Kamyon-Çekici
Volvo Trucks’tan Hüner Global Lojistik’e 500 Adet Volvo FH500 Filo Teslimatı
Hüner Global Lojistik, araç filosunu 500 adet Volvo FH500 ile güçlendirdi.
Basın mensuplarının ve marka yöneticilerinin katılımıyla, Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirilen törende ilk olarak Temsa İş Makinaları Kamyon Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Kıvanç Kızılkaya söz aldı. Kızılkaya, “İşine önem veren ve bu sorumluluğu taşıyan her büyük kuruluş gibi; Hüner Global Lojistik de uzun ve titiz bir sürecin ardından Volvo Trucks markasını tercih ederek filosuna güç kattı. Bundan sonra çıktıkları her yolda servis alt yapımızla, teknik uzmanlığımızla ve Temsa İş Makinaları güvencesiyle yanlarında olacağız.” diyerek bu büyük teslimatın aynı zamanda uzun soluklu bir iş birliğinin ilk adımı olduğunu belirtti.
Sektörde Fark Yaratacak İş Birliği
Gerçekleştirdikleri teslimatla sektörde bu büyük iş birliğine imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten Kızılkaya, “Temsa İş Makinaları Volvo Trucks ortaklığıyla tüm Türkiye’de yetkili servis ağımızı genişleterek sektördeki gücümüzü gün geçtikçe artırıyoruz. Genişleyen ağımız ve işimizdeki uzmanlığımızla müşterilerimizin çözüm ortağı olmak, ihtiyaçlarınıza özel hizmetler sunmak ve taşımacılık sektörüne değer katmak için çalışıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Volvo Trucks İçin İş Ortakları Her Şeyin Merkezinde
Törende söz alan diğer bir isim ise Volvo Trucks Uluslararası Kıdemli Başkan Yardımcısı Per-Erik Lindström oldu. Türkiye’nin en büyük lojistik kuruluşlarından Hüner Global Lojistik ile gerçekleştirdikleri iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Lindström; Volvo Trucks için müşterilerinin, her şeyin merkezinde yer aldığını belirtti. Lindström, müşterilerinin ihtiyaçlarını anlayarak, işlerini daha da yukarı taşımak adına her zaman desteğe hazır olduklarının altını çizdi. Volvo Trucks tarafından üretilen kamyonların güvenlik, performans ve üretkenlik için mükemmel bir tercih olarak görüldüğünü belirten Lindström, “Volvo Trucks ve Temsa İş Makinaları son 5 yıldır Türkiye pazarında büyük bir uyumla çalışmalarına devam ediyor. Bunun sonucunda da; üstün müşteri memnuniyeti ve sadakatinin sağlandığına inanıyoruz.“ dedi.
Volvo Trucks Tercihi Tesadüf Değil
Törende basın mensuplarına seslenen bir diğer isim de Hüner Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Hüner oldu.
1995 yılından günümüze dek sağlam adımlarla büyüyerek Türkiye’nin yurt dışına en fazla sevkiyat gerçekleştiren lojistik kuruluşlarının başında olduklarını belirten Hüner, Volvo Trucks markasını tercih etmelerinin bir tesadüf olmadığının altını çizdi. Uzun ve titiz bir sürecin sonunda Volvo Trucks markasının global gücü ve Temsa İş Makinaları güvencesi sayesinde bu tercihi yaptıklarını belirten İbrahim Hüner, tüm marka yetkililerinin yakın ilgisine ve desteğine teşekkür etti.
Tercihin En Önemli Kriterleri; Güvenlik, Verimlilik ve Teknoloji
Hüner sözlerine şöyle devam etti “%100 yerli sermayeye sahip olmanın gururuyla, Türkiye lojistik sektöründe fark yaratan bir kuruluş olarak yolumuza devam ediyoruz. Müşterilerimize verdiğimiz taahhütleri yerine getirmek ve bize duydukları güvenin karşılığını verebilmek için güvenli, verimli ve teknolojik kamyonlarla büyümeye devam etmemiz gerekiyordu. Volvo Trucks markasının global gücü ve Temsa İş Makinaları güvencesi bu tercihimizdeki en büyük etken oldu. Temsa İş Makinaları ve Volvo Trucks ile gerçekleştirdiğimiz 500 adetlik Volvo FH500 aracımızın filo teslimatıyla, onlarla birlikte bu uzun soluklu yolculuğa çıkmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Volvo FH 500 araçlarda bulunan; sürücünün tüm bilgilere kolayca erişebildiği dijital ana gösterge ekranı, I-Shift akıllı şanzımanı, güçlü VEB+ yardımcı fren sistemi, kişiselleştirilebilir Volvo Dinamik Direksiyonu, yeni dizayn LED farları, acil frenleme sistemi ile beraber önden çarpışma önleyici ikaz sistemi, şerit takip sistemi ve şeritte tutma asistanı gibi güvenlik donanımları da Hüner Global Lojistik’in güvenlik, konfor ve kazanç beklentilerini karşılıyor.
Volvo FH 500 çekiciler yüksek performansı, sağlamlığı, yakıt verimliliği ve konforu ile öne çıkıyor. Aynı zamanda, çevre dostu olması nedeniyle uluslararası uzun yol taşımacılığında tercih ediliyor.
Blog
Doğum Yeri Aksaray Olan Yeni Actros L Türkiye Yollarına Çıkıyor!
Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L’yi yeni tasarımıyla ocak ayında yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan, yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yerli üretim yeni Actros L’nin ilk tanıtımı Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayilerine gerçekleştirildi. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla yollara çıkmaya başlayan Mercedes-Benz “Yeni Actros L”, yüksek konforu, son teknoloji donanımları ve üst düzey verimliliği ile sektöründe öncülüğünü pekiştirecek ve çekici segmentinde yeni standartları belirleyecek.
Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Üretimine başladığımız yeni Mercedes-Benz Actros L’yi, fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, rakipsiz güvenlik özellikleri, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle birlikte müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Yeni Actros L modelimiz, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız ProCabin gibi yenilikçi donanımlarla yollara çıkıyor. Böylece yeni aracımızda yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni Actros L ile sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Mercedes-Benz Actros L modeli, 2022’de piyasaya sürülmesinden bu yana, Mercedes-Benz Türk çekici segmentinin standartlarını belirlemeye devam ediyor. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla ocak ayından itibaren yollara çıkmaya başlayacak Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan Mercedes-Benz yeni Actros L, yüksek konforu, son teknoloji ekipmanları ve üst düzey verimliliğiyle sektöründe öncülüğünü pekiştirmeye devam ediyor. Yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yeni Actros L, fütüristik ProCabin tasarımıyla çekici segmentinde yeni standartları belirliyor. Bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlanırken; Ekim 2022’de devreye alınan 3’üncü nesil OM 471 motoru ile beraber önceki nesle oranla toplamda yüzde 7’ye varan yakıt tasarrufu sağlanıyor. Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Bugün başarısını kanıtlamış amiral gemisi modelimizi şimdi yeni bir boyuta taşıyor; fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, verimli motorları, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle, “Yeni Actros L”yi müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Aksaray Fabrikamızda üretimine başladığımız ve ocak ayı itibarıyla da satışa sunduğumuz Yeni Actros L ile sürüş teknolojileri bakımından, müşterilerimize daima en iyi araç çözümlerini sunma sözümüzün bir kez daha altını çiziyoruz. Yeni Actros L modeliyle, test edilip kanıtlanmış amiral gemisi araç modelimizi birçok açıdan çok daha verimli hale getirdik. Bunun en iyi örneği, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız. Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni aracımızla sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Verimlilik: Devrim niteliğinde yeni kabin tasarımı!
Hayatına 1996 yılında başlayan Mercedes-Benz Actros kamyon serisi, müşterilerinin ve sürücülerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama yeteneğiyle kısa zamanda Mercedes-Benz Trucks’ın gözde modellerinden biri olmayı başardı. 80 mm uzatılmış aerodinamik tasarımlı yeni kabinin ön kısımda karşılanan hava akımı, mümkün olan en verimli şekilde aracın çevresinden yönlendirilerek dolaşıma devam ediyor. Optimize edilmiş hava akışını sağlamak için, neredeyse hiçbir boşluk veya açıklık bırakılmadan oluşturulan aerodinamik tasarım konsepti, motor bölmesini dış hava akımından ayırmak için kullanılan kauçuk parçalarla tamamlandı. Böylece Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e kadar yakıt tasarrufu sağlandı. Mercedes-Benz Türk, aerodinamik optimizasyon uygulamalarıyla birlikte, Yeni Actros L modelinin verimliliğini, 12,8 litre motor hacmine sahip 3’üncü nesil OM 471 dizel motorla daha da artırıyor. Uzun mesafe taşımacılık için tasarlanan Yeni Actros L’de mümkün olan en düşük yakıt tüketiminin sağlanması üzerine odaklanıldı. OM 471 dizel motorla beraber araçta önceki nesle göre maksimum yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufu sağlanıyor.
Uzun Yol Taşımacılığında “Konforun Yeni Şekli” Yeni Actros L!
Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L ve fütüristik kabin tasarımıyla, verimlilik artırma ve toplam maliyeti azaltmanın yanı sıra, sürücü kabininin cazip dış tasarımı ve konforu gibi unsurların da araç alımlarında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. Stream, Big veya Giga Space olmak üzere mevcut olan ProCabin iç mekânında; optimize edilmiş koltuk ısıtma, yeni premium Dinamica Star koltuk kılıfları, ahşap iskeletli yataklar ve konforu çok daha artırılmış Ekstra Premium Konforlu yatak minderi gibi birçok konfor özelliği sunuluyor. Aracın yeni konfor donanımları arasında, sürücü koltuğu için masaj fonksiyonu da yer alıyor. Bu masaj fonksiyonu, koltuğun tünel tarafındaki bir fonksiyon düğmesi aracılığıyla etkinleştiriliyor ve 10 dakika sonra otomatik olarak kapanıyor. Yeni LED ambiyans aydınlatması, hem mavi LED’li ortam gece sürüş ışığı hem de kehribar yaşam alanı ışığı sayesinde aracın iç mekanına rahatlatıcı bir aydınlatma sağlıyor ve böylece daha iyi bir yaşam atmosferi sunuyor. Aynı zamanda gece sürüşü sırasında kabin içinde bir yönlendirme ışığı görevi de görüyor.
Mercedes-Benz Yeni Actros L “Teknolojinin Yeni Şekli”!
1 Ocak 2025’te yürürlüğe giren Genel Emniyet Yönetmeliği’ne (GSR Faz B) göre üretilen Yeni Actros L modeli, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde özelikler sunuyor:
Çoklu şerit takip özelliğiyle Aktif Fren Asistanı 6 (ABA6)
ABA 5’in gelişmiş versiyonu olarak tanımlanabilen ABA 6, Mercedes-Benz kamyon ve çekicilerin far ve ön çamurluk bölgesinde ek radar sensörleri ile 270 derece gelişmiş gözlem alanı sunuyor. Genişletilmiş izleme aralığına ek olarak Mercedes-Benz Türk mühendisleri, hareketli yayalara ve bisikletlilere verilen tepkinin 60 km/s’ye kadar hız aralığına genişletme imkânı yakaladı. Böylece araçlar, karşıdan karşıya geçen, karşıdan gelen veya aracın şeridinde yürüyen yayalara otomatik tam frenleme (acil frenleme adı verilen) ile tepki verebiliyor. Yaya ve bisiklet algılama özelliğiyle regülasyon gerekliliklerinin de ötesinde gelişmiş bir frenleme özelliği sunan yeni nesil kamyonlar, özellikle şehir içinde çalışan araçlar için ayırt edici bir güvenlik özelliği olarak öne çıkıyor.
Aktif Kör Nokta Asistanı 2
Sunduğu konfor ve şıklığın yanı sıra geliştirilmiş teknolojik donanım ile hem güzel hem de güvenli olan Mercedes-Benz kamyonlar her iki tarafında bir bisikletli, araç, yaya veya herhangi bir nesne algıladığında çarpışmayı önlemek için sürücüye iki aşamalı bir uyarı sistemi sunuyor. Sistem, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde olası çarpışmayı engellemek için frenleme özelliğine de sahip.
Mercedes-Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren güçlü bayi ağıyla birlikte Mercedes-Benz Actros L modelinin segmentindeki başarısını ve sektördeki öncülüğünü sürdürmeye devam edecek.
Kamyon-Çekici
Mercedes-Benz Türk’ün Desteğiyle İKSV Tarafından Yürütülen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) Programı Sanatçıları, Mentorlarıyla Çalışmalara Başladı
Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve kültürel mirası korumayı teşvik eden projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürüttüğü ve Mercedes-Benz Türk’ün destekleriyle görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı Şubat 2023 depremlerinden sonra ikinci programını sadece depremden etkilenen sanatçılara açtı.
Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes Benz Türk, görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürütücülüğünde hayata geçirilen SaDe’ye (Sanatçı Destek Fonu) destek vermeye devam ediyor. Program bu yıl Şubat 2023 depremlerinden etkilenen sanatçıların tasarı aşamasındaki projelerini hayata geçirebilmeleri için destek sağlıyor.
SaDe (Sanatçı Destek Fonu) programı kapsamında desteklenen sanatçılar, üretim süreçleri boyunca projelerini geliştirebilmeleri için alanlarında uzman mentorlarla çalışma imkânı buluyor. Üstelik bu isimler sanatçıların kendi belirlediği, beraber çalışmak istedikleri kişiler oluyor. Program kapsamında, tasarım aşamasındaki projelerini geliştirmeleri için programa katılan sanatçılara 5.000’er Avro destek sağlanıyor. Buna ek olarak sanatçılar çalışabilecekleri kültür-sanat profesyonelleri, kurumlar ve üreticilerle de bir araya getiriliyor.
Görsel sanatlar alanında çalışmalar yapan sanatçılara yönelik fona, 2024 yılında 84 sanatçı başvurdu. Yapılan başvurular arasından desteklenecek sanatçılar Aylin Çankaya, Cemil Çalkıcı, Gökçe Çetin, Macide Yalçınkaya, Nesime Karateke ve Rozelin Akgün olarak belirlendi.
Mimarlık bölümü mezunu olan Aylin Çankaya, bölümünün araçlarını fotoğraf alanıyla birleştirerek bir hikâye anlatıcılığı yapmayı amaçlıyor ve bu alanda mentoru olarak seçtiği Aslıhan Demirtaş ile birlikte projesini geliştirecek. Aslıhan Demirtaş; ODTÜ’de lisans, MIT’de yüksek lisans eğitiminin ardından Doha, Katar’daki İslam Sanatları Müzesi ve Japonya’daki Miho Şapeli projelerinde baş tasarımcı olarak Pritzker Ödülü sahibi I.M. Pei ile iş birliği yaptı. Çalışmaları Salt Galata ve Ulus, Pratt Manhattan Gallery, Aronson Gallery, Collectorspace ve Şarika Bienali’nde sergilenen Demirtaş, 2022 yılında 15. Dönem Ağa Han Mimarlık Ödülleri teknik değerlendirme komisyonunda görev aldı.
Adana’da yaşayan Mimarlık Bölümü mezunu Cemil Çalkıcı, çalışmalarında genel olarak doğal ve yapılı çevre arasındaki ilişkiyi inceliyor. Mentoru Emre Hüner ile birlikte yaşadığı şehirle olan ilişkisinin farklı yönlerini keşfedeceği bir proje hazırlayacak. Çalışmalarını İstanbul ve Amsterdam’da sürdüren Emre Hüner, Milano Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olup, Art Explora, Artpace ve Rijksakademie gibi misafir sanatçı programlarına katıldı. Sylvia Kouvali Gallery, Arter gibi mekânlarda düzenlediği kişisel sergilerin yanı sıra 9. Asya Sanat Bienali (2024) ve 14. İstanbul Bienali’nde grup sergilerinde eserleri yer alan Hüner’in çizim, video, heykel ve yerleştirmeler gibi çeşitli araçlarla yaptığı işleri, Arter, Tate ve Centre Pompidou gibi prestijli müze koleksiyonlarında yer aldı.
Mentorluğunu Nazlı Pektaş’ın yapacağı sanatçı Gökçe Çetin, Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nde başladığı eğitimine devam ediyor. Çetin, duygular ve toplumsal normlar üzerine çalışmalarına devam ederken, depremlerin ardından ölüm, kayıp, yas, yıkım ve bunların bireysel yaşama etkileri üzerine ağırlık vermeye başladı. Mentoru Pektaş, lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde tamamladı, yüksek lisansı ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam Bölümü’nde yaptı. Halen Marmara Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültelerinde öğretim görevlisi olarak çalışan Pektaş, sanat eleştirisi, yapıt analizi, sanat tarihi, seramik sanatı tarihi ve çağdaş sanatta beden konularında dersler vermeye devam ediyor. Bunun yanı sıra SUMMART, CIF Cocoon, Art Week, Bilsart Yapı Kredi Kültür Sanat, Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi’ndeki sergilerin yanı sıra pek çok serginin küratörlüğünü üstlendi.
Hatay’da yaşayan resim öğretmeni Macide Yalçınkaya, üretim sürecinde sanatçı ve akademisyen Evrim Kavcar’ın mentorluğuyla projesini hayata geçirecek. Yalçınkaya, üretimlerinde tekrar, örüntü ve belirsizlik kavramlarını çalışmalarının merkezine alıyor. Çalışma ve araştırmaları, düzen ile düzensizlik arasında gerçekleşene odaklanıyor. Mentoru Kavcar, yüksek lisansını San Francisco Art Institute’ta, sanatta yeterlik çalışmasını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nde tamamladı. Nesin Sanat Köyü ve Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kurucu kadrosunda yer alan Kavcar’ın işleri; 28. İstanbul Film Festivali, PiST Disiplinlerarası Proje Alanı, ARTER, 17.İstanbul Bienali, Sinopale 8, Borusan Contemporary, Eldem Sanat Alanı, PASAJ Bağımsız Sanat Alanı, KASA Galeri, Karşı Sanat Çalışmaları, Barın Han, 3. Mardin Bienali, nGbK neue Gesellschaft für Bildende Kunst, Galerie Nord, TTayvan Tıpta İnsan Bilimleri Müzesi gibi uluslararası mekânlar ve etkinliklerde sergilendi. Kavcar, Berlin Senatosu Misafir Sanatçı Programı ve SAHA Studio gibi programlara katıldı.
Görsel sanatçı, fotoğrafçı ve kültür yöneticisi Günseli Baki’nin mentorluk yapacağı Nesime Karateke, Antakyalı bir belgesel yönetmeni olarak SaDe’nin desteğiyle projesini hayata geçirecek. Sanat üretiminde ağırlıklı olarak hafıza/mekân; kent/birey ve toplumsal cinsiyet konularıyla ilgilenen mentoru Baki, hafıza ve mekân üzerine yaptığı görsel, metinsel üretimler; arşivden beslenen, araştırma odaklı uzun süreli transdisipliner çalışmalara imza atıyor.
Diyarbakır’dan desteğe başvuran Rozelin Akgün ise çalışmalarında biyolojik döngüler ve biyomateryallere odaklanıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik bağlamlarla organik maddeleri ve dönüşen formları çalışıyor. Rozelin Akgün’ün mentorluğunu mühendislik ve belgesel fotoğrafçılığı kökenli sanatçı, küratör ve akademisyen Serkan Taycan üstleniyor. Taycan araştırmalarında İstanbul’a odaklanarak kentsel dönüşüm, altyapı, şehir hakkı ve sanatsal aktivizm konularını inceliyor. Fotoğraf, video, haritalama ve yürüyüş gibi medyalar aracılığıyla ekolojik ve kentsel dinamikleri ele alan Taycan’ın işleri Venedik Mimarlık Bienali, İstanbul Bienali, MAXXI ve İstanbul Modern gibi önemli mekânlarda sergilendi.
Blog
YENİLENEN RENAULT TRUCKS T-C-K-D SERİSİ LOGİTRANS FUARI’NDA GÖZ DOLDURDU
Koçaslanlar Otomotiv, Logitrans Fuarı’nda Renault Trucks’ın yenilenen TCKD ürün gamını sektörle buluşturdu.
Koçaslanlar Otomotiv, Logitrans Fuarı’nda sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. Bu yıl fuarda, yenilenen Renault Trucks T-C-K-D ürün gamını ziyaretçilerle buluşturuyor. Yenilenen modeller, taşımacılık sektöründe fark yaratacak özellikleriyle büyük bir ilgi görüyor.
Koçaslanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, fuara dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Logitrans Fuarı, lojistik ve taşımacılık sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri. Koçaslanlar Otomotiv olarak, Renault Trucks ile çeyrek asrı aşkın süredir devam eden iş birliğimizi burada sergilemekten büyük gurur duyuyoruz. Araç sergileyen tek firma olmamız, sektöre oan desteğimizi ve öncü duruşumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Yenilikçi ürünlerimiz ve çözümlerimizle lojistik profesyonellerine değer katmaya devam edeceğiz.”
Renault Trucks’ın üstün teknolojisini temsil eden T-C-K-D serisi, bir önceki nesline göre %3’e kadar yakıt tasarrufu sağlıyor. Turbo Compound teknolojisi ve aerodinamik tasarımı sayesinde hem çevre dostu hem de ekonomik bir seçenek olarak öne çıkıyor. Yenilenen T-C-K-D modelleri GSR güvenlik paketi ile sürüş güvenliği ve kontrolünü yeni bir seviyeye taşıyor. Koçaslanlar bünyesindeki yaygın servis ağı ve kişiye özel bakım paketleri ile müşterilere avantajlı fırsatlar sunuluyor.
Renault Trucks’ın ileri teknolojilerini ve yenilikçi çözümlerini keşfetmek isteyenler, T-C-K-D serisi araçları 22 Kasım’a kadar Logitrans Fuarı’nda yakından inceleme fırsatı bulacak.
Renault Trucks
Fransız kamyon üreticisi Renault Trucks, 1894 yılından bu yana taşımacılık profesyonellerine geniş bir yelpazede nakliye çözümleri sunmaktadır. Elektrikli kargo bisikletlerinden hafif ticari araçlara ve ağır hizmet çekicilerine kadar uzanan ürün gamıyla sektörün lider oyuncularından biri olan Renault Trucks, enerji geçişine kendini adamış bir marka olarak dikkat çekmektedir.
Renault Trucks, döngüsel ekonomi yaklaşımıyla geliştirdiği, çalışma ömürleri uzatılmış ve yakıt tasarruflu araçlarının yanı sıra eksiksiz bir %100 elektrikli kamyon yelpazesi sunarak sürdürülebilir taşımacılığa öncülük etmektedir.
Renault Trucks, dünyanın önde gelen kamyon, otobüs, iş makineleri, deniz ve endüstri motorları üreticilerinden biri olan Volvo Group’un bir üyesidir. Volvo Group, aynı zamanda toplam finansman ve hizmet çözümleri sunarak müşterilerine kapsamlı destek sağlamaktadır.
-
Blog4 hafta önce
Hem Sıfır Kilometre Hem de İkinci El Pazarı 2024 Yılında Rekor Tazeleyecek!
-
Blog4 hafta önce
UTTS Taktıracaklar Dikkat! Son Başvuru Tarihi Yaklaşıyor
-
Blog4 hafta önce
Mercedes-Benz Travego Meme Kanseriyle Mücadelede Farkındalık Yaratacak Yeni Bir Yolculuğa Başladı!
-
Blog4 hafta önce
RENAULT’DAN TÜRKİYE’DE BİR İLK: RENAULT DRIVING ACADEMY
-
Blog4 hafta önce
Yılın Son Ayında SWM G03F Modeline Sahip Olmak Daha Kolay!
-
Sektörel4 hafta önce
UTTS (ULUSAL TAŞIT TANIMA SİSTEMİ) İÇİN SON BAŞVURU TARİHİ 31 OCAK 2025 OLDU
-
Blog3 hafta önce
Elektrikli Araç Satışları Üçüncü Kez Tavan Yaptı
-
Otomobil Kampanyaları3 hafta önce
“Çünkü O Bir Mercedes-Benz.”