Connect with us

Otomotiv Sektörü

OSD’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Yeniden Cengiz Eroldu Seçildi!

Kuruluşundan bu yana yaklaşık yarım asrı geride bırakan Türkiye otomotiv sektörünün en köklü kuruluşu Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 48’inci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da geçen yıl derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan Cengiz Eroldu yeniden Başkan olarak seçildi.

Eroldu, “Ülkemizin yaşamış olduğu deprem felaketi hepimizi derinden etkiledi. Yaraların sarılması için birlik olmak, dayanışmamızı sürdürmek, üreterek büyümek her zamankinden daha da önemli. Her zaman olduğu gibi, yaşamakta olduğumuz bu zorlu süreçte de otomotiv sanayii olarak üzerimize düşen görevi yapmaya devam edeceğiz” dedi. Eroldu, genel kurulda yaptığı konuşmada “Sektör olarak otomotiv üretiminde Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada da ilk 10 ülke arasında yer alma gibi bir stratejik hedefimiz var. Bu hedeflerimizin ülke ekonomisine, insanlarımıza etkisi çok büyük olacak. Cumhuriyetimizin de 100’üncü yılında biz otomotiv sanayicileri olarak bu hedeflerimizin arkasında koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bundan hiçbir zaman geri adım atmayacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 büyük üyesiyle sektörün en köklü kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 48’inci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi.  Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın yanı sıra kamu temsilcileri ve sektör paydaşlarının katıldığı Genel Kurulda; deprem felaketinin etkileri, otomotiv sanayisinin bu süreçteki çalışmaları ve bu dönemde otomotiv sanayisinin ekonomiye katkısının önemine ilişkin önemli mesajlar paylaşıldı. OSD’nin yeni döneminde Başkanlık görevine Cengiz Eroldu yeniden seçilirken, bir önceki dönemde olduğu gibi Başkan Vekili Süer Sülün, Başkan Yardımcıları Münür Yavuz, Erdoğan Şahin, Aykut Özüner ve Muhasip Üye Yusuf Tuğrul Arıkan oldu.

“Deprem bölgesine desteklerimizi sürdürüyoruz”

Genel Kurul’da yaptığı konuşmada ülkemiz tarihindeki en büyük doğal felaketlerden birini yaşamanın üzüntüsü içinde olduklarını ifade eden Cengiz Eroldu, “Otomotiv sanayi geçmişte olduğu gibi bugün de bu felaketin yaralarını sarma konusunda var gücüyle çalışmalarına devam ediyor. Otomotiv sektörü olarak biz 1999 Gölcük depreminden dersimizi almıştık. Onun için aslında otomotiv sanayi olarak hızlı reaksiyon gösterdik. Üyelerimiz 6 Şubat gününden bu yana, gerek uzman kadrolarının bölgede hizmet vermesi yolu ile gerekse depremzedelerin barınma ihtiyaçlarına yönelik çeşitli desteklerini sürdürüyorlar. OSD üyeleri bu süreçte AFAD’a 30’un üzerinde aracı hibe etti, 60’ın üzerinde aracı kullanıma tahsis etti. 129’u arama kurtarma ekibi olmak üzere 200’e yakın uzman insan desteği sağladı. 72’si tır olmak üzere 100’ün üzerinde araç ile malzeme sevkiyatı gerçekleştirdi. Deprem bölgesinde üyelerimiz ve hizmet ağımız çalışanlarından ve ailelerinden maalesef kayıplarımız oldu. Yıkılan, ağır ve orta hasarlı tesislerimiz var. Gerek teşkilatlarımız gerekse tüm vatandaşlarımızın yaralarını sarmak üzere desteklerimize devam ediyoruz. Bu felaketlerin ve yaşadığımız sorunların üstesinden gelmenin en önemli yolu da ülkenin üretmeye ve ihraç etmeye devam etmesidir. Ülkenin değer yaratmaya devam etmesi lazım. Bu da aslında otomotiv sanayimize bu sene daha da önemli sorumluluklar getirmiş durumda” dedi.

“Büyük ve önemli bir otomotiv sanayisine sahip olmak aslında hepimizin gururudur”

2022 yılının Türk otomotiv sektörü açısından değerlendirmesini de yapan Cengiz Eroldu, “Sektör olarak geçen sene öncelikle Türkiye’de 1 milyon 350 bin adet araç ürettik. Bu bir önceki seneye göre yüzde 6 artış anlamına geliyor. Sektör olarak son 10 yılda 10 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Yine ihracatta yaklaşık 1 milyon adetle yüzde 4’lük bir büyüme gerçekleştirdik. Toplam ihracatımız da 31,5 milyar dolar oldu. Son 7 yıldır dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. 2022 yılını 9,1 milyarlık dış ticaret fazlasıyla kapattık. Diğer taraftan tabii otomotiv sanayi aynı zamanda Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine de hizmet eden bir sanayi olarak öne çıkıyor. Türk otomotiv sanayinin ürettiği yerli ürünlerin iç pazar payı, otomobilde yüzde 39, hafif ticari araçlarla yüzde 59, kamyonlarda yüzde 65, otobüslerde yüzde 100, traktörlerde de yüzde 90 mertebesinde. Bu aslında 2 şeyi gösteriyor: Bir tanesi ticari araçlarda ve traktördeki yerli araç payının çok yüksek olmasıdır ki bu çok önemli bir değer. İkincisi, bu tablo bize aslında otomotiv sanayinin ülkenin büyümesine nasıl destek verdiğini de gösteriyor. Özellikle ağır ticari araçlarda ve traktörde neredeyse ülkenin ihtiyacının tamamını yerli sanayiciler karşılayabiliyorlar. Bu ortaya çıkan tablo, gerçekleştirmesi gerçekten çok zor bir tablo. Bugün Avrupa’nın kaç ülkesinde böyle bir tablo görebiliriz? Herhalde 2-3 ülkede ancak böyle bir sonuç ortaya çıkabilir. Yani böylesine büyük ve önemli bir otomotiv sanayine sahip olmak aslında hepimizin gururudur. Elbette otomotiv sanayimiz, yalnızca finans ve maliye konularında ülkeye destek vermenin ötesinde istihdam yaratması ve Ar-Ge yapabilmesiyle de farkını ortaya koyuyor” dedi.

2022 yılında otomotiv sanayisinin direkt istihdamını da yüzde 9 mertebesinde artırdığına dikkat çeken Eroldu, “Diğer taraftan üyelerimizin 15 Ar-Ge merkezi var ve 2022 yılındaki toplam Ar-Ge harcamamız da 7 milyar TL seviyesinde oldu. Bunun yanında 5 bin 200 kişilik Ar-Ge istihdamımız var. Bu rakamlar her sene büyüyerek artmaya devam ediyor. Önümüzdeki senelerde de otomotiv sanayinin Ar-Ge istihdamının daha da arttığını göreceğiz. Diğer taraftan da 2022 senesinde otomotiv sektörü 236 adet patent alma başarısını gösterdi. Bütün bunlar otomotiv sanayimizin Ar-Ge’de ne kadar arzulu ve istekli bir şekilde çalıştığının önemli göstergeleridir” açıklamasında bulundu.

Dünyanın en çok araç üreten 13. ülkesi Türkiye!

Türkiye’nin 2022 yılında dünyanın en çok araç üreten 13. ülkesi olma konumunu koruduğunu hatırlatan Eroldu, “Türkiye otomotiv sanayisinin global arenadaki yerine baktığımız zaman, Avrupa Birliği’nde ticari vasıtalarda ve traktörde birinciliğimizi devam ettirdiğimizi görüyoruz. Tüm bunlar, son 50 yıl boyunca Türk otomotiv sanayisinin taş üstüne taş koyarak geldiği sonuçlardır. 2023 yılına da aslında iyi bir başlangıç yaptık. Baktığımız zaman; ilk 2 ay sonuçlarında toplam üretimimiz yüzde 14 artış gösterdi. Diğer taraftan ihracatımızda da yüzde 8’lik bir artışla ilk 2 ayı kapattık ve bu tablo da bizi 2023 yılı için ümitlendiriyor. Otomotiv sanayinin en önemli olmazsa olmaz konusu sanayi üretiminin büyütülmesi. Sektörümüzün hali hazırda 2 milyonluk kapasitesi var. Bu kapasitemizi daha da artırıp daha da fazla değer yaratmak istiyoruz. Burada üç ana başlığımız var. İhracatın korunması ve geliştirilmesi, iç pazarın ticaret dengesi gözetilerek büyütülmesi ve otomotiv parkının gençleştirilmesi” dedi.

Sektörün stratejik hedefi, otomotiv üretiminde Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada ise ilk 10 ülke arasında yer almak!

Genel kurulda konuşan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Otomotiv sektörünün büyük dönüşümü ve jeo-politik gelişmeler, sıkı iklim hedefleri ve çetinleşen ticaret ortamı hepimizi zorluyor. Bu zorluklara rağmen biz önümüzdeki dönemde yine de başarılarımızı devam ettireceğimize inanıyoruz. Bizim tabii sanayiciler için bir tane olmazsa olmazımız var, her zaman çıtayı yukarı kaldırmak durumundayız. Yani sanayici olarak hiçbir zaman geriye veya mevcut performansımızın altında bir performansa razı olamıyoruz. Bu bizim sektör olarak DNA’mızda var. O yüzden de biz bütün zorluklara rağmen gene otomotiv sanayi olarak çıtayı yükseltmek istiyoruz. Sektör olarak Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada da ilk 10 ülke içinde olma gibi bir stratejik hedefimiz var. Bu hedeflerimizin ülke ekonomisine, insanlarımıza etkisi çok büyük olacak. Cumhuriyetimizin de 100’üncü yılında biz otomotiv sanayicileri olarak bu hedefler arkasında koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bundan hiçbir zaman geri adım atmayacağız” açıklamasında bulundu.

Başarı Ödülleri sahiplerini buldu!

Olağan Genel Kurul ayrıca, 1990’lı yıllardan bu yana düzenlenen ve geleneksel hale gelen OSD Başarı Ödülleri’nin sahipleri açıklandı. 2022 yılı performansları sonucunda sahipleri belirlenen OSD Başarı Ödülleri’nde, OSD üyeleri arasında tutar bazında en yüksek ihracatı gerçekleştiren üç üye ve yıllık bazda ihracatını tutar bazında yüzdesel olarak en fazla artıran bir üye İhracat Başarı Ödülü almaya hak kazandı.

2022 yılında en fazla patent tescili yapan 3 OSD üyesi “Teknoloji Başarı Ödülü” almaya hak kazanırken, ilk kez 2019 yılında takdim edilmeye başlanan, bağımsız bir jürinin değerlendirmesi sonucunda belirlenen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi alanında ise bir OSD üyesi ödüle layık bulundu.

OSD Üyeleri’nin kalite anlayışı, teslimat güvenirliği, teknoloji geliştirmedeki yetkinliği ve rekabetçilik kriterleri çerçevesindeki değerlendirmeleri ile belirlenen “Başarı Ödülleri”nin yanı sıra “Teknoloji ve Yenileşme” ile “Sürdürülebilirliğe Katkı Ödülü” kategorilerinde ödül alan tedarik sanayi firmaları da belirledi.

İhracat Başarı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;

2022 Yılında Değer Olarak En Fazla İhracat Yapan Üç OSD Üyesi;

  1. Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. (6,3 Milyar Dolar İhracat)
  2. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. (3,4 Milyar Dolar İhracat)
  3. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. (2,5 Milyar Dolar İhracat)

2022 Yılında İhracatını Değer Bazında En Fazla Artıran OSD Üyesi;

  • Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş. (%40 artış)

Teknoloji Başarı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;

  1. Mercedes Benz Türk A.Ş. (87 Tescilli Patent)
  2. Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (71 Tescilli Patent)
  3. Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. (46 Tescilli Patent)

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi Ödülü Almaya Hak Kazanan Firma;

  • Türk Traktör “Bir İşaretin Yeter” Projesi

Tedarik Sanayi Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;

Üretim Kapasitesi 100 Bin adet altında olan OSD Üyeleri

  • Kale Oto Radyatör San. ve Tic. A.Ş.
  • Sazcılar Otomotiv San. Tic. A.Ş.

Üretim Kapasitesi 100 Bin adet üzerinde olan OSD Üyeleri 

  • TKG Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.

Tüm OSD Üyeleri 

PİMSA Otomotiv A.Ş.

Teknoloji ve Yenileşme Ödülü

  • Coşkunöz Metal Form San. ve Tic. Ş. “Dijital Dönüşüm ve Mühendislik Geliştirme Çalışmaları”
  • Martur Fompak International “Dijital İkiz ve Arttırılmış Gerçeklik ile Müşteri Deneyimi Geliştirme”

Sürdürülebilirliğe Katkı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;

  • Ak-Pres Otomotiv A.Ş.
  • Maxion Jantaş Jant Sanayi ve Tic. A.Ş.
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Dünyanın En Güvenilir Otomobil Markasında Sıralama Değişti

Consumer Reports’un 2024 yılına ait marka güvenilirlik raporuna göre, Toyota ve Lexus yıllardır süregelen liderliklerini kaybetti. Dünyanın en güvenilir otomobil markası ise belli oldu.

Consumer Reports, 2024 yılına ait marka güvenilirliği raporunu yayınladı. Rapora göre, ilk 5’teki markalar geçen yılki sıralamalarını korurken, Toyota ve Lexus yıllardır zirvede tuttukları konumlarını kaybetti. İşte dünyanın en güvenilir otomobil markası olarak belirlenen üretici.

Toyota ve alt markası Lexus, artık güvenilirlik sıralamasında zirvede yer almıyor. Kar amacı gütmeyen araştırma ve test kuruluşu, 2000-2025 yılları arasında satılan 300 binden fazla otomobil, kamyon ve SUV’u incelediği analizlere göre, en güvenilir marka olarak Subaru’yu belirledi.

Güvenilirlik raporundaki toplam puan; kullanıcı memnuniyeti, güvenlik derecesi, beklenen güvenilirlik ve yol testi sonuçları gibi çeşitli kriterlerin ortalaması alınarak belirleniyor. Ekonomim’in derlediği habere göre, bu sıralamalar ayrıca, tüketicileri ya hemen ya da bir bayiden araç aldıktan uzun süre sonra etkileyen sorunları ve zayıf noktaları değerlendiriyor.

subaru.jpg

SUBARU’YU ‘EN GÜVENİLİR MARKA’ YAPAN NE?

Consumer Reports’un Araç Veri Analitiği Programı Başkanı Steven Elek’e göre, Subaru’nun parçalarını birden fazla model yılında kullanması nedeniyle, yeni sorunların ortaya çıkma olasılığı azaldı.

Bu bulguda araç güvenilirliği, önceki 12 ay boyunca kişisel araç sorunlarıyla ilgili üye anketi yanıtları kullanılarak değerlendirildi. Araştırma, boyama ve trim gibi küçük rahatsızlıklardan motor veya şanzıman sorunları gibi daha ciddi problemlere kadar uzanan yirmi olası sorun alanını içeriyor.

Sorun alanlarının ciddiyetine göre ağırlıklandırılan puanlar birleştirilerek 100 üzerinden bir güvenilirlik derecesi oluşturuldu. Bu istatistikler, Consumer Reports’un kullanıcı memnuniyeti anketi bulguları ve iç test sonuçlarıyla birlikte genel model puanlarına dahil edildi.

Ankette sıralanan yedi Subaru aracından altısı ortalama, ortalamanın üzerinde veya ortalamanın çok üzerinde puanlar aldı, bunların tamamı içten yanmalı motora sahip. Subaru’nun vasatın altında kalan tek aracı Toyota ile ortaklaşa üretilen Solterra EV oldu.

Listede Lincoln, Alfa Romeo, Dodge ve Land Rover gibi markalardan herhangi bir modelin bulunmadığını belirtmekte fayda var.

Kaynak: OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

JAECOO 7 PHEV ile Üstün Performans ile YakıtTasarrufunu Bir Araya Getirdi!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, ilk PHEV modeli olan JAECOO 7 PHEV ile hem Süper HEV hem de EV sürüş avantajlarını yeni ve çok yönlü bir ulaşım seçeneği olarak tüketicilerin hizmetine sunuyor. Sınıfı için öncü olan Super Hybrid System teknolojisiyle donatılan yeni JAECOO 7 PHEV, uzun mesafeli yolculukları seven kullanıcıların seyahatlerinin keyifli geçmesini sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, hibrit sisteme özel 1.5 TDGI motoruyla 525 Nm’lik maksimum torku kullanıma sunuyor. Bu aynı zamanda sınıfının en iyi değeri olmasıyla da öne çıkıyor. WLTP normuna göre 90 kilometre tamamen elektrik sürüş menziline ulaşabilen araç, tek bir şarj ile haftalık işe gidip gelme mesafesini karşılayabiliyor. Öte yandan JAECOO 7 PHEV, kullanıcılar şarj için uygun koşullara sahip olmadığında, 1200 kilometrenin üzerinde karma bir menzille benzinli bir araç olarak da kullanılabiliyor.

Üst düzey şehirli off-road SUV markası JAECOO, kısa bir süre önce tanıttığı ilk PHEV (şarj edilebilir hibrit) modeli olan JAECOO 7 PHEV ile dünyada olduğu gibi Türkiye pazarında da tüm dikkatleri üzerine çekti. Süper Hibrit Sistem (SHS) ile öne çıkan yeni araç, mobilite kalitesinin, enerji verimliliğinin ve çevresel sürdürülebilirliğin ön planda olduğu günümüz dünyasında ideal çözümü sunuyor. Çift Süper HEV (hibrit) + EV (elektrikli araç) deneyimiyle kullanıcıların uzun menzilli sürüş ve düşük enerji tüketimi ihtiyaçlarına tam olarak cevap vererek menzil kaygısını ortadan kaldırıyor, verimli, çevre dostu ve huzurlu bir mobilite deneyimi sunuyor.

Süper HEV ile gelişmiş güç, gelişmiş menzil!

JAECOO 7 PHEV, öncü SHS teknolojisiyle donatılıyor. Bu teknoloji, araca hibrit araçlara benzer bir sürüş deneyimi kazandırırken uzun mesafeli yolculukları seven kullanıcıların seyahatlerinin keyifli geçmesini sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, hibrit sisteme özel 1.5 TDGI motoruyla 525 Nm’lik maksimum torku kullanıma sunuyor. Bu aynı zamanda sınıfının en iyi değeri olmasıyla da öne çıkıyor. Güç tepkisi son derece hızlı olup motor oldukça yüksek çekiş gücü sunuyor. Yüksek hızlarda bile anlık olarak yüksek çekiş gücü sunabilen motor, her zaman bir adım önde olmayı başarıyor ve olgun sürüş özellikleri sergiliyor. Bu arada, şarj içi uygun bir ortam olmadığında, JAECOO 7 PHEV, 1200 kilometreye kadar (WLTP normuna uygun olarak) karma bir menzille benzinli bir araç olarak da kullanılabiliyor. Böylece uzun mesafe yolculuklarında sık sık şarj etme veya yakıt ikmali yapma zorunluluğu ortadan kalkıyor ve kullanıcılar sorunsuz bir yolculuğun keyfini çıkarabiliyor. Ayrıca, 5’inci nesil hibrite özel 1.5 TDGI motoruyla JAECOO 7 PHEV, (WLTP normuna göre) minimum 5,99 lt/100 km yakıt tüketimi değerine ulaşıyor. Yedi Ülkeyi Kapsayan Ultra Uzun Menzil Maratonu sırasında, bu rakam 3,3 lt/100 km ile en düşük seviyeye ulaştı. Bu, kullanıcıların menzil endişesi olmadan uzun mesafeli yolculukların keyfini çıkarmalarını sağlıyor ve aynı zamanda yakıt maliyeti ile ilgili kaygıları de ortadan kaldırarak seyahat boyunca manzaranın keyfini çıkarmalarını sağlıyor.

Elektrikli araç benzeri akıcı sürüş sunuyor!

JAECOO 7 PHEV, uzun menzilin sağladığı güveni verimli, kullanışlı şehir içi ulaşımla birleştiriyor. Yeni nesil seçkinlerin, bir elektrikli aracın pürüzsüz ve rafine sürüş deneyiminin keyfini sürerken şehir trafiğinde kolaylıkla yol almalarını sağlıyor. Sistemi güç aktarımının sürekliliğini ve akıcılığını sağlayan dört temel teknolojiyi bünyesinde barındıran hibrit odaklı sürekli değişken süper elektrikli hibrit DHT tamamlıyor. Sürüş sırasında, ister ilk hareket anındaki canlı tepki olsun isterse de yavaşlama anındaki yumuşak geçiş olsun, her şey ipeksi ve pürüzsüz gerçekleşiyor. Gücün hassas bir şekilde kontrol edilmesiyle sürüş sarsıntıları ortadan kalkıyor ve böylece kullanıcılar şehir içinde tamamen elektrikli bir araçla benzer bir sürüş deneyimi yaşıyor. Ayrıca hibrit odaklı yüksek performanslı batarya ile JAECOO 7 PHEV, WLTP normuna göre 90 kilometre tamamen elektrik sürüş menziline ulaşabiliyor ve bu da şehir içi ulaşımı daha zahmetsiz hale getiriyor. Tek bir şarj bir haftalık işe gidip gelme mesafesini karşılayabiliyor ve bu da sık şarj etme zahmetini ortadan kaldırabiliyor. Bu sürüş avantajı, kısa bir süre önce gerçekleşen Uzun Menzil Maratonu’nda test edildi ve kendini kanıtladı ve 125,2 kilometre tamamen elektrikli sürüş menziline ulaştı. Menzil kaygısını ortadan kaldırarak kullanıcıların sessiz ve sorunsuz bir şekilde tamamen elektrikli sürüş deneyiminin keyfini çıkarmasını sağlıyor.

Yeni enerji dünyasını hedefleyen JAECOO, JAECOO 7 PHEV ile hem Süper HEV hem de EV sürüş avantajlarını yeni ve çok yönlü bir ulaşım seçeneği olarak tüketicilerin hizmetine sunuyor. Gelecekte de çalışmalarını “Bir yerde, bir yer için” marka konseptine bağlı olarak sürdürecek olan JAECOO, yeni enerji teknolojileri geliştirmeye, kullanıcı sürüş deneyimine odaklanmaya, kaliteli ürünleri ve ileri teknolojileri Türkiye’nin daha fazla bölgesine sunmaya ve daha verimli, rahat ve çevre dostu mobilitenin yeni bir çağına adım atmak üzere kullanıcılarla el ele vermeye devam edecek.

 

Continue Reading

Blog

Otomotive Zam Yolda!

Markaların pazar payını korumak adına zararına ya da cazip kampanyalarla stok eritme telaşına düşmesi, pazarı bu ay beklentilerin üzerinde hareketlendirdi.

Türkiye otomotiv pazarında yeni bir tarihi rekor sinyali geldi. Son iki yıldır ÖTV matrah güncellemesi yapılmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklara rağmen, satışların hem aralık ayı bazında hem de yıl sonunda rekor tazelemesi bekleniyor. Sektör MB’nin faiz indirimi sonrası taşıt kredi kanallarının açılmasına paralel, 2025’te de hareketli bir yıl bekliyor. Öte yandan, geçen hafta yayımlanan ÖTV muafiyetli araçlara yönelik yeni düzenlemenin, ithal markaları zorlaması, yerli payını ise artırması bekleniyor.

Aralık 2023’te yıllık bazda yaklaşık yüzde 38 artışla 158,7 bin adet otomobil ve hafif ticari araç satılmış, böylece tüm zamanların aralık ayı rekoru kırılmıştı. 2023 toplamında da 1 milyon 232 bin adetle en iyi yıllık satış yapılmıştı. Bu ay pazarın çok daha hareketli olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, aralık sonunda otomobil ve hafif ticari araç satışlarının 165 bin ila 175 bin arasında olabileceğine işaret etti. Bu tahminler gerçekleşirse, otomotivciler geçen yılki tarihi rekoru yenilemiş olacak. Sektör temsilcileri, Türkiye otomotiv pazarının artık 1 milyon adet bandına oturduğu konusunda hemfikir. 2025’te de bu barajın aşılacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Sektör temsilcilerine göre, 2025’te otomotiv piyasasını etkileyecek en önemli faktörlerden biri, faiz indirimi olacak.

“Taşıt kredi faizleri 25-30 baz puan düşer”

Görüştüğümüz banka yöneticileri, Merkez Bankası’nın (MB) geçen hafta 250 baz puan indirime giderek, politika faizini yüzde 47,5’e çekmesinin ardından bankaların da hızlıca hem taşıt hem de konut kredisini aşağı çekeceğini ifade etti. Görüşlerini aldığımız Türkiye’nin önde gelen bankalarından birinin yöneticisi, taşıt kredilerinin önümüzdeki günlerde 25 ila 30 baz puan ineceği görüşünde. Bu oranı önemli biri adım olarak değerlendiren banka yöneticisi, “Taşıt kredi faizlerinin inmesi, satışlara ilaç gibi gelir. Tüketici şu anda en ulaşılabilir yatırım aracına yöneliyor. Kredi faiz oranlarının düşmesinin, özellikle de düşük fiyatlı araçlara ve milli otomobil Togg’a etkisi olur” diye konuştu.

EKONOMİ’ye konuşan Skoda Genel Müdürü Zafer Başar, uygun koşullardaki kredinin her zaman satışları tetiklediğini ifade etti. Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer de faiz indiriminin otomotiv satışlarına etkisine yönelik, “Mutlaka etkisi olacaktır ancak sınırlı ve küçük bir etkiden bahsedebiliriz” dedi. OYDER Genel Sekreteri Nebi Erbaş, ilk etapta kısıtlı etki yapsa da birkaç ay sonra faiz indiriminin daha olumlu etki yapmasını beklediklerini ifade etti.

“Markalar stok eritme telaşında”

Nissan, Renault, Dacia, Fiat, Peugeot, Opel ve Citroen bayiliğini yapan Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan, aralık ayında pazarın beklentilerin de üzerinde hareketli olduğuna dikkat çekti. Gülan aralıkta pazarın hareketli olmasının en önemli nedenlerinden birinin de markaların pazar paylarını korumak adına gerekirse zararına satış yaparak stokları eritme telaşına düşmesi olduğunu söyledi. Bir diğer etken de filo satışlarının hareketlenmesi oldu. Gülan, “Piyasa hareketli, aralık ayında 165-175 bin arasında pazar bekliyoruz. Pandemiyle birlikte ötelenen talep de henüz tam karşılanamadı. MB’nin faiz indirimi de satışlara pozitif etki yapacak. Vatandaşın bireysel kredi kullanımının artacağını hissediyoruz. Sıfır faiz kampanyaları da devam ediyor. Önümüzdeki yıl da pazar 1 milyonun üzerine çıkacağı yönünde beklenti var” diye konuştu.

“Matrah güncellemesi ancak elektriklide olur”

Türkiye otomotiv sektöründe iki yıldır ÖTV matrahları güncellenmiyor. Bu sebeple yüzde 80 ÖTV bareminin altında araç bulunmuyor. Matrah güncellemesi yapılsaydı fiyatların ortalama yüzde 6’ya yakın düşebileceği bilgisini paylaşan sektör uzmanları, bu konuda umutsuz. Sektör temsilcileri her fırsatta piyasada ÖTV matrah artışına ihtiyaç olduğunu vurgulasalar da hükümetin enfl asyonla mücadele hedefleri doğrultusunda bu adımı atması bekleniyor. Sektörün önde gelen bazı isimleri ise matrah artışının elektrikli araçlar için gündeme gelebileceğini öngörüyor. Elektrikli araçlarda yüzde 10 ve yüzde 30 ÖTV baremlerinin çok düşük kaldığı belirtilirken, matrah artışının Togg’un satışlarına da pozitif yansıyacağı ifade ediliyor. Diğer yandan, 2024 yılında döviz kurunun hareketli olmaması nedeniyle fiyatların enflasyonun altında kaldığını hatırlatan otomotivciler, yılın başında ise yeniotomobillere fabrika çıkış zammı geleceğini söyledi.

“Engelliye yeni düzenleme yerli payını artıracak”

EKONOMİ’ye konuşan sektör temsilcileri, 2025 yılında pazarı etkileyecek önemli gelişmelerden birinin de geçen hafta engellilere yönelik araç satışındaki yeni düzenleme olduğuna vurgu yapıyor. Yapılan düzenlemeye göre, ÖTV istisnası için yüzde 40 yerlilik şartı getirildi. ÖTV istisnası olarak engelli vatandaşlara yapılan satışlarda yerlilik oranı yüzde 40’a, bu istisna kapsamında alınan araçlar için elde tutma süresi de 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Otomotivcilere göre, yerli araçları desteklemek için atılan bu adımın ithal markaları özellikle yılın ilk çeyreğinde zora sokacak. Bazı markaların mevcut siparişleri gözden geçirmesi gerekecek. Öte yandan, düzenleme 2024 yılında yüzde 30’un altına inen yerli araç satışlarına ise olumlu yansıyacak. Bu kapsamda bu yıl, 200 bine yakın ÖTV muafiyetli araç satışı öngörülüyor.

Araç kiralamada büyüme umudu 2025’e kaldı

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) son raporuna göre, operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk dokuz ayında 64 milyar 200 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 48 bin 300 adet aracı filosuna kattı. Yılın üçüncü çeyreği sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 217 milyar 800 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı yıllık bazda yüzde 0,2 azalarak 253 bin 500 adede geriledi.

TOKKDER Başkanı Kağan Yaşa, “Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Enflasyonun kontrol altına alınması ve finansmana erişimin olması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecek. Operasyonel araç kiralama sektörünün yılın son çeyreğini de benzer şekilde bir miktar düşüş ile kapatacağını tahmin ediyorum. 2025 yılında ise sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyecek” diye konuştu.

“Satış sonrasının seyrini faiz indirimi belirleyecek”

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Başkanı Ali Özçete, 2024’ün otomotiv satış sonrası sektörü için hafif durağan bir yıl olarak tamamlandığını belirtti. Özçete, satışlardaki düşüşün nedenlerini krediye erişim zorlukları, nakit akışı dengesizlikleri, enerji ve hammadde maliyet artışları, talep daralmaları ve araç bakım periyotlarının ertelenmesi olarak sıraladı. 2025’te satışları etkileyecek en önemli faktörün faiz indirimleri olacağını, bu sayede yurtiçi piyasada arz-talep dengesinin yeniden canlanacağını ifade eden Özçete, Ayrıca Afrika ülkelerine açılacak yeni ihracat pazarları ve Çinli yatırımcıların üretim yatırımlarının sektöre büyüme ve istihdam katkısı sağlayacağını vurguladı.

Kaynak: Aysel YÜCEL – EKONOMİM.COM

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.