Connect with us

Lojistik

Lojistikte Öldüren rekabet: Yüzde 90’ı Ayakta Kalamaz

‘Uluslararası taşımacılıkta o kadar anlamsız bir fiyat rekabeti var ki yüzde 90’ının başarılı çıkması mümkün değil’ diyen Sertrans Logistics’in Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, bu alanda da rekabetin bir ABC’sinin olmasını talep etti.

Salgınla birlikte e-ticaretin gelişmesi lojistik sektöründe de yeni yatırımlara neden oldu. Yakın zamanda depo ve filo yatırımlarını artıran Sertrans Logistics’in Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, Avrupa yatırımlarına da Almanya’dan başladıklarını söyledi. Sektördeki gelişmelere ilişkin sorularımızı yanıtlayan Keleş, uluslararası taşımacılık tarafında yaşanan öldüren rekabete değindi ve bu tarafta bir düzenleme yapılmasını istedi. Bu alanda çok ciddi rasyonel olmayan bir fiyat rekabetinin ortaya çıktığını, bu durumun Türkiye’nin lojistik sektöründe sürdürülebilir şirketler oluşturmasının önünde bir engel olduğunu not eden Keleş, “Uluslararası taşımacılıkta o kadar anlamsız bir fiyat rekabeti var ki yüzde 90’ının başarılı çıkması mümkün değil. Uluslararası tarafta iş matematiksiz günü kurtarmalık ilerliyor. Bir günlük strateji ile ana gelir, ana faaliyet alanı uluslararası taşımacılık olanların var olması mümkün değil. Sektöre insan kaynağı da yetiştirilemez.

Bir regülasyona ihtiyaç var. Şu anda ithalat ihracat dengesizliği var. İthalatta navlunlar o kadar düşük ki araçlar geri dönemiyor, ihracatın önüne yük biniyor. Herkes bunu karşılayamıyor. Bir kısır döngü var. Regülasyon lazım, rekabetin de ABC’sinin olması lazım. Bunlar benim şahsi görüşlerim. Belgelendirme vs. ile yapılmaya çalışılıyor. ” dedi.

DENGESİZ TİCARET İHRACATI VURABİLİR

Özellikle kurda yaşanan mevcut durumun ithalat üzerindeki etkileri nedeniyle taşıma maliyetlerine yansımasının bir süre daha devam edeceğini ifade eden Nilgün Keleş, şu uyarıları yaptı: “Artan üretim talebine karşılık vermek üzere hem normal hem de hızlı taşımalara olan ihtiyaç çok daha fazla artacak. Zayıf ithalat nedeni ile dönemeyen TIR’lar normal ihracat ihtiyaçlarının karşılanmasında da engel oluşturacak. İthalat /ihracat dengesizliği nedeni ile Türk TIR’ları hızlıca dönemeyeceği için pazarda ihracat için gerekli araç sayısı yeterli olmayacak bu boşluk navlun fiyatlarının çok yukarı gitmesinden faydalanmak isteyen, kota problemleri olmayan ve bu avantajları ile navlunları olması gerekende de daha yukarı götürecek olan yabancı plakalı araçlarla doldurulacak. İhraçta navlunların çok daha fazla artacağı bir ortamla karşı karşıya kalabiliriz. Tüm bu sorunlar bir sonraki sezon/yıl siparişlerinin Türkiye’ye değil daha farklı ülkelere kaydırılmasını tetikleyebilecek ve sonraki yıllardaki ihracatımızı ve rekabetçiliğimizi olumsuz etkilemesi gibi bir durumla karşılaşabiliriz.”

ÇALIŞANINI KENDİ YETİŞTİRİYOR

Herkesin günü kurtarmaya baktığı bir dönemde üniversitelerle işbirliği programları yaptıklarını ve yeni yatırımları devreye aldıklarını kaydeden Keleş, “İster milli vazife deyin, ister rol model olmak deyin, bunları yapmak lazım.” ifadelerini kullandı. Lojistik sektörüne insan kaynağı yetiştirmek üzere yaptıkları çalışmalara değinen Keleş, kampanya dönemlerinde istihdam sayılarını katladıklarını da ifade etti. “2019’daki kampanya döneminde bin 500 olan çalışan sayısı şu dönemde 3 bin 500’e doğru gidiyor. Pandemiyi 2 binin üzerinde yönettik. Sabit olarak değil ama bir indirim dönemi geliyor; bin 500-2 bin artış oluyor. Bin sabit varsa 3 bine çıkıyor.” diye konuştu. Gerek kampanya dönemlerinde gerekse genel istihdam artışında nitelikli personel bulma sorunu yaşamamak için üniversiteler ve belediyelerle yaptıkları işbirliği sayesinde kadınlar ve gençlere eğitim verdiklerini anlatan Keleş, “Şu anda yüzde 40-50’lerde olan kadın istihdamımızı 2023’te yüzde 80’e çıkarmayı hedefliyoruz. Sektörde şoförlerden başlamak üzere ciddi bir açık var. Kampanya dönemleri için 2008’den beri bu alanda ciddi kas yapıp dünya devlerine hizmet veriyoruz. Kampanya dönemlerinin iki ay öncesinde yoğun bir planlama oluyor. En ufak bir aksama yok. Biz sadece ücret değil birçok yan destek de veriyoruz. Hem kalıcı personele hem geçici olanlara. Hem eğitim hem saha anlamında bir projemiz sürüyor. Lojistikte hep bir yetişmiş insan eksiği var. Liseler ve üniversitelerle yaptığımız çalışmaların en önemli amacı temelden yetiştirmek ve sektöre de katkı sağlamaktı. Sertrans Akademi de sektörün ilk akredite sertifika programını başlattı. İkinci dönemdeyiz.” bilgisini verdi.

KAYNAK: Recep ERÇİN – AYDINLIK

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Operasyonel Araç Kiralama Sektörü 2024’te 95.8 Milyar TL’lik Yatırımla 69 Bin 700 Adet Aracı Filosuna Kattı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), 2024 yılına ilişkin sektör verilerini açıkladı. Bu kapsamda; operasyonel araç kiralama sektörü 2024’te 95,8 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 69 bin 700 aracı filosuna kattı. Operasyonel araç kiralama sektöründe sedan gövde tipi yüzde 46,6 ile hala tercihlerde ilk sıradaki yerini korurken SUV karoser tipi yüzde 19,9 ile üçüncü sırada yer aldı.  Rapora göre, sektörün araç parkının yüzde 31,8’lik bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluştururken, benzinli araçların payı yüzde 58,5’e, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,6’ya yükseldi. Operasyonel araç kiralamanın sadece bir araç edinme yöntemi değil aksine A’dan Z’ye tam bir hizmet paketi olduğunu söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Günümüzde kaynaklar, mevcut koşullar nedeniyle, sınırlı hale geldi. Bu sebeple, kaynakları mümkün olduğunca verimli kullanmak sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler, ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine artan oranda operasyonel kiralamayı tercih ediyor. Bu sayede öz kaynaklarını ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok maliyet kalemini ve riski de bertaraf etme imkânı elde etmiş oluyorlar.  Şirketlerin araç parkı dikkate alındığında, kiralamanın büyümesi konusunda yüksek potansiyeli görebiliyoruz” dedi.

 

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılı sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2024 yılında 95 milyar 800 milyon TL’lik yatırımla 69 bin 700 adet yeni aracı filosuna kattı. 2024 yılı sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 280,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Sektörün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,9 azalarak 251 bin 800 adede geriledi. Operasyonel kiralama sektörü 2024 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün 2024’te ödediği vergi tutarı toplamda 50 milyar TL’yi buldu.

 

Kiralanan araçların yüzde 9,6’sı hibrit ya da elektrikli!

Rapora göre, Renault yüzde 18,2 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 16,7’le Fiat, yüzde 9,7 ile Toyota, yüzde 9,2 ile Volkswagen ve yüzde 8,9’la Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 47,2’si kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30,6 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,1 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 2024 yılı sonunda yüzde 7,4’e yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 31,8’lik bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluştururken, benzinli araçların payı yüzde 58,5’e, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,6’ya yükseldi.

 

Kiralamada da ilk tercih hala sedan!

TOKKDER raporunda yer alan dikkat çekici verilerden bir diğeri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 46,6 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 24,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 19,9 ile üçüncü sırada yer aldı. SUV gövde tipindeki araçlarda 2023 yılı sonuna göre yüzde 23’lük bir artış dikkat çekti. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 81,7’sini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 18,3 olarak gerçekleşti.

 

Operasyonel araç kiralama, işletmelere birçok faydayı bir arada sunuyor

2024 yılı sonuçlarını değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Etkileri sürmekte olan ülke ekonomimizdeki bozulma, ticari hayatı maalesef olumsuz yönde etkiledi. Elbette operasyonel kiralama sektörü de tüm sektörlerde olduğu üzere bu olumsuzluktan nasibini aldı. Özellikle, artan kredi faizleri, düşen büyüme hızı ancak buna rağmen yükselen enflasyon, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi. Bu gelişmeler karşısında operasyonel kiralama sektörü bir miktar küçüldü. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2024 yılı sonunda 252 bine düştü. Sektörümüz ne kadar az operasyonel riske maruz kalırsa büyümesi de o kadar sürdürülebilir olacaktır. 30 Kasım 2024 tarihli ve 32738 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile, araç kiralama işletmelerine, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak, araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları üç yıl saklama zorunluluğu getirilmiştir. Kanunda ayrıca “genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisi araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılır.” hükmü de yer almaktadır. Kanundaki “Kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurma zorunluluğu” hükmünün, kanun Resmi Gazete’de yayınlanmadan önce, kanundan çıkarılması konusunda TOKKDER olarak girişimde bulunmuştuk. Ancak bu talebimizin karşılık bulmadığı görülmektedir. Diğer taraftan aralık ayında kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlar için Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği kapsamında 31 Ocak 2025 tarihine kadar Taşıt Tanıma Birimi (“TTB”) başvurularının yapılması, 30 Nisan 2025 tarihine kadar ise montaj işlemlerinin tamamlanması zorunluluğu getirilmiştir. Sektörümüzü etkileyen dinamikler için uzun vadeli planlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Ani ve sık yapılan bu tür değişiklikler, filosunda yüksek sayıda aracı olan şirketlerin ve araç kiralama firmalarının mali yapılarını ve işleyişlerini olumsuz etkileyebiliyor. TOKKDER görüş ve önerileri çerçevesinde yapılacak düzenlemelerin sektörümüzün hizmet standartlarını yukarı çekerek müşteri memnuniyetini daha da artıracağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

 

Operasyonel araç kiralamanın sadece bir araç edinme yöntemi değil aksine A’dan Z’ye tam bir hizmet paketi olduğunun altını çizen Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “İhtiyaç duyduğu aracı satın almak yerine kiralama yöntemiyle edinmeyi tercih eden işletmeler, bu paketin sunduğu tüm avantajlardan faydalanmanın yanı sıra öz mal bir araç sahibi olmanın risklerinden tamamen korunaklı hale geliyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini de beraberinde getiriyor. Günümüzde kaynaklar, mevcut koşullar nedeniyle, sınırlı hale geldi. Bu sebeple, kaynakları mümkün olduğunca verimli kullanmak sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler, ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine artan oranda operasyonel kiralamayı tercih ediyor. Bu sayede öz kaynaklarını ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok maliyet kalemini ve riski de bertaraf etme imkânı elde etmiş oluyorlar.  Sağlıklı analiz yapan her şirketin kiralamayı tercih etmesi lazım. Kiralama dünyada da büyüyor, bizde de büyümeye devam edecektir. Şirketlerin araç parkı dikkate alındığında, kiralamanın büyümesi konusunda yüksek potansiyeli görebiliyoruz.”

Continue Reading

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Blog

Murat Lojistik, Yolda Teknolojisi ile dijitalleşiyor

Yolda.com’un teknolojisini kendi bünyesine entegre eden Murat Lojistik, dijitalleşme alanında attığı yeni adımla sektördeki gücünü daha da artırmayı hedefliyor.

Yolda.com’un teknolojisini kendi bünyesine entegre eden Murat Lojistik, dijitalleşme alanında attığı yeni adımla sektördeki gücünü daha da artırmayı hedefliyor.

İşletmelerin karayolu taşımacılık süreçlerini dijitalleştiren Yolda.com’un geliştirdiği yenilikçi teknoloji altyapısını devralan Murat Lojistik, stratejik bir anlaşmaya imza attı. Bu teknoloji devri, Murat Lojistik’in operasyonlarını daha verimli yönetmesine ve müşterilerine daha hızlı ve entegre çözümler sunmasına olanak sağlayacak.

Yurtiçi lojistik sektörünün öncü firmalarından Murat Lojistik, 1959 yılından bu yana Türkiye’nin yükünü taşımaya devam ediyor. Geniş dağıtım ağı, güçlü öz mal filosu, genç ve dinamik ekibi ile yatırımlarını sürdürerek büyüyen Murat Lojistik, 3.500’den fazla öz mal ve kiralık filomuzla soğuk, donuk, kuru gıda ve gıda dışı gönderileri, Türkiye’nin her noktasına tam zamanında prensibine göre ulaştırıyor.

Murat Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yüksel Yolda.com’un teknoloji transferi ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yolda.com’un teknoloji altyapısını satın alarak dijital dönüşüm hedeflerimizi hızlandırıyoruz. Bu altyapı sayesinde süreçlerimizi daha hızlı ve etkili bir şekilde yönetebileceğiz. Yolda.com’un teknoloji gücünü Murat Lojistik bünyesine katmaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Murat Lojistik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Elif Sude Yüksel ise şunları söyledi: “Yolda.com’un teknoloji altyapısını bünyemize katarak dijitalleşme yolculuğumuzda büyük bir adım daha attık. Bu teknoloji sayesinde hem operasyonlarımızda hız ve verimliliği artıracağız hem de müşterilerimize daha şeffaf ve izlenebilir çözümler sunacağız.”

Yapılan anlaşma ile Yolda.com, dijital dönüşüm yolculuğunda edindiği deneyim ve bilgi birikimini Murat Lojistik’e aktardı. Yolda.com’un geliştirdiği teknoloji sayesinde, rut optimizasyonu, sipariş yönetimi, izlenebilirlik ve analitik raporlama gibi pek çok alanda Murat Lojistik’in dijital altyapısı güçlenecek.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.