Kamyon-Çekici
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, İlk Sürüş Denemelerinden Tam Not Aldı
Volvo Trucks Aero Serisi’nin tüm dünyadan ve Türkiye’den basın mensuplarının katılımıyla, Yunanistan’da gerçekleştirilen test sürüşünde, geliştirilmiş aerodinamik teknolojiler ile sağlanan düşük yakıt tüketimi, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Volvo Aero Serisi, Türkiye pazarında haziran ayında satışa sunulacak.
Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, Yunanistan-Selanik yakınlarında yaklaşık 350 km’lik bir rotada, tüm dünyadan ve Türkiye’den basın mensuplarının katılımıyla test edildi. 600, 700 ve 780 beygirlik 3 farklı motor tipine sahip Aero Serisi’nin özelliklerini test eden katılımcılar, 4 farklı modeli deneyimleme şansını buldular.
Organizasyonun ev sahipliğini üstlenen Volvo Trucks Test Müdürü Tobias Bergman, Ürün Tanıtım Müdürü Mathias Ahlberg ve Güç Aktarma Organları Ürün Yönetimi Müdürü Peter Franzen tarafından aktarılan bilgilendirmelerin ardından test sürüşlerine çıkan basın mensuplarına; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya ile Pazarlama ve Etkinlik Yöneticisi Sinem Eroğlu eşlik etti.
Aero Serisi ile yüzde 5 daha düşük yakıt tüketimi
Aerodinamik geliştirmelerin ağır vasıta pazarındaki rolünün altını çizen Volvo Trucks Test Müdürü Tobias Bergman, “Gelecekteki güç-aktarma teknolojilerinden bağımsız olarak, tüm araçları verimli hale getirmek, Volvo Trucks için çok önemli olacak” dedi.
Hava direncinin, üçte bir seviyesinde yakıt kaybına yol açtığını, elektrikli araçlarda ise bu oranın yarı yarıya değişkenlik gösterebildiğini belirten Volvo Trucks Ürün Tanıtım Müdürü Mathias Ahlberg ise; “Volvo FH Aero Serisi, şimdiye kadarki en yüksek yakıt verimliliğine sahip kamyonumuz. FH Aero Serisi, yüzde 5’e kadar daha fazla yakıt verimliliği sağlıyor” dedi.
Volvo Trucks Güç Aktarma Organları Ürün Yönetimi Müdürü Peter Franzen ise; “FH Aero Serisi’nde 17 litrelik 3 farklı motor tipini sunuyoruz. 600, 700 ve 780 beygirlik güç seçeneklerindeki bu motorlarımızda, sırasıyla 3.000, 3.400 ve 3.800 Nm’lik tork değerlerine ulaşabiliyoruz” dedi.
Kıvanç Kızılkaya: “Haziran ayında Türkiye’de”
Test sürüşlerine katılan Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya, “Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. olarak haziran ayı sonunda, yeni modellerimizin ülkemize giriş yapmasını planlıyoruz. Ekim ayında ise, 780 beygirlik FH16 Aero modelimizin satışına, tüm dünya ile aynı anda başlamayı planlıyoruz. Aero Serisi ve Aero 16’ya ek olarak, üretimi devam eden FH Serisi’nin satışlarını da sürdüreceğiz. Aero Serisi, tamamen yenilenmiş, aerodinamik özellikleri ile geliştirilmiş, yeni bir seri. Tamamen farklı bir kabin, daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük emisyon değerleriyle öne çıkıyor.” dedi.
Her açıdan çekici, her yönden güvenli
Premium ağır ticari araç pazarının önde gelen markalarından Volvo Trucks, yeni Aero Serisi’nde de tasarım, güvenlik ve konfor donanımlarını eksiksiz sunuyor. Öndeki Volvo Trucks logosu, ızgaranın alt bölümüne konumlandırılarak daha dikkat çekici bir etki bırakıyor. Yan dikiz aynalarının yerini alan kameralı geri görüş sistemi, daha geniş kapsamlı bir görüş açısı sunarken, kameraların konumlandırılması da kirlenmesinin önüne geçiyor. Mutlak bir görünebilirlik için L formunda tasarlanan karakteristik LED gündüz farları, verimlilik ve güvenliğe katkıda bulunuyor. Volvo Aero Serisi’nde Kamera Monitör Sistemi, Sürücü Yardımcı Asistanı, Akıllı Hız Asistanı, Yan Çarpışma Önleyici Sistemi, Kapı Açma Uyarısı, Acil Durum Freni, yolu analiz eden I-See ve Hız Sabitleme Sistemi ile eksiksiz bir güvenlik donanımı sunuluyor.
Daha geniş ve rahat kabin
Volvo FH Serisi’ne göre 24 santimetre daha yüksek bir kabin sunulan Volvo Aero Globetrotter XXL seçenekleri, 600 litreye varan daha fazla kabin içi yaşam alanıyla mutlak bir ferahlık sağlıyor. Bu avantaj sayesinde kabindeki alt yatak 25 cm daha geniş ve 13 cm daha uzun hale getirildi. Yola dinlenmiş olarak devam etmek isteyen şoförlerin beklentilerine göre oluşturulan yatak bölümüyle Volvo Aero Serisi, konforlu bir uyku deneyimi sunarak, sürüşe geçildiğinde güvenlikten ödün verilmemesine destek oluyor.
Kabinde 6 adet USB-C ara yüzü var. Gösterge panelinin yanında yer alan 2 adet USB-C, multimedya için kullanılabiliyor. Yenilenen direksiyon simidinin sağ tarafındaki düğmeler ve yeni yan ekran, kullanıcı ara yüzü ile hizalanarak daha ideal bir fonksiyonellik oluşturuyor.
Yeni kamera monitör sistemi
Yeni Volvo Trucks Aero Serisi’nin, aerodinamiğe en fazla katkı sağlayan özelliklerinden biri; yeni kamera monitör sistemi oluyor. Bu sistem, daha net bir görüntü ve daha geniş görüş açıları sunuyor. Gece sürüşlerinde görüş, yan aynalara göre daha da artırılmış iken gündüz, ters ışıkta kullanıldığında da bir sorun yaşatmıyor. Kameralar, konumları gereği, kire ve lekeye karşı daha korunaklılar. Aero Serisi’nde manevra veya dönüş yapılırken kameralar da dönüyor. Bu da her zaman daha geniş açıların takip edilmesini sağlıyor. Dönüşler esnasında sürücü, sinyal kolunu kendine çektiğinde, kabinin ortasında konumlandırılmış bilgi ekranına, kör noktaların görüntüsü yansıtılıyor. Bu sayede kör noktalarda yer alan yayalar, motosikletliler veya bisikletliler rahatlıkla görülebiliyor.
Blog
TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde
TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.
TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.
Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.
Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor
TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.
Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.
Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.
Blog
Doğum Yeri Aksaray Olan Yeni Actros L Türkiye Yollarına Çıkıyor!
Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L’yi yeni tasarımıyla ocak ayında yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan, yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yerli üretim yeni Actros L’nin ilk tanıtımı Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayilerine gerçekleştirildi. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla yollara çıkmaya başlayan Mercedes-Benz “Yeni Actros L”, yüksek konforu, son teknoloji donanımları ve üst düzey verimliliği ile sektöründe öncülüğünü pekiştirecek ve çekici segmentinde yeni standartları belirleyecek.
Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Üretimine başladığımız yeni Mercedes-Benz Actros L’yi, fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, rakipsiz güvenlik özellikleri, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle birlikte müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Yeni Actros L modelimiz, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız ProCabin gibi yenilikçi donanımlarla yollara çıkıyor. Böylece yeni aracımızda yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni Actros L ile sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Mercedes-Benz Actros L modeli, 2022’de piyasaya sürülmesinden bu yana, Mercedes-Benz Türk çekici segmentinin standartlarını belirlemeye devam ediyor. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla ocak ayından itibaren yollara çıkmaya başlayacak Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan Mercedes-Benz yeni Actros L, yüksek konforu, son teknoloji ekipmanları ve üst düzey verimliliğiyle sektöründe öncülüğünü pekiştirmeye devam ediyor. Yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yeni Actros L, fütüristik ProCabin tasarımıyla çekici segmentinde yeni standartları belirliyor. Bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlanırken; Ekim 2022’de devreye alınan 3’üncü nesil OM 471 motoru ile beraber önceki nesle oranla toplamda yüzde 7’ye varan yakıt tasarrufu sağlanıyor. Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Bugün başarısını kanıtlamış amiral gemisi modelimizi şimdi yeni bir boyuta taşıyor; fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, verimli motorları, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle, “Yeni Actros L”yi müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Aksaray Fabrikamızda üretimine başladığımız ve ocak ayı itibarıyla da satışa sunduğumuz Yeni Actros L ile sürüş teknolojileri bakımından, müşterilerimize daima en iyi araç çözümlerini sunma sözümüzün bir kez daha altını çiziyoruz. Yeni Actros L modeliyle, test edilip kanıtlanmış amiral gemisi araç modelimizi birçok açıdan çok daha verimli hale getirdik. Bunun en iyi örneği, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız. Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni aracımızla sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Verimlilik: Devrim niteliğinde yeni kabin tasarımı!
Hayatına 1996 yılında başlayan Mercedes-Benz Actros kamyon serisi, müşterilerinin ve sürücülerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama yeteneğiyle kısa zamanda Mercedes-Benz Trucks’ın gözde modellerinden biri olmayı başardı. 80 mm uzatılmış aerodinamik tasarımlı yeni kabinin ön kısımda karşılanan hava akımı, mümkün olan en verimli şekilde aracın çevresinden yönlendirilerek dolaşıma devam ediyor. Optimize edilmiş hava akışını sağlamak için, neredeyse hiçbir boşluk veya açıklık bırakılmadan oluşturulan aerodinamik tasarım konsepti, motor bölmesini dış hava akımından ayırmak için kullanılan kauçuk parçalarla tamamlandı. Böylece Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e kadar yakıt tasarrufu sağlandı. Mercedes-Benz Türk, aerodinamik optimizasyon uygulamalarıyla birlikte, Yeni Actros L modelinin verimliliğini, 12,8 litre motor hacmine sahip 3’üncü nesil OM 471 dizel motorla daha da artırıyor. Uzun mesafe taşımacılık için tasarlanan Yeni Actros L’de mümkün olan en düşük yakıt tüketiminin sağlanması üzerine odaklanıldı. OM 471 dizel motorla beraber araçta önceki nesle göre maksimum yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufu sağlanıyor.
Uzun Yol Taşımacılığında “Konforun Yeni Şekli” Yeni Actros L!
Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L ve fütüristik kabin tasarımıyla, verimlilik artırma ve toplam maliyeti azaltmanın yanı sıra, sürücü kabininin cazip dış tasarımı ve konforu gibi unsurların da araç alımlarında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. Stream, Big veya Giga Space olmak üzere mevcut olan ProCabin iç mekânında; optimize edilmiş koltuk ısıtma, yeni premium Dinamica Star koltuk kılıfları, ahşap iskeletli yataklar ve konforu çok daha artırılmış Ekstra Premium Konforlu yatak minderi gibi birçok konfor özelliği sunuluyor. Aracın yeni konfor donanımları arasında, sürücü koltuğu için masaj fonksiyonu da yer alıyor. Bu masaj fonksiyonu, koltuğun tünel tarafındaki bir fonksiyon düğmesi aracılığıyla etkinleştiriliyor ve 10 dakika sonra otomatik olarak kapanıyor. Yeni LED ambiyans aydınlatması, hem mavi LED’li ortam gece sürüş ışığı hem de kehribar yaşam alanı ışığı sayesinde aracın iç mekanına rahatlatıcı bir aydınlatma sağlıyor ve böylece daha iyi bir yaşam atmosferi sunuyor. Aynı zamanda gece sürüşü sırasında kabin içinde bir yönlendirme ışığı görevi de görüyor.
Mercedes-Benz Yeni Actros L “Teknolojinin Yeni Şekli”!
1 Ocak 2025’te yürürlüğe giren Genel Emniyet Yönetmeliği’ne (GSR Faz B) göre üretilen Yeni Actros L modeli, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde özelikler sunuyor:
Çoklu şerit takip özelliğiyle Aktif Fren Asistanı 6 (ABA6)
ABA 5’in gelişmiş versiyonu olarak tanımlanabilen ABA 6, Mercedes-Benz kamyon ve çekicilerin far ve ön çamurluk bölgesinde ek radar sensörleri ile 270 derece gelişmiş gözlem alanı sunuyor. Genişletilmiş izleme aralığına ek olarak Mercedes-Benz Türk mühendisleri, hareketli yayalara ve bisikletlilere verilen tepkinin 60 km/s’ye kadar hız aralığına genişletme imkânı yakaladı. Böylece araçlar, karşıdan karşıya geçen, karşıdan gelen veya aracın şeridinde yürüyen yayalara otomatik tam frenleme (acil frenleme adı verilen) ile tepki verebiliyor. Yaya ve bisiklet algılama özelliğiyle regülasyon gerekliliklerinin de ötesinde gelişmiş bir frenleme özelliği sunan yeni nesil kamyonlar, özellikle şehir içinde çalışan araçlar için ayırt edici bir güvenlik özelliği olarak öne çıkıyor.
Aktif Kör Nokta Asistanı 2
Sunduğu konfor ve şıklığın yanı sıra geliştirilmiş teknolojik donanım ile hem güzel hem de güvenli olan Mercedes-Benz kamyonlar her iki tarafında bir bisikletli, araç, yaya veya herhangi bir nesne algıladığında çarpışmayı önlemek için sürücüye iki aşamalı bir uyarı sistemi sunuyor. Sistem, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde olası çarpışmayı engellemek için frenleme özelliğine de sahip.
Mercedes-Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren güçlü bayi ağıyla birlikte Mercedes-Benz Actros L modelinin segmentindeki başarısını ve sektördeki öncülüğünü sürdürmeye devam edecek.
Kamyon-Çekici
Mercedes-Benz Türk’ün Desteğiyle İKSV Tarafından Yürütülen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) Programı Sanatçıları, Mentorlarıyla Çalışmalara Başladı
Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve kültürel mirası korumayı teşvik eden projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürüttüğü ve Mercedes-Benz Türk’ün destekleriyle görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı Şubat 2023 depremlerinden sonra ikinci programını sadece depremden etkilenen sanatçılara açtı.
Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürütücülüğünde hayata geçirilen SaDe’ye (Sanatçı Destek Fonu) destek vermeye devam ediyor. Program bu yıl Şubat 2023 depremlerinden etkilenen sanatçıların tasarı aşamasındaki projelerini hayata geçirebilmeleri için destek sağlıyor.
SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı kapsamında desteklenen sanatçılar, üretim süreçleri boyunca projelerini geliştirebilmeleri için alanlarında uzman mentorlarla çalışma imkânı buluyor. Üstelik bu isimler sanatçıların kendi belirlediği, beraber çalışmak istedikleri kişiler oluyor. Program kapsamında, tasarım aşamasındaki projelerini geliştirmeleri için programa katılan sanatçılara 5.000’er Avro destek sağlanıyor. Buna ek olarak sanatçılar çalışabilecekleri kültür-sanat profesyonelleri, kurumlar ve üreticilerle de bir araya getiriliyor.
Görsel sanatlar alanında çalışmalar yapan sanatçılara yönelik fona, 2024 yılında 84 sanatçı başvurdu. Yapılan başvurular arasından desteklenecek sanatçılar Aylin Çankaya, Cemil Çalkıcı, Gökçe Çetin, Macide Yalçınkaya, Nesime Karateke ve Rozelin Akgün olarak belirlendi.
Mimarlık bölümü mezunu olan Aylin Çankaya, bölümünün araçlarını fotoğraf alanıyla birleştirerek bir hikâye anlatıcılığı yapmayı amaçlıyor ve bu alanda mentoru olarak seçtiği Aslıhan Demirtaş ile birlikte projesini geliştirecek. Aslıhan Demirtaş; ODTÜ’de lisans, MIT’de yüksek lisans eğitiminin ardından Doha, Katar’daki İslam Sanatları Müzesi ve Japonya’daki Miho Şapeli projelerinde baş tasarımcı olarak Pritzker Ödülü sahibi I.M. Pei ile iş birliği yaptı. Çalışmaları Salt Galata ve Ulus, Pratt Manhattan Gallery, Aronson Gallery, Collectorspace ve Şarika Bienali’nde sergilenen Demirtaş, 2022 yılında 15. Dönem Ağa Han Mimarlık Ödülleri teknik değerlendirme komisyonunda görev aldı.
Adana’da yaşayan Mimarlık Bölümü mezunu Cemil Çalkıcı, çalışmalarında genel olarak doğal ve yapılı çevre arasındaki ilişkiyi inceliyor. Mentoru Emre Hüner ile birlikte yaşadığı şehirle olan ilişkisinin farklı yönlerini keşfedeceği bir proje hazırlayacak. Çalışmalarını İstanbul ve Amsterdam’da sürdüren Emre Hüner, Milano Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olup, Art Explora, Artpace ve Rijksakademie gibi misafir sanatçı programlarına katıldı. Sylvia Kouvali Gallery, Arter gibi mekânlarda düzenlediği kişisel sergilerin yanı sıra 9. Asya Sanat Bienali (2024) ve 14. İstanbul Bienali’nde grup sergilerinde eserleri yer alan Hüner’in çizim, video, heykel ve yerleştirmeler gibi çeşitli araçlarla yaptığı işleri, Arter, Tate ve Centre Pompidou gibi prestijli müze koleksiyonlarında yer aldı.
Mentorluğunu Nazlı Pektaş’ın yapacağı sanatçı Gökçe Çetin, Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nde başladığı eğitimine devam ediyor. Çetin, duygular ve toplumsal normlar üzerine çalışmalarına devam ederken, depremlerin ardından ölüm, kayıp, yas, yıkım ve bunların bireysel yaşama etkileri üzerine ağırlık vermeye başladı. Mentoru Pektaş, lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde tamamladı, yüksek lisansı ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam Bölümü’nde yaptı. Halen Marmara Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültelerinde öğretim görevlisi olarak çalışan Pektaş, sanat eleştirisi, yapıt analizi, sanat tarihi, seramik sanatı tarihi ve çağdaş sanatta beden konularında dersler vermeye devam ediyor. Bunun yanı sıra SUMMART, CIF Cocoon, Art Week, Bilsart Yapı Kredi Kültür Sanat, Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi’ndeki sergilerin yanı sıra pek çok serginin küratörlüğünü üstlendi.
Hatay’da yaşayan resim öğretmeni Macide Yalçınkaya, üretim sürecinde sanatçı ve akademisyen Evrim Kavcar’ın mentorluğuyla projesini hayata geçirecek. Yalçınkaya, üretimlerinde tekrar, örüntü ve belirsizlik kavramlarını çalışmalarının merkezine alıyor. Çalışma ve araştırmaları, düzen ile düzensizlik arasında gerçekleşene odaklanıyor. Mentoru Kavcar, yüksek lisansını San Francisco Art Institute’ta, sanatta yeterlik çalışmasını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nde tamamladı. Nesin Sanat Köyü ve Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kurucu kadrosunda yer alan Kavcar’ın işleri; 28. İstanbul Film Festivali, PiST Disiplinlerarası Proje Alanı, ARTER, 17.İstanbul Bienali, Sinopale 8, Borusan Contemporary, Eldem Sanat Alanı, PASAJ Bağımsız Sanat Alanı, KASA Galeri, Karşı Sanat Çalışmaları, Barın Han, 3. Mardin Bienali, nGbK neue Gesellschaft für Bildende Kunst, Galerie Nord, TTayvan Tıpta İnsan Bilimleri Müzesi gibi uluslararası mekânlar ve etkinliklerde sergilendi. Kavcar, Berlin Senatosu Misafir Sanatçı Programı ve SAHA Studio gibi programlara katıldı.
Görsel sanatçı, fotoğrafçı ve kültür yöneticisi Günseli Baki’nin mentorluk yapacağı Nesime Karateke, Antakyalı bir belgesel yönetmeni olarak SaDe’nin desteğiyle projesini hayata geçirecek. Sanat üretiminde ağırlıklı olarak hafıza/mekân; kent/birey ve toplumsal cinsiyet konularıyla ilgilenen mentoru Baki, hafıza ve mekân üzerine yaptığı görsel, metinsel üretimler; arşivden beslenen, araştırma odaklı uzun süreli transdisipliner çalışmalara imza atıyor.
Diyarbakır’dan desteğe başvuran Rozelin Akgün ise çalışmalarında biyolojik döngüler ve biyomateryallere odaklanıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik bağlamlarla organik maddeleri ve dönüşen formları çalışıyor. Rozelin Akgün’ün mentorluğunu mühendislik ve belgesel fotoğrafçılığı kökenli sanatçı, küratör ve akademisyen Serkan Taycan üstleniyor. Taycan araştırmalarında İstanbul’a odaklanarak kentsel dönüşüm, altyapı, şehir hakkı ve sanatsal aktivizm konularını inceliyor. Fotoğraf, video, haritalama ve yürüyüş gibi medyalar aracılığıyla ekolojik ve kentsel dinamikleri ele alan Taycan’ın işleri Venedik Mimarlık Bienali, İstanbul Bienali, MAXXI ve İstanbul Modern gibi önemli mekânlarda sergilendi.
-
Otomobil Kampanyaları4 hafta önce
“Çünkü O Bir Mercedes-Benz.”
-
Otomobil Kampanyaları4 hafta önce
Chery, En Güncel Çarpışma Testi Laboratuvarında TIGGO 8 Pro Max’in Üstün Güvenlik Seviyesini Gösterdi!
-
Blog3 hafta önce
Opel’in Amiral Gemisi Yeni Grandland Türkiye’de Ön Talep Almaya Başlıyor!
-
Blog4 hafta önce
Türk Otomotiv Sanayi, Krizle Mücadele Ederken Bile Sektörün Geleceği İçin Yatırımları İhmal Etmemeli!
-
Kamyon-Çekici4 hafta önce
Mercedes-Benz Türk’ün Desteğiyle İKSV Tarafından Yürütülen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) Programı Sanatçıları, Mentorlarıyla Çalışmalara Başladı
-
Blog4 hafta önce
Yenilenen Suzuki Vitara Şimdi Aralık Ayına Özel %0 Faiz Avantajı ile Türkiye’de!
-
Otomobil Kampanyaları4 hafta önce
JAECOO, Aralık Ayında Finansman Fırsatlarını J-Drive Off-Road Sürüş Deneyimi Etkinlikleriyle Destekliyor
-
Blog4 hafta önce
Chery, En Güncel Çarpışma Testi Laboratuvarında TIGGO 8 Pro Max’in Üstün Güvenlik Seviyesini Gösterdi!