Sektörel
Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezleri, Projeleriyle Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Çalışıyor
Mercedes-Benz Türk, AR-GE Merkezleri ile hem Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor hem de sürdürülebilir projelere imza atıyor.Kurulduğu günden beri araştırma ve geliştirme faaliyetlerine büyük bir önem veren Mercedes-Benz Türk, 8 yılda toplam 509 adet patent başvurusu gerçekleş
Şirket, yapay zeka sayesinde fiziksel testleri azaltacak Horizon Europe kapsamındaki projesi FAMILIAR ile CO2 emisyonunun ve diğer atıkların azaltılmasını sağ
Geri dönüştürülmüş maddelerden otobüs tamponu projesi ile bir ilke imza atan Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, bu teknoloji ile karbon ayak izi azaltılmış ürünler elde ederek döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak.
Aksaray ve Hoşdere fabrikalarında bulunan AR-GE Merkezleri ile Daimler Truck’ın dünyadaki sayılı AR-GE Merkezleri’ne ev sahipliği yapan Mercedes-Benz Türk, bu alanda gerçekleştirdiği faaliyetlerle Türkiye’nin en çok hizmet ihracatı yapan şirketleri arasında yer alıyor. Hoşdere Otobüs Fabrikası bünyesinde faaliyete alınan İstanbul AR-GE Merkezi ilk defa 2009 yılında AR-GE Merkezi Belgesi’ni aldı. Bu tarihten itibaren otobüs ve kamyon ürün gruplarında AR-GE çalışmalarına başlayan Mercedes-Benz Türk, 2018 yılında Aksaray’da oluşturduğu AR-GE Merkezi ile kamyon ürün grubu özelindeki çalışmalarına hız kazandırdı.
Mercedes-Benz Türk, 8 yılda 509 adet patent başvurusu gerçekleştirdi
Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Otobüs AR-GE ekipleri, AR-GE ve inovasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 2021 yılında Mercedes-Benz Türk Kamyon AR-GE ekibi 78 adet, Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekibi de 92 adet olmak üzere toplam 170 adet patent başvurusunda bulundu. Şirket, 2014-2021 dönemini kapsayan 8 yıllık süreçte ise toplam 509 adet patent başvurusu yaptı.
Horizon Europe programına katılım devam ediyor
Horizon2020 programı çerçevesinde RECOTRANS, DECOAT, VOJEXT, ALBATROSS projeleri ile Hibe Programı’na dört kez kabul edilen Mercedes-Benz Türk, Horizon Europe programına da FAMILIAR projesi ile başvurdu. Avrupa Birliği’nin 95,5 milyar Euro bütçeli AR-GE destek programı “Dokuzuncu Çerçeve Programı” ya da diğer bir adıyla Horizon Europe, bilim ve yenilik faaliyetlerini desteklemeyi hedefliyor.
Mercedes-Benz Türk’ün Horizon Europe kapsamındaki projesi FAMILIAR, Türkiye’den 3 ortağın katkılarıyla yürütülüyor. FAMILIAR projesinde kullanılan yapay zeka modeli sayesinde fiziksel testlerin azaltılması hedefleniyor. Bu da CO2 emisyonunun ve diğer atıkların azaltılmasını sağlayacak.

Bu proje kapsamında, mevcut ağır sınıf ticari araçlarında kullanılmak üzere tasarlanan ve imal edilen parçalarda yıllar boyunca yaşanan ve büyük çoğunlukla yüksek sayıda araç ebatlarında yapılan fiziksel testler ile doğrulanabilen hataların azaltılması ve bu sayede parça kalitesinin iyileştirilmesi hedefleniyor.
Doğa dostu teknoloji ve malzemeler üzerinde geliştirme çalışmalarına devam ediyor
Mercedes-Benz Türk, sürdürülebilir ulaşımı tasarlamak için doğa dostu teknolojiler konusunda enstitüler, tedarikçiler ve hammadde üreticileri ile çalışıyor. Şirket bu kapsamda, gıda, kağıt, kirli plastikler, ambalaj ve organik atıkların geri dönüşümü ile elde edilen hammaddeleri kaliteden ödün vermeden seri parçalarında kullanmak için AR-GE faaliyetleri yürütmeye devam ediyor.
Geri dönüştürülerek üretilen hammaddelerin sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomiye katkıda ne kadar büyük bir rol oynadığının bilinci ile hareket eden Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, bu hammaddelerin teknik yapılabilirlik, imalat ve kalite süreçleri açısından önemli mühendislik çalışmalarını önceliklendiriyor. Ayrıca, müşteri ile ürünü buluşturmadan önce zorlayıcı test koşulları altında uygunluğu da garanti altına alıyor.
Sürdürülebilir geri dönüşüm malzemelerin otomotiv sanayiinde kullanılabilirliği için AR-GE çalışmalarına hız kesmeden devam eden Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, Mercedes-Benz Intouro modelinin arka tamponunu, ilk deneme pilot ürün olarak ev atıklarının geri dönüşümü ile elde edilen hammaddeden üretti. Elde edilen bilgi birikiminin araçların farklı parçalarında kullanılması da projenin öne çıkan faydalarından biri olarak görülüyor.
Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, sürdürülebilirlik projeleri ile seri ürünlerde karbon ayak izini azaltmayı, maliyetleri düşürmeyi ve karbon ayak izi azaltılan ürünleri geliştirerek döngüsel ekonomiye daha fazla katkı sağlamayı planlıyor. Kullanılacak ürünlerin çeşitliliğinin artmasıyla birlikte elde edilecek tasarrufun da artırılması hedefleniyor.

Mercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Karoseri Direktörü Dr. Zeynep Gül Koca
Mercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Karoseri Direktörü Dr. Zeynep Gül Koca; “Çok çeşitli alanlarda yetkinliklere sahip olan İstanbul AR-GE Merkezimiz, ana şirketimiz Daimler Truck’ın global ağı içerisinde çok önemli bir konuma sahip. İstanbul AR-GE Merkezimizde en büyük sorumluluğumuz, toplumumuzun artan ulaşım talebi için sürdürülebilir çözümleri sağlayan yenilik ve dönüşüme öncelik etmek. Bunun güzel bir örneği, çeşitli atıklardan geri dönüştürülen bio-bazlı plastik hammaddeleri kullanarak otobüsler için geliştirmekte olduğumuz dış tasarım parçaları. Bu ve benzeri hammaddeleri kullanarak karbon ayak izini azaltmayı, maliyetleri düşürmeyi ve geri dönüşüme daha fazla katkı sağlamayı hedeflerken döngüsel ekonomiye ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunacağız. Tüm bunların yanında ekibimizin güncel teknolojileri, yeni ürün ve bilimsel gelişmeleri yakından takip etmesi amacıyla akademik seviyelerini artırmalarına da önem veriyoruz. Ekibimizde 2 kişi doktora, 71 kişi yüksek lisans derecesine sahipken, 4 arkadaşımız doktora, 15 arkadaşımız ise yüksek lisans eğitimini sürdürüyor. 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası vesilesi ile ülkemizde bu alanda emek harcayan herkese saygılarımızı iletiyoruz” dedi.

Mercedes-Benz Türk Kamyon AR-GE Direktörü Melikşah Yüksel
Mercedes-Benz Türk Kamyon AR-GE Direktörü Melikşah Yüksel ise; “İstanbul ve Aksaray’da yer alan AR-GE Merkezlerimiz ile kamyon ürün grubu özelinde özel projelere imza atıyoruz. Avrupa Birliği’nin araştırma, geliştirme ve inovasyon projelerine destek olan Horizon2020 programı çerçevesinde farklı projelerle kabul edilen AR-GE Merkezimiz, Horizon Europe programına da FAMILIAR projesi ile başvurdu. FAMILIAR projesinde kullanılan yapay zeka modeli sayesinde fiziksel testleri azaltılmayı hedefliyoruz. Bu sayede CO2 emisyonunun ve diğer atıkların azaltılmasını sağlayacak olmak bizim için bir gurur kaynağı. Her geçen gün artırdığımız patent başvuru sayımızı da 2021 yılındaki 78 adet yeni başvurumuz ile yeni bir aşamaya taşıdık. 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında, Türkiye’nin gücüne güç katan tüm mühendislere, yazılımcılara ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlardaki çalışanlara hem markamıza hem de ülkemize katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.
Sektörel
TürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
Türkiye otomotiv sektörünün faaliyetteki en köklü üreticisi TürkTraktör, üretimdeki başarılarına yenilerini ekledi. İki bininci yerli üretim kazıcı yükleyiciyi banttan indiren TürkTraktör, 500.000’inci ponte, 700.000’inci motor ve 1.250.000’inci şanzıman üretimiyle de önemli kilometre taşlarını geride bıraktı. TürkTraktör, 2025 yılında gerçekleşen üretim başarılarını, üst düzey yöneticiler ve çalışanların katılımıyla Ankara Fabrikası’nda kutladı.
Törende konuşan TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, TürkTraktör’ün ilk günkü heyecanla Türkiye için değer yaratmaya devam ettiğini belirterek, şirketin başarılarla dolu 70 yılı aşan tarihinde pek çok rekora imza attığını vurguladı. Bir fabrikanın en gurur dolu anlarından birinin hiç şüphesiz üretim rakamlarında kırılan rekorlar ve banttan indirilen ürün sayısında ve çeşitliliğinde aşılan yeni eşikler olduğunu söyleyen Séjourné, “Geçtiğimiz yıllarda 1 milyonuncu traktör ve 10 bininci kabin üretimi gibi çok önemli eşikleri aştıktan sonra gelişen üretim kapasitemiz ve çeşitliliğimiz sayesinde şimdi de iş makineleri tarafında iki bininci yerli kazıcı yükleyici banttan indirmenin haklı sevincini yaşıyoruz. Bununla birlikte fabrikalarımızda 500 bininci ponte, 700 bininci motor ve 1 milyon 250 bininci şanzıman üretimini de başarıyla tamamlayarak ülkemizin üretim gücüne katkı sağladığımız için çok mutluyuz” dedi.
İş makineleri alanında 2020 yılından bu yana yerli üretim gerçekleştirdiklerini ve 5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde çok büyük bir ivme ile büyümeye devam ettiklerini belirten Séjourné “İş makineleri üretiminde ilk bin adede 3 yılda ulaşmıştık. İkinci bin adedi üretmemiz ise 2 yıl aldı. Bu alandaki yetkinliğimiz ve tecrübemiz arttıkça istikrarlı ilerleyişimiz de devam ediyor. Yerli üretim gücümüz ile hem ülke ekonomisine değer katıyor hem de sunduğumuz ileri teknoloji ve yüksek performans ürünleriyle tarım ve inşaat sektörlerini şekillendiriyoruz. Çalışanlarımız ve hissedarlarımızla birlikte aynı azim ve kararlılıkla üretmeye devam edeceğiz. Emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum.” dedi.
Sektörel
Komatsu, MINEX 2025’te Yer Altı Maden Kamyonu HX20’nin Türkiye Prömiyerini Gerçekleştirdi
Marubeni Dağıtım ve Servis, 3-6 Eylül 2025 tarihleri arasında Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda en yeni yer altı maden kamyonu Komatsu HX20’nin Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi; paletli ekskavatörler arasında verimliliği ile dikkat çeken Komatsu PC210LC-11E0’ı da iş ortakları ile buluşturdu. Marubeni Dağıtım ve Servis, Montabert’in en yeni hidrolik kırıcılarından SD28, V1800 ve XL1900’u da MINEX’de sergiledi. Açık ve kapalı alanda yer alan iki ayrı stantta konuklarını ağırlayan Marubeni Dağıtım ve Servis, maden sektöründe farklı çözümleri sağlayan en yeni teknolojileri ile de çözüm ortağı olduğunu gösterdi.
Yer altı madenlerinde verimliliği ve performansı en üst düzeye taşımaya hazırlanan yeni Komatsu HX20’nin Türkiye’deki ilk gösterimi Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleştirildi. Japon kalitesiyle iş ortaklarıyla buluşan tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirleyen Komatsu PC210LC-11E0 da fuarda yerini aldı.
Yer altı maden sektörüne yeni bir kamyon: Komatsu HX20
Komatsu HX20, zorlu yer altı koşullarında üstün performans göstermek için tasarlandı. Orta ve büyük ölçekli madencilik faaliyetlerinde güvenilir ve dayanıklı bir madencilik kamyonu olan Komatsu HX20, üretimi en üst düzeye çıkarırken bakım ve bekleme sürelerini en aza indirmeye yardımcı oluyor. Yer altı madenlerinin zorlu koşullarına karşın Komatsu kalitesini sağlayan Komatsu HX20, 20 tonluk taşıma kapasitesi, 209 kW’lik güçlü ve çevreci Cummins QSB6.7 motoru ile verimlilik ve üretkenliğe odaklanıyor. Kompakt boyutları sayesinde dar galerilerde kıvrak hareket edebilmesi ve kendini kanıtlamış teknolojilerinin sorunsuz yapısı sayesinde yer altı madencilik faaliyetleri yürüten işletmelerin yeni favorisinin Komatsu HX20 olması bekleniyor.
9.417 mm’lik uzunluğu, 2.200 mm’lik genişliği ve yüklü haldeyken 2.555 mm’lik yüksekliğiyle kompakt bir yapı sergileyen Komatsu HX20, 10 metreküplük standart damper kapasitesine ek olarak 6 veya 12,5 metreküplük damper kapasitesi seçenekleriyle de sipariş edilebiliyor. Yaklaşık 19 tonluk çalışma ağırlığı ve 20 tonluk yük kapasitesiyle, 39 tonluk toplam yüklü ağırlığa ulaşabilen Komatsu HX20, en zorlu, dar ve alçak yer altı madenlerindeki işlerin üstesinden kolaylıkla gelebiliyor.

Düşük tüketim ve verimliliğin sembolü: Komatsu PC210LC-11E0
Yenilenmiş hidrolik ve motor tasarımı sayesinde yüzde 20’ye varan düşük yakıt tüketimiyle Komatsu PC210LC-11E0, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirledi. Komatsu PC210LC-11E0, geliştirilmiş kontrol valfi ve yüksek kapasiteli pompası sayesinde, kule dönüş, bom, arm ve kovanın aynı anda hareket ettiği kombine hareketlerde hız sağlıyor.
Operatörlerin konforu ve rahatlığı için geniş görüş açılı kabin, kullanımı kolay, konsola entegre kısa levyeler, elektrikli hava süspansiyonlu ve ısıtmalı koltuk donanımları devreye giriyor. Sınıfının en düşük Adblue tüketimine sahip seçeneklerinden Komatsu PC210LC-11E0, çalışma esnasında DPF rejenerasyonunu otomatik olarak gerçekleştirirken operatörler çalışmalarına aralıksız devam edebiliyor. Komatsu PC210LC-11E0, kırıcı tesisatı ve seçilebilir kırıcı mod/ataşman modları ile de istenilen şekilde kırıcı ile çalışılabiliyor, böylelikle kullanıcılara kolaylık ve yüksek performans sunuyor.
Maden sektörüne Komatsu imzası
Komatsu HX20’nin Türkiye’ye gelmesi ile birlikte madencilik sektöründeki katma değerli ürünlerine bir yenisini daha ekleyen Marubeni Dağıtım ve Servis, Komatsu HX30 ve Komatsu HX45 gibi yeni yer altı kamyonlarını da iş ortaklarının beğenisine sundu. Komatsu’nun yeni ürünleri arasına Komatsu WX07, Komatsu WX11 ve Komatsu WX15 yer altı yükleyicileri de eklendi. Tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi düşük işletme maliyeti sağlayan güçlü şasi ve sistem tasarımları, isteğe göre uyarlanmış gövde ve boyutlar ile Komatsu’nun bir asırlık tecrübesiyle kanıtlanmış teknolojileri, yer altı madenlerinde de iş ortaklarının avantajlarına hizmet ediyor.
Sektörel
Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza
Turka markasıyla 2027-2047 dönemindeki araç muayene hizmetlerini yürütme hakkını kazanan MOI Ortak Girişim Grubu, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalelerinden birinin kazanılmasının ardından Turka Araç Muayene Ekibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
21 Mayıs 2025’te Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonunda sonuçlandırılan araç muayene ihalesini MOI Ortak Girişim Grubu kazandı. Türkiye’den Met-Gün Grup, ABD’de araç muayene ve emisyon testleri yapan Opus Group ile Itversia Gestion S.L ve VTV Norte SA şirketlerinden oluşan MOI Ortak Girişim Grubu, araç muayenede yeni dönemi başlatacak özelleştirme sözleşmesinin imzalanması sürecinde önemli adımlardan birisi olan sözleşme taslaklarının parafe edilerek Danıştay görüşüne sunulması aşamasında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na çalışma ziyareti gerçekleştirdi.
Danıştay tarafından görüş verilmesini takiben sözleşme Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile MOI Ortak Girişim Grubu arasında imzalanacak ve 2027 yılından başlayarak 2047 yılına kadar araç muayene hizmetleri Turka markasıyla MOI Ortak Girişim Grubu tarafından verilecek.
Dünyada en yüksek araç muayenesi yapılan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyleyen Turka İcra Kurulu Üyesi Serhan Salman, “2024’te trafikte kayıtlı 31 milyondan fazla araç vardı ve bu sayıya her yıl yaklaşık 1 milyon araç ekleniyor. Bu da trafikteki araçların güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Araç muayene sisteminin sağlıklı ve verimli işlemesi, trafik kazalarının önlenmesinde hayati bir rol oynuyor; çünkü yola çıkan her aracın teknik olarak güvenli olması, binlerce hayatı doğrudan etkiliyor. Hedefimiz 15 Ağustos 2027’de, Türkiye genelindeki 249 istasyonumuzla bu süreci sorunsuz olarak devralarak başlamak. Bugün Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda gerçekleştirdiğimiz sözleşme taslaklarının parafesi işlemiyle birlikte geçtiğimiz aylarda başlattığımız çalışmalarımızın önemli aşamalarından birini daha tamamladık” dedi.
“Global bilgi birikimimizi Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden otomotiv için kullanacağız”
Her yıl tekrarları ile 15 milyona ulaşan Türkiye’deki araç muayene işlemlerini hızlı, verimli, güvenilir ve insan odaklı olarak devam ettirmek için gerekli hazırlıkları yaptıklarını belirten Opus Group CEO’su Lothar Geilen “MOI Ortak Girişim Grubu’nu oluştururken araç muayenesi konusunda alanının en iyileri ile bir araya geldik. Türkiye’deki ortağımız Met-Gün Grup, bu girişim grubunun ihaleyi kazanması konusunda büyük emekler verdi. Birlikte çalışarak elde ettiğimiz başarı dünya çapında ses getirdi. Türkiye’ye yaptığımız yatırımlarla da bu konuya ne kadar önem verdiğimizi gösteriyoruz” diyerek Türkiye gibi dünyanın en önemli ekonomilerinden birinin lokomotif sektörlerinden otomotivin daha da ileriye gitmesi için globalde elde ettikleri tecrübelerini aktaracaklarını vurguladı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda atılan imza ile araç muayene istasyonlarının yeni dönem hazırlıklarının hız kazanacağını söyleyen Serhan Salman “2027-2047 dönemi boyunca yapacağımız değerlendirmelerle, ihtiyaç duyulan bölgelerde yeni araç muayene istasyonları açacağız. Bu yüzden de birlikte çalışacağımız girişimcileri doğru seçmek bizim için çok önemli. Hayata geçireceğimiz bayilik sistemine katılacak güvenilir iş ortaklarımızla uzun süreler boyunca çalışmak istiyoruz. Tüm operasyonlarımızda, alt işleticilerimizle birlikte, sektörde halihazırda çalışanları da bünyemize katmayı hedefleyerek, tecrübesi olan 4 bin 500 kişiden oluşturacağımız ekibimizle istihdam hedefimizi daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz. Diğer yandan, araç muayene hizmetlerinde yeni dönemde, vatandaşların konforunu ve memnuniyetini artırmaya yönelik önemli düzenlemeler hayata geçireceğiz. Muayene ücretleri artık komisyon farkı alınmaksızın kredi kartı gibi farklı ödeme yöntemleriyle ödenebilecek; istasyonlarda kafeterya, bekleme alanları ve elektrikli araç şarj üniteleri gibi ek hizmetler sunulacak. Ayrıca online randevu ve şikâyet sistemleri devreye alınarak işlemlerin hızlı ve kolay şekilde tamamlanması sağlanacaktır. ” dedi.
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önceHyundai Motor Türkiye, Çocukların Hayallerine Hayat Veriyor
-
Otomotiv2 hafta önceHyundai CRATER Concept, AutoMobility LA 2025’te Tanıtıldı
-
Yük Taşıma1 hafta önceBMC, 520 Beygir Gücünde Yerli Kamyon Üretti
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceTürkiye’nin İlk Kurumsal Araç Kiralama Markası Avis Türkiye, 50. Yılını Dünya Liderliğiyle Taçlandırdı
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceBorusan Otomotiv Motorsport’tan 2025’e Damga Vuran İki Ödül
-
Otomotiv Sektörü1 hafta önceMINI, Ultra Maraton Yüzücüsü Aysu Türkoğlu’nun Sınır Tanımayan Yolculuğuna Eşlik Ediyor
-
Sektörel1 hafta önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Hafif Ticari1 hafta önceU Sağlık A.Ş, ambulans filosunu 100 adet MAN TGE ile güçlendirdi


