Elektrikli Araçlar
YARIŞ PİSTLERİNDEN ŞEHRİN SOKAKLARINA: ALPINE A290

Alpine A290, yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa bataryaya sahip.
Alpine, Fransız uzmanlığı ile markanın üç temel dayanağı olan; performans, çeviklik ve hafiflik yaklaşımıyla geliştirdiği ilk elektrikli spor otomobili A290 ile yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. 13 Haziran tarihinde, dünyanın en büyük dayanıklılık yarışı olan Le Mans 24 Saat Yarışları’nın açılış gününde ilk sportif 5 koltuklu şehir otomobilinin tanıtımını gerçekleştiren Alpine, tamamen elektrikli Dream Garage dünyasının açılışını yapıyor.
Alpine A290, Alpine A110’da beğenilen tüm unsurları şehirli bir spor otomobile dahil ediyor. Alpine DNA’sına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirilen A290, kompakt ve çevik bir otomobil olmakla birlikte yüksek performans ve konfor sunuyor.
Sahip olduğu üstün tasarımı, üst düzey teknik özellikleri, eksiksiz bağlantı ve sürüşü kişiselleştiren çok sayıda seçeneğiyle Alpine A290, elektrik çağını kucaklamak için tasarlanan yeni nesil gerçek bir Alpine. Bu otomobil; performansa ya da tasarıma daha fazla odaklanan yeni nesil müşteri kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.
MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “A290, Alpine’in sportif ruhunu şehrin sokaklarına taşıyan beş kapılı ve yeni hot hatch bir model. Kompakt ölçüleri ile size şehir içinde konforlu ve pratik bir sürüş deneyimi yaşatırken, aynı zamanda kendinizi Alpine’in heyecan verici dünyası içerisinde bulmanızı sağlıyor. Tıpkı A110’da olduğu gibi A290’da da aerodinamiğe büyük bir önem verildi. Tamamen alüminyumdan oluşan gövdesi ve özel tasarımı, sınıfının en çevik modellerinden biri olma özelliğini taşımasını sağlıyor. 380 kilometreye kadar menzili bulunan Alpine’in ilk elektrikli modeli A290, elektrifikasyonun otomotiv dünyasında geldiği konumun önemini bir kez daha vurguluyor. Yakın gelecekte yarış pistlerinde de göreceğimiz elektrikli otomobillerin ilk temsilcilerinden olacak bu model, OYAK’ın da girişimi ve destekleri ile 2025 yılının ikinci yarısında Türkiye’deki kullanıcıları ile buluşacak.” dedi.
Sportifliğin Saf İfadesi Olan Dış Tasarım
Alpine A290, 4 metreden kısa olan küçük bir şehir otomobili olmasına rağmen, sahip olduğu gövde orantılarıyla kaslı bir görünüm sergiliyor. AmpR Small platformu, Antony Villain liderliğindeki Alpine tasarım ekibinin modele mükemmel bir temel kazandırmasını mümkün kılarken, iz genişliğinin 60 mm artırılması bu etkiyi daha da güçlendiriyor. Bu sayede A290, harekete geçmeye hazır kaslı bir hot-hatch tavrı ortaya koyuyor. Uzunluğu 3.990 mm, genişliği 1.820 mm, yüksekliği 1.520 mm ve aks mesafesi 2.530 mm olan A290 oldukça kompakt boyutlara sahip.
A290, Jean Rédélé geleneğine bağlılığını sürdüren bir tasarıma sahip. Alpine’in tüm modellerinde bulunan dört farlı ön cephe, benzersiz ışık imzasıyla uzak mesafeden bile tanınabilirken, ralli otomobillerini anımsatan X şeklindeki desenler dikkat çekiyor.
Geniş çamurluklar, onları vurgulayan gövde rengi kenarlara sahip yan marşpiyeler, alüminyum veya belirli versiyonlarda standart olarak anodize mavi tavan kenarları ve ince düşünülmüş diğer birçok detay; A290’ın dış tasarımına güçlü bir ifade kazandırıyor. Ön kısımda Alpine yazısı yer alırken; özel spor tamponda tipik bir kar tanesi motifi bulunuyor.
A290’ın gövde tasarım sürecinin her aşamasında, elektrikli menzili en üst düzeye çıkartmak üzere aerodinamik faktörler göz önünde bulunduruldu. Maksimum verim elde etmek için geniş yan marşpiyeler, difüzör, kanatçıklar ve arka aydınlatmaların şeklinin yanı sıra tampondaki hava girişleri de özel olarak tasarlandı.
Alpine A290, yeni Alpine Vision Mavi de dahil olmak üzere dört gövde rengi içeriyor. Ayrıca Deep Siyah, Nival Beyaz ve Matt Tornado Grisi renklerinde de sunuluyor.
İç Tasarım: Kokpit Atmosferi
A290, 5 koltuğa, 5 kapıya ve 326 litrelik bir bagaja sahip canlı küçük sınıf bir otomobil. Kokpit, Deep Mavi seçeneğiyle Alpine dünyasına özgü sportif bir görünüm sergiliyor. Nappa deri ile kaplı üç kollu spor direksiyon simidi, A290’ın sportif karakterini vurgulamak ve ele daha iyi oturmasını sağlamak üzere kalın bir şekilde tasarlandı. Direksiyon simidinin solunda şarj için rejenerasyon seviyesini ayarlayan RCH döner düğme, sağında çeşitli sürüş modları ve hemen dikkat çeken kırmızı OV sollama düğmesi ile Formula 1 dünyasından ilham alan birkaç özel düğme içeriyor. Direksiyon; sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge ekranı modu için kontrollere ek olarak özel bir ses kumandası modülü de içeriyor.
Spor pedallar ve ayak desteği, A290’ın sportif sürüş pozisyonunun ergonomisini tamamlıyor. Sürücüye doğru eğimli 10,1 inç orta ekran ve fiziksel klima kontrolleri; sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan kontrol edebilmesini sağlayacak ergonomiyle tasarlandı. Çevre dostu malzemelerden üretilen döşemeler, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı yansıtıyor. İlk donanım seviyesinde koltuklar, silika grisi kontrast dikişlerle kombin edilmiş %100 geri dönüştürülmüş koyu mavi kumaş ile kaplanırken; ön konsol, orta konsolun yanları ve kapı panelleri gözenekli kumaşla kaplandı. Sırtlığın üst bölümüne ise elektrikli ok şeklinde bir A logosu yerleştirildi. GT Premium ve GTS versiyonlarında koltuklar, ön konsol ve kapı panelleri Deep Mavi ve Eevee Gri renk Nappa deri ile kaplandı. Deri koltuk başlıklarına Alpine kabartması, koltuk sırtlığının ortasına ise A290 logosu işlendi.
Platform Ve Dinamik Özellikler: Erişilebilir Sportiflik
Alpine A290, segmentinin en iyi performans seviyesine sahip otomobillerden biri. 220 HP’ye kadar güç, 300 Nm tork ve sadece 1.479 kg ağırlığı ile 0-100 km/s hızlanma süresi sadece 6,4 saniye. Sadece 3,99 metre uzunluğundaki bu 5 kapılı, 5 kişilik şehir otomobili; konfor ve pratiklik özelliklerini koruyor. 326 litrelik cömert bagaj hacmi ve 10,20 metre dönüş çapı ile günlük kullanım kolaylığı sağlıyor.
Tamamen alüminyum tasarımı ve batarya boyutu seçimi, ağırlığı son derece rekabetçi bir değer olan 1.479 kg’da tutmaya yardımcı oluyor. Düşük ağırlık merkezi A290’ın gövde salınımlarını sınırlıyor. Bu sınıfta nadir olan çok kollu arka süspansiyon, tekerlek konumunun hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlayarak A290’a sınıfının en iyi yol tutuşunu sağlıyor.
A290’ın 26 sürüş destek sistemi (ADAS); geri manevrada otomatik acil durum freni, acil durum şerit düzeltmesi, güvenli yolcu çıkışı ve sürücünün dikkatini izleme özelliklerini içeriyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan yeni My Safety Switch düğmesi, sürücünün ADAS ayar tercihlerini tek bir hareketle seçmesini sağlıyor. Ayrıca dur-kalk işlevine sahip adaptif hız sabitleme ve iki tekerlekli araçları sollamaya izin veren şeritten çıkma sistemi de A290’da standart özellikler olarak bulunuyor.
Güç-Aktarma Sistemleri: Performans Ve Verimlilik
Versiyona bağlı olarak Alpine A290’ın motoru baz versiyonda 180 HP; GT Premium, GT Performance ve GTS’de ise 220 HP olmak üzere iki farklı güç seviyesine sahip. Kademeli hızlanma pedalı tepkisi, elektromotorunun yüksek güç ve tork seviyelerine rağmen A290’ı kontrolü kolay bir spor otomobile dönüşmesini sağlamak için ayarlandı. A290’ın geliştirme mühendisleri, çekiş gücünü en üst düzeye çıkarmak amacıyla fren müdahalesine ek olarak; optimum tork dağılımını hassas bir şekilde ayarlamayı mümkün kılan gelişmiş tork yönetim sistemi Alpine Torque Technology’yi geliştirdi.
Elektrikli otomobillerde doğal motor gürültüsü olmadığından, sürüşe eşlik edecek ve güç aktarma sistemindeki stres hakkında doğrudan bilgi sağlayacak bir geri bildirim ses sisteminin oluşturulması, hissi artırmaya ve sürüş deneyimini iyileştirmeye yardımcı oluyor. Akustik uzmanları ve müzisyenlerle çalışan Alpine ekipleri, motorun ürettiği seslere dayanarak farklı frekans ve yoğunluklarda iki farklı Alpine Sürüş Sesi tonu oluşturdu. Bu sesler, A290 için özel olarak tasarlanan Devialet ses sistemi aracılığıyla yayılıyor. İlk ses olan Alternatif Ses, günlük kullanım için tasarlanan hafif, sportif bir ton sunuyor. İkinci ses olan Alpine Sesi, A290’a uygun benzersiz bir sportif ses deseni ile sürüş aşamalarını yapılandırmaya yardımcı oluyor. Her iki Alpine Sürüş Sesi de sürüş modlarından bağımsız olarak çalışıyor ve devre dışı bırakılabiliyor. Ayrıca yayaları elektrikli bir aracın gelişine karşı uyarmak için 30 km/s hıza kadar zorunlu olan akustik araç uyarı sistemi veya AVAS da yine benzersiz bir Alpine sesiyle tasarlandı.
Teknoloji: Sürükleyici Bir Dijital Deneyim
Direksiyonun arkasındaki 10,25 inç gösterge ekranı ve sürücüye dönük 10,1 inç merkezi bilgi-eğlence ekranı, özel grafikleri, arayüzleri ve işlevleriyle A290’ın atmosferine katkıda bulunuyor. Bu sürükleyici dijital deneyim, A290 kokpitinin sportif şıklığına uygun benzersiz görsel temalarla da yansıtılıyor. Hız göstergesinin alt kısmındaki sürüş modu simgesinin görsel teması seçilen sürüş moduna bağlı; Normal, Spor (dağ çizgisi kırmızı görünüyor), Eko (dağ çizgisi yeşil görünüyor) ve Kişisel olarak değişebiliyor.
Elektrikli rota planlama işleviyle Google Haritalar GPS navigasyon ve Google Asistan sesli asistan tüm donanım seviyelerinde standart olarak sunuluyor. Çok sayıda uygulama Google Play içeriği olarak sunuluyor. Android Auto ve Apple CarPlay üzerinden akıllı telefonlar entegre sisteme kablolu veya kablosuz olarak bağlanabiliyor. Alpine Telemetrik fonksiyonu, Canlı Veriler, Koçluk ve Yarış olmak üzere A290’a dayalı üç ana hizmet kategorisine erişim sağlıyor.
Batarya Ve Şarj: Kapsamlı Bir Ekosistem
Alpine A290, standart olarak yaklaşık 380 km’ye kadar WLTP menzili sağlayan 52 kWsa batarya ile sunuluyor. A290’ın 100 kW DC hızlı şarj sistemi ile batarya, %15’ten %80’e şarja 30 dakika ulaşabilirken, 15 dakika şarj ile de 150 km’ye kadar WLTP menzil sağlıyor. AC şarj noktasında entegre 11 kW şarj cihazı ile bataryanın %10’dan %80’e ulaşması için 3 saat 20 dakika şarj etmek, %50’den %80’e ulaşması için 1 saat 20 dakika şarj etmek ve 70 km WLTP menzile ulaşması için ise 1 saat şarj etmek yeterli oluyor. Şarj cihazı, V2L (araçtan cihaza) işlevine olanak sağlayan çift yönlü kullanım özelliğini de içeriyor. Ayrıca V2G (araçtan şebekeye) ile de uyumlu olup, Mobilize Power hizmetini üzerinden evde şarj tasarrufu da sağlıyor.
Alpine A290, 2025 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.
Elektrikli Araçlar
Hyundai Motor Grubu, ABD’deki Yatırımını 26 Milyar Dolara Çıkarıyor

Hyundai Motor Grubu, Amerika’daki yatırımını 26 milyar dolara çıkaracağını açıkladı. Bu adım, grubun inovasyona, istihdam yaratmaya ve kilit sektörlerde sürdürülebilir büyümeye yönelik uzun vadeli bağlılığını pekiştiriyor. Yatırım, 2025–2028 yılları arasında gerçekleştirilecek ve grubun Amerika pazarındaki varlığını önemli ölçüde genişletecek. Bu yeni yatırım, Mart 2025’te açıklanan 21 milyar dolarlık yatırım planına ek olarak 5 milyar dolar daha içeriyor. Böylece Hyundai, otomotiv, çelik ve robotik alanlarındaki stratejik girişimlerini daha da ileri taşıyacak.
Yatırımın öne çıkan başlıkları:
Stratejik Çelik Üretimi: Louisiana’da kurulacak yeni çelik fabrikası, otomotiv üretimi gibi stratejik sektörlere destek verecek, yerel tedarik zincirlerini güçlendirecek ve endüstriyel dayanıklılığı artıracak.
Amerika’daki Otomotiv Üretim Kapasitesinin Genişletilmesi: Grubun otomotiv iştirakleri Hyundai Motor Company ve Kia Corporation, ABD’deki üretim kapasitelerini önemli ölçüde artırarak tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin şekilde cevap verecek.
Robotik İnovasyon Merkezi: Grup, yılda 30.000 birim üretim kapasitesine sahip ileri teknoloji bir robotik tesisi kuracak. Tasarım, üretim, test ve uygulama süreçlerini kapsayacak bu merkez, ABD’de robotik ekosisteminin öncü üssü olacak.
Hyundai Motor Grubu, bu girişimler aracılığıyla önümüzdeki dört yıl içinde ABD’de yaklaşık 25.000 yeni doğrudan istihdam yaratmayı hedefliyor. Bu da ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak. Grup, aynı zamanda Amerika merkezli teknoloji iştirakleri Boston Dynamics (robotik) ve Motional (otonom sürüş) aracılığıyla teknoloji ticarileştirmesini hızlandırıyor. Ayrıca yapay zekâ, robotik ve otonom sürüş gibi geleceğin teknolojilerinde önde gelen Amerikan şirketleriyle iş birliklerini genişletiyor.
Hyundai, 1986’da Amerika pazarına girişinden bu yana ülkeye 20,5 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve büyümesini ülkenin gelişimiyle uyumlu hale getirdi. Bu son yatırım, Hyundai Motor Grubu’nun Amerikan ekonomisine olan sarsılmaz bağlılığını ve inovasyon, sürdürülebilirlik ve uzun vadeli refahın güvenilir bir ortağı olma rolünü bir kez daha vurguluyor.
Elektrikli Araçlar
OMODA Markası Türkiye’ye Geliyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası, bir yandan ülkemiz pazarına giriş yaparken bir yandan da D segment bir SUV olan OMODA 7 modelini Türkiye pazarına sunmaya hazırlanıyor. Grubun Türkiye’deki genişlemesinde kilit bir aşamayı temsil eden bu yeni adım, kullanıcılara üst düzey bir mobilite deneyimi sunma vaadi taşıyor. Markanın yepyeni amiral gemisi olan OMODA 7, ileri teknoloji ve şık tasarım etrafında şekillendirilerek premium mobilite deneyimini yeniden tanımlıyor. Akıllı teknoloji ile şık tasarımı buluşturarak yerel kullanıcılara yepyeni bir sürüş deneyimi sunan OMODA 7, Türkiye’de premium mobiliteye yeni bir trend kazandıracak.
Otomotiv sektörünün yenilikçi markaları OMODA & JAECOO, ürün gamını yeni nesil mobilite seçenekleriyle genişletmeye devam ediyor. Grup olarak 2024 yılında gelir, satış hacmi, ihracat ve NEV satışlarında rekor seviyelere ulaştıklarını söyleyen OMODA&JAECOO Türkiye Başkan Yardımcısı Vivian Jiang, “Chery Grubu 5 milyon adedi aşan kümülatif ihracatıyla da önemli bir eşiği daha geride bıraktı. Bu yüksek performans da grup olarak bizi Fortune Global 500 listesinde 233’üncü sıraya kadar yükseltti ve listenin daimî oyuncuları arasında yerimizi aldık. 2025 yılı itibarıyla da Chery Grubu, kaliteli gelişim ivmesini sürdürdü. Grubun yılın ilk yarısındaki araç satışı, bir önceki yıla göre yüzde 14,5 artışla 1,26 milyon adet olarak gerçekleşti. Şirket, 550 bin adetlik araç ihracatı gerçekleştirerek Çin’in toplam otomobil ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturdu ve Çin’in otomobil ihracatında ilk sırada yer almaya devam etti. OMODA ve JAECOO ise, Temmuz 2025 itibarıyla, sadece 27 ayda dünya genelinde toplam 600 bin adedin üzerinde satış gerçekleştirirken bu başarıya en hızlı ulaşan yeni marka oldu” dedi.
Bu büyük başarılarda önemli bir paya sahip olan OMODA & JAECOO, şirketin küreselleşme stratejisinde de kilit bir görev üstleniyor. Kısa sürede büyük bir ilgiyle karşılaşan OMODA markası, hem Türkiye pazarına giriş yaparken bir yandan da yepyeni bir model sunmaya hazırlanıyor. Bu adım, grubun Türkiye’deki genişlemesinde kilit bir aşamayı temsil ederken, yerel tüketicilere taze bir mobilite deneyimi sunma vaadi taşıyor. OMODA isminde yer alan “O”, heyecan ve canlılığı simgelerken aynı zamanda yaşamın temel unsuru olan oksijeni ifade ediyor. “MODA” ise “Modern” kelimesinden türetilmiş olup moda, tasarım ve trendleri yansıtarak sürdürülebilir, çevre dostu ve avangart yaşam tarzlarını temsil ediyor. OMODA, gençlik, bireysellik ve küreselleşmeye dair derin içgörülerle, öncü kullanıcıları kucaklamayı ve tavır sahibi yeni nesil için ileriye dönük bir marka yaratmayı hedefliyor.
Teknoloji ve modanın buluştuğu otomobil: OMODA 7!
OMODA & JAECOO markası altında geliştirilen yepyeni amiral gemisi model OMODA 7, ileri teknoloji ve şık tasarım etrafında şekillendirilerek premium mobilite deneyimini yeniden tanımlıyor. Gelişmiş teknolojileri her yolculuğu daha akıllı ve pratik hale getirirken, sofistike sürücü destek sistemleri güvenliği artırıyor ve sürüşü daha zahmetsiz kılıyor. Dinamik ve akıcı dış hatları ise modern estetik anlayışı ve markanın benzersiz karakterini ortaya koyuyor. İç mekânda OMODA 7, teknolojik sofistike detayları lüks kaliteyle birleştiriyor. Kabin düzeni, ferah iç hacim ve akıllı sistemlerden her unsur, sürükleyici bir premium deneyim sunuyor. Her yolculuk, teknolojinin ve modanın kusursuz biçimde birleştiği, geleceğe ait özel bir alana adım atmak gibi hissettiriyor. Çok yakında Türkiye’de satışa sunulmaya hazırlanan OMODA 7, akıllı teknoloji ile şık tasarımı buluşturarak yerel kullanıcılara yepyeni bir sürüş deneyimi sunacak. Türkiye’de premium mobiliteye yeni bir trend kazandırmaya hazırlanan OMODA 7, üstün performansı, yüksek kalitesi ve sofistike tasarımıyla dikkatleri üzerine çekecek.
Dış dünyanın sesleri içeriye giremiyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA 7 keskin “X” şeklindeki ön ızgara tasarımıyla karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor.
Elektrikli Araçlar
Hotomobil Tesla Cybertruck için Tasarladığı Cyberglad Modelinin Avrupa Lansmanını “Caravan Salon Düsseldorf” Fuarı’nda Gerçekleştiriyor

Hotomobil, 29 Ağustos’ta Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek olan Avrupa’nın en büyük motorlu karavan, mobil yaşam ve seyahat fuarı “Caravan Salon Düsseldorf”a Tesla Cybertruck için tasarladığı Cyberglad Modeli ile katılıyor.
Hotomobil, her yıl düzenli olarak katıldığı sektörün en büyük organizasyonlarından biri olan; Avrupa’nın en büyük motorlu karavan, mobil yaşam ve seyahat fuarı “Caravan Salon Düsseldorf”da bu yıl Tesla Cybertruck için özel olarak tasarladığı Cyberglad’in Avrupa lansmanını gerçekleştirecek.
Las Vegas’ta düzenlenen ve dünyanın en büyük kripto etkinliklerinden biri olan “Bitcoin 2025” Konferansında ilk tanıtımı yapılan, yalnızca Cybertruck kullanıcılarına özel tasarlanan Cyberglad; ultra hafif monoblok gövdesi, aerodinamik formu ve şık tasarımıyla elektrikli araçlar için optimize edilmiş bir yaşam alanı sunuyor. Kripto para ile satın alınabilen ilk camper olan Cyberglad; gelişmiş teknolojik altyapısı, çağdaş tasarımı ve kullanıcı odaklı konfor özellikleriyle sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.
Hotomobil’in en çok tercih edilen modeli olan Gladiator serisinden ilham alınarak geliştirilen Cyberglad, farklı boyut ve donanım seçenekleriyle neredeyse tüm pick-up araçlarla uyumlu yapısıyla dikkat çekiyor. Markanın lokomotif ürün grubu olan Gladiator modelleri, uzun süredir kullanıcıların beğenisini kazanırken; bu yılki fuarda, Tesla Cybertruck için özel olarak optimize edilen Cyberglad’in yanı sıra, farklı versiyonlarıyla Gladiator serisi de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Etkinlik kapsamında; araç tanıtımı, interaktif deneyim alanları ve marka temsilcileriyle birebir görüşme imkanı da katılımcıları bekliyor olacak.
-
Hava Yolu4 hafta önce
SunExpress’e Youth Awards 2025’te Çifte Ödül
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor
-
Otomotiv Sektörü4 hafta önce
Hyundai’nin Beklenen Modeli i30 Türkiye’de Yeniden Satışta
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önce
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de
-
Kara Yolu4 hafta önce
Türkiye’nin Stratejik Otoyolunda Güvenlik TCK by Kıraç A.Ş.’ye Emanet
-
Deniz Yolu4 hafta önce
KRUVAZİYER TURİZMİNDE KIŞ AYI REKORU! 3 YILDA 6 KAT ARTIŞ
-
Ulaşım4 hafta önce
Türkiye’nin Ulaşım Haritası Yeniden Çiziliyor: Raylı Sistemler ve Otomobilde Yeni Dönem
-
Hava Yolu1 hafta önce
İGA İstanbul Havalimanı Yine “Dünyanın En İyisi”