Otomotiv Sektörü
Lexus Limuzini Ulaşılabilir Yaptı: Lexus LM

Premium otomobil üreticisi Lexus, tamamen yeni LM modelinin dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Lexus’un Avrupa’daki ürün gamını genişletecek olan yeni LM, marka adına tamamen yeni bir segmentte yer alarak büyük bir fark yaratacak. Yeni LM modeli, Eylül ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak.
Üst düzey lüks bir limuzinin özelliklerini geniş bir minivan olarak daha ileriye taşıyan LM, yeni NX, RX ve tam elektrikli RZ SUV’larının ardından Lexus’un yeni dönemini temsil eden dördüncü model oldu. “Luxury Mover”ın kısaltması olan LM’in ismindeki L harfi, LS sedan, LC coupe/convertible ve doğu Avrupa pazarında sunulan LX SUV gibi LM’in de bir Lexus amiral gemisi modeli olduğunu vurguluyor.
Lexus, yeni LM modeliyle birlikte markanın Omotenashi misafirperverlik felsefesini eşsiz bir seviyeye taşıdı. LM’in tüm detayları, araç içerisindekilerin her an kendilerini tamamen evinde gibi hissedecekleri şekilde geliştirildi. Aynı zamanda mobil ofis olmanın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan LM, her şartta yüksek konfor sağlıyor. Koltuklar mükemmel desteği ve konforu sağlarken araç içerisindeki sıcaklık ve hava kalitesi de her zaman hassasiyetle kontrol edilebiliyor.
LM, tüm Lexus’lar gibi sürüş deneyimi ön plana alınarak geliştirildi. Lexus Sürüş İmzası’nın temel değerleri olan Konfor, Kontrol ve Güven unsurları, yüksek rijitliğe ve alçak ağırlık merkezine sahip GA-K platformuyla elde edildi. Araç içerisindeki yüksek kalitedeki işçilik ve gelişmiş teknolojiler ise, kişiselleştirilmiş lüksün Omotenashi vizyonunu yansıtıyor.
LM ile lüksün, konforun ve teknolojinin zirvesi
Tamamen konfor ve lüks odaklı olarak tasarlanan yeni LM, farklı müşterilerin yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına göre geniş bir ürün yelpazesiyle sunulacak. Tamamen en başından itibaren lüks yolcu taşıma aracı olarak üretilen LM, dört ve yedi koltuklu versiyonlarla tercih edilebilecek. Yedi koltuklu modelde orta sıradaki VIP koltuklar hacim ve erişilebilirlik açısından ön planda tutuldu. Ek olarak üçüncü sıra koltuklar, daha fazla yük alanı gerektiğinde ayrı ayrı açılıp/kapanabiliyor.
Dört koltuklu model, çok fonksiyonlu iki arka koltukla beraber lüksün zirvesi olarak dikkat çekiyor. Bu arka koltuklarda her yolculuğu son derece konforlu ve keyifli hale getiren çok sayıda özellik yer alıyor. Bunlar arasında 48 inçlik geniş ekranın yanı sıra karartılabilen cam panel barındıran ön-arka kabin arasında bir bölme bulunuyor. Bu ekran isteğe göre tam ekran olarak veya farklı yolcu tercihlerini karşılamak için sağ/sol ayrı ekranlar olarak kullanılabiliyor. Kullanıcılar, içeriği doğrudan akıllı telefonlarından veya tabletlerinden ekrana yansıtabiliyorlar. Aynı zamanda iki HDMI bağlantı noktası aracılığıyla da ekrana bağlanmak mümkün. Sistem online iş toplantıları için de kullanılabiliyor. Yedi koltuklu modelde ön konsoldan bağımsız olarak çalıştırılabilen 14 inçlik arka multimedya ekranı da yer alıyor.
Özel olarak geliştirilen Mark Levinson 3D Surround Sound Ses Sistemi dört koltuklu modelde 23 hoparlöre ve yedi koltuklu modelde 21 hoparlöre sahip. Ayrıca kabin konforu, ısıtma ve havalandırmayı hassas bir şekilde kontrol etmek ve yönlendirmek için termal sensörler kullanan daha sofistike bir Lexus Climate Concierge özelliğiyle daha ileriye taşınıyor.
Yeni LM modelinde sessizlik de önceliklerden biriydi ve bunun için geliştirilmiş bir ses izolasyonu kullanıldı. Ayrıca gürültüyü azaltan jantlar ve lastiklerin yanı sıra kabinde düşük frekanslı gürültüleri azaltan Aktif Gürültü Kontrolü de yer alıyor.
Tüm hatlarıyla zarif bir tasarım
LM, Lexus’un yeni dönemini temsil eden tasarımına sahip ve zarif bir şıklık temasıyla geliştirildi. Sonuç olarak ortaya eşsiz ve kendinden emin görünen, aynı zamanda kolay manevralar sağlayan bir tasarım çıktı. LM’in uzunluğu 5,130 mm, genişliği 1,890 mm ve yüksekliği 1,945 mm oldu. Cömert genişliği, yüksekliği ve 3,000 mm’lik aks aralığı, arka yolcuların yaşam alanını maksimuma çıkaran kilit noktalar oldu.
Cesur ön bölüm, Lexus’un imzası olan ön panjurla bir araya getirildi. Spindle ön panjur şekli, tamponun altındaki ince açıklıklarla entegre edilerek far tasarımını da birbirine bağlıyor. LM modelinin akıcı hatları, karartılmış ön ve arka sütunlarla vurgulanıyor. Geniş camlar ise ferahlık hissini artırıyor. Büyük kayar kapılar sayesinde araca binmek çok daha kolay hale geldi.
Aracın sürücü kokpiti, tüm diğer yeni Lexus modelleriyle aynı detaylara dikkat edilerek Omotenashi felsefesine uygun olarak tasarlandı. Tüm kontroller, göstergeler ve bilgi ekranları Tazuna konseptine göre konumlandırıldı. Bu sayede sürücünün sadece çok küçük el ve göz hareketleri yapması yeterli oluyor ve tamamen yola odaklanabiliyor. “Tazuna”, bir binicinin dizginleri nazikçe ayarlayarak at üzerinde sahip olduğu aynı türden sezgisel kontrolü tanımlayan Japonca bir kelimeden geliyor.
Lexus LM hibrit motordan güç alıyor
Sürüş konforu ve sürüş memnuniyetini bir araya getiren LM, Avrupa’da LM 350h ismiyle Lexus’un 2.5 litrelik kendi kendini şarj eden hibrit güç ünitesine sahip. Yeni NX 350h ve RX 350h modellerinde de kullanılan hibrit sistem, yüksek verimliliği, sessiz sürüşü ve rafine performansıyla dikkat çekiyor. Toplam gücü 245 HP olan LM 350h, 239 Nm tork üretiyor.
Standart olarak E-Four elektronik dört çeker sistemine sahip olan LM 350h, daha iyi yol tutuş ve arka koltuk konforunu artırmak adına torku otomatik olarak dengeliyor. Sürüş şartlarına göre tork önden arkaya 100:0’dan 20:80 oranına kadar ayarlanabiliyor.
Bununla birlikte LM, yeni NX, RX ve RZ modellerinde de yer alan son nesil Lexus Safety System + aktif güvenlik ve sürücü asistanları sistemleriyle donatıldı. Bu güvenlik paketi daha geniş ölçekte kaza senaryolarını algılayabiliyor. Kazalardan kaçınmaya veya etkisini azaltmaya yardımcı olacak şekilde gerektiğinde uyarı veriyor, yönlendirme, frenleme ve çekiş gücü desteği sağlıyor. Bu güvenlik sistemi, sürücüye doğal hisler verecek şekilde ayarlandı. Çalışma kapsamı aynı zamanda sürüş yükünü de düşürerek yorgunluğun azaltılmasına ve sürücünün her zaman dikkatini korumasına katkı sağlıyor. Ayrıca LM, Acil Direksiyon Yönlendirme Desteği ve Adaptif Hız Sabitleyici içeren Çarpışma Önleyici Sistem ile birlikte, daha yavaş şehir trafiğinde daha güvenli sürüş için Proaktif Sürüş Asistanı’na sahip. Sürücü Monitörü, sürekli olarak sürücünün durumunu takip ederek, tepki verilmediği durumlarda aracı yavaşlatabiliyor veya durdurabiliyor. Arka kayar kapılar dahil olmak üzere kapılarda Lexus’un zarif e-latch elektronik kapı açma sistemi yer alıyor. Güvenli Çıkış Asistanı birlikte çalışan sistem, arkadan gelen trafiği algılayarak kapının açılmasıyla yaşanan kazaların önüne geçiyor.
Otomotiv Sektörü
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor

BYD Türkiye, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda YANGWANG U8 ve YANGWANG U9’un benzersiz yeteneklerini sergilediği nefes kesen teknoloji şovunun ardından, şimdi de bu modelleri ve teknolojik gücünü TEKNOFEST İstanbul’da katılımcılarla buluşturdu.
Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İstanbul’da yerini aldı. 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen festival, teknoloji tutkunlarını bir araya getirirken; BYD Türkiye de lüks segment markası YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin yanı sıra, ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) Ocak – Ağustos verisine göre tüm elektrikli hatchback modeller içerisinde en fazla satış yapan BYD DOLPHIN modelini ziyaretçilerle buluşturdu.
BYD’nin devrim niteliğindeki Blade Batarya, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi başta olmak üzere ileri teknolojileri de fuar alanında kurulan özel stand alanında katılımcılara tanıtıldı.
TEKNOFEST’E gelen ziyaretçiler, BYD’nin inovasyon gücüyle donatılmış araçlarını ve ileri teknolojilerini yakından inceledi. Track Edition versiyonu ile dünyanın en hızlı elektrikli süper spor modeli unvanına sahip YANGWANG U9, BYD’nin kurduğu özel stand alanında sergilenirken, amfibi özelliği sayesinde hem karada hem de suda hareket edebilen YANGWANG U8 ise 360 derece Tank Dönüşü performansı ile nefes kesen bir şov sundu.
“BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra, ileri teknolojilerimizi TEKNOFEST’te tüm Türkiye ile buluşturuyoruz”
BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği olan TEKNOFEST, ülkemizin özellikle havacılık ve savunma sanayi alanında ulaştığı noktayı gösteren son derece değerli bir organizasyon. Ayrıca, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini destekleyerek, ülkemizin geleceğine de katkı sunuyor.
DNA’sında teknoloji ve inovasyon olan BYD ise, kendini sürekli gelişime adamış küresel bir teknoloji markası. 120 bini aşkın Ar-Ge mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştiren şirket; bataryadan elektrikli motorlara, süspansiyon sistemlerinden akıllı sürüş teknolojilerine kadar birçok devrim niteliğindeki teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandırıyor.
Türk tüketicisi, yeni teknolojilere olan ilgisi ve hızlı adaptasyon yeteneğiyle öne çıkıyor. Biz de BYD Türkiye olarak, 7 farklı modelden oluşan geniş ürün yelpazemizle en son teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bugün burada teknoloji ve otomobil severlere BYD’nin inovasyon gücünü yakından tanıtmak için bulunuyoruz. 11 Eylül’de Kemerburgaz’da gerçekleştirdiğimiz, Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyan etkinlikte YANGWANG U8 ve U9 modellerimizi kapsamlı bir teknoloji şovuyla tanıtmıştık. BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra şimdi ileri teknolojilerimizle TEKNOFEST’te yer almak ve bu teknolojilerimizi tüm Türkiye ile buluşturmak bizim için ayrı bir mutluluk.”
BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor
1995’te batarya üreticisi olarak yola çıkan BYD, bugün elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve akıllı teknolojiler alanında geliştirdiği çözümlerle daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. 2022’de fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv şirketi olan BYD, bugün dünyanın lider yeni enerjili araç üreticisi konumunda bulunuyor.
Batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkan BYD, son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.
DOLPHIN: Gelişmiş teknoloji, uzun menzilli batarya gücü
Okyanus serisinin öne çıkan modellerinden BYD DOLPHIN, deniz yaşamından ilham alan tasarım detaylarıyla şık ve modern bir görünüm sunuyor. Gelişmiş teknolojisini uzun menzilli batarya gücüyle birleştiren BYD DOLPHIN, konfor ve verimlilik odaklı bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Geniş iç hacmi ve yüksek teknoloji donanımlarıyla segmentinde öne çıkan BYD DOLPHIN, 2024 AutoBest Ödülü’nü kazanarak kalite ve verimliliğini tescilledi. BYD’nin kendi geliştirdiği e-Platform 3.0 üzerinde yükselen model, Lityum Demir Fosfat (LFP) teknolojisine sahip 60.4 kWsa kapasiteli Blade Batarya ile güvenlik, dayanıklılık ve performans konusunda yüksek standartlar sunuyor.
204 PS güç ve 310 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7 saniyede tamamlayan DOLPHIN, 160 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. WLTP ölçümlerine göre 427 km WLTP menzil ve 15.9 kWsa karma enerji tüketimi sunan model, 110 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryasını yüzde 30’dan yüzde 80’e 26 dakikada şarj edebiliyor. Gelişmiş enerji tasarrufu sağlayan ısı pompası sistemi ise standart olarak sunuluyor.
Euro NCAP’ten 5 yıldız alan BYD DOLPHIN, markanın diğer modellerinde olduğu gibi uzaktan bağlantı özellikleriyle kullanıcılarına üst düzey konfor sunuyor. Türkiye’deki BYD sahipleri ise uzaktan güncelleme (OTA) sistemi sayesinde araçlarını servise gitmeye gerek kalmadan güncelleyerek her zaman en güncel teknolojiye sahip olabiliyor.
YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u
YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.
Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.
Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.
49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.
Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.
YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu
BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.
Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.
BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.
YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin Ar-Ge gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.
Otomotiv Sektörü
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı

Türkiye elektrikli mobilite sektöründe bir ilk olan şarj istasyon tesisi WAT Şarj HUB, Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hizmete açıldı.
WAT’ın 500’üncü şarj lokasyonu olan bu öncü tesis, yalnızca araçlara şarj hizmeti sunmakla kalmıyor; 7/24 açık olan tesiste dinlenme ve aktivite alanları, hijyen standartlarına uygun tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları bulunuyor. Böylece yolcular, aileler ve evcil hayvanlar için keyifli bir mola noktası oluşturuyor. Ayrıca, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca enerji sağlama kapasitesine sahip ve güneş enerjisi destekli altyapısıyla sürdürülebilirliği merkeze alan bu öncü tesis, şehir içi ve şehirler arası yollarda yaygınlaştırılması hedeflenen projelere de güçlü bir örnek teşkil ediyor.
Türkiye’de elektrikli araç şarj noktalarını, yalnızca enerji alınan duraklar olmaktan çıkararak kullanıcı alışkanlıklarını yeniden şekillendirecek bir deneyim alanına dönüştürmeyi hedefleyen Koç Topluluğu şirketi WAT Mobilite, bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de bir ilk olan WAT Şarj HUB tesisini ve aynı zamanda 500’üncü şarj lokasyonunu Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdi. Proje, sürdürülebilirlik yaklaşımıyla kullanıcı konforunu birleştirerek yolculuk deneyimini yeniden tanımlıyor.
WAT Şarj HUB, yalnızca araçların şarj edildiği bir nokta değil; yolculukların daha konforlu hale geldiği yeni bir durak olarak tasarlandı. 7/24 hizmet veren tesiste dinlenme ve aktivite alanları, temel ihtiyaçların giderileceği hijyenik tuvaletler ve yiyecek-içecek otomatları elektrikli araç kullanıcıları haricinde tüm ziyaretçilerine sosyal bir deneyim alanı sunuluyor. Yerel toplulukları destekleme vizyonu doğrultusunda, bölgeye özgü zeytinyağı üretimine katkı sağlıyor. Sezon dönemlerinde, tesiste zeytinyağı satışına ayrılmış özel alanlar bulunacak. Şarj süreci boyunca kullanıcılar yalnız bırakılmıyor; sahada bulunan WAT Mobilite sorumluları, destek ve yönlendirme sağlayarak güvenli ve keyifli bir deneyim yaşatıyor. Böylece elektrikli araç kullanıcıları için şarj molası, artık sadece beklemek değil; ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların da faydalanabildiği yeni nesil bir yolculuk alışkanlığına dönüşüyor.
Yılda 48.469 kWh temiz enerji üretiliyor
520 ağaca eşdeğer fayda sağlanıyor
WAT Şarj HUB, 4 adet 180 kW ve 2 adet 360 kW ultra hızlı şarj istasyonuyla aynı anda 12 araca yüksek performansla şarj hizmeti sunuyor. Şarj istasyonlarının ve tesisin enerji ihtiyacı güneş enerjisiyle destekleniyor. Bu sayede yılda 48.469 kWh temiz enerji üretilerek; dizel araç ile 70.619 km seyahate eş değer 18.926 kg CO₂ salınımı engelleniyor, 520 ağacın korunmasına eşdeğer çevresel fayda sağlanıyor. Böylece güçlü teknolojik altyapı, sürdürülebilir gelecek vizyonuyla buluşuyor. WAT Mobilite’nin Fenerbahçe Kalamış Marina ve Bodrum Koçtaş’ta hayata geçirdiği güneş enerjisi destekli şarj noktalarıyla başlayan bu yaklaşım, WAT Şarj HUB ile bir adım daha öteye gidip şehirlerarası yolculuklara taşınıyor ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkarıyor.
Benzer projeler şehirlerarası ve şehir içlerinde uygulanacak
Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen bu konsept, elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini geliştirmeyi amaçlıyor. WAT Şarj HUB, artık yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılayan bir tesis değil; aynı zamanda geleceğin yolculuk alışkanlıklarını şekillendiren yeni bir standart sağlıyor. Milas-Muğla’da açılan bu ilk tesisin ardından, önümüzdeki dönemde benzer projeler hem şehirlerarası hem de şehir içi yollarda hayata geçirilecek. Şarj molalarını yalnızca enerji dolumu değil, yolculuk deneyimini zenginleştiren bir fırsata dönüştürüyor. Tesis, 6 Eylül’den itibaren ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
Alp Karahasanoğlu: “Yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz.”
WAT Şarj HUB ile elektrikli araç kullanıcılarının yolculuk deneyimini tamamen yeniden tanımladıklarına dikkat çeken WAT Mobilite & WAT Motor Genel Müdürü Alp Karahasanoğlu, “Türkiye’de bir ilk olan ve WAT Mobilite’nin 500’üncü şarj lokasyonu olarak devreye alınan bu tesisimiz, yalnızca araçları şarj etmekle kalmıyor; aynı zamanda ailelerin, yolcuların ve evcil hayvanların keyifle vakit geçirebileceği, modern ve konforlu bir durak sunuyor. Güneş enerjisi destekli altyapımız sayesinde sürdürülebilirliği merkeze alıyor, çevresel etkileri azaltarak şehirlerarası yolculuklarda yeni nesil bir alışkanlığın öncüsü oluyoruz. Bodrum-İstanbul yolu üzerinde hayata geçirdiğimiz bu öncü tesis, önümüzdeki dönemde şehirlerarası ve şehir içi yollarımızda yaygınlaşacak projelerimiz için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.”
Otomotiv Sektörü
JAECOO 7’de Eylül Ayına Özel 1 Milyon TL’ye Varan Finansman Fırsatı!

JAECOO, eylül ayında Türk tüketicilere premium off-road SUV modeli JAECOO 7’de dikkat çekici finansman teklifleri sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, 1 milyon TL’ye varan cazip kredi seçenekleri ve avantajlı fiyatlar ile yeni bir otomobil satın almak isteyen kullanıcılara avantajlar sağlıyor.
İlk premium off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye’de 1 yıl gibi kısa sürede önemli bir satış başarısı elde eden JAECOO, eylül ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüş fonksiyonları ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7’nin Evolve (4×4) versiyonu, ticari müşterilere özel 400.000 TL 6 ay yüzde 0 faizli kredi veya 1 milyon TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 2,81 faizli kredi avantajlarıyla 2.725.000 TL’den başlayan fiyatlardan yararlanabiliyor. JAECOO 7’nin Revive 4×2 versiyonu ise eylül ayına özel 2.550.000 TL’den başlayan fiyatlarla yeni kullanıcılarını bekliyor.
Maceraya hazır premium SUV JAECOO 7!
Premium, şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle, klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.
Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7’nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik bilgi-eğlence ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken, kullanıcılara sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önce
Hyundai Motor Türkiye’de Yeni Dönem: Online Satış Sistemi Başlıyor
-
Üst Yapı3 hafta önce
Krone ve DFDS’ten Türkiye Lojistik Sektörüne Güçlü Katkı: 1.050 Treyler Teslimatı Gerçekleştirildi
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
OMODA Markası Türkiye’ye Geliyor!
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önce
Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu
-
Blog4 hafta önce
Hyundai’nin İzmit’te Üreteceği Yeni Elektriklisinden İlk Esintiler
-
Otomobil4 hafta önce
KARSILAŞTIRMA :Opel Grandland Hibrit , Yenilikçi Alman Mühendisliği Peugeot 3008 Hibrit’e Karşı
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Hyundai Motor Türkiye’den Gençlik Kampı
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önce
Elektrikli Geleceğin Yeni Standartı: Mercedes-Benz GLC Tanıtıldı