Connect with us

Lojistik

Prometeon’dan taşımacılık maliyetlerinin düşürülmesine katkı

Pirelli marka kamyon, otobüs, tarım ve OTR lastiklerinin lisanslı üreticisi Prometeon Türkiye, müşterilerine sunduğu yenilikçi ürün ve çözümlerle başta filolar olmak üzere tüm işletmeler için yakıt ve kullanım maliyetlerini en aza indirmeye devam ediyor.

 

Dünyanın endüstriyel ve ticari lastik odaklı tek şirketi, Pirelli marka premium endüstriyel ve ticari lastiklerin lisanslı üreticisi Prometeon, tasarruf odaklı ürünleri ile işletmelerin maliyetlerini düşürmeye devam ediyor.

Daha fazla tasarruf ve uzun kilometre ömrü: “ST:01 Neverending Energy” serisi

Uluslararası taşımacılıkta uzun ömür, yakıt tasarrufu gibi öncelikli ihtiyaçları mükemmel performansla karşılayan Prometeon’un treyler lastiği “ST:01 Neverending Energy” güçlendirilmiş yanakları ile yanal darbelere karşı maksimum dayanıklılık sunuyor. Merkezi kanallar sayesinde taban hareketinde azalma ve sonuç olarak daha düşük dönme direnci sağlıyor. 5 adet çevresel blok sayesinde yırtılmaların önüne geçilirken, yüksek silika içeren kauçuk bileşimi, düşük dönme direnci ve üstün dayanıklılık için yüksek ısı oluşumunu engelliyor.

pirelli_st01_neverenign-energey_7_s.jpgEn gelişmiş teknoloji ile Türkiye’deki fabrikasında üretim yapan Prometeon Lastik Grubu’nun üstün performanslı “ST:01 Neverending Energy” lastikleri de Türkiye’de üretiliyor. Seri, 385/55R 22.5 ve 385/65R 22.5 ölçüleri ile satışa sunulan lastikler Türkiye’nin yanı sıra başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine ihraç ediliyor. Seri ayrıca, AB Lastik Etiketi Yönetmeliği’ne göre yakıt verimliliği ve ıslakta tutunmada sahip olduğu “A” sınıfı etiketi ile güvenlik ve yakıt tasarrufu gibi konularda kendini ispatlıyor. Dönme direnci, lastik dönerken dönüş yönünün tersine etki eden bir güç olarak, binek ve ticari araçlarda yakıt tüketiminin %20’sine kamyonlarda ise %35’ine kadar etki ediyor.

AB Lastik Etiketi Yönetmeliği’ne göre lastikler A’dan (en iyi), F’ye (en kötü) sıralanıyor. AB yakıt tasarrufu simülatörüne göre etiket değeri sayesinde ST:01 Neverending Energy, referans rakibiyle karşılaştırıldığında 100 araçlık bir filoda yılda yaklaşık 200.000 TL yakıt tasarrufu sağlıyor.

“PROWAY” serisi verimlilik ve performansta sınırları yeniden çiziyor

Prometeon’un uzun yol taşımacılığı yapan kamyon ve çekiciler için ürettiği PROWAY serisi ise 2020 ilk çeyrek itibariyle ürün ailesine yeni katılan ölçülerle birlikte tamamlandı. Daha fazla yakıt tasarrufu sağlayan azaltılmış dönme direnci sayesinde uzun mesafe taşımada maksimum verimlilik elde edecek şekilde tasarlanan seri, bir önceki seriye göre artırılan kilometre performansı sayesinde mükemmel bir toplam sahip olma maliyeti sunuyor.

Seri, ön lastiğindeki M+S ve 3PMSF kış lastiği işaretlemeleri ile rakiplerinden ayrışıyor

Yeni PROWAY serisi, direksiyon aksı için geliştirilen FH: 01TM ve çeker aksı için dizayn edilen  TH: 01TM ile 4 mevsim kullanım imkanı sağlıyor. Ön lastiğindeki M+S ve 3PMSF işaretlemesi ile rakiplerinden ayrışan PROWAY, kış koşullarında da güvenliği garanti ediyor. Çeker akslar için özel tasarlanan TH: 01TM, lastik ömrü boyunca kaygan yüzeylerde çekiş gücünü geliştirmek ve korumak için dizayn edildi. TH: 01TM PROWAY’in enerji verimliliği sağlayan geliştirilmiş yenilikçi taban hamur bileşimi, (C sınıfından B sınıfına) bir önceki seriye göre dönme direncini %20’ye yakın azaltırken mükemmel kilometre performansından ödün vermiyor.

Sırt geometrisi ve yere basma alanı düzenli aşınma sağlamak üzere geliştirilen TH:01TM, karlı zeminlere tutunmada %20 iyileşme ve mükemmel yol tutuşu ile zorlu koşullarda bile yüksek güvenliği garanti ediyor. Seri, 315 / 60R 22.5, 315 / 70R 22.5 ve 315 / 80R 22.5 ölçüleri ile kullanıcılara sunuluyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araba Bakımı

arabam.com’da İlan Verenlere Oto Ekspertiz Şubelerinde %40 İndirim!

Türkiye’nin otomobil dikeyinde ilk online ilan platformu arabam.com, kullanıcılarına sunduğu hizmet ve fırsatlarını genişletmeye devam ediyor. Şirket son olarak kullanıcılarına özel bir kampanya başlattı. arabam.com kampanya kapsamında 7 Ağustos 2024 tarihinden itibaren ilan verenler için oto ekspertiz hizmetlerinde %40 indirim imkanı sunuyor.

Kampanyanın Öne Çıkan Özellikleri:

arabam.com, ilan veren kullanıcılarına oto ekspertiz hizmetinde büyük bir fırsat sağlıyor. İlan vermek 60 gün boyunca ücretsizken, bu kampanya ile birlikte kullanıcılar oto ekspertizde de tasarruf sağlayacak. Kampanya, arabam.com’un tüm şubelerinde geçerli, böylece kullanıcılar kendilerine en yakın şubeye giderek hizmet alabilecekler. Ayrıca 7 Ağustos 2024’ten önce ilan vermiş ve aktif ilanı bulunan kullanıcılar da bu kampanyadan yararlanabilecek. İlan verenler, dilediği oto ekspertiz paketi için %40 indirimden faydalanabiliyor ve her kullanıcı, verdiği ilan adedi kadar oto ekspertiz indirimi alabiliyor. Kampanyadan yararlanmak isteyenler ise 31 Aralık 2024 tarihine kadar indirimlerini kullanabilecekler.

arabam.com İlan Platformu & Garaj Genel Müdür Yardımcısı Emrah Şahin; “arabam.com olarak, kullanıcılarımızın avantajlı alışveriş deneyimi yaşamalarını hedefliyoruz. Araç alım satımında en önemli adımlardan biri de almak veya satmak istenen araçlar için oto ekspertiz işleminin yapılması. Bu sebeple kullanıcılarımıza tasarruf sağlayacak bir kampanya gerçekleştirmek istedik. Kampanyadan yararlanmak için arabam.com’a bireysel üye olmak ve araç ilanı vermek yeterli. Kullanıcılarımız, ilanlarını yayınladıktan sonra kokpitte bulunan mesaj bölümünden, kendilerine özel gönderilen mesajda yer alan indirim koduyla şubelerimize gelerek %40 indirimden faydalanabilirler” dedi.

Continue Reading

Araba Bakımı

OSS Derneği İlk Kez Satış Sonrası Pazarının Büyüklüğünü Ortaya Çıkardı!

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma gerçekleştirdi. Frost & Sullivan’ın, OSS Derneği için hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsamında sektörü mercek altına aldı. Rapora göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak kayda geçti. Rapora göre 2028 yılında bu büyüklüğün 7,877 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik” açıklamasında bulundu.  

Türkiye otomotiv sektörü, 1950’li yıllarda başladığı yolculuğunda büyük bir mesafeyi geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti.

Pazarı etkileyen mega trendler belirlendi!

Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası sektörünün, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve analizi konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda sektörü mercek altına aldı. Küresel trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme tahminlerine, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok konuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü ilk defa ölçülmüş oldu.

Türkiye’nin araç parkının yüzde 53’ü binek araç!

Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu itibarıyla 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel amaçlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna göre parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu itibarıyla ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda.

Binek araçlar yılda ortalama 18 bin 655 kilometre yapıyor!

Türkiye araç parkının 2023 sonuna göre yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Diğer bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 itibarıyla binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu mesafe 13 bin 438 olarak belirlendi.

Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de ilk kez satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna göre satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan ihtiyacın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora göre 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma ürünlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu rakamların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma ürünlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylece 2028 yılında binek ve hafif ticari araç grubunda satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.

20 yeni bayi zorunluluğu ile servis sayısı artacak!

Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar onarım merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi aynı zamanda araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş arası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis ihtiyacını bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı.

Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu hedeflerle OSS Derneği olarak, Türkiye’de ilk defa satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi sektör büyüklüğü için, elindeki bireysel verilerle ortalama bir değer hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve veri desteğiyle nihai sonuca ulaştırdığımız sektörel analiz sayesinde ülkemizi ulusal ve uluslararası platformda resmi verilerle dayandırarak tanıtma fırsatını tüm sektör paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım sektörü için hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

 

Continue Reading

Kara Yolu

2024 LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE KADIN İSTİHDAM ORANI YÜZDE 11,2’YE YÜKSELDİ

* Dünyanın en büyük lojistik örgütlerinden The Chartered Institute of Logistic and Transportation (CILT)’nin kadın kanadı WiLAT’ın (Women in Lojistik and Transportation) Türkiye’de lojistik sektöründe kadın sayısını artırmak için sürdürdüğü çalışmalar meyve vermeye başladı.

* CILT’nin kadın kanadı WiLAT’ın kuruluşundan buyana kadın istihdamının arttıracak farkındalık çalışmalarına öncelik vermişti. Lojistik ve Taşımacılık sektöründe kadın çalışan sayısı son 3 yılda yüzde 9,1’den yüzde 11,2’ye yükseldi.

* Kadın çalışan oranının artması, erkek egemen olarak algılanan lojistik sektörünün yüzünün değişmesini ve gelişmesini sağlayacak. Dünyanın en büyük lojistik örgütlerinden CILT’nin (The Chartered Institute of Lojistic and Transportation) kadın kanadı WiLAT, Lojistik ve Taşımacılık sektöründe kadın sürücülerin sayısını arttırmak ve sektörün erkek egemen algısını kırmak için yeni bir proje başlattı.

 

KADIN SÜRÜCÜLER PROJESİ

CILT’nin kadın kanadı WiLAT’dan “Kadın Sürücüler projesi CILT Türkiye Başkanı ve WiLAT kurucu başkanı Berna Akyıldız proje açılış toplantısında yaptığı konuşmada “Global bir kurum olan CILT, kadın kanadı WiLAT öncülüğünde Türkiye lojistik sektöründe kadın istihdamının artması ve bu konuda sektördeki firmaların farkındalığını artırmak için son 3 yıldır yoğun bir çaba göstermekte. Kuruluş yılımızda yüzde 9,1 olan kadın istihdamının son 3 yılda en güncel TÜİK verilerine göre yüzde 11,2’ye çıktığını görüyoruz. Gelişim memnuniyet verici ancak kadın istihdamı sektörümüzde hala çok düşük. Bunun önemli bir nedeni de bu sektörde mavi yakalı çalışanlar içinde kadın oranının çok daha düşük olmasıdır.” dedi.

Berna Akyıldız “Kadın Sürücüler Projemizi başlatarak, kadın sürücü adaylarının belirlenmesi, eğitilmesi, yetiştirilmelerini hedefliyoruz. Ayrıca sürücülerimizi istihdam edecek şirketlerle iş birliği yaparak, bu konunun tüm mecralarda savunuculuğunu üstleneceğimiz bir yola çıktık” diye ekledi.

WiLAT Başkanı Esra Kıvrak ise projenin yol haritasıyla ilgili bilgileri paylaştı. Esra Kıvrak “Kadın Sürücüler Projesi sektörde kadın istihdamının artışını sağlamak için önemli bir adım aynı zamanda da sürücü bulma sıkıntısı yaşanan sektörümüz için ticari bir ihtiyaç. Kadınlara sürücü olarak ihtiyaç var, erkek egemen bir meslek olan sürücülük için “insan kaynağı yaratmak” ve sektör için nüfusun diğer yarısını da ikna etmenin önemli bir ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Üstelik bu ihtiyaç ülkemizde olduğu kadar tüm dünyada da hissedilmektedir. WiLAT’ın global olarak çeşitli ülkelerde benzer konularda çok başarılı örnekleri var, Türkiye’de yapacağımız projenin de global olarak sektöre ilham vereceğini düşünüyoruz ve daha büyük bir alana yayılmasını hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda misyonu benzer olan tüm paydaşlarımızı da projeye katkı vermeye davet ediyoruz

 

Projemizi 4 faza ayırdık:

  1. Faz: Şehir içi kargo, kurye, panel vanla dağıtım, okul servis şoförlüğü vb.
  2. Faz: Yakın yurt dışına küçük vasıta ile yapılabilecek taşıma işleri, panel van ile parsiyel taşıma
  3. Faz: Kısa mesafe ağır vasıta şoförlüğü
  4. Faz: Uzun mesafe ağır vasıta şoförlüğü

Projenin bu bakış açısıyla kadın istihdamını artırmasının yanı sıra, mesleğin itibarı, sektörün imajıalgısı üzerinde uzun vadede olumlu etkiler yapması kaçınılmazdır. Projemizin gençlerin sektöre kazandırılması, geniş kamyon parklarının iyileştirilmesi gibi uluslararası projelere güçlü katkıda bulunacağını da öngörüyoruz.” diye ekledi.

Editöre not: CILT, 1919 yılında kurulmuş olan ve global çapta faaliyet gösteren köklü ve saygın bir sivil toplum kuruluşudur. CILT Türkiye, CILT International’ın Türkiye şubesi olarak faaliyet göstermektedir. Amacı bu köklü ve global bilgi birikimini ve global en iyi örnekleri ülkemize getirmektir. Bu amaca, eğitim sağlayarak, bilgi paylaşımını destekleyerek, ilişki ağları kurarak, lojistik ve taşımacılık sektöründe kadınları güçlendirecek faaliyetlerle (WiLAT) ve Gelecek Nesil (Next Generation) programları oluşturarak ulaşmayı hedeflemektedir. CILT, tüm dünyada taşımacılık ve lojistik sektörünün dünyada en iyi noktaya taşınması vizyonu ile çalışmalarını 104 yıldır 40 ülke ve 40.000 üye ile sürdürüyor. “AMAÇ, sektörün geleceğini inşa edecek vizyonu sağlamak ve sektöre ışık tutmak.” WiLAT: 1919 yılında Birleşik Krallık merkezli kurulmuş olan CILT (Chartered Institute of Logistics and Transport)’un kadın kanadı olarak 2013 yılında kadınların lojistik ve taşımacılık sektöründeki yerini güçlendirmek, sektördeki kadın sayısını arttırmak ve onlara sektördeki faaliyetleri süresince destek olmak amacıyla Nijerya’da kurularak serüvenine başladı. O günden bugüne yıllar içinde diğer ülkelerde de yapılanarak 33 ülkede faaliyetlerini büyüyerek sürdürüyor. Türkiye’de kadın ve lojistik kelimelerini ilk kez bir araya getiren ve sektördeki kadınları aynı çatı altında toplayan WiLAT, faaliyetlerine 2021 itibariyle başladı. Türkiye’de lojistik ve taşımacılık sektöründe cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konularında lider organizasyon olmak vizyonu ile yola çıkan WiLAT, çalışmalarını büyük bir hız ve yepyeni projeler ile devam ettiriyor

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.