Connect with us

Blog

Yeni Audi S3: Yüksek performanslı, çevik, etkileyici

Audi, geçtiğimiz günlerde pazara sunduğu Audi A3 modelinin ardından, şimdi ailenin S3 versiyonunu tüketicileriyle buluşturuyor. Kapsamlı bir güncellemenin ardından 333 PS güç çıkışı ve 420 Nm’lik torkuyla artırılmış bir performansa sahip model, tork dağılımı ve dinamik plus moduyla çevik bir kullanım sunuyor. Audi S3’te etkileyici tasarım ve seçilebilir gündüz sürüş farı imzaları güncellemede dikkat çeken özellikler olarak öne çıkıyor.

 

Birçok yeni özellik sayesinde bir güncellemeden daha fazlasını sunan Audi S3, satışa sunuldu. Audi S3’te yer alan güç artışı, tork dağılımı ve diğer teknolojik özellikler daha fazla performans ve atik sürüş özellikleri sağlıyor. Kompakt model, etkileyici ön tasarım, sportif difüzör ve dört çıkışlı performans tipi egzoz sistemiyle artan dinamiklerini görünümüne yansıtıyor. Audi S3, 4.750.643 TL’den başlayan fiyatlarla Sportback ve Sedan kasa tipiyle Audi showroomlarında satışa sunuluyor.

 

Daha fazla performans: 333 PS ile 2.0 TFSI

333 PS (245 kW) güç ve 420 Nm tork ile Yeni Audi S3* her zamankinden daha güçlü. Makyajla birlikte 2.0 TFSI motor 23 PS daha fazla güç ve 20 Nm daha fazla tork sağlıyor. Böylece üstün hızlanma ve çevik sürüş sunuyor. S3, 0-100 km/s hızlanmasını 4,7 saniyede tamamlıyor. 2.100 ila 5.500 d/d aralığında olmak üzere geniş bir devir bandında maksimum tork sağlıyor. Maksimum hızı ise 250 km/s ile sınırlı. Ayrıca motor ve şanzıman daha sportif bir kurulumla dikkat çekiyor. Sabit bir hızda ve düşük ile orta hızlanma anındaki düşük güç gereksiniminde önceden yüklenen turbo, basıncı sabit bir şekilde tutuyor. Böylece anlık güç gereksiniminde gaz kelebeğinin açılmasıyla performansı artıyor. Daha yüksek ilk hareket torku sayesinde yedi vitesli S tronic şanzıman daha seri bir kalkış sağlıyor. Ayrıca, tam yük altında vites değiştirme süresi yarıya indirildi ve D sürüş modunda kısmi güç gereksinimlerindeki motor devirleri artırıldı. Bu da kullanıcıya çok iyi bir tepkime sağlıyor.

 

Daha fazla sürüş dinamiği: Tork dağılımı quattro güç-aktarma sistemi

Tork dağılımı sağlayan quattro güç aktarma sistemi RS 3’ün ardından artık S3’te de sunuluyor. Hem çevikliği hem de sürüş dengesini artıran bu teknoloji, arka tekerlekler arasında tamamen değişken tork dağılımı sağlıyor. Tork dağılımı, sürüş koşullarına ve seçilen Audi drive select moduna bağlı olarak, torku viraj içindeki ve dışında arka tekerlekler arasında en iyi şekilde dağıtmak üzere her bir tahrik milinde elektronik olarak kontrol edilen çok plakalı bir kavramadan yararlanıyor.

 

Daha heyecan verici bir deneyim: Audi drive select modu dinamik plus

Audi drive select, konfor odaklıdan son derece dinamik bir sürüş deneyimine kadar geniş bir yelpazede altı farklı mod sunuyor. Tanıdık profillere (otomatik, konfor, dinamik, verimlilik ve bireysel) ek olarak, Yeni S3, yüksek sürüş dinamikleri sağlayan yeni dinamik plus moduna da sahip. Bu modda tork dağılımı arka aksa ve viraj dışındaki arka tekerleğe mümkün olduğunca fazla tork göndererek kullanıcıya arkadan kayma sürüş imkanı sağlıyor. Elektronik stabilite kontrolü (ESC) Sport modunda otomatik olarak aktif hale geliyor. ESC sisteminin zarif müdahaleleri, farklı sürtünme katsayılarına sahip yüzeylerde daha fazla ve daha heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Ayrıca motor ve şanzıman dinamik plus modu için özel olarak ayarlandı. Dinamik modla karşılaştırıldığında, 2.0 TFSI motorun rölanti devir performansı 200 d/d artışla 1.300 d/d’ye çıkarıldı. Ayrıca gaz kelebeği tepkisi daha direkt olacak şekilde ayarlandı. Şanzıman daha kısa vites geçişlerine ek olarak daha geç vites büyütme ve daha erken vites küçültme davranışıyla sürüş dinamiklerini daha da yukarıya taşıyor.

 

Daha hassas bir yapı: sürüş optimizasyonları

Daha sert ve negatif kambere izin veren yeni rulmanlar sayesinde yeni S3’ün direksiyon tepkisi artırıldı ve daha fazla yanal kontrol sağlandı. Bu sayede, daha iyi tutuş ve daha dinamik sürüş elde ediliyor. Optimize edilen ilerici direksiyon sistemi S3’e daha hassas viraj davranışları sağlıyor. S spor süspansiyon, S3 modellerinde standart olup A3 ile kıyaslandığında gövdeyi 15 mm alçaltıyor. S3 için özel olarak ayarlanan süspansiyon kontrol sistemleri dinamik viraj ve sürüş davranışlarını beraberinde getiriyor. Limitlerde gelişmiş stabilite ve gelişmiş yol tutuş özellikleri sağlıyor.

 

Daha etkin fren performansı: daha büyük fren diskleri

S3 makyajla birlikte önde daha büyük hava kanallı fren diskleriyle donatıldı. 18 inçlik çelik fren diskleri bir öncekine oranla 4mm kalınlaştırılarak 357 mm’ye 34 mm ölçülerine geldi. Öndeki iki pistonlu kaliperler de yeni.

 

Daha dikkat çekici: İlerici tasarım

Makyajla birlikte Audi S3 daha da sportif ve gergin bir görünüme kavuştu. Altıgen, çerçevesiz Singleframe ızgara yenilendi ve belirgin şekilde daha düz ve daha geniş bir yapıya kavuştu. L şeklindeki tasarım öğeleri ve büyük yan hava girişleriyle birlikte hacimli ızgara, S3’ün dinamik karakterini vurguluyor. Motorsporlarından esinlenen iki dikey kola sahip dikkat çekici ön spoyler, bu iki unsuru birbirine bağlıyor ve S3’ü görsel olarak daha da alçak gösteriyor.

 

Daha özgün: dört adede kadar farklı gündüz sürüş farı imzası

Yeniden tasarlanan Singleframe ızgara gibi far tasarımı da önemli ölçüde daha düz bir tasarıma sahip. Böylece Audi A3 serisinin genişlik algısı daha da güçleniyor. LED ve Matrix LED farlardaki dijital gündüz farlarını oluşturan 24 pikselli hücreler gövdenin üst kenarında üç sıra halinde düzenlenmiş durumda. Artık MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası seçmek ve aralarında geçiş yapmak mümkün. Bu sayede kullanıcılar otomobilinin ifadesini istediği zaman değiştirebiliyor.

 

Daha karizmatik: keskin iç mekân tasarımı

Daha da etkileyici dış tasarımla bütünlük oluşturmak adına iç tasarım da önemli ölçüde keskin bir görünüm sergiliyor. İç mekân, vites kolu tasarımı ve havalandırma ızgaralarından dekoratif kumaş kaplamalara ve yeni iç aydınlatmaya kadar çok sayıda değişiklikle dikkat çekiyor. Ön kapılardaki 300 lazer kesimiyle hazırlanan kumaş panel, göz alıcı yeni bir tasarım unsuru olarak öne çıkıyor.

 

Suni deri kol dayama ve üç bölgeli konforlu klima standart olarak sunuluyor. Altı düzleştirilmiş üç kollu spor deri direksiyon, çok işlevli kumandalar ve yeni krom direksiyon kulakçıklarına sahip. Entegre başlıklara ve güçlü yan yükseltilere sahip spor koltuklar, gelişmiş yanal destek sağlıyor. Dinamica mikrofiber dışında dekoratif kaplamalar için ayrıca alüminyum ve karbon fiber gibi süslemeler de sunuluyor.

 

*S3 (ortalama yakıt tüketimi: 8,7 -8,1 l/100 km; ortalama CO2 emisyonları: 198 -185 g/km; CO2 sınıfı: A)

 

 

 

 

Öne çıkan özellikler

 

Audi S3 Sportback ve Audi S3 Sedan

 

Güç-aktarma sistemi

  • 0 TFSI;
  • 600 – 6.500 d/d aralığında 333 PS (245 kW) güç
  • 100 – 5.500 d/d aralığında 420 Nm tork
  • 0 -100 hızlanma: 4,7 saniye, maksimum hız: 250 km/s (sınırlı)
  • Sabit bir hızda ve düşük ila orta hızlanma anındaki düşük güç gereksiniminde önceden yüklenen turbo, basıncı sabit bir şekilde tutuyor. Böylece anlık güç gereksiniminde gaz kelebeğinin açılmasıyla performansı artıyor.
  • 350 bar basınçlı yakıt enjeksiyon sistemi, değişken valf açma özelliğiyle Audi valf açma sistemi (AVS)
  • Yedi vitesli S tronic şanzıman için daha sportif kurulum

 

Süspansiyon

  • Daha fazla çeviklik ve denge için arka aksta aktif, değişken tork dağılım özelliğiyle tork dağılımı
  • Standart donanımda altı profile sahip Audi drive select dinamik sürüş sistemi; yeni dinamik plus modu
  • Daha yüksek ısı dayanımına ve daha yüksek yük kapasitesine sahip 18 inçlik hava soğutmalı fren diskleri (önceki modele göre 4 mm daha kalın)
  • Gelişmiş kuru yol tutuş ve fren performansına sahip yeni 19 inç lastik (235/35 R19 91Y XL)
  • Daha iyi tutuş, fren ve denge için yeni nesil ESC
  • Lastiklerde daha yüksek yanal tutunma ve daha direkt direksiyon tepkisi için yeni alt salıncak burçları ve mafsalları
  • Gelişmiş direksiyon tepkisi ve optimize edilmiş dönüş tepkisi için Standart ilerici direksiyon
  • S spor süspansiyon standart. Opsiyon Sönümleme kontrollü S spor süspansiyon sistemi (A3’teki standart süspansiyonla karşılaştırıldığında her ikisi de 15 mm daha alçak)

 

Dış Tasarım

  • Sportif dış tasarımı destekleyen unsurlar:
  • Yeni tasarımıyla alçak, geniş ve çerçevesiz Singleframe ön ızgara
  • Yeniden tasarlanan ön spoylere sahip geniş hava girişleri ve tamponlar
  • Araç genişliğini vurgulayan yeni far ve arka aydınlatma tasarımı
  • Dikkat çekici difüzör ve dört egzoz çıkışına sahip S’e özgü egzoz sistemi; opsiyon olarak titanyum susturuculu performans egzoz sistemi
  • Yeni jant tasarımları (18 inç jantlar standart, opsiyon olarak 19 inç)
  • Krom görünümlü yan ayna kapakları standart
  • Dijital gündüz sürüş farı imzası ve karşılama/beni eve götür işleviyle LED ve Matrix LED farlar; MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası seçeneği
  • Yeni Metalik Ascari Mavi, Metalik Progresif Kırmızı ve Metalik District Yeşil dışında Mat Daytona Gri olmak üzere yeni gövde renkleri.

 

 

 

 

 

İç mekan

  • İlerici tasarım, sürücü odaklı kokpit, çok sayıda kişiselleştirme seçeneği
  • Yeni malzemeler ve tasarım öğeleri: dekoratif kumaş döşemeler, yeni vites topuzu tasarımı
  • Standart özellikler:
    • Entegre başlıklara ve belirgin yan yükseltilere sahip spor koltuklar, ön koltuk sırtlıklarında kabartma S logosu
    • 3 kollu çok fonksiyonlu, alt tarafı düzleştirilmiş spor deri direksiyon
    • Alüminyum tarzında iç mekân uygulamaları
    • Siyah kumaş iç tavan
    • Paslanmaz çelik pedallar
    • S logolu alüminyum eklere sahip aydınlatmalı kapı eşikleri
    • Orta kol dayama ve bardak tutucular
    • Suni deri kol dayama
    • Üç bölgeli konforlu iklimlendirme
    • 30 adet kişiselleştirilebilir rengiyle ambiyans aydınlatma paketi plus
    • Sürücü ve ön yolcu için bağımsız sıcaklık kontrolleri ve arka koltuklar için ek kontrol özelliğiyle üç bölgeli konforlu iklimlendirme
  • Opsiyonel özellikler:
    • Alüminyum ve karbon dekoratif süslemeler ve elmas dikişli fine nappa deri koltuklar
    • Kapılarda aydınlatmalı kumaş panelli ambiyans aydınlatma paketi pro
    • Daha fazla konfor için hafıza fonksiyonlu elektrikli ön koltuk

 

Bilgi-Eğlence

  • Standart özellikler:
    • Audi sanal Kokpit Plus
    • Bilgi-eğlence ve araç işlevlerini kontrol etmek üzere ses tanıma özelliği ve dokunmatik ekranda el yazısı algılama özelliği ile 12,3 inç dokunmatik ekran
    • DAB+ dijital radyo
    • Kablosuz akıllı telefon şarjı ile Audi telefon tutucu aydınlatması
    • Önde ve arkada USB – C bağlantı noktaları (şarj)
  • Opsiyonel özellikler:
    • Çevrimiçi ve hibrit radyo
    • Standart kablosuz şarja ek olarak, mümkün olan en iyi eller serbest görüşme kalitesi için harici antenli Audi Phone Box
    • Sürükleyici bir ses deneyimi için önde sanal 3-Boyutlu ses özelliği ile Sonos Premium Ses Sistemi
    • Sürücünün doğrudan görüş alanında önemli bilgileri gösteren Head-Up Gösterge Ekranı

 

Sürüş Asistan sistemleri

  • Audi Pre-Sense ile çarpışma önleme ve dönüş yardımcısı, şeritten ayrılma uyarısı, Adaptif Hız Sabitleme ve Park asistanı ile zengin standart güvenlik donanımı

 

 

 

     
  Audi Grubu, premium ve lüks segmentte otomobil ve motosiklet üretimi gerçekleştiren en başarılı üreticilerinden biridir. Audi, Bentley, Lamborghini ve Ducati markaları 13 ülkede 22 tesiste üretim yapıyor. Audi ve ortakları dünya çapında 100’den fazla pazarda faaliyet gösteriyor.

 

2022 yılında 1,61 milyon adet Audi, 15.174 adet Bentley, 9.233 adet Lamborghini ve 61.562 adet Ducati modelini müşterilerine teslim eden Audi Grubu, 2022 mali yılında toplam 61,8 milyar Euro gelir ve 7,6 milyar Euro faaliyet karı elde etti. Audi Grubu 2022 yılı itibarıyla, 54 binden fazlası Almanya Audi AG olmak üzere dünya genelinde 87 binden fazla kişiyi istihdam ediyor. Etkileyici markaları, yeni modelleri, yenilikçi mobilite çözümleri ve son derece farklı hizmetleriyle grup, sürdürülebilir, bireysel, premium mobilite sağlayıcısı olma yolunda sistematik olarak ilerliyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.