Connect with us

Blog

TÜRKİYE’NİN DUSTER’I, TÜRKİYE YOLLARINDA

Renault, “Uluslararası Oyun Planı 2027” kapsamında Türkiye’de üreteceği modellerinden ilkini satışa sunmaya hazırlanıyor. Benzersiz ön tasarımı ve Renault imzasını taşıyan ön ızgarasıyla güçlü bir tasarım sunan Yeni Renault Duster, farklı gereksinimlere cevap veren iki veya dört çekişli versiyonlarıyla yollara çıkıyor. Yeni Renault Duster, 4X4, E-Tech Full Hybrid ve Eco-G motor seçenekleriyle kullanıcılarıyla buluşuyor.

Renault Duster’da 145 hp güç üreten ultra verimli Renault E-Tech full hybrid teknolojisi de dahil olmak üzere farklı motor ve şanzıman kombinasyonları arasından seçim yapılabilecek. Böylece Renault Duster, Renault’nun 2027 yılına kadar Türkiye satışlarının üçte birini elektrikli ve elektrik destekli modellerle oluşturma hedefine aktif bir katkı sağlayacak.

MAİS Genel Müdürü Dr. Berk ÇAĞDAŞ, “Renault Duster’a ‘Türkiye’nin Duster’ı’ dedik. Türkiye’de üretilecek olan, OYAK ve Renault ortaklığıyla Türkiye’ye yapılacak 400 milyon Euro’luk yatırımın ilk ve en önemli adımı olan Yeni Renault Duster; bu sıfatı sonuna kadar hak ediyor. Şimdi ise Türkiye’nin Duster’ı Yeni Renault Duster, Türkiye’nin dört bir yanında, Türkiye’nin birbirinden güzel coğrafyalarında yollara çıkıyor. Maceraseverler için 4X4 versiyon ile zorlu yol koşullarını denemek, E-Tech Full Hbyrid versiyonu ile şehir içinde en verimli kullanıma ulaşmak ve Eco-G versiyonu ile bütçe dostu yolculuklar yapmak için Yeni Renault Duster’ı kullanıcılarımızla buluşturuyoruz.” dedi.

 

Safkan atletik SUV tasarımı

Yeni Renault Duster, iyi tasarlanmış gövde oranları ve gövdenin etrafını koruyucu bir kemer gibi dolaşan doğal, çizilmeye karşı dayanıklı, kendinden renkli, büyük ölçüde geri dönüştürülmüş malzemelerle hem sağlam hem de güven veren güçlü bir kimlik ortaya koyuyor. 17 inç veya elmas kesim alüminyum 18 inç jant seçenekleri bu güçlü görünümü destekliyor. Ayrıca Duster logolu ön kapı eklentileri ile birlikte ön ve arka tampon alt koruma kaplamalarıyla uyumlu gri ayna kapakları ise ayrıntıya gösterilen özenin altını çiziyor.

4×4 versiyonu, artırılmış yerden yüksekliği ve 4×4 logosuyla birlikte daha gelişmiş yaklaşma açısına sahip olmak için özel ön tampon dizaynı ile donatılıyor. Tüm versiyonlarda farlara dikkat çekmeden yerleştirilen Renault logoları bulunurken, arkadaki aydınlatma gruplarını özel olarak tasarlanan bir şerit birbirine bağlıyor. Ayrıca yeni Renault Duster hem uzunlamasına hem de enine kullanım için tasarlanan maksimum 80 kg kapasiteli modüler tavan raylarıyla donatılıyor.

Tüm modellerde ses izolasyonunu artıran davlumbaz kaplamaları ve ön köşelerle gövde iskeleti arasında köpük dolgular dışında gelişmiş akustik yalıtım özelliklere sahip bir ön cam sayesinde ses yalıtımı açısından da önemli kazanımlar sunuyor.

Araç İçi Konfor Ön Planda

Yeni Renault Duster’ın iç mekânı; Titanyum Gri vurgulara sahip modern bir ön konsol, sağlam malzemeler, kaliteli grafik arayüzler, gri vurgulu özel koltuk döşemeleri ve koltuk sırtlığının üst kısmına entegre edilen Renault logosu gibi özel ayrıntılar bir araya gelerek benzersiz bir bütün oluşturuyor.

Kabinin farklı noktalarında (ön konsol, orta konsol, bagaj) yer alan 6 bağlantı noktasından oluşan yeni YouClip çok yönlü sabitleme sistemi, Yeni Renault Duster’ın iç mekânındaki en pratik özelliklerinden birini oluşturuyor. YouClip; tablet tutucusu, akıllı telefon tutucusu veya bardaklık, kanca ve lambayı birleştiren 3’ü 1 arada tutucu aksesuar gibi Renault tarafından araca özel olarak tasarlanan aksesuarları takıp sabitleme olanağı sağlıyor.

CMF-B Platformu ile Son Teknoloji Üretim

Yeni Renault Duster; Clio, Captur ve Arkana modellerinde de kullanılan CMF-B platformu ile üretilen yüksek teknolojili bilgi-eğlence donanımlarına sahip yeni nesil bir model. CMF-B platformu benzinli tam hibrit, 48V yarı hibrit ve LPG dahil olmak üzere farklı motor türlerini, çoklu enerji çözümleriyle beraber getiriyor.

Hem günlük şehir içi sürüşe hem de uzun mesafeli yolculuklara uygun kompakt bir sunan 4,34 metrelik uzunluğu, 520litreye varan bagaj hacmi ve iç mekânında ise yaklaşık 29 litrelik saklama alanı ile Yeni Renault Duster tüm ihtiyaçları bir arada karşılayan özellikler sunuyor.

Her İhtiyaca Karşılık Veren Birden Fazla Motor Seçeneği

Yeni Renault Duster, ultra verimli E-Tech tam hibrit motor sistemi de dahil üç farklı motor seçeneğine sahip. 145 hp güç üreten gelişmiş tam hibrit motor seçeneğiyle ortalama 5 lt/100 km yakıt tüketimi ve 114 gr/km CO2 emisyonuna sahip olan model, içten yanmalı bir araca göre %40 a varan yakıt tasarrufu sağlıyor. Şehir içi kullanımda yolculuk süresinin %80’ine kadar elektrik modunda çalışabilmesinin yanı sıra, yine elektrik modunda ilk kalkış hareketini yapabiliyor.

Yeni Renault Duster aynı zamanda 6 ileri vitesli manuel şanzımanla eşleştirilen 130 hp gelişmiş 1,2 litre yarı hibrit motor seçeneği ve 4X4 güç-aktarma sistemiyle de sunuluyor. 3 silindirli turbo benzinli motoru, yaklaşık %10 yakıt tasarrufu ve daha akıcı bir sürüş için ek tork sağlamak üzere 0,8 kWsa kapasiteli 48V batarya ile desteklendi. Bu versiyonun ortalama tüketimi 6 lt/100 km ve CO2 emisyonu ise 136 gr/km.

4X4 Özellikleri ile Maceraya Hazır Bir Model

Yeni Renault Duster, birbirinden farklı ve zorlayıcı sürüş koşullarını kapsayan beş off-road moduna sahip: Auto, Eco, Off-Road, Çamur&Kum ve Kar. 4X4 versiyonda bulunan gelişmiş ekran; 360’ kameraya doğrudan erişim sağlarken, sürücüye zorlu koşullarda gerekli tüm bilgileri aktarıyor. Her viteste çalışan ve 30 km/s hıza kadar ayarlanabilen eğim iniş yardımcısı 4X4’e daha etkili bir tutuş sağlıyor. Bunun dışında Yeni Renault Duster 4×4, gelişmiş dinamik performans için çok kollu bir arka süspansiyona sahip.

Güvenli Sürüş için Geliştirilen Son Teknoloji Sistemler

Yeni Renault Duster’da sürüş güvenliğini en yüksek seviyeye çıkaran 17 adede kadar yeni nesil sürüş destek sistemi bulunuyor. Şeritte kalma asistanı, şeritten çıkma uyarısı, aşırı hız uyarısı ve otomatik uzun/kısa far hem konforu hem de güvenliği artırmak üzere günlük sürüşü destekleyen özelliklerden sadece birkaçı. Otomatik acil durum fren sistemi ve “e-call” Acil Durum Çağrı sistemi ise acil durumlarda destek sağlıyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

Blog

TAYSAD Ev Sahipliğinde, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” Konferansı

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde bu yıl 7.’si düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı’nda, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” teması masaya yatırıldı. Yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konunun gündeme geldiği konferans, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın konuşmasıyla başladı. Firma sahipleri, üst düzey yöneticiler, İK yöneticileri ve çalışanlarının katıldığı konferansta, sektör liderleri “Global İş Dünyasında Başarının Yolu”, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı”, “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” ve “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” başlıklı sunumlar öne çıktı. Panel bölümü “Kuşaklar Arası Düello” konusuyla dikkat çekerken konferansın kapanışı “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli ilgi çekici piyesle gerçekleştirildi.

 

Değişen dünyada performans yönetimindeki yeni yaklaşımları ve farklı örnekleri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen ve ana teması “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” olarak belirlenen konferansta yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konu gündeme geldi. Gümüş sponsorluğunu Vinter, bronz sponsorluğunu ise Heltia ve F4e, stand sponsorluğunu Memotive ve Mubiko’nun üstlendiği konferansın açılışını TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak gerçekleştirdi. TAYSAD üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konferans, Kuika, System Optima, System Capital Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv’in “Global İş Dünyasında Başarının Yolu” başlıklı sunumuyla devam etti. Ardından Hiringcycle.ai CEO’su Ahu Bade Özkan, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı” başlığıyla katılımcılara hitap etti.

 

Sektör liderleri güncel konularda sunumlar gerçekleştirdi!

 

Öğleden önceki son oturum, “Kuşaklar Arası Düello” isimli panel oldu. Moderatörlüğünü AISIN Türkiye Başkanı Murat Ayabakan’ın üstlendiği programın panelistleri ise Edenred Pazarlama CMO’su Zeynep Ege Dura, IFS Kıdemli Hesap Yöneticisi Serkan Fatih Küçük ve Creatiful’un Kurucu Ortağı Atakan Demir oldu. Konferansın ikinci bölümü Norm Digital’in Yazılım ve Yapay Zekâ Teknolojileri Direktörü ve CTO’su Prof. Dr. DenizKılınç’ın “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” isimli sunumuyla başladı. Konferans, Türk Traktör’ün İnsan, Kültür ve Dönüşüm İş Lideri Ceren Ertem Çimen’in “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” isimli sunumuyla devam etti. Programın son bölümünde “Sürdürülebilir Kültür” isimli sunumuyla Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür Yardımcısı (Finans ve İdari İşler) Murat Bülbül katılımcılara hitap etti. Konferans, Piyesahne Kurumsal’dan Selim Yener ve Edib Çakır’ın “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli piyesi ve TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Continue Reading

Blog

Yeni JAECOO 7 PHEV 7 Ülkeyi Birbirine Bağlayacak!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, 16 Ekim’de start alan JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte başlayacak benzersiz bir maratona imza atıyor. Bu kapsamda markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeden gelen basın mensupları ve fikir önderlerinin katılımıyla Guangzhou ve Wuhu şehirleri arasında uzun bir yolculuğa başlıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV,  maraton yolculuğunda birçok özelliğini de sınayacak. Maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getirecek. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini de gözler önüne seriyor.

Ekim ayında düzenlenen JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte, markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeyi birbirine bağlayacak yeni bir maraton yolculuğuna çıkıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV, bu uzun maraton yolculuğunda birçok özelliğini sınayacak.

JAECOO’nun güncel mühendislik çalışmalarının en önemli örneklerinden biri olan JAECOO 7 PHEV’in yedi ülkeyi birbirine bağlayacak olan bu yol testi, modelin performansını mercek altına almak ve kalitesini dünyaya göstermek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Ayrıca, JAECOO 7 PHEV, bu etkinlikte üstün performansı, yenilikçi teknolojisi ve güvenilir kalitesiyle sektörün gelişimine yeni bir canlılık ve ivme kazandıracak.

Yedi ülkeden basın mensupları ultra uzun menzil maratonu için bir araya geldi

Yedi ülkeyi kapsayan maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getiriyor. Bununla birlikte dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar da canlı yayın üzerinden JAECOO 7 PHEV’in rotasını takip edebilecek ve farklı ortamlardaki üstün performansına tanık olabilecekler.

Gerçek kullanım senaryosunda 1300 km’yi aşan test maratonu!

Ultra uzun menzil maratonunun başlangıç noktası Guangzhou olarak belirlendi. Modern ve yenilikçi atmosferiyle yaşam dolu ve canlı bir şehir olan Guangzhou, yolculuğa çıkmak üzere olan JAECOO 7 PHEV’e güç katıyor. Bitiş noktası ise köklü bir geçmişe sahip olan Wuhu olarak belirlendi. Kültürel miras ve yıllar içinde biriken anılara sahip olan Wuhu şehri, JAECOO 7 PHEV’in yeni bir efsane yazmasını bekliyor. Şarj edilebilir hibrit güç-aktarma organına sahip olan modelin toplam yolculuğun 1300 kilometrenin üzerinde olması bekleniyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, kullanıcıların gerçek araç kullanım senaryolarıyla da yakından ilişkili olacak. Rota tasarımı; sabah yoğun saatlerde trafik sıkışıklığı, ulusal yollar ve otoyollar gibi farklı sürüş koşullarını kapsıyor. Yedi farklı ülkeden katılan basın mensupları, profesyonel ekipmanlar ve profesyonel bakış açısıyla JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını izleyecek, gözlemleyecek, kayıt altına alacak ve tüketicilere kapsamlı ve objektif performans verileri sağlayacak.

JAECOO 7 PHEV, bu dayanıklılık testini tamamladığında sadece JAECOO’nun otomotiv alanındaki üstün konumunu bir kez daha güçlü bir şekilde kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda kullanıcıların menzil endişesini de kıracak. SHS (Süper Hibrit Sistem) teknolojisi sayesinde JAECOO 7 PHEV için bir depo yakıt kısıtlı bir enerji kaynağı olmanın ötesine geçiyor, uzun mesafeli seyahat özgürlüğünün kapısını açan altın bir anahtar niteliği taşıyor. Son derece uzun menzilli olması sürücüyü sık sık şarj istasyonu veya akaryakıt istasyonu arama zahmetinden kurtarırken, aynı zamanda sürüş maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor ve seyahatin rahatlığını ve konforunu artırıyor. Bu da, ister şehir içi yollar, ister engin doğa, ister aile gezileri veya isterse iş gezileri olsun, JAECOO 7 PHEV’in sürücülere benzersiz güven, huzur ve özgürlük sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Süper Hibrit Sistem ile üstün verimlilik sunuyor

Bu test, iki veriyi gerçek dünya ölçümü ile teyit edecek. Buna göre JAECOO 7 PHEV, bünyesinde barındırdığı SHS teknolojisi sayesinde 90 km ile sınıfının en iyi tamamen elektrikli menziline ve 5,99 lt/100km ile sınıfının en düşük yakıt tüketimine ulaşıyor. Bu da kullanıcıların araçlarından iki kat keyif almalarını sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, günlük kısa yolculuklarda da kullanıcıların, sessiz elektrikli sürüşün ve çevre dostu olmanın keyfini tam olarak yaşatan bir seyahat arkadaşına dönüşüyor. Ayrıca JAECOO 7’nin PHEV modeli, elektrik enerjisi tükendiğinde, 100 kilometrede 5,99 litre yakıt tüketimi değeriyle ekonomik ve pratik bir işe gidip-gelme yardımcısı görevi görecek. Böylece JAECOO 7 PHEV, enerjisi bittiğinde de verimli ve enerji tasarruflu yapısıyla işe gidiş-gelme maliyetini önemli oranda azaltacak. Böyle bir çözüm sadece kullanıcıların çevre dostu seyahat arayışını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda hibrit araçların ekonomisini de beraberinde getiriyor. JAECOO 7 PHEV, bu testi başarıyla tamamlayarak tek bir araçta iki keyfi bir arada yaşama avantajı sunacak ve modern şehir ulaşımında sayısız olanakların kapısını aralayacak.

Verimliliğin ve enerji tasarrufunun eşit derecede ön planda tutulduğu günümüz dünyasında JAECOO 7 PHEV, çığır açan SHS Süper Hibrit Sistem teknolojisiyle yollara çıkıyor. Modelin üstün performansı, artan ikili işlevsellik ve çok yönlü sürüş deneyimi beklentilerine cevap veriyor. JAECOO 7 PHEV, ister düşük hızlardaki ister yüksek hızlardaki sürüşler olsun, kullanıcılara yolda gerçek bir özgürlük hissi sağlayarak keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini gözler önüne seriyor. Yine bu test JAECOO 7 PHEV’in üstün otomotiv performansındaki atılımını da gözler önüne seriyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.