Connect with us

Otomotiv Sektörü

PEUGEOT i-COCKPIT® 10 YAŞINDA

PEUGEOT i-COCKPIT®: Cesur Bir Buluşun ve Başarının Hikayesi!

PEUGEOT, ilk nesil 208 ile, 10 yılı aşkın bir süre önce, otomotiv tarihinde en az gelişen unsurlardan biri olan sürüş pozisyonunda devrim yapma cesaretini gösterdi. Yenilikçi kokpit mimarisi o tarihten bu yana farklı modeller için neredeyse 10 milyon adet üretildi ve i-Cockpit® ürün gamının tamamına yayıldı. PEUGEOT araçlarının özgün bir özelliği haline gelen i-Cockpit, bugün gelinen noktada, sürücülerin ve yolcuların duygularını, güvenliğini ve konforunu iyileştirmedeki mükemmelliğini kanıtlamasıyla da öne çıkıyor.

PEUGEOT, ilk olarak 208 modelinde seri üretime dahil ettiği yenilikçi kokpit mimarisi i-Cockpit®’in 10. yılını kutluyor. 10 yıllık sürede 10 milyondan fazla PEUGEOT modeline uygulanan i-Cockpit®, sürekli geliştirilmeye devam ediyor, her yeni modelde yeni bir seviyeye getirilerek markanın imza özelliklerinden biri de olmaya devam ediyor. i-Cockpit® konsepti, o tarihten bu yana değişmeyen üç temel unsura sadık kalmaya devam ediyor. Bunlar; daha iyi bir sürüş hissi ve kullanım kolaylığı için kompakt bir direksiyon simidi, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan sürüş bilgilerini görmesini sağlayan yükseltilmiş bir ekran ve sürücünün otomobilin temel işlevlerini yönetmesine olanak tanıyan, kolayca erişilebilen ve görülebilen büyük bir merkezi dokunmatik ekran.

i-Cockpit® ile ilk tanışma PEUGEOT SR1 ile oldu

 

i-Cockpit®’in hikayesi, aslında 2010 yılında, markanın gelecekle ilgili düşüncelerini gözler önüne seren zarif coupé-cabrio PEUGEOT SR1 konsept otomobilinin Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılmasıyla başladı. Buna, geleneksel tasarım ve ergonomi kodlarını alt üst eden, devrim niteliğinde bir sürüş pozisyonu da dahildi. PEUGEOT ekipleri o zamanlar sürücü koltuğunu daha fazla araç içi duygu, daha fazla ergonomi ve daha fazla güvenlik için geliştirmek istiyorlardı. Tasarımcılardan ve mühendislerden oluşan küçük bir ekip çalışmaya başladı. Kısa sürede, daha küçük bir direksiyon simidi önerisi ortaya çıktı. O zamana kadar bir otomobil direksiyonu büyüktü ve ekrandaki bilgiler direksiyon simidinin içinden okunuyordu. Ancak ekranın ve direksiyonun bu geleneksel konumlandırması dikkat dağıtıcıydı. Bilgileri okumak için en iyi pozisyon göz hizasıydı. Dolayısıyla, bilgilerin göz hizasında olması gerekiyordu. Daha küçük bir direksiyon simidi ile birleştirilen bu yeni konum, “Yükseltilmiş Gösterge Ekranı” olarak bilinen ekrana sahip, tamamen yeni bir sistem yarattı. Tüm kontrolleri basitleştiren ve ek olarak bağlantı sağlayan bir dokunmatik ekran da eklendi. Bu, PEUGEOT için dokunmatik ekranların başlangıcıydı.

 

PEUGEOT Ürün Müdürü Jérôme Micheron; “Marka için riskler yüksekti. Böylesine yenilikçi ve yeni bir konsepti taahhüt ederek; bilerek risk alıyorduk. Her şeyden önce, müşterilerimizin konsepti beğendiğinden emin olmamız gerekiyordu. Fransız ve Alman müşterilerimizle bir pist üzerinde testler düzenledik. Onlara normal bir direksiyonu ve ön konsolu olan bir otomobil kullandırdık. Ardından yeni direksiyon ve bu yeni yükseltilmiş gösterge ekranı olan prototipe oturmalarını istedik. Geri bildirim harikaydı. Gençler, yeni direksiyonun sportifliğini takdir ederken, ilerlemiş yaştakiler çevik, modern ve değişimi temsil ettiğini düşünüyorlardı. Herkes küçük direksiyon simidini büyük bir kolaylıkla kabullendi. Eşsiz bir fikre sahip olduğumuza kesinlikle ikna olmuştuk” dedi.

 

PEUGEOT 208’deki i-Cockpit® 2012’de tanıtıldı

 

İlk nesil PEUGEOT 208, standart olarak sunduğu i-Cockpit® ile heyecan yarattı. Sürücü deneyimini dönüştüren bir yenilik olarak kendini hızla kabul ettirdi. PEUGEOT 208, kompakt direksiyon simidi sayesinde, aynı manevra için daha az sürücü hareketi gerektiriyordu ve böylece daha çevik bir sürüş sunuyordu. Göstergelerin göz hizasında olması sayesinde gözler daha az yoruluyordu. Alçak direksiyon, sürücünün kollarının daha rahat açılarda konumlandırılmasını sağlıyordu ve merkezi dokunmatik ekran da aracın ana işlevlerinin sezgisel olarak çalıştırılmasına olanak tanıyordu. Kompakt direksiyon simidinin reaksiyonları hızlandırması, yükseltilmiş ekranın gözlerinin yola daha fazla odaklanabilmesine katkısı ve gösterge panelindeki uyarıları daha görünür kılması, sürücü yorgunluğunu azaltarak güvenliği artırıyordu. Benzersiz tasarımıyla da teknolojik sürüş deneyimini geliştiriyordu.

 

Kullanıcı ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlamak için sürekli gelişti

 

PEUGEOT i-Cockpit® ilk çıktığı günden bu yana gelişmeye ve modernleşmeye devam etti. 2016 yılında, PEUGEOT 3008 ve PEUGEOT 5008’in ikinci nesli ile tamamen özelleştirilebilen ve kişiselleştirilebilen 12,3 inçlik bir dijital ekrana sahip bir versiyonu pazara sundu. Kısayol geçiş anahtarları, temel işlevlere erişimi daha da kolaylaştırmak için merkezi dokunmatik ekranın altına yerleştirildi. 2019 yılında, ikinci nesil PEUGEOT 208 ile 3-Boyutlu dijital gösterge devreye alındı.

 

PEUGEOT, yeni PEUGEOT 308 (2021) ve 408 (2022) modellerinde sunduğu PEUGEOT i-Cockpit® ile bir adım daha ileri gitti; yeni i-Connect® bilgi-eğlence sistemini tanıttı. Sürüş yardımcılarını kullanırken sürücünün ellerini algılayabilen yeni kompakt direksiyon simidine ek olarak; klima, telefon kişileri, radyo istasyonu ve uygulama başlatma ayarları için yapılandırılabilen dokunmatik i-toggle düğmeler de yenilikçi çözümler olarak öne çıkıyor. Üstelik bunların her biri, kullanıcı gereksinimine göre ayarlanabiliyor.

 

PEUGEOT i-Cockpit® henüz gelişimini tamamlamadı!

 

PEUGEOT i-Cockpit®’in hikayesi henüz başlangıç aşamasında. 2023’ün başında, Las Vegas’ta düzenlenen CES’te tanıtılan PEUGEOT INCEPTION, yeni PEUGEOT i-Cockpit®’in olası evrimini gözler önüne seriyor. Daha sezgisel kokpit mimarisi, yeni nesil tablet ve akıllı cihazlara benzer hareketlere sahip devrim niteliğindeki yeni direksiyon kontrolü Hypersquare ile, i-Cockpit’in gelecekteki gelişimi ortaya konuyor. PEUGEOT İç Tasarım Müdürü Bertrand Rapatel; “i-Cockpit® her zaman sezgisel, dinamik ve ikonik olmaya devam edecek. Bu bizim amaçlarımızdan biri. PEUGEOT bu alanda öncü. Bu nedenle bir adım önde olmak ve ikonik olmaya devam etmek için her zamankinden daha fazla yenilikçi, yaratıcı ve öncü olmaya devam edeceğiz. Şaşırtmaya devam edecek ve en üst seviyede kalmak için sürekli yenilikler geliştireceğiz. i-Cockpit®’in parlak bir geleceği var” dedi.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Autorola Türkiye: “2. el araç pazarını dijitalleştiriyoruz”

İkinci el araç pazarında dijital satış kanallarının ivmesi hız kazanmaya devam ediyor. Piyasaya 360 derecelik çözümler sunan uluslararası şirket ise, hazırladığı video serisiyle sektörün nabzını tutarken sundukları markaların süreçlerini dijitalleştirdikleri hizmet ve çözümleri de anlattı. 

 

Otomobil satışlarında süregelen düşüş eğilimine karşın, ikinci el online araç satışlarının ivmesi duraksamadan yükseliyor. Indicata’nın açıkladığı verilere, göre 2023 yılının ilk 6 ayında Türkiye’de çevrim içi kanallardan 1 milyon 4 bin 721 adet ikinci el araç satılırken, 2024’ün ilk 6 ayına bakıldığında ise geçen yılın aynı dönemine göre 9 bin 987 adet daha fazla satış yapıldığı kaydediliyor.

Tüm bulgular, ülkemizde tüketicilerin araç satın alırken artık çevrim içi kanalları giderek daha fazla tercih ettiğini ortaya koyarken, Autorola Türkiye ise 4 markasıyla birlikte ikinci el araç sektörüne 360 derecelik çözümlerle yön veriyor. 25 yıllık otomotiv deneyimlerini bugünün teknolojisiyle harmanlayarak online açık artırma, araç değerleme ve araç filo yönetim yazılımları, araç alım-satımı, pazar analizleri gibi hizmetler sunan uluslararası şirket, faaliyetlerini açıkladığı video serisiyle çevrimiçi ikinci el araç piyasasının nabzını da tuttu.

Müşterilerimize büyük bir ekosistem sunuyoruz”

Video serisinin ilk bölümünde konuşan Autorola Türkiye Genel Müdürü Oğuzhan Saygı, “Türkiye’de ikinci el otomobil piyasasında daha önce denenmemiş yeni bir iş modelini uygulamak için çıktığımız yolda, müşterilerimize büyük bir dijital ekosistem sunuyoruz. Yalnızca çevrimiçi açık artırmayla ikinci el araç satışına aracılık yapmıyor, müşterilerimize kendi ikinci el araçlarının yönetimi için yazılım ve operasyonel çözümler de sunuyoruz. Yapay zeka ürünümüzün pazar analizleriyle de sektörde fark yaratıyoruz. Girişimci, yenilikçi ve dinamik bir yaklaşımı benimseyen Aurora’nın çok sayıda ülkede bulunuyor olması, bize de global iş modellerini kendi müşterilerimize sunmamıza fırsat veriyor” dedi.

Bizi farklı kılan en önemli unsur sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz”

Öne çıkan yazılım ve teknolojilerine değinen Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Aslı Şentürk Göker ise “Açık artırma platformumuz Autorola Marketplace, araç süreç yönetimi çözümleri barındıran Autorola Solutions, pazar analizi ve ikinci el araç değerlemesi sunan Indicata ve araç alım-satımı yapan Autocom markalarımızla ikinci el araç piyasasına her yönden ışık tutuyoruz. Sektörün değişen ihtiyaçlarına yönelik yazılımlarımıza yeni özellikler ekleyerek, yeni sürümleri devreye alarak ve dijital iş modelleri üreterek endüstrinin de gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Tüm yazılımlarımız 24 yıl üzerindeki otomotive dair bilgi birikimi ve deneyimimize dayanıyor. Bizi farklı kılan en önemli unsur, sektörümüzü dijitalleştirme gayretimiz” şeklinde konuştu.

Sektörde yeni bir kültür oluşturduk”

Autorola Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tarhan da ikinci el araçların çevrim içi ihalede satılması süreçlerine dair şu bilgileri verdi: “Autorola Marketplace ile kurumsal alıcı ve satıcılar arasında ikinci el çevrim içi ticareti başlatarak sektörde ‘yerinde pazarlama’ kavramını ilk kez kullandık. Çevrim içi ihale sistemi ile müşterilerimizin hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağlıyoruz. Ayrıca araç satışlarını daha kurumsal boyuta taşıyarak, şeffaf ve adil süreçler oluşturulmasına olanak tanıyoruz. Artık pazarda bir iş yapış şekli, araç sunum formatı ortaya çıktı. Pazara yeni giren veya benzer iş modeli geliştirmeye çalışanların kendilerini ifade etmek için kullandıkları ‘Autorola gibi’ tabiri, bu kültürü oluşturduğumuzun bir göstergesi.”

“Kısa sürede doğru bilgiyle sonuca ulaştırıyoruz”

Autorola Türkiye’nin ikinci el araç alım-satımında en güvenilir markası Autocom’un marka yolculuğunu ve iş modelini aktaran Autocom Müdürü Tezcan Hocaoğlu da şu açıklamada bulundu: “Tüm süreçlerimizi müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda geliştirip şeffaf bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Bireysel müşterilerimizin araçlarını satın alma ve araç sahibi olmak isteyen müşterilerimize satış yapmak üzere iki farklı hizmet sunuyoruz. Autorola Türkiye’nin perakende markası olarak, araç alım-satım süreçlerimizi en şeffaf, kolay ve hızlı şekilde müşterilerimizin memnuniyeti doğrultusunda yönetmeye çalışıyoruz.”

 

Continue Reading

Blog

Operasyonel Araç Kiralama Sektörünün Aktif Büyüklüğü İlk Çeyrekte 194 Milyar TL’ye Ulaştı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), 2024 yılının 1. Çeyreğine ilişkin sektör verilerini açıkladı. Bu kapsamda; operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk çeyreğinde 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin aracı filosuna kattı. Operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araç payının yüzde 7,2’ye, elektrikli ve hibrit araçların payının ise yüzde 9,4’e çıkması da raporda dikkat çeken diğer detaylar arasında yer aldı. Sektörün özkaynaklarının 95 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Bu da sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısı anlamına geliyor. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi” dedi. Türkiye’de iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu ifaden eden Kağan Yaşa, “Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim” diye konuştu.

 

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2024 yılının ilk 3 ayında 22,3 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 18 bin adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye ulaştı.

 

Hibrit ve elektrikli araçların yükselişi sürüyor

Rapora göre, Renault yüzde 17,8 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 17,4’le Fiat, yüzde 10,8 ile Toyota, yüzde 10,2 ile Volkswagen ve yüzde 9,3’le Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 46,9’u kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 11,2 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,2’ye yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 52,1’lik bölümünü benzinli araçlar oluştururken, dizel araçların payı yüzde 38,4’e geriledi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,4’e yükseldi.

 

Sedan yine birinci sırada

TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 50,5 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 22 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 17,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 78,8’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

 

Sektörün ilk çeyrekte ödediği vergi tutarı 12,1 milyar TL

Operasyonel kiralama sektörü 2024 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 12,1 milyar TL’yi buldu. Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Değişen tüketici tercih ve beklentilerine paralel olarak, sektörümüz günümüzde müşterilerinin mobilite ihtiyacını karşılamak adına A’dan Z’ye birçok hizmeti sunar hale geldi. Biz de bu bilinçle, Genel Kurul’umuzun aldığı kararla derneğimizin ismine ‘mobilite’yi ekledik. Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği mobilite alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek, müşterilerine kaliteli, kapsamlı ve ihtiyaca özel en iyi hizmeti vermek için çaba sarf eden sektörümüzün sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamaya devam edecek” dedi.

 

2,5 milyon araç iş amaçlı kullanılıyor

Operasyonel araç kiralama sektörünün 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da değerlendiren Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “TOKKDER’in NielsenIQ iş birliği ile yürütmekte olduğu araştırmanın 2024 yılı ilk çeyrek sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün aktif büyüklüğü 194 milyar TL’ye, toplam araç sayısı ise 254 bine ulaştı. Banka dışı finansal kuruluşlarla kıyaslandığında, sektörümüzün aktif büyüklüğü oldukça önemli bir noktaya gelmiş durumda. Sektörümüzün özkaynakları ise 95 milyar TL’ye, sektörümüzün aktif toplamının neredeyse yarısına ulaştı. Sektörümüz ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını özkaynakları ile karşılıyor. Sektörümüzün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1’in altında olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi. Her ne kadar sektörümüzün araç parkı son 2 yıldır yüzde 3-4 seviyesinde büyüse de, gerçekte sektörümüz çok daha büyük bir büyüme potansiyeline sahip. 2022 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği’nde 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı 560 iken, ülkemizde bu sayı ancak 167’ye ulaşmış durumda. Bunun yanı sıra, ülkemizde iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 bin motorlu kara taşıtı olduğunu tahmin ediyorum. Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yüzde 10 kadarı operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Tüm bu verilere dayanarak ülkemiz operasyonel araç kiralama sektörünün önümüzdeki dönemde sağlam adımlarla ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini söyleyebilirim.”

Continue Reading

Blog

Üreticiler Yılın Üçüncü Çeyreğinde Sektörün Gidişatında Değişiklik Beklemiyor!

Otomotiv satış sonrası pazarı, temkinli başladığı 2024 yılında, durgun seyrini ikinci çeyrekte de sürdürdü. 2024 yılının ikinci çeyreğinde satış ve ihracatı düşen sektör, istihdamını korudu. Sektör yılın üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekliyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) 2024 Yılı 2. Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; yılın ikinci çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine göre yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,67’lik gerileme yaşandı. Üretici üyelerin yüzde 13’ü önümüzdeki üç ayda yatırım planlarken, 2024’ün ikinci çeyreğinde de gözlemlenen problemlerin başında “maliyetlerdeki aşırı artış” yer aldı. Ankete göre, “nakit akışında yaşanan problemler” öncelikli sorunlar arasında öne çıktı. OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), otomotiv satış sonrası pazarı özelinde 2024 yılının ikinci çeyreğini, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla değerlendirdi. OSS Derneğinin 2024 Yılı İkinci Çeyrek Sektörel Değerlendirme Anketi’ne göre; otomotiv satış sonrası pazarı 2024’ün ikinci çeyreğinde durgun bir seyir izledi. Ankete göre; 2024’ün ikinci çeyreğinde, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre yurt içi satışlar dolar bazında ortalama yüzde 2,67 geriledi. Bu dönemde dağıtıcı üyelerin satışlarında dolar bazında yüzde 3,11 artış görülürken, üretici üyelerde dolar bazında yüzde 11,96 seviyesinde düşüş yaşandı.

Üçüncü çeyrekte satışlarda dolar bazında yüzde 2,5 artış bekleniyor!

Ankette, 2024 yılının üçüncü çeyreğiyle ilgili beklentilere de yer verildi. Buna göre sektörde 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi satışlarda dolar bazında ortalama yüzde 2,5 oranında artış beklendiği gözlemlendi. 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 47,7 olan tahsilat süreçlerinin 2024’ün ikinci çeyreğinde yüzde 40,9 seviyesinde gerçekleştiğini ifade eden OSS Derneği üyelerinden yüzde 8,3’ü tahsilat sürecinin daha iyi hale geldiğini, yüzde 45’i ise daha kötüye gittiğini belirtti.

Üretici istihdam gücünü korudu!

Ankete katılan üyelerin yüzde 31,7’si 2024 yılının ilk çeyreğine göre istihdamını artırdı. Üyelerin yüzde 48,3’ü söz konusu dönemde istihdamını korudu. 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla istihdamının azaldığını belirten üye oranı ise yüzde 20 seviyesinde kaldı. Üretici ve dağıtıcı üyelerin istihdamları birbirine yakın seyretti.

Maliyetlerdeki artış açık ara en büyük problem!

Anketin en dikkat çekici bölümlerinden birini de sektördeki problemler oluşturdu. Üyelerin, 2024’ün ikinci çeyreğinde gözlemlediği problemlerin başında yüzde 78,3 ile “Maliyetlerdeki aşırı artış” gelirken, “Nakit akışında yaşanan problemler” yüzde 61,7 ile ikinci sırada yer aldı. Üyelerin yüzde 48,3’ü “İş ve ciro kaybı”, yüzde 40’ı ise “kargo maliyeti ile teslimat problemleri” ve “istihdamda yaşanan problemler”i sektör için en büyük dördüncü sıkıntı olarak nitelendirdi. Ankete katılanların yüzde 23,3’ü mevzuat değişikliklerine, yüzde 21,7’si de gümrüklerde yaşanan problemlere işaret etti. Ayrıca katılımcıların yüzde 20’si tedarik problemlerini önemli sorunlar arasında sıraladı.

Gelecek 3 ayda yatırım planlayanlar yüzde 20’de kaldı!

Anket ile birlikte sektörün yatırım planları da mercek altına alındı. Ankete göre önümüzdeki üç ayda yeni yatırım yapmayı düşünen üyelerin oranı yüzde 20 ile son dönemin en düşük seviyesinde kaldı. Bir önceki ankette üretici üyelerin yüzde 26,7’si yatırım planlarken, yeni ankette bu oran yüzde 13’e düştü. Dağıtıcı üyelerde ise bu oran yüzde 36,7’den yüzde 24,3’e geriledi. Ankete katılan üyelerin yüzde 43,3’ü önümüzdeki üç ayda sektörün aynı kalacağını, yüzde 25’i daha iyiye gideceğini, yüzde 31,7’si ise daha kötüye gideceği yönünde görüş bildirdi.

Üretimde kapasite kullanım oranı yüzde 75,22!

Üreticilerin 2024 yılının ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 75,22 olarak gerçekleşti. Bu oran 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 77,33 idi. 2024’ün ikinci çeyreğinde üyelerin üretimi 2023’ün aynı çeyreğine göre yüzde 2,17 oranında azaldı. 2024 yılının ikinci çeyreğinde üyelerin ihracatı, 2023 yılının ikinci çeyreğine göre dolar bazında yüzde 1,3 geriledi.

OSS Derneği Başkanı Ali Özçete konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Derneğimiz bünyesinde düzenli olarak her çeyrek dönemde gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına göre tüketici taleplerinde daralmanın beklentinin de üstünde çıkmış olduğunu görüyoruz. Her ne kadar geçen yılın aynı çeyreğine  göre bu durum bekleniyor olsa da, beklentinin de üzerinde çıkması sektör paydaşlarını tedirgin etmiştir. Özellikle nakit akışında yaşanan daralmanın tahsilat problemlerine yansıdığını ikinci çeyrek anket sonuçlarında daha net bir şekilde görmekteyiz. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüş beklentinin üzerinde olup geleceğe yönelik  kaygıları artırmaktadır. Bununla birlikte maliyet artışları ve nakit akışı sorunlarına rağmen, istihdamımızı koruyarak önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz. Her ne kadar kısa ve orta vadede tablolar kötümser olsa da sıfır araç satışlarında gerçekleşen pozitif oran uzun vade beklentilerini güçlü tutmaktadır. Ayrıca enflasyonla mücadele kapsamında yürütülen politikalar çerçevesinde döviz kurlarında yaşanan stabilizasyon ile birlikte yedek parça fiyatlarında gözlemlenen dengelenme ile enflasyonla mücadelenin  karşılık bulmaya başladığını görmekteyiz” dedi.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.