Connect with us

Elektrikli Araçlar

VOLKSWAGEN’İN PREMİUM VE ÇOK YÖNLÜ SUV MODELİ YENİ TAYRON SATIŞA SUNULDU

Volkswagen’in, Touareg’ten sonra Avrupa’da satışa sunduğu en büyük ikinci SUV modeli olan Yeni Tayron, lansmana özel fırsatlarla satışa sunuldu.

Yeni Tayron, Türkiye’de ilk olarak benzinli hafif hibrit (eTSI) motor seçeneğiyle alınabilecek.

Volkswagen’in son derece geniş yaşam alanı, yüksek bagaj kapasitesi, beş veya isteğe bağlı olarak yedi koltuk ve maksimum 2,5 tona kadar römork çekme kapasitesiyle dikkat çeken gelişmiş ve çok yönlü SUV modeli olan Yeni Tayron, Türkiye’de ilk olarak 1.5 eTSI 150 PS (110 kW) DSG hafif hibrit turbo benzinli versiyonuyla ve lansmana özel fiyatlarla satışa sunuldu.

Karizmatik ve çok yönlü bir SUV

Çok yönlü bir SUV olarak tasarlanan Yeni Tayron, markanın premium segmentteki temsilcisi Touareg ile kompakt SUV segmentindeki Tiguan modeli arasında konumlandırılıyor. Karakteristik ve güçlü tasarımıyla dikkat çeken Yeni Tayron, yüksek konfor seviyesiyle de sınıfının en iyisi olmaya aday. Yedi kişiye kadar oturma kapasitesi, yedi koltuklu versiyonda 850 litrelik ve beş koltuklu versiyonda 885 litrelik ekstra geniş bagaj hacmi, önden veya 4MOTION dört tekerlekten çekiş seçenekleri ve üst düzey güvenlik özellikleri sayesinde büyük aileler için uygun olan Yeni Tayron, aynı zamanda konforlu yapısıyla modern iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik bir model olarak da öne çıkıyor.

 

Dış tasarımındaki off-road özellikleri ve iç mekândaki yüksek kaliteli malzemeleri, günlük şehir hayatının zorluklarına karşı dayanıklılığı garanti ediyor. Hafif hibrit (eTSI) versiyonunda bulunan 48 voltluk elektrik sistemi mümkün olan her koşulda turbo şarjlı benzinli motora destek vererek hem yakıt tüketiminde tasarruf sağlıyor hem de sistemin sağladığı ek 19 PS’lik (14 kW) güç ile ihtiyaç halinde daha fazla yükleme performansı sunuyor. Ayrıca, elektrik enerjisi geri kazanım sistemi (rekuperasyon) sayesinde Yeni Tayron, uygun koşullarda sessiz ve verimli bir şekilde süzülme modunda da yol alabiliyor.

 

1.5 eHybrid 204 PS (150 kW) ve 272 PS (200 kW) şarj edilebilir hibrit versiyonları, 100 km üzerinde tamamen elektrikli sürüş sunarken, elektrik motorun, yüksek teknoloji ürünü turbo şarjlı benzinli motorla kombine çalışması sayesinde toplamda 900 km’nin üzerinde bir menzil sağlıyor. Ayrıca her ikisi de 2.0 litre hacimli, 193 PS (142 kW) turbo dizel (TDI) veya 265 PS (195 kW) turbo benzinli (TSI) motor seçenekleriyle ve 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemiyle donatılan Yeni Tayron, arazi koşullarını rahatlıkla aşarken, maksimum 2.500 kg’a kadar römork çekme kapasitesi sunuyor.

 

Geniş ve Esnek Bagaj Hacmi

885 litrelik bagaj hacmine sahip Yeni Tayron, isteğe bağlı olarak alınabilen 3. sıra koltuklu versiyonda 850 litrelik bir bagaj kapasitesi sunuyor. Tüm koltuklar yatırıldığında, 5 koltuklu Yeni Tayron’da 2.090 litre, 7 koltuklu Yeni Tayron’da ise 1.905 litrelik bagaj kapasitesine ulaşılıyor.

Bagaj bölmesinde standart olarak 12 Volt soket ve çanta kancaları sunulurken Elegance ve R-Line donanım seviyelerinde standart olarak 230 Volt soket, bagajda yük sabitleme aparatı ve elastik bagaj ağı yer alıyor.

Güçlü dış tasarım ve iç mekânda premium his

Yaklaşık 4,8 metre uzunluğundaki Yeni Tayron, karakteristik ve çarpıcı SUV tasarımıyla dikkat çekiyor. Tasarımdaki aerodinamik yapı, 0,28 Cd’lik hava sürtünme katsayısı ile kendini ispat ediyor. Ön kısımda yer alan LED farlar ve standart aydınlatmalı Volkswagen logosu, karanlıkta ayırt edici bir ışık imzası oluşturuyor. Arka kısımda aydınlatmalı Volkswagen logosuna kadar uzanan LED aydınlatma grubuyla bu premium tasarım devam ettiriliyor. Keskin çizgiler ve konturlu hatlar, Yeni Tayron’un premium hissini ve uzun siluetini vurgularken, iç mekânda da bu yaklaşımın izleri görülüyor. İç mekân tasarımı, yüksek kaliteli yüzeyler ve donanıma bağlı olarak standart olarak sunulan “Varenna” deri koltuk döşemeleri ile otantik gözenekli ahşap dekor gibi zarif malzemelerle öne çıkıyor. Ayrıca, aydınlatmalı iç dekorlar ve ambiyans aydınlatma premium deneyimi daha da zenginleştiriyor.

 

Kapsamlı standart donanım

Yeni Tayron, Life donanım seviyesinden başlayarak Elegance ve R-Line üst donanımlarıyla müşterileriyle buluşuyor. Life, geniş standart donanım yelpazesine sahip. Bu donanımlar arasında üç bölgeli tam otomatik klima “Climatronic”, 10 renkli ambiyans aydınlatması ve çok işlevli Sürüş Deneyim Kumandası “Driving Experience Control” yer alıyor. Bu kumanda; sürüş profilleri, ses seviyesi ve “Atmospheres” adı verilen aydınlatma ve ses modlarını etkinleştiren özelliklere sahip. 12,9″ “Composition Media Pro” bilgi ve eğlence sistemi, kablosuz App-Connect (Apple CarPlay ve Android Auto desteği), dijital göstergeler ve ısıtmalı ön koltuklar Yeni Tayron’da standart olarak sunuluyor. Yeni Tayron’un önünde ve arkasında yer alan aydınlatmalı Volkswagen logosu, 3 boyut görünümlü LED stop lambaları, arka camlarda güneş perdeleri ve tavanda paslanmaz çelik tasarım şeridi “Hockey Stick” gibi şık detaylar da yer alıyor.

 

Geniş sürüş destek sistemleri yelpazesi

Yeni Tayron’un standart sürüş destek sistemleri arasında, Adaptif Hız Sabitleyicisi “ACC”, Ön Bölge Asistanı “Front Assist”, Şerit Değiştirme Asistanı “Side Assist”, Araçtan Çıkış Uyarı Sistemi “Exit Warning System”, Arka Trafik Asistanı “Rear Assist”, Şerit Takip Asistanı “Lane Assist” ve Akıllı Park Asistanı “Park Assist Plus” teknolojileri bulunuyor.

 

Etkileyici opsiyonel donanım seçenekleri

İsteğe bağlı olarak sunulan özellikler arasında Geliştirilmiş Adaptif Şasi Kontrolü “DCC Pro”, Yarı Otonom Sürüş Asistanı “Travel Assist”, Acil Durum Asistanı “Emergency Assist” ve akıllı aydınlatma fonksiyonlarına sahip IQ.LIGHT – HD Matrix farlar yer alıyor. Ayrıca, “IDA” Akıllı Sesli Komut Asistanı, 15″ “Discover Pro Max” navigasyon sistemi ve kablosuz şarj paketi, Çevresel Görüş Sistemi “Area View” ve Harman Kardon ses sistemi de opsiyonel ekipmanlar arasında mevcut.

 

Hafif hibrit, plug-in hibrit, benzinli veya dizel

Volkswagen, Yeni Tayron’u hafif hibrit (eTSI), iki plug-in hibrit (eHybrid), bir turboşarjlı benzinli motor (TSI) ve bir turboşarjlı dizel motor (TDI) versiyonlarıyla sunuyor. Tüm motorlar, çift kavramalı şanzıman (DSG) ile donatılıyor. 1.5 litre hacminde ve 150 PS (110 kW) gücündeki eTSI motor yüksek teknolojili bir tahrik sistemi (48 V teknolojili hafif hibrit) barındırıyor. Ayrıca, yine 1.5 litre hacme sahip iki yenilikçi plug-in hibrit (eHybrid) modelde elektrik ve benzinli motorların avantajları birleştirilmiş. Bu motorlar, sırasıyla 204 PS (150 kW) ve 272 PS (200 kW) kombine güç sunuyor. 19.7 kWh net batarya kapasitesi sayesinde her iki Yeni Tayron eHybrid modeli de 100 km’nin üzerinde elektrikli menzil sağlayabiliyor. Tayron’un bataryaları, AC wallbox veya AC şarj istasyonlarında 11 kW’a kadar, DC hızlı şarj istasyonlarında ise 50 kW’a kadar hızlarda şarj edilebiliyor.

 

2.0 litrelik 193 PS (142 kW) gücündeki TDI ve 2.0 litrelik 265 PS (195 kW) gücündeki TSI motorlar da oldukça verimli olup, standart olarak 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi ile birlikte sunuluyor. Tüm Yeni Tayron 2.0 4MOTION modelleri, maksimum 2.500 kg’a kadar (frenli, %12 eğim) römork ağırlığı için tasarlanmış durumda. Katlanabilir çekme aparatı ile birlikte standart olarak gelen Römork Manevra Asistanı “Trailer Assist”, römorkları kolaylıkla yönetmeyi sağlıyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.