Connect with us

Kara Yolu

Rusya, Türkiye’ye Yasaklar Getirdi: Uzun TIR Kuyrukları Var

Rusya 17 Kasım 2021 itibarıyla Türkiye’den bazı biber çeşitleri ile nar ithalatını yasakladı. Gerekçe olarak bu ürünlerdeki ilaç kalıntıları gösterildi. Yasağın ne kadar süreceği henüz bilinmiyor.

Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatında en büyük pazarı olan Rusya, Türkiye’den ithal ettiği tarım ürünlerine yeni bir yasak getirdi.

İki ülke arasında 2015’te yaşanan uçak krizinden sonra domates, soğan, şeftali gibi ürünlerin Türkiye’den ithal edilmesini yasaklayan ve sonrasında bu yasakları çeşitli ürünler için sürdüren Rusya, bu kez de nar ve biber çeşitlerinin ithal edilmesini yasakladı.

Sozcu.com.tr’ye konuşan Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı Nejdat Sin, “Rusya, 17 Kasım 2021 itibarıyla Türkiye’den nar ve bazı biber çeşitleri ithalatını resmi olarak yasakladı. Yasağın gerekçesi olarak, bu ürünlerde tespit edilen ilaç kalıntıları gösterildi” dedi.

Yasağın ne kadar süreceğini bilmediklerini söyleyen Sin, “Henüz üç günlük bir yasak söz konusu. Çok yeni olduğu için sürecin nasıl ilerleyeceğini de bilmiyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız ile görüşmelerimiz sürüyor” diye konuştu.

‘TIR’LAR BEKLETİLDİ, ALMADILAR’

Söz konusu yasak getirilmeden önce çeşitli ihracatçılar tarafından Rusya’nın Türkiye’ye ‘gayri resmi yasak’ uyguladığı ve binlerce TIR’ın sınır kapısında bekletildiği ileri sürülmüş; tonlarca ürünün de çürüme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilmişti.

Bu konu hakkında bilgi veren AKİB Başkanı Nejdat Sin, söz konusu yasak getirilmeden önce Türkiye’den giden yaş sebze meyve TIR’larının sınır kapısında bekletildiğini doğruladı.

Sin, “Yasaktan önce bekliyordu TIR’lar, almamışlardı. Zaten ihraç ettiğimiz her ürün analiz ediliyor. Analiz şartı her üründe var. Sadece bazı analizler uzun sürüyor. Şimdi yolda olan TIR varsa iade edilecek” diye konuştu.

rusya-grafik.jpgKaynak: Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Yaş Meyve Sebze Sektörü Türkiye Geneli Değerlendirme Raporu

‘RUSYA, ALTERNATİFİ OLMAYAN BİR PAZAR’

Rusya, Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatında en büyük pazarı.

Türkiye geçen yıl toplam 2 milyar 730 milyon dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatı gerçekleştirmiş, bunun 900 milyon dolarlık kısmını da Rusya’ya yapmıştı. 2021’in ilk 10 ayında da Rusya’ya yapılan yaş sebze ve meyve ihracatı değerde yüzde 18, miktarda yüzde 25 arttı.

AKİB Başkanı Nejdat Sin, “Normal şartlarda, her yıl bir önceki yılın ihracat rakamlarının üzerine koyarak ilerleme hedefimiz var. Yaş sebze ve meyvede Rusya bizim için tartışılmaz önemi olan bir pazar. Yıllardır alternatif bulmaya çalışıyoruz ancak bu, bugünden yarına olabilecek bir şey değil. Dolayısıyla yaşanan küçük bir sıkıntı tüm ihracatçıları derinden etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

PESTİSİT YILLARDIR TEMEL SORUN

Öte yandan Rusya, çeşitli zaman aralıklarında Türkiye’den ithal ettiği tarım ürünlerine getirdiği yasakla öne çıkıyor.

Türkiye’nin 2015 yılında Rusya’nın savaş uçağını düşürmesi sonrası iki ülke arasında yaşanan krizin sonuçlarından biri de Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği ürünlere yasak getirmesi olmuştu.

O dönem yasak getirilen tarım ürünleri arasında domates, soğan, arpacık soğanı, karnabahar, brokoli, salatalık, portakal, mandalina ve diğer turunçgil meyveleri, elma, üzüm, armut, şeftali, kayısı, erik, çilek ve karanfil bulunmuştu.

Ayrıca, tavuk ve hindi eti ile tuz da yasaklı listede yer almıştı.

DOMATES HÂLÂ KOTAYA TABİ

AKİB Başkanı Nejdat Sin, uçak krizinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen Türkiye’nin Rusya’ya ihraç ettiği domatesin halen kotaya tabi olduğunu anımsattı.

Rusya Tarım Bakanlığı tarafından mayısta onaylanan bir kararnameyle, Türkiye’den ithal edilen domatesin kotası 250 bin tondan 300 bin tona çıkarılmıştı.

Söz konusu yasaklar uçak krizinden sonraki yıllarda da kendini göstermiş, 2019’da da tarım ilacı tespit edilmesi nedeniyle Türkiye’ye gönderilen çeşitli ürünler olmuştu.

Örneğin Rus tarım ürünleri denetim ajansı Rosselhoznadzor, 2019’da Türkiye’den gönderilen 20.8 ton çileği, içinde tehlikeli tarım haşeresinin tespit edilmesi nedeniyle Rusya’ya girişini yasaklayarak geri çevirmişti.

Aynı nedenle yine 2019’da Türkiye’den gönderilen 124 ton domates de geri çevrilmişti.

KAYNAK: SÖZCÜ

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Bisiklet bataryalarına dikkat! Akülü bisikletleri gece boyu şarjda bırakmayın!

Uzmanlar, son dönemde kullanımı yaygınlaşan ve gece boyu şarjda bırakıldığı için patlama meydana gelen elektrikli bisiklet bataryalarının güvenli şarj edilmesine ilişkin uyarıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan,Cihazların üzerinde şarj tamamlandığında elektriği kesen bir düzen olmalı. Şarj takip edilmeli, cihaz tek başına şarjda bırakılmamalıdır.” dedi. Yeni alınacak pilli cihazlarda; Lityum Demir Fosfat (LiFePO4) piller tercih edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Dr. Uçan, “Bu yeni teknik piller, lityum iyon pillere göre daha uzun ömürlü ve güvenlidir. Bu da pilden oluşacak yangın ve patlama riskini azaltır.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, elektrikli bisiklet bataryalarının güvenli şarj edilmesi ve bataryaların patlama riski üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Sıcaklık ve şarj kontrolü önemli

Lityum-iyon pillerin 5 ile 40 derece arasındaki sıcaklık aralığında çalışması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Doğrudan güneş ışığı veya ortamın çok sıcak olması da lityum iyon pil taşıyan cihazın yangın ve patlama gibi tehlikelere yol açabileceği unutulmamalıdır. Cihazların üzerinde şarj tamamlandığında elektriği kesen bir düzen olmalı. Şarj takip edilmeli, cihaz tek başına şarjda bırakılmamalıdır. Eğer bir patlama gerçekleşirse başlangıç aşamasındaki yangını söndürmek daha kolaydır. Başlayan yangını erken haber almak için yangın duman dedektörü kullanılması uygun olabilir.” dedi.

Yeni teknik piller daha güvenli

Yeni alınacak pilli cihazlarda; Lityum Demir Fosfat (LiFePO4) piller tercih edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Bu piller enerji depolama teknolojisinde önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor ve onları geleneksel Lityum pil türlerinden ayıran bir dizi avantaj sunuluyor. Katot malzemesi olarak lityum demir fosfat kullanılan bu yeni teknik piller, lityum iyon pillere göre daha uzun ömürlü ve güvenlidir. Bu da pilden oluşacak yangın ve patlama riskini azaltır.” diye konuştu.

Düşük kaliteli bataryalılarda risk daha yüksek

Batarya patlamalarının başlıca nedenlerine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Lityum iyon Pil hücresindeki ısı üretimi, ısı dağıtma kapasitesini aştığında termal kaçak meydana gelir. Bataryada ekzotermik reaksiyonları tetikleyebileceği için termal kaçak genellikle yüksek sıcaklıklarda meydana gelir. Reaksiyonlar daha fazla ısı ürettiğinden ve pil sıcaklığının arttığından pilin şişmesine, tahrip olmasına, yangın ve patlamalara yol açmasına sebep olabilir. Elbette düşük kaliteli bataryalılarda risk daha yüksektir.” şeklinde de konuştu.

Yanan bataryaya su dökmeyin!

Evde ve iş yerinde elektrikli araç bataryalarının şarjı için güvenli alanların nasıl tasarlanması gerektiğine de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yanan bir lityum iyon pil taşıyan bir cihazı söndürmek için asla su kullanılmamalıdır. Otomatik sping sisteminden uzak tutulmalıdır. Su yangını daha da büyüterek yaygınlaşmasına sebep olur. D sınıfı (metal) yangınların kontrolü oldukça zordur. Lityum gibi alkali metallerin yangınlarının, yayılmaması için özel önlemler alınmalı, söndürülmesi için özel söndürücüler kullanılması gerekir.” dedi.

Elektrik araç şarj istasyonları açık havada olmalı

Evde şarj yapılan yerlerin civarında yanıcı madde bulunmamasına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Pil yangını sırasında çıkacak öldürücü gazlara dikkat edilmelidir. Elektrik araç şarj istasyonlarının açık havada olmasına dikkat edilmelidir. Pratikte şarj yapılan yerde özel söndürücü yoksa kum bulundurulması uygun olabilir. Kapalı garajlarda elektrikli araçlar için diğer araçlardan betonla ayrılmış özel bölüm yapılması uygun olabilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Continue Reading

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Blog

Karsan, Romanya’da Elektrikli Ulaşımın Geleceğini Şekillendiriyor!

Başta Avrupa olmak üzere dünyada toplu ulaşımın elektrikli ve otonom dönüşümünde öncü rol oynayan Karsan, yenilikçi ürünleriyle büyümeye devam ediyor. Ana hedef pazarlarından Romanya’da, distribütörü AAR (Anadolu Automobil Rom) aracılığıyla geçtiğimiz aylarda Botoșani Belediyesi’ne yapılan 30 adet e-JEST satışının ardından, Karsan şimdi de aynı şehirde 38 adet 10 metre e-ATA otobüsü için yeni bir anlaşmaya imza attı.  Aynı zamanda, Romanya’da Alba Lulia Belediyesi ile de 6 adet e-JEST satışı için de bir başka anlaşmaya daha imza atan Karsan, 2025 itibarıyla Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Karsan CEO’su Okan Baş, bu başarıyı şu sözlerle değerlendirdi: “Romanya bizim için çok önemli bir pazar, elektrikli alanındaki büyümemizin kilometre taşlarından biri. 2019’da %100 elektrikli e-JEST modelimizin ilk ihracatını Romanya’ya yaparak bu yolculuğa başladık. 2022’nin sonunda doğuştan elektrikli e-ATA modelimizin de ilk ihracatını buraya gerçekleştirmiştik. Bugün ise, Galati’den Botoșani’ye, Bacau’dan Sighisoșuara ve Alba Lulia’ya kadar son dönemde birçok şehirde kazandığımız ihalelerle 100 adet yeni elektrikli araç siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişleri teslim ettiğimizde, Romanya yollarında toplam 365 elektrikli aracımızla güçlü bir varlık göstereceğiz. Bu başarıda, Romanya distribütörümüz AAR ile sürdürdüğümüz güçlü iş birliğinin payı büyük. 2025’te Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip marka olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.”

 

 Toplu ulaşımda dünyanın en bilinen markalarından biri haline gelen Karsan, başta Avrupa olmak üzere dünyanın ulaşım altyapısını elektrikli, otonom ve hidrojen teknolojileriyle yenilemeye devam ediyor. Sektördeki en yenilikçi teknolojiyle teslim ettiği 1100 adetten fazla elektrikli aracıyla 23 ülkede hizmet veren Karsan, büyüme hedefleri doğrultusunda ana pazarlarından biri olan Romanya’daki varlığını güçlendiriyor. Romanya’daki araç parkını hızla genişleten Karsan, bugün itibarıyla 36 farklı noktada çevreci ve yüksek konforlu ulaşım çözümleri sunarak bölge halkına sürdürülebilir, yüksek konforlu ve modern bir toplu taşıma deneyimi sağlıyor.

Romanya halkı 365 elektrikli Karsan’la yolculuk edecek!

Karsan, çevreci ve ileri teknolojili toplu taşıma çözümleriyle Romanya’da ulaşımın geleceğini şekillendirmeye devam ediyor. Romanya’nın marka için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Karsan CEO’su Okan Baş, “Romanya, elektrikli ulaşım alanındaki büyümemizin kilometre taşlarından biri. 2019’da %100 elektrikli e-JEST modelimizin ilk ihracatını Romanya’ya yaparak bu yolculuğa başladık. 2022’nin sonunda doğuştan elektrikli e-ATA modelimizin de ilk ihracatını buraya gerçekleştirmiştik. Bugün ise Galati, Botoșani, Bacau, Sighisoșuara ve Alba Lulia gibi son dönemde Romanya’nın pek çok şehrinde kazandığımız ihalelerle 100 adet yeni elektrikli araç siparişi almış bulunuyoruz. Bu siparişlerin teslimiyle Romanya’da toplamda 365 adet elektrikli araç parkına ulaşacağız. Ancak bununla da sınırlı kalmayacağız; önümüzdeki dönemde alacağımız yeni işler ile de bu elektrikli araç parkımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz” dedi. Baş, Romanya’daki bu başarılarının ardında, yenilikçi çözümlerine güvenen müşterileri ve distribütörleri AAR ile sürdürdükleri güçlü iş birliğinin yattığını belirterek, “2025 yılında Romanya’nın en büyük elektrikli toplu taşıma filosuna sahip olma hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz” diye ekledi.

 e-ATA ve e-JEST: Geleceğin Ulaşım Teknolojisi

 Karsan’ın tamamen elektrikli ürün ailesi, toplu taşımada sadece ulaşım değil, geleceğin teknolojisini sunuyor. Adını Türkçe’de “ailenin büyükleri” anlamına gelen Ata’dan alan e-ATA serisi, markanın en büyük otobüs modellerinden oluşuyor. Doğuştan elektrikli yapısıyla e-ATA, sunduğu yüksek performans ve geniş batarya seçenekleriyle toplu taşıma çözümlerinde fark yaratıyor. 150 kWh’tan 600 kWh’a kadar uzanan batarya seçenekleri, e-ATA’nın 450 kilometreye kadar menzil sunmasını sağlıyor. Sıfır emisyon hedefiyle üretilen bu araçlar, çevreci bir alternatif sunarken, hızlı şarj teknolojisi sayesinde 1 ile 4 saat arasında şarj edilebiliyor.

10 metrelik e-ATA modeli, 79 yolcu taşıma kapasitesine sahipken, 12 ve 18 metrelik versiyonlar daha fazla yolcu taşıma olanağı sunuyor. Elektrikli hub motorları, e-ATA’nın en dik yokuşları bile kolaylıkla aşmasını sağlarken, alçak taban yapısı yolculara engelsiz ve konforlu bir seyahat imkânı tanıyor. Romanya’nın Botoșani şehri için yapılan 38 adetlik e-ATA 10 metre anlaşması, Karsan’ın bu pazardaki gücünü daha da pekiştirirken, şehir içi ulaşımda çevre dostu ve modern bir çözüm sunmayı hedefliyor.

Karsan’ın minibüs segmentindeki e-JEST ise kompakt yapısı, düşük enerji tüketimi ve 210 kilometreye kadar menzil sunarak şehir içi trafiğe mükemmel uyum sağlıyor. Alba Lulia şehri için çevre dostu ve konforlu bir çözüm olarak öne çıkan e-JEST için imzalanan anlaşma ile de Karsan Romanya’daki varlığını daha da güçlendiriyor. Karsan, e-ATA ve e-JEST modelleriyle sadece ulaşım çözümleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atıyor.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.