Connect with us

Elektrikli Araçlar

DS AUTOMOBILES ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY KOLEKSİYONU İLE HER YOLCULUK BİR RÜYAYA DÖNÜŞÜYOR!

Seyahat sanatını yollarla buluşturan DS Automobiles, lüks ve moda dünyasında olduğu gibi her yıl tanıtımını gerçekleştirdiği yeni koleksiyonlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda, insan odaklı, hikaye anlatıcısı, havacı, bilim insanı ve sanatçı olan Fransız efsanesi Antoine de Saint Exupéry’nin adı, DS Automobiles’in tanıttığı 2024 Koleksiyonu’nda yeniden hayat buluyor. Koleksiyon, Antoine de Saint Exupéry’yi, dünyaya veda edişinin 80. yıl dönümünde onurlandırıyor. Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu’nda yer alan DS 7, tasarım detaylarıyla zarafeti yansıtıyor. Antoine de Saint Exupéry’nin seyahatleri ve hikayelerinden ilham alan bu özel koleksiyon, yazarın eserlerine verdiği referanslarla DS DESIGN STUDIO PARIS ekibinin çalışmalarını sergiliyor.

 

DS Automobiles, tıpkı lüks moda dünyasında olduğu gibi her yıl yeni koleksiyonlarını gözler önüne sermeye devam ediyor. Bu benzersiz koleksiyon, DS Automobiles’in değerlerini yansıtan ve kabul görmüş uzmanlığın güçlü bir ifadesini temsil ediyor.  Fransız zarafetini ve lüksünü yansıtan DS’in 2024 yılı koleksiyonunda hem şair ve gezgin hem de yazar ve kahraman olmasıyla Fransa tarihini simgeleyen bir karakter olan Antoine de Saint Exupéry ile zengin bir iş birliği yapılıyor. Exupéry’nin birçok yönden ilham veren hikayeleri, onun dört eseriyle bağlantılı olarak DS koleksiyonuna Küçük Prens, Güney Postası, Kale ve Gece Uçuşu hikayeleriyle hayat veriyor.

 

Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu: ilham kaynağını yansıtan DS koleksiyonu

 

DS 7’de sunulan Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu, Antoine de Saint Exupéry’nin maceralarla dolu hikayesiyle yakından ilişkili olan özel bir ortak imzaya sahip. Bu koleksiyon, dünyaya veda edişinin 80. yıl dönümünde Antoine de Saint Exupéry’yi onurlandırıyor. Bu koleksiyon özel bir “”Gece Uçuşu” renk seçeneğiyle geliyor. Sedefli boya, indigo ve bronz renkli yansımalar yaratan pigmentleriyle şafak vaktinde yıldızlı bir geceyi çağrıştırıyor. DS 7’nin iç mekanındaki atmosfer, Criollo Kahvesi rengindeki Nappa derinin sıcaklığı ve dayanıklılığıyla 20. yüzyılın ilk yarısındaki havacılardan ilham alan bir tasarıma hayat verirken benzersiz bir uzmanlığı ve DS Automobiles’in büyük önem verdiği asil malzemelerin kullanımını yansıtıyor. Orta konsoldaki nappa deri süslemelerde, uçakların su buharı izini çağrıştırması için özel bir işleme tekniğiyle yapılmış tasarım eşlik ediyor.

 

Koleksiyonun içinde ve dışında yer alan özel  armaların yanı sıra, Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu’nun tamamlayıcı özellikleri olarak kapı eşikleri öne çıkıyor. Kapı eşiklerinde yazarın ilham verici eserlerinden alıntılar ve çizimler yer alırken, Antoine de Saint Exupéry imzasına speedform logosu eşlik ediyor. Buradaki çizim bir uçak gövdesini çağrıştırıyor. Ortadaki pervane ise havacıların ve gezginlerin yön bulmak için yararlandığı yıldızları çağrıştırıyor. Bu koleksiyon lansmanını taçlandırmak için, Avrupa’daki ilk 80 müşteriye bir yıldızın adını taşıyan sertifika verilecek.

 

DS Automobiles CEO’su Olivier François, “Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu ile DS Automobiles markasının temsil ettiklerini gösteriyoruz: fark yaratan, küçük, ekstra bir ruh. Bu farkı yaratan; şiir, ortak değerlerle kurulan bağ ve ortak hayal gücü gibi soyut kavramlar. Her şeyden önce Fransa, Fransa’nın yemek kültürü, güzelliğe olan tutkusu, ayrıntılara gösterilen özen ve Antoine de Saint Exupéry’nin seyahat, keşif ve avangart ruhu. Concorde ve TGV’nin yanı sıra, konfor, tasarım ve teknolojiyi yenilikçi bir şekilde bir araya getiren 1955 model DS, tüm bunları temsil ediyor. Bu yeni “Antoine de Saint Exupéry” koleksiyonu, tüm bu ortak değerleri paylaşıyor” dedi.

 

DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY: “Yıldızlarla aramızdaki iletişimin yoludur bu”, Kumların Bilgeliği

 

DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’de, yazarın ölümünden sonra yayımlanan ve insan olma hali üzerine düşüncelerinin bir araya getirildiği “Kumların Bilgeliği” eserinden bu alıntı yer alıyor. Eserin gücü, şekliyle konfor ve güvenliği yansıtan DS 7’nin gücüyle birleşiyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’de yer alan yeni Criollo Kahvesi OPÉRA iç dizayn ise yolcuların rahatlığını daha da artırıyor. Nappa deriye Tramontane işlemeler ve  inci dikişler eşlik ediyor. Gösterge panelinde “Antoine de Saint Exupéry” arması, kapı eşiklerinde “Yıldızlarla aramızdaki iletişimin yoludur bu” alıntısı ve yıldız çizimleri yer alıyor.

 

Diğer süs dikişleri ve Criollo Kahvesi rengindeki kol dayanağı ise koleksiyonun iç tasarımına ekstra zarafet katıyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’nin direksiyon simidinin tamamı, hava yastığı kapağı dahil olmak üzere  Bazalt Siyahı deriyle kaplı. Ön koltuklarda  ısıtma, masaj ve havalandırma gibi konfor özellikleri yer alırken akustik izolasyonlu camlar maksimum konfor sunuyor. Dış tasarıma gelindiğinde, ön kapılardaki yeni “Antoine de Saint Exupéry” amblemi ve “Gece Uçuşu” renkli yeni jant göbeği, bu koleksiyonun ayrıcalıklı niteliğini bir kez daha vurguluyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY, Türkiye’de BlueHDi 130 dizel motor seçeneği ile sunulacak. Bu özel koleksiyon, İndigo Bronz renginin yanı sıra, tümü sedefli olan Kristal Gri, Perla Nera Siyahı ve Safir Mavi olmak üzere dört farklı renk seçeneğiyle alınabilecek.

 

DS Automobiles Tasarım Direktörü Thierry Metroz, “Antoine de Saint Exupéry’yi düşündüğümüzde aklımıza Küçük Prens geliyor. Yıldız imgesi hepimizin zihninde yer etmiştir. Bize ilham veren bu imgeye, grafiklerimizin yanı sıra otomobillerin içinde ve dışında kullandığımız amblemlerde de yer verdik. Aynı zamanda, Antoine de Saint Exupéry’nin çizimlerini yorumlamaya ve onlara yeniden hayat vermeye çalıştık” dedi.

 

DS Automobiles Ürün Direktörü Agnès Tesson-Faget, “Koleksiyonlarımız, lüks moda dünyasına açık referanslar içeriyor. Bu bize, her yıl özel bir ürün grubunda ilham kaynağımızı yansıtarak değerlerimizi ifade etme ve uzmanlığımızı ortaya koyma fırsatı sunuyor” sözleriyle özel koleksiyonu değerlendirdi.

 

Antoine de Saint Exupéry: bir efsaneye dönüşen çok yönlü kahraman

İnsan odaklı, hikaye anlatıcısı, havacı, bilim insanı ve sanatçı olan Antoine de Saint Exupéry, birçok yönden efsane olmayı başarmış bir kişi.  Exupéry 20. yüzyılın ortalarından itibaren edebi eserlerinde ve havacılık serüveninde maceracı ruhunu, yaratıcılığını ve merhametini dışa vurdu. Henüz gençliğinin ilk yıllarında gökyüzüne ve takımyıldızlarına hayranlık duymaya başladı. Bu hayranlığı, onun Birinci Dünya Savaşı’nın çalkantılı dönemlerinde Fransız Hava Kuvvetleri’nde hızla yükselmesini sağlayarak içinde alevlenen uçuş tutkusunu körükledi. Antoine de Saint Exupéry daha sonra çeşitli şirketlerde hava yolu pilotu olarak uçuş kariyerine devam etti. Devasa Sahra Çölü üzerinde gece uçuşları yaptığı solo maceraları, onun edebi çalışmaları için verimli bir kaynak oluşturdu. Exupéry’nin hayal gücünü besleyen uçuşları, “Güney Postası” ve “Gece Uçuşu” başta olmak üzere en ünlü hikayelerine ilham kaynağı oldu. Antoine de Saint Exupéry, 1943’te kaleme aldığı “Küçük Prens” ile dünya genelinde kalpleri fethetti. Kendi çizimleriyle bezeli bu şairane öyküde, uzak bir gezegendeki bir çölün kavurucu kumlarında mahsur kalmış bir havacıyla karşılaşan genç bir prensin destansı hikayesi anlatılır. Küçük Prens’in maceraları üzerinden sevgi, dostluk, yalnızlık ve anlam arayışı gibi evrensel temaları işleyen Antoine de Saint Exupéry, dünya genelinde milyonlarca okuru büyülemiştir. “Küçük Prens”, dünyada en fazla dile çevrilen kitap olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı’nda Fransız direniş güçlerine katılan Saint Exupéry, 31 Temmuz 1944’te bir hava keşif görevi sırasında uçağının Akdeniz sahili açıklarında suya gömülmesiyle yaşama veda etti. Genç yaşta yaşamı son bulan Antoine de Saint Exupéry’nin mirası, zamana meydan okuyan eserlerinde yaşamaya devam ediyor. Yazar olarak insanlığı ve insan olma halini incelikle ele alan Antoine de Saint Exupéry, havacı olarak ise maceraperest ruhunu ve cesaretini yansıtıyor. Küçük Prens’in sayfalarına konu olan yaşam felsefesi, toplumun her kesiminden okurları bugün dahi etkilemeye devam ederek insanlara sevgiyi, dostluğu ve dünyanın ihtişamını hatırlatıyor. Antoine de Saint Exupéry, insanlığın yıldızlara ulaşma isteğinin ölümsüz bir simgesi oldu.

Bu efsanevi Fransız’ın dünyayı büyüleyen eserlerinden ve hayal gücüne olan tutkusundan ilham alan DS Automobiles, Antoine de Saint Exupéry’nin varislerini ve hak sahiplerini temsil eden Saint Exupéry – d’Agay Estate ile güçlerini birleştirerek Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonunu tasarladı. Bu iş birliğinin meyvesi olan DS koleksiyonlarının her biri, Antoine de Saint Exupéry’nin imzasını taşıyan bir hikayeyi anlatıyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Škoda’nın Türkiye’deki En İyisi Vosmer Otomotiv Oldu!

İzmir ve çevresindeki otomobil tutkunlarına 2009 yılından bu yana en kaliteli hizmeti sunan Vosmer Otomotiv, uzman ekibiyle başarılarını devam ettiriyor. 3 farklı lokasyonda toplam 55 bin metrekarelik alanda hizmet vermeye devam eden Vosmer Otomotiv, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda Škoda Auto’nun her yıl düzenlediği satış ve satış sonrası hizmetler kapsamındaki niteliksel ve niceliksel 40 farklı kriterin değerlendirilmesi sonucunda Türkiye’de 2023’ün “En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sahibi Vosmer Otomotiv oldu. Her biri konusunda uzman ve tüm eğitimlerini başarıyla tamamlamış dinamik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti, “Vosmer Otomotiv olarak ilkemiz satış ve satış sonrası hizmette mükemmellik ve koşulsuz müşteri memnuniyeti. Yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzun en önemli kanıtı da global anlamda Škoda’dan aldığımız bu değerli ödüldür” dedi.

 

Doğuş Otomotiv ve Yüce Auto yetkili satıcısı ve servisi olarak İzmir ve çevresindeki otomobil tutkunlarına hizmet veren Vosmer Otomotiv, alanında uzman ekibi ve yenilikçi çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Sektörde 15’inci yılını kutlayan ve İzmir’de Škoda markasının da satış ve satış sonrası hizmetlerini Alsancak ve Bornova lokasyonlarında yürüten Vosmer Otomotiv, müşteri memnuniyeti ve mükemmel hizmet geleneğiyle öne çıkmaya devam ediyor.

 

40 farklı kriter değerlendirildi!

 Škoda Auto’nun her yıl düzenlediği global “En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sonuçları açıklandı. Buna göre Satış ve Satış Sonrası Hizmetler kapsamındaki niteliksel ve niceliksel 40 farklı kriterin değerlendirilmesi sonucunda “Türkiye’de En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sahibi Vosmer Otomotiv oldu. Škoda Auto’nun 103 ülkeden, en iyi yetkili satıcılarının katılımı ile gerçekleşen etkinlikte Türkiye’den Yüce Auto-Škoda Genel Müdürü Zafer Başar ile Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti yer aldı. Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti’ye ödülü Škoda Auto Uluslararası Satışlar Sorumlusu Jan Procházka teslim etti. Her biri konusunda uzman ve tüm eğitimlerini başarıyla tamamlamış dinamik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti, “Vosmer Otomotiv olarak ilkemiz satış ve satış sonrası hizmette mükemmellik ve koşulsuz müşteri memnuniyeti. Bunu sürdürebilmek için de aralıksız olarak çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzun en önemli kanıtı da global anlamda

Škoda’dan aldığımız bu değerli ödüldür. Bu çok değerli ödülü kazanmamızda emeği geçen tüm takım arkadaşlarıma teşekkür ediyor, her zaman daha iyisini yapabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Continue Reading

Araba Bakımı

Michelin’in Yeni MICHELIN Alpin 7 Serisi Kışa Damga Vuracak

Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin’in yeni MICHELIN Alpin 7 lastikleri, kış koşulları için artırılmış güvenlik, karlı zeminde yüzde 6 oranında artırılmış fren performansı ve yüzde 9 oranında düşürülen yuvarlama direnci ile kullanıcılarına hem kolaylık hem de enerji tasarrufu sağlıyor. Toplamda 62 ebatta piyasaya sürülen MICHELIN Alpin 7 kış serisi, benzinli, elektrikli veya hibrit farketmeksizin tüm araçlara uyum sağlıyor.

 

Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin’in yeni MICHELIN Alpin 7 serisi, zorlu kış koşullarını tüketiciler için hafifletirken, benzinli elektrikli ve hibrit farketmeksizin tüm araçlara uyum sağlıyor. Kış koşulları için artırılmış güvenlik, karlı zeminde yüzde 6 oranında artırılmış fren performansı (1) ve yüzde 9 oranında düşürülen yuvarlama direnci (4) sayesinde enerji tasarrufu da sağlayan MICHELIN Alpin 7 serisi Mayıs ayından itibaren Michelin yetkili satıcılarının raflarında yerini aldı.

 

MICHELIN Alpin ürün ailesinin son jenerasyonu olan MICHELIN Alpin 7, Michelin’in kış ürün ailesinin sağladığı teknik performansın devamını sağlarken, soğuk kış koşullarında ve ıslak veya karla kaplı yollarda üstün yol tutuşu ve uzun ömürlü performans sağlamaya devam ediyor.  Kış koşulları için referans olan MICHELIN Alpin ürün ailesinin ilk 6 neslinin şimdiye kadar 32 ülkede yaklaşık 13 milyon adet satışı gerçekleşti.

 

MICHELIN Alpin 7 kendini kanıtladı

 

UTAC’ın Finlandiya’nın kuzeyinde gerçekleştirdiği testler sonucunda MICHELIN Alpin 7; ıslak ve karla kaplı yol koşullarında güvenlik (5,6), karlı zeminde artırılmış performans (1,2), uzun ömür ve enerji tasarrufu (3,4) alanlarında kendini kanıtlayarak testlerden başarılı bir şekilde geçti.

 

Düşük sıcaklıklar için tasarlanmış yeni bir kauçuk karışımı ile hızlanma, frenleme ve viraj alma sırasında üstün kontrol sağlayan MICHELIN Alpin 7, yönlü sırt deseni ve sırt desenindeki ilave kanallar sayesinde ıslak ve karlı yollarda üstün yol tutuş sağlarken, karda manevra kabiliyetini de önemli ölçüde artırıyor.

 

Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye B2C Pazarlama Direktörü Corina Chicu yaptığı açıklamada “Zorlu kış koşullarında güvenlikten ödün vermeden enerji tasarrufu sağlayan yeni MICHELIN Alpin 7, benzinli, elektrikli veya hibrit farketmeksizin tüm araçlar için birinci sınıf ürünler sunma tutkumuzun bir kanıtıdır. Zorlu kış koşullarında üstün kontrol, uzun ömür ve performansa odaklanmamız, Michelin Alpin ürün ailesini gerçek bir referans haline getirmiştir. Olağanüstü performansı bağımsız testler sonucunda da kanıtlanan MICHELIN Alpin 7’nin kış koşullarında Türk sürücülerin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacağına hiç şüphemiz yok” dedi.

Continue Reading

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.