Connect with us

Elektrikli Araçlar

YARIŞ PİSTLERİNDEN ŞEHRİN SOKAKLARINA: ALPINE A290

Alpine A290, yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa bataryaya sahip.

Alpine, Fransız uzmanlığı ile markanın üç temel dayanağı olan; performans, çeviklik ve hafiflik yaklaşımıyla geliştirdiği ilk elektrikli spor otomobili A290 ile yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. 13 Haziran tarihinde, dünyanın en büyük dayanıklılık yarışı olan Le Mans 24 Saat Yarışları’nın açılış gününde ilk sportif 5 koltuklu şehir otomobilinin tanıtımını gerçekleştiren Alpine, tamamen elektrikli Dream Garage dünyasının açılışını yapıyor.

Alpine A290, Alpine A110’da beğenilen tüm unsurları şehirli bir spor otomobile dahil ediyor. Alpine DNA’sına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirilen A290, kompakt ve çevik bir otomobil olmakla birlikte yüksek performans ve konfor sunuyor.

Sahip olduğu üstün tasarımı, üst düzey teknik özellikleri, eksiksiz bağlantı ve sürüşü kişiselleştiren çok sayıda seçeneğiyle Alpine A290, elektrik çağını kucaklamak için tasarlanan yeni nesil gerçek bir Alpine. Bu otomobil; performansa ya da tasarıma daha fazla odaklanan yeni nesil müşteri kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

 

MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “A290, Alpine’in sportif ruhunu şehrin sokaklarına taşıyan beş kapılı ve yeni hot hatch bir model. Kompakt ölçüleri ile size şehir içinde konforlu ve pratik bir sürüş deneyimi yaşatırken, aynı zamanda kendinizi Alpine’in heyecan verici dünyası içerisinde bulmanızı sağlıyor. Tıpkı A110’da olduğu gibi A290’da da aerodinamiğe büyük bir önem verildi. Tamamen alüminyumdan oluşan gövdesi ve özel tasarımı, sınıfının en çevik modellerinden biri olma özelliğini taşımasını sağlıyor. 380 kilometreye kadar menzili bulunan Alpine’in ilk elektrikli modeli A290, elektrifikasyonun otomotiv dünyasında geldiği konumun önemini bir kez daha vurguluyor. Yakın gelecekte yarış pistlerinde de göreceğimiz elektrikli otomobillerin ilk temsilcilerinden olacak bu model, OYAK’ın da girişimi ve destekleri ile 2025 yılının ikinci yarısında Türkiye’deki kullanıcıları ile buluşacak.” dedi.

 

Sportifliğin Saf İfadesi Olan Dış Tasarım

Alpine A290, 4 metreden kısa olan küçük bir şehir otomobili olmasına rağmen, sahip olduğu gövde orantılarıyla kaslı bir görünüm sergiliyor. AmpR Small platformu, Antony Villain liderliğindeki Alpine tasarım ekibinin modele mükemmel bir temel kazandırmasını mümkün kılarken, iz genişliğinin 60 mm artırılması bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Bu sayede A290, harekete geçmeye hazır kaslı bir hot-hatch tavrı ortaya koyuyor. Uzunluğu 3.990 mm, genişliği 1.820 mm, yüksekliği 1.520 mm ve aks mesafesi 2.530 mm olan A290 oldukça kompakt boyutlara sahip.

A290, Jean Rédélé geleneğine bağlılığını sürdüren bir tasarıma sahip. Alpine’in tüm modellerinde bulunan dört farlı ön cephe, benzersiz ışık imzasıyla uzak mesafeden bile tanınabilirken, ralli otomobillerini anımsatan X şeklindeki desenler dikkat çekiyor.

Geniş çamurluklar, onları vurgulayan gövde rengi kenarlara sahip yan marşpiyeler, alüminyum veya belirli versiyonlarda standart olarak anodize mavi tavan kenarları ve ince düşünülmüş diğer birçok detay; A290’ın dış tasarımına güçlü bir ifade kazandırıyor. Ön kısımda Alpine yazısı yer alırken; özel spor tamponda tipik bir kar tanesi motifi bulunuyor.

A290’ın gövde tasarım sürecinin her aşamasında, elektrikli menzili en üst düzeye çıkartmak üzere aerodinamik faktörler göz önünde bulunduruldu. Maksimum verim elde etmek için geniş yan marşpiyeler, difüzör, kanatçıklar ve arka aydınlatmaların şeklinin yanı sıra tampondaki hava girişleri de özel olarak tasarlandı.

Alpine A290, yeni Alpine Vision Mavi de dahil olmak üzere dört gövde rengi içeriyor. Ayrıca Deep Siyah, Nival Beyaz ve Matt Tornado Grisi renklerinde de sunuluyor.

 

İç Tasarım: Kokpit Atmosferi

A290, 5 koltuğa, 5 kapıya ve 326 litrelik bir bagaja sahip canlı küçük sınıf bir otomobil. Kokpit, Deep Mavi seçeneğiyle Alpine dünyasına özgü sportif bir görünüm sergiliyor. Nappa deri ile kaplı üç kollu spor direksiyon simidi, A290’ın sportif karakterini vurgulamak ve ele daha iyi oturmasını sağlamak üzere kalın bir şekilde tasarlandı. Direksiyon simidinin solunda şarj için rejenerasyon seviyesini ayarlayan RCH döner düğme, sağında çeşitli sürüş modları ve hemen dikkat çeken kırmızı OV sollama düğmesi ile Formula 1 dünyasından ilham alan birkaç özel düğme içeriyor. Direksiyon; sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge ekranı modu için kontrollere ek olarak özel bir ses kumandası modülü de içeriyor.

Spor pedallar ve ayak desteği, A290’ın sportif sürüş pozisyonunun ergonomisini tamamlıyor. Sürücüye doğru eğimli 10,1 inç orta ekran ve fiziksel klima kontrolleri; sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan kontrol edebilmesini sağlayacak ergonomiyle tasarlandı. Çevre dostu malzemelerden üretilen döşemeler, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı yansıtıyor. İlk donanım seviyesinde koltuklar, silika grisi kontrast dikişlerle kombin edilmiş %100 geri dönüştürülmüş koyu mavi kumaş ile kaplanırken; ön konsol, orta konsolun yanları ve kapı panelleri gözenekli kumaşla kaplandı. Sırtlığın üst bölümüne ise elektrikli ok şeklinde bir A logosu yerleştirildi. GT Premium ve GTS versiyonlarında koltuklar, ön konsol ve kapı panelleri Deep Mavi ve Eevee Gri renk Nappa deri ile kaplandı. Deri koltuk başlıklarına Alpine kabartması, koltuk sırtlığının ortasına ise A290 logosu işlendi.

 

Platform Ve Dinamik Özellikler: Erişilebilir Sportiflik

Alpine A290, segmentinin en iyi performans seviyesine sahip otomobillerden biri. 220 HP’ye kadar güç, 300 Nm tork ve sadece 1.479 kg ağırlığı ile 0-100 km/s hızlanma süresi sadece 6,4 saniye. Sadece 3,99 metre uzunluğundaki bu 5 kapılı, 5 kişilik şehir otomobili; konfor ve pratiklik özelliklerini koruyor. 326 litrelik cömert bagaj hacmi ve 10,20 metre dönüş çapı ile günlük kullanım kolaylığı sağlıyor.

Tamamen alüminyum tasarımı ve batarya boyutu seçimi, ağırlığı son derece rekabetçi bir değer olan 1.479 kg’da tutmaya yardımcı oluyor. Düşük ağırlık merkezi A290’ın gövde salınımlarını sınırlıyor. Bu sınıfta nadir olan çok kollu arka süspansiyon, tekerlek konumunun hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlayarak A290’a sınıfının en iyi yol tutuşunu sağlıyor.

A290’ın 26 sürüş destek sistemi (ADAS); geri manevrada otomatik acil durum freni, acil durum şerit düzeltmesi, güvenli yolcu çıkışı ve sürücünün dikkatini izleme özelliklerini içeriyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan yeni My Safety Switch düğmesi, sürücünün ADAS ayar tercihlerini tek bir hareketle seçmesini sağlıyor. Ayrıca dur-kalk işlevine sahip adaptif hız sabitleme ve iki tekerlekli araçları sollamaya izin veren şeritten çıkma sistemi de A290’da standart özellikler olarak bulunuyor.

 

Güç-Aktarma Sistemleri: Performans Ve Verimlilik

Versiyona bağlı olarak Alpine A290’ın motoru baz versiyonda 180 HP; GT Premium, GT Performance ve GTS’de ise 220 HP olmak üzere iki farklı güç seviyesine sahip. Kademeli hızlanma pedalı tepkisi, elektromotorunun yüksek güç ve tork seviyelerine rağmen A290’ı kontrolü kolay bir spor otomobile dönüşmesini sağlamak için ayarlandı. A290’ın geliştirme mühendisleri, çekiş gücünü en üst düzeye çıkarmak amacıyla fren müdahalesine ek olarak; optimum tork dağılımını hassas bir şekilde ayarlamayı mümkün kılan gelişmiş tork yönetim sistemi Alpine Torque Technology’yi geliştirdi.

Elektrikli otomobillerde doğal motor gürültüsü olmadığından, sürüşe eşlik edecek ve güç aktarma sistemindeki stres hakkında doğrudan bilgi sağlayacak bir geri bildirim ses sisteminin oluşturulması, hissi artırmaya ve sürüş deneyimini iyileştirmeye yardımcı oluyor. Akustik uzmanları ve müzisyenlerle çalışan Alpine ekipleri, motorun ürettiği seslere dayanarak farklı frekans ve yoğunluklarda iki farklı Alpine Sürüş Sesi tonu oluşturdu. Bu sesler, A290 için özel olarak tasarlanan Devialet ses sistemi aracılığıyla yayılıyor. İlk ses olan Alternatif Ses, günlük kullanım için tasarlanan hafif, sportif bir ton sunuyor. İkinci ses olan Alpine Sesi, A290’a uygun benzersiz bir sportif ses deseni ile sürüş aşamalarını yapılandırmaya yardımcı oluyor. Her iki Alpine Sürüş Sesi de sürüş modlarından bağımsız olarak çalışıyor ve devre dışı bırakılabiliyor. Ayrıca yayaları elektrikli bir aracın gelişine karşı uyarmak için 30 km/s hıza kadar zorunlu olan akustik araç uyarı sistemi veya AVAS da yine benzersiz bir Alpine sesiyle tasarlandı.

 

Teknoloji: Sürükleyici Bir Dijital Deneyim

Direksiyonun arkasındaki 10,25 inç gösterge ekranı ve sürücüye dönük 10,1 inç merkezi bilgi-eğlence ekranı, özel grafikleri, arayüzleri ve işlevleriyle A290’ın atmosferine katkıda bulunuyor. Bu sürükleyici dijital deneyim, A290 kokpitinin sportif şıklığına uygun benzersiz görsel temalarla da yansıtılıyor. Hız göstergesinin alt kısmındaki sürüş modu simgesinin görsel teması seçilen sürüş moduna bağlı; Normal, Spor (dağ çizgisi kırmızı görünüyor), Eko (dağ çizgisi yeşil görünüyor) ve Kişisel olarak değişebiliyor.

Elektrikli rota planlama işleviyle Google Haritalar GPS navigasyon ve Google Asistan sesli asistan tüm donanım seviyelerinde standart olarak sunuluyor. Çok sayıda uygulama Google Play içeriği olarak sunuluyor. Android Auto ve Apple CarPlay üzerinden akıllı telefonlar entegre sisteme kablolu veya kablosuz olarak bağlanabiliyor. Alpine Telemetrik fonksiyonu, Canlı Veriler, Koçluk ve Yarış olmak üzere A290’a dayalı üç ana hizmet kategorisine erişim sağlıyor.

 

Batarya Ve Şarj: Kapsamlı Bir Ekosistem

Alpine A290, standart olarak yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa batarya ile sunuluyor. A290’ın 100 kW DC hızlı şarj sistemi ile batarya, %15’ten %80’e şarja 30 dakika ulaşabilirken, 15 dakika şarj ile de 150 km’ye kadar WLTP menzil sağlıyor. AC şarj noktasında entegre 11 kW şarj cihazı ile bataryanın %10’dan %80’e ulaşması için 3 saat 20 dakika şarj etmek, %50’den %80’e ulaşması için 1 saat 20 dakika şarj etmek ve 70 km WLTP menzile ulaşması için ise 1 saat şarj etmek yeterli oluyor. Şarj cihazı, V2L (araçtan cihaza) işlevine olanak sağlayan çift yönlü kullanım özelliğini de içeriyor. Ayrıca V2G (araçtan şebekeye) ile de uyumlu olup, Mobilize Power hizmetini üzerinden evde şarj tasarrufu da sağlıyor.

Alpine A290, 2025 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli Araçlar Konusunda Kaygılar Neler?

Çevre dostu bir geleceğe adım atan Türkiye’de elektrikli araçlar her geçen gün popülerleşiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre de trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı son bir yılda 32.777 adetten 131.127 adede yükseldi. Ancak bu dönüşümde kullanıcıların aklında hala bazı soru işaretleri bulunabiliyor. Türkiye’nin ilk online ilan platformu arabam.com’un 717 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırma, elektrikli araçlarla ilgili tüketicilerin endişelerini paylaştı. Araştırmaya göre, kullanıcıların %36’sı elektrikli araçlarla ilgili menzil kaygısı yaşadığını belirtirken, %31’i ise yetersiz şarj altyapısının bu araçların kullanımını zorlaştırdığını ifade etti. Katılımcılar, elektrikli araç alımında en önemli gerekçe olarak ise %38,5 oranı ile bu araçların çevre dostu olmasını gösterdi.

Elektrikli Araçların Tercih Edilme Sebepleri

arabam.com’un gerçekleştirdiği araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğu, elektrikli araçları çevreye duyarlı olmaları nedeniyle tercih ediyor. ‘Elektrikli otomobil alacak olsanız, en önemli gerekçeleriniz neler olur?’ sorusuna katılımcıların %38,5’i bu araçların çevre dostu yapısını en önemli avantaj olarak öne çıkarıyor. Bunun yanı sıra, düşük işletme maliyetleri %24,9 oranıyla kullanıcıların tercihlerinde etkili olan bir diğer önemli faktör. Performans ve hız %19 ile, vergi avantajları da %17,6 ile elektrikli araçların tercih edilmesinde rol oynayan diğer etkenler arasında yer alıyor.

Elektrikli Araç kullanımında menzil endişesi ve şarj alt yapı eksikliği dikkat çekiyor


arabam.com, elektrikli otomobillerin kullanımındaki zorlukların neler olduğu konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, ‘Elektrikli otomobil kullanımında en büyük zorluk sizce nedir?’ sorusuna katılımcıların %36’sı menzil endişesini ve %31’i yetersiz şarj alt yapısını en büyük gerekçe olarak belirtti. Bu durum, elektrikli araçların şarj altyapısının yetersizliği ve uzun yolculuklarda yaşanabilecek menzil kaygılarının hala önemli bir sorun olduğunu gösteriyor. Ayrıca, yüksek fiyatlar %18 ve servis ağının yetersizliği %15 olarak kullanıcıların karşılaştığı diğer zorluklar arasında yer alıyor.

Gerçekleştirilen araştırmada ‘Elektrikli otomobillerin gelecekte yaygınlaşmasını sağlamak için sizce hangi faktörler önemlidir?’ sorusuna katılımcıların %38,1’i daha uzun batarya ömrünün bu araçların yaygınlaşmasında belirleyici olacağını ifade etti. Bu durum, elektrikli araçları günlük yaşantıda daha kullanışlı hale getirmek için uzun batarya ömrünün tüketici gözündeki önemini gösteriyor. Yanıtların %22,6’sı da daha düşük fiyatların önemine dikkat çekti. Ayrıca, daha hızlı şarj altyapısının geliştirilmesi %23,3 ve daha fazla model seçeneğinin sunulması %12,2 ile kullanıcıların elektrikli araçlara geçişini kolaylaştıracak diğer unsurlar olarak öne çıktı.

Tüketici elektrikli araçları pahalı buluyor

Fiyatlar, elektrikli araçların benimsenmesinde kritik bir rol oynuyor. Anket sonuçlarına göre, ‘Diğerleriyle kıyasladığınızda elektrikli otomobillerin fiyatlarını nasıl buluyorsunuz?’ sorusuna katılımcıların %32’si elektrikli otomobillerin fiyatlarını ‘pahalı’ olarak değerlendirirken, %27’si ise ‘çok pahalı’ buluyor. Yalnızca %8’lik bir kesim fiyatları ‘ucuz’ olarak nitelendirirken cevaplayanların %23’ü fiyatları ‘normal’ olarak görüyor. Katılımcıların %11’i se kararsız.

arabam.com İlan Platformu & Garaj Genel Müdür Yardımcısı Emrah Şahinkonuyla ilgili “Gerçekleştirdiğimiz araştırmamız, elektrikli araçlara olan ilginin giderek arttığını bizlere gösteriyor. Tüketicilerin büyük bir kısmı elektrikli araçları çevre dostu olduğu için kullanabileceğini söylüyor. Çevre dostu teknolojilere olan bilinçlenmenin arttığını söyleyebiliriz. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) yıllık yayımladığı küresel elektrikli araç görünümü raporuna göre de 2024’ün ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre elektrikli araç satışları %25 artış gösterdi. Ancak menzil endişesi ve şarj altyapısında hissedilen eksiklik, bu araçların daha geniş kitlelere yayılmasının önündeki en büyük zorluklardan biri. Dolayısıyla devlet ve özel sektör olarak hepimiz elektrikli araçları güçlendirmek adına çalışmaları hızlandırmalıyız. Şarj sürelerinin kısalmasına yönelik çalışmalar, daha uzun menzilli batarya üretimleri, daha uygun fiyatlı elektrikli araç seçeneklerinin çoğalması elektrikli araçların yaygınlaşması için son derece önemli” dedi.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Raşit Kırkağaç: Küresel elektrikli araç pazarı büyüyor

Enerji sektörünün araştırmacı gazetecisi Raşit Kırkağaç’ın kaleme aldığı özel habere göre Uluslararası verilere göre 2023 yılında elektrikli otomobil satışları küresel düzeyde 14 milyona yaklaştı. Bu satışların yüzde 95’i Çin, Avrupa ve ABD’de gerçekleşti. Türkiye’de elektrikli araç pazarı büyürken 2023 yılında elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre 5 kattan fazla arttı ve 80 bin 826’ya yükseldi. İklim değişikliği ve enerji dönüşümü kapsamında hareket eden ülkeler ulaşım ve taşımacılıkta içten yanmalı motorlar yerine elektrikli motorların pazar payını artırma hedefiyle hareket ediyorlar. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ve Ortadoğu’da yaşanan belirsizliklerle birlikte giderek istikrarsızlaşan petrol sektörüne ulaşımda alternatifler arayan ülkeler bir yandan da şehir içi ulaşımda karbon emisyonları azaltma hedefiyle hareket ediyorlar. Verilere göre 2023 yılında haftada 250 binden fazla yeni kayıt yapıldı ve bu rakam 2013 yılındaki toplam rakamdan daha fazla. Türkiye’deki elektrikli araç satışlarına bakıldığında 2022 yılında 14 bin 896 olan elektrikli araç satış rakamları 2023 yılında 5 kattan fazla artarak 80 bin 826’ya yükseldi. Toplam şarj noktası soket sayısı ise 2023 Aralık sonu itibarıyla 11 bin 812 oldu.

ÇİN 2023’TE 1,2 MİLYON ELEKTRİKLİ ARAÇ İHRAÇ ETTİ

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Global Enerji Monitör (GEM), OECD ve OPEC verilerine göre elektrikli otomobil satışları küresel pazarda artmaya devam etti.

2023 yılında piyasaya çıkan elektrikli araçların yaklaşık yüzde 60’ı Çin’de, yaklaşık yüzde 25’i Avrupa’da ve yüzde 10’u ise ABD’de gerçekleşti. 2023 yılında Çin’de satılan otomobillerin 3’te 1’inden fazlası elektrikli araç olarak kayıtlara geçti.

Çin’de yeni elektrikli araç tescillerinin sayısı 2023’te 8,1 milyona ulaşarak 2022’ye göre yüzde 35 arttı. Bununla birlikte Çin, 2023’te 4 milyondan fazla araç ihraç etti ve bu araçların da 1,2 milyonu elektrikli araç olarak kayıtlara geçti.

ASYA-PASİFİK’TE VERİLER YÜKSELMEYE DEVAM ETTİ

Raporlarda Çin dışı verilere bakıldığında Hindistan’daki elektrikli araç satışları yıllık yüzde 70 artışla 80 bine ulaştı ve satılan araçların yüzde 2’si elektrikli olarak gerçekleşti. Elektrikli araçların teşvikini artırma kapsamında FAME II planı devreye sokuldu ve vergi avantajlarıyla son yıllarda talebin artması sağlandı.

Tayland’da ise elektrikli otomobil kayıtları bir önceki yıla göre 4 kattan fazla arttı ve yaklaşık 90 bin adete ulaştı. Vietnam’da ise otomobil satışları 2023’te yüzde 25 daraldı fakat buna rağmen elektrikli araç satışları 2022’de 7 bin iken 2023’te 30 binin üzerine çıkarak yüzde 15 paya ulaştı.

Malezya’da vergi indirimleri ve ithalat vergisi muafiyetleriyle birlikte şarj altyapısının yaygınlaşması elektrikli araç satışlarını 3 kattan fazla artırdı ve 10 bine yükseltti.

Güney Amerika’da elektrikli araç satışları 90 bine ulaştı. Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika ve Meksika 2023 yılında elektrikli araç pazarında bölgeye liderlik etti. Brezilya’da elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat artarak 50 binin üzerine çıktı ve yüzde 3’lük pazar payına ulaştı. Meksika’ya bakıldığında elektrikli araç satışları yıllık yüzde 80 artışla 15 bine çıktı ve pazardaki pay oranı da yüzde 1’in üzerinde seyretti. Afrika, Avrasya ve Ortadoğu’da elektrikli otomobil satışları, toplam otomobil satışlarının yüzde 1’inden daha az gerçekleşti.

 

ABD VE AVRUPA, ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARINDA ÖNEMLİ PAYA SAHİP

ABD’de yeni elektrikli araç kayıtları 2023’te 1,4 milyona ulaşarak 2022’ye göre yüzde 40’tan fazla arttı. 2023 yılında yıllık büyüme önceki iki yıla göre yavaş olsa da elektrikli araç pazarındaki büyüme devam etti. Avrupa’da 2023’te elektrikli araç pazarı 3,2 milyona ulaştı ve 2022’ye göre yaklaşık olarak yüzde 20 arttı.

Özellikle Almanya, Çin ve ABD’den sonra bir yılda yarım milyon yeni elektrikli aracı piyasaya sürerek en fazla elektrikli otomobil kaydı gerçekleştiren üçüncü ülke oldu. Fakat Almanya’da çeşitli satın alma sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması büyümeyi yavaşlatan etkenler arasında yer aldı. Almanya’da elektrikli otomobillerin satış payı 2022’de yüzde 30’dan 2023’te yüzde 25’e düştü. Buna rağmen Avrupa’nın genelinde elektrikli araç satışları artmaya devam etti.

Fransa ve Birleşik Krallık’ta satılan tüm otomobillerin yaklaşık yüzde 25’i Hollanda’da, yüzde 30’u İsveç’te satıldı. Yani satılan araçların yüzde 60’ı elektrikli araç olarak gerçekleşti. Norveç’e bakıldığında ise satış payının artış hızı az olmasına rağmen yüzde 95’le Avrupa’nın en yüksek satış payı olarak kayıtlara geçti.

VERGİ TEŞVİKLERİ PAZARIN BÜYÜMESİNE DESTEK OLUYOR

Dünyanın birçok ülkesi elektrikli araçların yaygınlaşmasını sağlamak için vergi teşviklerine devam ediyor. ABD’de belirli modeller için 7 bin 500 dolara kadar vergi kredisi sunuluyor.

Fakat bu kredi her bir otomobil için belirli satış oranına ulaşıldığında kademeli olarak azaltılıyor. Kanada’da 5 bin dolarlık bir federal vergi indirimi bulunuyor. Almanya’da ise 9 bin euro’ya kadar teşvik paketi sunulurken bu rakamın 6 bin euro’su hükümet tarafından, 3 bin euro’su da üretici tarafından sağlanıyor. Norveç’te elektrikli araçlar için KDV muafiyeti sağlanıyor. Fransa’da ise aracın maliyetine bakılarak 7 bin euro’ya kadar teşvik sunuluyor.

Tüm bu teşvik paketlerine bakıldığında elektrikli araç pazarının büyümeye ve teşvik mekanizmalarıyla desteklenmeye devam edeceği görülüyor. Ülkeler içten yanmalı motorların aksine elektrikli araçların şehir merkezlerinde daha fazla kullanılması için yeni teşvik paketleri üzerinde de çalışmayı sürdürüyor.

TÜRKİYE ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARINDA NE DURUMDA?

Elektrikli araç satışlarında Türkiye’ye bakıldığında 2022 yılında 14 bin 896 olarak gerçekleşen satış oranları 2023’te 80 bin 826 ve 2024 Haziran ayında ise 123 bin 977 olarak gerçekleşti. Toplam şarj noktası soket sayısı ise 2023 yılında 11 bin 812 olurken Haziran 2024’te bu rakam 20 bin 65’e yükseldi. 2023 yılı sonu itibarıyla AC şarj noktası sayısı 8 bin 320’den 2024 yılı Haziran ayında 12 bin 755’e yükseldi. DC şarj noktası sayısı ise 2023’te 3 bin 492’den 2024 yılı Haziran ayında 7 bin 310’a yükseldi. Şarj istasyonları toplam kurulu gücü 2023 yılında 645 MW olurken Haziran 2024’te bu rakam 1.209 MW’a çıktı.

Türkiye’nin yerli ve milli otomobili Togg’un devreye girmesi ve son olarak BYD’nin 1 milyar dolar değerindeki yatırım anlaşması çerçevesinde Türkiye’de yıllık 150 bin araçlık bir üretim tesisi ve AR-GE merkezi kurma çalışmalarına başlamasının, ülkedeki elektrikli araç pazarını da hareketlendireceği üzerinde duruluyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) da elektrikli araç ve şarj altyapısıyla ilgili önemli adımlar atıyor. EPDK, 25/12/2021 tarihinde yapılan kanun değişikliğiyle ilk yasal düzenlemeleri hayata geçirdi. Bu süreçte şarj ağı işletmeci lisansı konusunda da birçok başvuruyu değerlendiren EPDK, uygun şirketlere lisans vermeye başladı. Bu zamana kadar birçok lisans veren kurum, görevlerini yerine getirmediğini tespit ettiği bazı şirketlerin ise lisanslarını iptal etti. Bugün itibarıyla 169 şirket piyasada faaliyet gösteriyor. Mevzuata yeşil şarj istasyonları kavramının eklenmesiyle birlikte yenilenebilir enerji üretim tesisiyle bütünleşik şarj istasyonlarının kurulması ve sürdürülebilir, çevreye uyumlu bir ulaşım imkanı hedefleniyor.

EPDK’nın yayımladığı Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonuna göre 3 farklı senaryo belirlendi. Bu kapsamda 2025’te düşük senaryoya göre 202 bin 30, orta senaryoya göre 269 bin 15 ve yüksek senaryoya göre 361 bin 893 elektrikli araç sayısına ulaşılacak. Elektrikli araç sayısında 2030’da düşük senaryoda 776 bin 362, orta senaryoda 1 milyon 321 bin 932 ve yüksek senaryoda 1 milyon 679 bin 600’e ulaşılacak.

2035’te ise elektrikli araç sayısı düşük senaryoda 1 milyon 779 bin 488, orta senaryoda 3 milyon 307 bin 577, yüksek senaryoda ise 4 milyon 214 bin 273’e çıkacak. Öte yandan, şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor. Şarj soketi sayısı 2025’te düşük senaryoya göre 34 bin 278, orta senaryoya göre 46 bin 70, yüksek senaryoya göre ise 61 bin 897 olarak hesaplanıyor.

2030 öngörüleri şarj soket sayısının düşük senaryoda 83 bin 543, orta senaryoda 142 bin 824 ve yüksek senaryoda 181 bin 274 olacağını işaret ediyor. Şarj soket sayısının 2035’te ise düşük senaryoya göre 146 bin 916, orta senaryoya göre 273 bin 76, yüksek senaryoya göre ise 347 bin 934 olması bekleniyor.

TÜRKİYE ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARINDA ÜST SIRALARDA OLABİLİR

Türkiye son yıllarda yükselen elektrikli araç satışları ve şarj altyapı çalışmalarıyla küresel arenada oyuncu olma yolunda ilerliyor. Bunun en büyük göstergesi de araç pazarının 2020’den itibaren hızla büyümeye başlaması. Pazarın büyümesinin en önemli faktörlerinden biri de Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili Togg’un 2023 yılında seri üretime geçerek piyasaya sunulmasıyla hissedildi. Togg’un piyasaya girmesi elektrikli araçlar konusunda Türkiye’nin küresel rekabette önemli bir oyuncu olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda Türkiye, 2025 yılına kadar batarya üretim kapasitesini yıllık 15 GWh seviyesine çıkarmayı hedefliyor. Dış pazar potansiyeline bakıldığında ise AB’nin 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama kararı Türkiye için önemli bir fırsat sunuyor. 2023 yılında Avrupa’ya 500 milyon dolar değerinde elektrikli araç ihracatı gerçekleştiren Türkiye’nin bu rakamı 2025 yılına kadar 2 milyar dolara çıkarabileceği tahmin ediliyor.

Continue Reading

Blog

5. Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası’nın Finans Sponsoru Akbank Oldu!

Türkiye’nin alanında ilk ve en büyük etkinliği Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası için geri sayım başladı. Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilecek olan etkinlik için son bir aylık sürece girildi. 14-15 Eylül tarihleri arasında İstanbul – Autodrom yarış pistinde gerçekleştirilecek olan etkinliğin bu yılki finans sponsoru ise Akbank oldu. TEHAD’ın desteğiyle, Electric Hybrid Cars Dergisi tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında, otomobil ve teknoloji meraklıları hafta sonu boyunca, elektrikli araçları pist üzerinde deneyimleme şansı bulacak.

Türkiye’nin ilk ve tek tüketici deneyim odaklı sürüş etkinliği olan Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası, halka açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Etkinliğin geçtiğimiz yıl 7 bin 500 kayıtlı ziyaretçiyi ağırladığını söyleyen TEHAD Başkanı Berkan Bayram, “Son 4 yılda toplam 20 bini aşkın kişiye doğrudan, basın yayın organları aracılığıyla ise yaklaşık 5,4 milyon kişiye dolaylı olarak ulaşmayı başardık. Son 4 yılda 20 bini aşkın ziyaretçi, 40’ın üzerinde markanın 100’e yakın modelini test alanımızda deneyimleme şansına sahip oldu. Bu açıdan etkinliğimiz, elektrikli ve hibrid araçların doğrudan kullanıldığı, tüketici deneyim odaklı, Türkiye’nin ilk ve en büyük etkinliği olmayı başardı. Daha önce hiç yapılmamış ve her yıl artarak devam eden marka ve katılımcı kitlesi ile büyük bir rekora imza attık. Otomotiv, enerji, teknoloji, şarj ve mikromobilite sektörlerini temsil eden, ücretsiz olarak katılabileceğiniz etkinliğimizin kapıları, tüm meraklılara açıktır. Tüm bunlara ek olarak tamamen elektrikli Volvo Trucks için özel bir test sürüşü organize edilecek. Bu organizasyonun çok dikkat çekeceğini düşünüyoruz. Ayrıca bu yıl motosiklet bölümünü genişletiyoruz. Elektrikli motosikletler için ayrıca özel bir alan ayırdık” dedi.

Otomotiv endüstrisini bir sonraki çağın ulaşım teknolojisiyle buluşturan elektrikli ve hibrid araçlar, gün geçtikçe daha popüler hale geliyor. Artan menziller, gelişen teknolojiler ve tüm bunların beraberinde getirdiği yeni sürüş deneyimiyle yeni nesil elektrikli ve hibrid araçlar dünyada olduğu gibi Türk kullanıcıların da ilgisini her geçen gün daha fazla çekmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 65 bin adetlik satış rakamıyla yükselişini sürdüren elektrikli araçların, bu yıl satış verisi anlamında çok daha büyük bir hacme ulaşması bekleniyor. Sektördeki büyümeyi desteklemek ve elektrikli mobiliteyi bizzat deneyimleyerek tanışmak isteyenler için 4 yıl önce başlatılan, Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası için ise geri sayım başladı.

Electric Hybrid Cars Dergisi ile Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) tarafından düzenlenen etkinlik, 14-15 Eylül tarihlerinde 5. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor.

Organizasyonun bu yılki finans sponsoru Akbank!

Türkiye’nin alanında ilk ve en büyük etkinliğinin bu yılki finans sponsoru Akbank oldu. İki gün sürecek olan 5. Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası’nda otomotiv ve şarj işetmeciliğinin güçlü markaları ilk etapta katılımcı olarak yerlerini aldı. Sektörün diğer iddialı oyuncularının da etkinlikte yer alması bekleniyor. İstanbul Autodrom yarış pistinde gerçekleştirilecek olan etkinliğe katılanlar, Türkiye’de satışa sunulan tüm elektrikli araçları inceleme ve daha da önemlisi deneyimlenme fırsatı yakalayacak.

Geçtiğimiz 4 yılda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası’nın, bu yıl da büyük bir ilgiyle takip edilmesi bekleniyor. Bu yıl 5.si düzenlenecek olan Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası’nın, Türkiye’de satışı bulunan tüm markalara ev sahipliği yapacağını söyleyen TEHAD Başkanı Berkan Bayram, “Geçtiğimiz yıl 7 bin 500 kayıtlı ziyaretçiyi ağırlayan etkinliğimiz, son 4 yılda toplam 20 bini aşkın kişiye doğrudan, basın yayın organları aracılığıyla ise yaklaşık 5,4 milyon kişiye dolaylı olarak ulaşmayı başardı. Son 4 yılda 20 bini aşkın ziyaretçi, 40’ın üzerinde markanın 100’e yakın modelini test alanımızda deneyimleme şansına sahip oldu. Bu açıdan etkinliğimiz, elektrikli ve hibrid araçların doğrudan kullanıldığı, tüketici deneyim odaklı, Türkiye’nin ilk ve en büyük etkinliği olmayı sürdürüyor. Daha önce hiç yapılmamış ve her yıl artarak devam eden marka ve katılımcı kitlesi ile büyük bir rekora imza attık. Otomotiv, enerji, teknoloji, şarj ve mikromobilite sektörlerini temsil eden, ücretsiz olarak katılabileceğiniz etkinliğimizin kapıları, tüm meraklılara açıktır” dedi.

Sadece araçlar değil teknolojiler de görücüye çıkıyor!

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli ve hibrid araç satışlarının hızla arttığını ifade eden Berkan Bayram, “Bu satış rakamlarına rağmen elektrikli otomobil ile tanışma şansına ulaşamamış büyük bir çoğunluğun olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda yeni bir otomobil alma sürecinde kararsız kalan da büyük bir kesim de var. Elektrikli ve Hibrid Araçlar Sürüş Haftası ile bu ihtiyaca cevap vermek konusunda, yardımcı olmayı hedefliyoruz. Ziyaretçilerimiz sadece otomobillerle değil, elektrikli motosiklet kullanımı, şarj istasyonları, güneş panelleri ve teknolojisi ile de tanışma şansına sahip olacaklar. Elektrikli Volvo Trucks için özel bir test sürüşü organize edilecek. Bu organizasyonun çok dikkat çekeceğini düşünüyoruz. Ayrıca bu yıl motosiklet bölümünü de genişletiyoruz. Elektrikli motosikletler için ayrıca özel bir alan ayırdık” diye konuştu.

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.