Kara Yolu
Tehlikeli Madde Lojistiğinde Güvenliğin Temel Taşı: ADR
Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi, tehlikeli madde lojistiği yönetimini kolaylaştırıyor ve tüm süreçleri optimize etmeye imkan sağlıyor. Lojistik firmaları ise bu maddelerin büyük facialara ya da çevresel kirliliğe yol açmaması adına süreçlerini ulusal ve uluslararası standartlara uyarlayarak rekabette öne plana çıkıyor. Tehlikeli madde lojistiğinde 18 yılı aşkın uzmanlığıyla güvenlik konusunu kırmızı çizgisi olarak gören Dinçer Lojistik, doğabilecek tüm risklere karşı kanun ve yönetmelikler kapsamındaki tedbirlere tam uygunluk ilkesiyle çalışmalarını sürdürerek sektörün dinamiklerini belirliyor.
Tehlikeli madde lojistiğinde 18 yılı aşkın bir deneyimle faaliyet gösteren Dinçer Lojistik; başta kimya sektörü olmak üzere inşaat, boya, zirai ilaç gibi tehlikeli madde sınıfına giren ürünlerle çalışan pek çok sektöre hizmet veriyor. Tüm hizmetlerinde üstlendiği büyük sorumluluğun bilinciyle güvenlik konusunu merkezine alan şirket, doğabilecek tüm risklere karşı ulusal ve uluslararası mevzuatlar çerçevesinde aksiyon alarak tehlikeli madde lojistiği pazarını domine ediyor.
Dinçer Lojistik; tehlikeli madde lojistiğinin başlıca gerekliliği olan ADR (Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması) standartlarına uygun şekilde donatılmış 650 adetlik araç filosu, tehlikeli madde taşıyan sürücülerin alması gereken SRC5 belgesine sahip uzman sürücü kadrosu, tüm gerekli belge ve sertifikalara sahip alt yapısı, kapıdan kapıya ADR’li dağıtım ağı ve güvenlik uygulamalarını tüm iş süreçlerinin odağına alan kalite anlayışı ile sektörde adından sıkça bahsettiriyor. Gerek operasyonel gerekse bu alandaki mevzuat ve prosedüre hâkim yapısıyla ADR’li parsiyel dağıtım hizmetlerinde de öncü konumda olan şirket, Türkiye’nin kimya sektörüne özel ADR’li dağıtım ağına sahip tek firma olma özelliğiyle de rakiplerinden ayrılıyor.
“Güvenlik kırmızı çizgimiz”
ADR yönetmeliğinin sektördeki hayati önemine dikkat çeken Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer şu bilgileri veriyor: “ADR, Birleşmiş Milletler Ekonomi Komisyonu girişimiyle 30 Eylül 1957 tarihinde imzalanmış ve 29 Ocak 1968 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye 2010 yılında ADR’ye fiilen taraf olduğunu açıklamakla birlikte, 24 Ekim 2013’te resmî gazetede yayınlanmış ve 30 Mart 2015’te ise fiili olarak uygulanmaya başlanmıştır. Tehlikeli maddelerin insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden, güvenli ve düzenli şekilde kamuya açık karayolu ile taşınmasını sağlayan bir yönerge olan ADR; taşıma faaliyetinde yer alan gönderici, alıcı, taşıyan, paketleyen, operatör, boşaltan, dolduran, yükleyen gibi tarafların sorumluluk ve yükümlülüklerini de beliriyor. Bu yönetmelik kapsamında Tehlikeli madde lojistiğinde faaliyet gösteren bütün tarafların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına başvurarak Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi (TMFB) alma zorunluluğu bulunmakta. Dinçer Lojistik olarak kurulduğumuz günden bu yana güvenlik konusunu kırmızı çizgimiz olarak görmekte, ADR standartları kapsamında tüm sorumluluklarımızı azami ölçüde yerine getirmekte ve tüm prosedürleri harfiyen uygulamaktayız. ADR muafiyet, istisna ve kurallarını kullandığımız yazılım alt yapımıza işleyerek, sürecin uçta uca yönetimini insan hatasından arındırarak daha güvenli bir yapıya taşıdık” sözlerini kaydediyor. Dinçer Lojistik bünyesinde, alanında uzman 7 Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı bulunduğunu belirten Mustafa Dinçer, ihtiyaç duyulması halinde müşterilerine ücretsiz özel tehlikeli madde danışmanlık hizmeti desteği verdiklerinin de altını çiziyor.
Öte yandan Avrupa Kimya Sanayicileri Birliği (CEFIC) tarafından oluşturulan ve kimya sanayine hizmet veren tedarikçileri sağlık, emniyet, çevre ve kalite standartları başlığında değerlendiren bir sistem olan SQAS’e (Safety & Quality Assessment System) yönelik ilk denetimini 2014 yılında çok yüksek bir puanla tamamlayan Dinçer Lojistik, bu sertifikasyonla kalite standartlarını sürekli yükselterek güvenilirliğini uluslararası arenada da kanıtlamış bir şirket olarak öne çıkıyor.
Tehlikeli atıklar imha ediliyor
Dinçer Lojistik, tehlikeli sınıfta yer alan maddelerin lojistiğinin yanı sıra tehlikeli atıkların imha edilmesi noktasında da etkin bir rol üstlenerek yüksek kalite standartlarında atık yönetim hizmetleri sunuyor. Şirket; Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında gerek operasyonel süreçler sırasında hasarlanan gerekse müşterilerin talepleri uyarınca bertaraf edilmesi istenen ürünlerin, ADR hükümlerine uygun olarak sözleşmeli tedarikçilere taşınmasını ve geri kazanım/bertaraf tesislerinde imha edilmesini sağlıyor. Çalışmalarını daima güvenilirlik ve sürdürülebilirlik ilkesi ile yürüten Dinçer Lojistik; atık yönetim hizmetlerini ekonomik, güvenli, insan sağlığına zarar vermeden ve çevreye olumsuz etkisi en az olacak şekilde gerçekleştiriyor
Kara Yolu
Türkiye’nin Stratejik Otoyolunda Güvenlik TCK by Kıraç A.Ş.’ye Emanet

Türkiye’nin ulaşım altyapısında yeni bir dönem başlıyor. Ankara–Kırıkkale–Delice Otoyolu Yap-İşlet-Devret Projesi, Başkenti Kırıkkale ve Delice üzerinden Karadeniz ve Doğu Anadolu’ya bağlayarak ülkenin lojistik, ekonomik ve ticari gücünü artıracak.
Yaklaşık 380 kilometre uzunluğundaki otoyol, seyahat süresini önemli ölçüde kısaltırken ülke ekonomisine yıllık 5,2 milyar TL tasarruf sağlayacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje, yalnızca hız ve verimlilik değil, aynı zamanda yol güvenliği standartlarını da üst seviyeye çıkaracak.
Bu stratejik projede yol güvenliği bariyer sistemlerinin üretimi ve teslimatı için TCK by Kıraç A.Ş. tercih edildi. Yapılan anlaşma kapsamında Şirket, ilk faz olarak 8 milyon ABD doları tutarında, gidiş geliş olmak üzere toplam 380 km’lik otokorkuluk üretimini üstlenecek.
TCK by Kıraç A.Ş. Yönetimi’nden Açıklama
“Ülkemizin stratejik ulaştırma projelerinden birine katkı sunmaktan gurur duyuyoruz.” diyen TCK by Kıraç A.Ş. Genel Müdürü Serkan MALÇOK, “Yol güvenliği, bariyer sistemlerindeki uzmanlığımız, yüksek teknolojiye sahip tesislerimiz ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızla bu projede yer almak, yalnızca Şirketimizin değil, Türkiye’nin de geleceğine hizmet etmektedir. Ayrıca ISO 39001 Yol Trafik Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikası için başvurumuzu tamamladık. Bu sertifikayı alarak, yalnızca ulusal değil, uluslararası yol güvenliği standartlarında üretim ve hizmet verme taahhüdümüzü belgelendirmiş olacağız.” dedi.
Türkiye Kazanacak
Ankara–Kırıkkale–Delice Otoyolu, yalnızca şehirler arası mesafeyi kısaltmakla kalmayacak; Türkiye’ye ekonomik, güvenlik ve çevresel faydalar da sağlayacak. Ankara–Kırıkkale arasındaki yolculuk süresi 80 dakikadan 43 dakikaya düşerken, ülke ekonomisine yıllık 5,2 milyar TL tasarruf kazandıracak. Modern otokorkuluk sistemleriyle kazaların etkisi azaltılacak, yol güvenliği en üst seviyeye taşınacak. Daha az yakıt tüketimi sayesinde karbon emisyonları düşecek ve sürdürülebilir bir ulaşım altyapısı hayata geçirilecek.
TCK by Kıraç A.Ş. Kimdir?
TCK by Kıraç A.Ş., yol güvenliği bariyer sistemleri, enerji altyapı çözümleri ve savunma sanayii uygulamaları için çelik sistemler üreten, Türkiye’nin öncü mühendislik ve üretim şirketlerinden biridir. Bursa ve Bozüyük’te yer alan modern üretim tesislerinde yüksek teknoloji, otomasyon ve çevre dostu süreçlerle faaliyet gösteren şirket, bugün 21’den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır.
Uluslararası yol güvenliği standartlarını benimseyen TCK by Kıraç A.Ş., ISO 39001 Yol Trafik Güvenliği Yönetim Sistemi ile küresel ölçekte referans bir marka olmayı hedeflemektedir.
Blog
Murat Lojistik, Yolda Teknolojisi ile dijitalleşiyor

Yolda.com’un teknolojisini kendi bünyesine entegre eden Murat Lojistik, dijitalleşme alanında attığı yeni adımla sektördeki gücünü daha da artırmayı hedefliyor.
Yolda.com’un teknolojisini kendi bünyesine entegre eden Murat Lojistik, dijitalleşme alanında attığı yeni adımla sektördeki gücünü daha da artırmayı hedefliyor.
İşletmelerin karayolu taşımacılık süreçlerini dijitalleştiren Yolda.com’un geliştirdiği yenilikçi teknoloji altyapısını devralan Murat Lojistik, stratejik bir anlaşmaya imza attı. Bu teknoloji devri, Murat Lojistik’in operasyonlarını daha verimli yönetmesine ve müşterilerine daha hızlı ve entegre çözümler sunmasına olanak sağlayacak.
Yurtiçi lojistik sektörünün öncü firmalarından Murat Lojistik, 1959 yılından bu yana Türkiye’nin yükünü taşımaya devam ediyor. Geniş dağıtım ağı, güçlü öz mal filosu, genç ve dinamik ekibi ile yatırımlarını sürdürerek büyüyen Murat Lojistik, 3.500’den fazla öz mal ve kiralık filomuzla soğuk, donuk, kuru gıda ve gıda dışı gönderileri, Türkiye’nin her noktasına tam zamanında prensibine göre ulaştırıyor.
Murat Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yüksel Yolda.com’un teknoloji transferi ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yolda.com’un teknoloji altyapısını satın alarak dijital dönüşüm hedeflerimizi hızlandırıyoruz. Bu altyapı sayesinde süreçlerimizi daha hızlı ve etkili bir şekilde yönetebileceğiz. Yolda.com’un teknoloji gücünü Murat Lojistik bünyesine katmaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Murat Lojistik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Elif Sude Yüksel ise şunları söyledi: “Yolda.com’un teknoloji altyapısını bünyemize katarak dijitalleşme yolculuğumuzda büyük bir adım daha attık. Bu teknoloji sayesinde hem operasyonlarımızda hız ve verimliliği artıracağız hem de müşterilerimize daha şeffaf ve izlenebilir çözümler sunacağız.”
Yapılan anlaşma ile Yolda.com, dijital dönüşüm yolculuğunda edindiği deneyim ve bilgi birikimini Murat Lojistik’e aktardı. Yolda.com’un geliştirdiği teknoloji sayesinde, rut optimizasyonu, sipariş yönetimi, izlenebilirlik ve analitik raporlama gibi pek çok alanda Murat Lojistik’in dijital altyapısı güçlenecek.
Blog
Bisiklet bataryalarına dikkat! Akülü bisikletleri gece boyu şarjda bırakmayın!

Uzmanlar, son dönemde kullanımı yaygınlaşan ve gece boyu şarjda bırakıldığı için patlama meydana gelen elektrikli bisiklet bataryalarının güvenli şarj edilmesine ilişkin uyarıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Cihazların üzerinde şarj tamamlandığında elektriği kesen bir düzen olmalı. Şarj takip edilmeli, cihaz tek başına şarjda bırakılmamalıdır.” dedi. Yeni alınacak pilli cihazlarda; Lityum Demir Fosfat (LiFePO4) piller tercih edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Dr. Uçan, “Bu yeni teknik piller, lityum iyon pillere göre daha uzun ömürlü ve güvenlidir. Bu da pilden oluşacak yangın ve patlama riskini azaltır.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, elektrikli bisiklet bataryalarının güvenli şarj edilmesi ve bataryaların patlama riski üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Sıcaklık ve şarj kontrolü önemli
Lityum-iyon pillerin 5 ile 40 derece arasındaki sıcaklık aralığında çalışması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Doğrudan güneş ışığı veya ortamın çok sıcak olması da lityum iyon pil taşıyan cihazın yangın ve patlama gibi tehlikelere yol açabileceği unutulmamalıdır. Cihazların üzerinde şarj tamamlandığında elektriği kesen bir düzen olmalı. Şarj takip edilmeli, cihaz tek başına şarjda bırakılmamalıdır. Eğer bir patlama gerçekleşirse başlangıç aşamasındaki yangını söndürmek daha kolaydır. Başlayan yangını erken haber almak için yangın duman dedektörü kullanılması uygun olabilir.” dedi.
Yeni teknik piller daha güvenli
Yeni alınacak pilli cihazlarda; Lityum Demir Fosfat (LiFePO4) piller tercih edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Bu piller enerji depolama teknolojisinde önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor ve onları geleneksel Lityum pil türlerinden ayıran bir dizi avantaj sunuluyor. Katot malzemesi olarak lityum demir fosfat kullanılan bu yeni teknik piller, lityum iyon pillere göre daha uzun ömürlü ve güvenlidir. Bu da pilden oluşacak yangın ve patlama riskini azaltır.” diye konuştu.
Düşük kaliteli bataryalılarda risk daha yüksek
Batarya patlamalarının başlıca nedenlerine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Lityum iyon Pil hücresindeki ısı üretimi, ısı dağıtma kapasitesini aştığında termal kaçak meydana gelir. Bataryada ekzotermik reaksiyonları tetikleyebileceği için termal kaçak genellikle yüksek sıcaklıklarda meydana gelir. Reaksiyonlar daha fazla ısı ürettiğinden ve pil sıcaklığının arttığından pilin şişmesine, tahrip olmasına, yangın ve patlamalara yol açmasına sebep olabilir. Elbette düşük kaliteli bataryalılarda risk daha yüksektir.” şeklinde de konuştu.
Yanan bataryaya su dökmeyin!
Evde ve iş yerinde elektrikli araç bataryalarının şarjı için güvenli alanların nasıl tasarlanması gerektiğine de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yanan bir lityum iyon pil taşıyan bir cihazı söndürmek için asla su kullanılmamalıdır. Otomatik sping sisteminden uzak tutulmalıdır. Su yangını daha da büyüterek yaygınlaşmasına sebep olur. D sınıfı (metal) yangınların kontrolü oldukça zordur. Lityum gibi alkali metallerin yangınlarının, yayılmaması için özel önlemler alınmalı, söndürülmesi için özel söndürücüler kullanılması gerekir.” dedi.
Elektrik araç şarj istasyonları açık havada olmalı
Evde şarj yapılan yerlerin civarında yanıcı madde bulunmamasına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Pil yangını sırasında çıkacak öldürücü gazlara dikkat edilmelidir. Elektrik araç şarj istasyonlarının açık havada olmasına dikkat edilmelidir. Pratikte şarj yapılan yerde özel söndürücü yoksa kum bulundurulması uygun olabilir. Kapalı garajlarda elektrikli araçlar için diğer araçlardan betonla ayrılmış özel bölüm yapılması uygun olabilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.
-
Yeni Otomobiller4 hafta önce
Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta
-
Otomotiv4 hafta önce
Audi A6 Sportback e-tron: Uzun Yolculukların Sessiz ve Güçlü Yol Arkadaşı
-
Hava Yolu4 hafta önce
Emirates, 2026 APEX Ödülleri’nde 2 global ödüle layık görüldü
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
WATT, 500’üncü şarj lokasyonunu açtı
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
BYD Türkiye, Yüzen, Kendi Etrafında Dönen ve Zıplayabilen Araçlarıyla Türkiye’de Teknoloji Şovu Yaptı
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Hotomobil’den mobil yaşamı kolaylaştıran yenilikçi çözüm: Atlas Kabin Box
-
Otomotiv4 hafta önce
Tesla Mobil Container Store, ilk kez Türkiye’de Akbatı’da
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Castrol Ford Team Türkiye, Eskişehir ESOK Rallisi’nde Zirvedeki Yerini Korumayı Hedefliyor