Connect with us

Sektörel

Petrol Ofisi Grubu, yatırımlarını hızlandırdı

Petrol Ofisi Grup CEO’su Mehmet Abbasoğlu:”Depolama ve altyapı alanındaki yatırımlarımızı Akdeniz bölgesinde yoğunlaştırıyoruz. İstasyon, fabrika ve terminallerimizin arazilerine güneş panelleri kuruyoruz” dedi.

Petrol Ofisi Grup CEO’su Mehmet Abbasoğlu, kurumu bir grup şirketine dönüştürdüklerini belirterek, “Bir akaryakıt dağıtım şirketi olmanın ötesinde enerji altyapı grubu haline geliyoruz. Altyapı ve insana dokunan her türlü yatırım, bizim için değerlendirilmesi gereken birer fırsat. Bu yatırımları hayata geçirirken ülkemizin yerel ve uluslararası enerji stratejisiyle eş güdümlü hareket ediyoruz.” dedi.

Abbasoğlu, 5 kıtada 37 ülkeye ihracat yapan Petrol Ofisi Grubu’nun yatırım planlarını, sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerini ve Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki çalışmalarını değerlendirdi.

Akaryakıt ve madeni yağ pazarlarındaki geleneksel liderliklerini güçlendirmek için yatırımlarına devam ettiklerini kaydeden Abbasoğlu her yıl istasyon, terminal, depolama tesisleri ve taşımacılık araçlarına yönelik de düzenli olarak en az 1 milyar liralık yatırım yaptıklarını söyledi.

Abbasoğlu, “Rutin yatırımlarımız dışında, bu yıl ciddi bir yeni yatırım atılımına geçiyoruz. İlk olarak sürdürülebilirlik adına biyodizel yatırımı girişimimiz mevcut. Mevzuat gereği katkı olarak satılan her akaryakıt ürününe biyodizel çevresel ürünü eklenmek durumunda. Biz de bu katkıyı kendimiz üreterek ekliyoruz.” diye konuştu.

Petrol Ofisi Grubu olarak kendi ekosistemlerinde katma değerli girişimler yaratmaya odaklandıklarına dikkat çeken Abbasoğlu, “Grubumuzun BDDK’dan tam lisanslı ‘Credin’ adında bir bireysel kredi finansmanı şirketi var. Bu, kredi süreçlerini tamamıyla yeni baştan yazan, müşteri için süreci dijitalleştirerek kolaylaştıran bir iştirakimiz. Bu alana yatırımlarımız devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Abbasoğlu, Petrol Ofisi Grubu’nun kendi içinde bir fintech şirketi kurma hedefine de değinerek, “Bu sene finansal ödeme araçlarını bünyemizdeki ödeme sistemlerine entegre eden bir fintech girişimimiz hayata geçecek. Biliyorsunuz, Petrol Ofisi Grubu Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri. Geçen yıl ciro üzerinden nakit akışı 200 milyar lirayı aştı. Bu yalnızca Türkiye için değil, tüm dünya ölçeğinde de önemli bir miktar. Bu denli büyük bir nakit akışına sahip bir grubun bir fintech şirketi de olmalı.” dedi

“Akdeniz Bölgesi’ndeki altyapı yatırımlarımız hızlanıyor”

Abbasoğlu, Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Türkiye üzerinden son müşteriye ulaştırılması ve bu konudaki yatırımlarının en önemli öncelikleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, “Özellikle depolama tarafında yatırımlarımızı bu bölgeye yönlendiriyoruz. Bölgenin büyüme potansiyelinin çok daha fazla olacağını düşünüyoruz. Bu sadece Doğu Akdeniz gazıyla ilgili değil; bölge bir çekim merkezi haline gelmiş durumda. İklim, toprak, sistem, tüm koşullar uygun. Dolayısıyla Akdeniz ve Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki altyapı yatırımlarımıza hızlanarak devam ediyoruz.” diye konuştu.

Petrol Ofisi Grubu’nun en önemli yatırımlarından birinin de Derince’deki madeni yağ üretimi ve depolama tesisi olduğunu ifade eden Abbasoğlu, “Madeni yağ, ülkemizin önemli ihracat kalemlerinden biri. Biz de kendi geliştirdiğimiz ürünleri 5 kıtada 37 ülkeye ihraç ediyoruz. Kalite açısından çok kabul görüyor. Mevcut konjonktürde, kimsenin hiçbir ülkeye yatırım yapmadığı ortamda bile, biz bundan iki yıl önce ABD merkezli Chevron ile esas ürünü olan Texaco markalı madeni yağlarının ABD dışında ilk defa Türkiye’de üretimi konusunda anlaştık. Bu ürünler Türkiye’de, ABD’deki standartlarda Petrol Ofisi Grubu tesislerinde üretiliyor.” bilgisini paylaştı.

Abbasoğlu, Togg’un teslimatlarının başlamasıyla elektrikli araçların günlük hayatın önemli bir parçası haline geleceğini kaydederek, “Yatırım bütçemizin önemli kalemlerinden birini de elektrikli şarj noktaları oluşturuyor. Sektörde ilk olarak e-POwer markamızla bu girişimi başlatmıştık. Elektrikli şarj noktaları konusunda düzenleyici kurum olan EPDK’nin lisansını aldık. Ancak biz bununla yetinmeyeceğiz. Zira bizim aldığımız lisans aynı zamanda kendi tükettiğimiz enerjiyi üretme ve kalan kısmı da belirli müşterilerimize satabilme imkânı da sağlıyor. Şu anda mülkiyetimizde bulunan tüm istasyonlarımızda, madeni yağ fabrikasının çatısında, terminallerimizin arazisinde güneş panelleri kurma aşamasındayız.” ifadelerini kullandı.

– Deprem bölgesine yardımlar devam ediyor

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde şirket olarak ilgili prosedürlerin hazır olmasının faydasını gördüklerini belirten Abbasoğlu, “Depremden yaklaşık 15 dakika sonra İskenderun, Dörtyol, Adana, Mersin, Diyarbakır, Batman yerleşkelerimiz, terminallerimiz ve depolama tesislerimizde herhangi bir güvenlik sorununa yol açabilecek bir durumun söz konusu olup olmadığının kontrollerini yaptık. Aslında yıllardır sağlık, emniyet ve çevre alanlarına yaptığımız yatırımların semeresini bir günde aldık.” değerlendirmesinde bulundu.

Abbasoğlu, tüm bu kontroller yapıldıktan sonra, ilk iş olarak İskenderun Terminali’ne depolarındaki konteynerleri kurarak çalışanlar ve ailelerini buraya toplama kararı aldıklarını söyledi.

Çalışanların endişelerinin giderilmesiyle 3 vardiya, 24 saat dolum yapmaya devam ettiklerini ifade eden Abbasoğlu, “Depolarımız dolu, tankerlerimiz hazırdı. Yollar ve viyadükler hasar gördüğü için akaryakıtı ilk başta istasyonlara ulaştırmakta güçlük çektik. Ancak bu güçlüğü de ilgili bakanlıklarımız ve düzenleyici kurumlarımızla entegre bir şekilde çalışarak aştık. Sektörde bir ilki gerçekleştirerek tüm marketlerimizi birer ihtiyaç noktası olarak vatandaşlarımıza açtık.” dedi.

Abbasoğlu, yine sektörde bir ilk olarak, Devlet Malzeme Ofisi ile entegre bir şekilde çalışıldığını, AFAD araç plakalarının otomasyon sistemine tanımlanarak akaryakıt desteğinde bulunulduğunu kaydederek, “5 milyon litrelik akaryakıtı, afet bölgesindeki 10 ilimizde yer alan istasyonlarımızdan kademeli olarak AFAD’ın bilabedel kullanımına sunduk.” bilgisini paylaştı.

Hava, kara ve deniz taşımacılığındaki tüm operasyonlarını afet bölgesine kesintisiz hizmet edecek şekilde yapılandırdıklarına değinen Abbasoğlu, “İskenderun ve Diyarbakır terminallerine ek olarak Kırıkkale ve Trabzon terminallerini de bölgeye sevkiyat yapacak şekilde organize ettik. Mersin ve İskenderun terminallerimiz 7/24, Diyarbakır terminalimiz ise saat 24.00’e kadar faaliyet gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Abbasoğlu, bugüne kadar afet bölgesine yaklaşık 3 bin tankerle 65 milyon litreden fazla yakıt ikmali gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, “Bölgedeki yardım uçakları trafiğinin sorunsuz ilerlemesi için toplam 840 yardım uçağına 7 milyon litre yakıt ikmali yaptık. Denizcilik operasyonumuz aracılığıyla TPAO’nun Mukavemet gemisi, Lider Asya 1, Adnan Menderes gemilerine yakıt ikmali sağladık. TPAO için Mersin açığında bir barçımızı dolu olarak bekletiyoruz.” diye konuştu.

– Deprem, sorunsuz akaryakıt ikmali ve kesintisiz iletişim yatırımlarını hızlandırdı

Abbasoğlu, “Petrol Ofisi Grubu olarak yaşanan bu depremlerden alnımızın akıyla çıktığımızı düşünsek de içselleştirmemiz gereken birçok çıkarımlar da oldu. Özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi özelinde, yatırım planımızı bu doğrultuda değiştirdik. Söz konusu depremlerde depolarınızda sadece konteynerlerin olmasının yetmediğini, altyapısının da hazırlanmış olması gerektiğini öğrendik. Örneğin bu doğrultuda, Derince Terminali’mizde 80 konteyner için hazırlığımızı yapmaya başladık.” dedi.

Olası bir depremde depolardaki akaryakıtın tüketiciye ulaştırılmasının önemine dikkati çeken Abbasoğlu, şunları kaydetti:

“Bunun için en önemli katkılarımızdan biri de sektör lideri olan denizcilik iştirakimiz. Barç yatırımlarımızı artırdık. Yani ufak mavna filomuzla deniz yolunu kullanarak ikmali gerçekleştireceğiz. İletişim sorunlarını bertaraf etmek için kendi altyapımıza paralel terminallerimiz arasında bir fiber iletişim ağı yatırımı düşünüyoruz. Ayrıca, daha mobil, akaryakıtı kara yoluyla kolaylıkla ulaştırabilecek ufak çaplı araçlara bakıyoruz. Bizim kullanmadığımız, devletin veya belediyelerin mülkiyetinde olan, atıl durumdaki boru hatları var. Bunların sağlamlaştırılması, yeniden aktif hale getirilmesi için proje grupları oluşturuldu. Tüm bunları ivedilikle gerçekleştirmemiz gereken birer yatırım olarak görüyoruz.”

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Komatsu, MINEX 2025’te Yer Altı Maden Kamyonu HX20’nin Türkiye Prömiyerini Gerçekleştirdi

Marubeni Dağıtım ve Servis, 3-6 Eylül 2025 tarihleri arasında Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda en yeni yer altı maden kamyonu Komatsu HX20’nin Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi; paletli ekskavatörler arasında verimliliği ile dikkat çeken Komatsu PC210LC-11E0’ı da iş ortakları ile buluşturdu. Marubeni Dağıtım ve Servis, Montabert’in en yeni hidrolik kırıcılarından SD28, V1800 ve XL1900’u da MINEX’de sergiledi. Açık ve kapalı alanda yer alan iki ayrı stantta konuklarını ağırlayan Marubeni Dağıtım ve Servis, maden sektöründe farklı çözümleri sağlayan en yeni teknolojileri ile de çözüm ortağı olduğunu gösterdi.

Yer altı madenlerinde verimliliği ve performansı en üst düzeye taşımaya hazırlanan yeni Komatsu HX20’nin Türkiye’deki ilk gösterimi  Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleştirildi. Japon kalitesiyle iş ortaklarıyla buluşan tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirleyen Komatsu PC210LC-11E0 da fuarda yerini aldı.

Yer altı maden sektörüne yeni bir kamyon: Komatsu HX20

Komatsu HX20, zorlu yer altı koşullarında üstün performans göstermek için tasarlandı. Orta ve büyük ölçekli madencilik faaliyetlerinde güvenilir ve dayanıklı bir madencilik kamyonu olan Komatsu HX20, üretimi en üst düzeye çıkarırken bakım ve bekleme sürelerini en aza indirmeye yardımcı oluyor. Yer altı madenlerinin zorlu koşullarına karşın Komatsu kalitesini sağlayan Komatsu HX20, 20 tonluk taşıma kapasitesi, 209 kW’lik güçlü ve çevreci Cummins QSB6.7 motoru ile verimlilik ve üretkenliğe odaklanıyor. Kompakt boyutları sayesinde dar galerilerde kıvrak hareket edebilmesi ve kendini kanıtlamış teknolojilerinin sorunsuz yapısı sayesinde yer altı madencilik faaliyetleri yürüten işletmelerin yeni favorisinin Komatsu HX20 olması bekleniyor.

9.417 mm’lik uzunluğu, 2.200 mm’lik genişliği ve yüklü haldeyken 2.555 mm’lik yüksekliğiyle kompakt bir yapı sergileyen Komatsu HX20, 10 metreküplük standart damper kapasitesine ek olarak 6 veya 12,5 metreküplük damper kapasitesi seçenekleriyle de sipariş edilebiliyor. Yaklaşık 19 tonluk çalışma ağırlığı ve 20 tonluk yük kapasitesiyle, 39 tonluk toplam yüklü ağırlığa ulaşabilen Komatsu HX20, en zorlu, dar ve alçak yer altı madenlerindeki işlerin üstesinden kolaylıkla gelebiliyor.

Düşük tüketim ve verimliliğin sembolü: Komatsu PC210LC-11E0

Yenilenmiş hidrolik ve motor tasarımı sayesinde yüzde 20’ye varan düşük yakıt tüketimiyle Komatsu PC210LC-11E0, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirledi. Komatsu PC210LC-11E0, geliştirilmiş  kontrol valfi ve yüksek kapasiteli pompası sayesinde, kule dönüş, bom, arm ve kovanın aynı anda hareket ettiği kombine hareketlerde hız sağlıyor.

Operatörlerin konforu ve rahatlığı için geniş görüş açılı kabin, kullanımı kolay, konsola entegre kısa levyeler, elektrikli hava süspansiyonlu ve ısıtmalı koltuk donanımları devreye giriyor. Sınıfının en düşük Adblue tüketimine sahip seçeneklerinden Komatsu PC210LC-11E0, çalışma esnasında DPF rejenerasyonunu otomatik olarak gerçekleştirirken operatörler çalışmalarına aralıksız devam edebiliyor. Komatsu PC210LC-11E0, kırıcı tesisatı ve seçilebilir kırıcı mod/ataşman modları ile de istenilen şekilde kırıcı ile çalışılabiliyor, böylelikle kullanıcılara kolaylık ve yüksek performans sunuyor.

Maden sektörüne Komatsu imzası

Komatsu HX20’nin Türkiye’ye gelmesi ile birlikte madencilik sektöründeki katma değerli ürünlerine bir yenisini daha ekleyen Marubeni Dağıtım ve Servis, Komatsu HX30 ve Komatsu HX45 gibi yeni yer altı kamyonlarını da iş ortaklarının beğenisine sundu. Komatsu’nun yeni ürünleri arasına Komatsu WX07, Komatsu WX11 ve Komatsu WX15 yer altı yükleyicileri de eklendi. Tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi düşük işletme maliyeti sağlayan güçlü şasi ve sistem tasarımları, isteğe göre uyarlanmış gövde ve boyutlar ile Komatsu’nun bir asırlık tecrübesiyle kanıtlanmış teknolojileri, yer altı madenlerinde de iş ortaklarının avantajlarına hizmet ediyor.

Continue Reading

Sektörel

Turka’dan araç muayenede yeni dönem için ilk imza    

Turka markasıyla 2027-2047 dönemindeki araç muayene hizmetlerini yürütme hakkını kazanan MOI Ortak Girişim Grubu, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalelerinden birinin kazanılmasının ardından Turka Araç Muayene Ekibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi.

21 Mayıs 2025’te Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonunda sonuçlandırılan araç muayene ihalesini MOI Ortak Girişim Grubu kazandı. Türkiye’den Met-Gün Grup, ABD’de araç muayene ve emisyon testleri yapan Opus Group ile Itversia Gestion S.L ve VTV Norte SA şirketlerinden oluşan MOI Ortak Girişim Grubu, araç muayenede yeni dönemi başlatacak özelleştirme sözleşmesinin imzalanması sürecinde önemli adımlardan birisi olan sözleşme taslaklarının parafe edilerek Danıştay görüşüne sunulması aşamasında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na çalışma ziyareti gerçekleştirdi.

Danıştay tarafından görüş verilmesini takiben sözleşme Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile MOI Ortak Girişim Grubu arasında imzalanacak ve 2027 yılından başlayarak 2047 yılına kadar  araç muayene hizmetleri Turka markasıyla MOI Ortak Girişim Grubu tarafından verilecek.

Dünyada en yüksek araç muayenesi yapılan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyleyen Turka İcra Kurulu Üyesi Serhan Salman, “2024’te trafikte kayıtlı 31 milyondan fazla araç vardı ve bu sayıya her yıl yaklaşık 1 milyon araç ekleniyor. Bu da trafikteki araçların güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Araç muayene sisteminin sağlıklı ve verimli işlemesi, trafik kazalarının önlenmesinde hayati bir rol oynuyor; çünkü yola çıkan her aracın teknik olarak güvenli olması, binlerce hayatı doğrudan etkiliyor. Hedefimiz 15 Ağustos 2027’de, Türkiye genelindeki 249 istasyonumuzla bu süreci sorunsuz olarak devralarak başlamak. Bugün Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda gerçekleştirdiğimiz sözleşme taslaklarının parafesi işlemiyle birlikte geçtiğimiz aylarda başlattığımız çalışmalarımızın önemli aşamalarından birini daha tamamladık” dedi.

“Global bilgi birikimimizi Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden otomotiv için kullanacağız”

Her yıl tekrarları ile 15 milyona ulaşan Türkiye’deki araç muayene işlemlerini hızlı, verimli, güvenilir ve insan odaklı olarak devam ettirmek için gerekli hazırlıkları yaptıklarını belirten Opus Group CEO’su Lothar Geilen “MOI Ortak Girişim Grubu’nu oluştururken araç muayenesi konusunda alanının en iyileri ile bir araya geldik. Türkiye’deki ortağımız Met-Gün Grup, bu girişim grubunun ihaleyi kazanması konusunda büyük emekler verdi. Birlikte çalışarak elde ettiğimiz başarı dünya çapında ses getirdi. Türkiye’ye yaptığımız yatırımlarla da bu konuya ne kadar önem verdiğimizi gösteriyoruz” diyerek Türkiye gibi dünyanın en önemli ekonomilerinden birinin lokomotif sektörlerinden otomotivin daha da ileriye gitmesi için globalde elde ettikleri tecrübelerini aktaracaklarını vurguladı.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda atılan imza ile araç muayene istasyonlarının yeni dönem hazırlıklarının hız kazanacağını söyleyen Serhan Salman “2027-2047 dönemi boyunca yapacağımız değerlendirmelerle, ihtiyaç duyulan bölgelerde yeni araç muayene istasyonları açacağız. Bu yüzden de birlikte çalışacağımız girişimcileri doğru seçmek bizim için çok önemli. Hayata geçireceğimiz bayilik sistemine katılacak güvenilir iş ortaklarımızla uzun süreler boyunca çalışmak istiyoruz. Tüm operasyonlarımızda, alt işleticilerimizle birlikte, sektörde halihazırda çalışanları da bünyemize katmayı hedefleyerek,  tecrübesi olan 4 bin 500 kişiden oluşturacağımız ekibimizle istihdam hedefimizi daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz. Diğer yandan,  araç muayene hizmetlerinde yeni dönemde, vatandaşların konforunu ve memnuniyetini artırmaya yönelik önemli düzenlemeler hayata geçireceğiz. Muayene ücretleri artık komisyon farkı alınmaksızın kredi kartı gibi farklı ödeme yöntemleriyle ödenebilecek; istasyonlarda kafeterya, bekleme alanları ve elektrikli araç şarj üniteleri gibi ek hizmetler sunulacak. Ayrıca online randevu ve şikâyet sistemleri devreye alınarak işlemlerin hızlı ve kolay şekilde tamamlanması sağlanacaktır. ” dedi.

Continue Reading

Blog

BYD, Seal 06 DM-i’nin wagon versiyonunu 611 bin liradan satacak

Çinli otomotiv devi, 109 bin 800 RMB (15 bin 320 dolar, yaklaşık 611 bin lira) başlangıç fiyatıyla Seal 06 DM-i Touring Edition’ı düzenlenen bir etkinlikte resmen piyasaya sürdü.

BYD hibrit sedanı Seal 06 DM-i’nin wagon versiyonunu piyasaya sürerek popüler Seal ailesi ürün gamını daha da genişletti.
Çinli otomotiv devi, 109 bin 800 RMB (15 bin 320 dolar, yaklaşık 611 bin lira) başlangıç fiyatıyla Seal 06 DM-i Touring Edition’ı düzenlenen bir etkinlikte resmen piyasaya sürdü.

Normal Seal 06 DM-i hibrit sedan, 28 Mayıs 2024 tarihinde BYD’nin beşinci nesil DM teknolojisine dayalı olarak piyasaya sürüldü ve 2 bin 100 kilometreye kadar NEDC menziline sahip.

Sedan, 99 bin 800, 109 bin 800, 119 bin 800, 129 bin 800 ve 139 bin 800 yuan başlangıç fiyatlarıyla beş farklı modelde sunuluyor.

Seal 06 DM-i Touring Edition 109 bin 800 yuan, 119 bin 800 yuan ve 129 bin 800 yuan başlangıç fiyatlarıyla üç farklı modelde sunulmaktadır.
Vagon varyantı 4.850 mm uzunluk, 1.890 mm genişlik ve 1.505 mm yükseklik ölçülerine ve 2.790 mm dingil mesafesine sahip olup, 4.830 mm uzunluk, 1.875 mm genişlik ve 1.495 mm yükseklik ölçülerine ve 2.790 mm dingil mesafesine sahip normal Seal 06 DM-i’den biraz daha büyük.
Seal 06 DM-i Touring Edition’ın genel tasarımı normal Seal 06 DM-i’nin tarzını takip ediyor, ancak daha fazla depolama alanı sağlayan daha yüksek bir arka bagaja sahip.

Gücünü 74 kW çıkışa sahip 1.5L benzinli motordan alan araçta ayrıca 120 kW veya 160 kW güç çıkışına sahip bir elektrik motoru var. 0’dan 100 km/sa hıza 7,7 saniye gibi kısa bir sürede çıkabiliyor.

150 KİLOMETRE BATARYA MENZİLİ VAR

BYD’nin blade bataryası ile donatılan modelin giriş seviyesi versiyonu 80 kilometre, diğer iki versiyonu ise 150 kilometre batarya menzili sunuyor.
Batarya 25 dakika içinde yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor ve harici güç kaynağını destekliyor.

OTOPODYUM

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.