaya çalışıyorsun. Kameralardan ve dedektörlerden duman ve ısı kontrolü yapsaydın, yüklerinin durumunu takip etseydin, olaya erken müdahale etseydin, bizler de yanmasaydık. Kaldı ki, “Deniz otoyolu” olarak adlandırılan bu taşımacılık modunun karayolu taşımacılığının bir parçası yerine “deniz hukuku” kapsamında değerlendirilmesinin ne kadar ahlaklı ve doğru olduğu da tartışılır. Neticede bu şirket tüm gelirini karayolu taşımacısından tahsil ediyor. Yani bu hat “Sealines” değil “Sea motorways” olarak hizmet veriyor çünkü sadece römork ya da konteyner değil çekici/römork birlikte adlandırılan komple araç taşıması da yapıyor.
Velhasıl, tüm nakliyeci şirketler sigorta şirketleri ve müşterileri ile karşı karşıya geldi, araçlar yandı, Türk ihracat malları yandı, Ro-Ro kayıtsız kaldı.
- Bu durumdan etkilenen onlarca nakliyeci var. Ancak, bir tek siz yaşananları dile getirdiniz. Sektör paydaşları ve çatı örgütünüzden destek buldunuz mu?
Benim asıl şaşırdığım ise, Türk nakliyecisinin temsilcisi olan UND’nin bu konuya ilişkin tamamen sessiz kalmasıydı. Başkandan ne bir geçmiş olsun dileği, ne de arkanızdayız, hakkınızı arayacağız desteğini görmedim ve duymadım. Sanırım yanan araçları yenilemek tedarikçilerin işine geliyor.
Şaka bir yana, belki pandemiyle bu sektörün önemi biraz daha anlaşılmıştır ama yine de lojistiğin öneminin ülkemizde tam olarak kavrandığını düşünmüyorum. Tedarik zincirinin üretim kadar önemli bir kalemi de lojistik, ürettiğinizi iletemezseniz ne önemi var? Bunun önemini zamanında Allah rahmet eylesin Sayın Özal gördü ve Haydarpaşa-Trieste Ro-Ro projesini hayata geçirdi.
Benim kurucu ortağı ve eski yönetim kurulu üyesi olduğum bu şirket, Türk ihracat ve ithalat yüklerini güvenli bir şekilde ülkemiz ile Avrupa arasında taşımayı hedeflemişti. Ama şu an hedeflerimizden şaştığımızı görüyorum, hem de böyle aktif ve ne istediğini çok net belli eden bir cumhurbaşkanımız varken. Uluslararası taşımacılık desteklenmez ise ihracat nasıl artacak anlamıyorlar, ülkemizin mevcut hedeflerini hiçe sayıyorlar.
- UN Ro-Ro Eski Yönetim Kurulu Üyesi Zahit Sağlık, nakliyecilerin eleştirmeyeceği bir Ro-Ro modeli yaratabilir miydi?
Bu konu o kadar basite indirgenecek bir husus değil. Bu işin ehli olarak biz sektör üyeleri doğru hizmeti verebilmek için söz konusu Ro-Ro hattını geri satın alıp en iyi şekilde işletebilecek ve hakkımızı savunabilecek bir dernek yönetimi oluşturacak tecrübe ve bilgi birikimine sahibiz.
Kaynak: Selçuk ONUR – LOJİPORT
Deniz Yolu
KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ
Türkiye, kruvaziyer turizminde tarih yazıyor. “Ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 3 yılda 6 kat arttı, Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. 2023’ün Ocak–Şubat döneminde yalnızca 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2024’te 24 bin 881’e, 2025’te ise 62 bin 512 yolcuya ulaştı. Kış aylarındaki bu büyük artış, kruvaziyer turizminin artık yılın 12 ayına yayıldığının kanıtı olduğunu belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Bu sadece rakam meselesi değil, bütün bir ekosistemin canlanması demektir. Kruvaziyer artık turizmden öte, milli bir meseledir.” dedi.
Türkiye kruvaziyer turizmi, son üç yılda tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle “ölü sezon” olarak bilinen kış aylarında yolcu trafiği 6 kat artarak rekor kırdı. 2023 yılının Ocak-Şubat döneminde 10 bin 480 yolcu ağırlayan Türkiye limanları, 2025’te bu sayıyı 62 bin 512’ye çıkardı. Şubat 2025’te 29 bin 826 yolcu ile tüm zamanların kış rekoru kırıldı. Türkiye kruvaziyer limanları, 2023 Ocak–Ağustos döneminde 906 bin 582 yolcuya ev sahipliği yaparken, 2024’te bu rakam %32 artışla 1 milyon 196 bin 617’ye, 2025’te ise %18,4 artışla 1 milyon 416 bin 398’e ulaştı. Böylece 2023’ten 2025’e toplamda %56’lık bir artış gerçekleşti.
Bir Yolcu Yüzlerce İnsana Dokunuyor
Türkiye genelinde kruvaziyer yolcu sayısı da rekor seviyelere ulaştı. Sektörün yalnızca turistik bir faaliyet değil, ekonomik bir ekosistem olduğuna dikkat çeken Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, bireysel katkısının bile ülke ekonomisinde nasıl çarpan etkisi yarattığını şu sözlerle ifade etti;
‘‘Bugüne kadar 250 bin yolcuyu Türkiye’ye kazandırdım. Bu, sadece rakamlardan ibaret değil; yüz binlerce kişinin işine, esnafın dükkanına, tedarikçilerin kasasına canlılık katmak demek. Çarpan etkisi tam da budur: bir yolcunun bıraktığı her kuruş, zincirleme bir şekilde yüzlerce insana dokunur, hayatlara değer katar. Türkiye’nin Akdeniz’de yeniden parlayan bir cazibe merkezi haline gelmesinin arkasında yalnızca küresel trendler değil, meslektaşlarımızla birlikte inançla verdiğimiz mücadele de var. Kruvaziyer turizmi artık sadece bir sektör değil, ülke ekonomisi için stratejik bir fırsat ve milli bir vizyondur.”
İstanbul ve Kuşadası Zirvede
2025 yılında büyümenin lokomotifi İstanbul ve Kuşadası oldu. Bu iki liman birlikte toplam yolcuların %77’sini karşılarken, 286 bin ek yolcu sağladı. İstanbul, üç yılda yolcu sayısını %89 artırarak 410 bin 577 yolcuya ulaştı ve Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerledi. Kuşadası ise %27 artışla 144 bin ek yolcu kazandı ve liderliğini pekiştirdi.
Transit yolcular hâlâ baskın olmakla birlikte, gelen/giden yolcu sayısı iki yılda iki kat artarak Türkiye limanlarının homeport olarak kullanılmaya başlandığını ortaya koydu. İstanbul ve Çeşme, bu gelişimde öne çıkan limanlar oldu.
İstanbul Limanları Geliş-Gidiş Yolcu Sayısı ile 3 Yılda %89 Büyüdü
İstanbul, son üç yılda kruvaziyer turizminin yükselen yıldızı haline geldi. 2025’te 400 bini aşan yolcu ve artan liman kapasitesiyle Türkiye’nin yeni kruvaziyer başkenti olma yolunda ilerliyor. Transit yolculardan daha hızlı artan geliş-gidiş trafiği, üç yılda %89 büyüme sağladı. 2023’te 217.337 yolcu ağırlayan şehir, 2024’te 268.227’ye, 2025’te ise 410.577 yolcuya ulaştı. Gelen ve giden yolcu sayısı 47.736’dan 140.187’ye çıkarak üç kat artış gösterdi. Transit yolcu sayısı ise 169.601’den 270.390’a yükseldi. Bu da yüzde 59’luk bir artışa denk geliyor.
Deniz Yolu
MSC Cruises ve Explora Journeys Gemileri Aynı Anda İstanbul’da
MSC Grubu’nun iki farklı markası, MSC Cruises ve Explora Journeys filolarına ait iki gemi, programları 2025 yaz sezonu kapsamında İstanbul’a demir attı.
İstanbul, 23 Ağustos 2025 – MSC Grubu’nun Gemi Seyahatleri Bölümü çatısı altında faaliyet gösteren çağdaş markası MSC Cruises ve ultra lüks yaşam tarzı seyahat markası Explora Journeys filolarına ait gemiler aynı anda İstanbul’a geldi.
MSC Fantasia ve EXPLORA I, 2025 yaz programları kapsamında 23 Ağustos Cumartesi günü İstanbul Limanı’na demirleyerek Boğaz’a görkem kattı.
MSC Fantasia ile İstanbul hareketli keşifler
2025 yaz sezonunda İstanbul hareketli programlarını gerçekleştiren MSC Fantasia, 9 gece 10 gün süren Ege & Adriyatik turlarıyla İtalya’nın Trieste/Venedik ve Bari; Yunanistan’ın Korfu, Katakolon, Pire/Atina limanlarını ziyaret ediyor, ardından Kuşadası/Efes’e uğrayarak yeniden İstanbul’a dönüyor.
7 Mayıs – 16 Ekim tarihleri arasında 19 kez İstanbul’a uğrayacak olan gemi, 4.363 yolcu kapasitesiyle sezon boyunca yaklaşık 90.000 misafiri Türkiye’ye taşıyarak ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak.
Dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranları, her yaştan misafire hitap eden eğlence ve aktiviteleri, çocuk kulüpleri, MSC Aurea Spa, spor salonu ve dinlenme alanlarıyla beş yıldızlı yüzen otel konforu sunan MSC Fantasia, ayrıca lüks ve ayrıcalıklı deneyim isteyenler için MSC Yacht Club konseptiyle “gemide gemi” deneyimi yaşatıyor. Misafirler, tüm yolculuk boyunca kendilerine özel tahsis edilen butler hizmeti, ayrıcalıklı alanlara erişim ve lüks suitlerde konaklama gibi her şey dahil özel bir deneyimin tadını çıkarıyor.
MSC Fantasia, 2026 yaz sezonunda da İstanbul hareketli programlar gerçekleştirmeye devam edecek.
EXPLORA I: Ultra lüksün yeni tanımı
İstanbul’a gelen diğer gemi EXPLORA I, Ağustos 2023’te Explora Journeys markasının ilk gemisi olarak ilk seferini gerçekleştirdi. MSC Grubu’nun 300 yıllık denizcilik mirasından doğan Explora Journeys; seçkin, yeni nesil lüks seyahat severler için okyanus yolculuğunu yeniden tanımlama vizyonuyla ultra lüks segmentte hizmet veriyor ve misafirlerini denizle, kendileriyle ve benzer yaşam tarzına sahip kişilerle buluşturmayı hedefliyor. Süperyat konseptiyle tasarlanan Explora Journeys gemileri, en popüler destinasyonları daha az keşfedilmiş niş limanlarla, uzun süreli ve geceleme konaklamalarıyla harmanlayarak her açıdan keşif duygusunu besleyen rotalar sunuyor.
EXPLORA I, 2025 yaz sezonunda 5 Mayıs – 9 Ekim tarihleri arasında 21 kez Türkiye limanlarına uğrayacak. İstanbul’dan 9 kez biniş imkanı sunmasının yanı sıra Bodrum, Bozcaada, Kuşadası, Antalya ve Marmaris limanları da programlarında yer alıyor.
Tamamı teraslı ve okyanus manzaralı olarak “denizdeki ev” konseptiyle tasarlanan 461 suit, penthouse ve rezidans, 6 restoran ve 11 farklı gastronomi deneyimi, 12 bar ve lounge, 4 yüzme havuzu, özel kabanalı geniş teras alanı, wellness ve seçkin eğlence imkanlarıyla cruise dünyasına bambaşka bir soluk getiriyor. 920 yolcu kapasitesi ve 640 mürettebatıyla kişiselleştirilmiş ve üst düzey bir hizmet kalitesiyle misafirlerini ağırlıyor.
Explora Journeys filosu, 2028 yılına kadar toplam 6 gemiyle hizmet verecek. 16 Eylül 2024’te ilk seferini gerçekleştiren filonun ikinci gemisi EXPLORA II, 2026 yaz sezonu kapsamında Mayıs ayından itibaren Türkiye limanlarında olacak.
“Türk turizmine katkımızı artıracağız”
MSC Cruises ve Explora Journeys Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, şu açıklamada bulundu:
“Her iki markamıza ait gemilerimizi aynı anda İstanbul’da görmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu tablo, Türkiye’ye olan güvenimizin ve yatırımlarımızın en somut göstergesidir. Gemilerimizin yıl boyunca Türk limanlarına düzenli olarak uğraması, ülkemizi küresel cruise haritasında daha da görünür kılmaktadır.
Türk misafirlerimizin cruise tatillerine olan ilgisinin her geçen gün arttığını memnuniyetle gözlemliyoruz. Bizim hedefimiz, bu tatil biçiminin sunduğu benzersiz avantajları daha geniş kitlelere anlatmak. Evlerinden çıkıp kendilerine en yakın limandan, yüzen bir otele adım atarak; her sabah farklı bir ülke ve şehirde uyanmak, birinci sınıf eğlence ve aktivitelerden yararlanmak, dünya mutfaklarından lezzetler tatmak misafirlerimizin beklentilerinin çok ötesinde bir deneyim sunuyor.
Yaz sezonunda MSC Cruises markamızla İstanbul hareketli MSC Fantasia’nın yanı sıra Kuşadası hareketli MSC Divina gemimiz ve Explora Journeys markamızla EXPLORA I’ı limanlarımızda ağırlarken, kış sezonunda da her hafta İstanbul ve İzmir hareketli MSC Lirica gemimizle Türkiye’de olacağız. Yıl boyunca kesintisiz sürdürdüğümüz seferlerimizle Türk turizmine sağladığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı artırarak, hem misafirlerimize daha fazla seçenek sunmayı hem de ülkemizin cruise turizmindeki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
Deniz Yolu
CUMHURBAŞKANLIĞI 6. ULUSLARARASI YAT YARIŞLARI ÇANAKKALE ETABI SONA ERDİ BÜYÜK ÖDÜL ANGELS OF CMC HOLDİNG’İN OLDU
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkıları, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) iş birliğiyle, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Spor Kulübü tarafından DHL Express ana sponsorluğunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışları, Çanakkale Zafer Kupası etabı görkemli bir törenle sona erdi.
Çanakkale etabı, 22 Ağustos’ta İstanbul’dan verilen startla başladı. 230 sporcu, 140 deniz mili süren rotada 25 saat boyunca zorlu mücadele verdi. Tarihimizin fedakârlık ve kahramanlıkla örülü destanına bir saygı duruşu niteliği taşıyan yarışlar, 24 Ağustos’ta da Çanakkale Boğazı’ndaki güçlü rüzgarla devam etti. Eski Kordon’dan başlayan yarış, 10 deniz mili süren zorlu mücadele sonunda görkemli bir ödül töreniyle taçlandı.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen tören, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları Organizasyon Komitesi Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu’nun konuşmasıyla başladı.
Yemlihaoğlu, bu yıl daha önce tarihte hiç denenmemiş etapların düzenlendiğini belirterek, “19 Mayıs’ta Bandırma Vapuru’nun izinde Samsun’a yelken bastık. 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümünde Marmaris’ten Kıbrıs’a gittik. Bugün de bir ulusun tarihinin baştan yazıldığı Çanakkale’de aynı gururu yaşıyoruz. Bizlere böyle büyük bir onuru yaşama şansı veren Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımıza, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza, her an sahada yanımızda olan Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, Sayın Çanakkale Valimize, Sayın Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanımız İsmail Kaşdemir’e sonsuz teşekkürler borçluyuz” dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise Çanakkale’nin tarihi günlerinden birine tanıklık ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Çanakkale herkesin ortak paydası. Çanakkale dendiği zaman Türk milletin kalbi başka atmaya başlar. Çanakkale dendiği zaman akan sular durur. Böylesi bir atmosferde bugün çok harika bir yarışma gerçekleştirildi ve muhteşem rüzgarda, muhteşem atmosferde, harika bir doğada, harika bir boğazda yelkenlilerimiz görüldüğü zaman bütün Çanakkale heyecanlanmaya başladı.
Gerçekten tarihi bir gün yaşadık. Çanakkale Boğazı zaten güzeldir. Bugün daha da güzel oldu, rüzgar daha anlamlı esti. Tabii ki bu kupanın Çanakkale Zafer kupası olması daha da anlamlı. Çünkü Çanakkale Zaferi’nin mimarları işte burada müsabakalar yapılsın, Türk milletinin evlatları daha özgür dolaşsın, Çanakkale Boğazı hür aksın, bu toprakların üzerinde rüzgar özgürce essin diye canlarını feda ettiler. O kahramanları bir kez daha hayırla yad ettik. Rahmetle andık ve onları asla unutmayacağımızı bir kez daha dünyaya ilan ettik. “
Konuşmaların ardından kazanan takımlara kupaları takdim edildi.
En İyi Düzeltilmiş Zaman Ödülü Oğuz Ayan yönetimindeki Angels of CMC Holding’in oldu. Game Changer teknesiyle yarışan ekibe ödülünü Alan Başkanı Kaşdemir takdim etti.
İstanbul’dan Çanakkale’ye 140 deniz mili süren yarışı ilk önce tamamlayan Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı “Line Honours” ödülünün sahibi oldu.
ORC O kategorisinde Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva birinci olurken, Berkay Dim yönetimindeki Beymetal Team Linea Rossa Tok Sailing Takımı ikinci, İlayda Şenay Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı üçüncülüğü elde etti.
ORC 1 kategorisinde ise Kerem Gökhan Bulut yönetimindeki Escape Sailing Samsun Yelken Kulübü birinci, Berkcan Arat yönetimindeki Lexus Sailing Team ikinci oldu.
ORC A kategorisinde de Oğuz Ayan yönetiminde Angels of CMC Holding Takımı birinci, Murat Tan yönetimindeki Milliyet Takımı/CDT ikinciliği elde etti.
Gezgin Sınıf A birinciliği Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova alırken, Burak Bige yönetimindeki Atak Sailing Team ikinci oldu.
Gezgin Sınıf B kategorisinde ise Can Tunay yönetimindeki Team Shine Away birinciliğe, Ali Erdoğan yönetimindeki Sarı 1 Sailing Team ikinciliğe, Ahmet Rasim Kahraman yönetimindeki İNBO Teknik takımı üçüncülüğe layık görüldü.
ORC Kategorisindeki Üniversite Takımları Özel Ödülü birincisi ise Murat Yavuzcan yönetimindeki Deniz Harp Okulu Ariva takımı birinci, İlayda Şenal Yemlihaoğlu yönetiminde IOYC International Offshore Yacht Club Takımı ikinci oldu.
Gezgin Sınıf Üniversite Takımı Özel Ödülü’ne de Muhammet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova layık görüldü.
Gezgin Sınıf Kadın Yelken Takımı Özel Ödülü’nün sahibi ise Elif Özge Taşköy yönetimindeki Verita-Rüzgarın Peşinde takımı oldu.
Kazanan takımlara kupalarının yanı sıra takım kaptanlarına da ayrıca Jacques Philippe tarafından saat hediye edildi.
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önceYenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Hava Yolu3 hafta önceİGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”
-
Kamyon-Çekici3 hafta önceVolvo Trucks, Euro NCAP Ağır Ticari Araç Güvenlik Değerlendirmesinde İkinci Kez 5 Yıldız Aldı!
-
Otomobil3 hafta önceJAECOO 7 Modelinde Ekim Ayına Özel Finansman ve Cazip Fiyat Teklifleri!
-
Otobüs3 hafta önceTEMSA, 9 metrelik elektrikli Avenue Neo ile şehir içinde menzili 600 kilometreye çıkardı
-
Hava Yolu3 hafta önceEmirates, 25.000 kabin ekibi için dünya standartlarında bir tesis açtı: Emirates Misafirperverlik Mükemmelliği Merkezi
-
Blog2 hafta önceFORD TRUCKS YENİ F-MAX İLE TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceContinental, Pirinç Kabuğu Küllerinden Lastik Üretiyor!


