Connect with us

Elektrikli Araçlar

Hyundai’den 650 Beygirlik Bir Sanat Eseri: IONIQ 5 N

Hyundai, N markasının ilk EV modeli IONIQ 5 ile elektrifikasyona bambaşka bir boyut kazandırıyor. Otomobilin öne çıkan kriterleri; günlük spor otomobil, viraj performansı ve yarış pisti kabiliyeti.

Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Hyundai, elektrifikasyondaki iddiasını 650 beygirlik bir sportif modelle destekliyor. Yüksek performanslı araçlar için kurulan N markasının ilk elektrikli modeli olan IONIQ 5 N, gerek sportif tasarımı gerekse yarış pistlerinde üstün kabiliyetiyle günlük otomobillere çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Üzerindeki her görsel öğenin işlevsel bir amaca hizmet ettiği IONIQ 5 N, sportifliğin, aerodinamizmin veya yüksek EV performansın buluşma noktasını işaret ediyor. Hyundai, IONIQ 5 N modelini Türkiye’de özel siparişle yılın son çeyreğinde satışa sunmayı planlıyor.

Dinamik tasarımla gelen müthiş aerodinamizm

‘N’, Hyundai Motor Company’nin Kore’deki global Ar-Ge merkezi Namyang’ı ve N serisinin geliştirilip test edildiği ve aynı zamanda Hyundai Avrupa Test Merkezi’ne de ev sahipliği yapan Nürburgring’i temsil ediyor. Namyang ve Nürburgring arasındaki bu yakın bağlantı, böylelikle N’in temelini oluşturuyor. En önemli amacı sürüş keyfi sunmak olan N markası, üst düzey donanımlarla birlikte hem günlük kullanımda hem de yarış pistlerinde kendini göstermeye ayrıcalık tanıyor. IONIQ 5 N için özel olarak geliştirilen parlak siyah ön tampon, ızgara, hava perdeleri ve ön aktif hava kapağı, görselliğin yanı sıra aerodinamiği ve soğutma performansını da artırıyor.

IONIQ 5 N için özel olarak hazırlanan arka spoyler, arka difüzör ve hava çıkışı da yere basma kuvvetini artırarak hem yol tutuşu hem de hava akışını optimize etmeye yardımcı oluyor. Daha alçak, daha geniş ve daha büyük yüksek performanslı lastiklere sahip olan IONIQ 5 N, agresif bir duruş sergilerken yarış pistlerindeki kabiliyetini de artırmış oluyor. Yeni nesil N modele özel tampon tasarımları, ön ve arka kısmın uzunluğunu güncel IONIQ 5’e göre sırasıyla 25 milimetre ve 55 milimetre artırıyor. Aynı zamanda ön ve arka süspansiyon da sürüş kabiliyetini optimize etmek için ağırlık merkezini daha da azaltacak şekilde yeniden tasarlanıyor. Genel olarak 20 milimetre daha alçak olan otomobil, daha geniş lastiklere uyum sağlamak için de alt kısmında 50 milimetre daha geniş ve daha belirgin difüzör kullanıyor. Bu sayede otomobil tam 80 milimetre daha uzun. Daha iyi sürüş ve yol tutuşu ile birlikte pist performansında daha iyi kavrama için de Pirelli tarafından özel olarak geliştirilmiş 275/35R21 P-Zero lastikler kullanıyor. IONIQ 5 N, iki özel Hyundai N tonu dahil olmak üzere 10 farklı gövde rengine sahip. Parlak Performans Mavisi ve Mat Performans Mavisi, IONIQ 5 N’in geleneksel yarışçı kimliğini vurgulayan en özel renkler.

Sürdürülebilirlik, Hyundai markasının ağırlıkla IONIQ modellerinde ele aldığı ve bunu sürekli ön planda çıkardığı bir strateji. Geri dönüştürülebilir kağıttan dekoratif kapı süsü, şeker kamışından ve PET şişelerden elde edilen biyo PET iplik, yine şeker kamışından gelen biyo TPO ve saf deri gibi çevre dostu malzemeler, aracın iç mekanında ön plana çıkıyor. Buna ek olarak otomobil, Hyundai’nin çevreye duyarlı uygulamalara olan bağlılığını daha da iyi bir şekilde örneklendirmek için de geri dönüştürülmüş lastik pigment boyası ve geri dönüştürülmüş poli Alcantara koltuk kaplama kumaşına yer veriyor.

hyundai-ioniq-5-n-1.jpg

Sportif ve modern iç mekan

IONIQ 5 N’in iç mekanı, bir yarış aracı konseptine göre şekillendirilmiş. Daha alçak oturma pozisyonuna sahip N spor koltuklar, özel mod düğmelerine sahip yeni N direksiyon ve N sabit orta konsol ile ideal bir sürücü ergonomisi sunuyor. Pist sürüşü için optimize edilmiş direksiyon simidi, koltuklar, kapı kaplama panelleri ve metal pedallar dahil olmak üzere çoğu yerde N logolu aksesuarlar ve eklentiler kullanılıyor. IONIQ 5 N’nin eğlenceli sürüş ruhunu en üst düzeye çıkarmak için sürüş modları özelleştirilebiliyor ve çeşitli kombinasyonlarda her düğmeyle eşleştirilebiliyor.

N Grin Boost (NGB) düğmesi, 10 saniye boyunca maksimum hızlanmaya ve heyecana imkan tanıyor. Bu tuşa basıldığı zaman araç tüm sistemleri 10 saniye boyunca kapatarak kullanıcısına anında yüksek performans ve sezgisel bir erişim sağlıyor.

IONIQ 5 N’in orta konsolu, diz pedleri ve kaval kemiği desteğinin yanı sıra kayan kol dayanağıyla da pist sürüşü için optimize edilmiş. Konsolun alt kısmındaki uzantı ise spor sürüşü desteklemek için sağlamlığı artırıyor. Spor otomobil, günlük kullanım için C tipi USB, kablosuz şarj cihazı ve bardak tutucular da sunuyor. N koltuklar, güçlendirilmiş desteklere sahip. Böylece keskin virajlarda güçlü yanal hızlanma meydana gelse bile dengeli bir sürüş için üst ve alt gövdeyi sıkı bir şekilde destekliyor. N koltuklar, yüksek performanslı sürüş deneyimi arayan kullanıcılar için tasarlanırken güncel modele göre kıyasla yaklaşık 20 milimetre daha alçak konumlandırılmış.

Yüksek performansla gelen 650 beygir güç

IONIQ 5 N, 21.000 devre kadar çalışan iki adet elektrikli motora sahip. En yeni nesil 84 kWh pil ile donatılan otomobil, yüksek enerji için motordaki iki kademeli invertör sayesinde 448 kW/609 PS ve 740 Nm tork (NGB devredeyken 478 kW/650 PS ve 770 Nm) güç sunuyor. Maksimum 260 km/saat hıza ulaşabilen model, 0-100 km/s hızlanmasını ise sadece 3,5 saniyede (NGB ile 3,4 saniye) tamamlıyor. Tamamen elektrikli aracın menzili ise 448 kilometre (WLTP).

Üstün viraj performansı

IONIQ 5 N’in viraj alma yetenekleri, her yolculuğun heyecanını artırmak için tasarlanmış. Gelişmiş stabilite ve çekiş kontrol sistemleri aracılığıyla üst düzey bir sürüş deneyimi sunan otomobilin gövde yapısı, normal bir EV modele göre farklılık gösteriyor. Motor ve pil montajı, performanslı sürüşlerde yanal kuvvete katkıda bulunurken aynı zamanda her iki uçtaki entegre tahrik aksları ve elektrik motoru da yüksek torka dayanacak şekilde güçlendiriliyor. Performanslı fren sistemi ise inanılmaz bir frenleme sağlıyor. Bu fren sistemi, önde ve arkada sırasıyla 400 milimetre ve 360 milimetre çaplı büyük disklerden oluşuyor. Hibrit diskler, monoblok dört pistonlu ön kaliperler, yüksek sürtünmeli fren balataları ve özel hava soğutmalarıyla beraber daha hafif metalurjinin kullanılması, fren ısı kapasitesini ve soğutma verimliliğini de artırıyor.

hyundai-ioniq-5-n-3.jpg

Otomobil, motor sporlarından ilham alan güçlü bir rejeneratif fren sistemine de sahip. N Brake Regen sistemi, sektör lideri maksimum 0,6 G yavaşlama kuvveti sunarak otomobilin frenleme yeteneklerini daha da artırıyor. EV’lerin normal modellerden daha fazla ağır olması sebebiyle kullanılan frenlerin normal bir otomobilden çok daha güçlü olması gerekiyor. Böylelikle hidrolik frenler, gerektiğinde ekstra frenleme kuvveti uygulayarak pistte daha fazla dayanıklılık sağlıyor. N Brake Regen ile bu hidrolik frenler arasındaki kusursuz uyum, sürücünün fark edemeyeceği yumuşak bir geçiş yaratıyor. Kısacası bu sistem, IONIQ 5 N’in denge ve çekiş kontrol sistemleri birlikte çalışarak heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Aracın üst düzey viraj yetenekleri, 42 ek kaynak noktası ve 2,1 metrelik ek yapıştırıcıyla da destekleniyor.

Yarış pisti kabiliyeti

N Pedal, Hyundai i20 N WRC’de de kullanılan ve sürüş esnasında oldukça hızlı tepki veren bir özellik. Üst düzey yol tutuşu elde etmeyi hedeflerken aynı zamanda EV’lerin doğal ağırlığını ve boyutunu ele alan bir çözüm olarak geliştirilmiş. Bu akıllı yazılım işlevi, anında devreye girerek gelişmiş bir gaz kelebeği hassasiyeti sağlıyor. IONIQ modellerindeki i-Pedal rejeneratif frenleme sistemine benzer teknolojiden yararlanan N Pedal, enerji verimliliğinden ziyade hızlı ve heyecan verici viraj almayı önceliklendiriyor. Arka aksta yavaşlatıcı kuvvet kullanılarak agresif bir ağırlık aktarımı yaratılıyor ve bu da virajlara daha keskin giriş sağlıyor.

N Drift Optimizer ise birden fazla araç kontrolünü dengeleyerek drift açısının korunmasına yardımcı oluyor. Entegre “Torque Kick Drift” işlevi, sürücünün daha hızlı drift yapmasına olanak sağlayarak halk arasında debriyaj tokatlama olarak tabir edilen arkadan itişli araçların debriyaj vuruş hareketini simüle ediyor.

N Tork Dağıtımı (NTD) da gücü ön ve arka akslar arasında kaydırarak 11 seviyeye kadar farklı ayar seçeneği sunuyor. Tamamen değişken ön ve arka tork dağıtımı sayesinde sürücülere istedikleri tork dağıtım oranını sunuyor.

Arka aksta bulunan elektronik Sınırlı Kaymalı Diferansiyel (e-LSD) ise sürüş koşullarına bağlı olarak arka tekerleklere gönderilen kuvvet miktarını kontrol ediyor.

Yüksek hızlarda aracın viraj performansını artırırken ayrıca tekerlek kayma dengelemesini de iyileştiriyor. e-LSD, 1.800 Nm’lik artırılmış tork kapasitesiyle optimum performansı garantilemek için gelişmiş bir reaksiyon kontrolü sağlıyor.

N Kalkış Kontrolü, sıfırdan kalkışlarda mümkün olan en iyi ivmelenmeyi ve ön torku sağlıyor. En az tekerlek patinajı ve mümkün olan en hızlı kalkış için üç farklı çekiş seviyesi (düşük, orta ve yüksek) sunarak sürücülerin pist kullanımlarında profesyonel bir yarış aracı gibi kullanmalarına imkan tanıyor.

N Race özelliği de sürücülere otomobilin enerji kullanımı üzerinde doğrudan kontrol sağlıyor. IONIQ 5 N, birkaç düğmeye basma rahatlığıyla ayarların değiştirilmesini sağlıyor. Sürücülere ‘Dayanıklılık’ veya ‘Hızlanma’ konusunda stratejik bir seçim sunuluyor. ‘Dayanıklılık’, yarış pistindeki menzili en üst düzeye çıkarıyor. Bu, maksimum gücün sınırlandırılmasıyla elde ediliyor. Bu da sıcaklığın daha geç ve yavaş oluşmasına neden oluyor. Karşılaştırmalı olarak, ‘Hızlanma’ ise daha çabuk enerji için sağlamak için güç ve soğutmaya öncelik veriyor. Bu, sürücülerin enerji stratejilerini doğru bir şekilde yönetmelerine ve sürüş performans hedeflerine ulaşmaları için ideal bir performans aralığı oluşturmalarına yardımcı oluyor.

EV’lerde gelişmiş geri bildirim arzusunun farkına varan Hyundai N mühendisleri, IONIQ 5 N’in dinamik sürüşü üzerinde hassas kontrol sunmak için N e-Shift ve N Active Sound+’ı geliştirdi. Her iki özelliğin entegrasyonu, sürücü ile otomobil arasındaki duygusal bağı güçlendiriyor. IONIQ 5 N, içten yanmalı motorların hissini simüle etmek için en son teknolojileri birleştiriyor ve olağanüstü bir sürüş deneyimi sunuyor. N e-Shift, içten yanmalı N modellerde bulunan 8 vitesli çift kavramalı şanzımanın (DCT) davranışını taklit ederek, güç dağıtımı üzerinde kontrol hissi sağlıyor ve böylece sürücüler, manuel ve otomatik vites değiştirme arasında seçim yapabiliyor. Tıpkı manuel şanzıman modundaki N DCT gibi N e-Shift de sert bir devir sınırlayıcıya sahip.

N Aktif Ses (N Active Sound+ ) ise içten yanmalı motor gibi egzoz sesleri çıkararak daha sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratmasıyla öne çıkıyor. N e-Shift, içten yanmalı motor hissini taklit ederek önceki EV uygulamalarının ötesine geçiyor ve sürüş deneyimini daha etkileşimli ve daha keyifli hale getiriyor.

N e-Shift ile eşleştirilen N Aktif Ses sistemi ise üç farklı ses sunuyor. N Aktif Ses, hızı ve gaz kelebeği konumunu temel alarak sesi sürekli olarak yeniden düzenliyor ve dinamik bir işitsel deneyim sağlıyor. Bu işitsel deneyim, sürücülere kullanılan gücü ölçmek için akustik bir referans sağlıyor. Sistemde 8 adet dahili Bose® Premium Sound ve iki adet harici hoparlör bulunuyor.

IONIQ 5 N’deki N Road Sense (NRS) ise sürüş deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor. NRS, çift kavisli yol işaretlerini otomatik olarak tanıyor ve sürücüye N Modunu etkinleştirmesini öneriyor. Bu akıllı sistem, sürücünün çift virajlı yollarda seyrederken daha da heyecan verici ve ilgi çekici bir sürüş deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.

IONIQ 5 N, zorlu yarış pisti koşullarında termal yönetim için yeni bir standart belirliyor. Rakipleriyle karşılaştırıldığında IONIQ 5 N, ısı kaynaklı güç bozulmasına (aşırı ısınma nedeniyle maksimum güç kaybı) karşı daha yüksek bir dirence sahip. Geliştirilmiş pil termal yönetim sistemi, artırılmış soğutma alanı, motor ve pil soğutucusu ile donatılmış. Pil ve elektrik motoru için kullanılan bağımsız radyatörler, yoğun pist sürüşü öncesinde ve sırasında IONIQ 5 N’in performans düşüşüne karşı performans direncini en üst düzeye çıkarıyor.

Tüm bu özelliklere ek olarak, yolda güvenlik ve rahatlık sağlayan bir dizi güvenlik teknolojisi ve bir sonraki seviye Hyundai Smart Sense Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri ile de araçla beraber sunuluyor. Hyundai Bağlantılı Araç Navigasyon Kokpiti (ccNC), 12,3 inç bilgi-eğlence ekranı ve 12,3 inç dijital gösterge panelinin birleşimiyle ön plana çıkıyor.

Bunun da ötesinde, IONIQ 5 N, ön camı bir görüntü ekranına dönüştüren seçilebilir AR işlevleri sunan Artırılmış Gerçeklik Head-Up Display (AR HUD) sunuyor. AR HUD, navigasyon, gelişmiş güvenlik ayrıntıları ve aracın çevresi gibi temel bilgileri doğrudan sürücünün ön camdaki görüş alanına sunuyor. Bu yenilikçi özellik, sürücülerin önlerindeki yola odaklanmayı sürdürürken bilgileri hızlı bir şekilde anlamalarını sağlıyor.

Nürburgring’deki Hyundai Test Merkezi

Almanya’daki Nürburgring Yarış Pisti, N markasının yüksek performanslı teknolojilerini geliştirmek için kullanılırken aynı zamanda modellere yarışçı ruhu aşılamaya devam ediyor. İkonik Yeşil Cehennem Nürburgring-Nordschleife, dünyanın en zorlu yarış pistlerinden biri olarak kabul edilirken ayrıca içindeki 73 viraj ve 20.8 kilometrelik asfaltıyla da motor sporları için oldukça önemli bir kompleks. Hyundai Motor Company’nin Avrupa Teknik Merkezi’ne (HMETC) ev sahipliği yapan bu pistte araçların dayanıklılık testlerinin büyük bir kısmı gerçekleştiriliyor. Testlere katılan yüksek performanslı otomobiller, Nürburgring’i hem kuru hem de ıslak koşullarda en az 480 kez turluyor ve yalnızca 10 ila 12 hafta içinde 180.000 kilometreye kadar zorlu sürüşü (normal bir aracın yaşam döngüsüne eşdeğer) simüle ediyor. Sert hızlanma, ani yavaşlama ve zorlu viraj almanın sürekli birleşimi, araçların sınırlarını zorluyor ve değişken yüzeyler ve kamber, olumsuz koşullarda bile en yüksek performansı sağlıyor.

Namyang Ar-Ge Merkezi

Güney Kore’nin Hwaseong kentinde 1995 yılında açılan ve 13.000 araştırmacı ve mühendisin çalıştığı Namyang Ar-Ge Merkezi ise Hyundai’nin kalbi durumunda. Toplam 3,3 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde yer alan bu tesis, tasarım, mühendislik, güç aktarma organları, performans, aero-akustik rüzgar tüneli, test sürüşleri ve çevresel Ar-Ge için gerekli olan çeşitli merkezlerden oluşuyor. Yüksek hızlı 4,5 kilometrelik düzlük bir alanı bulunan pistte 34 farklı viraj ve zorlu keskin dönüşler bulunuyor. Toplam 70 kilometre yol uzunluğuna sahip bu tesis, bir bakıma Hyundai N’in de manevi evi sayılıyor.

Hyundai, elektrikli dünyada lider olmaya çalışırken, IONIQ 5 N’le de performanslı mobilite vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor. Hızlı otomobillerin ve gerçek sürüş keyfinin sadece içten yanmalı modellere has bir özellik olmadığını kanıtlayan Hyundai, spor otomobil tutkunlarının dikkatini daha farklı N modelleriyle de çekmeye devam edecek

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araba Bakımı

DİZAYNVIP, yapay zeka ile otomobilleri konuşturacak

DİZAYNVIP’in tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde, aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılayacak ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuracak. Sorduğunuz her şey yanıt alabileceksiniz.

35 yıldır yaklaşık 4 bin aracı müşterinin hayaline göre lüks ve özel tasarımlarla yeniden şekillendiren DİZAYNVIP, yenilikçi yaklaşımıyla araçlarda Dtec yapay zeka ve Web3 teknolojileri ile devrim niteliğinde bir yolculuğa başlıyor. Tamamen yerli ‘Dtec’ adlı yapay zeka asistanı sayesinde sürücüler artık araçlarını sesli komutlarla uzaktan kontrol ederek, gelişmiş yapay zeka araç etkileşimleri ve araçları ile diğer akıllı cihazlar arasında sorunsuz iletişim gibi son teknoloji özellikler sağlayacak.
Ödüllü lüks otomobil tasarım şirketi DİZAYNVIP, yapay zeka destekli akıllı mobilite alanında devrim niteliğinde bir ortaklık kurdu. Blok zinciri ve yapay zeka tabanlı teknolojiler kullanan Dtec ile yapılan bu stratejik iş birliği, lüks araç tasarımını Nesnelerin İnterneti (Internet of Things, IoT) entegrasyonu ile birleştirerek sektörde yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor.

Bu ortaklık kapsamında, Dtec’in yapay zeka tabanlı “Dtec Assistant” teknolojisi DİZAYNVIP’in lüks araç projelerine entegre edilerek sesli kontrol ve kişiselleştirilmiş yapay zeka deneyimleri sunulacak. Böylece DİZAYNVIP, müşteri taleplerine yanıt olarak araç içi rahatlık, güvenlik ve bağlantılı yaşam deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyacak.

Ortaklık, modern ve lüks araçların hem işlevsel hem de estetik yönlerini geliştiren, gelişmiş yapay zeka destekli çözümler yaratmaya odaklanacak. Dtec’in yapay zeka, blok zinciri ve IoT sistemlerindeki uzmanlığı ile DİZAYNVIP’in lüks araç tasarımındaki mükemmelliği bir araya geldiğinde, iş birliği sürücüler ve yolcular için benzersiz deneyimler sunmayı hedefliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-4.jpg

Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Asistan Lüks Tasarımla Buluşuyor

Dtec, yapay zeka, blok zinciri, Web3 ve IoT teknolojilerinde uzman bir ekip tarafından yönetiliyor ve bu ekip, bağlantılı araçlarla etkileşimi dönüştürme vizyonuyla hareket ediyor. Ekip üyeleri, otomotiv ve teknoloji sektörlerinde çığır açan deneyimlere sahip liderler, Web3 ekonomistleri ve yapay zeka mühendislerinden oluşuyor.

Bu iş birliği sayesinde Dtec’in yapay zeka destekli araç asistanı Dtec Assistant (DtecA) ve IoT ekosistemi DİZAYNVIP’in özel araç projelerine entegre edilecek.

Bu yenilikçi çözümler, araçlarda veri güvenliği ve kullanıcı gizliliğine öncelik verirken, blok zinciri teknolojisi sayesinde şeffaf bir ekosistem sunuyor. Kullanıcılar bu sayede, gelişen bir dijital mobilite sisteminin parçası olmaya davet ediliyor.

dizayn-vip-erbakan-malkoc-1.jpg

“En Akıllı Arabayı Ürettik”

DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, yapılan iş birliği hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Yapay zeka kullanarak ‘en akıllı arabayı’ ürettik. Aracınıza bindiğinizde Dtec sizi karşılıyor ve sürüş deneyiminiz boyunca sizinle iletişim kuruyor. Sorduğunuz her şeye yanıt alabiliyorsunuz. Bu teknolojiyle milyarlarca Euro’yu ülkemize getirmeyi hedefliyoruz. Dtec ile yaptığımız bu ortaklık, akıllı, lüks araçların geleceğine doğru atılmış güçlü bir adım. Birlikte, tasarım ve işlevsellik açısından mümkün olanın sınırlarını zorluyor ve müşterilerimizin her iki alanın da en iyisini deneyimlemesini sağlıyoruz. DİZAYNVIP ve Dtec iş birliği akıllı, lüks mobiliteye yeni bir soluk getiriyoruz.” Dedi.

Duygusal Bağ Kuruluyor

Dünyadaki cansız en akıllı insanın yapay zeka olduğunu söyleyen Erbakan Malkoç, şu bilgileri verdi: “Sesle mekaniğe komut verdiğimiz, yanıt aldığımız ve araçla duygusal bağ kurduğumuz teknolojiyi zaten uyguluyorduk. Şimdi bunu yapay zeka ile birleştirip, saniyenin 4’te 1’inde 100 bin siteyi birbiriyle kesiştirerek en doğru bilgiyi alıyoruz. Örneğin; bir Japon konuşacak ve ben Türkçe duyacağım. Ben Türkçe konuşacağım, o Japonca duyacak. Anlık olarak çeviri yapıp, insanların karşılıklı olarak iletişim kurmasına olanak sağlayacağız. DTEC sadece bir yapay zeka değil, Türkiye’nin otomotiv sektöründe ne kadar ileri bir noktaya geldiğinin ve dünya çapında lider teknolojiler geliştirdiğinin de kanıtı. Kablolama, yazılım, teknoloji, yapay zeka, ses ve konuşma sistemleri, kısacası bir aracın tüm dijital yapısını yöneten bir sistem. Sadece bir araçta değil, hayatın her alanında kullanılabilir. Bu teknoloji ile aracınızı, evinizi, ofisinizi, garajınızı aklınıza gelebilecek her yerde kullanmak üzere teknoloji asistanınız olarak düşünün. DTEC tamamen yerli ve milli, Türk mühendislerin geliştirdiği, doğal dil işleme (NLP) yetenekleri kendine ait olan bir sistem. Bu durum, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yeteneklerini ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Uluslararası standartlarda mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarını yürüterek, yerli üretimi ve inovasyonu teşvik etmeyi hedefliyoruz.”

Sektör 2 Trilyon Dolara Koşuyor

Günümüzde her sektörün artık yapay zekadan etkilendiğine dikkat çeken DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç şöyle devam etti: “Yapay zeka teknolojileri tüm dünyada hızla gelişiyor. Yapılan araştırmalar 2022 yılında 428 milyar dolar hacme sahip olan küresel yapay zeka pazarının bu yıl 515 milyar doları aşacağını gösteriyor. 2030 yılında ise bu alanın 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Yapay zekanın her sektörde yarattığı derin etkiler de günlük yaşantımızda her geçen gün daha fazla kendisini gösteriyor. Alışverişten sağlığa, bankacılıktan lojistiğe kadar pek çok alanda etkisini artıran yapay zeka teknolojisinin otonom araçlarla birleşmesi, akıllı ulaşım sistemlerini de öne çıkarıyor.”

Dtec ile Geleceğin Alışveriş Deneyimi

Dtec olarak, alışveriş deneyiminde de yeni bir dikey oluşturmayı hedeflediklerini belirten DİZAYNVIP Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, “Gelişmiş doğal dil işleme modelimiz sayesinde kişiler, karşılarında uzman bir satıcı varmış gibi ürünlerle ilgili sorular sorabiliyor, detaylı yanıtlar alabiliyor ve alışverişlerini sadece konuşarak tamamlayabiliyorlar. Ürünleri karşılaştırma, öneride bulunma ve müşteriyi tanıma özelliklerimiz sayesinde, kullanıcılar ihtiyaçlarına tam olarak uyan ürünleri hızlıca bulabiliyor. 22 dil desteği ve donanım bağımsız yapımız sayesinde Dtec’i e-ticaret, online marketler, tatil ve bilet rezervasyonu platformları gibi birçok sektöre entegre edebiliyoruz, bu da hem işlem sayısını hem de alışveriş hızını artırmamıza olanak tanıyor” dedi.

Kaynak: OTOPODYUM

Continue Reading

Araba Bakımı

Elektrikli Araçlarda Yanlış Lastik ve Fren Sistemi Seçimi Yapmayın!

Elektrikli araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

araçların yaygınlaşması otomotiv sektöründe devrim niteliğinde gelişmelerle devam ederken, sürüş dinamikleri ve güvenlik önlemlerine dair pek çok konu yeniden gözden geçiriliyor. Bu çerçevede Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, elektrikli araçların geleneksel araçlardan çok farklı sürüş karakteristiklerine sahip olduğunu belirterek, lastiklerin ve fren sistemlerinin bu değişimden doğrudan etkilendiğine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre de üreticinin tavsiye ettiği normlara sahip olmayan lastik ve fren sistemi kullanımı, direkt olarak sürüş menzilini düşürüyor.

İçten yanmalı motorların aksine aktarmalı bir hızlanma metodolojisine sahip olmayan elektrikli araçlarla ilgili olarak Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı hem sürücüler hem de servisler için belirli tavsiyelerde bulundu. Yüksek tork kapasitesiyle ani hızlanma kabiliyeti çok yüksek olan elektrikli araçlarda özellikle fren sistemi ve lastik taleplerinin tamamen değiştiğini ifade eden Aşçı, “2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araçlarda kullanılan lastiklerin geleneksel araç lastiklerine oranla yüzde 30 daha fazla dayanıklılık ve yüzde 20 daha az yuvarlanma direncine sahip olması gerektiği vurgulanıyor.” açıklamasını yaptı.

Lastik, fren ve yürüyen aksam üreticileri yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladı

“Elektrikli araçlar, yüksek performans ve çevre dostu teknolojilerle donatılmış olsa da araçların güvenli ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için sürüş sistemlerinin de yenilikçi çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.” diyen Aşçı; üreticilerin ve tedarikçilerin, lastik, fren ve diğer yürüyen aksam bileşenlerini bu yeni sürüş gereksinimlerine göre optimize etmeye devam ettiğini, yeni ihtiyaçlara uyum sağlamaya başladığını söyledi.

Lastik seçiminde mutlaka araç üreticisinin tavsiyesine uyulmalı

Diğer yandan elektrikli araçların yüksek tork ve beygir gücüne sahip olması, lastik seçiminde üretici firmaların verdiği spesifikasyonlara uyumlu olmayı zorunlu kılıyor. Özellikle yazlık ve kışlık lastik seçiminde, araçların fabrika çıkışıyla belirlenmiş olan kriterlere uygun lastiklerin tercih edilmesi, güvenli sürüş için büyük önem arz ediyor.

 

Elektriklilerde yanlış fren ve lastik seçimi direkt menzili düşürüyor

Elektrikli araçların sahip olduğu rejeneratif frenleme sistemleri, geleneksel fren sistemlerinden farklı çalışıyor ve daha az enerji kaybı sağlayarak hem araç performansını artırmakta hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Öyle ki 2024 verilerine göre rejeneratif frenleme sistemi, elektrikli araçların menzilini ortalama yüzde 10 artırıyor.  Saim Aşçı, bu konuların hem üretici hem de kullanıcı bazında farkındalık oluşturması gerektiğini vurgularken, özellikle elektrikli araç kullanıcılarının lastik ve fren sistemlerine dair bilinçli seçimler yapmasının önemine işaret etti:

“Elektrikli araçların yüksek tork ve ani hızlanma kapasiteleri, sürücü deneyimini daha dinamik hale getirirken, bu araçların güvenli kullanımını sağlamak için lastik ve fren sistemlerinin de aynı oranda gelişmesi gerekli. Geleneksel araçlardan farklı olarak, elektrikli araçlarda enerji verimliliği sadece motor performansıyla değil, lastiklerin yol tutuşu ve frenleme kabiliyetleriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple, sürücülerin hem performans hem de güvenlik için araç üreticilerinin belirttiği teknik kriterlere uygun lastik ve fren seçimleri yapması, servislerin de bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.”

Continue Reading

Blog

Yokuşa ve Kaygan Zemine Meydan Okuyan 4X4 MG Elektrikli Modellerinde Kaçırılmayacak Fırsat!

MG, Türkiye’de güvenli, premium ve yenilikçi modelleriyle tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Marka, MG Ready Programı kapsamında üstün performans sunan, dört tekerlekten çekiş sistemine sahip elektrikli MG4 XPOWER ve Marvel R Performance modelleri için çok avantajlı satın alım koşullarını devreye aldı. Kullanıcılar, teslime hazır ve plakalı MG4 XPOWER modeline 1 milyon 990 bin TL, Marvel R Performance modeline ise 2 milyon 990 bin TL’lik çok özel fiyatlarla sahip olabiliyor. MG, ileri teknoloji ürünü iki güçlü modeli için de avantajlı fiyatlara ek; ticari müşterilere 700 bin TL 12 ay vadeli ve yüzde 1.99 faizli kredi imkanı sunuyor. Ticari kredi avantajından faydalanmayan bireysel müşteriler için ise MG4 XPOWER modeline özel 300.000 TL 12 ay yüzde 0 faizli kredi imkânı bulunuyor. 

 

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv’in temsil ettiği MG markası, MG Ready Programı kapsamında, üstün performans sunan, dört tekerlekten çekişli, %100 elektrikli, teslime hazır ve plakalı MG modelleri için benzersiz satış koşullarını devreye aldı. Program kapsamında, MG4 XPOWER modeli 1 milyon 990 bin TL, Marvel R Performance modeli ise 2 milyon 990 bin TL’lik avantajlı fiyatlarla MG yetkili satıcılarında sahiplerine kavuşmayı bekliyor. Menzil verimliliği ve performans açısından öne çıkan her iki modelde de ticari müşterilere 700 bin TL 12 ay vadeli ve yüzde 1.99 faizli kredi imkânı sunuluyor. Ticari kredi imkanından faydalanmayan bireysel müşteriler ise MG4 XPOWER modeline 300.000 TL 12 ay yüzde 0 faizli kredi avantajı ile sahip olabiliyor. Geniş yetkili satıcı ve servis ağıyla hızlı çözümler sunan MG markası, MG Ready Programı kapsamında teslime hazır plakalı MG modellerine hemen sahip olma ayrıcalığı tanıyor.

 

MG4 XPOWER performansıyla büyülüyor!

Doğuştan elektrikli MG4, %100 elektrikli platformu ile rakiplerinden ayrılıyor. Platformun bir avantajı olarak batarya, konumu itibarıyla otomobilde yüzde 50-50 gibi mükemmel bir ağırlık dağılımı oluşturuyor. 4 tekerlekten çekişli sürüş sistemi sayesinde üstün bir yol tutuşa imkân tanıyan MG4 XPOWER, 435 PS güç üreterek sürüş deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Boyutları itibarıyla geniş ve konforlu bir model olarak dikkat çeken MG4 XPOWER, üstün performansı sürüş konforu ile birleştiriyor. Donanım özellikleri ve güvenlik bakımından çok gelişmiş iddialı model, MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemi’ne dahil sürüş asistanları ile sürüş konforu ve güvenliğini artırıyor.

Çift motorlu olarak yollara çıkan MG4 XPOWER, 320 kW (435 PS) güç ve 600 Nm tork üretirken 0-100 km/s hızlanmasını 3.8 saniye gibi üstün bir sürede tamamlıyor. Model ayrıca aerodinamik tasarımı sayesinde rüzgâr direncini düşürerek hem uzun menzil hem iyi bir performans sunuyor. MG4 XPOWER’ın sahip olduğu 140 kW DC şarj kapasitesi ile batarya doluluk oranı yalnızca 26 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e çıkıyor.

 

Geniş, güçlü ve %100 elektrikli Marvel R!

 Boyutları ve premium donanım özellikleriyle segmentinde öne çıkan Marvel R Performance’ın, ikisi arkada, biri önde yer alan üç motoru 212 kW (288 PS) kombine güç üreterek performans beklentilerini iyi bir şekilde karşılıyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi ile donatılan Marvel R Performance, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 4.9 saniyede tamamlıyor. WLTP’ye göre 370 km menzil sunan Marvel R Performance, MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemi ile sürüş güvenliği ve konforunu üst seviyeye taşıyor. Marvel R Performance’ta hafızalı sürücü koltuğu ve yan aynalar, Bader Napa deri koltuklar, ısıtma ve havalandırma fonksiyonlu ön koltuklar, sanal pedallı elektrikli bagaj kapağı, 9 hoparlörlü BOSE ses sistemi, ambiyans aydınlatma ve panoramik cam tavan gibi premium donanım özellikleri standart olarak sunuluyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.