Connect with us

Otomotiv Sektörü

Honda SENSING Teknolojisi Gelişmeye Devam Ediyor

Honda, ‘Herkes için Güvenlik’ yaklaşımı ile geliştirdiği yeni nesil güvenlik teknolojileri olan SENSING 360 ve SENSING Elite’i tanıttı. Honda SENSING özelliğine sahip araçların sayısı 14 milyonu aşarken; Honda, güvenlik ve sürüş destek teknolojilerini daha da geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyor. Yeni teknolojik donanımlar mevcut Honda SENSING 360’a eklenecek ve Çin’den başlayarak 2024 yılından itibaren küresel çapta kullanıma sunulacak.  Bu kapsamda Honda, 2050 yılına kadar dünya genelinde Honda motosiklet ve otomobilleriyle sıfır trafik kazası ve can kaybı hedefleri için güvenlik teknolojilerini geliştirmeyi sürdürecek.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Honda SENSING 360 Next Technologies

Honda SENSING 360 Next Technologies

Honda, ‘Herkes için Güvenlik’ yaklaşımı ile geliştirdiği yeni nesil güvenlik teknolojileri olan SENSING 360 ve SENSING Elite’i tanıttı. Honda uzun yıllardır hem donanım hem de yazılım açısından güvenlik teknolojilerinin araştırma ve geliştirmesini sürdürerek kazaların olmadığı bir toplum için çalışmalarını sürdürüyor. Honda SENSING güvenlik ve sürüş destek sistemi, Honda’nın Japonya ve ABD’de satılan yeni otomobil modellerinin yüzde 99’unda ve dünya genelinde yüzde 86’sında kullanıma sunuluyor. Honda SENSING özelliğine sahip araçların sayısı 14 milyonu aşıyor.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Temel yaklaşımlarından biri olması sebebiyle güvenlik alanında çalışmalarına önem veren ve devam eden Honda, ilk olarak 2021 yılında Seviye 3 otomatik sürüş teknolojisine uygun Trafik Sıkışıklığı Pilotu işlevine sahip Honda SENSING Elite’i pazara sundu. Honda SENSING Elite, yeni nesil teknolojiler üzerinden Honda’nın orijinal yapay zeka teknolojileriyle elde edilen gelişmiş tanıma ve anlama işlevleri sunuyor. Honda SENSING Elite’in kullanıma sunulması ile elde edilen bilgilerden yararlanılarak Honda SENSING 360 çok yönlü güvenlik ve sürüş destek sistemini geliştirildi. Honda SENSING 360, çarpışmaları önlemek için sürücüde ve aracın çevresinde meydana gelen sıra dışı koşulları tespit ederek sürücünün yükünü azaltan yeni nesil teknolojiler kullanıyor.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Honda SENSING 360’ın yeni nesil teknolojileri

Yeni nesil teknolojilerle birlikte mevcut Honda SENSING 360’a, sürücü ve aracın çevresinde meydana gelen olağan dışı koşulları algılama sonucunda çarpışma riskini azaltmak ve sürücünün yükünü daha da hafifletmek için yeni işlevler eklenecek.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Bu kapsamda SENSING 360’a eklenecek yeni işlevler olan; elleri kullanmadan çalışan Gelişmiş Şeritte Sürüş ve elleri kullanmadan çalışan Gelişmiş Şerit Değiştirme ile sürücülerin daha konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimi yaşaması hedefleniyor. Bu işlevler sayesinde aracın yol hakimiyeti kolaylaşırken; takip mesafesi için de uyarılar sürücüye yardımcı oluyor.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Ayrıca Honda SENSING 360’ın sistemin kontrolü devretme (kontrolün sürücüye geri verilmesi) taleplerine yanıt verilmediğinde, aracın ilgili şeritte yavaşlamasına ve durmasına yardımcı olan Sürücü Acil Durum Destek Sistemi ve arkadan yaklaşan aracı algılayarak yolcuların yaklaşan aracı fark etmesi için bildirimler ile yolcuyu bilgilendiren Araçtan İnme Uyarısı trafik güvenliği için büyük önem taşıyor. Honda SENSING 360 kapsamında önden çarpışmayı önlemek için sürücünün durumunu ve risk faktörlerini tespit eden teknolojiyi de kullanıma sunmaya hazırlanan Honda; Sürücü Dikkat Dağınıklığı Uyarısı ve Çarpışma Uyarısı, Şerit İçi Çarpışma Önleme Yardım Teknolojisi ve Acil Direksiyon Yönlendirme Destek Teknolojisi ile yaya, bisiklet veya araçla çarpışma riskini azaltmak için hız azaltma ve direksiyon yönlendirme desteklerini sağlıyor.

Honda SENSING 360 Next Technologies

Honda SENSING Elite’in yeni nesil teknolojileri

Yeni nesil teknolojilerle birlikte Honda SENSING Elite, Honda’nın yapay zeka teknolojileri tarafından elde edilen tanıma ve anlama teknolojileri ile otoyol dışı yollar da dahil olmak üzere sürücünün tüm yol koşullarında güvenli ve sorunsuz bir yolculuk yapmasına yardımcı olmak amacıyla geliştiriliyor. Konuyla ilgili bilgi birikiminin artması ile çalışmaları hız kazanan Honda mühendislerinin geliştirdiği SENSING Elite teknolojisinin 2020’lerin ortalarından itibaren kullanıma sunulması hedefleniyor.

 

Honda SENSING Elite’in yeni nesil teknolojik işlevleri arasında karmaşık bir trafik ortamının üstesinden gelebilen Otoyol Olmayan Yollarda Sürüş Desteği, Tüm Otoyol Sürüş Durumları İçin Sürüş Yardımcısı ve Otomatik Park Yardımcısı yer alıyor. Otomatik park konusunda ayrıca Honda, daha ileri aşamada müşterilerinin gittikleri her yerde araçlarını bırakmalarını ve araçlarından inmelerini sağlayacak bir “otomatik vale park etme” işlevini geliştirecek.

 

Daha güvenli bir trafik için Honda’nın 2030 hedefleri

Trafik kazalarının sayısının en aza inmesi ve kayıpların sıfırlanması için çalışmalarını sürdüren Honda, motosiklet ve otomobilleriyle yaşanan küresel trafik kazası ölümlerini 2030 yılına kadar yarı yarıya azaltmak için hedeflerini belirledi. Honda, 2030 yılına kadar küresel çapta tüm yeni otomobil modellerini Honda SENSING (360 ve Elite dahil) motosiklet algılama donanımıyla satışa sunacak. Ayrıca Honda, 2030 yılına kadar tüm büyük pazarlardaki yeni modellerini Honda SENSING 360 ile donatırken; Honda SENSING işlevlerini de geliştirmeye devam edecek. Bu kapsamda Honda, 2050 yılına kadar dünya genelinde Honda motosiklet ve otomobilleriyle tüm trafik paydaşları adına kazasız bir toplum ve sıfır trafik kazası can kaybı hedefleri için güvenlik teknolojilerini geliştirmeyi sürdürecek.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Hyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor

Günümüzde küresel sorunlar ve sürdürülebilirlik, her yaştan bireyin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Özellikle çocuklar, doğuştan gelen merakları ve sınırsız hayal güçleriyle bu konulara en özgün ve yaratıcı bakış açılarını kazandırma potansiyeline sahip. Hyundai Motor Türkiye, bu potansiyeli desteklemek ve çocukların dünyayı iyileştirme vizyonlarını sanat yoluyla ifade edebilmelerini sağlamak amacıyla “Hyundai Resim Yarışması: Dünyayı İyileştiren Araçlar” projesini başlattı.

Hyundai ’nin “İnsanlık İçin İlerleme” vizyonu doğrultusunda geliştirilen yarışma, 2024 yılında başlatıldı ve 2025 yılında çocuk çalışmaları alanında uzman bir sosyal girişim olan Bilim Virüsü iş birliğiyle güçlendirildi. Proje, çocukların sürdürülebilir, yenilikçi ve daha iyi bir dünya için çözüm üretebilecek araç fikirlerini hayal güçleriyle buluşturduğu yaratıcı bir platform sunuyor.

Program, üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama olan Fikir Geliştirme Süreci’nde, çocukların Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) hakkında farkındalık kazanmaları, bu amaçlar üzerine düşünmeleri ve hikâyelerini geliştirmeleri hedefleniyor.

Ardından gelen Sanatsal Tasarım Aşaması’nda ise çocuklar, SKA doğrultusunda dünyayı iyileştirecek araç fikirlerini özgün çizimlerle ifade ediyor. Yarışmanın son bölümünü oluşturan İlham Veren Seçim Süreci’nde, alanında uzman jüri üyeleri eserleri yaratıcılık, tema uygunluğu ve sanatsal ifade gücü gibi kriterlere göre değerlendiriyor. Bu doğrultuda proje kapsamında seçkin jüri üyeleri ile şeffaf bir seçim süreci kurgulandı.

 

  • Ahmet Aydemir | Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü Akademisyeni ve Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
  • Ayça Çizer | Otomotiv Gazetecisi ve İçerik Üreticisi
  • İdil Türkmenoğlu | Yazar, Danışman, Öğretim Görevlisi ve Çocuk Genç Sanat Tiyatro Kurucusu
  • Seydi Murat Koç | Ressam ve Doğuş Üniversitesi Öğretim Görevlisi
  • Yalvaç Ural | Çocuk Edebiyatı Yazarı

 

Bu değerlendirmelerin sonucunda 120 eser finale çıkmaya hak kazanacak. 7-8 yaş, 9-10 yaş ve özel gereksinimli 7-10 yaş kategorilerinden seçilen 9 eser ile birlikte, “Hyundai Özel Ödülü” almaya hak kazanan bir çalışma, Hyundai Motor Türkiye tarafından 3D formatında gerçeğe dönüştürülerek çocukların hayal dünyasına hayat verecek. Bunun yanında da 10 eser sahibine Hyundai tarafından hediye çeki verilecek.

 

Hyundai Motor Türkiye, bu proje ile yalnızca çocukların sanatsal gelişimlerini desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda onların toplumsal duyarlılığını artırmayı, sürdürülebilir kalkınma bilincini yaygınlaştırmayı ve geleceğe umutla bakan bir nesil yetiştirmeyi hedefliyor.

 

Yarışma hakkında detaylı bilgi ve başvuru koşulları için http://resimyarismasi.hyundai.com.tr sitesinden bilgi alınabiliyor.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Hidrojen Yakıt Hücresi İçin Kore’de Yeni Bir Tesis Kuruyor

Hyundai, Güney Kore’nin Ulsan kentinde yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisinin temel atma törenini düzenledi. Bu adım, ülkeyi enerji dönüşümünde küresel bir lider haline getirme hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Yeni tesis, daha önce içten yanmalı motor şanzımanı üreten fabrikanın bulunduğu 43.000 metrekarelik alanda kurulacak. Bu seçim, Hyundai’nin geleceğin mobilitesine geçişini sembolik biçimde temsil ediyor. 2027’de tamamlanması planlanan tesis, kimyasal işleme ve montaj operasyonlarını entegre ederek yılda 30.000 yakıt hücresi ünitesi üretecek. Tesis, Hyundai Motor Grup’un “Hydrogen for Humanity (İnsanlık İçin Hidrojen)” anlamına gelen HTWO markası altında faaliyet gösterecek.

Yaklaşık 675 milyon dolarlık yatırım değerine sahip tesis, binek otomobiller, ticari kamyonlar, otobüsler, iş makineleri ve deniz taşıtları gibi çeşitli mobilite uygulamaları için yeni nesil hidrojen yakıt hücreleri ve elektrolizörler üretecek.

Temel Teknolojilerde İlerleme

Tesis, iki temel ürün aracılığıyla Hyundai Motor Grup’u küresel hidrojen teknolojisinde ön safa taşımayı hedefliyor:

  • Yeni nesil hidrojen yakıt hücresi: Hyundai, mevcut modellere kıyasla daha yüksek güç çıkışı ve dayanıklılık sunarken, maliyet rekabetçiliğiyle küresel pazarda liderlik hedefliyor. Yakıt hücreleri, hidrojen ve oksijen arasındaki elektrokimyasal reaksiyonlarla elektrik üreten sistemlerdir ve araçlarda jeneratör görevi görür.
  • PEM elektrolizörler: Kore’de ilk kez üretilecek yüksek verimli polimer elektrolit membran (PEM) elektrolizörleri, sudan karbon emisyonu olmadan yüksek saflıkta hidrojen üretebilen sistemlerdir. Bu teknoloji, küresel net sıfır hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Hyundai, yaklaşık 30 yıllık yakıt hücresi geliştirme tecrübesi sayesinde elektrolizör bileşenlerinde %90 oranında yerelleştirme sağlamıştır.

Şirket, elektrolizör yığını geliştirmiş ve 2025 Şubat ayında tamamlanan 1 MW’lık konteyner tipi bir sistem şu anda günde 300 kg’dan fazla yüksek saflıkta hidrojen üretmektedir. Ayrıca Jeju Adası’nda 5 MW sınıfı büyük ölçekli bir proje geliştirilmekte olup, tam kapsamlı bir yeşil hidrojen ekosistemi kurmayı hedeflemektedir.

Gelişmiş Üretim Platformu

Hyundai, Ulsan’daki yeni hidrojen yakıt hücresi üretim tesisini, insan odaklı üretim uzmanlığından elde ettiği birikimle geliştirilmiş ileri bir üretim platformu olarak işletmeyi planlıyor.

Tesis, iş gücü yükünü azaltmak ve operasyonel verimliliği artırmak için robotik teknolojilerden yoğun şekilde yararlanacak. Ayrıca gelişmiş izleme sistemleriyle en küçük güvenlik riskleri bile tespit edilerek çalışanların güvenliği ön planda tutulacak.

Hidrojen Ekosistemini Genişletmek

Üretilen yakıt hücreleri, binek otomobillerden ağır ticari kamyonlara, otobüslerden iş makinelerine ve deniz araçlarına kadar çok çeşitli uygulamalara göre optimize edilecek.

Hyundai Motor Grup, yakıt hücrelerinin ötesinde hidrojen değer zincirinin tamamını kapsayan çözümler geliştiriyor. Üretimden depolamaya, taşımadan kullanıma kadar her aşamada kamu kurumları, küresel şirketler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışıyor.

Temel atma töreni, hükümet, yerel otoriteler ve endüstri paydaşları arasında iş birliği platformu oluşturmayı amaçlayarak hidrojen ekonomisini hızlandırmak için birleşik bir yaklaşımı güçlendirdi. Hyundai Motor, karbon nötrlüğünü destekleyecek stratejik ortaklıklarını genişletmeyi ve küresel hidrojen liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

Törende katılımcılar, çok nesilli yakıt hücreleri ve elektrolizörleri, ayrıca hidrojenle çalışan yeni nesil NEXO SUV, kamyonlar, ekskavatörler, gemiler, traktörler ve forkliftler gibi birçok hidrojenli aracı yakından inceleme fırsatı buldu. Yeni tesisin, pazar büyümesine paralel olarak üretim ölçeğini artırması, küresel hidrojen ekosisteminin genişlemesine ve altyapı gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Törende ayrıca Hyundai Motor Grup ile Koreli otobüs üreticisi KGM Commercial arasında yakıt hücresi tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, tesisin Kore’nin hidrojen ekosisteminin gelişiminde oynayacağı kritik rolü bir kez daha vurguladı.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Continental, Pirinç Kabuğu  Küllerinden Lastik Üretiyor!

 Lastik üretiminde çevresel etkileri azaltmak amacıyla yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımına yönelik dönüşümü kararlılıkla sürdüren Continental, daha sürdürülebilir malzemelerle üretime odaklanmaya devam ediyor. Continental, pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika ile çevreci üretimde yeni bir adım daha attı. 

Continental 2024 yılında üretimdeki payı ortalama %26 olan çevreci hammaddeleri 2025 sonuna kadar %2 ila %3 oranında artırmayı öngörüyor. Yüksek güvenlik, performans ve kalite standartlarından ödün vermeden 2030 yılına kadar bu oranı %40’ın üzerine taşımak şirketin kısa dönemli hedefleri arasında yer alıyor. Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, “Continental’de inovasyon ve sürdürülebilirlik birlikte ilerliyor. Güvenlik, kalite ya da performanstan taviz vermeden, lastiklerimizde pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika kullanmamız, tamamen yeni bir yol açtığımızın göstergesi” dedi.

Lastik bileşiminde kritik öneme sahip hammaddeler olan karbon siyahı ve silika, bu sürdürülebilir dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. Her iki dolgu maddesi de kauçuğun dayanıklılığını artırarak lastiklerin uzun ömürlü olmasını sağlarken, aynı zamanda frenleme ve yol tutuş gibi temel performans özelliklerine doğrudan etki ediyor.

Silika, optimum kavrama ve düşük yuvarlanma direnci sağlamak amacıyla temel dolgu maddelerinden biri olarak kullanılıyor. Continental, bu malzemeyi geleneksel olarak kullanılan kuvars kumu yerine artık pirinç kabuğu küllerinden temin ediyor. Pirinç kabukları; risotto pirinci gibi ürünlerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan tarımsal bir yan ürün olup başta Asya ve İtalya’da yaygın olarak bulunuyor. Bu biyokütle, ileri işlem teknikleriyle enerji açısından daha verimli yöntemlerle silikaya dönüştürülüyor. İtalya’da Solvay gibi üreticiler tarafından geliştirilen bu silika türü, döngüsel ekonomiyi destekleyerek değer zincirinin her aşamasında daha sürdürülebilir bir katkı sağlıyor.

Continental, bu yenilikçi malzemenin öncülerinden biri olarak, lastik sırt bileşimlerinde silika kullanımı sayesinde fren mesafelerini neredeyse %50 oranında azaltmayı başardı. Aynı zamanda yuvarlanma direncinin düşürülmesiyle, enerji tüketimi ve CO₂ emisyonlarında da önemli kazanımlar elde ediliyor.

Lastiklerin toplam ağırlığının yaklaşık %20’sini oluşturan karbon siyahı ise kauçuğun yapısal dayanıklılığı açısından vazgeçilmez bir dolgu maddesi. Continental, üretimde kullanılan bu malzemenin daha sürdürülebilir versiyonlarını geliştirmek için üç farklı teknolojiye odaklanıyor:

  • Biyo-bazlı üretim: Kağıt endüstrisinin atık ürünü olan tall yağı gibi organik yağlardan elde edilen karbon siyahı, fosil kaynaklara çevreci bir alternatif sunuyor
  • Geri dönüştürülmüş piroliz yağı: Ömrünü tamamlamış lastiklerden elde edilen piroliz yağı, yeniden işlenerek karbon siyahı üretiminde kullanılıyor
  • Doğrudan geri kazanım: Verimli piroliz süreçleri sayesinde hurda lastiklerden karbon siyahı doğrudan geri kazanılıyor

Pyrum İş Birliğiyle Geri Dönüşümde Yeni Ufuklar

Continental, kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerin geri dönüştürülmesini optimize etmek amacıyla Pyrum Innovations ile iş birliği yapıyor. Termoliz teknolojisi konusunda uzmanlaşmış Pyrum ile birlikte yürütülen süreç sayesinde, hurda lastiklerden geri kazanılan karbon siyahı, yeniden lastik üretiminde kullanılabiliyor. Continental bu yöntemi ilk olarak forklift lastiklerinde başarıyla uyguladı. Şirket, geri dönüştürülmüş karbon siyahının performans ve güvenlik kriterlerine uygun biçimde binek araç lastiklerinde de yaygınlaştırılmasını hedefliyor.

Continental, çevreye duyarlı hammaddeleri kütle dengesi yaklaşımı ile mevcut üretim süreçlerine entegre etmeye devam ediyor. Böylece fosil kaynakların belirli bir kısmının yerine sürdürülebilir alternatifler kullanılıyor. Nihai ürünlerde bu geçişin pozitif çevresel etkisi açık biçimde görülebiliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.