Connect with us

Yolcu Taşıma

Karaismailoğlu: “Milli elektrikli trenle yolcu taşımaya birkaç adım kaldı”

Bakan Adil Karaismailoğlu, saatte 160 kilometre hıza uygun “milli elektrikli trenlerin” seri üretimine başlandığını belirterek, “Test süreci 10 bin kilometreyi aştı. Önümüzdeki aylarda sertifikasını da alarak yolcu taşımaya başlamayı hedeflemekteyiz” dedi

Almanya’nın başkenti Berlin’de başlayan demir yolları ulaşım teknolojileri fuarı InnoTrans 2022’ye katılan Karaismailoğlu, fuarda bakanlık standının açılışını gerçekleştirerek, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ile fuara katılan Türk şirketlerinin stantlarını ziyaret etti.

Karaismailoğlu, fuarda gazetecilere yaptığı açıklamada, fuarın raylı sistemler sektörünün en büyük organizasyonlarından biri olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve onun şirketleri yanında pek çok Türk firmasının ürünlerini burada sergilediğini belirtti.

TCDD’nin Türkiye’nin küresel markalarından biri olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, Türkiye’de 166 yıllık bir demir yolu kültürü var. Tabii önemli yatırımlarımız var. Artık biz Türkiye olarak demir yolu ağırlıklı bir yatırım dönemine girdik. Bundan sonra demir yolu sektöründe ihtiyaçlarımız çok daha artacak. Demir yolu sektöründeki yüksek teknoloji isteyen ürünlerin geliştirilmesi konusunda ülkemizde çok önemli çalışmalar var. Bu geliştirdiğimiz ürünleri dünyaya tanıtmak, hem de demir yolu sektörü için iş birliği alanında InnoTrans en önemli organizasyonlardan bir tanesi olduğu için burada güçlü bir şekilde varız” diye konuştu.

Karaismailoğlu, Türkiye’de 4 bin 500 kilometre demir yolu inşaatının sürdüğünü ve bunun artarak devam edeceğini dile getirdi.

Sadece yolcu taşımacılığında değil lojistikte de demir yolu sektörünün kendileri için çok önemli olduğunu anlatan Karaismailoğlu, özellikle karbon emisyonunun azaltılmasında, yeşil enerjide ve tedarik zincirinde bağlantıların kurulmasında demir yollarının vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Adil Karaismailoğlu “Bunun da altyapısını oluşturmak ve demir yolu araçlarının geliştirilmesi, ihtiyaçlarımızın giderilmesi ve hem de kendi ürünlerimizi dünyaya tanıtma açısından bu tür organizasyonlar (InnoTrans) bizim çok önemli ve çok kıymetli” dedi.

Saatte 160 kilometre hıza uygun ‘milli elektrikli trenlerin” seri üretimine başlandığını aktaran Karaismailoğlu, şunları söyledi:

Test süreci 10 bin kilometreyi aştı. Önümüzdeki aylarda sertifikasını da alarak inşallah yolcu taşımaya başlamayı hedeflemekteyiz. Ardından ikinci, üçüncü setler zaten bantta çalışmaları devam ediyor. Onun devamı 225 kilometrelik hıza sahip yine milli elektrikli trenimizin de şu an tasarım çalışmaları bitmek üzere. Orada da önemli ilerleme var.

Bunun dışında 250 kilometre ve üzeri hızlara sahip trenleri yine Türkiye’de üretmek üzere de organizasyon ve tasarım çalışmalarımız bir taraftan devam ediyor. Tabii bu çok geniş bir alan. Hakikaten hem yüksek teknoloji isteyen ve yüksek maliyetli işler olduğu için de maksimum fayda sağlayacak şekilde ülkemizin mali yükünü de çok sarsmadan bu işleri nasıl yapabiliriz onun telaşı içindeyiz. İnşallah önümüzdeki günlerde ülkemizde demir yolu açısından da çok önemli gelişmeler olacak.”

Türkiye’de demir yolları projelerini bitirme hızının “rayına” girdiğini söyleyen Karaismailoğlu, projelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve farklı enerji alternatifleri üzerinde de sürekli çalıştıklarını anlattı.

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’de güneş, rüzgar enerji sistemleri ve hidroelektrik santralleri konusunda çok ciddi atılımlar olduğunu dile getirerek, “Son aylarda yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizinden sonra zaten bütün dünyanın gündemi enerji oldu. Orada ülkemizin menfaatine ne varsa onun araştırması içerisindeyiz” dedi.

adil-karaismailoglu2-innotrans-2022.jpgInnoTrans 2022

Avrupa’nın en büyük uluslararası ulaşım fuarlarından biri olarak nitelendirilen InnoTrans’ın dünkü basın brifinginin ardından resmi açılışı gerçekleştirildi. COVID-19 salgını nedeniyle iki defa ertelenmek zorunda kalan InnoTrans, bu yıl “sürdürülebilir hareketlilik” temasına odaklanıyor.

Fuarda, şehirlerde hareketliliği kolaylaştıran ulaştırma teknolojileri ve toplu taşımayı daha sürdürebilir yapan yeni akıllı çözümler damga vururken, dijitalleşme ve akıllı ağ oluşturma araçları da katılımcılardan ilgi görüyor.

Toplu taşımacılığın yanı sıra ulaşım altyapısı için en son trendlerin, yeniliklerin, sürdürülebilir çözümlerin öne çıktığı fuarda, 56 ülkeden 2 bin 834 şirket, yeni teknoloji ve ürünlerini sergiliyor.

Demir yolu altyapısı fuarın ana konusu olurken, demir yolu teknolojisi, toplu taşıma, iç mekanlar ve tünel inşaatı, lokomotifler, hızlı tren setleri, sinyalizasyon ekipmanları, vagonlar ve raylı sistemler alanındaki diğer tüm ekipman ve hizmetlere ilişkin son yenilikler ziyaretçilere sunuluyor.

Fuar, 20-23 Eylül’de Almanya’nın başkenti Berlin’de Messe fuar alanında ziyaretçilerini ağırlayacak.

Türkiye’den 60 firma yaklaşık 3 bin metrekarelik bir alan ile fuarda yer alıyor ve 27 salonun neredeyse her birinde birkaç Türk firması bulunuyor.

Fuarın katılımcıları arasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve bakanlık bünyesindeki TCDD Genel Müdürlüğü, TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü, AYGM ve TCDD Teknik Mühendislik ve Müşavirlik AŞ ile ASELSAN, TÜRASAŞ ve TÜBİTAK RUTE de yer alıyor.

Ayrıca Durmazlar, Kardemir, Gök Yapı, Petes Makina, Karsan, Sarkuysan, Elsitel, Yapıray ve Bozankaya gibi önemli Türk şirketleri de fuarda en yeni ürünlerini sergiliyor.

Bu yıl fuarda demir yolları için dijital çözümler ve enerji tasarrufu sağlayan demir yolu özellikle odak noktası olurken, iklim konusunda sürdürülebilirliğin de üreticilerin radarında olması dikkati çekiyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Karsan ve Brisa’dan Sürdürülebilir Mobilitede Güçlü İş Birliği: Avrupa Pazar lideri Karsan’ın, %100 elektrikli minibüsü e-JEST, Bridgestone Duravis All Season (Dört mevsim) Lastikleriyle Yol Alıyor

Lastik sektörünün mobilite lideri Brisa, elektrikli araç üreticilerinin güçlü iş ortağı olarak, elektrikli araçlarla uyumlu ürün portföyünü geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye otomotiv sektörünün yenilikçi markalarından Karsan, dördüncü yıldır üst üste Avrupa Pazar lideri olduğu, çevre dostu ve yüksek performanslı %100 elektrikli minibüsü e-JEST’i, Avrupa yollarına taşırken, Brisa’nın markalarından Bridgestone’un Duravis All Season lastiklerini tercih etti.

Elektrikli toplu taşıma araç teknolojisinde öncü Karsan, Avrupa’nın zorlu hava ve yol koşullarına meydan okuyarak, sürdürülebilir şehir içi ulaşım çözümlerini daha güvenli ve verimli hale getiriyor.

Bridgestone Duravis All Season lastikleri, teknolojik özellikleri ile e-JEST’in çevre dostu yapısını korurken, elektrikli araçlar için kritik olan düşük yuvarlanma direnci sunuyor. Bu sayede verimliliği artırarak operasyonel maliyetlere olumlu etki yapıyor ve çevresel etkiyi de en aza indirmeyi hedefliyor. Bridgestone Duravis All Season, güçlü taban tasarımı ve özel bileşenleri sayesinde Karsan e-JEST’in farklı yol koşullarında üstün yol tutuşu ve güvenli bir sürüş performansı sunmasına katkı sağlıyor.

Karsan ve Brisa arasındaki bu güçlü iş birliği, atılan stratejik adımlarla Avrupa pazarında önemli bir başarıya dönüştü. Yapılan iş birliği ile; İtalya, Fransa, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Belçika gibi ülkelere 6 metrelik Karsan e-JEST minibüslerinin, Bridgestone Duravis All Season ile donatılarak ihraç edilmesi hem sürdürülebilir mobilite hedeflerini destekliyor hem de Türk otomotiv sektörünün uluslararası arenada gücünü pekiştiriyor.

 

Brisa Hakkında:

Brisa’nın temelleri, Sabancı Holding ve ortaklarının girişimiyle 1974 yılında kurulan Lassa ile atılmıştır. Lastik sektöründe dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak; 1988 yılında Sabancı Topluluğu ile Dünyanın en büyük lastik üreticisi Bridgestone Corporation arasında gerçekleşen ortaklık sonucunda, Brisa bugünkü adını almıştır. Türkiye lastik pazarının mobilite lideridir.

Brisa Kocaeli Üretim tesisleri dünyanın tek çatı altındaki en büyük lastik fabrikalarından biridir. Aksaray fabrikası ise sektörün ilk akıllı uygulamalarla donatılmış fabrikasıdır.  Bu fabrikalarında ürettiği Lassa markalı ürünler, bugün 90’a yakın ülkede, 600’ün üzerinde tabelalı mağazası ile dünyada araç sahipleriyle buluşmaktadır.

Türk ekonomisine olduğu kadar ülkenin toplumsal gelişimine de önem veren Brisa, sürdürülebilirlik faaliyetlerini Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sağlayan şekilde ele almaktadır. Eğitime katkısını ortaya koyduğu “Brisa Akademi” ve “Brisa Mensupları Öğrenimi Destekleme Derneği”, kültürel bir değer olan “Brisa Müze” ön plana çıkan değerleridir. Şirket, CDP de “İklim Değişikliği”, “Su Güvenliği” ve “Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi”nde Global Liderler arasındadır. 2030’da doğrudan emisyonlarını %56 azaltmayı, 2050’de ise net sıfır hedefini açıklayan Brisa, 1,5 derece senaryosuna göre hazırladığı 2030 yılı emisyon azaltım hedefleri, Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi (Science Based Targets Initiative) tarafından onaylanan ilk şirket olmuştur.

Brisa; Bridgestone, Lassa, Dayton, Kinesis, Firestone lastik markaları; Bandag ve Veloxia kaplama markaları; Otopratik, Propratik mobilite merkezleri ile beraber Lastiğim hizmet noktaları, Lastik.com.tr internet satış sitesi, ticari araç filolarına yerinde bakım sağlayan Mobilfix mobil bakım servisi ve Profleet hizmet paketi, Probox mobil satış ve hizmet noktası ve Lastik Oteli lastik saklama hizmetiyle Türkiye ekonomisi ve gelişimine katkı sunmaktadır. Şirket sürdürülebilir mobilite odak alanında, Arvento Mobil Sistemler ile, lastik, servis ve telematik iş kollarını bir araya getirerek, filo müşterilerine değer katmak için çalışmaktadır.

Continue Reading

Blog

Mercedes-Benz Türk Mesleki Eğitim Programlarıyla “Kadının Yapamayacağı İş Yok” Diyor!

Ağır ticari araç endüstrisinin öncü firması Mercedes-Benz Türk, “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı” ile mesleki eğitime ve istihdama desteğini sürdürüyor. Üretim sahasındaki kadın çalışan sayısının artırılması amacıyla İŞKUR iş birliği ile hayata geçirilen “Meslek Edindirme Programı” kapsamında Mercedes-Benz Türk, yalnızca kadınları sektöre kazandırmayı değil, mevcut istihdamın da sürekliliğini ve sürdürülebilir olmasını hedefliyor. Her alanda fırsat eşitliğini ilke edindiklerini belirten Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “İstihdam programlarımız ve kadın çalışanlara yönelik projelerimizle, sahadaki kadın çalışan oranını 2 katına çıkardık ve daha gidecek çok yolumuz var. Bu sebeple, istihdama katılmayı özendirmemiz gerekiyor. Muhakkak eğitim seviyesine dokunmamız ve özellikle kadınların da mesleki eğitime ulaşmasını sağlamamız lazım. Bu anlamda fabrikalarımızda kadın istihdamı kapsamında yürüttüğümüz projeler çok kıymetli. Üretimden, operasyona, teknolojiden yönetime her alanda fırsat eşitliğini, kadınların varlığını ve istihdamını desteklemeye devam edeceğiz. Uzun lafın kısası; işin cinsiyeti yok, “kadınların yapamayacağı iş yok” dedi. 

Türkiye ağır ticari araç endüstrisinin öncü firması Mercedes-Benz Türk, yenilikçi ürünleri ve mükemmeliyetçi hizmet anlayışıyla yakaladığı başarıların yanı sıra uzun yıllardır sürdürdüğü “Çeşitliliklerin Yönetimi” çerçevesinde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı konusundaki kararlılığını somut bir şekilde yansıtmaya ve uygulamaya devam ediyor. Kadın istihdamı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair önemli adımlar atarak bu konuda programlarını aralıksız sürdüren şirket, son olarak bu kapsamda hayata geçirdiği “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı”na da tam destek sağlıyor. Özellikle ağır sanayide kadınların tercih etmeyeceği “varsayılan” kaynak, robot, makine, forklift operatörlüğü gibi alanlarda kadınların mesleki yeterliliklerini sağlamak ve istihdama kazandırmak amacıyla, İŞKUR iş birliği ile başlatılan “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı” kapsamındaki kadın kaynak operatörlüğü eğitimleri ile sektörel istihdama destek oluyor.

Mesleki yeterlilik belgesini alan 12 kadın kursiyer, Mercedes-Benz Türk’ün üretim sahasında kaynak operatörü olarak istihdam edildi

“Kadınların yapamayacağı iş yok” vizyonuyla hareket eden Mercedes-Benz Türk, 2023 yılına göre üretimdeki kadın çalışan oranını iki katına çıkardı. Üretimde her bölümde kadın çalışanları istihdam eden Mercedes-Benz Türk, fırsat eşitliği ve eğitimin daima yanında olmaya devam ediyor. Üretim sahasındaki kadın istihdamını artırmak ve mevcut istihdamın sürekliliğinin sağlanması adına, yenilikçi çalışmalara imza atıyor. Proje kapsamında, mesleki yeterlilik gerektiren alanlardan kaynak bölümünde istihdama katılmak isteyen adaylara İŞKUR aracılığı ile ulaşan şirket, yapılan değerlendirmelerin ardından ilk 12 kursiyer ile eğitimlere başladı. Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası yerleşkesinde yer alan Teknik Eğitim Merkezi’ndeki akredite teknik eğitmenler tarafından düzenlenen eğitim programı ile eğitimlerini tamamlayarak mesleki yeterlilik belgesini alan 12 kadın kursiyer, Mercedes-Benz Türk’ün üretim sahasında kaynak operatörü olarak istihdam edildi.

Kadınların mesleki yeterliliklerini sağlamak amacıyla çalışmalarına devam eden Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği projelerle yalnızca kadınları sektöre kazandırmayı değil, mevcut istihdamın da sürekliliğini, sürdürülebilir olmasını hedefliyor.

Üretimdeki kadın çalışan oranı iki katına çıktı

Konu hakkında değerlendirme yapan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, 1967’den bu yana Türkiye’de ağır vasıta sektörünün öncüsü bir şirket olarak, kadın istihdamına büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye’de hizmet, bankacılık ve finans gibi alanlarda kadın çalışan oranının yüzde 35’lerde olduğunu hatırlatan Süer Sülün, “Bizde de durum paralel. Ancak üretim sahasında bu oran oldukça düşük. İstihdam programlarımız ve kadın çalışanlara yönelik projelerimizle, sahadaki kadın çalışan oranını 2 katına çıkardık ve daha gidecek çok yolumuz var. Bu sebeple, istihdama katılmayı özendirmemiz gerekiyor. Muhakkak eğitim seviyesine dokunmamız ve özellikle kadınların da mesleki eğitime ulaşmasını sağlamamız lazım. Bu anlamda fabrikalarımızda kadın istihdamı kapsamında yürüttüğümüz projeler çok kıymetli.” dedi.  Bugün itibarıyla her bir otobüs ve kamyonun üretiminde montaj birimlerinden, boyahaneye, kaynak bölümünden kalite-kontrole, koltuk imalatından ambar-lojistik süreçlerine kadar üretimdeki tüm bölümlerde kadınların imzası olduğunu vurgulayan Süer Sülün, şöyle devam etti: “Kadınların yeteneklerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması, eşit fırsatlara ve haklara sahip olmaları için yapılan her bir çalışmanın önemi kritik. En son hayata geçirdiğimiz, üretim sahasındaki kadın çalışan adaylara yönelik “Meslek Edindirme Programı”mız da bu çalışmalardan biri ve bu bizim için de sektör için de çok kıymetli. Üretimden, operasyona, teknolojiden yönetime her alanda fırsat eşitliğini, kadınların varlığını ve istihdamını desteklemeye devam edeceğiz. Endüstride, ‘işin kaynağında’ kadınların imzasının olduğunu her zaman vurgulamaya, bu kapsamda kadınların istihdamı için çalışmaya devam edeceğiz. Uzun lafın kısası; işin cinsiyeti yok, “kadınların yapamayacağı iş yok” dedi.

Üretim sahasında istihdama katılan kadınların iz bırakan çalışmaları sosyal medyada

Mercedes-Benz Türk, sosyal medya hesaplarında yayınladığı kısa film serisi ile de “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı”na katılan ve Mercedes-Benz Türk bünyesinde göreve başlayan kadın çalışanların bu yolculuktaki cesur adımlarını, kendilerinin, proje ekibinin ve yöneticilerin görüşleriyle aktarıyor.   Şirket yayınladığı bu kampanya filmi ile, üretim sahasında istihdama katılan kadınların iz bırakan çalışmalarını örnekleriyle göstererek, tüm kadınlara ilham vermeyi amaçlıyor.

 

Continue Reading

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.