Connect with us

Elektrikli Araçlar

YARIŞ PİSTLERİNDEN ŞEHRİN SOKAKLARINA: ALPINE A290

Alpine A290, yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa bataryaya sahip.

Alpine, Fransız uzmanlığı ile markanın üç temel dayanağı olan; performans, çeviklik ve hafiflik yaklaşımıyla geliştirdiği ilk elektrikli spor otomobili A290 ile yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. 13 Haziran tarihinde, dünyanın en büyük dayanıklılık yarışı olan Le Mans 24 Saat Yarışları’nın açılış gününde ilk sportif 5 koltuklu şehir otomobilinin tanıtımını gerçekleştiren Alpine, tamamen elektrikli Dream Garage dünyasının açılışını yapıyor.

Alpine A290, Alpine A110’da beğenilen tüm unsurları şehirli bir spor otomobile dahil ediyor. Alpine DNA’sına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirilen A290, kompakt ve çevik bir otomobil olmakla birlikte yüksek performans ve konfor sunuyor.

Sahip olduğu üstün tasarımı, üst düzey teknik özellikleri, eksiksiz bağlantı ve sürüşü kişiselleştiren çok sayıda seçeneğiyle Alpine A290, elektrik çağını kucaklamak için tasarlanan yeni nesil gerçek bir Alpine. Bu otomobil; performansa ya da tasarıma daha fazla odaklanan yeni nesil müşteri kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

 

MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “A290, Alpine’in sportif ruhunu şehrin sokaklarına taşıyan beş kapılı ve yeni hot hatch bir model. Kompakt ölçüleri ile size şehir içinde konforlu ve pratik bir sürüş deneyimi yaşatırken, aynı zamanda kendinizi Alpine’in heyecan verici dünyası içerisinde bulmanızı sağlıyor. Tıpkı A110’da olduğu gibi A290’da da aerodinamiğe büyük bir önem verildi. Tamamen alüminyumdan oluşan gövdesi ve özel tasarımı, sınıfının en çevik modellerinden biri olma özelliğini taşımasını sağlıyor. 380 kilometreye kadar menzili bulunan Alpine’in ilk elektrikli modeli A290, elektrifikasyonun otomotiv dünyasında geldiği konumun önemini bir kez daha vurguluyor. Yakın gelecekte yarış pistlerinde de göreceğimiz elektrikli otomobillerin ilk temsilcilerinden olacak bu model, OYAK’ın da girişimi ve destekleri ile 2025 yılının ikinci yarısında Türkiye’deki kullanıcıları ile buluşacak.” dedi.

 

Sportifliğin Saf İfadesi Olan Dış Tasarım

Alpine A290, 4 metreden kısa olan küçük bir şehir otomobili olmasına rağmen, sahip olduğu gövde orantılarıyla kaslı bir görünüm sergiliyor. AmpR Small platformu, Antony Villain liderliğindeki Alpine tasarım ekibinin modele mükemmel bir temel kazandırmasını mümkün kılarken, iz genişliğinin 60 mm artırılması bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Bu sayede A290, harekete geçmeye hazır kaslı bir hot-hatch tavrı ortaya koyuyor. Uzunluğu 3.990 mm, genişliği 1.820 mm, yüksekliği 1.520 mm ve aks mesafesi 2.530 mm olan A290 oldukça kompakt boyutlara sahip.

A290, Jean Rédélé geleneğine bağlılığını sürdüren bir tasarıma sahip. Alpine’in tüm modellerinde bulunan dört farlı ön cephe, benzersiz ışık imzasıyla uzak mesafeden bile tanınabilirken, ralli otomobillerini anımsatan X şeklindeki desenler dikkat çekiyor.

Geniş çamurluklar, onları vurgulayan gövde rengi kenarlara sahip yan marşpiyeler, alüminyum veya belirli versiyonlarda standart olarak anodize mavi tavan kenarları ve ince düşünülmüş diğer birçok detay; A290’ın dış tasarımına güçlü bir ifade kazandırıyor. Ön kısımda Alpine yazısı yer alırken; özel spor tamponda tipik bir kar tanesi motifi bulunuyor.

A290’ın gövde tasarım sürecinin her aşamasında, elektrikli menzili en üst düzeye çıkartmak üzere aerodinamik faktörler göz önünde bulunduruldu. Maksimum verim elde etmek için geniş yan marşpiyeler, difüzör, kanatçıklar ve arka aydınlatmaların şeklinin yanı sıra tampondaki hava girişleri de özel olarak tasarlandı.

Alpine A290, yeni Alpine Vision Mavi de dahil olmak üzere dört gövde rengi içeriyor. Ayrıca Deep Siyah, Nival Beyaz ve Matt Tornado Grisi renklerinde de sunuluyor.

 

İç Tasarım: Kokpit Atmosferi

A290, 5 koltuğa, 5 kapıya ve 326 litrelik bir bagaja sahip canlı küçük sınıf bir otomobil. Kokpit, Deep Mavi seçeneğiyle Alpine dünyasına özgü sportif bir görünüm sergiliyor. Nappa deri ile kaplı üç kollu spor direksiyon simidi, A290’ın sportif karakterini vurgulamak ve ele daha iyi oturmasını sağlamak üzere kalın bir şekilde tasarlandı. Direksiyon simidinin solunda şarj için rejenerasyon seviyesini ayarlayan RCH döner düğme, sağında çeşitli sürüş modları ve hemen dikkat çeken kırmızı OV sollama düğmesi ile Formula 1 dünyasından ilham alan birkaç özel düğme içeriyor. Direksiyon; sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge ekranı modu için kontrollere ek olarak özel bir ses kumandası modülü de içeriyor.

Spor pedallar ve ayak desteği, A290’ın sportif sürüş pozisyonunun ergonomisini tamamlıyor. Sürücüye doğru eğimli 10,1 inç orta ekran ve fiziksel klima kontrolleri; sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan kontrol edebilmesini sağlayacak ergonomiyle tasarlandı. Çevre dostu malzemelerden üretilen döşemeler, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı yansıtıyor. İlk donanım seviyesinde koltuklar, silika grisi kontrast dikişlerle kombin edilmiş %100 geri dönüştürülmüş koyu mavi kumaş ile kaplanırken; ön konsol, orta konsolun yanları ve kapı panelleri gözenekli kumaşla kaplandı. Sırtlığın üst bölümüne ise elektrikli ok şeklinde bir A logosu yerleştirildi. GT Premium ve GTS versiyonlarında koltuklar, ön konsol ve kapı panelleri Deep Mavi ve Eevee Gri renk Nappa deri ile kaplandı. Deri koltuk başlıklarına Alpine kabartması, koltuk sırtlığının ortasına ise A290 logosu işlendi.

 

Platform Ve Dinamik Özellikler: Erişilebilir Sportiflik

Alpine A290, segmentinin en iyi performans seviyesine sahip otomobillerden biri. 220 HP’ye kadar güç, 300 Nm tork ve sadece 1.479 kg ağırlığı ile 0-100 km/s hızlanma süresi sadece 6,4 saniye. Sadece 3,99 metre uzunluğundaki bu 5 kapılı, 5 kişilik şehir otomobili; konfor ve pratiklik özelliklerini koruyor. 326 litrelik cömert bagaj hacmi ve 10,20 metre dönüş çapı ile günlük kullanım kolaylığı sağlıyor.

Tamamen alüminyum tasarımı ve batarya boyutu seçimi, ağırlığı son derece rekabetçi bir değer olan 1.479 kg’da tutmaya yardımcı oluyor. Düşük ağırlık merkezi A290’ın gövde salınımlarını sınırlıyor. Bu sınıfta nadir olan çok kollu arka süspansiyon, tekerlek konumunun hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlayarak A290’a sınıfının en iyi yol tutuşunu sağlıyor.

A290’ın 26 sürüş destek sistemi (ADAS); geri manevrada otomatik acil durum freni, acil durum şerit düzeltmesi, güvenli yolcu çıkışı ve sürücünün dikkatini izleme özelliklerini içeriyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan yeni My Safety Switch düğmesi, sürücünün ADAS ayar tercihlerini tek bir hareketle seçmesini sağlıyor. Ayrıca dur-kalk işlevine sahip adaptif hız sabitleme ve iki tekerlekli araçları sollamaya izin veren şeritten çıkma sistemi de A290’da standart özellikler olarak bulunuyor.

 

Güç-Aktarma Sistemleri: Performans Ve Verimlilik

Versiyona bağlı olarak Alpine A290’ın motoru baz versiyonda 180 HP; GT Premium, GT Performance ve GTS’de ise 220 HP olmak üzere iki farklı güç seviyesine sahip. Kademeli hızlanma pedalı tepkisi, elektromotorunun yüksek güç ve tork seviyelerine rağmen A290’ı kontrolü kolay bir spor otomobile dönüşmesini sağlamak için ayarlandı. A290’ın geliştirme mühendisleri, çekiş gücünü en üst düzeye çıkarmak amacıyla fren müdahalesine ek olarak; optimum tork dağılımını hassas bir şekilde ayarlamayı mümkün kılan gelişmiş tork yönetim sistemi Alpine Torque Technology’yi geliştirdi.

Elektrikli otomobillerde doğal motor gürültüsü olmadığından, sürüşe eşlik edecek ve güç aktarma sistemindeki stres hakkında doğrudan bilgi sağlayacak bir geri bildirim ses sisteminin oluşturulması, hissi artırmaya ve sürüş deneyimini iyileştirmeye yardımcı oluyor. Akustik uzmanları ve müzisyenlerle çalışan Alpine ekipleri, motorun ürettiği seslere dayanarak farklı frekans ve yoğunluklarda iki farklı Alpine Sürüş Sesi tonu oluşturdu. Bu sesler, A290 için özel olarak tasarlanan Devialet ses sistemi aracılığıyla yayılıyor. İlk ses olan Alternatif Ses, günlük kullanım için tasarlanan hafif, sportif bir ton sunuyor. İkinci ses olan Alpine Sesi, A290’a uygun benzersiz bir sportif ses deseni ile sürüş aşamalarını yapılandırmaya yardımcı oluyor. Her iki Alpine Sürüş Sesi de sürüş modlarından bağımsız olarak çalışıyor ve devre dışı bırakılabiliyor. Ayrıca yayaları elektrikli bir aracın gelişine karşı uyarmak için 30 km/s hıza kadar zorunlu olan akustik araç uyarı sistemi veya AVAS da yine benzersiz bir Alpine sesiyle tasarlandı.

 

Teknoloji: Sürükleyici Bir Dijital Deneyim

Direksiyonun arkasındaki 10,25 inç gösterge ekranı ve sürücüye dönük 10,1 inç merkezi bilgi-eğlence ekranı, özel grafikleri, arayüzleri ve işlevleriyle A290’ın atmosferine katkıda bulunuyor. Bu sürükleyici dijital deneyim, A290 kokpitinin sportif şıklığına uygun benzersiz görsel temalarla da yansıtılıyor. Hız göstergesinin alt kısmındaki sürüş modu simgesinin görsel teması seçilen sürüş moduna bağlı; Normal, Spor (dağ çizgisi kırmızı görünüyor), Eko (dağ çizgisi yeşil görünüyor) ve Kişisel olarak değişebiliyor.

Elektrikli rota planlama işleviyle Google Haritalar GPS navigasyon ve Google Asistan sesli asistan tüm donanım seviyelerinde standart olarak sunuluyor. Çok sayıda uygulama Google Play içeriği olarak sunuluyor. Android Auto ve Apple CarPlay üzerinden akıllı telefonlar entegre sisteme kablolu veya kablosuz olarak bağlanabiliyor. Alpine Telemetrik fonksiyonu, Canlı Veriler, Koçluk ve Yarış olmak üzere A290’a dayalı üç ana hizmet kategorisine erişim sağlıyor.

 

Batarya Ve Şarj: Kapsamlı Bir Ekosistem

Alpine A290, standart olarak yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa batarya ile sunuluyor. A290’ın 100 kW DC hızlı şarj sistemi ile batarya, %15’ten %80’e şarja 30 dakika ulaşabilirken, 15 dakika şarj ile de 150 km’ye kadar WLTP menzil sağlıyor. AC şarj noktasında entegre 11 kW şarj cihazı ile bataryanın %10’dan %80’e ulaşması için 3 saat 20 dakika şarj etmek, %50’den %80’e ulaşması için 1 saat 20 dakika şarj etmek ve 70 km WLTP menzile ulaşması için ise 1 saat şarj etmek yeterli oluyor. Şarj cihazı, V2L (araçtan cihaza) işlevine olanak sağlayan çift yönlü kullanım özelliğini de içeriyor. Ayrıca V2G (araçtan şebekeye) ile de uyumlu olup, Mobilize Power hizmetini üzerinden evde şarj tasarrufu da sağlıyor.

Alpine A290, 2025 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Škoda’nın Türkiye’deki En İyisi Vosmer Otomotiv Oldu!

İzmir ve çevresindeki otomobil tutkunlarına 2009 yılından bu yana en kaliteli hizmeti sunan Vosmer Otomotiv, uzman ekibiyle başarılarını devam ettiriyor. 3 farklı lokasyonda toplam 55 bin metrekarelik alanda hizmet vermeye devam eden Vosmer Otomotiv, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Bu kapsamda Škoda Auto’nun her yıl düzenlediği satış ve satış sonrası hizmetler kapsamındaki niteliksel ve niceliksel 40 farklı kriterin değerlendirilmesi sonucunda Türkiye’de 2023’ün “En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sahibi Vosmer Otomotiv oldu. Her biri konusunda uzman ve tüm eğitimlerini başarıyla tamamlamış dinamik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti, “Vosmer Otomotiv olarak ilkemiz satış ve satış sonrası hizmette mükemmellik ve koşulsuz müşteri memnuniyeti. Yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzun en önemli kanıtı da global anlamda Škoda’dan aldığımız bu değerli ödüldür” dedi.

 

Doğuş Otomotiv ve Yüce Auto yetkili satıcısı ve servisi olarak İzmir ve çevresindeki otomobil tutkunlarına hizmet veren Vosmer Otomotiv, alanında uzman ekibi ve yenilikçi çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Sektörde 15’inci yılını kutlayan ve İzmir’de Škoda markasının da satış ve satış sonrası hizmetlerini Alsancak ve Bornova lokasyonlarında yürüten Vosmer Otomotiv, müşteri memnuniyeti ve mükemmel hizmet geleneğiyle öne çıkmaya devam ediyor.

 

40 farklı kriter değerlendirildi!

 Škoda Auto’nun her yıl düzenlediği global “En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sonuçları açıklandı. Buna göre Satış ve Satış Sonrası Hizmetler kapsamındaki niteliksel ve niceliksel 40 farklı kriterin değerlendirilmesi sonucunda “Türkiye’de En İyi Yetkili Satıcı Ödülü”nün sahibi Vosmer Otomotiv oldu. Škoda Auto’nun 103 ülkeden, en iyi yetkili satıcılarının katılımı ile gerçekleşen etkinlikte Türkiye’den Yüce Auto-Škoda Genel Müdürü Zafer Başar ile Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti yer aldı. Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti’ye ödülü Škoda Auto Uluslararası Satışlar Sorumlusu Jan Procházka teslim etti. Her biri konusunda uzman ve tüm eğitimlerini başarıyla tamamlamış dinamik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Vosmer Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Rikardo Aliberti, “Vosmer Otomotiv olarak ilkemiz satış ve satış sonrası hizmette mükemmellik ve koşulsuz müşteri memnuniyeti. Bunu sürdürebilmek için de aralıksız olarak çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzun en önemli kanıtı da global anlamda

Škoda’dan aldığımız bu değerli ödüldür. Bu çok değerli ödülü kazanmamızda emeği geçen tüm takım arkadaşlarıma teşekkür ediyor, her zaman daha iyisini yapabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Continue Reading

Araba Bakımı

Michelin’in Yeni MICHELIN Alpin 7 Serisi Kışa Damga Vuracak

Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin’in yeni MICHELIN Alpin 7 lastikleri, kış koşulları için artırılmış güvenlik, karlı zeminde yüzde 6 oranında artırılmış fren performansı ve yüzde 9 oranında düşürülen yuvarlama direnci ile kullanıcılarına hem kolaylık hem de enerji tasarrufu sağlıyor. Toplamda 62 ebatta piyasaya sürülen MICHELIN Alpin 7 kış serisi, benzinli, elektrikli veya hibrit farketmeksizin tüm araçlara uyum sağlıyor.

 

Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin’in yeni MICHELIN Alpin 7 serisi, zorlu kış koşullarını tüketiciler için hafifletirken, benzinli elektrikli ve hibrit farketmeksizin tüm araçlara uyum sağlıyor. Kış koşulları için artırılmış güvenlik, karlı zeminde yüzde 6 oranında artırılmış fren performansı (1) ve yüzde 9 oranında düşürülen yuvarlama direnci (4) sayesinde enerji tasarrufu da sağlayan MICHELIN Alpin 7 serisi Mayıs ayından itibaren Michelin yetkili satıcılarının raflarında yerini aldı.

 

MICHELIN Alpin ürün ailesinin son jenerasyonu olan MICHELIN Alpin 7, Michelin’in kış ürün ailesinin sağladığı teknik performansın devamını sağlarken, soğuk kış koşullarında ve ıslak veya karla kaplı yollarda üstün yol tutuşu ve uzun ömürlü performans sağlamaya devam ediyor.  Kış koşulları için referans olan MICHELIN Alpin ürün ailesinin ilk 6 neslinin şimdiye kadar 32 ülkede yaklaşık 13 milyon adet satışı gerçekleşti.

 

MICHELIN Alpin 7 kendini kanıtladı

 

UTAC’ın Finlandiya’nın kuzeyinde gerçekleştirdiği testler sonucunda MICHELIN Alpin 7; ıslak ve karla kaplı yol koşullarında güvenlik (5,6), karlı zeminde artırılmış performans (1,2), uzun ömür ve enerji tasarrufu (3,4) alanlarında kendini kanıtlayarak testlerden başarılı bir şekilde geçti.

 

Düşük sıcaklıklar için tasarlanmış yeni bir kauçuk karışımı ile hızlanma, frenleme ve viraj alma sırasında üstün kontrol sağlayan MICHELIN Alpin 7, yönlü sırt deseni ve sırt desenindeki ilave kanallar sayesinde ıslak ve karlı yollarda üstün yol tutuş sağlarken, karda manevra kabiliyetini de önemli ölçüde artırıyor.

 

Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye B2C Pazarlama Direktörü Corina Chicu yaptığı açıklamada “Zorlu kış koşullarında güvenlikten ödün vermeden enerji tasarrufu sağlayan yeni MICHELIN Alpin 7, benzinli, elektrikli veya hibrit farketmeksizin tüm araçlar için birinci sınıf ürünler sunma tutkumuzun bir kanıtıdır. Zorlu kış koşullarında üstün kontrol, uzun ömür ve performansa odaklanmamız, Michelin Alpin ürün ailesini gerçek bir referans haline getirmiştir. Olağanüstü performansı bağımsız testler sonucunda da kanıtlanan MICHELIN Alpin 7’nin kış koşullarında Türk sürücülerin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacağına hiç şüphemiz yok” dedi.

Continue Reading

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.