Connect with us

Otomotiv Sektörü

Elektrikli Araçların Benimsenmesine Yönelik Hedefler Mevzuatla Belirlenen Zaman Çizelgesi İçinde Ulaşılabilir Görünmüyor

  • ABB Otomotiv İmalatına Genel Bakış Araştırmasına katılanların yarısından fazlası (%59) elektrikli araçlara uyum hedeflerinin, düzenleyici yönetmeliklerin zaman çizelgeleri içinde gerçekleştirilemeyeceğine inanıyor.
  • Sürdürülebilir üretime geçişe bakış daha olumlu – katılımcıların %80’i ulaşılabilir, ancak zorlu bir süreç diyor.
  • Otomasyon, verimliliklere ve son teslim tarihlerine ulaşmak için kritik öneme sahip olacak.

 

ABB Robotik ve endüstrinin lider yayın gruplarından Automotive Manufacturing Solutions tarafından yaptırılan yeni küresel araştırmaya katılanların yarısından fazlası (%59) tamamen elektrikli araç üretimine geçişin, mevcut mevduat zaman çizelgeleri içinde, gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti. Ankete katılanlar, yeni   pil tedarik zincirine uyum sağlamadaki zorluklar, gerekli büyük sermaye yatırımı, ham madde kıtlığı, uygun altyapı ve şebeke kapasitesi eksikliği ile ilgili endişelerini vurguladılar.

 

Katılımcıların %28’i belirlenen zaman çizelgelerinin ulaşılabilir olduğunu ifade etse de önemli zorlukların olacağını belirtirken, %18’i mevcut hedeflere asla ulaşılamayacağına inanıyor. Sadece %11 2030-2040’a kadar elektrikli araçların benimsenmesi için tüm bölgesel hedeflerin gerçekçi olduğuna inanıyor.

 

ABB Robotik Otomotiv İş Kolu Genel Müdürü Joerg Reger, “Otomotiv endüstrisi, tam EV üretimine ulaşmak için önerilen bölgesel zaman çizelgelerini karşılamanın içerdiği stres ve zorlamaların kesinlikle farkında. Otomasyon, bu hedeflere ulaşmak için üretimi daha dirençli, verimli ve daha hızlı hale getirmenin anahtarı, bu nedenle EV aktarma organı montajında uzmanlaşmış robotlarımıza yüksek talep görüyoruz. Bu çözümler yapım sürelerini önemli ölçüde kısaltıyor, esnekliği artırıyor, üretim sürecini daha da basitleştiriyor ve sonuçta üretim maliyetlerini düşürüyor. ” dedi.

 

Anket ayrıca, katılımcıların %19’u tarafından önemli bir engel olarak gösterilen, yeni pil tedarik zincirine uyum sağlamanın getirdiği zorlukların altını çizerken, %16’sının gereken büyük sermaye yatırımı konusunda endişelerini yansıtıyor. Hammadde kıtlığı, uygun altyapı ve şebeke kapasitesi eksikliği de çözülmesi gereken sorunlar listesinde üst sıralarda yer aldı. Ankete katılanların dörtte birinden fazlası (%26) elektrikli araçların benimsenmesinin önündeki en büyük engel olarak şarj altyapısının eksikliğini belirtirken, %17’si elektrikli araçların yaygınlaşması önündeki başlıca engel olarak yüksek araç fiyatlarını vurguladı.

 

ABB Robotik, dijital olarak bağlantılı ve ağa bağlı olan akıllı otonom mobil robotlar tarafından hizmet verilen esnek, modüler üretim hücrelerinin geliştirilmesine ve uygulanmasına öncülük etmeye devam ediyor. Bu artırılmış esnek otomasyon seviyesi, iş gücü eksikliklerine bir çözüm sağlar ve belirli bir araca olan talebe bağlı olarak ölçek büyütülebilir veya azaltılabilir veya önemli sermaye harcaması ihtiyacını ortadan kaldırarak bir fabrika genelinde yeniden konumlandırılabilir.

 

Uygulama söz konusu olduğunda, ABB’nin RobotStudio programlama ve simülasyon yazılımı, kullanıcıların tek bir robot konumlandırılmadan önce robot kurulumlarını sanal olarak oluşturmasına, test etmesine ve iyileştirmesine olanak tanıyarak üretimdeki herhangi bir aksama veya üretimin durmasını önler. Esnek üretim modeli, üretimi daha esnek, verimli, hızlı hale getiriyor ve içten yanmalı motor üretiminin yanı sıra şu anda daha fazla elektrikli güç aktarma organı kullanan otomotiv müşterilerini destekliyor.

 

Automotive Manufacturing Solutions Otomotiv Analisti Daniel Harrison, “Anket, otomotiv endüstrisinin zorluklarını doğruluyor. Üretimin baskı altında olduğunu ve bozulan tedarik zincirlerinin önemli ölçüde stres altında olduğunu, bu durumun özellikle ciddi ekonomik belirsizliğin olduğu bir dönemde, endüstrinin elektrifikasyona ne kadar hızlı geçiş yapabileceği ve ayrıca üretimin sürdürülebilirliği hedefleri konusunda önemli zorluklarla karşılaşma olasılığı yüksek. Ayrıca, bu bağlamda, işgücünün mevcudiyeti ve maliyeti ile büyük iş gücünün ne kadar hızlı bir şekilde yeniden nitelikli hale getirilebileceği konusunda zorluklar devam etmektedir.” dedi.

 

Sürdürülebilir üretim, daha olumlu bir görünüm

Sürdürülebilir üretim sağlama konusu sorgulandığında, endüstri liderleri daha olumluydu ve %80’i sürdürülebilirliğin gerçekleştirilebilir olduğunu tahmin ediyordu. Sadece %4’ü bunun mümkün olmayacağını düşünmekte.

 

Ankete katılanlardan yalnızca Amerika’dakiler (%16) mevzuat uyumluluğunun önemli bir engel olduğunu (Avrupa’da %7 ve Asya’da sadece %5 ile karşılaştırıldığında) düşünüyor. Ancak, tüm yanıt verenlerin neredeyse dörtte biri (%24), gerekli yüksek sermaye harcamasının sürdürülebilir üretime ulaşmanın önündeki en büyük zorluk olduğunu öne sürdü. Robotlara erişimin, entegrasyonun ve kullanımın giderek daha kolay hale gelmesiyle özellikle planlama ve programlamayı daha hızlı ve verimli hale getiren ABB’nin RobotStudio’su gibi kolaboratif robotlar ve yazılımlardaki gelişmelerle birlikte otomasyon, sürdürülebilir üretimin sağlanmasında kilit bir kolaylaştırıcı enstrüman olacaktır.

 

ABB anketi, 600’e yakın küresel endüstri uzmanı ile araç ve otomotiv dünyasının her seviyesindeki malzeme üreticilerini içeren yönetim, mühendislik ve diğer kilit profesyonellerini kapsıyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Autorola Türkiye: “2. el araç pazarını dijitalleştiriyoruz”

İkinci el araç pazarında dijital satış kanallarının ivmesi hız kazanmaya devam ediyor. Piyasaya 360 derecelik çözümler sunan uluslararası şirket ise, hazırladığı video serisiyle sektörün nabzını tutarken sundukları markaların süreçlerini dijitalleştirdikleri hizmet ve çözümleri de anlattı. 

 

Otomobil satışlarında süregelen düşüş eğilimine karşın, ikinci el online araç satışlarının ivmesi duraksamadan yükseliyor. Indicata’nın açıkladığı verilere, göre 2023 yılının ilk 6 ayında Türkiye’de çevrim içi kanallardan 1 milyon 4 bin 721 adet ikinci el araç satılırken, 2024’ün ilk 6 ayına bakıldığında ise geçen yılın aynı dönemine göre 9 bin 987 adet daha fazla satış yapıldığı kaydediliyor.

Tüm bulgular, ülkemizde tüketicilerin araç satın alırken artık çevrim içi kanalları giderek daha fazla tercih ettiğini ortaya koyarken, Autorola Türkiye ise 4 markasıyla birlikte ikinci el araç sektörüne 360 derecelik çözümlerle yön veriyor. 25 yıllık otomotiv deneyimlerini bugünün teknolojisiyle harmanlayarak online açık artırma, araç değerleme ve araç filo yönetim yazılımları, araç alım-satımı, pazar analizleri gibi hizmetler sunan uluslararası şirket, faaliyetlerini açıkladığı video serisiyle çevrimiçi ikinci el araç piyasasının nabzını da tuttu.

Müşterilerimize büyük bir ekosistem sunuyoruz”

Video serisinin ilk bölümünde konuşan Autorola Türkiye Genel Müdürü Oğuzhan Saygı, “Türkiye’de ikinci el otomobil piyasasında daha önce denenmemiş yeni bir iş modelini uygulamak için çıktığımız yolda, müşterilerimize büyük bir dijital ekosistem sunuyoruz. Yalnızca çevrimiçi açık artırmayla ikinci el araç satışına aracılık yapmıyor, müşterilerimize kendi ikinci el araçlarının yönetimi için yazılım ve operasyonel çözümler de sunuyoruz. Yapay zeka ürünümüzün pazar analizleriyle de sektörde fark yaratıyoruz. Girişimci, yenilikçi ve dinamik bir yaklaşımı benimseyen Aurora’nın çok sayıda ülkede bulunuyor olması, bize de global iş modellerini kendi müşterilerimize sunmamıza fırsat veriyor” dedi.

Bizi farklı kılan en önemli unsur sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz”

Öne çıkan yazılım ve teknolojilerine değinen Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Aslı Şentürk Göker ise “Açık artırma platformumuz Autorola Marketplace, araç süreç yönetimi çözümleri barındıran Autorola Solutions, pazar analizi ve ikinci el araç değerlemesi sunan Indicata ve araç alım-satımı yapan Autocom markalarımızla ikinci el araç piyasasına her yönden ışık tutuyoruz. Sektörün değişen ihtiyaçlarına yönelik yazılımlarımıza yeni özellikler ekleyerek, yeni sürümleri devreye alarak ve dijital iş modelleri üreterek endüstrinin de gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Tüm yazılımlarımız 24 yıl üzerindeki otomotive dair bilgi birikimi ve deneyimimize dayanıyor. Bizi farklı kılan en önemli unsur, sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz” şeklinde konuştu.

Sektörde yeni bir kültür oluşturduk”

Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tarhan da ikinci el araçların çevrim içi ihalede satılması süreçlerine dair şu bilgileri verdi: “Autorola Marketplace ile kurumsal alıcı ve satıcılar arasında ikinci el çevrim içi ticareti başlatarak sektörde ‘yerinde pazarlama’ kavramını ilk kez kullandık. Çevrim içi ihale sistemi ile müşterilerimizin hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağlıyoruz. Ayrıca araç satışlarını daha kurumsal boyuta taşıyarak, şeffaf ve adil süreçler oluşturulmasına olanak tanıyoruz. Artık pazarda bir iş yapış şekli, araç sunum formatı ortaya çıktı. Pazara yeni giren veya benzer iş modeli geliştirmeye çalışanların kendilerini ifade etmek için kullandıkları ‘Autorola gibi’ tabiri, bu kültürü oluşturduğumuzun bir göstergesi.”

“Kısa sürede doğru bilgiyle sonuca ulaştırıyoruz”

Autorola Türkiye’nin ikinci el araç alım-satımında en güvenilir markası Autocom’un marka yolculuğunu ve iş modelini aktaran Autocom Müdürü Tezcan Hocaoğlu da şu açıklamada bulundu: “Tüm süreçlerimizi müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda geliştirip şeffaf bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Bireysel müşterilerimizin araçlarını satın alma ve araç sahibi olmak isteyen müşterilerimize satış yapmak üzere iki farklı hizmet sunuyoruz. Autorola Türkiye’nin perakende markası olarak, araç alım-satım süreçlerimizi en şeffaf, kolay ve hızlı şekilde müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda yönetmeye çalışıyoruz.”

 

Continue Reading

Blog

Operasyonel Araç Kiralama Sektörünün Aktif Büyüklüğü İlk Çeyrekte 194 Milyar TL’ye Ulaştı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), 2024 yılının 1. Çeyreğine ilişkin sektör verilerini açıkladı. Bu kapsamda; operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk çeyreğinde 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin aracı filosuna kattı. Operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araç payının yüzde 7,2’ye, elektrikli ve hibrit araçların payının ise yüzde 9,4’e çıkması da raporda dikkat çeken diğer detaylar arasında yer aldı. Sektörün özkaynaklarının 95 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Bu da sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısı anlamına geliyor. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi” dedi. Türkiye’de iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu ifaden eden Kağan Yaşa, “Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim” diye konuştu.

 

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2024 yılının ilk 3 ayında 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye ulaştı.

 

Hibrit ve elektrikli araçların yükselişi sürüyor

Rapora göre, Renault yüzde 17,8 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 17,4’le Fiat, yüzde 10,8 ile Toyota, yüzde 10,2 ile Volkswagen ve yüzde 9,3’le Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 46,9’u kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 11,2 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,2’ye yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 52,1’lik bölümünü benzinli araçlar oluştururken, dizel araçların payı yüzde 38,4’e geriledi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,4’e yükseldi.

 

Sedan yine birinci sırada

TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 50,5 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 22 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 17,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 78,8’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

 

Sektörün ilk çeyrekte ödediği vergi tutarı 12,1 milyar TL

Operasyonel kiralama sektörü 2024 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 12,1 milyar TL’yi buldu. Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Değişen tüketici tercih ve beklentilerine paralel olarak, sektörümüz günümüzde müşterilerinin mobilite ihtiyacını karşılamak adına A’dan Z’ye birçok hizmeti sunar hale geldi. Biz de bu bilinçle, Genel Kurul’umuzun aldığı kararla derneğimizin ismine ‘mobilite’yi ekledik. Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği mobilite alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek, müşterilerine kaliteli, kapsamlı ve ihtiyaca özel en iyi hizmeti vermek için çaba sarf eden sektörümüzün sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamaya devam edecek” dedi.

 

2,5 milyon araç iş amaçlı kullanılıyor

Operasyonel araç kiralama sektörünün 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da değerlendiren Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “TOKKDER’in NielsenIQ iş birliği ile yürütmekte olduğu araştırmanın 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye, toplam araç sayısı ise 254 bine ulaştı. Banka dışı finansal kuruluşlarla kıyaslandığında, sektörümüzün aktif büyüklüğü oldukça önemli bir noktaya gelmiş durumda. Sektörümüzün özkaynakları ise 95 milyar TL’ye, sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısına ulaştı. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörümüzün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi. Her ne kadar sektörümüzün araç parkı son 2 yıldır yüzde 3-4 seviyesinde büyüse de, gerçekte sektörümüz çok daha büyük bir büyüme potansiyeline sahip. 2022 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği’nde 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı 560 iken, ülkemizde bu sayı ancak 167’ye ulaşmış durumda. Bunun yanı sıra, ülkemizde iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu tahmin ediyorum. Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim.”

Continue Reading

Blog

Üreticiler Yılın Üçüncü Çeyreğinde Sektörün Gidişatında Değişiklik Beklemiyor!

Otomotiv satış sonrası pazarı, temkinli başladığı 2024 yılında, durgun seyrini ikinci çeyrekte de sürdürdü. 2024 yılının ikinci çeyreğinde satış ve ihracatı düşen sektör, istihdamını korudu. Sektör yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekliyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) 2024 Yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; yılın ikinci çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine göre yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,67’lik gerileme yaşandı. Üretici üyelerin yüzde 13’ü önümüzdeki üç ayda yatırım planlarken, 2024’ün ikinci çeyreğinde de gözlemlenen problemlerin başında “maliyetlerdeki aşırı artış” yer aldı. Ankete göre, “nakit akışında yaşanan problemler” öncelikli sorunlar arasında öne çıktı. OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), otomotiv satış sonrası pazarı özelinde 2024 yılının ikinci çeyreğini, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla değerlendirdi. OSS Derneğinin 2024 Yılı İkinci Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; otomotiv satış sonrası pazarı 2024’ün ikinci çeyreğinde durgun bir seyir izledi. Ankete göre; 2024’ün ikinci çeyreğinde, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre yurt içi satışlar dolar bazında ortalama yüzde 2,67 geriledi. Bu dönemde dağıtıcı üyelerin satışlarında dolar bazında yüzde 3,11 artış görülürken, üretici üyelerde dolar bazında yüzde 11,96 seviyesinde düşüş yaşandı.

Üçüncü çeyrekte satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekleniyor!

Ankette, 2024 yılının üçüncü çeyreğiyle ilgili beklentilere de yer verildi. Buna göre sektörde 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,5 oranında artış beklendiği gözlemlendi. 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 47,7 olan tahsilat süreçlerinin 2024’ün ikinci çeyreğinde yüzde 40,9 seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden OSS Derneği üyelerinden yüzde 8,3’ü tahsilat sürecinin daha iyi hale geldiğini, yüzde 45’i ise daha kötüye gittiğini belirtti.

Üretici istihdam gücünü korudu!

Ankete katılan üyelerin yüzde 31,7’si 2024 yılının ilk çeyreğine göre istihdamını artırdı. Üyelerin yüzde 48,3’ü söz konusu dönemde istihdamını korudu. 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla istihdamının azaldığını belirten üye oranı ise yüzde 20 seviyesinde kaldı. Üretici ve dağıtıcı üyelerin istihdamları birbirine yakın seyretti.

Maliyetlerdeki artış açık ara en büyük problem!

Anketin en dikkat çekici bölümlerinden birini de sektördeki problemler oluşturdu. Üyelerin, 2024’ün ikinci çeyreğinde gözlemlediği problemlerin başında yüzde 78,3 ile “Maliyetlerdeki aşırı artış” gelirken, “Nakit akışında yaşanan problemler” yüzde 61,7 ile ikinci sırada yer aldı. Üyelerin yüzde 48,3’ü “İş ve ciro kaybı”, yüzde 40’ı ise “kargo maliyeti ile teslimat problemleri” ve “istihdamda yaşanan problemler”i sektör için en büyük dördüncü sıkıntı olarak nitelendirdi. Ankete katılanların yüzde 23,3’ü mevzuat değişikliklerine, yüzde 21,7’si de gümrüklerde yaşanan problemlere işaret etti. Ayrıca katılımcıların yüzde 20’si tedarik problemlerini önemli sorunlar arasında sıraladı.

Gelecek 3 ayda yatırım planlayanlar yüzde 20’de kaldı!

Anket ile birlikte sektörün yatırım planları da mercek altına alındı. Ankete göre önümüzdeki üç ayda yeni yatırım yapmayı düşünen üyelerin oranı yüzde 20 ile son dönemin en düşük seviyesinde kaldı. Bir önceki ankette üretici üyelerin yüzde 26,7’si yatırım planlarken, yeni ankette bu oran yüzde 13’e düştü. Dağıtıcı üyelerde ise bu oran yüzde 36,7’den yüzde 24,3’e geriledi. Ankete katılan üyelerin yüzde 43,3’ü önümüzdeki üç ayda sektörün aynı kalacağını, yüzde 25’i daha iyiye gideceğini, yüzde 31,7’si ise daha kötüye gideceği yönünde görüş bildirdi.

Üretimde kapasite kullanım oranı yüzde 75,22!

Üreticilerin 2024 yılının ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 75,22 olarak gerçekleşti. Bu oran 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 77,33 idi. 2024’ün ikinci çeyreğinde üyelerin üretimi 2023’ün aynı çeyreğine göre yüzde 2,17 oranında azaldı. 2024 yılının ikinci çeyreğinde üyelerin ihracatı, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre dolar bazında yüzde 1,3 geriledi.

OSS Derneği Başkanı Ali Özçete konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz. Her ne kadar kısa ve orta vadede tablolar kötümser olsa da sıfır araç satışlarında gerçekleşen pozitif oran uzun vade beklentilerini güçlü tutmaktadır. Ayrıca enflasyonla mücadele kapsamında yürütülen politikalar çerçevesinde döviz kurlarında yaşanan stabilizasyon ile birlikte yedek parça fiyatlarında gözlemlenen dengelenme ile enflasyonla mücadelenin  karşılık bulmaya başladığını görmekteyiz” dedi.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.