Connect with us

Lojistik

Noel Siparişleri  Sebebiyle, Navluna Yeni Zam Beklentisi Oluştu

Salgının tedarik zincirinde yarattığı aksamalar nedeniyle geçen yıl Noel öncesi rafları boş kalan küresel alıcılar, bu kez siparişleri öne çekti. Ancak, artan talebin denizyolunda yeni bir konteyner krizi yaratmasından endişe ediliyor. Zamlar da sırada.

Küresel ticarette Noel hazırlığı bu yıl erken başladı. Pandemi nedeniyle geçen yıl tedarikte yaşanan aksamalara bağlı olarak Noel öncesi rafları dolduramayan küresel alıcılar, benzer bir durum yaşamamak için bu yıl siparişleri öne çekerek stok tutma telaşına düştü. Uzmanlar, ticaretin hızlanmasının konteyner piyasasında yeni bir krize neden olabileceğini, ekipman sıkıntısının yanı sıra son bir buçuk yılda yüzde 300’e varan oranda yükselen navlunun da yeni bir artış trendine gireceği uyarısında bulunuyor.

Gemi yüklemeleri ağustosta başlıyor

Dünyanın en büyük konteyner operatörlerinden MSC’nin Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek, küresel ticarette ve konteyner piyasasında yaşanan son gelişmeleri DÜNYA’ya değerlendirdi. Dilek, yaz dönemi nedeniyle ithalat yüklemelerinde düşüş yaşanırken, ihracatta talebin güçlü olduğunu vurguladı. Ağustos ayında ise küresel ticarette hızlanma beklendiğini aktaran Dilek, tedarikte geçen yıla benzer sıkıntılar yaşamak istemeyen küresel alıcıların, Noel’e yönelik alımlarını birkaç ay öne çektiklerini kaydetti. Barış Dilek, “İhracattaki talep nedeniyle navlun da güçlü seyrediyor. Ancak eylül ayı itibariyle daha da güçlenecek dış taleple navlunun yeni bir artış trendine gireceğini öngörüyoruz. ‘Christmas’ sezonu bu yıl beklenen sorunlardan kaçabilmek adına daha erken başlayacak. Normalde Çin- ABD arası Christmas yüklemelerinin eylül ve ekim aylarında yoğun olurdu. Bu yıl ise yüklemelerin ağustos ayında başlaması bekleniyor” diye konuştu.

Lojistikçiler kapasite artırma telaşında

Beklenen talep artışı konteyner operatörlerini de gemi ve ekipman yatırımı konusunda harekete geçirdi. Dünya devi Maersk, özellikle transpasifik hattına ekstra gemiler koymaya başladı. Barış Dilek, eylül ve ekim aylarında piyasada özellikle bazı ekipman türlerinde yeni sıkışmalar yaşanabileceği uyarasında bulundu. Dilek, “Christmas öncesi gemiler ve ekipman Çin-ABD arasına çekilir. Dolayısıyla Akdeniz ve Avrupa’da artacak talebe karşın ekipman ve kapasite kalmayabilir. ABD’nin bizden ve Avrupa’dan alımları artacak, ama bu artışa yetecek ekipman ve kapasite, ‘o gün’ olmayabilir. Biz MSC olarak müşterilerimizle koordinasyon içinde planları şimdiden yapıyoruz” dedi. Diğer taraftan konteyner operatörlerinin yanı sıra bazı büyük forwarder şirketlerinin de Noel’e hazırlık için konteyner ve gemi kiralama yatırımlarına soyunduğu öğrenildi.

Barış Dilek, şu anda nispeten daha stabil olan konteyner navlununun önümüzdeki aydan başlayarak, özellikle de eylül ayı itibariyle yeni bir artış trendine gireceğinin sinyallerini verdi. Dilek, “Gemiler ve ekipman, mevcut talebe yetişmekte zorlanıyor. Talep daha da artınca arz yetersiz kalacağından navlunda artış kaçınılmaz görünüyor” dedi. Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Danışmanı Prof. Soner Esmer de talebin artmasından dolayı arzın yetersiz kaldığını ve bu durumun navlunu yukarı çekeceğini söyledi.

Varyantlar belirleyici olacak

UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Barış Dillioğlu, konteyner piyasasında salgın sürecinde ortaya çıkan Delta gibi varyantların çok belirleyici olacağını ifade ederek, “Konteyner navlununda yakın dönemde bir düşüş olmasını beklemiyorum. Ancak salgın devam ederse navlunda yükselme bekliyorum. Diğer taraftan, küresel piyasalarda tüketim çoğalıyor. Artan lojistik talebi de navlunları etkileyecektir” diye konuştu.

Tehlikeli maddede navlun 25 bin dolara dayandı

Salgın nedeniyle küresel konteyner piyasasında başlayan navlun ve konteyner krizinde sular durulmuyor. Son bir buçuk yılda yüzde 300’den fazla artan 40’lık konteyner navlunu Uzakdoğu- Avrupa hattında 15 bin doları aştı. Türkiye’nin içinde bulunduğu Uzakdoğu-Doğu Akdeniz hattında da navlun 14 bin dolara dayandı. Diğer yandan Çin-ABD navlunu da 15 bin doların üzerine çıktı. Çin lojistik portalı Shipping Gazette’nin haberine göre Hong Honglu üreticiler, denizcilik sektöründeki gecikmelerden dolayı büyük sorunlarla karşı karşıya. Hong Kong Endüstrileri Federasyonu Başkan Yardımcısı Steve Chuang, nakliyede yaşanan gelişmelerin Hong Kong’daki yerel üreticiler için büyük sorunlara neden olduğunu ve milyonlarca dolarlık nakit akışını etkilediğini söyledi.

Sorunun sadece navlundaki artış olmadığını vurgulayan Steve Chuang, yüksek navlun ücretlerini vermeyi göze alsalar da gemi rezervasyonu için on haftaya kadar beklemek zorunda olan üreticiler olduğuna işaret etti. Özellikle Çin’den ABD’ye tehlikeli madde gönderen üreticilerin ‘fahiş’ navlunlarla karşılaştığını belirten Chuang, lojistikte yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı: “ABD’ye 40’lık konteyner navlunu tehlikeli mallar (DG) için 25 bin dolara dayanmış durumda. Bazen rezervasyon için haftalarca beklemeniz gerekiyor. Lityum pilli de tehlikeli madde kapsamına giriyor.

Lityum pilli herhangi bir elektrikli ürün anlamına geliyor. Şirketim içinde birçok lityum pil bulunan yenilenebilir enerji depolama ürünleri üretiyor, bu yüzden gerçekten büyük bela. Nakliyeciler ve taşıyıcılar ne teklif ederse onu ödeyeceğiz, ancak hala konteyner yok ve biz beklemek zorundayız. Bazı taşıyıcılar, çok iyi iş yaptıkları için DG ürünlerini bile kabul etmeyecekler. Ürünlerimizi nakliye yüzünden fabrikalarda bekletiyor olmamız da çok maliyetli. 40’lık bir konteynerin hava yoluyla taşınması için yarım milyon dolar isteniyor. Aynı şekilde, Çin Avrupa demiryolu taşımacılığının kapasitesinin hala çok düşük. Bu arada, Hong Kong’daki liman tıkanıklığı da kötüleşiyor.”

Türkiye’den en çok hediyelik eşya siparişi arttı

Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre, Noel dönemine hazırlık amacıyla küresel ticarette başta hediyelik eşya olmak üzere makyaj malzemeleri, kırtasiye ürünleri, ev eşyaları, yılbaşı ağacı ve tekstil ürünleri siparişlerinde artış yaşanıyor. Lojistik tarafında normal zamanda eylül sonu ya da ekim ayında başlayan Noel yüklemelerinin bu yıl 1 Ağustos’ta başlayacağı belirtiliyor. Hatta bazı gemilerin şimdiden dolduğu, haftaya sefere çıkacağı ifade ediliyor. DÜNYA’ya konuşan Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Öksüz, 2020’de pandeminin ilk yılı olduğu için gümrüklerde ciddi sıkıntılar yaşandığını ve malların gümrüklerde kaldığını hatırlatarak, “ABD’deki Noel döneminde rafl ar boş kalmıştı. Bu yıl artan navlun maliyetleri karşısında ve son dakika yine malların gümrükte kalmaması için talepler öne çekildi” açıklamasında bulundu. ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, kendi ürün gruplarında daha çok hediyelik eşya kısımda bir artışın söz konusu olduğunu ifade etti. Türkiye’den diğer ev eşyaları, yılbaşı ağacı ve tekstil ürünleri siparişlerinin de artması bekleniyor.

İthalatçıya ‘Avrupa’dan ve karayoluyla alım yapın’ tavsiyesi

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, küresel ticaretin yüzde 80’inden fazlasının yapıldığı denizyolu taşımacılığında navlundaki artışın durulmadığına ve ekipman sıkıntısının devam ettiğine vurgu yaparak, Türk ithalatçısına çeşitli tavsiyelerde bulundu. Emre Eldener şunları söyledi: “Denizyolunda fiyatlar durulmuyor. Navlun hala çok yüksek. Aşılamanın yaygınlaşmasıyla artan talebe konteyner yetişmiyor. Konteyner nakliye maliyetlerindeki artış yüzde 300’ü geçmiş durumda. Konteyner bulmakta hala zorluk yaşanıyor. Bir ülkeye giden geminin salgın nedeniyle zamanında geri gelememesinin yanı sıra Süveyş Kanalı krizi sonrasında firmaların değişen stratejileri de piyasayı zorluyor. Stok eğilimi arttı. Tüm müşterilerimize özellikle ithalat yaparken tedarikçilerini navlun ve mal bedelinin toplam tutarına bakarak seçmelerinin en doğru karar olacağını söylüyorum. Son dönemde Avrupa’dan karayolu ithalat rakamları çok uygun. Türk alıcılar eğer mal bedelleri de uygunsa AB’den alım yapsınlar, transit süre de kısa olduğu için stok ve finansman maliyeti düşük olur. Ayrıca gümrük vergisi de ödemezler.”

Kaynak: Aysel YÜCEL – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.