Connect with us

Otomotiv Sektörü

Opel, 160. Yaşını Kutluyor

Dünyanın en köklü otomobil markalarından olan Opel, 2022 yılında 160. yılını kutlamanın gururunu yaşıyor.Adam Opel, otomotiv endüstrisine yön veren Opel markasını Ağustos 1862’de kurdu. Şirketi daha sonra beş oğlu ile eşi Sophie yönetti ve geliştirdi. Sophie, şirketin gelişimine tüm enerjisi ile dahil oldu ve bu nedenle dikiş makinesi, bisiklet ve otomobil markasının ilk kadın yöneticisi olarak da tarihte çok önemli bir yere sahip diyebiliriz.

Tutkularının yanı sıra, sunduğu yeniliklere duygu ve geleneklerini de ekleyen Opel, bugüne kadar bu taahhüdüne sadık kalmaya devam etti. Efsanevi 4/12 PS “Laubfrosch”, Kadett ve Kapitän, Astra, Mokka ve elbette bu yıl 40. doğum gününü kutlayan Corsa gibi çok sayıda otomobil bu felsefe ile üretildi. 1920’lerde montaj hattı teknolojisini tanıtarak öncülük yapan Opel, şimdi de 2028’den itibaren Avrupa’da tamamen elektrikli araçlara geçerek sürdürülebilir bir ulaşım markası olma yolunda ilerliyor.

“160 yıldır insanları harekete geçiriyoruz”

Opel CEO’su Uwe Hochschurtz 160’ıncı yıl değerlendirmesinde, “Opel, 160 yıldır insanları harekete geçiriyor. Bugün, şirket kurucusu Adam Opel ile aynı ruhla hareket ediyoruz. Dikiş makineleri, bisikletler veya otomobiller olsun daima herkes için teknoloji ve yenilikler sunmayı amaçlıyoruz. Geleceğe umutla bakarak her zaman zorluklara göğüs geriyoruz. Opel’in köklü geçmişindeki en çok satan modeller kadar yeni elektrikli modellerimiz de zorluklara karşı elde ettiğimiz başarıyı temsil ediyor. Opel, 2028’den itibaren Avrupa’da tamamen elektrikli bir marka olacak. Dolayısıyla önümüzdeki 160 yıl için de iyi hazırlandık” dedi.

Dikiş makinelerinden dünyanın en büyük bisiklet üreticisine

Başarı hikayesi, Ağustos 1862’nin sonunda başladı. Adam Opel, ilk dikiş makinesini Rüsselsheim’da üreterek Opel şirketinin temelini attı.

1868 gibi erken bir tarihte Adam Opel ve çalışanları yeni bir fabrikaya taşındı. Şirket kısa sürede Almanya’nın en büyük dikiş makinesi üreticilerinden biri haline geldi ve tüm Avrupa’ya ihracat yaptı.

Opel, dikiş makinelerinin ardından bir sonraki başarılı hamlesini ise bisikletle yaptı. 1886’da Rüsselsheim’da ilk yüksek tekerlekli bisikletini üreten Opel, Almanya’nın ilk bisiklet üreticilerinden biri haline geldi. Kısa süre sonra model yelpazesini genişleterek 1888’de bisiklet üretimi için özel bir fabrika açtı. Opel, bisikletlerinde hızla modern teknolojileri devreye aldı. 1894’ten itibaren Opel, kadınlar için özel olarak tasarlanmış bisikletleri tanıttı. Başarı öyküsü onlarca yıl boyunca devam etti. 1920’lerde Opel, dünyanın en büyük bisiklet üreticisi olma yolunda ilerledi.

opel-zafira.jpg

İleri teknoloji ve seri üretim ile ekonomik ulaşım

Adam Opel’in ölümünden sonra beş oğlunun çabalarıyla gelişmeye devam eden şirketin tarihindeki asıl önemli gelişme 1899’da otomobil üretimine başlaması oldu. Opel, kısa zamanda otomotiv endüstrisinin öncülerinden ve dünyadaki en köklü markalarından biri haline geldi. Otomobil üretimi Rüsselsheim’da Opel “Patent-Motorwagen System Lutzmann” ile başladı. 1906’da 1000’inci araç üretildi. Son atılım, 1909 yılında efsanevi 4/8 PS “Doktorwagen” ile geldi. 3.950 mark ile lüks rakiplerin yarısı fiyatındaydı ve nüfusun daha geniş bir bölümünün kendi otomobiline sahip olmasının önünü açtı.

Opel, montaj hattı teknolojisini kullanarak büyük ölçekli üretime geçen ilk Alman üretici oldu. 1924’te Almanya’da montaj hattından çıkan ilk otomobil 4/12 PS “Laubfrosch” idi. Hep ünlü yeşil rengiyle üretildi. Sadece üç yıl sonra baz fiyatı sadece 2.980 mark olan Opel 4 PS, otomobili lüks ürün olmaktan çıkardı ve güvenilir bir ulaşım aracı haline getirdi. Opel’e olan talep artmaya devam etti ve ilk kez 1931’de 1,2 litre modelinin üretimiyle gerçek anlamda “halk otomobili” oldu.

Kısa bir sürenin ardından üretimdeki bir sonraki devrim geldi. 1935’te yeni Olympia modeli, tamamen çelik gövdeye sahip ilk Alman seri üretim araç oldu. Bu yapı, düşük ağırlığı sayesinde daha iyi sürüş performansı ve düşük yakıt tüketimi sağladı. Yeni tasarım gövde ve güç üniteleri arasında “evlilik” olarak tabir edilen gelişme teknik birleştirmeyi mümkün kıldı. Böylece tüm üretim süreci daha hızlı ve daha verimli olurken büyük ölçekli üretime geçişin önü açıldı.

Yenilikçi satış rekortmenleri ve yeni otomobil sınıfları

Opel, on yıllar boyunca yeni modeller ve araç türleriyle sürekli olarak trendler belirlerken, satış rekortmenleri yarattı. En kalıcı ve geleneksel model serisi, ilk olarak 1936’da gün ışığına çıkan Kadett oldu. Kadett A, 1962’de bir milyon satış adedine ulaştı. Kompakt bir otomobil olarak Alman “ekonomi mucizesinin” arkasındaki itici güç oldu ve 1991 yılında Astra adını alarak 12’nci nesil ile hala yeniliklerin kompakt sınıfa gelmesini sağlamaya devam ediyor. Yeni nesil Astra, Opel geleneğini sürdürmeye devam ederken, hatchback karoserde kullanılan yan “solungaç” görünümü önceki Kadett nesillerine bir gönderme niteliğinde.

Şu an Astra ve Insignia Sports Tourer olarak bilinen versiyonlar, birkaç on yıl önce Caravan olarak üretim hattından çıkıyordu. Opel, burada da öncü bir rol oynadı. Marka, 1953 yılında bir Alman üreticinin ilk seri üretim station wagon modeli “otomobil ve kamyonet” karışımı Olympia Rekord Caravan’ı pazara sundu.

Geçmişten gelen tecrübesi sayesinde bugün tamamı elektrikli Combo, Vivaro ve Movano; pratik, yüksek yükleme hacmi ve tamamen güncel bir yapı sunuyor. Ayrıca Movano; batarya elektrikli Vivaro-e ve hidrojen yakıt hücreli Vivaro-e HYDROGEN olmak üzere CO2 yaymayan iki versiyonla da sunuluyor.

 

Opel, on yıllar boyunca daha küçük modellerle de büyük başarılar elde etti. Bu yıl 40’ıncı yılını kutlayan Corsa bunlardan biri. Tanıtıldığı günden beri kendi segmentinin en çok satan aracı haline geldi ve başarısını sürdürüyor. Ayrıca, güncel nesilde ilk kez elektrikli olarak sunulmakta ve Almanya’da sınıfının en popüler modeli konumunda.

Opel ayrıca, 1991 yılında yeni bir araç sınıfı yarattı. “Dört tekerlekten çekişli eğlence aracı” olan Frontera, Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. Kompakt Opel Frontera Sport, günümüzde modern SUV olarak bilinen sınıfı ilk kez tüketicilere sunarken, uzun aks mesafesine sahip beş kapılı Frontera, modern arazi aracının öncüsü oldu. Yaklaşık 30 yıl önce pazar lideri olan Frontera, Avrupa’da dört tekerlekten çekiş trendinin patlamasını tetikledi.

Opel, 1999’da kalp ve aklın yenilikçi çözümlerle nasıl birleştirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Zafira ve değişken Flex7 sistemi ile Opel, yedi koltuklu kompakt VAN dünyasına öncülük etti. İlk kez, yedi koltuklu bir araç, herhangi bir koltuk çıkarmaya gerek kalmadan göz açıp kapanıncaya kadar geniş yükleme alanına sahip iki koltuklu bir araca dönüşebiliyordu.

opel-frontera.jpgHerkese güvenlik ve konfor: Havayastıkları, Intelli-Lux LED® Pixel Far ve AGR koltuklar

Güvenlik ve konfor, tüm araç sınıflarında Opel’in her zaman en önemli önceliği oldu. Kendi kendini destekleyen üniter yapı 1930’lardan itibaren, Olympia, Kadett ve Kapitän gibi modellerin daha stabil ve hafif olmasını sağladı.

Rekord C de yenilikçiydi. 1967’de pazara sunulduğunda arka aksta helezon yaylara sahip ilk Opel modeliydi. Ayrıca ön disk frenleri ve fren servosu ile sınıfında standartları belirliyordu. Bunun yanında, 1968 gibi erken bir tarihte güvenli teleskopik direksiyon kolonu Opel modellerinde standart hale geldi.

1991 yılında Astra, yandan darbe korumalı Opel Güvenlik Sistemi, koltuklarda öne kaymayı önleyen çıkıntılar ve gergili emniyet kemerleri ile donatıldı. Opel, 1995 yılında sürücü ve ön yolcu için tam boy hava yastıklarını tüm yeni otomobillerinde standart olarak sunan ilk Alman otomobil üreticisi oldu.

Opel ayrıca, daha önce sadece çok daha yüksek fiyatlı araçlarda kullanılan far teknolojisini orta, kompakt ve küçük otomobil sınıflarında kullanıma sunmaya başladı. Alman marka, 2003 yılında orta sınıfta AFL, dinamik ve 90 derece viraj farlarını tanıtan ilk araç üreticisi oldu. 2008’de yeni nesil AFL+ ilk kez Insignia ile görücüye çıktı. 2015’te Opel Astra, uyarlanabilir Intelli-Lux LED® Matrix Far ile donatılan ilk model oldu. Toplam 168 LED hücresiyle yeni nesil Pixel Far günümüzde Insignia, yeni Grandland ve yeni Astra’da sürüş koşullarına özel, hassas bir aydınlatma sağlıyor.

Opel, sürücülere güvenlik dışında gelişmiş bir konfor seviyesi de sunuyor. Pek çok modelde bulunan AGR sertifikalı ergonomik koltuklar, sadece birçok yönden ayarlanabilir olmakla kalmıyor soğutma ve masaj gibi üst düzey konfor seçenekleri de sunuyor.

opel-vivaro-e-hydrogen-ve-uwe-hochgeschurtz.jpgDuyguları harekete geçiren sportif otomobiller

Tarih boyunca olağanüstü otomobiller insanlarda olağanüstü duygular uyandırdı. 1970 ve 1980’lerin kült otomobili Manta spor coupe’nin elektrikli güncel bir uyarlaması olan Opel Manta GSe ElektroMOD bu sözü doğrular nitelikte. Güncel Mokka’dan Grandland’e kadar tüm yeni Opel modellerinin ön cephesini süsleyen Opel Vizör, Manta A tasarımından ilham alınarak geliştirildi.

Opel aynı zamanda son derece dinamik seri üretim modelleriyle de ünlüydü. Opel, 1965 yılında, bir Avrupalı otomobil üreticisinin ilk konsept otomobili olan Experimental GT’yi Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıttı. İki kişilik model, geleneksel Avrupa otomobil tasarımının kalıbını kırdı. Sadece üç yıl sonra, seri üretim ilk Opel GT, üretim hattından çıktı. Performansı, benzersiz tasarımı ve cazip fiyatı ile GT kısa sürede popüler oldu ve bugün hala gerçek bir rüya otomobil statüsünü korumaya devam ediyor.

1990’da Opel Calibra ürün gamına yeni bir heyecan getirdi. Aerodinamik kama şekli ile dikkat çekti ve 0,26’lık sürtünme katsayısı dünya rekoru kırdı. 204 hp’ye kadar güç üreten motorlarla birlikte gelişmiş aerodinami, 245 km/s maksimum hıza olanak tanıyordu.

Rekor kıran spor otomobiller her zaman Opel’in bir parçası oldu. İlk çarpıcı örneklerden biri 23 Mayıs 1928’de RAK 2 roket otomobil ile Berlin Avus’ta 238 km/s hıza ulaşan Adam Opel’in en büyük torunu Fritz von Opel’den geldi.

Yaklaşık yarım asır önce Walter Röhrl, Opel’in motorsporlarında ön saflara çıkmasında önemli bir rol üstlendi. 1974’te, co-pilotu Jochen Berger eşliğinde Ascona SR ile Avrupa Ralli Şampiyonu oldu. Christian Geistdörfer ile birlikte, güçlü dört tekerlekten çekişli rakiplere karşı Ascona 400 ile Monte Carlo Rallisi’ni kazandı ve sezonu Dünya Ralli Şampiyonu olarak tamamladı.

Günümüzde ise Opel Corsa-e Rally yüksek performansın çevre ile uyumlu olabileceğini gözler önüne seriyor. Opel, emisyonsuz küçük otomobille batarya elektrikli bir ralli otomobili geliştiren ilk üretici oldu. 2021’den beri dünya genelinde gerçekleştirilen elektrikli ralli otomobili kupası ADAC Opel e-Rally Cup’ta rallinin geleceğine ışık tutuyor.

 

Standart katalitik konvertörden elektrikliye

Opel çevreye karşı sorumluluğunun bilincinde ve bugün olduğu gibi geçmişte de her zaman buna göre hareket etti. Alman üretici, 1985 gibi erken bir tarihte Avrupa’nın üç yollu katalitik konvertörüne sahip ilk küçük otomobili olan Corsa 1.3i’yi sundu. 1989 baharında, Şimşek logolu marka, küçükten büyüğe tüm modellerinde egzoz gazı arındırma sistemini standart sunan ilk Avrupalı üretici, bir yıl sonra ise araçların ve kullanılan malzemelerin sürdürülebilirliğini daha da artırmak üzere sentetik malzemeler için bir geri dönüşüm döngüsü uygulayan ilk otomobil üreticisi oldu.

Opel, çok erken bir tarihte elektrikli hamlesini yapmıştı. Henüz 1971 yılında Elektro GT, Hockenheim yarış pistinde elektrikli otomobil dünya rekorunu kırdı. Opel, seri üretim araçlarda da elektrikli otomobilin öncüsü oldu. Marka, 2012 Avrupa’da ‘’Yılın Otomobili’’ seçilen elektrikli Opel Ampera ile Avrupa otomotiv pazarında yeni bir segment oluşturdu. Coupe benzeri dört koltuklu otomobil, yaklaşık 500 kilometre menzili ile günlük kullanıma uygun ilk elektrikli araçtı. Onu 2016 yılında tamamen batarya elektrikli kompakt otomobil Opel Ampera-e izledi. 60 kWsa kapasiteli lityum-iyon bataryasıyla tek şarjla 520 kilometreye kadar (NEDC’ye göre) menzil sunuyordu. Opel, 2019 yılında Avrupa’da ilk tamamen elektrikli kompakt modeli Corsa-e’yi pazara sunarak elektrikli ulaşımı erişilebilir hale getirdi. Elektrikli modellerin yelpazesi, şarj edilebilir hibrit ve batarya elektrikli olmak üzere genişlemeye devam etti. Opel, 2024 yılına kadar tüm modellerini elektrikli versiyonla sunuyor olacak.

Sıfır emisyonlu ürün gamının en yeni üyesi ise yakıt hücreli bir minibüs olan Vivaro-e HYDROGEN. Stellantis ve Opel, HydroGen1 fizibilite çalışmasından müşteri kullanımına sunulan HydroGen4 test filosuna kadar yirmi yılı aşkın süre boyunca hidrojen yakıt hücresi tahriki geliştirme konusunda çok fazla deneyim kazandı ve bu alanda uzmanlaştı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Porsche’nin Yüzde 100 Elektrikli İlk SUV Modeli Yeni Macan Türkiye’de

Porsche’nin tamamen elektrikli alt yapıya sahip ilk SUV modeli Yeni Macan Porsche Center’larda yerini aldı. Model, Macan 4 ve Macan Turbo olarak iki farklı seçenekle sunuluyor.

Porsche’nin dünya çapında 800 binden fazla kullanıcıya ulaşan modeli Macan, tamamen elektrikli ikinci nesliyle Türkiye’deki Porsche Center’larda satışa sunuldu.

Leipzig’deki Porsche tesislerinde karbon-nötr olarak üretilen yeni Macan 4 ve Macan Turbo, modern tasarımı, karakteristik Porsche performansı, uzun menzili ve günlük kullanım kolaylığı ile lüks SUV beklentilerini karşılamayı hedefliyor.

Yüksek Menzil: 800 Volt Altyapısı ve Gelişmiş Aerodinami

Yeni Macan, 270 kW hızlı şarj kapasitesi, 800 Volt mimarisi ve 100 kWh kapasiteli bataryasıyla dikkat çekiyor. 21 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabilen model, rejenerasyon sırasında 240 kW’a kadar enerji geri kazanılabiliyor.

Porsche Aktif Aerodinamizm (PAA) sayesinde 0,25’lik bir hava sürtünme katsayısına sahip olan Macan’da yer alan aktif arka spoiler ve soğutma kapakları aerodinamik performansı artırıyor. Tüm bu geliştirmeler sayesinde şehir içinde Macan 4 782 km; Macan Turbo ise 762 km’ye kadar menzile ulaşabiliyor.

 

Yeni Premium Elektrik Platformu

Yeni Macan, Porsche’nin Premium Elektrik Platformu’nda yükselen ilk modeli olarak dikkat çekiyor. Bu yeni platform, aracın artan boyutları, daha keskin hatları ve Porsche Tasarım DNA’sı ile dinamik bir görünüm sunmasını sağlıyor. Coupe tarzı tavan tasarımı, çerçevesiz kapılar ve genişleyen boyutlarıyla sportif bir duruş sergiliyor. 20 ila 22 inç jant seçenekleri, LED gündüz farları ve 3 boyutlu Porsche logosu da öne çıkan detaylar arasında yer alıyor. Artan boyutları sayesinde Yeni Macan, 540 litrelik arka bagaj ve 84 litrelik ön bagaj (‘frunk’) ile toplamda eskisine oranla 127 litre daha fazla bagaj hacmi sunuyor.

 

Her Koşulda Yüksek Performans

Yeni Macan’ın sürüş dinamizmi ve direksiyon hassasiyetine büyük önem verilmiş. 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip Macan 4 ve Macan Turbo’da, hızlı tepki veren Elektronik Porsche Çekiş Yönetimi (ePTM) teknolojisi kullanılıyor. Macan Turbo, Porsche Tork Dağıtımı Plus (PTV Plus) ile yol tutuşunu ve sürüş keyfini daha da artırıyor.

Yenilenmiş Porsche Aktif Süspansiyon Yönetimi (PASM), konfor ve performans arasında geniş bir denge sunuyor. İlk kez sunulan arka aks yönlendirme sistemi, 5 derecelik dönüş açısıyla manevra kabiliyetini ve yüksek hızda sürüş stabilitesini geliştiriyor.

Macan 4, 408 PS; Macan Turbo ise 639 PS gücüyle her türlü zemin koşulunda ve günlük kullanımda üstün performans sağlıyor.

 

Daha Yüksek Teknoloji

Yeni Macan, kavisli bir tasarıma sahip 12,6 inç dijital gösterge paneli, 10,9 inç merkezi ekran ve opsiyonel olarak alınabilen yolcu ekranıyla birlikte yeni üç ekran ile donatıldı.

Yeni Macan ilk kez, artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip bir HUD (Head Up Display) ekranı içeriyor. Navigasyon okları gibi sanal görseller, akıcı bir şekilde gerçek dünyaya entegre ediliyor.

 

Continue Reading

Blog

DS AUTOMOBILES MODELLERİNDE EKİM AYI FIRSATLARI!

Seyahat sanatının temsilcisi DS Automobiles, premium segmentte kullandığı yüksek kaliteli malzemeleri, konfor odaklı yaklaşımı ve teknolojisi ile rakiplerinden ayrılan DS 7’nin avantajlı satış koşullarını ekim ayında da taçlandırmaya devam ediyor. Benzersiz uzmanlığın yüksek teknolojiyle buluşmasından doğan, karizmatik ve güçlü tasarımıyla her an dikkat çeken DS 7 modelleri, 650 bin TL’ye varan 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi veya dizel versiyonlarda geçerli olan avantajlı takas desteği fırsatlarıyla yenilikçi teknolojilere tek bir otomobilde sahip olmak isteyenleri hedefliyor. Özgün ve zarif tasarımlı premium hatchback DS 4 Performance Line BlueHDi 130 ve DS 4 Performance Line PureTech 130 modellerinde 850 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi veya cazip takas desteği fırsatıyla, seyahat sanatını yaşamak isteyenleri DS STORE’lara bekliyor.

Fütüristik zarafet, kusursuz çizgi ve teknolojik mükemmeliyeti seyahat sanatıyla buluşturan DS Automobiles, benzersiz bir premium otomobile sahip olmak isteyenlere özel, cazip satın alma teklifleri sunuyor. DS Automobiles’in ekim ayı teklifleri kapsamında; özel tasarımı ile ilk bakışta otomobil severleri kendisine hayran bırakan, kusursuz bir silüete sahip DS 7 OPÉRA BlueHDi 130, 650 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi veya cazip takas desteği fırsatları ile sunuluyor. Şarj edilebilir hibrit güç ünitesi ile performans ve verimliliği bir arada sunan DS 7 OPÉRA E-TENSE 4X4 360, 350 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi fırsatlarıyla premium SUV sınıfında muhteşem yüksek performansı arayanları hedefliyor. Benzersiz uzmanlığın yüksek teknolojiyle buluşmasından doğan karizmatik ve güçlü tasarımlı DS 7 OPÉRA E-TENSE 4X4 300; 300 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi imkânıyla satın alınabiliyor. DS 7 OPÉRA E-TENSE 225 ise 250 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi seçeneği ile yeni bir DS Automobiles modeline sahibi olmak isteyenleri DS STORE’lara bekliyor. Fransız seyahat sanatını daha iyi yansıtmak için tasarlanan DS 7 ESPRIT DE VOYAGE E-TENSE 4×4 300, 300 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi olanaklarıyla satın alınabiliyor. DS 7 ESPRIT DE VOYAGE E-TENSE 225 ise 250 bin TL’ye 12 ay vadeli %1,99 faizli kredi fırsatı ile sürüş keyfini yeniden keşfetmek isteyenleri DS STORE’lara bekliyor. Özgün, zarif ve sportif tasarımıyla farkını belli eden DS 4 PERFORMANCE LINE BlueHDi 130 ve DS 4 PERFORMANCE LINE PureTech 130 modelleri 850 bin TL için 12 ay vadeli ve %1,99 faizli kredi veya cazip takas desteği avantajıyla yeni sahiplerini bekliyor.

DS 7 seyahatleri büyülü hale getiriyor!

DS 7, karakteristik tasarımının yanı sıra ön ve arka detaylarındaki güçlü ve modern çizgileri ile dikkat çekiyor. DS 7’nin ön tasarımında yer alan DS PIXEL LED VISION 3.0 farlar, DS LIGHT VEIL gündüz farlarını da kapsayarak kusursuz bir birleşimle lüks moda ruhunu yansıtıyor. Bu modern SUV, sürüş keyfini yeniden keşfetmeyi arzulayanlar için teknolojik mükemmelliği ve olağanüstü konforu bir araya getirmesinin yanı sıra iç mekanda sunduğu gelişmiş teknolojiler ve ayrıntılara gösterilen özenle, seyahat sanatına ve Fransız bilgi birikimine saygı duruşu olarak boy gösteriyor. DS 7’de ayrıca tamamı otomatik şanzıman ile kombine edilen dört farklı güç seçeneği de sunuluyor. DS 7, 130 BG’ne sahip BlueHDi (Dizel) yanı sıra güç seviyeleri isimlerinde gizli E-TENSE 225, E-TENSE 4×4 300 ve E-TENSE 4×4 360 şarj edilebilir hibrit güç üniteleriyle fütüristik zarafetini yola yansıtıyor.

Modern SUV Coupe ile kompakt hatchback bir arada

Dünya çapında premium segmentteki pazar payını artırmaya devam eden DS Automobiles, DS 4 ile gelişimine hız katıyor. DS 4, kompakt hatchback sınıfında yepyeni bir tasarım anlayışını kullanıcılarıyla buluşturuyor. Gizli kapı kolları, yan tasarımdaki heykelsi yüzeyler ile uyum sağlıyor. Gövde tasarımı ile aerodinamik tasarımlı ve 19 inç’lik jantlara sahip büyük tekerleklerin oranı, DS AERO SPORT LOUNGE konseptinden esinleniyor. DS 4 dışarıdan verdiği premium otomobil hissini, iç mekâna geçildiğinde daha da yukarıya çeken özel bir tasarıma sahip.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Jaguar Land Rover’ın Yeni Çalışma Arkadaşı:  Robot Bekçı̇ Köpeğı̇ “Rover”

Jaguar Land Rover (JLR), 18 milyar sterlin yatırım yaptığı Reimagine stratejisiyle gelişmiş robotik kullanımında önemli bir gelişme kaydetti. JLR’ın İngiltere’deki Elektrikli Araç (EV) üretim ve test tesisindeki çalışan ekibine Boston Dynamics üretimi robot bekçi köpeği “Rover” dahil oldu. Rover, yüksek teknolojili ekipmanların standartlara uygun çalışıp çalışmadığını sürekli kontrol ederek operasyonel verimliliği ve güvenliği artırıyor.

Jaguar Land Rover’ın 2030 yılına kadar tüm modellerinin elektrikli bir versiyonunu satışa sunma planında önemli rol oynayan İngiltere’deki elektrikli araç üretim ve test tesisinde, olası operasyonel sorunları ve ekipman yıpranması gibi problemleri erken tespit ederek ekiplerin zamandan tasarruf etmelerine ve çevresel güvenliği artırmaya yardımcı olan robot bekçi köpeği Rover önemli görevler üstleniyor.

Sürekli gözlem gerektiren binlerce objenin bulunduğu test tesisinde Rover’ın bekçi köpeği rolü hem Jaguar Land Rover hem de insan meslektaşları için kritik bir önem taşıyor. Tıpkı bir bekçi köpeği gibi tesiste kendine ait bir kulübesi bulunan Rover, 7 gün 24 saat çalışabiliyor. Görevlerini yerine getirebilmek için tesis genelinde önceden belirlenmiş rotaları takip ederek yapay zeka ile trafiğin yoğun olduğu alanlarda dahi hiç durmadan devriye gezebiliyor. Ayrıca yüksek ses gibi dış etmenlerden de dikkati dağılmıyor.

Rover, Riskleri Ortadan Kaldırıyor

Devamlı ölçümler yapan ve makineleri inceleyen Rover; insan hatası riskini ortadan kaldırırken mühendislerin zamanlarını daha iyi değerlendirmelerine olanak tanıyor. Ekiplerin daha verimli bakım ve onarım yapabilmeleri için analiz edebilecekleri büyük miktarda veriler toplayabiliyor.

Çevresel güvenliği artırmak için test bataryası sıcaklıklarını hızlıca değerlendirebilen Rover, olası operasyon ve ekipman sorunlarını erken tespit ederek yeni elektrikli versiyonların piyasaya sürülmesinden önce test ve geliştirme aşamalarının planlandığı gibi devam etmesini sağlıyor.

Dört bacağının ve robot kolunun sağladığı el becerisi sayesinde görevlerini büyük bir ustalıkla yerine getirebilen Rover, insan kulağının algılayamayacağı potansiyel gaz sızıntılarını duyuyor ve akü sıcaklıklarını hızlı bir şekilde değerlendirmek için termal sensörlerini kullanarak teknisyenlerin işlerine güvenli bir şekilde devam edebilmelerini sağlıyor.

Rover, tehlikeli olabilecek durumları değerlendirmek üzere gidilmesi gereken konuma gönderilebilerek risk seviyesini önceden değerlendirip insan meslektaşlarını önceden uyarabiliyor.

İş yerinde güvenliği ve üretkenliği iyileştirmeye yardımcı olacak yeni nesil akıllı makine kullanımını artırmak için sektör liderleriyle ortaklıkta bulunan Jaguar Land Rover, robot bekçi köpeği sayısını önümüzdeki yıl içinde 10’a çıkarmayı hedefliyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.