Connect with us

Elektrikli Araçlar

Raşit Kırkağaç: Küresel elektrikli araç pazarı büyüyor

Enerji sektörünün araştırmacı gazetecisi Raşit Kırkağaç’ın kaleme aldığı özel habere göre Uluslararası verilere göre 2023 yılında elektrikli otomobil satışları küresel düzeyde 14 milyona yaklaştı. Bu satışların yüzde 95’i Çin, Avrupa ve ABD’de gerçekleşti. Türkiye’de elektrikli araç pazarı büyürken 2023 yılında elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre 5 kattan fazla arttı ve 80 bin 826’ya yükseldi. İklim değişikliği ve enerji dönüşümü kapsamında hareket eden ülkeler ulaşım ve taşımacılıkta içten yanmalı motorlar yerine elektrikli motorların pazar payını artırma hedefiyle hareket ediyorlar. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ve Ortadoğu’da yaşanan belirsizliklerle birlikte giderek istikrarsızlaşan petrol sektörüne ulaşımda alternatifler arayan ülkeler bir yandan da şehir içi ulaşımda karbon emisyonları azaltma hedefiyle hareket ediyorlar. Verilere göre 2023 yılında haftada 250 binden fazla yeni kayıt yapıldı ve bu rakam 2013 yılındaki toplam rakamdan daha fazla. Türkiye’deki elektrikli araç satışlarına bakıldığında 2022 yılında 14 bin 896 olan elektrikli araç satış rakamları 2023 yılında 5 kattan fazla artarak 80 bin 826’ya yükseldi. Toplam şarj noktası soket sayısı ise 2023 Aralık sonu itibarıyla 11 bin 812 oldu.

ÇİN 2023’TE 1,2 MİLYON ELEKTRİKLİ ARAÇ İHRAÇ ETTİ

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Global Enerji Monitör (GEM), OECD ve OPEC verilerine göre elektrikli otomobil satışları küresel pazarda artmaya devam etti.

2023 yılında piyasaya çıkan elektrikli araçların yaklaşık yüzde 60’ı Çin’de, yaklaşık yüzde 25’i Avrupa’da ve yüzde 10’u ise ABD’de gerçekleşti. 2023 yılında Çin’de satılan otomobillerin 3’te 1’inden fazlası elektrikli araç olarak kayıtlara geçti.

Çin’de yeni elektrikli araç tescillerinin sayısı 2023’te 8,1 milyona ulaşarak 2022’ye göre yüzde 35 arttı. Bununla birlikte Çin, 2023’te 4 milyondan fazla araç ihraç etti ve bu araçların da 1,2 milyonu elektrikli araç olarak kayıtlara geçti.

ASYA-PASİFİK’TE VERİLER YÜKSELMEYE DEVAM ETTİ

Raporlarda Çin dışı verilere bakıldığında Hindistan’daki elektrikli araç satışları yıllık yüzde 70 artışla 80 bine ulaştı ve satılan araçların yüzde 2’si elektrikli olarak gerçekleşti. Elektrikli araçların teşvikini artırma kapsamında FAME II planı devreye sokuldu ve vergi avantajlarıyla son yıllarda talebin artması sağlandı.

Tayland’da ise elektrikli otomobil kayıtları bir önceki yıla göre 4 kattan fazla arttı ve yaklaşık 90 bin adete ulaştı. Vietnam’da ise otomobil satışları 2023’te yüzde 25 daraldı fakat buna rağmen elektrikli araç satışları 2022’de 7 bin iken 2023’te 30 binin üzerine çıkarak yüzde 15 paya ulaştı.

Malezya’da vergi indirimleri ve ithalat vergisi muafiyetleriyle birlikte şarj altyapısının yaygınlaşması elektrikli araç satışlarını 3 kattan fazla artırdı ve 10 bine yükseltti.

Güney Amerika’da elektrikli araç satışları 90 bine ulaştı. Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika ve Meksika 2023 yılında elektrikli araç pazarında bölgeye liderlik etti. Brezilya’da elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat artarak 50 binin üzerine çıktı ve yüzde 3’lük pazar payına ulaştı. Meksika’ya bakıldığında elektrikli araç satışları yıllık yüzde 80 artışla 15 bine çıktı ve pazardaki pay oranı da yüzde 1’in üzerinde seyretti. Afrika, Avrasya ve Ortadoğu’da elektrikli otomobil satışları, toplam otomobil satışlarının yüzde 1’inden daha az gerçekleşti.

 

ABD VE AVRUPA, ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARINDA ÖNEMLİ PAYA SAHİP

ABD’de yeni elektrikli araç kayıtları 2023’te 1,4 milyona ulaşarak 2022’ye göre yüzde 40’tan fazla arttı. 2023 yılında yıllık büyüme önceki iki yıla göre yavaş olsa da elektrikli araç pazarındaki büyüme devam etti. Avrupa’da 2023’te elektrikli araç pazarı 3,2 milyona ulaştı ve 2022’ye göre yaklaşık olarak yüzde 20 arttı.

Özellikle Almanya, Çin ve ABD’den sonra bir yılda yarım milyon yeni elektrikli aracı piyasaya sürerek en fazla elektrikli otomobil kaydı gerçekleştiren üçüncü ülke oldu. Fakat Almanya’da çeşitli satın alma sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması büyümeyi yavaşlatan etkenler arasında yer aldı. Almanya’da elektrikli otomobillerin satış payı 2022’de yüzde 30’dan 2023’te yüzde 25’e düştü. Buna rağmen Avrupa’nın genelinde elektrikli araç satışları artmaya devam etti.

Fransa ve Birleşik Krallık’ta satılan tüm otomobillerin yaklaşık yüzde 25’i Hollanda’da, yüzde 30’u İsveç’te satıldı. Yani satılan araçların yüzde 60’ı elektrikli araç olarak gerçekleşti. Norveç’e bakıldığında ise satış payının artış hızı az olmasına rağmen yüzde 95’le Avrupa’nın en yüksek satış payı olarak kayıtlara geçti.

VERGİ TEŞVİKLERİ PAZARIN BÜYÜMESİNE DESTEK OLUYOR

Dünyanın birçok ülkesi elektrikli araçların yaygınlaşmasını sağlamak için vergi teşviklerine devam ediyor. ABD’de belirli modeller için 7 bin 500 dolara kadar vergi kredisi sunuluyor.

Fakat bu kredi her bir otomobil için belirli satış oranına ulaşıldığında kademeli olarak azaltılıyor. Kanada’da 5 bin dolarlık bir federal vergi indirimi bulunuyor. Almanya’da ise 9 bin euro’ya kadar teşvik paketi sunulurken bu rakamın 6 bin euro’su hükümet tarafından, 3 bin euro’su da üretici tarafından sağlanıyor. Norveç’te elektrikli araçlar için KDV muafiyeti sağlanıyor. Fransa’da ise aracın maliyetine bakılarak 7 bin euro’ya kadar teşvik sunuluyor.

Tüm bu teşvik paketlerine bakıldığında elektrikli araç pazarının büyümeye ve teşvik mekanizmalarıyla desteklenmeye devam edeceği görülüyor. Ülkeler içten yanmalı motorların aksine elektrikli araçların şehir merkezlerinde daha fazla kullanılması için yeni teşvik paketleri üzerinde de çalışmayı sürdürüyor.

TÜRKİYE ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARINDA NE DURUMDA?

Elektrikli araç satışlarında Türkiye’ye bakıldığında 2022 yılında 14 bin 896 olarak gerçekleşen satış oranları 2023’te 80 bin 826 ve 2024 Haziran ayında ise 123 bin 977 olarak gerçekleşti. Toplam şarj noktası soket sayısı ise 2023 yılında 11 bin 812 olurken Haziran 2024’te bu rakam 20 bin 65’e yükseldi. 2023 yılı sonu itibarıyla AC şarj noktası sayısı 8 bin 320’den 2024 yılı Haziran ayında 12 bin 755’e yükseldi. DC şarj noktası sayısı ise 2023’te 3 bin 492’den 2024 yılı Haziran ayında 7 bin 310’a yükseldi. Şarj istasyonları toplam kurulu gücü 2023 yılında 645 MW olurken Haziran 2024’te bu rakam 1.209 MW’a çıktı.

Türkiye’nin yerli ve milli otomobili Togg’un devreye girmesi ve son olarak BYD’nin 1 milyar dolar değerindeki yatırım anlaşması çerçevesinde Türkiye’de yıllık 150 bin araçlık bir üretim tesisi ve AR-GE merkezi kurma çalışmalarına başlamasının, ülkedeki elektrikli araç pazarını da hareketlendireceği üzerinde duruluyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) da elektrikli araç ve şarj altyapısıyla ilgili önemli adımlar atıyor. EPDK, 25/12/2021 tarihinde yapılan kanun değişikliğiyle ilk yasal düzenlemeleri hayata geçirdi. Bu süreçte şarj ağı işletmeci lisansı konusunda da birçok başvuruyu değerlendiren EPDK, uygun şirketlere lisans vermeye başladı. Bu zamana kadar birçok lisans veren kurum, görevlerini yerine getirmediğini tespit ettiği bazı şirketlerin ise lisanslarını iptal etti. Bugün itibarıyla 169 şirket piyasada faaliyet gösteriyor. Mevzuata yeşil şarj istasyonları kavramının eklenmesiyle birlikte yenilenebilir enerji üretim tesisiyle bütünleşik şarj istasyonlarının kurulması ve sürdürülebilir, çevreye uyumlu bir ulaşım imkanı hedefleniyor.

EPDK’nın yayımladığı Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonuna göre 3 farklı senaryo belirlendi. Bu kapsamda 2025’te düşük senaryoya göre 202 bin 30, orta senaryoya göre 269 bin 15 ve yüksek senaryoya göre 361 bin 893 elektrikli araç sayısına ulaşılacak. Elektrikli araç sayısında 2030’da düşük senaryoda 776 bin 362, orta senaryoda 1 milyon 321 bin 932 ve yüksek senaryoda 1 milyon 679 bin 600’e ulaşılacak.

2035’te ise elektrikli araç sayısı düşük senaryoda 1 milyon 779 bin 488, orta senaryoda 3 milyon 307 bin 577, yüksek senaryoda ise 4 milyon 214 bin 273’e çıkacak. Öte yandan, şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor. Şarj soketi sayısı 2025’te düşük senaryoya göre 34 bin 278, orta senaryoya göre 46 bin 70, yüksek senaryoya göre ise 61 bin 897 olarak hesaplanıyor.

2030 öngörüleri şarj soket sayısının düşük senaryoda 83 bin 543, orta senaryoda 142 bin 824 ve yüksek senaryoda 181 bin 274 olacağını işaret ediyor. Şarj soket sayısının 2035’te ise düşük senaryoya göre 146 bin 916, orta senaryoya göre 273 bin 76, yüksek senaryoya göre ise 347 bin 934 olması bekleniyor.

TÜRKİYE ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARINDA ÜST SIRALARDA OLABİLİR

Türkiye son yıllarda yükselen elektrikli araç satışları ve şarj altyapı çalışmalarıyla küresel arenada oyuncu olma yolunda ilerliyor. Bunun en büyük göstergesi de araç pazarının 2020’den itibaren hızla büyümeye başlaması. Pazarın büyümesinin en önemli faktörlerinden biri de Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili Togg’un 2023 yılında seri üretime geçerek piyasaya sunulmasıyla hissedildi. Togg’un piyasaya girmesi elektrikli araçlar konusunda Türkiye’nin küresel rekabette önemli bir oyuncu olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda Türkiye, 2025 yılına kadar batarya üretim kapasitesini yıllık 15 GWh seviyesine çıkarmayı hedefliyor. Dış pazar potansiyeline bakıldığında ise AB’nin 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama kararı Türkiye için önemli bir fırsat sunuyor. 2023 yılında Avrupa’ya 500 milyon dolar değerinde elektrikli araç ihracatı gerçekleştiren Türkiye’nin bu rakamı 2025 yılına kadar 2 milyar dolara çıkarabileceği tahmin ediliyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

1000 Km’nin Üstünde Menzilli Yeni MG HS Ekim’de Geliyor!

Çin’in en büyük otomotiv üreticisi olan SAIC Grubu bünyesinde yer alan ve Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markası, Yeni HS modelinin 1000 kilometreyi aşan menzili ve turbo motoruyla yeni bir dönem başlatacak şarj edilebilir hibrit (PHEV) versiyonunun ön satışına başladı.  İlk teslimatlar sonrası ekim ayında Türkiye’de yollara çıkmaya başlayacak yeni nesil MG HS’in ülkemizde satış fiyatı 2 milyon 90 bin TL olarak açıklandı. Yeni HS PHEV uzun menzili, yüksek kapasiteli bataryası, turbo motoru, büyüyen boyutlarıyla ve SAIC’in teknoloji gücünü yansıtan özellikleriyle öne çıkıyor. Hiç yakıt harcamadan %100 elektrikli olarak 100 kilometre üzerinde yol katedebilen yeni SUV modeli, 1000 kilometreyi aşan karma menzili ile bir teknoloji harikası olarak öne çıkıyor. Dünya standardı olan WLTP kriterlerine göre uygun kullanımda 100 km’de 0.54 litre olan yakıt tüketimi ile ülkemizde hibrit modeller arasında şimdiden tahta çıkmaya hazır olan iddialı model, ilgi çeken tasarımı ve fark yaratan motor teknolojisiyle rakiplerinden ayrılıyor.

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markası, yeni nesil HS PHEV modelini ekim ayında Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanırken, yeni modelin 2 milyon 90 bin TL’den ön satışına başladı. “Hibritin Turbosu” olarak öne çıkan iddialı model, 100 km üzerinde hiç benzin harcamadan elektrikli motorla yol alması, toplamda 1000 km’yi aşan menzili, turbo hibrit motoru ve ultra düşük yakıt tüketimi ile fark yaratacak. SAIC Londra Dizayn Ofisi’nde geliştirilen, MG’nin teknoloji harikası Yeni HS PHEV, yeni ön ızgarası ve daha ince farları ile SUV dizaynına daha teknolojik bir görünüm kazandırıyor. Diğer taraftan farları birbirine bağlayan merkezi siyah panel yeni otomobilin genişliğini vurguluyor. Arkada ise ön farların tasarımını yansıtan LED stop lambaları merkezi bir motifle birbirine bağlanırken, özellikle geceleri dikkat çeken X şekli özgün bir ışık imzası oluşturuyor. MG’nin yeni nesil tasarım dilini yansıtan Yeni HS PHEV, 1.890 mm genişlik ve 4.670 mm uzunluk sunuyor. Modelin aks mesafesi de artarak 2.767 mm’ye ulaştı ve böylece daha da geniş bir iç mekana kavuştu.

Şehirde Benzin Harcamıyor, 1000 km’den Uzun Mesafeyi Durmadan Katediyor

Yeni HS PHEV, 21.4 kWsa kapasiteli bataryası ve 55 litre yakıt deposuyla 1000 kilometre üzerinde menzile zorlanmadan ulaşıyor. Onu rakiplerinden üstün kılan en önemli özelliği, 100 kilometreyi aşan mesafeyi hiç yakıt harcamadan sadece elektrikli olarak katedebilmesi. Böylece şehir içinde hiç yakıt harcamadan %100 elektrikli olarak, uzun yolda ise menzil endişesi olmaksızın benzinli olarak kullanılabiliyor. Yeni HS PHEV, ultra verimli hibrit sistemiyle, 100 km’de yalnızca 0.54 litre yakıt tüketimiyle rakipsiz bir değer ortaya koyuyor.

Yeni Nesil Yazılım ve Turbo Hibrit: Tutumlu Performans Canavarı

Yeni nesil yazılımı sayesinde, 145 PS gücündeki 1.5 litrelik turbo benzinli motoruyla 185 PS’lik elektromotoru kombine çalıştırıyor. İki motorun seri veya paralel çalışmasını sağlayan, sürücünün ihtiyacını anlayarak motorların birbiriyle ilişkisini optimize eden yazılım SAIC mühendisleri tarafından geliştirildi. Güç ihtiyacı olduğunda bir performans canavarına dönüşen otomobil, gündelik kullanımda ise şaşırtıcı bir ekonomi sağlıyor. İki motoru sayesinde toplamda 339 beygir güç üreten araç, 6.9 saniye içinde 0-100 km hıza ulaşmayı başarıyor.

Premium ve Sade Tasarım, Mükemmel Sürüş Keyfi, Sessiz İç Kabin

SAIC Design Londra tarafından Avrupa müşterilerinin beklentilerine göre hazırlık yapılmış ve daha büyük hacim, işlevsellik, konfor, sade ve şık bir tasarım dili hedeflenmiş. 19 inç elmas kesim alaşımlı jantları, aerodinamik ve keskin yan silüeti, ön ve arka modern far grubuyla çok dinamik görünüme sahip yeni HS, içerde yalın ve sofistike dizayn anlayışıyla siyah ve taba olmak üzere iki farklı iç renk ile tercih edilebiliyor. Premium his yaratan malzemeler, sadeliğin önde tutulduğu tasarım diliyle yalınlığı önemseyen müşteriler hedeflenmiş.

Zengin ve Yüksek Teknolojik Donanım Seviyesi

İddialı model, yeni ve hızlanan yazılımıyla, her biri 31.2 cm iki yüksek çözünürlüklü ekrandan oluşan yekpare geniş ekran (12.3 inç 2 ekran), kablosuz akıllı telefon şarjı, hafızalı yan aynalar, bel desteği ayarlı 6 yönlü ve hafızalı sürücü koltuğu, otomatik bagaj kapağı, 360 derece çevre görüş kamerası, 8 hoparlörlü hi-fi sistemi ile donatılmış. Üstün teknoloji ürünü yenilikçi modeli ile MG, üstelik araç dışına elektrik verebilmeyi mümkün kılan V2L Enerji Paylaşım Özelliğini ilk defa bir hibrit modelinde sunuyor.

GSR2 ile Tam Uyumlu Üst Seviye Geliştirilmiş Güvenlik Özellikleri

HS PHEV, sunduğu yüksek güvenlik önlemlerinin yanı sıra yarı otonom sürüşe imkan tanıyor. Yaya ve Bisiklet Algılama Özelliği ile Aktif Acil Durum Freni, Şerit İhlal İkazı ile Şerit Takip Desteği, Şerit Değiştirme Desteği ile Kör Nokta Monitörü, Sürücü Dikkat Dağınıklığı Uyarısı, Ön Çarpışma Uyarısı, Arka Çapraz Trafik Uyarısı ve Kapı Açma Uyarısı, Adaptif Hız Sabitleyici, Trafikte Sürüş Sistemi başta olmak üzere gelişmiş MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemleri’ni standart olarak sunuyor.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Yollardaki elektrikli araçların yüzde 80’i kaskolu

Sessiz ve çevre dostu olmalarıyla bilinen elektrikli araçların sayısı her geçen gün artıyor. Bu araçların kasko ve trafik sigortası durumunu  değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Balkır Demirkan, yeni çıkan modeller ve kullanıcı ilgisine paralel olarak penetrasyonun arttığını ifade etti.

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (SEDDK) elektrikli araçların zorunlu trafik poliçesine uyguladığı yüzde 10’luk indirimin bilinirliğin artması yönünde fayda sağladığını fakat poliçe artışına katkı sunmadığını belirten Demirkan, “8 aylık rakamlara baktığımızda 20 milyon 131 bin aracın zorunlu trafik sigortası (ZTS) poliçesi bulunurken, 151 bin 679 elektrikli aracın ZTS poliçesi mevcut. Kaskoda ise 5 milyon 828 bin 712 aracın poliçe mevcutken, elektrikli araçlarda bu rakam 121 bin 390. Trafiğe çıkan elektrikli araçların tamamında zorunlu trafik sigortası yapılırken, kasko poliçesi tercih edenlerin oranı yüzde 80 seviyesinde.” diye konuştu.

Demirkan, son dönemlerde motosiklet sınıfına giren fakat kapısı ve direksiyonu olan elektrikli araçlar konusuna da değindi. Bu araçların satışının arttığını ve şehir içi trafiğe çıktığına dikkati çeken Demirkan, şunları kaydetti:

“Kayıtlı araç adetlerine bu araçlar da dahil oluyor. Kilovat nedeni ile poliçe zorunluluğu bulunmayan (Araç tipi ruhsat ve trafik tescilinde L6 ve benzerleri) bu araçların SEDDK tarafından zorunlu trafik sigortası kapsamı içerisinde yer almasının ve bu araçlara yüzde 10’luk indirim uygulamasının daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyoruz.”

Demirkan kasko tarafında, sigorta şirketlerinin geçtiğimiz dönemde elektrikli araçlara yönelik ürün ve kampanyalar ile Togg gibi markalara yönelik altyapı hazırladıklarını ve bu doğrultuda poliçe üretimi yaptıklarını anlattı.

“Sektörümüz üretici firmalarla iş birliği içinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor”

Elektrikli araçların kaza yapma sıklığı ile hasar maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bu yıl poliçe fiyatlarının arttığını dile getiren Demirkan, şu bilgileri paylaştı:

“Fiyat kampanyaları azalmakla birlikte, kasko sigortalılık oranında bir gerileme görmüyoruz. Elektrikli araç sahiplerinin yüzde 80’inin kasko poliçesini geçen yıla göre daha yüksek fiyatlara rağmen yaptıkları anlaşılıyor. Elektrikli araçları çeken çekiciler özel donanımlı olmak zorunda ve bu ilave maliyetler getiriyor. Ayrıca elektrikli araçlarda elektronik ya da bilgisayar ağırlıklı sensörler ile kolayca yanabilen pil alt yapıları mevcut. Bu araçlarda meydana gelebilecek orta ve büyük hasarların neredeyse tamamında araç ya tamamen hasarlanıyor, yanıyor ya da pil nedeni ile onarımları mümkün olmuyor. Son olarak bu araçlara yetkili servis verilmesi konularında da ciddi alt yapı yetersizlikleri bulunuyor. Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük iki elektrikli araç markasının tam teşekküllü yetkili servisleri sadece büyük şehirlerde bulunuyor ve tarafımıza onarımlar konusunda sıkıntılarla birlikte ve kuyruk şikayetleri iletiliyor.”

Demirkan elektrikli araçlar ile ilgili en önemli teminatın, araçların özel araçlar ile çekilebileceği, üretimden kaynaklı hatalar ile elektromekanik zararların teminat dışında kalacağına ilişkin düzenlemeler olduğunu belirtti.

Diğer teminatları hatırlatan Demirkan, “Araç pillerindeki eskime ve yıpranma nedeniyle pil kapasitelerindeki azalmalarda yine poliçelerde tanımlanan teminatlardan olmuştu. Ayrıca elektrikli ve konvansiyonel araçların birçoğu artık otonom sürüş ve araç kontrollerini yapabilecek yazılımlar ile yüklü geliyor. Bu konuda yine poliçelerde sorumluluk hacker neticesinde olacak zararların üretici sorumluluğunda olacağı teminat notu ile poliçeler üretiliyor. Sektörümüz bu hasarların yönetimini onarım yerleri, muafiyet ve teminatların yeniden tanımlanması gibi adımlarla yönetmeye çalışıyor. Buna ek olarak sigorta şirketleri üretici firmalar ile konuşarak ağır hasarların onarımı konusunda işbirliği içerisinde hasar yönetimi yapmaya çalışıyor.” dedi.

“Elektrikli araçlarda sorumluluk konusundaki çalışmalar takip ediliyor”

Kaza veya arıza durumunda, sorumluluk konusunda elektrikli araçlarla ilgili özel bir düzenleme hala bulunmuyor. Otonom özellikleri olan, kendi yazılımları ile kaza önleme sistemi bulunan, yüksek teknolojili bu araçların sorumluluklarının arıza ve kaza durumundaki sorumlulukları dünyada da çalışma konusu olmaya devam ediyor.

Demirkan, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da elektrikli ve otonom araçların sorumluluğu konusunda çeşitli hukuki tartışmalar olduğunu belirterek, Avrupa Birliği’nde bu konuda bazı direktifler ve düzenlemeler yapıldığını söyledi.

Avrupa Parlamentosu’nda otonom araçları da kapsayan yapay zeka kanununun geçen aylarda kabul edildiği ve taslağın direktif olarak yayımlanmasının beklendiğini anımsatan Demirkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapay zeka kapsamında, otonom araçlardaki kod hataları, araç üreticisinin sensör ve üretim hatalarının tespiti, loglar ve bunların tespiti gibi konular ciddi tartışma ve çalışma konularıdır. Aynı zamanda araçların kullanım ve sürücü bilgilerine ilişkin veri sahipliği, kişisel veri işlenmesi konuları da tüm dünyada tartışılıyor. Bu konuda yine ülkemizde de birçok üniversite, araç üreticileri ile dağıtıcılarının çalışma yaptığını görüyoruz. Bu çalışmalar TSB tarafından yakinen takip edilmekte, somut gelişmeler oldukça değerlendirilmektedir.”

Demirkan, Türk sigorta sektörünün dünyada olduğu gibi oto sigortalarının dinamo etkisi ile gelişimini sürdürdüğünü ifade etti.

Dünyadaki birçok yeniliğin Türk sigorta piyasasında yer bulduğunu anlatan Demirkan, “Yeni nesil teknolojiler elektrikli araçlara hızlı entegre ediliyor. Türkiye’de oto sigortacılığı, kendine özgü düzenlemeleri olan, ürün, içerik, hizmet ve hasar yönetiminde dünyadaki birçok gelişmiş ülke uygulamalarının öncüsü ve değişikliklere çok hızlı adapte olarak rekabet edecek seviyededir. Sektörümüz 2 yıldır gündemimizde olan elektrikli ve otonom araçların yönetilmesi ile mobilite konularında global sektör oyuncularını takip etmenin yanı sıra Türk piyasa koşulları ve hizmet atmosferinde çözüm ve uygulamaları çok hızlı ortaya çıkarıyor.” değerlendirmesinde bulundu. ​​​​​​​

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Karsan ve Toyota Motor Europe’tan Hidrojende Dev İş Birliği!

“Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom araçlara dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, 2022 yılından bu yana üretimini yaptığı hidrojen teknolojisinde önemli bir adım daha attı. Toyota ile yakıt hücresi teknolojisi alanında önemli bir iş birliğine imza atan Karsan, Toyota hidrojen yakıt hücreli ilk araçlarını 2025’de yollara çıkarmayı hedefliyor. Karsan’ın müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için durmadan çalıştığını söyleyen Karsan CEO’su Okan Baş, “Karsan olarak ileri teknolojiler konusundaki atılımımız hız kesmeden devam ediyor. Mobilite alanında öncü konumda bulunmakla yetinmeden, daha iyisini başarma arzusuyla geleceği şekillendiren yenilikleri hayata geçirmeyi sürdürüyoruz. Bu iş birliğiyle, hidrojen teknolojisi alanında kendini kanıtlamış bir dünya devi olan Toyota’yı iş ortaklarımız arasına katmaktan gurur duyuyoruz. Japon otomotiv endüstrisinin önemli ismi Toyota, kara taşımacılık endüstrisinde 30 yılı aşkın hidrojen teknolojisi deneyimine sahip. Hidrojen, çevreci ve yenilikçi bir teknoloji. 2022 sonunda lansmanını yaptığımız e-ATA Hydrogen ile yenilikçi teknolojilerdeki vizyonumuzu bir kez daha hayata geçirmiştik.  Bu yeni iş birliğimizle de, üstün Japon teknolojisiyle gücümüze güç katarak hidrojen alanındaki iddiamızı sürdüreceğiz” dedi. Toyota Motor Avrupa Hidrojen Fabrikası Başkan Yardımcısı Thiebault Paquet: “Hidrojenin, gelecekte toplu taşımanın karbon ayak izini azaltmada kritik bir rol oynayacağına inancımız tam. Bu nedenle, Karsan’a Yakıt Hücre Modüllerimizi tedarik ederek iş birliğimizi genişletmekten ve birlikte hidrojen toplumuna giden yolda ilerlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Dünyada toplu ulaşımı yeni nesil teknolojilerle yenileyen Karsan, kendi Ar-Ge gücüyle gerçekleştirdiği çalışmalarını, sektörün önde gelen oyuncularıyla yaptığı iş birlikleriyle güçlendirmeye devam ediyor. “Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde” olma vizyonuyla başta Avrupa olmak üzere dünyada 23 ülkeye yayılmış 1100 adedin üzerinde elektrikli aracıyla hizmet veren Karsan, sektörde yeni nesil teknolojiyi temsil eden hidrojen yakıt hücreli (Fuel Cell) modellere yatırımını da hızlandırıyor.

Geleceği şekillendiren yenilikleri hayata geçirmeyi sürdürüyoruz!

Eylül 2022’de Almanya’da gerçekleştirilen IAA Transportation Fuarı’nda e-ATA Hydrogen modelini dünyaya tanıtan Karsan, hidrojen teknolojisindeki iddiasını güçlendirmek ve bu alanda daha da ilerlemek için çok önemli bir adım daha attı. Bu kapsamda şirket, dünyanın önde gelen otomotiv ve teknolojileri üreticilerinden Toyota ile iş birliği anlaşması imzaladı. İş birliği kapsamında Karsan, hidrojenli araçlarında alternatif olarak Toyota Fuel Cell Module’ü de kullanarak, teknolojik çözümlerini çeşitlendirmeye devam edecek. Karsan’ın müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için durmadan çalıştığını söyleyen Karsan CEO’su Okan Baş, “Karsan olarak ileri teknolojiler konusundaki atılımlarımız hız kesmeden devam ediyor. Mobilite alanında öncü konumda olmaktan öte, daha iyisini başarma arzusuyla geleceği şekillendiren yeniliklerle her zaman daha iyisini hedefliyoruz. Bu doğrultuda, ‘Mobilitenin Geleceğinde Bir Adım Önde’ olma vizyonumuzla müşterilerimize en güvenilir, en iyi performansa sahip mobilite çözümlerini sunan bir marka olma motivasyonumuzu koruyoruz” dedi. Toyota gibi güçlü bir marka ile iş birliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını vurgulayan Okan Baş, “Bu iş birliğiyle, hidrojen teknolojisi alanında dünya çapında kendini kanıtlamış bir marka olan Toyota’yı iş ortaklarımız arasına katmaktan büyük gurur duyuyoruz. Japonya’nın dev endüstri gücü Toyota, otomotivden deniz taşımacılığına, trenlerden yük taşımacılığına kadar geniş bir yelpazede 30 yılı aşkın hidrojen teknolojisi deneyimiyle tanınıyor. Hidrojen, Karsan olarak çevreye duyarlı ve yenilikçi teknolojilerde öncelikli gördüğümüz bir alan. 2022 sonunda tanıttığımız e-ATA Hydrogen ile bu vizyonumuzu ortaya koymuştuk. Şimdi, bu güçlü iş birliğiyle yüksek Japon teknolojisini de yanımıza alarak, hidrojen alanındaki iddiamızı daha da ileriye taşıyoruz ” diye konuştu. Toyota Motor Avrupa Hidrojen Fabrikası Başkan Yardımcısı Thiebault Paquet: “Hidrojenin, gelecekte toplu taşımanın karbon ayak izini azaltmada kritik bir rol oynayacağına inancımız tam. Bu nedenle, Karsan’a Yakıt Hücre Modüllerimizi tedarik ederek iş birliğimizi genişletmekten ve birlikte hidrojen toplumuna giden yolda ilerlemekten büyük memnuniyet duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Son teknoloji (85 kW) Yakıt Hücresi Modülleri kullanılacak!

Toyota’nın yakıt hücreli araçları, toplamda 20 milyon kilometreden fazla yol kat ederek güvenilirliğini, dayanıklığını ve verimliliğini kanıtlamış durumda. İş birliği kapsamında, Karsan’ın Toyota Fuel Cell Modülleri ile donatılmış hidrojenli otobüslerinin 2025 yılında pazara sunulması planlanıyor. Toyota yakıt hücresi sistemlerini Belçika, Zaventem’deki tesislerinde üretiyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.