Connect with us

Otomotiv Sektörü

Klasik Otomobil Fuarı Rétromobile 2022’de Citroen Fırtınası Esti

Citroën, otomobil ve tarih tutkunlarını bir araya getiren klasik otomobil fuarı Rétromobile 2022’de zengin bir koleksiyon sergiledi. İkonik Grand Tourer geleneğinin en son temsilcisi yeni C5 X ilk kez halka açık bir ortamda sergilenirken, macera ile özgürlük hissini bir arada sunan My AMI Buggy Concept, 40’ıncı yılını kutlayan 80’lerin popüler aile otomobili BX ve daha birçok klasik model dünyanın en önemli klasik otomobil fuarlarından biri olan Rétromobile 2022’de yerini aldı.

Dünyanın en köklü otomobil markalarından biri olan Citroën, geçmişte otomotiv dünyasına damga vuran ikonik modellerini, Grand Tourer geleneğinin en son temsilcisi yeni C5 X modelini ve geleceğe ışık tutan My AMI Buggy Concept’ini Rétromobile 2022 klasik otomobil fuarında sergileyerek gövde gösterisi yaptı. İlk kez 1976 yılında gerçekleştirilen klasik otomobil fuarı Rétromobile, Paris Expo Porte de Versailles’da otomobil ve tarih tutkunlarını bir araya getirdi.

Citroën’in Grand Tourer mirasının en yeni temsilcisi

Citroën’in yeni C5 X modeli ilk kez halka açık bir alanda sergilendi. Markanın en güncel Grand Tourer modeli C5 X, aynı anda hem sedan, hem station wagon hem de SUV olmayı başaran son derece şık ve özgün çizgilerle dikkat çekiyor. Citroën modellerinin iddialı ve yenilikçi olma geleneğini sürdüren C5 X, dünyada bir ilk olan Citroën Advanced Comfort aktif süspansiyon sisteminin sağladığı üstün konfor seviyesiyle neredeyse bir oturma odası rahatlığında seyahat olanağı sunuyor. C5 X, Gelişmiş Head-up Display, yarı otonom sürüş, ses tanıma gibi rahatlık ve güvenliğe yönelik en ileri teknolojilerle donatılıyor.

Modern çağın Mehari’si

Citroën, My AMI Buggy Concept ile özgürlüğü seven ve direksiyon başındayken yolda veya sahilde maceraperest olabilen kullanıcılar için çağdaş bir çözüm sunuyor. Citroën tarafından 1968-1988 yılları arasında üretilen arazi aracı Mehari’nin izinden giden My AMI Buggy Concept, kapısız yolcu bölmesi, çok sayıda tasarım unsuru ve aksesuarla maceracı bir duruş sergiliyor.

BX 40’ıncı yıl dönümünü kutluyor

İlk olarak 23 Eylül 1982’de Eyfel Kulesi’nin altında görücüye çıkan BX, hem sergilenme şekli, hem tarzı hem de dikkat çekici özgün tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmişti. 30 Eylül 1982’de 69’uncu Paris Otomobil Fuarı kapılarını açtığında BX, fuarın tartışmasız yıldızlarından biri oldu. Brittany’deki Rennes La Janais fabrikasında ve İspanya’daki Vigo fabrikasında üretilen BX başlı başına bir ticari başarıya imza atarak 2,3 milyonun üzerinde satış adedi ile Haziran 1994’te üretim bantlarına veda etti.

Citroën, gövde tasarımını İtalyan karoser üreticisi Bertone’ye emanet etti. Tasarımcı Marcello Gandini orijinal bir tasarım önerdi. Güçlü ve aynı zamanda özgün bir tasarım ortaya çıktı. BX, bu özgün tasarımla dönemin otomotiv dünyasında rakiplerinin arasından sıyrılarak öne çıktı. Büyük bagaj kapağı ile donatılan 4.23 m uzunluğunda hatchback gövdeli model, sabit yükseklikte hidro-pnömatik süspansiyon sistemiyle beş yolcuyu beşik benzeri bir konfor seviyesiyle ağırlayabiliyordu. CX’ten esinlenilen ön konsol, direksiyon simidinin her iki yanındaki uydu kontrolleri ve arkadan aydınlatmalı takometre gibi ikonik donanımlara sahipti. Satış başlangıcından itibaren sunulan güçlü motorlarıyla BX, son derece dinamik sürüş özellikleriyle dikkat çekmişti. Tampon, bagaj kapağı, motor kaputu ve çamurluk gibi parçalarda kullanılan kompozit malzemeler yenilikçiydi ve bu sayede BX sadece 885 kg ağırlığındaydı.

BX pazarda 12 sene kaldı ve bu süre boyunca birçok değişiklikle güncelliğini korudu. Zaman içinde bir station wagon versiyonuna kavuştu, makyajlandı ve bir ticari versiyonu da üretildi. Ayrıca açılır tavan, klima, dijital gösterge gibi yeni donanımlar sunuldu. 162 HP’ye kadar güç sunan motoru, elektronik yakıt enjeksiyonu, otomatik şanzıman ve sürekli dört tekerlekten çekiş gibi yeniliklerle üretildiği zaman boyunca hep popüler olmayı sürdürdü. Hatta Grup B yarış otomobili BX 4 TC’nin 200 adetle sınırlı bir yol versiyonu bile üretildi.

Böylesine benzersiz bir ticari başarıyla BX otomobil tarihine de damgasını vurdu. 40’ıncı yaşını kutlayan BX’in, koleksiyoncuların kalbinde de özel bir yeri var.

Diğer tarihi Citroën modelleriyle zamanda yolculuk

Citroën , Rétromobile 2022’de Citroën koleksiyoncu kulüplerinin yardımıyla C5 X’e eşlik etmek üzere markanın grand tourer tarihine damgasını vuran bazı ikonik modellerle yeniden tanışma olanağı sundu.

Rosalie 10: İlk olarak 1932 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Rosalie; 8 HP ile 10 HP 4 silindirli ve 10 HP 6 silindirli olmak üzere farklı motor seçeneklerine, ayrıca farklı gövde tiplerine sahipti. 1942 yılına kadar 162.468 adet üretildi.

Traction Avant 15/6: 1934’ten 1957 yılına kadar 23 yıl boyunca satışa sunulan Traction modeli 4 kapılı sedan, coupé ve cabriolet versiyonlarına sahipti ve yaklaşık 758.948 adet üretildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa tarihine damgasını vuran Traction, teknik olarak devrim niteliğindeydi. Önden çekişli olan model, bağımsız ön süspansiyona, 1954’te 15/6 H’nin arka aksında hidro-pnömatik süspansiyon sistemine, hidrolik frene ve monokok gövdeye sahip ilk seri üretim otomobildi. Döneminin üstün yol tutuş özellikleriyle Traction haklı olarak “Yolların Kraliçesi” lakabını kazandı.

CX 2000 Pallas: CX, 1974 yılından 1991 yılına kadar Citroën ürün gamının üst noktasını oluşturdu. 1.042.460 adet üretildi ve ticari başarısına ek olarak 1975’te Yılın Otomobili seçildi. Hatchback silüetine rağmen gerçek bir 4 kapılı otomobil olan CX; hidro-pnömatik süspansiyon, 4 disk fren ve önden çekiş gibi özelliklerle Citroën’in geleneklerine sonuna kadar bağlıydı. CX, tekli ön cam sileceği, içbükey arka camı ve Lunula ön konsol tasarımı dışında ikonik gelişmiş “Prestige” versiyonuyla hafızalara kazındı.

2 CV Sahara: 694 2 CV 4×4 Sahara henüz ilk bakışta macera ruhu veriyordu. Önde bir motor ve arkada bir başka motor ile basit ve sağlamdı. Yükseltilmiş gövdesi ve motor kaputu üzerindeki stepnesi ile çöl maceralarının vazgeçilmeziydi.

US Mehari: Ünlü Mehari Atlantik’in diğer tarafına da geçti. 1970 ve 1971 yılında 1.000 adedi ABD’ye gönderildi. Yerel standartlara uyarlanan Mehari’nin ABD versiyonu, büyük boy yuvarlak farlarıyla Fransız kuzenlerinden ayrılıyordu.

Citroën Origins web sitesinde marka tarihinin en ikonik modellerinden bazılarını görebilirsiniz: www.citroenorigins.com (65 ülkeden erişilebilen 79 araçlık sanal müze).

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Continental, Pirinç Kabuğu  Küllerinden Lastik Üretiyor!

 Lastik üretiminde çevresel etkileri azaltmak amacıyla yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin kullanımına yönelik dönüşümü kararlılıkla sürdüren Continental, daha sürdürülebilir malzemelerle üretime odaklanmaya devam ediyor. Continental, pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika ile çevreci üretimde yeni bir adım daha attı. 

Continental 2024 yılında üretimdeki payı ortalama %26 olan çevreci hammaddeleri 2025 sonuna kadar %2 ila %3 oranında artırmayı öngörüyor. Yüksek güvenlik, performans ve kalite standartlarından ödün vermeden 2030 yılına kadar bu oranı %40’ın üzerine taşımak şirketin kısa dönemli hedefleri arasında yer alıyor. Continental Lastikleri Sürdürülebilirlik Direktörü Jorge Almeida, “Continental’de inovasyon ve sürdürülebilirlik birlikte ilerliyor. Güvenlik, kalite ya da performanstan taviz vermeden, lastiklerimizde pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika kullanmamız, tamamen yeni bir yol açtığımızın göstergesi” dedi.

Lastik bileşiminde kritik öneme sahip hammaddeler olan karbon siyahı ve silika, bu sürdürülebilir dönüşümde kilit bir rol üstleniyor. Her iki dolgu maddesi de kauçuğun dayanıklılığını artırarak lastiklerin uzun ömürlü olmasını sağlarken, aynı zamanda frenleme ve yol tutuş gibi temel performans özelliklerine doğrudan etki ediyor.

Silika, optimum kavrama ve düşük yuvarlanma direnci sağlamak amacıyla temel dolgu maddelerinden biri olarak kullanılıyor. Continental, bu malzemeyi geleneksel olarak kullanılan kuvars kumu yerine artık pirinç kabuğu küllerinden temin ediyor. Pirinç kabukları; risotto pirinci gibi ürünlerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan tarımsal bir yan ürün olup başta Asya ve İtalya’da yaygın olarak bulunuyor. Bu biyokütle, ileri işlem teknikleriyle enerji açısından daha verimli yöntemlerle silikaya dönüştürülüyor. İtalya’da Solvay gibi üreticiler tarafından geliştirilen bu silika türü, döngüsel ekonomiyi destekleyerek değer zincirinin her aşamasında daha sürdürülebilir bir katkı sağlıyor.

Continental, bu yenilikçi malzemenin öncülerinden biri olarak, lastik sırt bileşimlerinde silika kullanımı sayesinde fren mesafelerini neredeyse %50 oranında azaltmayı başardı. Aynı zamanda yuvarlanma direncinin düşürülmesiyle, enerji tüketimi ve CO₂ emisyonlarında da önemli kazanımlar elde ediliyor.

Lastiklerin toplam ağırlığının yaklaşık %20’sini oluşturan karbon siyahı ise kauçuğun yapısal dayanıklılığı açısından vazgeçilmez bir dolgu maddesi. Continental, üretimde kullanılan bu malzemenin daha sürdürülebilir versiyonlarını geliştirmek için üç farklı teknolojiye odaklanıyor:

  • Biyo-bazlı üretim: Kağıt endüstrisinin atık ürünü olan tall yağı gibi organik yağlardan elde edilen karbon siyahı, fosil kaynaklara çevreci bir alternatif sunuyor
  • Geri dönüştürülmüş piroliz yağı: Ömrünü tamamlamış lastiklerden elde edilen piroliz yağı, yeniden işlenerek karbon siyahı üretiminde kullanılıyor
  • Doğrudan geri kazanım: Verimli piroliz süreçleri sayesinde hurda lastiklerden karbon siyahı doğrudan geri kazanılıyor

Pyrum İş Birliğiyle Geri Dönüşümde Yeni Ufuklar

Continental, kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerin geri dönüştürülmesini optimize etmek amacıyla Pyrum Innovations ile iş birliği yapıyor. Termoliz teknolojisi konusunda uzmanlaşmış Pyrum ile birlikte yürütülen süreç sayesinde, hurda lastiklerden geri kazanılan karbon siyahı, yeniden lastik üretiminde kullanılabiliyor. Continental bu yöntemi ilk olarak forklift lastiklerinde başarıyla uyguladı. Şirket, geri dönüştürülmüş karbon siyahının performans ve güvenlik kriterlerine uygun biçimde binek araç lastiklerinde de yaygınlaştırılmasını hedefliyor.

Continental, çevreye duyarlı hammaddeleri kütle dengesi yaklaşımı ile mevcut üretim süreçlerine entegre etmeye devam ediyor. Böylece fosil kaynakların belirli bir kısmının yerine sürdürülebilir alternatifler kullanılıyor. Nihai ürünlerde bu geçişin pozitif çevresel etkisi açık biçimde görülebiliyor.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de  

1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.

Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.

Güçlü SUV Mirası

Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.

Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor.

Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân

Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.

İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.

Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.

Konforlu ve Akıllı Çözümler 

Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.

Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.

Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai’nin Beklenen Modeli i30 Türkiye’de Yeniden Satışta

Hyundai Motor Türkiye, C segmentinin en beğenilen modellerinden biri olan i30’u yeniden satışa sunarak kullanıcılarına güçlü, verimli ve güvenli bir sürüş deneyimi vadediyor. Modern tasarım anlayışı, gelişmiş teknolojileri ve yüksek güvenlik donanımlarıyla dikkat çeken Hyundai i30, sınıfındaki tüm beklentileri rahatlıkla karşılayabiliyor.

Yeni i30, 1.5 litrelik 48V mild hibrit, benzinli turbo bir motora sahip. Bu yeni nesil motor, 140 PS güç ve 253 Nm tork üreterek dinamik bir performans sunuyor. Aynı zamanda otomobil, düşük yakıt tüketimi sayesinde de çevre dostu yapısıyla öne çıkıyor. 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımanla birlikte gelen Hyundai i30, böylelikle hem akıcı vites geçişleri hem de keyifli bir sürüş deneyimi sağlıyor. Mild hibrit sistemin devreye girmesiyle birlikte özellikle şehir içi kullanımda daha düşük emisyon ve daha yüksek verimlilik elde ediliyor

Teknoloji ve konfor konusunda sınıfının en donanımlı otomobillerinden biri olan i30, geniş panoramik cam tavanıyla ferah bir iç ortam yaratırken, 10,25 inç dijital gösterge paneli ve 10,25 inç dokunmatik bilgi-eğlence sistemiyle de sürücülere üstün bir kokpit deneyimi yaşatıyor. Apple CarPlay ve Android Auto uyumluluğu sayesinde akıllı telefonlar sisteme entegre olurken, USB Type-C girişleri ve kablosuz şarj ünitesi de günlük kullanım kolaylığını artırıyor.

Sahip olduğu teknolojik donanımlar, i30’u sadece pratik değil, aynı zamanda modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren bir otomobil haline getiriyor. Hyundai’nin gelişmiş güvenlik teknolojilerini bir araya getiren Smart Sense donanımları da i30’da standart olarak sunuluyor. Ön Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), Şerit Takip (LFA) ve Şeritte Kalma Asistanları (LKA), Akıllı Hız Limit Asistanı (ISLA) ve Arka Yolcu veya Eşya Uyarısı (ROA) gibi özellikler, sürücüyü her yol koşulunda destekliyor. Böylece i30, yolculuklarda sadece konfor ve performans değil, aynı zamanda güvenlik açısından da tam bir koruma sağlıyor.

Türkiye’de Prime ve Comfort olmak üzere iki farklı donanım paketiyle satışa sunulan hatchback gövde tipindeki Hyundai i30, modern tasarımı, çevik sürüş dinamikleri, güçlü motor seçeneği ve ileri teknolojileriyle C segmentinde yeniden güçlü bir oyuncu olarak yollara çıkmaya hazır.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.