Connect with us

Lojistik

PROMETEON, ProTruck ile filo maliyetlerini düşürüyor

Gökçe Şenocak, “Premium bir marka satıyoruz. Lastiğin aracın altına takıldığı andan, hurdaya ayrıldığı ana kadar maksimum performansını sürekli kılmamız gerekiyor. Bu nedenle her müşteri için farklı reçete sunuyoruz” diyor.

Pirelli, lastik üretiminde 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren bir dünya markası. Prometeon ise, bu devin kardeş şirketi olarak adlandırılabilir. Prometeon Lastik Grubu, Mart 2017’ye kadar Pirelli Grubu’nun bir parçasıydı. O tarihten bu yana Prometeon ve Pirelli, iki ayrı şirket olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Prometeon tüm dünyada odaklandığı endüstriyel ve ticari lastik üretimi alanında hızla büyümeye devam ediyor.

2007 yılında bir Ar-Ge merkezi kurarak 2015 yılında lisansını aldıklarını ifade eden Prometeon Türkiye, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar Ticaret Direktörü Gökçe Şenocak, bu tesisin, sektördeki ilk Bakanlık lisanslı Ar-Ge merkezi olduğunun altını çizerek, “Prototip lastikleri burada üretiyoruz. Bunun teknik, ticari ve üretim ayakları var. Ticari olarak sadece bu konuya odaklanır ve kullanıcıdan gerçek ihtiyaçları konusunda geri dönüşler alırız. Türkiye’nin yol koşullarıyla Avrupa’nın yol koşulları karşılaştırılamaz. Biz de ülkemiz koşullarına uygun lastikler üretiyoruz. Türkiye için özel hamur seçilir, topuk yapısı buna göre güçlendirilir; bu da bizi rakiplerimizden bir adım öne çıkaran en önemli özelliğimizdir” diye konuştu.

“Her filonun çözümü farklı, ProTruck da bunun için var”

Premium bir marka sattıklarını vurgulayan Şenocak, “Aracın altına takıldığı andan hurdaya ayrıldığı ana kadar maksimum performansı sürekli kılmamız gerekiyor. Bunun için de müşterinin ihtiyaçlarına göre terzi usulü çalışmamız lazım. Kaplansın, hava tamamlamayla ilgili servisler alsın, bakım-sökme takma işlemini doğru ve ihtiyacı doğrultusunda yapsın gibi hizmetler verilebilir. Tüm bunlar için ProTruck adını verdiğimiz bir çözüm paketi yarattık. ProTruck, ihtiyaca farklı çözümler üretmeye odaklanmış bir hizmet ailesidir. Bu bir genel ilaç değildir. Herkese aynısı verilmez, her kullanıcının reçetesi farklıdır. ProTruck servisleri için iş geliştirme ekibimiz gider, araç altı çalışmalar yapar ve reçete yazarlar. Hava basınçları düşükse bir ProCorner kurulmasını önerirler, araçlar giderken havalarını tamamlayıp çıkar. Bir lastikçileri yoksa FleetCube kurmalarının işlerin aksamadan yürümesini sağlayacağını söyleriz. Kurduğumuz dijital filo yönetim sistemi ile müşterilerimizin filolarındaki her bir aracın her bir lastiğini yönetebilmesini sağlıyoruz. 7/24 de yol yardım hizmeti veriyoruz” açıklamasını yaptı.

100 araçlık bir filo, lastiklerini nasıl yeniler?

Yukarıdaki soruyu sorduğumuz Gökçe Şenocak’ın yanıtı şöyle oldu: “Türkiye’nin en büyük entegre lojistik şirketi Netlog’un böyle bir talebi vardı, tabii onun filosundaki araç sayısı çok daha fazla. İşte reçete yazmak tam da burada ihtiyaç duyduğumuz bir olgu. Çünkü karşınızda yaklaşık 15 bin lastik var ve bu araçların hepsi aynı tip işi yapmadığı için 30 farklı ebatta lastik çözümü üretmeniz gerekir. Çok büyük ve farklı ihtiyaçları olan bir yapı olduğu için kilometre başına bir anlaşma önerdik ve bütün lastik yönetiminin idaresine talip olduk. Geçen ay yaptığımız değerlendirme toplantısında çok memnun kaldıklarını ve diğer lojistik kuruluşlarına kendi memnuniyetlerini referans verebileceğimizi söylediler. Çünkü maliyetlerini inanılmaz bir şekilde düşürmüştük. Lastiği düşünmeyi bırakıp, bütçelerini de bilerek kendi işlerine odaklandılar. Herkesle km başına anlaşma yapamazsınız. Ekiplerimizin gelip, hangi çözüme uygun olduğunuzu saptamaları gerekiyor. Ardından gönlünüz rahat bir şekilde filonuzu bize emanet edebilirsiniz.”

PROMETEON, “kaplanabilir lastik garantisi” veriyor

Kullanıcıların maliyetleri düşürmek için sıklıkla başvurdukları lastik kaplamayı kesinlikle önerdiklerini ifade eden Gökçe Şenocak, “Çünkü Premium bir ürün kullanırsanız çok uzun kilometre yapar, gerektiğinde de kaplayabilirsiniz. Örneğin uluslararası treyler taşımacılığı yapan bir firmanın araçlarının lastik ömrü 5-6 yıldır. 3 kez kaplama yapmak 15-20 yıla ulaşması demektir ki, bu firmanın lastiğini 3 kez kaplaması mümkün değildir. Ama hızlı sirküle olan bir iş yapıyorsanız, örneğin inşaat grubu, ve şehirler arası otobüslerde 2-3 kez kaplama yapılabilir. Bizim buradaki en önemli farkımız, lastiğimize (yetkili kaplamacılarımıza götürdükleri takdirde) kaplanabı̇lı̇rlik garantı̇sı̇ vermemizdir. Bu hem ekonomiktir hem de filolar için uygun maliyet anlamına gelir” dedi.

pirelli_truck_24.jpgLastik pazarı küçüldü, Prometeon büyüdü

2016-2018 arasında, 2018’in ikinci yarısına kadar lastik pazarında bir büyüme yaşadıklarını belirten Şenocak, “Ancak, 2018’in Ağustos ayıyla birlikte piyasada daralma başladı. 2019’a da zor bir yıl olarak başladık ama daha sonra 2018’in tam tersi bir durum yaşandı. Düşük başlayıp, yukarı doğru yükselen bir ivmeyle yılı geçirdik. Pazar, seneyi yüzde  7gibi bir daralmayla kapatıyor. Prometeon özelinde ise, yüzde 20’nin üzerinde bir pazar payımız vardı, bu yıl da pazar payımızı yaklaşık 3 puan artırdık. Daralan bir pazarda geçen yılın da üzerine çıkarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. 2020’de de yüzde 3’lük bir pazar büyümesi bekliyor ve planlarımızı buna göre yapıyoruz” şeklinde konuştu.

 “G 01 ürünümüz inşaat grubunun referansı olarak gösterilir”
Pazarın küçüldüğünü ama inşaat grubundaki pazar paylarının yüzde 10 büyüdüğünü açıklayan Şenocak, “İnşaat grubu, bizim imza ürünümüzdür ve G01 ürünümüz referans olarak gösterilir. İnşaat grubunda bir lastiğin ömrü 2 ay da gidebilir, 2 yıl da. İnşaat işiyle uğraşanlar dayanıklı bir lastiğim olsun ve kaplanabilsin ister. G 01 lastiğimizin 4 kere kaplanabildiğine şahit olduk. Lastik fiyatının üçte birine kaplar ve yeni lastiğe yakın performans alırsınız. Bu her kullanıcının istediği bir durumdur. Böyle olunca da, genel pazarın yüzde 20-25 daraldığı bir yerde, bizim yüzde 10 artış yaşamamızdan daha doğal bir şey olamaz” diye konuştu.

prometeon_kutu-gorseli_s-001.jpgLojistikte Prometeon

“Lojistik, en büyük pazar payını aldığımız bölümü oluşturuyor. Lojistiği uluslararası ve bölgesel diye bölmek gerek. Tabi böyle olunca, ürünün de farklılıklar arz etmesi gerekiyor. Geçen yıl uluslararası segment pazarı küçülürken  bölgesel taşımacılık lastik pazarında da büyümeyaşandı. Lojistikçilerin en önemli istekleri uzun ömür, yakıt tasarrufu ve kaplanabilir olma özelliği. Biz de teknolojilerimizi bu yönde geliştiriyoruz. “

Ağır vasıta lastik, yol yardım ve çekici hizmeti “PRO 7/24”

Prometeon Türkiye, ağır vasıta lastik yol yardım ve çekici hizmetini birlikte veren Türkiye’deki ilk ve tek uygulama Pro 7/24 hizmetini, müşterilerinin yol yardım ihtiyaçlarını kusursuz bir şekilde karşılamak üzere hayata geçirdi. Prometeon’un yeni hizmeti Pro 7/24 ile müşteriler, Türkiye çapında yılın her günü 24 saat boyunca ağır vasıta lastikleri kaynaklı arızalar için yol yardımı ve çekici hizmeti alabiliyor.

Yolcu taşımacılığında Prometeon

“Yolcu taşımacılığında pazar lideriyiz. Aslında yük ve yolcu taşımacılığı benzer desenler ve ölçülerde lastik kullanır. Sonuçta ikisi de orta ve uzun mesafe taşımacılık yapar. Ama otobüsün birinci önceliği güvenlik ve konfordur. Aynı ebatta ve benzer desende bir lastik hem kamyona, hem de otobüse verilebilir fakat biz öyle yapmıyoruz, otobüs grubu için özel hamur karışımlı ve güçlendirilmiş kuşak paketine sahip Coach serisi lastikler üretiyoruz. Böylece hem güvenliğe, hem de konfora yönelik ihtiyacı karşılamış oluyoruz. “

st25-plus-001.jpgTürk treyler pazarının ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirilen ST25 Plus, Pirelli patentli DLTC (Çift Katmanlı Sırt Hamur Karışımı) teknolojisi sayesinde kullanıcılarına yüksek kilometre performansı sağlıyor. Ayrıca yenilikçi desen yapısı ve hamur karışımı ile üstün yol tutuşu ve tüm zeminlerde daha kısa fren mesafesi sunuyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.