Connect with us

Lojistik

Taşımacı Esnafı, Kontak Kapatma Eşiğinde

 Petrol fiyatlarında yaşanan artışın yanı sıra Türkiye’de kurda yaşanan sert yükseliş, son 1 yılda benzin fiyatlarının yüzde 166, motorinin ise yüzde 220 artmasına yol açtı. Dün de devam eden akaryakıt zamları, İstanbul’da faaliyet gösteren 55 bin servis aracı ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren 6 bin 500 şehirlerarası otobüsü kontak kapatma noktasına getirdi.

Sektör temsilcileri, zam için ilgili kurumlar ile görüşmeler yaparken, bir diğer taraftan da KDV, ÖTV ve otoyol ücretlerinde indirim yapılmasını istiyor. Aksi halde otobüs bileti fiyatlarının yüzde 80 artırılmak zorunda kalınacağını, servislerin ise kontak kapatacakları belirtiliyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, bu kapsamda uzun süredir dile getirdiği akaryakıt desteği talebini yineledi. Palandöken, taksilerden dolmuşlara, otobüslerden servislere kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren esnafın kullandığı akaryakıtta ÖTV ve KDV’nin de kaldırılması gerektiğini belirtti.

Söz konusu sorundan en fazla mustarip olanların başında okul servisi ve personel taşımacılığı yapan şirketler geliyor. En son aralık ayında UKOME kararı ile hem okul servis ücreti hem de personel taşımacılığına yüzde 27 zam yapılmıştı. Böylece okul servis ücretleri aylık azami 396 TL’ye, personel servisi açılış ücreti ise aylık 211 TL olarak belirlenmişti. Ancak o dönemden bu yana personel gideri yüzde 50 artarken benzin fiyatları yüzde 56, motorin ise yüzde 88 zamlandı. İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği (İSTAB) Başkanı Turgay Gül’ün verdiği bilgilere göre servislerde maliyetin eşit oranda personel, araç bakım maliyeti ve akaryakıttan oluşuyor. Ancak son zamlar ile birlikte akaryakıtın payı yüzde 50’yi aşmış durumda. Gül, “Okul servis fiyatlarını belirlediğimiz ağustos ayında akaryakıt 7,3 TL idi şimdi artık rakam bile veremiyoruz. 3 katına çıktı. Şu anda okul servis taşımacılığının sürdürülebilir bir tarafı kalmadı. Bugün geldiğimiz noktada olması gereken rakam 516 TL ama biz 396 TL alıyoruz” dedi.

Teminatlarını yakacak duruma geldiler

Bir diğer konu ise kamu ihaleleri. Gül’ün verdiği bilgilere göre özellikle kamu ihaleleri kapsamında taşımacılık yapan şirketlerde akaryakıt artışı fiyatlara tam olarak yansıtılmıyor. Gül, “Bir kanun maddesi çıkarıldı ve 2021 yılındaki artışlar için araçlara yüzde 9 ortalama ile ilave ücret ödeneceği söylendi. Ama akaryakıtta en yüksek oranlı artışlar 2022’de Ocak, Şubat ve Mart’ta oldu. Şu anda 2022 senesi ile ilgili açıklanan bir şey yok. Orada da bir açıklama bekleniyor. Kamu ihalelerinde genelde 1 veya 3 yıllık sözleşmeler yapılıyor ve bu sözleşmeler akaryakıt artışsız sözleşmeler. Burada gelinen noktada bu ihaleleri yapanlar teminatları yakıp işleri yapmama noktasına geldiler. Taşımalı eğitim, özel eğitim, engelli öğrencilerin taşımacılığı, bakanlıkların, vergi dairelerinin, SGK’nın servisleri şu an kamunun servis aldığı bütün sistem akaryakıt artışını bekliyor. Açıklama gelmediği takdirde birçok arkadaş bu işleri yapamama noktasında kalacak. Araçlar gidememesi gibi bir durum var. İnsanlar bir noktaya kadar sübvanse edebilir. Ama bir noktadan sonra çark durabilir” diye konuştu.

Anadolu’da işi durduranlar var

Bu kapsamda dün Belediye ile bir araya gelen İSTAB, okul servis taşımacılığında yüzde 35 zam talebinde bulundu nisan ayından geçerli olmak üzere. Konunun UKOME ile görüşüleceğini kaydeden Turgay Gül, “okul servisleri ile ilgili her sene bir kez zam yapılırdı akaryakıt bu kadar hareketli değildi. Bu sene bir zam aldık, şimdi yine talep ediyoruz. Kamu ihalelerinde de akaryakıtın sistematik olarak eklenmesini talep ediyoruz. Bununla ilgili de Bakanlıklara yazdık. Kanunu çıktı 2021 ile ilgili ve ortalama yüzde 9 gibi bir artış verdiler. 2022 için de cumhurbaşkanlığının konuyla ilgili kararı bekleniyor. Amaç kar marjını artırmak değil, hayatta kalmak” diye konuştu. Gül’ün verdiği bilgilere göre sahadan gelen bilgiler, Anadolu’nun belli ilçelerinde işi durduranların olduğuna yönelik duyumlar aldıklarını da sözlerine ekledi.

Ya maliyetler indirilsin ya da yüzde 80 zam yolda

Akaryakıt zamlarından en fazla etkilenen bir diğer alan ise şehirlerarası otobüs işletmeciliği. Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Başkanı Birol Özcan, son bir yılda salgının da negatif etkisi ile hizmet veren otobüs sayısının 8 bin 500’den 6 bin 500’e gerilediğini söyledi. Özcan, “Firmalar isyan etmeye başladı. Seferleri kapatma noktasına geldiler. Van’dan buraya bir otobüs bir ton mazot kullansa 23 bin TL sadece akaryakıt masrafı oluyor. Köprü ve otoyol ücreti, personel ücreti gibi giderler de eklendiğinde maliyetlerimiz katlanıyor. 40 kişilik otobüs dolu gidip gelse ise gelir 30 bin TL yapıyor. Şu an bu rakamlar bizi kurtarmıyor. Üstelik raylı sistem ve uçak şirketleri de bizimle rekabet ediyor. Biz zam istemekten utanıyoruz ama maliyetleri aşağı çekmemiz lazım. Mazottaki KDV ve ÖTV’nin yanı sıra köprü ve otobanlardaki fiyatların indirilmesi lazım. Biz ulaştırma bakanlığının üvey evladı değiliz. Bunla ilgili çok girişimlerimiz oldu. Bu gidişle taşımacılık bitecek. Hatlar azalıyor. Ya bu maliyetler düşürülmeli ya da en az yüzde 80 olacak. Bugün hava, demir ve deniz yoluna destek bizde de verilsin” dedi.

Yener KARADENİZ – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lojistik

Orta Koridor: Küresel Ticaretin Yeni Güzergâhı ve Türkiye’nin Kritik Rolü

Son yıllarda küresel ticaretin dengeleri, jeopolitik olaylar ve çevresel baskılar nedeniyle sarsılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki ana ticaret rotaları olan Süveyş Kanalı ve Kuzey Koridor, artan riskler ve maliyetlerle mücadele ediyor. Bu durum, dikkatleri daha güvenli, hızlı ve ekonomik bir alternatif olan Orta Koridor‘a çeviriyor. Türkiye, bu stratejik hattın en kritik halkası olarak ön plana çıkıyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, Orta Koridor’un küresel ticaretin geleceğini nasıl şekillendirdiğini ve Türkiye için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Jeopolitik Değişimler ve Yeni Rota İhtiyacı

 

Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya üzerinden geçen Kuzey Koridor’u neredeyse devre dışı bıraktı. Aynı zamanda, deniz taşımacılığının ana arterlerinden biri olan Süveyş Kanalı’ndaki belirsizlikler ve AB’nin getirdiği yüksek karbon vergileri, denizyolunu daha az cazip bir seçenek haline getirdi. Bu sorunlar, tedarik zincirlerini daha esnek ve güvenilir hale getirme ihtiyacını doğurdu.

Çin’den başlayıp Orta Asya üzerinden Hazar Denizi’ni geçerek Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor, bu ihtiyaca en güçlü yanıtı veriyor. Ali Demircan, bu rotanın sadece malların taşınmasını hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası bir lojistik merkezi konumuna yükselttiğini belirtiyor. “Türkiye artık sadece bir geçiş ülkesi değil, ticaretin akışını yöneten bir aktör haline geliyor,” diyor Demircan.

Zaman, Maliyet ve Çevre Açısından Avantajlar

 

Orta Koridor’un en büyük çekim noktalarından biri, sunduğu somut avantajlardır:

  • Zaman Tasarrufu: Denizyoluyla ayları bulan teslimat süreleri, Orta Koridor’un demiryolu ağı sayesinde 20 günden daha az bir süreye düşüyor. Bu, özellikle zaman hassasiyeti olan sektörler için devrim niteliğinde.
  • Ekonomik Rekabetçilik: Yükselen yakıt ve operasyonel maliyetler, deniz taşımacılığını zorlarken, demiryolu daha düşük ve öngörülebilir navlun fiyatları sunuyor.
  • Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri karşısında, demiryolu taşımacılığı karayoluna kıyasla çok daha düşük karbon ayak izine sahip. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor.

Türkiye’nin Dijitalleşme Hamlesi

 

Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması için fiziki altyapı yatırımlarının yanı sıra dijital entegrasyon da büyük önem taşıyor. Türkiye, gümrük süreçlerini kolaylaştıran dijital çözümler, blokzincir tabanlı güvenli belge yönetimi ve gerçek zamanlı yük takip sistemleri ile bu hattın verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Bu dijital hamleler, Türkiye’yi sadece bir transit noktası olmaktan çıkarıp, küresel ticaretin en önemli veri ve bilgi akış merkezlerinden biri haline getiriyor. Kısacası, Orta Koridor sadece bir demiryolu hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejik bir lojistik yatırımı ve bölgedeki konumunu pekiştiren güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.

Continue Reading

Blog

Kâmil Koç, 100. yılına Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle ilerliyor

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 100. yılına yaklaşırken yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Global iş ortağı Flix’in desteğiyle filosuna güçlendirmeye devam eden Kâmil Koç, yolcularına eşsiz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla araç filosuna 20 adet Mercedes-Benz Türk Tourismo 16 2+1 model otobüs kattı. Kâmil Koç, üstün donanım ve konfor özellikleriyle seyahatin vazgeçilmezi olan yeni son model otobüsleri Ankara’da düzenlenen bir törenle teslim aldı.

Bir asra yaklaşan köklü geçmişiyle seyahat sektöründe Türk halkının ilk tercihi olan Kâmil Koç, sektördeki öncülüğünü yalnızca geniş hizmet ağıyla değil, aynı zamanda araç filosundaki kalite ve teknoloji seviyesiyle de sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güçle hizmet kalitesini Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam eden Kâmil Koç, bu kez yolculukların vazgeçilmez markası Mercedes-Benz Türk’ün yıldızına yatırım yaptı. Firma, yeni araç yatırımı kapsamında, filosunu toplam 20 adet Tourismo 16 2+1 model araçla güçlendirdi.

Kâmil Koç, Mercedes-Benz Türk Koluman Bayisi aracılığıyla satın aldığı toplam yeni otobüsleri Ankara’da düzenlenen törenle teslim aldı. Törene Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy, Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık, Otobüs Grup Satış Müdürü Fevzi Kaplan ile her şirketten yönetici ve çalışanlar katıldı.

“Eşsiz bir seyahat deneyimi için Mercedes-Benz Türk’e yatırım yaptık”

Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Çağatay Kepek, hizmet kalitelerini Türkiye’nin her yerine taşımak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Kâmil Koç olarak 100. yıl hedeflerimiz doğrultusunda yolcu memnuniyetini ön planda tutarak, konforlu ve kaliteli seyahat deneyimine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yeni iş birlikleriyle hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşırken, diğer yandan da filomuzu en son teknolojiyle donatılmış araçlarla yenileyerek yolcularımıza benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya gayret ediyoruz. Bugün de bu yaklaşım doğrultusundan sektörünün küresel markası Mercedes-Benz Türk otobüsleriyle bu yatırımlarımıza bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mercedes-Benz Türk, yolcu ve kaptan memnuniyetini odağına alan teknolojileriyle küresel ölçekte fark yaratan bir marka. Özellikle yolculukların vazgeçilmezi haline gelen ve bugün filomuza kattığımız yeni Tourismo modeli; yolcu konforunu, dayanıklılığı ve sürüş teknolojilerini bir arada sunan özellikleriyle seyahat sektörünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt veriyor. Yeni otobüslerimizin, yolcularımıza sunduğumuz yüksek hizmet standartlarımızı daha da ileriye taşımamızda bize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Filomuza değer katan yeni yıldızlarımızın markamıza ve tüm yolcularımıza hayırlı olmasını dileriz.”

“Kâmil Koç ile iş ortaklığımız güçlenerek sürüyor”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Direktörü Osman Nuri Aksoy da konuşmasında şunları kaydetti:

“Mercedes-Benz Türk olarak, müşterilerimizin, kaptanlarımızın beklentilerini ürünlerimize yansıtmak için çalışıyoruz. Kâmil Koç ile geçmişten bugüne uzanan iş ortaklığımız, bu anlayışın güzel bir örneğidir. Markamıza duydukları güven ve iş ortaklığımıza verdikleri değer için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum. Biz her zaman neleri daha iyi yapabiliriz, her geçen gün kendimizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve araçlarımızla kaptanlarımıza, müşterilerimize, yolcularımıza nasıl daha iyi hizmet sunabilirizin çabası içerisinde oluyoruz. Bugün teslimatını gerçekleştirdiğimiz 20 adet Tourismo 16 2+1 model otobüsümüz, şehirler arası yolcu taşımacılığında yüksek konfor, güvenlik ve işletme verimliliği gibi önemli kriterleri üst düzeyde karşılayacak şekilde üretildi. Bu araçların, Kâmil Koç’un hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyeti vizyonuna katkı sunacağına yürekten inanıyorum.”

“Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz.”

Koluman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Türkay Saltık ise şöyle konuştu:

“Mercedes-Benz Türk’ün yetkili bayisi Koluman Motorlu Araçlar olarak, güçlü mirasımız, yenilikçi yaklaşımımız ve müşteri odaklı iş modelimizle müşterilerimizin daima yanında olmaya devam ediyoruz.  Bugün Kâmil Koç firmasına 20 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 model otobüsün teslimatını gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Sektörde değer üretiyor, bu değerler ile yolumuza devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu önemli teslimatta bunun altını bir kez daha çiziyor, Türkiye’nin her bölgesinde seyahat eden yolculara hizmet kalitesini ulaştıran kıymetli iş ortağımız Kâmil Koç’a yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyorum.”

Continue Reading

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.