Connect with us

Blog

Elektrikli Araç Yangınlarında Yapılması Gerekenler!

Toksit gazın solunması veya ten ile teması öldürücü olabilir.

Elektrikli araç yangınlarında ne yapmalı?

Elektrikli araç ekosistemi hızla gelişirken, bu araçlara ilişkin riskler de artıyor. Son dönemlerde sık sık görmeye başladığımız ve zor söndürülen elektrikli araç yangınları kullanıcıları ve itfaiye ekipleri için büyük tehlike içeriyor. Endüstriyel yangın ve itfaiye hizmetleri veren Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner ‘’ Her 100 bin elektrikli araçtan 25’i yangın riski ile karşı karşıya. Her geçen gün elektrikli araç sayısı artıyor. Yollarda daha çok bu yangınlardan göreceğiz. Ancak, geleneksel araç yangınlarından farklı olarak, bu tür vakalarda risk daha yüksek, lityum pillerinin söndürülmesi çok daha zor. Bu tür yangınlara müdahale ederken güvenli yöntemler kullanılmalı’’ dedi.

14 Temmuz 2024, İstanbul

2030 yılına gelindiğinde dünyada satılan araçların yüzde 60’ından fazlasının elektrikli olması beklenirken, Türkiye’nin 2035’te elektrikli araç sayısının 4 milyon 214 bin 273’e, ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca şu an itibariyle Türkiye’de 100 binin üzerine elektrikli araç yollarda.

Elektrikli otomobiller giderek daha da popüler hale gelirken son dönemlerde sıkça görülmeye başlanan ve zor söndürülen elektrikli araç yangınları ise insanları bu otomobiller konusunda endişelendiriyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın hesaplamalarına göre her 100 bin araçtan hibritlerde 3474, benzin ve motorinle çalışanlarda 1529, elektriklilerde ise 25’inde yangın çıkıyor. Bununla birlikte yıl 5 bine yakın elektrikli aracın alev aldığı tahmin ediliyor.

Elektrikli araçların çevre ve insan sağlığı açısından olumlu etkileri bulunmasına rağmen, yangın ve yüksek voltaj tehlikeleri gibi potansiyel riskleri de buluyor. Bununla birlikte bu araçlarda kullanılan batarya sistemleri, lityum bazlı piller riskleri daha da artıyor. Endüstriyel yangın ve itfaiye hizmetleri veren Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner ‘’ Benzinle- motorinle çalışan araçların aksine, elektrikli arabalar yanıcı elektrolitler içeren yüksek voltajlı lityum iyon piller kullanır. Bu, elektrikli araba yangınlarının söndürülmesini zorlaştırır. Bir elektrikli araç alev aldığında, pilin yüksek voltajı termal kaçak yaratabilir; bu durumda pil takımı aşırı ısınır ve diğer hücreleri tutuşturarak yoğun ve uzun süreli bir yangına yol açar. Bu termal kaçak, itfaiyeciler için ciddi bir risk oluşturan büyük miktarda ısı, zehirli gaz ve kimyasal toksit açığa çıkarabilir. Toksik gaz denildiğinde en çok korktuğumuz madde hidrojen florürdür (HF). Solunması ve hatta ten ile teması öldürücü olabilen bu gaz su ile buluştuğunda (havadaki ya da tendeki nem, ıslak zeminler, itfaiye suyu, vb.) hidroflorik asite dönüşür. Doğaya asla karışmaması gerekir. Bu yüzden sokaktaki elektrikli araçlara müdahale çok kafa karıştırıcıdır. Bu nedenle itfaiyeciler elektrikli araç yangınlarını güvenli bir şekilde ele almak için belirli yangın söndürme tekniklerini ve ekipmanlarını kullanmak üzere eğitilmelidir. Ayrıca elektrikli arabaların karmaşık elektrik sistemleri ve su kaynaklarına yakınlıkları elektrik çarpması tehlikesi oluşturabilir ve yangın söndürme sürecini daha da karmaşık hale getirebilir. Bu tür yangınları suyla söndürmek, normal içten yanmalı motorlu arabalardan alışık olduğumuz sonuçları vermez. Konteynere daldırma şu an en iyi çözüm gibi görünüyor ’’ dedi

Ne yapılmalı?

Yangın veya kaza durumda elektrik kaçaklarının oluşması nedeniyle müdahalede bulunan ekiplerin, elektriğe kapılması sonucunda yaralanma veya ölümlerin meydana geldiğini ifade eden Yamaner, olay yerine intikal eden itfaiye ekiplerinin öncelikle aracın elektrikli mi yoksa geleneksel araç mı olduğunu tespit etmeleri gerektiğini söyledi. Yamaner ‘’Benzinli veya dizel bir araba itfaiyeciler tarafından yaklaşık 20 dakikada çok hızlı şekilde söndürülebiliyor. Çünkü yanan şey plastikler, yanıcı maddeler ve bazen de yakıt. İtfaiyeciler 100 yıldır bunu yapıyor, ne yapacağını biliyor. Ancak elektrikli araçlar yeni ve piller çok uzun süre yanabilir. Bu hiç de kolay değil ve uzmanlaşmış bir yaklaşım gerekiyor’’ dedi.

Anıl Yamaner, elektrikli araç yangınlarında nasıl müdahale edilmesi gerektiğini şöyle açıkladı;

1İtfaiyeyi arayın: Aracınızda tutuştuğunu görürseniz, yapılacak en iyi şey itfaiyeyi aramaktır. Lityum yangınını söndürmek ilk etapta zor olmakla kalmaz, aynı zamanda ilk yangından günler sonra bile aniden yeniden alevlenmeye son derece yatkındır. Yangından çıkan dumanın özellikle zehirli olduğunu da hesaba katarsanız, güvenli bir mesafeye gidip profesyonellerin ilgilenmesine izin vermek daha iyi olur.

2-Soğutma: İtfaiyeciler genel sıcaklığı düşürmek için yanan araca su püskürtür. Kesinlikle köpük uygulaması yapılmamalı. Bu tür yangınlarda ortalama 11-30 ton su kullanılması ve suyun direk batarya sistemine işlenmesi gerekir. Bu yaklaşımın dezavantajı, çok miktarda su kullanılması ve potansiyel toksik akıntının oluşmasıdır.

3- Yangının kendi kendine sönmesine izin vermek: Bu yöntem hızlı ve makul derecede etkilidir ancak araba yanarken havaya çok fazla zehirli duman salar. Ayrıca, alevler söndüğünde arabadan geriye pek bir şey kalmaz.

4- Yanan aracı suya daldırmak: Bu yaklaşımla, itfaiyeciler yanan aracı suyla dolu büyük bir metal konteynere koyabilirler. Bu yöntem toksik akış sorununu da ortadan kaldırır ve genellikle sadece su püskürtmekten daha etkilidir. Konteynere daldırma şu an en iyi çözüm.

5- Yangın battaniyeleri: Yangın battaniyeleri de elektrikli araç yangınlarında faydalı olacaktır

6-Tecrit mesafesi: Kazaya uğramış veya yanmış araç, güvenli ortama taşındıktan sonra 300 metre tecrit mesafesi sağlanır. Araç yakınında en az 15 metre alanda yanıcı maddeler bulunmaması gerekir.

7- Termal Kamera kullanımı: Söndürme işlemi bittikten sonra tekrar alev alma ihtimaline karşı 24 saat boyunca termal kamera ile sıcaklık seviyeleri gözlemlenir.

8- Yüksek voltaj levhası: Elektrikli araç yangınlarına müdahale sırasında aracın üstüne ve en az 10 metre uzaklığa yüksek voltaj levhası konulur.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

TIGGO7 PRO MAX’te Konforu Buluşturan Fırsat

Chery TIGGO7 PRO MAX, geniş iç mekânı üst seviye konforla birleştirerek Türk kullanıcıları için üst düzey deneyim ile öne çıkıyor. Bu ayrıcalıklara sahip olmak isteyen kullanıcılar için Mayıs ayına özel fırsatlar sunuluyor.

Chery’nin üst düzey teknolojilerini Türk kullanıcısına sunan Chery TIGGO7 PRO MAX, “Aileler İçin Önce Güvenlik” vaadini yerine getirmek üzere kapsamlı bir güvenlik sistemiyle geliyor. Adaptif Hız Sabitleyici (ACC), dikkatli bir yardımcı pilot gibi çalışarak hızı ve mesafeyi trafik akışına göre akıllıca ayarlıyor. Geliştirilmiş Otonom Acil Fren (AEB) özelliğiyle birlikte çalışan sistem, çarpışma riskini azaltmak için acil durumlarda otomatik olarak müdahale edebiliyor. Modelde yer alan 540 derecelik kamera sistemi, stratejik olarak yerleştirilmiş kameralarla panoramik bir görüntü oluşturarak kör noktaları ortadan kaldırıyor, dar sokaklarda ve kalabalık otoparklarda ise stressiz bir manevra ortamı sağlıyor.

TIGGO7 PRO MAX’de 300.000 TL Nakit İndirim Fırsatı!

TIGGO7 PRO MAX 2025 model yılı, Exceptional ve Intelligent versiyonlarında 300.000 TL nakit indirimi ve 200.000 TL 11 ay kredi avantajı bireysel kredi ile Yetkili Satıcılarında yeni sahiplerini bekliyor! Kampanya detaylarına cherytr.com’dan ulaşabilirsiniz.

chery-tiggo-7-pro-max-4.jpg

Tam donanımlı güvenlik üstün konforla buluşuyor!

Chery TIGGO7 PRO MAX ile sunulan anahtarsız giriş sistemi sayesinde araçtan uzaklaştığınızda araç otomatik olarak kilitleniyor, yaklaştığınızda ise kilidi açılıyor. Bu, aile kullanımı açısından ek güvenlik sağlıyor. Aile odaklı Kapı Açma Uyarısı (DOW) sistemi, kapılar açıldığında yaklaşan araçları aktif olarak izliyor ve zamanında uyarıyor.

Chery TIGGO7 PRO MAX, “Ailelere Yönelik Geniş Tasarım” felsefesini düşünceli mühendislik anlayışı ile somutlaştırıyor. Boyutlarıyla da segmentine sınıf atlatan Chery TIGGO7 PRO MAX, 1.862 mm genişlik ve 4.513 mm uzunluk sunarak aile konforu için sınıfının en iyi iç mekânını sunuyor. Hafızalı 6 yönlü ayarlanabilir sürücü koltuğu, farklı aile üyeleri için tercih edilen oturma pozisyonlarını otomatik olarak kaydediyor. Elektrikli 4 yönlü ayarlanabilir ön yolcu koltuğu ve ergonomik olarak optimize edilen, sarmal tasarımlı ve bel destekli arka koltuklarla donatılan kabin, tüm yolcular için üst seviye konfor sağlıyor. Pratiklik, kullanışlı bagaj alanına da yansıyor. 60:40 oranında iki parça halinde katlanan arka koltuklar katlandığında bagaj hacmi 1.500 litreye kadar genişleyebiliyor.

Akıllı kabin geleceğin teknoloji anlayışını bugünden sunuyor!

TIGGO7 PRO MAX’ın akıllı kabini, düşünceli ve kullanıcı odaklı bir tasarıma sahip. Böylece her aile için sıcak bir seyahat deneyimleri sağlıyor ve N95 sınıfı AQS (Hava Kalitesi Sistemi) sağlıklı bir solunum ortamı yaratırken, çift bölgeli otomatik iklim kontrolü sürücü ve ön yolcu için ayrı sıcaklık ve hava akışı ayarlarına olanak vererek her bir aile üyesinin tercihine cevap veriyor. Ultra sessiz NVH kabin tasarımı, çocukların otoyol hızlarında bile rahatça uyumasını sağlıyor. 8 hoparlörlü Sony ses sistemi sayesinde ister önde ister arkada olsun, tüm yolcular bir konser salonu kalitesinde etkileyici bir ses deneyiminin tadını çıkarıyor.

chery-tiggo-7-pro-max-3.jpg

5 yıldızlı güvenlik sonsuz yıldızlı sürüş keyfi!

Chery TIGGO7 PRO MAX, 5 yıldızlı güvenlik sertifikalı korumayı milimetre hassasiyetinde alan optimizasyonuyla birleştirerek, üst sınıf teknolojiyi sofistike işçilikle birleştiren mobil bir alan yaratıyor. Böylece herkes için üstün teknik özellikleriyle ileri teknolojiyi insan odaklı tasarımla bir araya getiren, duygusal zekâya sahip bir sürüş deneyimi sunuyor. Tüm bu unsurlar ve fazlası TIGGO7 PRO MAX’i Türk aile yaşamı için ideal bir araçtan çok daha fazlası haline getiriyor.

OTOPODYUM

 

Continue Reading

Blog

BYD’nin yeni otomobili Dolphin “en ucuz elektrikli” olmaya aday

BYD 23 bin eurodan (26.100 dolar) daha ucuza satılacak tamamen elektrikli bir hatchback olan Dolphin Surf’ün Avrupa lansmanı ile Avrupa’nın daha ucuz elektrikli araç yarışında çıtayı yükseltiyor.

Çinli üretici Berlin’de modelin tanıtımını yaparak 220 kilometre (137 mil) menzile sahip standart versiyonun Almanya’da Haziran sonuna kadar 19.990 euro, sonrasında ise 22.990 euro olarak fiyatlandırılacağını duyurdu. Araç, dönen dokunmatik ekran, anahtarsız giriş ve gelişmiş hız sabitleyici özellikleri gibi premium özellikler sunuyor.

Modelin piyasaya sürülmesi, Çinli elektrikli araç üreticilerinin kıtada ivme kaybettiği bir dönemde BYD’nin Avrupa’daki dayanağını güçlendirecek. Avrupalı otomobil üreticileri fiyat konusunda Çinli meslektaşlarıyla rekabet etmekte zorlanıyorlardı, ancak şimdi kitleler için daha uygun fiyatlı modeller çıkarmaya başladılar.

byd-dolphin3.webp

BYD’nin Dolphin Surf modeli, Çin’de 10.000 dolardan daha ucuza ve Dolphin Mini adıyla Meksika’da yaklaşık 20.000 dolara sattığı Seagull hatchback modelinin modifiye edilmiş ve biraz daha uzun bir versiyonu olarak öne çıkıyor.

byd-dolphin2.webp

Dolphin Surf Çin’de üretilecek ve Avrupa Birliği’nin Asya ülkesinde üretilen elektrikli araçlara uyguladığı gümrük vergisine tabi olacak. Otomobil üreticisi şu anda Macaristan ve Türkiye’de gümrük vergilerinden kaçınmak için hibrit ve elektrikli araçlar üretmek üzere fabrikalar inşa ediyor.

Şirket ilk çeyrekte dünya çapında 1 milyondan fazla otomobil sattı ve üst üste ikinci çeyrekte elektrikli araç satışlarında Tesla şirketini geride bıraktı.

 

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

Türkiye’den Dünyaya Açılan Karavan Markası: Hotomobil

Türkiye’nin yerli karavan üreticisi Hotomobil, 2015 yılından bu yana “Mobil Yaşam Tarzı” vizyonuyla geliştirdiği yenilikçi ürünlerle hem Türkiye’de hem de Avrupa’da mobil yaşam anlayışını yeniden tanımlıyor. Fonksiyonellik, konfor ve teknolojiyi bir arada sunan Hotomobil, Türkiye’nin seri üretim bandına sahip tek karavan markası olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en geniş model gamına sahip yerli karavan markası Hotomobil, bugün Motokaravan, Pick-up karavan ve Pop-up Camper olmak üzere üç farklı kategoride üretim yapıyor. Gebze Organize Sanayi’de yer alan yeni tesisi sayesinde yıllık 1230 adet üretim kapasitesiyle sektörde öncü konumda olan marka, bugüne kadar toplam 1600 adet araç satışı ile de yerli karavan üretimi sektöründeki istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Üretiminin yüzde 20’sini yurt içine, yüzde 80’ini ise başta Almanya, Fransa ve Hollanda olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine ihraç eden Hotomobil, 2025 itibarıyla; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda ve Şili gibi yeni pazarlara da açılarak küresel ölçekteki varlığını her geçen gün güçlendirmeye devam ediyor. Günümüzde ise 28 bayiye sahip marka,  6 farklı kıtada karavan satışı gerçekleştirmeye devam ediyor.

Hotomobil; Volkswagen ve Stellantis’in belirlediği sıkı kalite ve güvenlik standartlarını karşılayan “2. Seviye Üretici” onayına ve “Avrupa Tip” belgesine sahip Türkiye merkezli karavan üreticisi olma özelliği taşıyor. Bu belgeler sayesinde Hotomobil, Avrupa’da güvenli dönüşüm ve tescil yetkisine sahip tek şirket olurken, Alman Karavan Derneği (CIVD) üyesi olan tek Türk markası olarak sektörde yer alıyor.

Hotomobil: Mobil Yaşamın Yeni Adı

Hotomobil, yalnızca bir karavan markası olmanın ötesine geçerek, mobil yaşam kültürünü odağına alan kapsamlı bir yaşam alanı sunuyor. Üretim gamında yer alan Motokaravan, Pick-up Karavan ve Pop-up Camper modelleriyle kullanıcıların farklı beklenti ve yaşam tarzlarına özel çözümler geliştiren Hotomobil, modüler tasarımları, fonksiyonel iç mekanları ve yol koşullarına uygun yapısıyla her ortamda konforlu bir yaşam alanı vadediyor. Şehirden uzak, doğayla uyumlu bir yaşamı mümkün kılan araçlarıyla hem bireysel hem de aile tipi kullanıma uygun seçenekler sunarak, mobil yaşamı herkes için erişilebilir kılıyor.

Konforu ve teknolojiyi bir arada sunan Hotomobil’in en çok ilgi gören modellerinden biri olan Gladiator Pick-up Karavan serisi, 2024 yılında da yüksek talep görmeye devam ediyor. Marka, 2024 yılı boyunca toplam 520 adet araç satışı gerçekleştirerek önemli bir başarıya imza atarken, bu rakam, yalnızca Gladiator serisini değil, tüm modellerin toplam satış adedini yansıtarak Hotomobil’in satış hacminde kayda değer bir paya sahip olduğunu gösteriyor.

Motokaravan grubunda ise Ronin XL, Freedom ve Reviva modelleri öne çıkıyor. Fiat Pratico platformu üzerine tasarlanan ve ikinci seviye üretici yetkisiyle Avrupa Tip Onay Belgesi’ne sahip ilk yerli motokaravan olan Ronin XL; sürüş güvenliği, geniş iç hacmi ve kullanıcı dostu donanımlarıyla motokaravan konforunu yeniden tanımlıyor. Volkswagen Transporter şasisi üzerine inşa edilen Hotomobil Freedom ise, yat tasarımından ilham alan iç mimarisiyle karavan yaşamına sofistike bir dokunuş katarken, Fiat Ducato, Citroën Jumper, Peugeot Boxer, VW Crafter, Ford Transit gibi farklı panelvan modellerine uyarlanabilen modüler dönüşüm çözümü olan Reviva modeli; 3 kişilik sabit veya açılır yatak seçenekleri, geniş iç hacmi ve ergonomik düzenlemeleriyle mobil yaşamı herkes için erişilebilir kılıyor.

Pop-up kategorisinde yer alan Pop-up Camper ise hafifliği, kolay taşınabilirliği ve işlevsel iç tasarımıyla minimalist kampseverlerin ilk tercihlerinden biri oluyor.

Otomotiv sektöründe Avrupa Birliği standartlarına uygunluk sertifikasına sahip ilk ve tek Türk karavan üreticisi olan Hotomobil, ileri mühendislik çözümleriyle kullanıcı deneyimini her geçen gün geliştiriyor. Dünya genelinde 7 eksenli Kuka Robot teknolojisiyle karavan üreten tek firma unvanına sahip marka; her ihtiyaca uygun esnek çözümleri ile mobil yaşamı özgürlükle buluştururken, Türkiye’nin inovatif üretim gücünü global pazarlarda başarıyla temsil etmeye devam ediyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.