Connect with us

Otomotiv Sektörü

Hayat Dolu: Yeni Mercedes-Benz B-Serisi Türkiye’de Satışa Sunuldu

Mercedes-Benz’in merakla beklenen yeni Sports Tourer modeli olan B-Serisi Türkiye’de otomobil severlerin beğenisine sunuluyor. Eşsiz sportif gövde orantıları, çok yönlü iç mekânı, modern sürüş teknolojileri ve en güncel MBUX donanımı gibi özellikleriyle yenilenen B-Serisi, günlük yaşamın tüm gereksinimlerini karşılayarak öne çıkıyor.

 

İlerici, kendinden emin dış görünüm: Türkiye’de satışa sunulan yeni B-Serisi’nin ön cephesi daha ilk bakışta dikkat çekiyor. Yeni tasarım LED farlar ve radyatör ızgarası, cam alanlara yumuşak bir geçiş yaparak B-Serisi’ne dinamik bir görünüm kazandırıyor. Elbette arka görünüm de dinamizm ve güç vurgusu yapıyor: İki parçalı arka stop lambaları artık standart olarak LED teknolojisine sahip ve arkadan bakıldığında genişlik algısını güçlendiriyor. Aynı zamanda aerodinamiği de iyileştiren arka camın yan tarafındaki aero spoyler genişlik algısını ileri taşıyor.Yeni B-Serisi standart özel metalik renk seçeneği ile öne çıkıyor.

İleri teknoloji ile sportifliği harmanlayan iç mekân: Yeni B-Serisi pratiklik ve ferah bir iç mekan sunuyor. Eğlence ve bilgilendirme için de 10,25 inç olmak üzere standart olarak sunulan çift ekran karşılıyor. İki adet 10,25 inç ekrana sahip isteğe bağlı versiyon ise havada süzülen tek bir geniş ekran hissi uyandırıyor. Karakteristik Mercedes-Benz tasarım unsuru olan üç yuvarlak türbin görünümlü havalandırma çıkışı, uçak tasarımlarına gönderme yapıyor. Yeniden tasarlanan orta konsol, siyah panel görünümüyle yeni B-Serisi’nin teknolojik yönünü ortaya koyuyor. Yeni nesil direksiyon standart olarak napa deri ile sunuluyor.

İç mekâna yönelik renk ve malzeme seçimleri ileri seviyede kişiselleştirmeye olanak tanıyor. Sunulan “Progressive” donanım versiyonunda siyah, siyah/macchiato ve yeni siyah/adaçayı yeşili renklerini içeren palet ayrıcalıklı bir dünya sunuyor. Ayrıca siyah veya bahia kahverengisi deri koltuklar da tercih edilebiliyor. Yıldız desenli yeni döşeme, iç mekanda heyecan verici bir vurgu oluşturuyor.

Öte yandan Mercedes-Benz, Ambition 2039 stratejisi ile 2039 yılından itibaren yeni binek otomobil ve hafif ticari araç filolarının tüm değer zinciri ve yaşam döngülerinin net karbon nötr olarak sunulması hedefini belirledi. Alınan önlemlerden biri geri dönüştürülen malzemelerin kullanımı. Bu doğrultuda, yeni B-Serisi’nin tasarımında kullanılan malzemelerin bileşimi gözden geçirildi ve daha sürdürülebilir alternatifler için olasılıklar incelendi. Konforlu koltukların orta bölümünde yüzde 100 geri dönüştürülmüş malzemeden yapılan kumaşlar bulunuyor. ARTICO/MICROCUT koltuklarda bu oran koltuk yüzeyinde yüzde 65 ve altındaki malzemede yüzde 85’e kadar çıkıyor.

Daha da zengin donanım: Mercedes, zaman alan kişiselleştirme seçeneklerini kolaylaştırmak için donanım paketi mantığını bir kez daha önemli ölçüde değiştirdi. Yapılan bu değişiklikle birlikte sıklıkla birlikte sipariş edilen özellikler, artık gerçek tüketici davranışları değerlendirilerek ekipman paketlerinde toplanıyor. Ayrıca farklı fonksiyonel seçenekler de sunuluyor. Müşteriler; gövde rengi, döşeme, trim ve jant gibi seçeneklerle araçlarını daha önce de olduğu gibi kişiselleştirebiliyor.

Yeni B-Serisi’nin baz versiyonunda bile zengin bir donanım seviyesi sunuluyor: Geri görüş kamerası, bilgi-eğlence ekranları, USB paketi ve napa deri direksiyon ilk bakışta göze çarpan donanımlar. Progressive donanım seviyesinden itibaren; MULTIBEAM LED teknolojili farlar, bel destekli koltuk, Park Paketi, Ayna Paketi ve Easy Pack bagaj kapağı devreye giriyor.

Bilgi-Eğlence ve Destek sistemleri: B-Serisi’ndeki en güncel MBUX nesli için üç ekran stili yeniden tasarlandı. ‘Klasik’ tüm sürüş bilgilerini içeriyor, ‘Sportif’ dinamik devir sayacıyla etkileyici bir görsellik sunuyor ve’ Yalın’ azaltılmış içerikleriyle sadelik getiriyor. Üç mod (Navigasyon, Destek, Servis) ve yedi renk seçeneği kişiselleştirilebilen bütünsel ve estetik bir deneyim yaratıyor. Merkezi ekran daha önce de olduğu gibi navigasyon, medya, telefon, araç gibi işlevleri sunuyor ve dokunmatik ekran olarak kullanılabiliyor.

Revize edilen telematik sistemi yeni tasarımı ve artan performansı ile etkiliyor. Kablosuz Apple Carplay veya Android Auto üzerinden akıllı telefonlarla bağlantı seçenekleri mevcut. Daha fazla bağlantı için de ek bir USB-C bağlantı noktası eklendi ve USB şarj gücü daha da artırıldı.

Hey Mercedes sesli asistanı, yeni B-Serisi ile diyalog ve öğrenme konusunda daha da yetenekli hale geliyor. Örneğin, “Hey Mercedes” etkinleştirme kelimeleri olmadan da belirli eylemler tetiklenebiliyor. MBUX sesli asistan araç fonksiyonlarını açıklayabiliyor ve akıllı telefonunu bağlamak veya ilk yardım çantasını aramak üzere destek sağlıyor.

Yeni B-Serisi güvenlik yardımcıları açısından da güncellendi. Örneğin, Sürüş Destek Paketinin güncellenmesiyle, Aktif Direksiyon Kontrolü işlevi kullanılarak Şeritte Kalma Yardımcısının kontrolü kolaylaştırıldı. İsteğe bağlı Römork Manevra Yardımcısı, çekici araçtaki direksiyon açısını otomatik olarak ayarlayarak yeni B-Serisi ile geri manevrayı daha güvenli ve rahat bir sürece dönüştürüyor.

Elektrikli sürüş: Yeni B-Serisi’nin motor seçenekleri de güncellendi ve elektrikli hale getirildi. İlk hareket anı 48 voltluk entegre güç kaynağı ve 14 HP/10 kW ek güç ile destekleniyor. B-Serisi’ndeki yeni kayış tahrikli marş jeneratörü (RSG), konforu ve sürüş deneyimini önemli oranda iyileştiriyor. Çalıştırma anında geleneksel çözümlere kıyasla daha az titreşim ve daha az ses üretiyor. Ayrıca “süzülme” işlevi ile sabit hızda sürüş sırasında içten yanmalı motorun devreden çıkmasına olanak tanıyor. RSG ayrıca fren ve sabit hızda süzülme sırasında enerji geri kazanımı sağlıyor ve 12 voltluk dahili sistemi ve 48 voltluk bataryayı besliyor. Elde edilen enerji, içten yanmalı motoru destekleme ve hızlanma anında kullanılabiliyor.

Teknik özellikler:

  B 200
Motor hacmi cc 1332
Nominal güç üretimi HP/kW 163/120
Devir sayısı d/d 5500
Anlık ek güç (boost etkisi) HP/kW 14/10
Nominal tork üretimi Nm 270
Ortalama yakıt tüketimi (WLTP) lt/100 km 6.6 – 6.0
Ortalama CO2 emisyonu (WLTP) gr/km 151,0 – 136,0
Hızlanma 0-100 km/h sn 8,4
Maksimum hız km/s 223

 

 

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araba Bakımı

DİZAYNVIP, yapay zeka ile otomobilleri konuşturacak

DİZAYNVIP’in tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde, aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılayacak ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuracak. Sorduğunuz her şey yanıt alabileceksiniz.

35 yıldır yaklaşık 4 bin aracı müşterinin hayaline göre lüks ve özel tasarımlarla yeniden şekillendiren DİZAYNVIP, yenilikçi yaklaşımıyla araçlarda Dtec yapay zeka ve Web3 teknolojileri ile devrim niteliğinde bir yolculuğa başlıyor. Tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde sürücüler artık araçlarını sesli komutlarla uzaktan kontrol ederek, gelişmiş yapay zeka araç etkileşimleri ve araçları ile diğer akıllı cihazlar arasında sorunsuz iletişim gibi son teknoloji özellikler sağlayacak.
Ödüllü lüks otomobil tasarım şirketi DİZAYNVIP, yapay zeka destekli akıllı mobilite alanında devrim niteliğinde bir ortaklık kurdu. Blok zinciri ve yapay zeka tabanlı teknolojiler kullanan Dtec ile yapılan bu stratejik iş birliği, lüks araç tasarımını Nesnelerin İnterneti (Internet of Things, IoT) entegrasyonu ile birleştirerek sektörde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor.

Bu ortaklık kapsamında, Dtec’in yapay zeka tabanlı “Dtec Assistant” teknolojisi DİZAYNVIP’in lüks araç projelerine entegre edilerek sesli kontrol ve kişiselleştirilmiş yapay zeka deneyimleri sunulacak. Böylece DİZAYNVIP, müşteri taleplerine yanıt olarak araç içi rahatlık, güvenlik ve bağlantılı yaşam deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyacak.

Ortaklık, modern ve lüks araçların hem işlevsel hem de estetik yönlerini geliştiren, gelişmiş yapay zeka destekli çözümler yaratmaya odaklanacak. Dtec’in yapay zeka, blok zinciri ve IoT sistemlerindeki uzmanlığı ile DİZAYNVIP’in lüks araç tasarımındaki mükemmelliği bir araya geldiğinde, iş birliği sürücüler ve yolcular için benzersiz deneyimler sunmayı hedefliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-4.jpg

Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Asistan Lüks Tasarımla Buluşuyor

Dtec, yapay zeka, blok zinciri, Web3 ve IoT teknolojilerinde uzman bir ekip tarafından yönetiliyor ve bu ekip, bağlantılı araçlarla etkileşimi dönüştürme vizyonuyla hareket ediyor. Ekip üyeleri, otomotiv ve teknoloji sektörlerinde çığır açan deneyimlere sahip liderler, Web3 ekonomistleri ve yapay zeka mühendislerinden oluşuyor.

Bu iş birliği sayesinde Dtec’in yapay zeka destekli araç asistanı Dtec Assistant (DtecA) ve IoT ekosistemi DİZAYNVIP’in özel araç projelerine entegre edilecek.

Bu yenilikçi çözümler, araçlarda veri güvenliği ve kullanıcı gizliliğine öncelik verirken, blok zinciri teknolojisi sayesinde şeffaf bir ekosistem sunuyor. Kullanıcılar bu sayede, gelişen bir dijital mobilite sisteminin parçası olmaya davet ediliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-1.jpg

“En Akıllı Arabayı Ürettik”

DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, yapılan iş birliği hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Yapay zeka kullanarak ‘en akıllı arabayı’ ürettik. Aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılıyor ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuruyor. Sorduğunuz her şeye yanıt alabiliyorsunuz. Bu teknolojiyle milyarlarca Euro’yu ülkemize getirmeyi hedefliyoruz. Dtec ile yaptığımız bu ortaklık, akıllı, lüks araçların geleceğine doğru atılmış güçlü bir adım. Birlikte, tasarım ve işlevsellik açısından mümkün olanın sınırlarını zorluyor ve müşterilerimizin her iki alanın da en iyisini deneyimlemesini sağlıyoruz. DİZAYNVIP ve Dtec iş birliği akıllı, lüks mobiliteye yeni bir soluk getiriyoruz.” Dedi.

Duygusal Bağ Kuruluyor

Dünyadaki cansız en akıllı insanın yapay zeka olduğunu söyleyen Erbakan Malkoç, şu bilgileri verdi: “Sesle mekaniğe komut verdiğimiz, yanıt aldığımız ve araçla duygusal bağ kurduğumuz teknolojiyi zaten uyguluyorduk. Şimdi bunu yapay zeka ile birleştirip, saniyenin 4’te 1’inde 100 bin siteyi birbiriyle kesiştirerek en doğru bilgiyi alıyoruz. Örneğin; bir Japon konuşacak ve ben Türkçe duyacağım. Ben Türkçe konuşacağım, o Japonca duyacak. Anlık olarak çeviri yapıp, insanların karşılıklı olarak iletişim kurmasına olanak sağlayacağız. DTEC sadece bir yapay zeka değil, Türkiye’nin otomotiv sektöründe ne kadar ileri bir noktaya geldiğinin ve dünya çapında lider teknolojiler geliştirdiğinin de kanıtı. Kablolama, yazılım, teknoloji, yapay zeka, ses ve konuşma sistemleri, kısacası bir aracın tüm dijital yapısını yöneten bir sistem. Sadece bir araçta değil, hayatın her alanında kullanılabilir. Bu teknoloji ile aracınızı, evinizi, ofisinizi, garajınızı aklınıza gelebilecek her yerde kullanmak üzere teknoloji asistanınız olarak düşünün. DTEC tamamen yerli ve milli, Türk mühendislerin geliştirdiği, doğal dil işleme (NLP) yetenekleri kendine ait olan bir sistem. Bu durum, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yeteneklerini ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Uluslararası standartlarda mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarını yürüterek, yerli üretimi ve inovasyonu teşvik etmeyi hedefliyoruz.”

Sektör 2 Trilyon Dolara Koşuyor

Günümüzde her sektörün artık yapay zekadan etkilendiğine dikkat çeken DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç şöyle devam etti: “Yapay zeka teknolojileri tüm dünyada hızla gelişiyor. Yapılan araştırmalar 2022 yılında 428 milyar dolar hacme sahip olan küresel yapay zeka pazarının bu yıl 515 milyar doları aşacağını gösteriyor. 2030 yılında ise bu alanın 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Yapay zekanın her sektörde yarattığı derin etkiler de günlük yaşantımızda her geçen gün daha fazla kendisini gösteriyor. Alışverişten sağlığa, bankacılıktan lojistiğe kadar pek çok alanda etkisini artıran yapay zeka teknolojisinin otonom araçlarla birleşmesi, akıllı ulaşım sistemlerini de öne çıkarıyor.”

Dtec ile Geleceğin Alışveriş Deneyimi

Dtec olarak, alışveriş deneyiminde de yeni bir dikey oluşturmayı hedeflediklerini belirten DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, “Gelişmiş doğal dil işleme modelimiz sayesinde kişiler, karşılarında uzman bir satıcı varmış gibi ürünlerle ilgili sorular sorabiliyor, detaylı yanıtlar alabiliyor ve alışverişlerini sadece konuşarak tamamlayabiliyorlar. Ürünleri karşılaştırma, öneride bulunma ve müşteriyi tanıma özelliklerimiz sayesinde, kullanıcılar ihtiyaçlarına tam olarak uyan ürünleri hızlıca bulabiliyor. 22 dil desteği ve donanım bağımsız yapımız sayesinde Dtec’i e-ticaret, online marketler, tatil ve bilet rezervasyonu platformları gibi birçok sektöre entegre edebiliyoruz, bu da hem işlem sayısını hem de alışveriş hızını artırmamıza olanak tanıyor” dedi.

Kaynak: OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

“Kadın Ustalar Yetişiyor”

RS Otomotiv Grubu’nun yenilikçi şirketi RS Boyasız Onarım, iş hayatında fırsat eşitliğini sağlamak adına İBB Enstitü İstanbul İSMEK ve İBB Bölgesel İstihdam Ofisi iş birliğiyle kadınlar için eğitim programını hayata geçirdi. 40 saatlik süren eğitimle kadınların da otomotiv sektöründe meslek edinmelerini ve istihdama katılmalarını amaçladıklarını söyleyen RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, yetişecek kadınlar ile satış sonrası hizmetlerde her geçen gün derinleşen istihdam problemini önlemeyi amaçladıklarını ve sektöre katma değer sağlamaya gayret ettiklerini iletti.

RS Otomotiv Grubu İnsan Kaynakları Birimi ve RS Boyasız Onarım’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bölgesel İstihdam Ofisi ve İBB Enstitü İstanbul İSMEK destekleriyle hayata geçirdiği “Kadın Ustalar Yetişiyor” programına başvurular başladı. Kadınlar tarafından yoğun ilgi gören 40 saatlik programda adaylar teorik eğitimin ardından yüz yüze uygulamalı eğitim gördükten sonra sertifikalarını aldı.

İş hayatında fırsat eşitliği için programı açtıklarını kaydeden RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı “Otomotiv sektöründe kadınların da meslek edinerek istihdama katılmalarını amaçlayarak bu programı açtık. Kadın iş gücünü artırarak ve teşvik ederek satış sonrası hizmetlerde her geçen yıl büyük bir problem haline gelen istihdam sıkıntısını da önlemeye katkı sağlamak istiyoruz. Edindikleri yeni meslekle kadınlarımız da yüksek gelir elde etme fırsatı elde edebilecekler. Sürece destek veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne de teşekkürlerimizi sunuyoruz.” açıklamasında bulundu.

 

Continue Reading

Araba Bakımı

Elektrikli Araçlarda Yanlış Lastik ve Fren Sistemi Seçimi Yapmayın!

Elektrikli araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.