Connect with us

Kamyon-Çekici

Mercedes-Benz Türk’ün Desteğiyle İKSV Tarafından Yürütülen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) Programı Sanatçıları, Mentorlarıyla Çalışmalara Başladı

Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve kültürel mirası korumayı teşvik eden projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürüttüğü ve Mercedes-Benz Türk’ün destekleriyle görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı Şubat 2023 depremlerinden sonra ikinci programını sadece depremden etkilenen sanatçılara açtı.

Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürütücülüğünde hayata geçirilen SaDe’ye (Sanatçı Destek Fonu) destek vermeye devam ediyor. Program bu yıl Şubat 2023 depremlerinden etkilenen sanatçıların tasarı aşamasındaki projelerini hayata geçirebilmeleri için destek sağlıyor.

SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı kapsamında desteklenen sanatçılar, üretim süreçleri boyunca projelerini geliştirebilmeleri için alanlarında uzman mentorlarla çalışma imkânı buluyor. Üstelik bu isimler sanatçıların kendi belirlediği, beraber çalışmak istedikleri kişiler oluyor. Program kapsamında, tasarım aşamasındaki projelerini geliştirmeleri için programa katılan sanatçılara 5.000’er Avro destek sağlanıyor. Buna ek olarak sanatçılar çalışabilecekleri kültür-sanat profesyonelleri, kurumlar ve üreticilerle de bir araya getiriliyor.

Görsel sanatlar alanında çalışmalar yapan sanatçılara yönelik fona, 2024 yılında 84 sanatçı başvurdu. Yapılan başvurular arasından desteklenecek sanatçılar Aylin Çankaya, Cemil Çalkıcı, Gökçe Çetin, Macide Yalçınkaya, Nesime Karateke ve Rozelin Akgün olarak belirlendi.

Mimarlık bölümü mezunu olan Aylin Çankaya, bölümünün araçlarını fotoğraf alanıyla birleştirerek bir hikâye anlatıcılığı yapmayı amaçlıyor ve bu alanda mentoru olarak seçtiği Aslıhan Demirtaş ile birlikte projesini geliştirecek. Aslıhan Demirtaş; ODTÜ’de lisans, MIT’de yüksek lisans eğitiminin ardından Doha, Katar’daki İslam Sanatları Müzesi ve Japonya’daki Miho Şapeli projelerinde baş tasarımcı olarak Pritzker Ödülü sahibi I.M. Pei ile iş birliği yaptı. Çalışmaları Salt Galata ve Ulus, Pratt Manhattan Gallery, Aronson Gallery, Collectorspace ve Şarika Bienali’nde sergilenen Demirtaş, 2022 yılında 15. Dönem Ağa Han Mimarlık Ödülleri teknik değerlendirme komisyonunda görev aldı.

Adana’da yaşayan Mimarlık Bölümü mezunu Cemil Çalkıcı, çalışmalarında genel olarak doğal ve yapılı çevre arasındaki ilişkiyi inceliyor. Mentoru Emre Hüner ile birlikte yaşadığı şehirle olan ilişkisinin farklı yönlerini keşfedeceği bir proje hazırlayacak. Çalışmalarını İstanbul ve Amsterdam’da sürdüren Emre Hüner, Milano Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olup, Art Explora, Artpace ve Rijksakademie gibi misafir sanatçı programlarına katıldı. Sylvia Kouvali Gallery, Arter gibi mekânlarda düzenlediği kişisel sergilerin yanı sıra 9. Asya Sanat Bienali (2024) ve 14. İstanbul Bienali’nde grup sergilerinde eserleri yer alan Hüner’in çizim, video, heykel ve yerleştirmeler gibi çeşitli araçlarla yaptığı işleri, Arter, Tate ve Centre Pompidou gibi prestijli müze koleksiyonlarında yer aldı.

Mentorluğunu Nazlı Pektaş’ın yapacağı sanatçı Gökçe Çetin, Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nde başladığı eğitimine devam ediyor. Çetin, duygular ve toplumsal normlar üzerine çalışmalarına devam ederken, depremlerin ardından ölüm, kayıp, yas, yıkım ve bunların bireysel yaşama etkileri üzerine ağırlık vermeye başladı. Mentoru Pektaş, lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde tamamladı, yüksek lisansı ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam Bölümü’nde yaptı. Halen Marmara Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültelerinde öğretim görevlisi olarak çalışan Pektaş, sanat eleştirisi, yapıt analizi, sanat tarihi, seramik sanatı tarihi ve çağdaş sanatta beden konularında dersler vermeye devam ediyor. Bunun yanı sıra SUMMART, CIF Cocoon, Art Week, Bilsart Yapı Kredi Kültür Sanat, Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi’ndeki sergilerin yanı sıra pek çok serginin küratörlüğünü üstlendi.

Hatay’da yaşayan resim öğretmeni Macide Yalçınkaya, üretim sürecinde sanatçı ve akademisyen Evrim Kavcar’ın mentorluğuyla projesini hayata geçirecek. Yalçınkaya, üretimlerinde tekrar, örüntü ve belirsizlik kavramlarını çalışmalarının merkezine alıyor. Çalışma ve araştırmaları, düzen ile düzensizlik arasında gerçekleşene odaklanıyor. Mentoru Kavcar, yüksek lisansını San Francisco Art Institute’ta, sanatta yeterlik çalışmasını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nde tamamladı. Nesin Sanat Köyü ve Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kurucu kadrosunda yer alan Kavcar’ın işleri; 28. İstanbul Film Festivali, PiST Disiplinlerarası Proje Alanı, ARTER, 17.İstanbul Bienali, Sinopale 8, Borusan Contemporary, Eldem Sanat Alanı, PASAJ Bağımsız Sanat Alanı, KASA Galeri, Karşı Sanat Çalışmaları, Barın Han, 3. Mardin Bienali, nGbK neue Gesellschaft für Bildende Kunst, Galerie Nord, TTayvan Tıpta İnsan Bilimleri Müzesi gibi uluslararası mekânlar ve etkinliklerde sergilendi. Kavcar, Berlin Senatosu Misafir Sanatçı Programı ve SAHA Studio gibi programlara katıldı.

Görsel sanatçı, fotoğrafçı ve kültür yöneticisi Günseli Baki’nin mentorluk yapacağı Nesime Karateke, Antakyalı bir belgesel yönetmeni olarak SaDe’nin desteğiyle projesini hayata geçirecek. Sanat üretiminde ağırlıklı olarak hafıza/mekân; kent/birey ve toplumsal cinsiyet konularıyla ilgilenen mentoru Baki, hafıza ve mekân üzerine yaptığı görsel, metinsel üretimler; arşivden beslenen, araştırma odaklı uzun süreli transdisipliner çalışmalara imza atıyor.

Diyarbakır’dan desteğe başvuran Rozelin Akgün ise çalışmalarında biyolojik döngüler ve biyomateryallere odaklanıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik bağlamlarla organik maddeleri ve dönüşen formları çalışıyor. Rozelin Akgün’ün mentorluğunu mühendislik ve belgesel fotoğrafçılığı kökenli sanatçı, küratör ve akademisyen Serkan Taycan üstleniyor. Taycan araştırmalarında İstanbul’a odaklanarak kentsel dönüşüm, altyapı, şehir hakkı ve sanatsal aktivizm konularını inceliyor. Fotoğraf, video, haritalama ve yürüyüş gibi medyalar aracılığıyla ekolojik ve kentsel dinamikleri ele alan Taycan’ın işleri Venedik Mimarlık Bienali, İstanbul Bienali, MAXXI ve İstanbul Modern gibi önemli mekânlarda sergilendi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

ANADOLU ISUZU’DAN YÜK HAFİFLETEN KAMPANYA

Anadolu Isuzu, müşterilerinin işine güç katacak, güvenilir ve ekonomik çözümler sunmaya devam ediyor. 31 Mayıs’a kadar devam edecek “Yükünüzü Hafifleten Kampanya” ile tüm kamyon modelleri 1.200.000 TL’ye kadar, 24 ay vadeli ve %1,99 faiz oranlı kredi ile sunuluyor.

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, yaz mevsimine avantajlarla dolu bir kampanya ile “Merhaba” diyor. Tüm kamyon modellerini kapsayan özel kampanya ile müşterilere 1.200.000 TL’ye kadar, 24 ay vadeli ve %1,99 faiz oranlı kredi fırsatı sunuluyor. Bu fırsatın yanısıra isteyen müşterilere üç ay ödemesiz kampanya fırsatları da sunuluyor. Anadolu Isuzu, 31 Mayıs 2025 tarihine kadar geçerli olacak kampanya ile işini büyütmek veya filosunu yenilemek isteyen tüm ticari araç sahiplerine kolaylık sağlamayı hedefliyor. Anadolu Isuzu’nun ticari araç modelleri, yüksek performans, ticari kullanımda kritik öneme sahip olan dayanıklılık, güç ve yüksek manevra kabiliyetleriyle öne çıkıyor.

Kamyon alımlarında avantajlı koşullardan yararlanarak, Anadolu Isuzu kalitesini deneyimlemek isteyenler, kampanya hakkında daha fazla bilgi almak ve fırsatlardan yararlanmak için Anadolu Isuzu bayileri ile iletişime geçebilir.

 

Continue Reading

Kamyon-Çekici

Türkiye’de Akaryakıt Sektörüne Yeni Düzenleme: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Başlıyor

Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında yapılan yakıt alım işlemleri, yeni bir düzenleme ile daha güvenli ve şeffaf hale geliyor. 1 Şubat 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıt plakalarının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak ve böylece vergi kaçakçılığıyla etkin bir mücadele sunacak. Bu sistemin, hem akaryakıt sektöründe hem de genel ekonomide büyük bir değişim yaratması bekleniyor.

UTTS, akaryakıt istasyonlarında, yakıt alımı sırasında taşıt plakasının sisteme kaydedilmesiyle vergi güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen bu sistem, akaryakıt satışlarını şeffaflaştırırken, kayıt dışı ekonomiyi önlemeyi hedefliyor. Uygulama, tüm akaryakıt istasyonları için zorunlu olacak ve 31 Ocak 2025’e kadar istasyonlar, gerekli donanımları kurarak sisteme kaydolmak zorunda. Bu tarihten sonra yapılan işlemlerin, UTT sistemi üzerinden kaydedilmesi gerekecek.

Türkiye’de akaryakıt sektöründe büyük bir dönüşüm başlıyor. 2025 yılının başı itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), akaryakıt alımlarında taşıt plakasının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak. Bu sistem, özellikle vergi güvenliği ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik bir öneme sahip. Yeni düzenleme, Türkiye’deki akaryakıt istasyonları için büyük bir değişim sürecinin başlangıcını işaret ediyor. UTTS nedir? sorusunun cevabı, akaryakıt alımlarını daha şeffaf hale getirerek sektördeki vergi kaçakçılığını önlemeye odaklanmaktadır.

Akaryakıt İstasyonları İçin UTTS Zorunluluğu: 31 Ocak 2025’e Kadar Başvuru Yapılmalı

1 Şubat 2025’ten itibaren, Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonları, UTT sistemi üzerinden işlem yapmaya başlayacak. Bu tarihten önce, istasyonların UTTS başvurusunu tamamlayarak gerekli donanımları kurmaları zorunlu olacak. Başvuru ve kurulum süreci, akaryakıt istasyonlarının dijital dönüşümünü hızlandırarak, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artıracak. Ayrıca, taşıt sahipleri için daha güvenli ve takip edilebilir bir sistem sunulacak. UTTS’yi nasıl kullanırım? sorusunun cevabı ise oldukça basit: İstasyonlar, her yakıt alımında taşıt plaka bilgisini otomatik olarak kaydederek vergi denetimlerini kolaylaştıracak.

Vergi Kaçakçılığının Önlenmesi ve Rekabetin Eşitlenmesi

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, vergi denetimlerini kolaylaştırarak Türkiye’deki akaryakıt sektöründe kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedefliyor. Bakanlık yetkililerine göre, bu sistem sadece vergi güvenliğini sağlamanın yanı sıra sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldıracak. UTTS nasıl çalışır? sorusunun yanıtı, taşıt plakası bilgilerini doğrulayan sistemin, her akaryakıt alımını gerçek zamanlı olarak kaydetmesinde yatıyor. Bu sayede, akaryakıt istasyonları daha şeffaf bir şekilde işlem yaparken, sektör de dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Blog

TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.

 

TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.

 

Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.

 

Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor

TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.

 

Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.

 

Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.

 

 

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.