Connect with us

Otomotiv Sektörü

Opel, 160. Yaşını Kutluyor

Dünyanın en köklü otomobil markalarından olan Opel, 2022 yılında 160. yılını kutlamanın gururunu yaşıyor.Adam Opel, otomotiv endüstrisine yön veren Opel markasını Ağustos 1862’de kurdu. Şirketi daha sonra beş oğlu ile eşi Sophie yönetti ve geliştirdi. Sophie, şirketin gelişimine tüm enerjisi ile dahil oldu ve bu nedenle dikiş makinesi, bisiklet ve otomobil markasının ilk kadın yöneticisi olarak da tarihte çok önemli bir yere sahip diyebiliriz.

Tutkularının yanı sıra, sunduğu yeniliklere duygu ve geleneklerini de ekleyen Opel, bugüne kadar bu taahhüdüne sadık kalmaya devam etti. Efsanevi 4/12 PS “Laubfrosch”, Kadett ve Kapitän, Astra, Mokka ve elbette bu yıl 40. doğum gününü kutlayan Corsa gibi çok sayıda otomobil bu felsefe ile üretildi. 1920’lerde montaj hattı teknolojisini tanıtarak öncülük yapan Opel, şimdi de 2028’den itibaren Avrupa’da tamamen elektrikli araçlara geçerek sürdürülebilir bir ulaşım markası olma yolunda ilerliyor.

“160 yıldır insanları harekete geçiriyoruz”

Opel CEO’su Uwe Hochschurtz 160’ıncı yıl değerlendirmesinde, “Opel, 160 yıldır insanları harekete geçiriyor. Bugün, şirket kurucusu Adam Opel ile aynı ruhla hareket ediyoruz. Dikiş makineleri, bisikletler veya otomobiller olsun daima herkes için teknoloji ve yenilikler sunmayı amaçlıyoruz. Geleceğe umutla bakarak her zaman zorluklara göğüs geriyoruz. Opel’in köklü geçmişindeki en çok satan modeller kadar yeni elektrikli modellerimiz de zorluklara karşı elde ettiğimiz başarıyı temsil ediyor. Opel, 2028’den itibaren Avrupa’da tamamen elektrikli bir marka olacak. Dolayısıyla önümüzdeki 160 yıl için de iyi hazırlandık” dedi.

Dikiş makinelerinden dünyanın en büyük bisiklet üreticisine

Başarı hikayesi, Ağustos 1862’nin sonunda başladı. Adam Opel, ilk dikiş makinesini Rüsselsheim’da üreterek Opel şirketinin temelini attı.

1868 gibi erken bir tarihte Adam Opel ve çalışanları yeni bir fabrikaya taşındı. Şirket kısa sürede Almanya’nın en büyük dikiş makinesi üreticilerinden biri haline geldi ve tüm Avrupa’ya ihracat yaptı.

Opel, dikiş makinelerinin ardından bir sonraki başarılı hamlesini ise bisikletle yaptı. 1886’da Rüsselsheim’da ilk yüksek tekerlekli bisikletini üreten Opel, Almanya’nın ilk bisiklet üreticilerinden biri haline geldi. Kısa süre sonra model yelpazesini genişleterek 1888’de bisiklet üretimi için özel bir fabrika açtı. Opel, bisikletlerinde hızla modern teknolojileri devreye aldı. 1894’ten itibaren Opel, kadınlar için özel olarak tasarlanmış bisikletleri tanıttı. Başarı öyküsü onlarca yıl boyunca devam etti. 1920’lerde Opel, dünyanın en büyük bisiklet üreticisi olma yolunda ilerledi.

opel-zafira.jpg

İleri teknoloji ve seri üretim ile ekonomik ulaşım

Adam Opel’in ölümünden sonra beş oğlunun çabalarıyla gelişmeye devam eden şirketin tarihindeki asıl önemli gelişme 1899’da otomobil üretimine başlaması oldu. Opel, kısa zamanda otomotiv endüstrisinin öncülerinden ve dünyadaki en köklü markalarından biri haline geldi. Otomobil üretimi Rüsselsheim’da Opel “Patent-Motorwagen System Lutzmann” ile başladı. 1906’da 1000’inci araç üretildi. Son atılım, 1909 yılında efsanevi 4/8 PS “Doktorwagen” ile geldi. 3.950 mark ile lüks rakiplerin yarısı fiyatındaydı ve nüfusun daha geniş bir bölümünün kendi otomobiline sahip olmasının önünü açtı.

Opel, montaj hattı teknolojisini kullanarak büyük ölçekli üretime geçen ilk Alman üretici oldu. 1924’te Almanya’da montaj hattından çıkan ilk otomobil 4/12 PS “Laubfrosch” idi. Hep ünlü yeşil rengiyle üretildi. Sadece üç yıl sonra baz fiyatı sadece 2.980 mark olan Opel 4 PS, otomobili lüks ürün olmaktan çıkardı ve güvenilir bir ulaşım aracı haline getirdi. Opel’e olan talep artmaya devam etti ve ilk kez 1931’de 1,2 litre modelinin üretimiyle gerçek anlamda “halk otomobili” oldu.

Kısa bir sürenin ardından üretimdeki bir sonraki devrim geldi. 1935’te yeni Olympia modeli, tamamen çelik gövdeye sahip ilk Alman seri üretim araç oldu. Bu yapı, düşük ağırlığı sayesinde daha iyi sürüş performansı ve düşük yakıt tüketimi sağladı. Yeni tasarım gövde ve güç üniteleri arasında “evlilik” olarak tabir edilen gelişme teknik birleştirmeyi mümkün kıldı. Böylece tüm üretim süreci daha hızlı ve daha verimli olurken büyük ölçekli üretime geçişin önü açıldı.

Yenilikçi satış rekortmenleri ve yeni otomobil sınıfları

Opel, on yıllar boyunca yeni modeller ve araç türleriyle sürekli olarak trendler belirlerken, satış rekortmenleri yarattı. En kalıcı ve geleneksel model serisi, ilk olarak 1936’da gün ışığına çıkan Kadett oldu. Kadett A, 1962’de bir milyon satış adedine ulaştı. Kompakt bir otomobil olarak Alman “ekonomi mucizesinin” arkasındaki itici güç oldu ve 1991 yılında Astra adını alarak 12’nci nesil ile hala yeniliklerin kompakt sınıfa gelmesini sağlamaya devam ediyor. Yeni nesil Astra, Opel geleneğini sürdürmeye devam ederken, hatchback karoserde kullanılan yan “solungaç” görünümü önceki Kadett nesillerine bir gönderme niteliğinde.

Şu an Astra ve Insignia Sports Tourer olarak bilinen versiyonlar, birkaç on yıl önce Caravan olarak üretim hattından çıkıyordu. Opel, burada da öncü bir rol oynadı. Marka, 1953 yılında bir Alman üreticinin ilk seri üretim station wagon modeli “otomobil ve kamyonet” karışımı Olympia Rekord Caravan’ı pazara sundu.

Geçmişten gelen tecrübesi sayesinde bugün tamamı elektrikli Combo, Vivaro ve Movano; pratik, yüksek yükleme hacmi ve tamamen güncel bir yapı sunuyor. Ayrıca Movano; batarya elektrikli Vivaro-e ve hidrojen yakıt hücreli Vivaro-e HYDROGEN olmak üzere CO2 yaymayan iki versiyonla da sunuluyor.

 

Opel, on yıllar boyunca daha küçük modellerle de büyük başarılar elde etti. Bu yıl 40’ıncı yılını kutlayan Corsa bunlardan biri. Tanıtıldığı günden beri kendi segmentinin en çok satan aracı haline geldi ve başarısını sürdürüyor. Ayrıca, güncel nesilde ilk kez elektrikli olarak sunulmakta ve Almanya’da sınıfının en popüler modeli konumunda.

Opel ayrıca, 1991 yılında yeni bir araç sınıfı yarattı. “Dört tekerlekten çekişli eğlence aracı” olan Frontera, Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. Kompakt Opel Frontera Sport, günümüzde modern SUV olarak bilinen sınıfı ilk kez tüketicilere sunarken, uzun aks mesafesine sahip beş kapılı Frontera, modern arazi aracının öncüsü oldu. Yaklaşık 30 yıl önce pazar lideri olan Frontera, Avrupa’da dört tekerlekten çekiş trendinin patlamasını tetikledi.

Opel, 1999’da kalp ve aklın yenilikçi çözümlerle nasıl birleştirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Zafira ve değişken Flex7 sistemi ile Opel, yedi koltuklu kompakt VAN dünyasına öncülük etti. İlk kez, yedi koltuklu bir araç, herhangi bir koltuk çıkarmaya gerek kalmadan göz açıp kapanıncaya kadar geniş yükleme alanına sahip iki koltuklu bir araca dönüşebiliyordu.

opel-frontera.jpgHerkese güvenlik ve konfor: Havayastıkları, Intelli-Lux LED® Pixel Far ve AGR koltuklar

Güvenlik ve konfor, tüm araç sınıflarında Opel’in her zaman en önemli önceliği oldu. Kendi kendini destekleyen üniter yapı 1930’lardan itibaren, Olympia, Kadett ve Kapitän gibi modellerin daha stabil ve hafif olmasını sağladı.

Rekord C de yenilikçiydi. 1967’de pazara sunulduğunda arka aksta helezon yaylara sahip ilk Opel modeliydi. Ayrıca ön disk frenleri ve fren servosu ile sınıfında standartları belirliyordu. Bunun yanında, 1968 gibi erken bir tarihte güvenli teleskopik direksiyon kolonu Opel modellerinde standart hale geldi.

1991 yılında Astra, yandan darbe korumalı Opel Güvenlik Sistemi, koltuklarda öne kaymayı önleyen çıkıntılar ve gergili emniyet kemerleri ile donatıldı. Opel, 1995 yılında sürücü ve ön yolcu için tam boy hava yastıklarını tüm yeni otomobillerinde standart olarak sunan ilk Alman otomobil üreticisi oldu.

Opel ayrıca, daha önce sadece çok daha yüksek fiyatlı araçlarda kullanılan far teknolojisini orta, kompakt ve küçük otomobil sınıflarında kullanıma sunmaya başladı. Alman marka, 2003 yılında orta sınıfta AFL, dinamik ve 90 derece viraj farlarını tanıtan ilk araç üreticisi oldu. 2008’de yeni nesil AFL+ ilk kez Insignia ile görücüye çıktı. 2015’te Opel Astra, uyarlanabilir Intelli-Lux LED® Matrix Far ile donatılan ilk model oldu. Toplam 168 LED hücresiyle yeni nesil Pixel Far günümüzde Insignia, yeni Grandland ve yeni Astra’da sürüş koşullarına özel, hassas bir aydınlatma sağlıyor.

Opel, sürücülere güvenlik dışında gelişmiş bir konfor seviyesi de sunuyor. Pek çok modelde bulunan AGR sertifikalı ergonomik koltuklar, sadece birçok yönden ayarlanabilir olmakla kalmıyor soğutma ve masaj gibi üst düzey konfor seçenekleri de sunuyor.

opel-vivaro-e-hydrogen-ve-uwe-hochgeschurtz.jpgDuyguları harekete geçiren sportif otomobiller

Tarih boyunca olağanüstü otomobiller insanlarda olağanüstü duygular uyandırdı. 1970 ve 1980’lerin kült otomobili Manta spor coupe’nin elektrikli güncel bir uyarlaması olan Opel Manta GSe ElektroMOD bu sözü doğrular nitelikte. Güncel Mokka’dan Grandland’e kadar tüm yeni Opel modellerinin ön cephesini süsleyen Opel Vizör, Manta A tasarımından ilham alınarak geliştirildi.

Opel aynı zamanda son derece dinamik seri üretim modelleriyle de ünlüydü. Opel, 1965 yılında, bir Avrupalı otomobil üreticisinin ilk konsept otomobili olan Experimental GT’yi Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıttı. İki kişilik model, geleneksel Avrupa otomobil tasarımının kalıbını kırdı. Sadece üç yıl sonra, seri üretim ilk Opel GT, üretim hattından çıktı. Performansı, benzersiz tasarımı ve cazip fiyatı ile GT kısa sürede popüler oldu ve bugün hala gerçek bir rüya otomobil statüsünü korumaya devam ediyor.

1990’da Opel Calibra ürün gamına yeni bir heyecan getirdi. Aerodinamik kama şekli ile dikkat çekti ve 0,26’lık sürtünme katsayısı dünya rekoru kırdı. 204 hp’ye kadar güç üreten motorlarla birlikte gelişmiş aerodinami, 245 km/s maksimum hıza olanak tanıyordu.

Rekor kıran spor otomobiller her zaman Opel’in bir parçası oldu. İlk çarpıcı örneklerden biri 23 Mayıs 1928’de RAK 2 roket otomobil ile Berlin Avus’ta 238 km/s hıza ulaşan Adam Opel’in en büyük torunu Fritz von Opel’den geldi.

Yaklaşık yarım asır önce Walter Röhrl, Opel’in motorsporlarında ön saflara çıkmasında önemli bir rol üstlendi. 1974’te, co-pilotu Jochen Berger eşliğinde Ascona SR ile Avrupa Ralli Şampiyonu oldu. Christian Geistdörfer ile birlikte, güçlü dört tekerlekten çekişli rakiplere karşı Ascona 400 ile Monte Carlo Rallisi’ni kazandı ve sezonu Dünya Ralli Şampiyonu olarak tamamladı.

Günümüzde ise Opel Corsa-e Rally yüksek performansın çevre ile uyumlu olabileceğini gözler önüne seriyor. Opel, emisyonsuz küçük otomobille batarya elektrikli bir ralli otomobili geliştiren ilk üretici oldu. 2021’den beri dünya genelinde gerçekleştirilen elektrikli ralli otomobili kupası ADAC Opel e-Rally Cup’ta rallinin geleceğine ışık tutuyor.

 

Standart katalitik konvertörden elektrikliye

Opel çevreye karşı sorumluluğunun bilincinde ve bugün olduğu gibi geçmişte de her zaman buna göre hareket etti. Alman üretici, 1985 gibi erken bir tarihte Avrupa’nın üç yollu katalitik konvertörüne sahip ilk küçük otomobili olan Corsa 1.3i’yi sundu. 1989 baharında, Şimşek logolu marka, küçükten büyüğe tüm modellerinde egzoz gazı arındırma sistemini standart sunan ilk Avrupalı üretici, bir yıl sonra ise araçların ve kullanılan malzemelerin sürdürülebilirliğini daha da artırmak üzere sentetik malzemeler için bir geri dönüşüm döngüsü uygulayan ilk otomobil üreticisi oldu.

Opel, çok erken bir tarihte elektrikli hamlesini yapmıştı. Henüz 1971 yılında Elektro GT, Hockenheim yarış pistinde elektrikli otomobil dünya rekorunu kırdı. Opel, seri üretim araçlarda da elektrikli otomobilin öncüsü oldu. Marka, 2012 Avrupa’da ‘’Yılın Otomobili’’ seçilen elektrikli Opel Ampera ile Avrupa otomotiv pazarında yeni bir segment oluşturdu. Coupe benzeri dört koltuklu otomobil, yaklaşık 500 kilometre menzili ile günlük kullanıma uygun ilk elektrikli araçtı. Onu 2016 yılında tamamen batarya elektrikli kompakt otomobil Opel Ampera-e izledi. 60 kWsa kapasiteli lityum-iyon bataryasıyla tek şarjla 520 kilometreye kadar (NEDC’ye göre) menzil sunuyordu. Opel, 2019 yılında Avrupa’da ilk tamamen elektrikli kompakt modeli Corsa-e’yi pazara sunarak elektrikli ulaşımı erişilebilir hale getirdi. Elektrikli modellerin yelpazesi, şarj edilebilir hibrit ve batarya elektrikli olmak üzere genişlemeye devam etti. Opel, 2024 yılına kadar tüm modellerini elektrikli versiyonla sunuyor olacak.

Sıfır emisyonlu ürün gamının en yeni üyesi ise yakıt hücreli bir minibüs olan Vivaro-e HYDROGEN. Stellantis ve Opel, HydroGen1 fizibilite çalışmasından müşteri kullanımına sunulan HydroGen4 test filosuna kadar yirmi yılı aşkın süre boyunca hidrojen yakıt hücresi tahriki geliştirme konusunda çok fazla deneyim kazandı ve bu alanda uzmanlaştı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Yeni Opel Frontera Türkiye’de

Alman otomotiv üreticisi Opel’in cesur ve yalın tasarım felsefesinin sağlam bir yorumu olarak öne çıkan yeni SUV modeli Frontera, Türkiye’de 1.345.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Alman otomobil üreticisi Opel, geçtiğimiz yıl global basın lansmanını büyük bir katılımla İstanbul’da gerçekleştirdiği doğuştan elektrikli yeni Frontera modelini Türkiye’de satışa sundu. 1.345.000 TL’den başlayan fiyatlarla tüketicilerle buluşan yeni Opel Frontera, C-SUV segmentine yakın boyutlarıyla dikkat çekiyor. Mayıs ayı itibarıyla iki farklı donanım seviyesi ile satışı gerçekleştirilecek olan yeni Opel Frontera, Edition ve GS seçenekleri ile müşterilerin beğenisine sunuluyor. Tüketiciler, GS donanımlı ve tamamen elektrikli Frontera Elektrik modelini tercih edebilecekleri gibi, 48V hibrit teknolojisine sahip yeni Frontera Hybrid modelini de Edition veya GS donanım seçenekleriyle satın alabilecek.

Yeni Frontera hakkında değerlendirmelerde bulunan Opel Marka Direktörü Yiğit Yantaç şunları söyledi: “İlk iki neslin ardından yeniden sahalara dönen yeni Opel Frontera, B-SUV segmentinin en yeni ve iddialı oyuncusu konumunda. Frontera, C-SUV segmentine yakın bir deneyim sunuyor. Yalın tasarımı, geniş hacmi ve fonksiyonel çözümleriyle, farklı müşteri kitlelerine hitap edecek olan Frontera, hem aile hem de bireysel kullanıcıların tüm günlük maceralarında yanında olmak için hazır”.

Estetik ve sağlamlığı bir arada sunan pratik SUV deneyimi !

Frontera adı ilk olarak 1991 yılında Opel’in ilk SUV’una verildi ve bu araç, SUV devriminin öncülerinden biri olarak otomotiv tarihindeki yerini aldı. Bugün ise yeni Frontera, Opel’in cesur ve yalın tasarım dilini güçlü bir şekilde yansıtan, ilk bakışta dikkat çeken modern SUV olarak karşımıza çıkıyor. Benzersiz ön silüeti, fonksiyonel ve geniş iç mekanıyla yeni Frontera, estetik ve sağlamlığı bir arada sunarak pratik bir SUV deneyimi sağlıyor.

Opel’in diğer SUV’larında olduğu gibi yeni Frontera, “Şimşek” logosunu Opel Vizör isimli ön panelin merkezinde gururla taşıyor. Kesintisiz bir tasarım sunan Vizör, otomatik uzun far özellikli Eco LED farlarla birleşerek otomobilin modern ve dikkat çekici görünümünü tamamlıyor. Yeni Frontera, Intelli-LED aydınlatma sistemiyle donatılarak Opel müşterilerinin gece sürüşlerini daha güvenli ve konforlu hale getirmeyi hedefliyor. Bu gelişmiş aydınlatma teknolojisi, sürüş stresini minimuma indirirken mükemmel bir görüş sağlıyor. Aydınlatmanın yanı sıra, alttaki ikizkenar soğutma açıklığıyla desteklenen tasarım, aracın güçlü ve sağlam duruşunu daha da öne çıkarıyor. Opel, ikonik “kanat” tasarım imzası ve gövde rengindeki ayrıntılarla çevrelenmiş üçlü aydınlatma bloğu sayesinde araca modern bir yorum katıyor. Yandan bakıldığında, geniş kabini görsel olarak bölen ayırt edici C sütunu dikkat çekiyor. Bu tasarım unsurlarına ek olarak, belirgin çamurluklar ve tekerlek kemerleri aracın yoldaki güçlü duruşunu pekiştirerek modern bir SUV görünümü sunuyor. GS donanım seviyesinde sunulan siyah tavan ise benzersiz ve modern bir yan profil yaratıyor. Yeni Opel Frontera, GS donanımında gelen 17 inç alaşımlı jantlarla sağlam görünümünü daha güçlü bir şekilde vurguluyor.

yeni-opel-frontera-elektrik-3.jpg

Modern ve teknolojik akıllı kokpit!

Yeni Frontera, modern görünümünü iç mekanda da akıllı ve pratik bir tasarımla birleştiriyor. Gösterge paneli ve kapılardaki dekor detayı, kabini görsel açıdan daha da ferah hale getiriyor. Ayrıca, iki adet 10 inçlik ekrana sahip yeni nesil bilgi-eğlence sistemiyle sunulan ve Opel’e özgü detoks etkisine sahip, tamamen dijital Pure Panel kokpit ile birlikte cesur ve şık bir görünüme kavuşan yeni direksiyon, sofistike bir dokunuş sergiliyor. Opel, yeni Frontera’da minimum dikkat dağınıklıyla maksimum konfor felsefesini tutarlı bir şekilde yansıtarak yalın ve kullanışlı bir sürüş deneyimi vaat ediyor. Giriş donanım seviyesinde standart olarak sunulan renkli dokunmatik multimedya sistemi, widget desteği sayesinde akıllı telefonlara benzer bir şekilde özelleştirilebiliyor ve kullanıcıya kolay bir deneyim sunuyor. Yeni Opel Frontera’nın hem bilgi-eğlence ekranı hem de sürücü bilgi ekranı kişiselleştirilebilir özelliklere sahip olduğundan, kullanıcılar kendi ihtiyaçlarına göre ekran düzenini oluşturabiliyor.

Sürdürülebilir, şık, pratik ve eğlenceli kokpit!

Tüm bu yeniliklerin yanı sıra, yeni Frontera’da Opel, koltuk tasarımında da öncü özelliklerini kullanıcılarına sunuyor. GS donanım seviyesinde ön koltuklarda bulunan ve omurilik üzerindeki baskıyı alan patentli Intelli-Seat özelliği, tüm yolculuklarda olağanüstü konfor sağlıyor. Koltuklar, dikkat çekici tasarımıyla birlikte kontrast oluşturan renkteki dikişleriyle ön plana çıkıyor. Kumaşlar ve kapı panelleri gibi yüzeylerde geri dönüştürülmüş içerikli malzemelerden üretiliyor. Kumaşları tamamen sürdürülebilir nitelikteki geri dönüştürülmüş malzemeyle üretilen araçta hiçbir krom öğe de bulunmuyor. Aynı yaklaşım, Yeni Frontera’nın aydınlatma ünitelerinde de enerji tasarruflu Eco LED farlar ile kendini gösteriyor. Bununla birlikte GS donanımdaki direksiyon simidi de vegan sentetik deriden üretiliyor. Yeni Frontera’nın üretiminde işlenmiş alüminyumun yanı sıra geri dönüştürülmüş içerikli çelik ve çeşitli polimer öğeler de kullanıldı. Bu sayede, yeni Opel Frontera’nın yüzde 95’e kadar tekrar kullanılabilir malzemelerden oluşması ve yüzde 85 oranında geri dönüştürülebilir olması sağlandı.

Yeni Frontera, sunduğu akıllı çözümlerle araç içi eğlenceyi ve konforu bir üst seviyeye çıkarıyor. Örneğin; ön tarafta bulunan kablosuz şarj ünitesi ve iki USB bağlantı noktası ile arka koltuk bölümünde bulunan iki adet USB bağlantı noktası mobil cihazları kolayca şarj etme imkanı sunuyor. Genellikle ön bölümde yer bulamayan tablet gibi büyük cihazlar, esnek bir kayış sayesinde orta konsolda güvenli bir şekilde saklanabiliyor. Bununla birlikte günlük kullanılan eşyalar, kaymayı önleyen kauçuk kaplamalı kabin saklama alanlarına koyulabiliyor. Arka koltuktaki yolcular ise ön koltukların sırtlıklarındaki entegre akıllı telefon ceplerini kullanabiliyorlar. Tüm bu özellikler araç içi eğlence ve konfora katkı sağlıyor. Aynı zamanda bu özelliklere ek olarak, yeni Opel Frontera’da opsiyonel “Konfor Paketi” ile koltuk ısıtma, direksiyon ısıtma ve ön cam ısıtma özellikleri ile soğuk hava koşullarında üst seviye konfor sağlanıyor.

 

Geniş, verimli ve akıllı bir yol arkadaşı

Yeni Opel Frontera; 4.380 mm uzunluğu, 1.795 mm genişliği ve 1.627 mm yüksekliği ile bol miktarda esnek bir yaşam ve yükleme alanı sunuyor. Böylece kalabalık yolculuklar için ideal bir araç olmayı başarıyor. Yeni Frontera, yükleme kapasitesiyle de oldukça etkileyici bir araç olduğunu gösteriyor. Otomobilin arka koltukları dik haldeyken, 460 litrenin üzerinde olan bagaj hacmi, koltuklar katlandığında 1.600 litreye kadar yükseliyor. Diğer taraftan 40/60 oranında bölünebilir arka koltuklar sayesinde çok yönlülük sağlanıyor ve ikinci kademe yükleme zemini de standart olarak sunuluyor. Yeni Frontera, GS donanımlı versiyonunda yer alan tavan rayları sayesinde 240 kilograma kadar sabit tavan yükünü taşıyabiliyor.

Yeni Opel Frontera Elektrik ile emisyonsuz sürüş

Tüm yeni Opel modellerinde olduğu gibi yeni Frontera da sadece cesur ve yalın tasarımıyla değil, aynı zamanda çevreci sorumluluğun ön planda olduğu performansıyla da dikkat çekiyor. Müşteriler, tamamen elektrikli Frontera Elektrik’in yanı sıra 48V hibrit teknolojisine ve yüksek verimli güç ünitesine sahip Frontera Hybrid’i de tercih edebilecekler.

 

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

Škoda’nın Elektrikli Modelleri Türkiye Yollarına Çıkıyor

Škoda, e-mobilite alanındaki iddiasını genişleyen model yelpazesi ve avantajlı fiyat politikasıyla güçlendiriyor. Markanın yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit modelleri, Türkiye’deki müşterilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Avrupa’da en çok tercih edilen tam elektrikli otomobiller arasında yer alan Enyaq ailesi, lansmana özel 2.599.900 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yerini alırken, kompakt boyutları, çevreci teknolojisi, zengin donanımları ve rekabetçi menzili ile şehir içi ve şehir dışı kullanıma elektrikli bir SUV alternatifi olarak öne çıkan Elroq lansmana özel 1.849.900 TL fiyatı ile satışa sunuluyor. Plug-in hibrit teknolojisine sahip Škoda’nın en çok tercih edilen modelleri arasında yer alan Superb’in, elektrikli olarak 151 kilometrenin üzerinde şehir içi seyahat imkânı sunan plug in hibrit modeli ise lansmana özel 2.999.900 TL’den başlayan fiyat ile Yüce Auto-Škoda yetkili satıcılarında yer alıyor.

yuce-auto-skoda-genel-muduru-zafer-basar-2.jpg

“Türkiye pazarına özel fiyatlar”

Škoda olarak, elektrikli ve hibrit araçlara geçiş sürecinde müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Yüce Auto Škoda Genel Müdürü Zafer Başar, “Yeni Elroq, Enyaq, Enyaq Coupé ve Superb Plug-in Hibrit modellerimizle Türkiye’nin elektrikli otomobil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Özellikle Elroq modelimizde, Türkiye pazarına özel avantajlı fiyatlandırma politikamızla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elroq 60 modelimizin Türkiye fiyatı, üreticiden alınan özel destek sayesinde 50 kWh’lık versiyonun fiyatına denk geliyor. Bu avantajlı fiyat politikasıyla Yüce Auto-Škoda olarak elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılmayı amaçlıyoruz. Tam elektrikli araçlarımızın da ürün gamımıza katılması ile müşterilerimize marka tarihimizin en geniş ürün gamını sunuyoruz” şeklinde değerlendirdi.

Elektrikli araçlara geçiş sürecinde en çok karşılaşılan kaygılardan birinin menzil ve şarj süresi endişesi olduğunu sözlerine ekleyen Başar, “Bu endişeyi en aza indirmek için, bayilerimizi 360 kW’lık hızlı ve verimli olan DC şarj üniteleriyle donattık. Üstelik bu hizmeti yalnızca Škoda kullanıcılarına değil, tüm marka ve model elektrikli araç kullanıcılarına sunuyoruz.” dedi

elroq-2.jpg

İki etkileyici gövde tipi: Enyaq ve Enyaq Coupé

Škoda, yenilenen Enyaq ailesi ile elektrikli araç pazarındaki çıtasını daha da yükseltiyor. Yeni Enyaq ailesi, daha önce olduğu gibi SUV ve Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipinden oluşuyor. İki farklı batarya boyutu ile sunulan yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, 150 kW’den (204 PS) 210 kW’ye (285 PS) kadar güç üreten motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.

Enyaq ailesi 60 ve 85x modellerinden ürün gamıyla tüm müşteri beklentilerini karşılıyor. 63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini %10’dan %80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.

superb-plug-in-hibrit-1.jpg

Kompakt boyut, zengin donanım: Elroq

Škoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sukarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.
Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor ve yalnızca 6 saat 30 dakikada %0’dan %100’e şarj edilebiliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.

superb-plug-in-hibrit-2.jpg

Superb’de plug-in hibrit motor seçeneği

Superb’de plug-in hibrit seçeneği, performansa katkı sağlarken aynı zamanda yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. 25,7 kWh batarya kapasiteli ve 1.5 lt TSI motorlu Škoda Superb PHEV e-Sportline, 204 beygir güç ile 350 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 8,1 saniyede tamamlıyor. Elektrik motorunun desteğiyle birlikte Superb PHEV e-Sportline, şehir içi 151 km ve kombine 128 km yalnızca elektrik motoru ile sürüşe imkân tanırken 100 km’de sadece 0,4 lt’lik yakıt tüketimi değeriyle öne çıkıyor.

Superb’in tüm seçeneklerinde olduğu gibi plug-in hibrit modeli de DSG otomatik şanzımanla (yalnızca PHEV için 6 ileri DSG) eşleştirilerek her sürüş koşulunda yüksek konfor, performans ve verimliliği kullanıcısına sunuyor. Škoda Superb PHEV Türkiye’de ilk etapta sadece e-Sportline donanım paketiyle satın alınabiliyor.

Skoda’dan elektrikli modelleri için özel avantajlar

Škoda elektrikli modellerinin Türkiye satışına güçlü bir başlangıç yaparken, sunduğu ayrıcalıklı hizmet paketiyle de fark yaratıyor. Teslimatla birlikte müşterilerine, Türkiye genelindeki D-Charge istasyonlarında geçerli 15.000 TL değerinde ücretsiz hızlı şarj hakkı sunuluyor.

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

Markalar, faizsiz kredide 1,5 milyon liraya kadar çıktı

Sıfır otomobil almayı düşünenler için markaların Mayıs ayı kampanyaları açıklandı. 1,5 milyon TL’ye kadar faizsiz kredi alıcısını bekliyor…

Otomobil sahibi olmak isteyenler için sıfır faizli kredi kampanyaları sürüyor. Araç fiyatları yükselmeye devam ederken, birçok otomobil markası 1,5 milyon TL’ye kadar sıfır faizli kredi imkânı sunarak müşterilerine cazip ödeme planları hazırlıyor.

Yeni nesil araçların trafikteki sayısı giderek artarken, markalar da kampanyalarını birbiri ardına duyuruyor. Uygun fiyat seçenekleri ve avantajlı kredi koşullarıyla dikkat çeken kampanyalar, tüketicilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

İşte sıfır ve düşük faizli otomobil kredi kampanyalarında öne çıkan fırsatlar:

ALFA ROMEO

Junior , 200 bin lira kredi, 12 ay yüzde 1.99 faiz oranı,

Tonale , 500 bin lira kredi, 12 ay yüzde 1.99 faiz oranı.

BMW

i4 , 1.5 milyon liraya 6 ay vadede 0 faiz , 12 ayda 1.89 faiz ve aylık ödemesi 141 bin 704 lira, 24 ayda 2.99 faiz ve aylık ödemesi 89 bin 907 lira.

CHERY
TIGGO8 PRO MAX 2025 model yılı, ticari müşterilere özel, Exceptional versiyonunda geçerli 300 bin lira nakit indirimi ve 600 bin lira 6 ay yüzde 0 faizli kredi avantajı, bireysel ve ticari müşterilere özel, Intelligent versiyonunda geçerli 300 bin TL nakit indirimi ve 200 bin 11 ay kredi,

TIGGO7 PRO MAX 2025 model yılı, Exceptional ve Intelligent versiyonlarında 300 bin TL nakit indirimi ve 200 bin lira 11 ay kredi bireysel kredi,

OMODA 5 PRO 2025 model yılı, Exceptional versiyonuna özel 300 bin lira nakit indirimi ve 200 bin lira 11 ay bireysel kredi, Intelligent versiyonuna özel 250 bin lira nakit indirimi ve 200 bin lira 11 ay bireysel kredi imkanı sunuluyor.

FIAT

Egea modeli için cazip kredi kampanyaları sunuyor. Kampanya kapsamında, 150 bin TL krediye 12 ay vadeyle 0 faiz uygulanıyor. Bu seçenekte aylık ödeme tutarı 12 bin 500 TL olarak belirlenmiş durumda.

Daha yüksek kredi tutarı tercih edenler için ise 300 bin TL’lik krediye 12 ay vade ve yüzde 2,08 faiz oranı uygulanıyor. Bu durumda aylık ödeme 29 bin 602 TL oluyor.

FORD

Kampanya kapsamında 200 bin TL krediye 12 ay vadeyle yüzde 0 faiz uygulanıyor.

HG

Yeni HS için 250 bin TL krediye 11 ay vadede, aylık 22.727 TL ödeme imkânı sağlanıyor.
Ready MG4’te 500 bin TL krediye 12 ay vade ve %1,99 faiz uygulanıyor.
Ready MG4 XPOWER modeli ise 500 bin TL krediye 6 ay vadede sıfır faizle satışta.

OPEL

Corsa, 150 bin lira 12 ay vade yüzde 0 faiz,
Corsa Elektrik, 250 bin lira, 12 ay vade yüzde 0 faiz,
Yeni Mokka, 150 bin lira kredi, 12 ay vade yüzde 0 faiz,
Astra, 150 bin lira kredi, 12 ay vade, yüzde 0 faiz oranı sunuluyor.

PEUGEOT

Peugeot, 3008 ve 5008 modelleri için avantajlı kredi sunuyor.
170 bin TL krediye, 12 ay vadede %0 faiz imkânı sağlanıyor.

SEAT
300 bin lira kredi, 12 ay vade, yüzde 0 faiz, aylık ödeme 25 bin lira çıkıyor.

SKODA

Fabia: 200 bin TL, 12 ay, %0,99 faiz

Kamiq: 200 bin TL, 12 ay, %0 faiz

Octavia: 250 bin TL, 12 ay, %0,99 faiz

Superb: Tüzel müşterilere özel, 1 milyon TL, 12 ay, %2,49 faiz

TOYOTA
Hilux, 800 bin liraya 12 ay vade, yüzde 1.99 faiz oranı sunuluyor.

HYUNDAI

IONIQ 5 / 2025 model: 300 bin TL, 12 ay, %0,99 faiz

IONIQ 6: 300 bin TL, 12 ay, %0,99 faiz

KONA Elektrik: 300 bin TL, 12 ay, %0,99 faiz

OTOPODYUM

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.