Connect with us

Blog

DS AUTOMOBILES, FORMULA E’DEN ALDIĞI İLHAMLA N°8’i GELİŞTİRDİ!

Premium segmentin en yenilikçi markası DS Automobiles, 10 yıldır Formula E’de elde ettiği üstün bilgi birikimini yol otomobillerinde kullanıyor.  Fransız markanın yeni %100 elektrikli N°8 modeli, doğrudan Formula E’den alınan birçok teknolojiyi bünyesinde barındırıyor. DS Automobiles’in öncü ve yenilikçi yaklaşımı, gerek ABB FIA Formula E’de yarış pistlerinde, gerekse de Formula E’den ilham alan teknolojilerle yol otomobillerinde kendini gösteriyor.

Motor sporları yol otomobillerine yönelik araştırma ve geliştirmelerin hızlandırılmasında önemli bir rol oynuyor. Bu noktada DS Automobiles, 2015 yılında ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’na katılan ilk premium otomotiv markası olarak bugün sportif macerasını yenilikçi ve tamamen elektrikli bir yarış serisinde sürdürmeye devam ediyor. Ayrıca DS Automobiles, öncü ve yenilikçi yaklaşımını yol otomobillerinde de hem fiziksel parçalar hem de yazılım açısından bu alandaki teknoloji transferinden yararlanarak pekiştiriyor.

Yeni DS N°8 750 km’ye varan menzil sunuyor!

Yeni DS N°8, 750 kilometreye varan (WLTP döngüsünde) rekor bir karma menzil ortaya koyarken, dünya çapındaki yarış pistlerinden elde edilen teknolojik bilgi birikiminden de doğrudan yararlanıyor. Formula E’nin kilit unsurlarından biri olan fren enerjisi geri kazanımı, tamamen elektrikli DS Automobiles modellerine sunduğu önemli özelliklerden sadece biri. Sürücü ayağını gaz pedalından çektiği anda devreye giren bu sistem, direksiyon simidindeki kollar aracılığıyla kontrol edilebilen üç farklı seviye ayarı içeriyor. Farklı geri kazanım seviyelerini tamamlayan N°8’deki tek pedal işlevi, fren pedalına dokunmaya gerek kalmadan sorunsuz sürüş olanağı sağlıyor.

 

Dört tekerlekten çekiş sisteminin akıllı yönetimi yine Formula E’den ilham alan bir başka özellik olarak N°8’de öne çıkıyor. Tıpkı DS E-TENSE FE 25’in her yarış başlangıcında yaptığı gibi, N°8 AWD LONG RANGE de kalkış sırasında hızlanırken optimum çekiş gücünü ortaya koymak için dört tekerlekten çekiş sistemini devreye alıyor. Böylece DS Automobiles’in Formula E’de elde ettiği bilgi birikimi kendini N°8’in üstün güç aktarma sistemlerinde de göstermiş oluyor.

 

Her yarış, her podyum ve her zafer, DS Automobiles için inovasyon ve yenilik demek!

Teknoloji transferi, DS Automobiles’in Formula E’ye bu kadar önem vermesinin temel nedenlerinden biri. Markanın son 10 yılda elektrikli yarışlar sayesinde malzeme kullanımı ve stratejiler hakkında tecrübe kazandığı her şey, yol otomobillerini geliştirme konusunda çalışan uzmanlar tarafından kullanılıyor. Böylece DS Automobiles her zaman ve her otomobilde seçkin kullanıcılarına üstün bir sürüş ve seyahat deneyimi sunuyor.

DS Automobiles’in Formula E’de elde ettiği bilgi birikimini yol otomobillerinde kullandığından bahseden DS Automobiles İcra Kurulu Başkanı Xavier Peugeot, “Markamız Formula E’ye son on yıldır süregelen katılımı sayesinde yarışlarda edindiği teknik bilgi birikiminden elektrikli yol otomobillerimizin geliştirilmesi sürecinde faydalanıyor. DS Automobiles’in Formula E’deki varlığı hem zafere olan açlığımızın bir göstergesi hem de teknolojik liderliğimizin daha da güçlendirilmesi anlamına geliyor. En yeni lider modelimiz DS N°8 de bu vizyonun mükemmel bir örneğini sergiliyor. Birleşik döngüde ortaya koyduğu 750 kilometreye varan olağanüstü menziliyle, şarj etme gerekliliği olmadan uzun mesafeli yolculuklar yapılmasına öncülük ederek %100 elektrikli ulaşımın sınırlarını zorluyor” dedi.

DS Performance’ın arkasında yatan misyonun birden fazla nedenden dolayı hayati öneme sahip olduğunu söyleyen DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti, “Formula E pistlerinde yarışmamızın arkasında, kendimize belirlediğimiz sportif hedeflerin yanı sıra markamızı yol otomobillerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konusunda desteklemek yer alıyor. 10 yıllık motor sporları deneyimimiz sayesinde DS N°8, elektrikli teknolojiler alanında elde ettiğimiz birçok önemli dersten faydalanıyor. DS bayrağını dünyanın dört bir yanındaki yarış podyumlarında dalgalandırmaktan mutluluk duymanın yanı sıra elektrikli ulaşımda devrim yaratan araçların tasarlanmasında oynadığımız rolden de aynı derecede gurur duyuyoruz” dedi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading

Blog

Hyundai Modelleri Çarpışma Testlerinden Zaferle Ayrıldı.

  • Hyundai Motor Grubu, 7’si Hyundai modeli olmak üzere toplam 15 IIHS Üstün Güvenlik Ödülü kazandı.
  • Hyundai, ikinci yıl üst üste en fazla TSP ve TSP+ derecesi alan otomotiv grubu oldu.
  • Modeller, 2025 IIHS’nin sıkı kriterlerinden “Arka Yolcu Güvenlik” Ödülüne layık görülerek öne çıktı.

 

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Hyundai Motor Grubu’ndaki markalardan toplam 15 model, 2025 TOP SAFETY PICK (TSP) ve TOP SAFETY PICK+ (TSP+) derecesine ulaştı.

 

Bu modeller arasında yedi Hyundai modeli bulunuyor. Grup, bu başarıyı art arda ikinci kez elde ederek sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Son değerlendirme testlerinde, 2025 Hyundai ELANTRA ve SONATA prestijli TSP+ derecesine layık görülerek; 2025 Hyundai IONIQ 5, IONIQ 6, KONA, TUCSON ve SANTA FE modellerine dahil oldu.

 

IIHS, 2025 yılı için çarpışma testi kriterlerini güncelleyerek arka koltuk yolcu güvenliği konusunda daha katı ölçütler getirdi. Güncellenmiş önden çarpışma testinde, arka koltukta 12 yaşında bir çocuk ya da küçük yapılı bir kadın yolcuyu temsil eden mankenler kullanılarak, olası yaralanma riskleri daha gerçekçi şekilde değerlendiriliyor.

Continue Reading

Blog

TIGGO7 PRO MAX, aileler için konfor ve güvenliği yeniden tanımlıyor

Haziran ayındaki WCWL etkinliklerinde odak noktası olan kompakt SUV’un yakından tanımak isteyenler içih etkinlikte uzun test sürüşleri ve kullanıcı deneyim alanları oluşturuluyor.

Çinli omomotiv devi Chery, yenilikçi modelleriyle olduğu kadar kullanıcılarının hayatına dokunan etkinlik ve organizasyonlarıyla da dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda Chery’nin bir marka haline gelen müşteri etkinliği serisi With Chery With Love (WCWL), haziran ayında da farklı şehirlerde kullanıcılarla buluşmaya devam ediyor. Bu ayki etkinliklerin odağında ise Chery’nin başarılı kompakt SUV modeli TIGGO7 PRO MAX yer alıyor. Özellikle ailelerin ilgisi ve geri bildirimleriyle en beğenilen modeller arasında yer alan TIGGO7 PRO MAX, etkinlikte uzun test sürüşleri ve kullanıcı deneyimleri ile öne çıkıyor.

Her kullanıcıya özel bir sürüş deneyimi sunuyor!

Üst düzey güvenlik sistemleri, geniş iç mekânı ve akıllı sürüş destek teknolojileriyle donatılan TIGGO7 PRO MAX, sadece bir otomobil değil, teknolojik ve güvenli bir yaşam alanı sunuyor. Küresel 5 yıldızlı güvenlik standartlarında geliştirilen model, özellikle çocuklu ailelerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya odaklı detaylarla öne çıkıyor. 1.862 mm genişlik ve 4.513 mm uzunluk ile sınıfının en ferah kabinlerinden birini sunan araç, katlanabilen arka koltuklarıyla birlikte 1.500 litreye kadar genişleyebilen bagaj hacmi sayesinde aile seyahatlerini kolaylaştırıyor. Hafızalı 6 yönlü ayarlanabilir sürücü koltuğu ve elektrikli 4 yönlü ayarlanabilir ön yolcu koltuğu gibi kişiselleştirilebilir konfor detayları da her kullanıcıya özel bir sürüş deneyimi sunuyor.

chery-tiggo-7-pro-max-4.jpg

Gelişmiş teknolojilerle tam donanımlı güvenlik!

“Aileler İçin Önce Güvenlik” mottosunu yansıtan ileri düzey sürüş destek sistemleriyle dikkat çeken TIGGO7 PRO MAX, trafikte sürüş asistanı, akıllı kaza önleme sistemi, aktif acil durum freni ve 540 derece kamera sistemi ile hem şehir içi hem uzun yolda maksimum sürüş güvenliği sağlıyor. Araçta sunulan Kapı Açma Uyarısı sistemi, kapılar açıldığında yaklaşan araçları aktif olarak izleyerek olası kazaların önüne geçiyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi ile araç, kullanıcısına yaklaşınca otomatik olarak kilidini açarken, uzaklaştığında tekrar kilitleniyor. Bu özellikler, özellikle çocuklu aileler için ekstra güvenlik ve kullanım kolaylığı sağlıyor. TIGGO7 PRO MAX, yalnızca gelişmiş teknik özellikleriyle değil, sunduğu kullanışlı yaşam alanı ile de kullanıcılarının hayatında ayrı bir yer edinmeye devam ediyor. “Aileler için en ideal SUV” olma iddiasını hem teknolojik hem konfor açısından karşılayan bu model, haziran ayında da Chery kullanıcılarının öncelikli tercihi olmayı sürdürüyor.

Dünya çapında kullanıcı hizmetleri: WCWL!

Türkiye, Chery’nin küreselleşme stratejisinde büyük önem taşıyor ve Chery International için önemli bir pazar olarak öne çıkıyor. Chery Türkiye, WCWL kullanıcı etkinliği aracılığıyla kullanıcılara olumlu bir mesaj verdi ve minnettarlığını gösterdi. 2025 yılını yeni bir başlangıç olarak gören Chery, Türk kullanıcılarla daha fazla bir araya gelerek daha iyi bir Chery markası yaratmayı ve Türkiye’de uzun vadeli ve daha güçlü bir temel oluşturmayı umuyor. Chery’nin global kullanıcı markası olan WCWL, şirketin dünya genelinde kurduğu önemli bir kullanıcı hizmetleri sistemi olarak dikkat çekiyor. Türkiye, Güney Afrika, Avustralya ve Malezya dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesini kapsayan WCWL, Chery’nin Türkiye lansmanı ile birlikte 2023 yılından itibaren Türkiye’de de faaliyetlerine başlamış oldu. Türk kullanıcılara daha iyi bir yaşam yaratmaya, kullanıcı etkinlikleri ve diğer yöntemlerle Türkiye’deki Chery kullanıcılarına sevgi ve sıcaklık sağlamaya kararlı olan şirket, 2025 yılında Chery ile Sevgi ile felsefesiyle daha fazla Chery kullanıcısına sevgi ve daha iyi bir yaşam sağlamayı hedefliyor.

chery-tiggo-7-pro-max-3.jpg

Haziranda TIGGO7 PRO MAX sahibi olmak daha da kolay!

Chery TIGGO7 PRO MAX, haziran ayı boyunca avantajlı kampanyasıyla dikkat çekiyor. Bireysel müşterilere özel, 2025 model yılı Intelligent versiyonunda 230.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi avantajı sunuyor. Exceptional versiyonunda 250.000 TL nakit indirimi ve 300.000 TL 11 ay kredi avantajı kredi desteğiyle kullanıcılar yeni araçlarına daha kolay sahip olabiliyor. Kampanyaya dair tüm detaylara www.cherytr.com adresinden ulaşılabiliyor.

OTOPODYUM

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.