Connect with us

Sektörel

OSS Derneği’nin Düzenlediği Türkiye’nin İlk Aftermarket Zirvesi, Katılımcılardan Tam Not Aldı!

Türkiye’nin ilk ve tek Aftermarket Zirvesi AFM23, yaklaşık 500 katılımcıya ev sahipliği yaptı. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) düzenlediği zirvede, üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaşlar ile sektörün öncü isimleri de yerini aldı. 7 oturum üzerinde gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan OSS Başkanı Ziya Özalp, “Sektördeki yükseliş trendi 2023’te de devam etti. 250 üyesiyle OSS olarak 8 yönetim kurulu üyesinden biri ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmayan tek ülke sıfatıyla temsil ettiğimiz çatı derneğimiz FIGIEFA’nın da ana gündeminde yer alan, elektrikli araç dönüşümüyle birlikte ortaya çıkabilecek risk ve fırsatları, bunun tedarik zincirindeki olası yansımalarını gündemimizde tutmaya devam ediyoruz” dedi.

AFM23’ün dikkat çekici isimlerinden DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young da 2050’ye giden yolculukta otomotiv sektörünü nelerin beklediğiyle ilgili detaylı bir sunum gerçekleştirdi. “Geçmişte yakalanan hızla geleceğe odaklanmamız gerekiyor” diyen Steven Young, “Gelecekten bahsederken eskiden terimler ve iş yapış şekli otomotiv sektöründe otomotiv teknolojisiydi. Ama artık öyle değil. Akıllı hareketlilikten bahsediyoruz. Yeni dönemde gelişmekte olan ülkeler öne çıkmaya başlayacak. Enerji tarafında hidrojenin, binek ve hafif ticari araçlarda kullanılmaya başlamasıyla birlikte hızlanacak. İyi ürün yapmak sizin rekabette başarılı olmanızı hiçbir şekilde garantilemiyor. Bundan sonra rekabet iş modelleri arasında olacak. Yani iyi bir ürün onu iyi bir hizmet paketiyle müşteriye sizin sunabilmemiz çok önemli” diye konuştu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), Türkiye’nin ilk Aftermarket Zirvesi’ni büyük bir başarıyla tamamladı. Yaklaşık 500 katılımcıyla sektörün tüm paydaşlarının yoğun ilgisi ve geniş çaplı katılımıyla gerçekleştirilen zirvede otomotiv endüstrisinde yaşanan köklü değişimin satış sonrası pazarına yansımaları ve sektörün karşılaştığı sorun ve problemlere çözüm önerileri masaya yatırıldı. 7 oturum üzerinden düzenlenen AFM23 zirvesinde, birbirinden önemli isimler, sektörün geleceği ve otomotivdeki değişime nasıl adapte olunabileceği konularında detaylı sunumlar gerekleştirdi. AFM23 kapsamında elde edilen tüm gelirin deprem bölgesine bağışlanacağı vurgulandı.

Sektör adına pozitifte kalmaya devam ediyoruz!

Zirvenin açılışında konuşan OSS Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp, “OSS Derneğimiz, Otomotiv Satış Sonrası Sektörünün ülkemizde gelişmesine ve büyümesine katkı sağlamak amacıyla 1995 yılında kuruldu. Bugün itibarıyla 28’inci yılımıza giriyoruz. Bu alanda uluslararası arenada faaliyet gösteren FIGIEFA’nın da bir üyesiyiz. Bugün itibarıyla ilkini gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin ilk Aftermarket Zirvesi’yle sektörün sorunlarını ve yeni trendleri masaya yatırıp, sektörümüzün her oyuncusunun birbiriyle iletişimini geliştirmeyi hedefliyoruz. Geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz Aftermarket Zirvesi, sektörümüzün gelişimi için yaptığımız çalışmalardan önemli bir parçası olacak. Sektörümüzdeki gelişimi tıpkı bugün olduğu gibi ancak yine birlikte artırabiliriz. İç sesimize, çok sesliliği ekleyerek ilerlediğimiz bu yolda üye sayımız bugün 250’yi buldu” dedi. Sektörün zorlu ülke gündeminin yanı sıra globalde de ciddi bir imtihandan geçtiğini söyleyen Ziya Özalp, “Sektörü zorlayan pandeminin ardından 6 Şubat’taki depremlerle tüm Türkiye’nin olduğu gibi bizim de çok canımız yandı. Bölgeye elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Umutlu olmak, sektöre ve dünyaya umut olmak zorundayız. Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak sektör adına pozitifte kalmaya devam ediyoruz” dedi. Otomobildeki yapısal değişimin, global ve ulusal tüm belirsizliklere, pandemi gibi kimsenin öngöremeyeceği gerçeklere rağmen, yükseliş trendinin 2023’te de devam ettiğini vurgulayan OSS Başkanı Ziya Özalp, şöyle devam etti: “Satış adetleri, ihracat ve istihdam rakamları bunun ‘elle tutulur’ kanıtları. OSS olarak 8 yönetim kurulu üyesinden biri ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmayan tek ülke sıfatıyla temsil ettiğimiz çatı derneğimiz FIGIEFA’nın da ana gündeminde yer alan, elektrikli araç dönüşümüyle birlikte ortaya çıkabilecek risk ve fırsatları, bunun tedarik zincirindeki olası yansımalarını gündemimizde tutmaya devam ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

65 yaş üzeri iş dünyasına müthiş alanlar açacak!

Zirvenin dikkat çekici isimlerinden DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young, “2050’ye giden yolculukta neler değişecek” konulu bir detaylı sunum yaptı ve sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı. 2050’ye giden yolculukta bağlanabilirlik, ikinci kentleşme, demografik enerji ve iklim olmak üzere 4 ana konunun öne çıkacağını vurgulayan Steven Young, “Akıllı cihazların sayısı 55 milyar adede yükselecek ve bu gittikçe çok hızlı şekilde artacak. 2050’ye geldiğimiz zaman dünya nüfusunun birçoğu artık büyük şehirlerde yaşamayı tercih edecek ve bu da şehirlerde altyapı konularında büyük bir imtihan olacak. Ayrıca 65 yaş ve üstü grubun diğer yaş gruplarına nispeten 2 kat daha fazla büyüyeceği öngörülüyor. Bu iş dünyasına müthiş yeni alanlar açacak. Geleneksel sektörlerimiz, yeni yetenekleri, genç yetenekleri çekmekte burada zorlanabilir ve bu önümüzdeki yıllarda boşluklara sebep olabilir. Bununla beraber maliyet dengelerini de etkileyecektir. Dolayısıyla şirketler olarak kendimizi Y nesline hitap eden cazip işveren haline getirmemiz gerek. Yani bu anlamda şirketin fiziksel ortamından tutun da kadın-erkek cinsiyet eşitliği bu çok önemli. Buna önem vermemiz gerekiyor” dedi. Enerji ve iklim sorunlarının bugün yaşanmaya başladığını ifade eden Steven Young, dünyanın 2030’da daha fazla enerjiye ve daha fazla temiz suya ihtiyacı olacağını kaydetti.

Hindistan’ı yakından takip edin!

“Geçmişte yakalanan hızla geleceğe odaklanmamız gerekiyor” diyen DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young, şunları söyledi: “Gelecekten bahsederken eskiden terimler ve iş yapış şekli otomotiv sektöründe otomotiv teknolojisiydi. Ama artık öyle değil. Akıllı hareketlilikten bahsediyoruz. 2020 yılında nesnelerin internet sektörü zaten 250 milyar dolarlık bir sektör oluşturmuştu ve hızlı bir şekilde giderek artıyor. 2030’a kadar bu sektöre 15 trilyon dolar yatırım yapılacak. Dünyanın yazılım merkezi Silikon Vadisi’nden öteye, Hindistan’a doğru kayıyor. Muazzam bir yatırım var Hindistan’a. Hindistan’a dikkat edin ve takip edin. Çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Öte yandan gelişmekte olan ülkelere yatırımlar, oradaki ekonomik aktivite ve tüketim gittikçe artıyor. Bununla beraber o bölgelerden yerel markalar çıkmaya başlıyor. Bunu özellikle pandemi bir ders olarak tüm dünyaya verdi. Artık tedarik zinciri daha çok lokal geçecek. Ekonomileri canlandıran orta sınıflardır. Dolayısıyla burada görüyoruz ki nüfus ağırlıklı gelişmekte olan ülkelerde. Düşük gelirden orta gelire geçen bir insan evvelden sahip olmadığı satın alma gücüne sahip olacak. Ve ilk defa belki bir araç alacak. Bu anlamda ekonomiler canlanmaya başlayacak. Ancak nerede olacak bu? Gelişmiş olan ülkelerde olmayacak. Gelişmekte olan bölgelerde ve ülkelerde gelecek. Afrika bunun bir tanesi. Uzakdoğu diğer bir bölge.”

Hidrojende kırılma noktası 2030 yılı!

Geleceğin mobilitesindeki ana değişim trendlerinden birinin de hidrojen olacağını belirten Young, şunları söyledi: “Şu anda ağır vasıtalarda görüyoruz, yoğun bir şekilde deneniyor. Yavaş yavaş ticarileşmeye başladı. Fakat öngörümüz şu ki, 2030 yılı bir kırılma noktası olacak. Şu anda hala birim maliyetleri ve güvenlik konusunda çalışmalar var. Hidrojen binek ve hafif ticarilere yayıldığı zaman hızlı bir şekilde devam edecek. Avantajı ne? Mevcut altyapıdan faydalanabilirsiniz. Depoyu 3 dakika doldurup 1000 kilometre menzile sahipsiniz ve uçtan uca sıfır emisyon.”Rekabetin artık sadece ürünler arası olmadığına işaret eden Steven Young, “İyi ürün yapmak sizin rekabette başarılı olmanızı hiçbir şekilde garantilemiyor. Bundan sonra rekabet iş modelleri arasında olacak. Yani iyi bir ürün onu iyi bir hizmet paketiyle müşteriye sizin sunabilmemiz çok önemli. Fortune 500 listesine bakıp 2000 yılı ile 2020’yi mukayese ederseniz, şirketlerin yüzde 52’sinin olmadığını görürsünüz. Sadece listede yok değil, yoklar. İstanbul Sanayi Odası’nın yayınladığı listeye bakarsanız ilk 1000’e. 2000 ile 2020’yi mukayese ederseniz görüyorsunuz ki yüzde 41 oranında şirketler yok olmuş” dedi.

Mobilite ekosistemi masaya yatırıldı!

OSS Derneği’nin düzenlediği Aftermarket Zirvesi’nin konuşmacıları arasında AYD Otomotiv Türkiye Satış Müdürü Muhammed Ziya Ağbektaş, AYD Otomotiv Global İş Geliştirme Müdürü Domenico David Adamo, Dinamik Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Selami Tülümen, Esas Holding Kurumsal İletişim Direktörü Berrak Kutsoy, INTERCARS Ticari Direktörü Tomasz Białach, Gelecek Daha Net Gençlik Platformu Kurucusu Serra Titiz, MAHLE Türkiye Genel Müdürü Bora Gümüş, Mann+Hummel Türkiye Otomotiv Yenileme Pazarı Direktörü Cemal Çobanoğlu, Martaş Otomotiv Yedek Parça Tic. Ve San. A.Ş.Dijital Dönüşüm Direktörü Serkan Kandemir, Messe Frankfurt Marka Yöneticisi Michael Johannes, NTT DATA Business Solutions Türkiye Satış direktörü Emir Serpicioğlu, Dinamik Teknolojileri Satış Müdürü Pınar Özer, OSS İş’te Balans Çalışma Grubu Üyesi ve KAGİDER YK Üyesi Beylem Leblebici Birsen, OSS İş’te Balans Çalışma Grubu Üyesi Erdem Çarıkcı ve Üçel Kauçuk Genel Müdürü Mehmet Mutlu yer aldı.

Yeni Servis Dünyası ve Mobilite Ekosistemi başlıklı Future Mobility Seansı’nda ise Bakırcı Group CEO’su Mehmet Karakoç, Türkiye, İran ve Orta Doğu Bosch Otomotiv Yedek Parça İş Birimi Servisler Kanal Pazarlama Müdürü Cem Güven, Euromaster Operasyon Direktörü Tegin Akyürek ve Stellantis Parça ve Servis Genel Müdürü Mehmet Akın değerlendirmelerde bulundu. TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı M. Sani Şener’in “Toplumsal Başarı Hikayesi” özel sunumunun ardından OSS Genel Sekreteri Ali Özçete’nin hitabıyla zirvenin kapanışı gerçekleştirildi.

 

 

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

2024 hangi markaya iyi, hangi markaya kötü geldi?

2024 yılı, otomotiv sektörü için hem başarılarla hem de hayal kırıklıklarıyla dolu bir yıl oldu. Bazı markalar ve modeller için bu yıl adeta altın çağ olurken, bazıları ise tahminlerin çok altında kalarak beklentileri karşılayamadı. İşte o liste.

Türkiye’de 2024 yılı otomotiv satış verileri açıklandı. Fiat Egea Sedan, uygun fiyat avantajı ve kullanıcı dostu özellikleriyle zirveyi kaptı. Renault Clio ve Megane ise takipte. TOGG 10X yerli üretimle öne çıkıyor! İşte Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobil modelleri…

Türkiye otomotiv sektöründe 2024 yılına damga vuran satış verileri açıklandı. Tüketici eğilimlerini ortaya koyan bu veriler, hangi modellerin en çok tercih edildiğini gözler önüne seriyor. Fiat Egea Sedan, 2024 yılında zirvenin sahibi oldu!

2024 Yılında Türkiye otomotiv sektörü yükselişte

Türkiye’de otomotiv sektörü 2024 yılında büyük bir atılım gerçekleştirdi. Ocak-Ekim dönemini kapsayan verilere göre, toplamda 750 bin adet otomobil satışı gerçekleştirildi. Bu istatistikler, tüketicilerin hangi modelleri tercih ettiğini net bir şekilde gösteriyor.

Zirvenin sahibi

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından açıklanan verilere göre, Fiat Egea Sedan 46 bin 11 adetlik satış rakamıyla yılın en çok tercih edilen otomobili oldu. Kullanıcı dostu tasarımı, düşük yakıt tüketimi ve uygun fiyat avantajı, bu başarıyı getiren temel faktörler arasında yer alıyor.

Renault modelleri ilk üçte yer aldı

Listenin ikinci sırasında, 38 bin 410 adetlik satış rakamıyla Renault Clio bulunuyor. Şehir içi kullanıma uygun yapısı ve teknolojik donanımlarıyla Clio, bu yıl da popülerliğini korudu. Üçüncü sırada ise 32 bin 324 adetle Renault Megane yer alıyor. Megane, geniş iç hacmi ve konforlu sürüş deneyimiyle dikkat çekiyor.

Yerli üretim TOGG 10X ile yeni bir soluk

2024 yılının dikkat çeken bir diğer modeli ise yerli üretim TOGG 10X oldu. 20 binin üzerinde satış rakamına ulaşan TOGG, özellikle çevreci özellikleri ve modern tasarımıyla kullanıcıların beğenisini topladı. Yerli üretimin güçlenmesi, TOGG’un ilerleyen dönemlerde daha büyük bir başarı yakalamasına olanak tanıyor.

EBS Analiz Otomotiv Yönetim Danışmanlığı tarafından yayımlanan rapor da, 2024 yılında otomotiv sektöründe en çok kaybeden araç modellerini açıkladı.

İşte EBS Danışmanlığın yayımladığı rapora göre 2024 yılında en az satılan otomobilleri:

SATIŞI DÜŞEN MARKALAR

  1. SERES

2024: 1

2023: 289

DEĞİŞİM: – Yüzde 99,65

  1. SKYWELL

2024: 324

2023: 2.041

DEĞİŞİM: – Yüzde 84,13

  1. MITSUBISHI

2024: 56

2023: 203

DEĞİŞİM: – Yüzde 72,41

  1. SUBARU

2024: 273

2023: 803

DEĞİŞİM: – Yüzde 66

  1. ALFA ROMEO

2024: 760

2023: 1.918

DEĞİŞİM: – Yüzde 60,38

  1. MASERATI

2024: 219

2023: 480

DEĞİŞİM: – Yüzde 54,38

  1. DS

2024: 1.508

2023: 3.173

DEĞİŞİM: – Yüzde 52,47

  1. ASTON MARTIN

2024: 10

2023: 20

DEĞİŞİM: – Yüzde 50

  1. JAGUAR

2024: 49

2023: 94

DEĞİŞİM: – Yüzde 47

  1. LEAPMOTOR

2024: 185

2023: 310

DEĞİŞİM: – Yüzde 40

Kaynak: OTOPODYUM

 

Continue Reading

Blog

YENİLENEN RENAULT TRUCKS T-C-K-D SERİSİ LOGİTRANS FUARI’NDA GÖZ DOLDURDU

Koçaslanlar Otomotiv, Logitrans Fuarı’nda Renault Trucks’ın yenilenen TCKD ürün gamını sektörle buluşturdu.

 

Koçaslanlar Otomotiv, Logitrans Fuarı’nda sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. Bu yıl fuarda, yenilenen Renault Trucks T-C-K-D ürün gamını ziyaretçilerle buluşturuyor. Yenilenen modeller, taşımacılık sektöründe fark yaratacak özellikleriyle büyük bir ilgi görüyor.

 

Koçaslanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, fuara dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Logitrans Fuarı, lojistik ve taşımacılık sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri. Koçaslanlar Otomotiv olarak, Renault Trucks ile çeyrek asrı aşkın süredir devam eden iş birliğimizi burada sergilemekten büyük gurur duyuyoruz. Araç sergileyen tek firma olmamız, sektöre oan desteğimizi ve öncü duruşumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Yenilikçi ürünlerimiz ve çözümlerimizle lojistik profesyonellerine değer katmaya devam edeceğiz.”

 

Renault Trucks’ın üstün teknolojisini temsil eden T-C-K-D serisi, bir önceki nesline göre %3’e kadar yakıt tasarrufu sağlıyor. Turbo Compound teknolojisi ve aerodinamik tasarımı sayesinde hem çevre dostu hem de ekonomik bir seçenek olarak öne çıkıyor. Yenilenen T-C-K-D modelleri GSR güvenlik paketi ile sürüş güvenliği ve kontrolünü yeni bir seviyeye taşıyor. Koçaslanlar bünyesindeki yaygın servis ağı ve kişiye özel bakım paketleri ile müşterilere avantajlı fırsatlar sunuluyor.

 

Renault Trucks’ın ileri teknolojilerini ve yenilikçi çözümlerini keşfetmek isteyenler, T-C-K-D serisi araçları 22 Kasım’a kadar Logitrans Fuarı’nda yakından inceleme fırsatı bulacak.

 

Renault Trucks
Fransız kamyon üreticisi Renault Trucks, 1894 yılından bu yana taşımacılık profesyonellerine geniş bir yelpazede nakliye çözümleri sunmaktadır. Elektrikli kargo bisikletlerinden hafif ticari araçlara ve ağır hizmet çekicilerine kadar uzanan ürün gamıyla sektörün lider oyuncularından biri olan Renault Trucks, enerji geçişine kendini adamış bir marka olarak dikkat çekmektedir.

Renault Trucks, döngüsel ekonomi yaklaşımıyla geliştirdiği, çalışma ömürleri uzatılmış ve yakıt tasarruflu araçlarının yanı sıra eksiksiz bir %100 elektrikli kamyon yelpazesi sunarak sürdürülebilir taşımacılığa öncülük etmektedir.

Renault Trucks, dünyanın önde gelen kamyon, otobüs, iş makineleri, deniz ve endüstri motorları üreticilerinden biri olan Volvo Group’un bir üyesidir. Volvo Group, aynı zamanda toplam finansman ve hizmet çözümleri sunarak müşterilerine kapsamlı destek sağlamaktadır.

Continue Reading

Araba Bakımı

“Elektrikli Araç Kullanıcıları İçin Şarj İstasyonundan Öte Yeni Nesil Yaşam Alanları”

Ülkemizin en büyük elektrikli araç şarj istasyonu operatörleri Sharz.net ve Ovolt, geçtiğimiz günlerde EVCharge Show’da Türkiye’de bir ilki tüketicilerle buluşturdu. Elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanan ve Türkiye’de bir ilk niteliğinde olan “kiosk” modeli şarj istasyonları, mevsim şartlarından ve yağışlı havalardan korunan kapalı yapısı, oturma alanları, çay, kahve gibi sıcak içecek ve atıştırmalık otomatlarıyla konforu artırıyor. Ovolt & Sharz.net şirketlerinin Genel Müdürü Hakan Koca, “Yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’deki e-mobilite ekosistemine yeni bir soluk getirerek standartları yükseltiyoruz. Artık sadece tek başına bir şarj istasyonu değil, aynı zamanda elektrikli araç sahiplerinin ihtiyaç duyduğu güvenli, kolay kullanımlı, yüksek konforlu ve kaliteli yaşam alanlarını hayata geçiriyoruz.” açıklamasını yaptı.

 

Konforlu istasyonlar elektrikli araç satışlarını da destekleyecek

EVCharge Show’da elektrikli araç sahipleri ve sektör temsilcileri tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan “kiosk” konsepti, Ovolt ve Sharz.net birlikteliğinin e-mobilitede açtığı yeni sayfayı temsil ediyor. Elektrikli araçların şarj olma süreleri her geçen yıl kısalsa da şarj esnasında geçen ortalama 30 dakikayı daha keyifli ve rahat hale getiren Ovolt & Sharz.net, Türkiye çapında Ovolt olarak Opet istasyonlarında ve kilit lokasyonlarda yeni nesil şarj istasyonlarını yaygınlaştıracak. Elektrikli araç satışlarını destekleyecek yenilikçi çözümleri kademeli olarak hayata geçireceklerini aktaran Ovolt & Sharz.net şirketleri Genel Müdürü Hakan Koca, “AVM, restoran, araç bayileri, otel, hastane gibi alanlarda birçok şarj istasyonu bulunsa da günün her saatinde bu noktalara erişmek kolay olmayabiliyor. Şarj esnasında sürücülerin kendilerini daha rahat ve konforlu hissedeceği, daha kaliteli vakit geçireceği yaşam alanları ortaya çıkarıyoruz. Gelecekte e-mobilite kültürünü destekleyen çok farklı konseptlerde ortak yaşam alanlarını ülkemize kazandıracağız.” dedi.

2030 yılına kadar 1,5 milyon elektrikli araca 150 binden fazla soket ihtiyacı doğacak

Tüm endüstrinin kilitlendiği 2030 yılında Türkiye araç parkında ortalama 1,5 milyon elektrikli araç olacağını ifade eden Koca, lokasyon ve soket ihtiyacının da artacağına dikkat çekti. Koca, “Ülkemizde şu an 24.500 adet soket bulunuyor. Araç başına düşen soket 6,31 ve biz lokasyon sayısı kadar verimli yaygınlığı da önemsiyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin en büyük sorunlarından birisi de onlarca uygulama kullanmak ve her uygulama için kart tanımlama zorunda kalmaları. Bunu konfordan uzak ve sürdürülebilir bulmadığımız için kurduğumuz Sharz Club adlı oluşumla 21 farklı platform ve 1857 adet soketi tek çatı altında topladık. Tek bir uygulama veya ödeme alt yapısı ile bu lokasyonlara kullanıcılar erişebiliyor. Tek bir uygulama kullanmanın avantajlarını, müşteri deneyimi tarafında giderek geliştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.