Connect with us

Blog

Tek Uygulama Harika Hizmet: “Rabam”

Rabam çok özel bir start-up olarak başlayan ve büyüyen bir uygulama. Dijitalleşen dünyada otomobil sahiplerine eli kolu olacak bir uygulama olmuş. Araç ekspertizi ile başlayan satınalma süreç, Araç muayenesi, yakıt, yıkama, bakım ve servis hizmetleri gibi bir çok iş yükü doğuruyor. Hele ki istanbul gibi bir metropoldeyseniz işiniz zor. Tam bu iş yükü konu olunca “Rabam “devreye giriyor. Tüm süreçleri sizin adınıza ” kendi şirket personeli olan” vale hizmeti ile yanınızda. Üstelik neredeyse bedava! Yanlış değil, Muayene hariç tüm süreçlerde ekstra vale hizmeti yok! yani fatura neyse o! Bu harika girişimi yakından tanımak için Rabam CEO’su Murat Günay ile bir araya geldik.

  • Rabam’ı tanıyabilir miyiz? Hizmet alanlarınız ve faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Rabam olarak dijitalleşmenin getirdiği tüketici ihtiyaçlarını gözlemleyerek araç sahiplerine farklı yerlerden aldıkları hizmetleri tek bir noktadan yönetme kolaylığı sağlıyoruz. Araç sahiplerine bakım, muayene, araç yıkama, mini hasar onarımı, ekspertiz, akaryakıt ve lastik değişimi gibi toplamda 7 farklı alanda 50’den fazla hizmet sunarak fayda sağlamaya çalışıyoruz. Rabam, kısaca araç sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüm ile kolayca yönetebildiği en kapsamlı ilk ve tek dijital platform. Kullanıcılarımız, diledikleri zaman bakım, muayene, araç yıkama, mini hasar onarımı, ekspertiz, akaryakıt ve lastik değişimi gibi tüm hizmetleri tek bir platformdan yönetebiliyor. Sunduğumuz hizmetler sayesinde araç sahipleri, bekleme süreleri, servis noktalarına git-gel zamanları gibi sorunlarla uğraşmak zorunda kalmıyor. Diğer yandan kullanıcılarımıza araçları ile ilgili birçok önemli bilgilendirme de yapıyor, bakım, muayene ve sigorta tarihleri gibi konuları önceden hatırlatıyoruz. Aynı zamanda yakıt indirimi ya da zammı, vergi zamanları gibi genel bilgilendirmelerle dijital asistanlık yapıyoruz.

  • 2023 yılında araç satışı sonrası verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz? Kullanıcılar en çok hangi hizmetlerinizden faydalandı?

Türkiye’de 2023 yılı boyunca araç satışı sonrası hizmetlerinde kullanıcılar tarafından yaklaşık 1 milyar işlem yapıldı. Alınan hizmetlerin yüzde 90’ını araç yıkama ve akaryakıt alımı oluştururken, bakım, muayene, lastik değişimi ve ekspertiz, araç sahipleri tarafından tercih edilen diğer başlıca işlemler arasında yer aldı. Söz konusu hizmet pazarının yüzde 22’lik dilimini oluşturan İstanbul, yaklaşık 220 milyon işlem ile en çok hizmet alınan şehir oldu. 7 farklı kategoride yeni nesil kolaylık ve avantajlar sunan araç uygulaması Rabam olarak, İstanbul’da 2023’ün ilk 11 ayında  21 bin kullanıcıya bakım, muayene, araç yıkama, mini hasar onarımı, ekspertiz, akaryakıt ve lastik değişimi alanlarında 50’den fazla hizmet sunduk. Kurulduğumuz 2022 yılından bu yana kullanıcılar tarafından giderek daha çok ilgi gören bir platform olarak, araç yıkama ve akaryakıt başta olmak üzere bakım ve muayene çözümlerimiz kullanıcılar tarafından en sık tercih edilen hizmetlerimiz oldu.

  • Hizmetleriniz kapsamında kullanıcılarınıza sağladığınız avantajlar neler oldu?

Araç sahiplerinin ihtiyaçlarını tek platform üzerinden; fiyatları online görüntüleyerek satın alabilecekleri bir uygulama sunuyoruz. Örneğin, muayene hizmeti alacak kullanıcılar muayene ücretini online olarak uygulamada görebiliyor, randevusunu alabiliyor ya da lastik değişimi ihtiyacı olan kullanıcı lastik değiştireceği adedi belirleyip fiyatı uygulamamız içerisinde görüntüleyebiliyor. Kullanıcılarımız farklı yerlerden fiyat teklifi almak zorunda kalmıyor. Rabam’da tüm fiyatlar online görüntülenerek, sürpriz masrafların da önüne geçiliyor. Şeffaf fiyat politikamızın yanı sıra hizmetleri de gerçek fiyatlarla kullanıcılarımızla buluşturuyoruz ve uçtan uca hizmet modelimiz ile hizmetlerimizi tamamlıyoruz. Öte yandan sadece 2023 yılında araç sahiplerine bakım, muayene, sigorta gibi önemli tarihlerde,  toplam 16 bin hatırlatma gönderdik. Kullanıcılarımız Rabam’dan aldığı hizmetler sayesinde 4052 saat tasarruf etti. Zamanın değerini biliyoruz ve müşterilerimize hem zamandan hem de yüksek maliyetlerden tasarruf etme imkanı tanıyoruz. Bu çabalarımızın sonucunda elde ettiğimiz yüzde 98,2’lik müşteri memnuniyeti de bu konuda bize büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Rabam olarak, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını daha da iyi anlamak.

  • Rabam olarak sürdürülebilirlik alanında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Günümüzde çevre duyarlılığı ve sürdürülebilirlik konuları her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Su kaynaklarının sınırlı olduğu bir dünyada su tasarrufu, özellikle araç bakımı ve temizliği gibi günlük işlerde de büyük bir rol oynuyor. Bu kapsamda geleneksel araç yıkama yöntemleri ortalama 150 litrelik su tüketimiyle büyük ölçüde su israfına yol açıyor. Biz de Rabam olarak bu noktada aksiyon alarak “Yerinde Buharlı Araç Yıkama” hizmetimizi hayata geçirdik. Çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik sorumluluğu kapsamında verdiğimiz hizmetimizle araç yıkamalarında su tüketimini yüzde 70 oranında azaltılıyoruz. Bu hizmet, çevreye zarar vermeden araçlarını temizlemek isteyen araç sahipleri için harika bir seçenek sunarken aynı zamanda zamandan da tasarruf imkanı tanıyor. Sektörümüzde bu tür çevreci girişimlerin artması gerektiğine inanıyoruz.

  • 2024 yılında hedefleriniz neler olacak?

RABAM olarak dijitalleşmenin getirdiği tüketici ihtiyaçlarını gözlemleyerek araç sahiplerine farklı yerlerden aldıkları hizmetleri tek bir noktadan yönetme kolaylığı sağlıyoruz. Araç sahiplerine bakım, muayene, araç yıkama, mini hasar onarımı, ekspertiz, akaryakıt ve lastik değişimi gibi toplamda 7 farklı alanda 50’den fazla hizmet sunarak fayda sağlamaya çalışıyoruz. RABAM kısaca araç sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüm ile kolayca yönetebildiği en kapsamlı ilk ve tek dijital platform. Kullanıcılarımız, diledikleri zaman bakım, muayene, araç yıkama, mini hasar onarımı, ekspertiz, akaryakıt ve lastik değişimi gibi tüm hizmetleri tek bir platformdan yönetebiliyor.

RABAM’ın sunduğu hizmetler sayesinde araç sahipleri bekleme süreleri, servis noktalarına git-gel zamanları gibi sorunlarla uğraşmak zorunda kalmıyorlar. Ayrıca, kullanıcılarımız araçlarının markası veya modeli ne olursa olsun tüm hizmetlerimizden yararlanabiliyor. Bu kapsamda 2024’te, ürün çeşitliliğini genişleterek müşterilere daha fazla seçenek sunmak ve sürdürülebilirlik alanında daha fazla adım atmaya odaklanacağız. Aynı zamanda yapay zeka alanında Ar-Ge çalışmalarımızı derinleştirerek teknolojik yeniliklere odaklanmayı sürdüreceğiz. Bu hedeflerle birlikte, müşteri memnuniyetini artırmak ve sektördeki liderliğimizi sağlamlaştırmak için kararlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

  • 2024 yılı için sektör beklentiniz nedir? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Otomotiv satış sonrası hizmetleri, teknolojini ilerlemesiyle büyük değişiklikler yaşadı. Bu değişiklikler, müşterilere daha iyi hizmet sunma ve rekabet avantajı elde etme amacıyla geliştirilen yeni yazılımlar ve uygulamalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Otomobiller artık çeşitli sensörler ve bağlantılar aracılığıyla sürekli olarak veri üretebiliyor. Bu veriler; araçların durumu, bakım ihtiyaçları ve potansiyel sorunlar hakkında bilgi sağlıyor. Otomobil üreticileri de bu veriler aracılığıyla akıllı teşhis sistemleri geliştirerek, araçların durumunu daha iyi izleyebilir ve olası sorunları tespit edebiliyorlar.

Diğer yandan özellikle elektrikli araçlar giderek daha fazla popülerlik kazanmasıyla, 2024 yılında bu alandaki hizmetler de gelişim gösterecektir. Elektrikli araç sahipleri de gelişen bu hizmetler aracılığıyla şarj istasyonlarını bulma, şarj süresini izleme ve hatta uzaktan şarj etme gibi hizmetlerden daha kolay yararlanacaktır.  2024, otomotiv satış sonrası hizmetlerini genişletmek ve daha fazla müşteriye ulaşmak için iş ortaklıkları oluşturmanın büyük faydalar sağlayacağı bir dönem olacak. Bu çerçevede teknoloji sağlayıcıları, sigorta şirketleri, otomobil üreticileri ve diğer işletmelerle işbirliği yapmak, her firma için büyümeyi destekleyecektir.

  • Araç satışı sonrası hizmetlerinde yaşanan teknolojik değişiklikler hakkında neler söylemek istersiniz?

Otomotiv satış sonrası hizmetlerinde, teknolojinin ilerlemesiyle büyük değişiklikler yaşanıyor. Bu değişiklikler, müşterilere daha iyi hizmet sunma ve rekabet avantajı elde etme amacıyla geliştirilen yeni yazılımlar ve uygulamalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Otomobiller artık çeşitli sensörler ve bağlantılar aracılığıyla sürekli olarak veri üretebiliyor. Bu veriler; araçların durumu, bakım ihtiyaçları ve potansiyel sorunlar hakkında bilgi sağlıyor. Otomobil üreticileri de bu veriler aracılığıyla akıllı teşhis sistemleri geliştirerek, araçların durumunu daha iyi izleyebilir ve olası sorunları tespit edebiliyorlar.

Geleneksel servis randevusu alma süreçleri, dijitalleşme ile daha kullanıcı dostu bir hale geldi. Günümüzde araç sahipleri artık çevrimiçi platformlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla hızlı ve kolay bir şekilde servis randevusu alabiliyor. Otomobil üreticileri ve bayiler, otomobil sahiplerine daha iyi bir müşteri deneyimi yaşatmak için özel bakım paketleri sunuyor. Bu paketler, ağırlıklı olarak düzenli bakım, lastik değişimi, yağ değişimi gibi hizmetleri içeriyor. Ayrıca, belirli bir süre veya kilometre sınırlaması gibi hizmetleri de kapsayabiliyor. Elektrikli araçlar giderek daha fazla popülerlik kazanmasıyla, bu alandaki hizmetler de gelişiyor. Elektrikli araç sahipleri de gelişen bu hizmetler aracılığıyla şarj istasyonlarını bulma, şarj süresini izleme ve hatta uzaktan şarj etme gibi hizmetlerden artık daha kolay yararlanabiliyor.

 

 

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.