Connect with us

Blog

Yeni Audi S3: Yüksek performanslı, çevik, etkileyici

Audi, geçtiğimiz günlerde pazara sunduğu Audi A3 modelinin ardından, şimdi ailenin S3 versiyonunu tüketicileriyle buluşturuyor. Kapsamlı bir güncellemenin ardından 333 PS güç çıkışı ve 420 Nm’lik torkuyla artırılmış bir performansa sahip model, tork dağılımı ve dinamik plus moduyla çevik bir kullanım sunuyor. Audi S3’te etkileyici tasarım ve seçilebilir gündüz sürüş farı imzaları güncellemede dikkat çeken özellikler olarak öne çıkıyor.

 

Birçok yeni özellik sayesinde bir güncellemeden daha fazlasını sunan Audi S3, satışa sunuldu. Audi S3’te yer alan güç artışı, tork dağılımı ve diğer teknolojik özellikler daha fazla performans ve atik sürüş özellikleri sağlıyor. Kompakt model, etkileyici ön tasarım, sportif difüzör ve dört çıkışlı performans tipi egzoz sistemiyle artan dinamiklerini görünümüne yansıtıyor. Audi S3, 4.750.643 TL’den başlayan fiyatlarla Sportback ve Sedan kasa tipiyle Audi showroomlarında satışa sunuluyor.

 

Daha fazla performans: 333 PS ile 2.0 TFSI

333 PS (245 kW) güç ve 420 Nm tork ile Yeni Audi S3* her zamankinden daha güçlü. Makyajla birlikte 2.0 TFSI motor 23 PS daha fazla güç ve 20 Nm daha fazla tork sağlıyor. Böylece üstün hızlanma ve çevik sürüş sunuyor. S3, 0-100 km/s hızlanmasını 4,7 saniyede tamamlıyor. 2.100 ila 5.500 d/d aralığında olmak üzere geniş bir devir bandında maksimum tork sağlıyor. Maksimum hızı ise 250 km/s ile sınırlı. Ayrıca motor ve şanzıman daha sportif bir kurulumla dikkat çekiyor. Sabit bir hızda ve düşük ile orta hızlanma anındaki düşük güç gereksiniminde önceden yüklenen turbo, basıncı sabit bir şekilde tutuyor. Böylece anlık güç gereksiniminde gaz kelebeğinin açılmasıyla performansı artıyor. Daha yüksek ilk hareket torku sayesinde yedi vitesli S tronic şanzıman daha seri bir kalkış sağlıyor. Ayrıca, tam yük altında vites değiştirme süresi yarıya indirildi ve D sürüş modunda kısmi güç gereksinimlerindeki motor devirleri artırıldı. Bu da kullanıcıya çok iyi bir tepkime sağlıyor.

 

Daha fazla sürüş dinamiği: Tork dağılımı quattro güç-aktarma sistemi

Tork dağılımı sağlayan quattro güç aktarma sistemi RS 3’ün ardından artık S3’te de sunuluyor. Hem çevikliği hem de sürüş dengesini artıran bu teknoloji, arka tekerlekler arasında tamamen değişken tork dağılımı sağlıyor. Tork dağılımı, sürüş koşullarına ve seçilen Audi drive select moduna bağlı olarak, torku viraj içindeki ve dışında arka tekerlekler arasında en iyi şekilde dağıtmak üzere her bir tahrik milinde elektronik olarak kontrol edilen çok plakalı bir kavramadan yararlanıyor.

 

Daha heyecan verici bir deneyim: Audi drive select modu dinamik plus

Audi drive select, konfor odaklıdan son derece dinamik bir sürüş deneyimine kadar geniş bir yelpazede altı farklı mod sunuyor. Tanıdık profillere (otomatik, konfor, dinamik, verimlilik ve bireysel) ek olarak, Yeni S3, yüksek sürüş dinamikleri sağlayan yeni dinamik plus moduna da sahip. Bu modda tork dağılımı arka aksa ve viraj dışındaki arka tekerleğe mümkün olduğunca fazla tork göndererek kullanıcıya arkadan kayma sürüş imkanı sağlıyor. Elektronik stabilite kontrolü (ESC) Sport modunda otomatik olarak aktif hale geliyor. ESC sisteminin zarif müdahaleleri, farklı sürtünme katsayılarına sahip yüzeylerde daha fazla ve daha heyecan verici bir sürüş deneyimi sağlıyor. Ayrıca motor ve şanzıman dinamik plus modu için özel olarak ayarlandı. Dinamik modla karşılaştırıldığında, 2.0 TFSI motorun rölanti devir performansı 200 d/d artışla 1.300 d/d’ye çıkarıldı. Ayrıca gaz kelebeği tepkisi daha direkt olacak şekilde ayarlandı. Şanzıman daha kısa vites geçişlerine ek olarak daha geç vites büyütme ve daha erken vites küçültme davranışıyla sürüş dinamiklerini daha da yukarıya taşıyor.

 

Daha hassas bir yapı: sürüş optimizasyonları

Daha sert ve negatif kambere izin veren yeni rulmanlar sayesinde yeni S3’ün direksiyon tepkisi artırıldı ve daha fazla yanal kontrol sağlandı. Bu sayede, daha iyi tutuş ve daha dinamik sürüş elde ediliyor. Optimize edilen ilerici direksiyon sistemi S3’e daha hassas viraj davranışları sağlıyor. S spor süspansiyon, S3 modellerinde standart olup A3 ile kıyaslandığında gövdeyi 15 mm alçaltıyor. S3 için özel olarak ayarlanan süspansiyon kontrol sistemleri dinamik viraj ve sürüş davranışlarını beraberinde getiriyor. Limitlerde gelişmiş stabilite ve gelişmiş yol tutuş özellikleri sağlıyor.

 

Daha etkin fren performansı: daha büyük fren diskleri

S3 makyajla birlikte önde daha büyük hava kanallı fren diskleriyle donatıldı. 18 inçlik çelik fren diskleri bir öncekine oranla 4mm kalınlaştırılarak 357 mm’ye 34 mm ölçülerine geldi. Öndeki iki pistonlu kaliperler de yeni.

 

Daha dikkat çekici: İlerici tasarım

Makyajla birlikte Audi S3 daha da sportif ve gergin bir görünüme kavuştu. Altıgen, çerçevesiz Singleframe ızgara yenilendi ve belirgin şekilde daha düz ve daha geniş bir yapıya kavuştu. L şeklindeki tasarım öğeleri ve büyük yan hava girişleriyle birlikte hacimli ızgara, S3’ün dinamik karakterini vurguluyor. Motorsporlarından esinlenen iki dikey kola sahip dikkat çekici ön spoyler, bu iki unsuru birbirine bağlıyor ve S3’ü görsel olarak daha da alçak gösteriyor.

 

Daha özgün: dört adede kadar farklı gündüz sürüş farı imzası

Yeniden tasarlanan Singleframe ızgara gibi far tasarımı da önemli ölçüde daha düz bir tasarıma sahip. Böylece Audi A3 serisinin genişlik algısı daha da güçleniyor. LED ve Matrix LED farlardaki dijital gündüz farlarını oluşturan 24 pikselli hücreler gövdenin üst kenarında üç sıra halinde düzenlenmiş durumda. Artık MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası seçmek ve aralarında geçiş yapmak mümkün. Bu sayede kullanıcılar otomobilinin ifadesini istediği zaman değiştirebiliyor.

 

Daha karizmatik: keskin iç mekân tasarımı

Daha da etkileyici dış tasarımla bütünlük oluşturmak adına iç tasarım da önemli ölçüde keskin bir görünüm sergiliyor. İç mekân, vites kolu tasarımı ve havalandırma ızgaralarından dekoratif kumaş kaplamalara ve yeni iç aydınlatmaya kadar çok sayıda değişiklikle dikkat çekiyor. Ön kapılardaki 300 lazer kesimiyle hazırlanan kumaş panel, göz alıcı yeni bir tasarım unsuru olarak öne çıkıyor.

 

Suni deri kol dayama ve üç bölgeli konforlu klima standart olarak sunuluyor. Altı düzleştirilmiş üç kollu spor deri direksiyon, çok işlevli kumandalar ve yeni krom direksiyon kulakçıklarına sahip. Entegre başlıklara ve güçlü yan yükseltilere sahip spor koltuklar, gelişmiş yanal destek sağlıyor. Dinamica mikrofiber dışında dekoratif kaplamalar için ayrıca alüminyum ve karbon fiber gibi süslemeler de sunuluyor.

 

*S3 (ortalama yakıt tüketimi: 8,7 -8,1 l/100 km; ortalama CO2 emisyonları: 198 -185 g/km; CO2 sınıfı: A)

 

 

 

 

Öne çıkan özellikler

 

Audi S3 Sportback ve Audi S3 Sedan

 

Güç-aktarma sistemi

  • 0 TFSI;
  • 600 – 6.500 d/d aralığında 333 PS (245 kW) güç
  • 100 – 5.500 d/d aralığında 420 Nm tork
  • 0 -100 hızlanma: 4,7 saniye, maksimum hız: 250 km/s (sınırlı)
  • Sabit bir hızda ve düşük ila orta hızlanma anındaki düşük güç gereksiniminde önceden yüklenen turbo, basıncı sabit bir şekilde tutuyor. Böylece anlık güç gereksiniminde gaz kelebeğinin açılmasıyla performansı artıyor.
  • 350 bar basınçlı yakıt enjeksiyon sistemi, değişken valf açma özelliğiyle Audi valf açma sistemi (AVS)
  • Yedi vitesli S tronic şanzıman için daha sportif kurulum

 

Süspansiyon

  • Daha fazla çeviklik ve denge için arka aksta aktif, değişken tork dağılım özelliğiyle tork dağılımı
  • Standart donanımda altı profile sahip Audi drive select dinamik sürüş sistemi; yeni dinamik plus modu
  • Daha yüksek ısı dayanımına ve daha yüksek yük kapasitesine sahip 18 inçlik hava soğutmalı fren diskleri (önceki modele göre 4 mm daha kalın)
  • Gelişmiş kuru yol tutuş ve fren performansına sahip yeni 19 inç lastik (235/35 R19 91Y XL)
  • Daha iyi tutuş, fren ve denge için yeni nesil ESC
  • Lastiklerde daha yüksek yanal tutunma ve daha direkt direksiyon tepkisi için yeni alt salıncak burçları ve mafsalları
  • Gelişmiş direksiyon tepkisi ve optimize edilmiş dönüş tepkisi için Standart ilerici direksiyon
  • S spor süspansiyon standart. Opsiyon Sönümleme kontrollü S spor süspansiyon sistemi (A3’teki standart süspansiyonla karşılaştırıldığında her ikisi de 15 mm daha alçak)

 

Dış Tasarım

  • Sportif dış tasarımı destekleyen unsurlar:
  • Yeni tasarımıyla alçak, geniş ve çerçevesiz Singleframe ön ızgara
  • Yeniden tasarlanan ön spoylere sahip geniş hava girişleri ve tamponlar
  • Araç genişliğini vurgulayan yeni far ve arka aydınlatma tasarımı
  • Dikkat çekici difüzör ve dört egzoz çıkışına sahip S’e özgü egzoz sistemi; opsiyon olarak titanyum susturuculu performans egzoz sistemi
  • Yeni jant tasarımları (18 inç jantlar standart, opsiyon olarak 19 inç)
  • Krom görünümlü yan ayna kapakları standart
  • Dijital gündüz sürüş farı imzası ve karşılama/beni eve götür işleviyle LED ve Matrix LED farlar; MMI üzerinden dört adede kadar farklı dijital gündüz sürüş farı imzası seçeneği
  • Yeni Metalik Ascari Mavi, Metalik Progresif Kırmızı ve Metalik District Yeşil dışında Mat Daytona Gri olmak üzere yeni gövde renkleri.

 

 

 

 

 

İç mekan

  • İlerici tasarım, sürücü odaklı kokpit, çok sayıda kişiselleştirme seçeneği
  • Yeni malzemeler ve tasarım öğeleri: dekoratif kumaş döşemeler, yeni vites topuzu tasarımı
  • Standart özellikler:
    • Entegre başlıklara ve belirgin yan yükseltilere sahip spor koltuklar, ön koltuk sırtlıklarında kabartma S logosu
    • 3 kollu çok fonksiyonlu, alt tarafı düzleştirilmiş spor deri direksiyon
    • Alüminyum tarzında iç mekân uygulamaları
    • Siyah kumaş iç tavan
    • Paslanmaz çelik pedallar
    • S logolu alüminyum eklere sahip aydınlatmalı kapı eşikleri
    • Orta kol dayama ve bardak tutucular
    • Suni deri kol dayama
    • Üç bölgeli konforlu iklimlendirme
    • 30 adet kişiselleştirilebilir rengiyle ambiyans aydınlatma paketi plus
    • Sürücü ve ön yolcu için bağımsız sıcaklık kontrolleri ve arka koltuklar için ek kontrol özelliğiyle üç bölgeli konforlu iklimlendirme
  • Opsiyonel özellikler:
    • Alüminyum ve karbon dekoratif süslemeler ve elmas dikişli fine nappa deri koltuklar
    • Kapılarda aydınlatmalı kumaş panelli ambiyans aydınlatma paketi pro
    • Daha fazla konfor için hafıza fonksiyonlu elektrikli ön koltuk

 

Bilgi-Eğlence

  • Standart özellikler:
    • Audi sanal Kokpit Plus
    • Bilgi-eğlence ve araç işlevlerini kontrol etmek üzere ses tanıma özelliği ve dokunmatik ekranda el yazısı algılama özelliği ile 12,3 inç dokunmatik ekran
    • DAB+ dijital radyo
    • Kablosuz akıllı telefon şarjı ile Audi telefon tutucu aydınlatması
    • Önde ve arkada USB – C bağlantı noktaları (şarj)
  • Opsiyonel özellikler:
    • Çevrimiçi ve hibrit radyo
    • Standart kablosuz şarja ek olarak, mümkün olan en iyi eller serbest görüşme kalitesi için harici antenli Audi Phone Box
    • Sürükleyici bir ses deneyimi için önde sanal 3-Boyutlu ses özelliği ile Sonos Premium Ses Sistemi
    • Sürücünün doğrudan görüş alanında önemli bilgileri gösteren Head-Up Gösterge Ekranı

 

Sürüş Asistan sistemleri

  • Audi Pre-Sense ile çarpışma önleme ve dönüş yardımcısı, şeritten ayrılma uyarısı, Adaptif Hız Sabitleme ve Park asistanı ile zengin standart güvenlik donanımı

 

 

 

     
  Audi Grubu, premium ve lüks segmentte otomobil ve motosiklet üretimi gerçekleştiren en başarılı üreticilerinden biridir. Audi, Bentley, Lamborghini ve Ducati markaları 13 ülkede 22 tesiste üretim yapıyor. Audi ve ortakları dünya çapında 100’den fazla pazarda faaliyet gösteriyor.

 

2022 yılında 1,61 milyon adet Audi, 15.174 adet Bentley, 9.233 adet Lamborghini ve 61.562 adet Ducati modelini müşterilerine teslim eden Audi Grubu, 2022 mali yılında toplam 61,8 milyar Euro gelir ve 7,6 milyar Euro faaliyet karı elde etti. Audi Grubu 2022 yılı itibarıyla, 54 binden fazlası Almanya Audi AG olmak üzere dünya genelinde 87 binden fazla kişiyi istihdam ediyor. Etkileyici markaları, yeni modelleri, yenilikçi mobilite çözümleri ve son derece farklı hizmetleriyle grup, sürdürülebilir, bireysel, premium mobilite sağlayıcısı olma yolunda sistematik olarak ilerliyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Nissan Vehicle To Grid (V2G) Teknolojisini 2026’dan İtibaren Piyasaya Sürecek

  • Vehicle to Grid(V2D)- Karbon nötr’e geçişi destekleyen ve bireysel elektrik faturalarını düşüren teknoloji
  • Nissan, Birleşik Krallık’ta AC tabanlı çözüm için Grid sertifikası alan ilk otomotiv markası
  • Lansman İngiltere’de başlayacak ve Avrupa pazarlarına yayılacak
  • Girişim, Nissan’ın The Arc iş planı ve taahhüdünü pekiştirecek

 

Nissan 2026’dan itibaren seçili elektrikli araçlarda uygun fiyatlı araç içi çift yönlü şarjı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, Nissan’ın sürdürülebilir bir enerji ekosistemi yaratma vizyonu doğrultusunda önemli bir adım teşkil ediyor.

Proje, Nissan’ın iş planı The Arc’ta yer alan, elektrikli araç geçişini mümkün kılan farklılaştırılmış inovasyon sunma ve yeni gelir kaynakları yaratma taahhüdünü pekiştiriyor. Ayrıca şirketin daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmaya yönelik uzun vadeli vizyonu Ambition 2030’u da destekliyor.

Elektrikli araç sahiplerinin araçlarının bataryasında depolanan elektriği evlerine güç sağlamak için kullanmalarına veya elektrik şebeke sağlayacılarına geri satmalarına olanak tanıyan Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ilk olarak Birleşik Krallık’ta piyasaya sürülecek ve bunu Avrupa’daki diğer pazarlar izleyecek.

Proje, Nissan’ın son on yılda dünya çapında gerçekleştirdiği yaklaşık 40 pilot proje ile V2G alanındaki kapsamlı deneyimiyle destekleniyor.

Nissan, Birleşik Krallık ulusal enerji tedarikine elektrik sağlamak için gereken AC tabanlı bir çözümle** G99 Şebeke kodu sertifikası alan ilk otomobil şirketi oldu.

Nissan Energy bayrağı altında kurulan şirketin amacı, V2G teknolojisini Avrupa ve ötesindeki pazarlarda yaygınlaştırmak, tüketicileri yerel altyapı ve yasal gerekliliklere uygun olarak AC veya DC tabanlı V2G çözümleriyle güçlendirmek olacak.

Araçtan şebekeye teknolojisinin faydaları

Müşteriler, Nissan’ın yerleşik çift yönlü V2G teknolojisini kullanarak bir EV’ye güç sağlamanın yıllık maliyetini %50** oranında azaltabilecek. Aynı teknoloji, şarjdan kaynaklanan net CO2 emisyonlarını da ortalama bir ev hanesi için elektrikli araç başına yılda %30 oranında azaltabilecek.

V2G teknolojisi ile donatılmış elektrikli araçlar, rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen elektriği depolayarak ve gerektiğinde şebekeye geri yönlendirerek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzına entegre edilmesinde ve karışımının artırılmasında önemli bir rol oynayabilecek..

Nissan’ın sunmayı planladığı çift yönlü sistemlerden biri olan ve Birleşik Krallık’ta sertifikalandırılan bu AC-çift yönlü sistem, daha düşük bir giriş maliyeti sağlamak için entegre bir yerleşik şarj cihazından yararlanacak ve teknolojinin daha fazla insan tarafından erişilebilir olmasını sağlayacak. Nissan, AC çift yönlü şarj cihazını bugün mevcut olan tek yönlü şarj cihazıyla karşılaştırılabilir bir fiyata sunmayı hedefliyor.

Nissan’ın V2G sistemi, giriş maliyetini düşürmenin yanı sıra, müşterilere özel bir Uygulama aracılığıyla enerjileri üzerinde tam kontrol ve esneklik sağlayacak.

Nottingham Üniversitesi de kampüs içindeki Creative Energy Homes’ta bir operasyon üssü sağlayarak ve akademik araştırmaları destekleyerek proje de önemli bir rol oynadı.

Nissan, diğer pazarlarda gerekli şebeke sertifikasyonunu elde etmek, sorunsuz bir kullanıcı deneyimi geliştirmek ve teknolojinin kullanılabilirliğini daha fazla müşteriye yaymak için bu ve diğer ortaklarla çalışmaya devam ediyor.

Nissan’ın sıfır emisyonlu sürüş sağlayan, temiz enerji kullanılarak şarj edilen ve şebekenin yanı sıra eve de güç sağlayabilen sürdürülebilir şekilde üretilmiş elektrikli araçlardan oluşan projesi tamamen entegre bir enerji ekosistemi oluşturma stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Nissan Küresel Elektrifikasyon Ekosistemi ve EV Programları Başkan Yardımcısı Hugues Desmarchelier proje lansmanında şunları söyledi: “Müşterilerimize sunduğumuz bu teknoloji, otomobile bakış açımızı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Sadece A noktasından B noktasına gitmenin bir aracı olarak değil, aynı zamanda mobil bir enerji depolama birimi olarak, insanlara para tasarrufu sağlayabilir, enerji sistemlerimizin fosil yakıtlardan uzaklaşmasını destekleyebilir ve bizi karbonsuz bir geleceğe yaklaştırabilir.

“Nissan, teknolojiyi toplum yararına demokratikleştirmekten gurur duyuyor. İki yönlü şarj için yerleşik bir çözümde çığır açan bu gelişme, gelecekteki bir elektrikli aracı enerji kaynağınıza entegre etme maliyetinde önemli bir azalma ve aracı kullanım ömrü boyunca bir gelir kaynağı olarak kullanma becerisi sağlayacaktır.”

 

Nissan’ın Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya Bölgesi Başkanı Guillaume Cartier ise şu yorumda bulundu: “Bugün toplumun karşılaştığı en büyük zorluklardan biri enerji tedarikidir – bunu nasıl uygun fiyatlı, güvenilir ve temiz hale getirebiliriz. Diye çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Nissan olarak, müşterilerimiz için enerjilerinin sadece elektrik santralinden değil, yol üzerindeki arabadan geldiği, tamamen entegre, esnek ve daha temiz bir gelecek görüyoruz.”

Gerçek anlamda sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefleyen Nissan, Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya bölgesinde (AMIEO) benzersiz çeşitliliğini kullanarak herkes için daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünyaya katkıda bulunan yerel odaklı eylemleri ve ölçeklenebilir çözümleri teşvik etmektedir.

 

 

 

Continue Reading

Blog

TAYSAD Ev Sahipliğinde, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” Konferansı

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde bu yıl 7.’si düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı’nda, “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” teması masaya yatırıldı. Yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konunun gündeme geldiği konferans, TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın konuşmasıyla başladı. Firma sahipleri, üst düzey yöneticiler, İK yöneticileri ve çalışanlarının katıldığı konferansta, sektör liderleri “Global İş Dünyasında Başarının Yolu”, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı”, “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” ve “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” başlıklı sunumlar öne çıktı. Panel bölümü “Kuşaklar Arası Düello” konusuyla dikkat çekerken konferansın kapanışı “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli ilgi çekici piyesle gerçekleştirildi.

 

Değişen dünyada performans yönetimindeki yeni yaklaşımları ve farklı örnekleri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen ve ana teması “Yapay Zekâ Çağında Kültür Oluşturmak” olarak belirlenen konferansta yapay zekânın işe alım süreçlerinde etkin kullanımından yetenek kazanımına, insan ve kültürün dönüşümünden kuşak çatışmalarına kadar çok sayıda önemli konu gündeme geldi. Gümüş sponsorluğunu Vinter, bronz sponsorluğunu ise Heltia ve F4e, stand sponsorluğunu Memotive ve Mubiko’nun üstlendiği konferansın açılışını TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak gerçekleştirdi. TAYSAD üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konferans, Kuika, System Optima, System Capital Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv’in “Global İş Dünyasında Başarının Yolu” başlıklı sunumuyla devam etti. Ardından Hiringcycle.ai CEO’su Ahu Bade Özkan, “İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekânın Etkin Kullanımı” başlığıyla katılımcılara hitap etti.

 

Sektör liderleri güncel konularda sunumlar gerçekleştirdi!

 

Öğleden önceki son oturum, “Kuşaklar Arası Düello” isimli panel oldu. Moderatörlüğünü AISIN Türkiye Başkanı Murat Ayabakan’ın üstlendiği programın panelistleri ise Edenred Pazarlama CMO’su Zeynep Ege Dura, IFS Kıdemli Hesap Yöneticisi Serkan Fatih Küçük ve Creatiful’un Kurucu Ortağı Atakan Demir oldu. Konferansın ikinci bölümü Norm Digital’in Yazılım ve Yapay Zekâ Teknolojileri Direktörü ve CTO’su Prof. Dr. DenizKılınç’ın “Yapay Zekâ Çağında Yetenek Kazanımı” isimli sunumuyla başladı. Konferans, Türk Traktör’ün İnsan, Kültür ve Dönüşüm İş Lideri Ceren Ertem Çimen’in “İnsan ve Kültürün Çevik Dönüşümü” isimli sunumuyla devam etti. Programın son bölümünde “Sürdürülebilir Kültür” isimli sunumuyla Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdür Yardımcısı (Finans ve İdari İşler) Murat Bülbül katılımcılara hitap etti. Konferans, Piyesahne Kurumsal’dan Selim Yener ve Edib Çakır’ın “1 veya 0, İşte Bütün Mesele Bu: Yakın Gelecekte Yapay Zekâ ile İnsanın İş Arkadaşlığı Üzerine Bir Hikâye” isimli piyesi ve TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Continue Reading

Blog

Yeni JAECOO 7 PHEV 7 Ülkeyi Birbirine Bağlayacak!

Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, 16 Ekim’de start alan JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte başlayacak benzersiz bir maratona imza atıyor. Bu kapsamda markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeden gelen basın mensupları ve fikir önderlerinin katılımıyla Guangzhou ve Wuhu şehirleri arasında uzun bir yolculuğa başlıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV,  maraton yolculuğunda birçok özelliğini de sınayacak. Maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getirecek. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini de gözler önüne seriyor.

Ekim ayında düzenlenen JAECOO Uluslararası Kullanıcı Zirvesi ile birlikte, markanın ultra yüksek menzilli yeni şarj edilebilir hibrit modeli JAECOO 7 PHEV, dünyanın dört bir yanındaki yedi ülkeyi birbirine bağlayacak yeni bir maraton yolculuğuna çıkıyor. Bu yolculukta bir depo yakıtla toplamda 1300 km’lik oldukça uzun bir menzile ulaşmayı hedefleyen JAECOO 7 PHEV, bu uzun maraton yolculuğunda birçok özelliğini sınayacak.

JAECOO’nun güncel mühendislik çalışmalarının en önemli örneklerinden biri olan JAECOO 7 PHEV’in yedi ülkeyi birbirine bağlayacak olan bu yol testi, modelin performansını mercek altına almak ve kalitesini dünyaya göstermek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Ayrıca, JAECOO 7 PHEV, bu etkinlikte üstün performansı, yenilikçi teknolojisi ve güvenilir kalitesiyle sektörün gelişimine yeni bir canlılık ve ivme kazandıracak.

Yedi ülkeden basın mensupları ultra uzun menzil maratonu için bir araya geldi

Yedi ülkeyi kapsayan maraton tarzındaki ultra menzilli test yolculuğu, İtalya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya, Türkiye ve İngiltere dahil olmak üzere yine yedi ülkeden basın ve fikir önderlerini bir araya getiriyor. Bununla birlikte dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar da canlı yayın üzerinden JAECOO 7 PHEV’in rotasını takip edebilecek ve farklı ortamlardaki üstün performansına tanık olabilecekler.

Gerçek kullanım senaryosunda 1300 km’yi aşan test maratonu!

Ultra uzun menzil maratonunun başlangıç noktası Guangzhou olarak belirlendi. Modern ve yenilikçi atmosferiyle yaşam dolu ve canlı bir şehir olan Guangzhou, yolculuğa çıkmak üzere olan JAECOO 7 PHEV’e güç katıyor. Bitiş noktası ise köklü bir geçmişe sahip olan Wuhu olarak belirlendi. Kültürel miras ve yıllar içinde biriken anılara sahip olan Wuhu şehri, JAECOO 7 PHEV’in yeni bir efsane yazmasını bekliyor. Şarj edilebilir hibrit güç-aktarma organına sahip olan modelin toplam yolculuğun 1300 kilometrenin üzerinde olması bekleniyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, kullanıcıların gerçek araç kullanım senaryolarıyla da yakından ilişkili olacak. Rota tasarımı; sabah yoğun saatlerde trafik sıkışıklığı, ulusal yollar ve otoyollar gibi farklı sürüş koşullarını kapsıyor. Yedi farklı ülkeden katılan basın mensupları, profesyonel ekipmanlar ve profesyonel bakış açısıyla JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını izleyecek, gözlemleyecek, kayıt altına alacak ve tüketicilere kapsamlı ve objektif performans verileri sağlayacak.

JAECOO 7 PHEV, bu dayanıklılık testini tamamladığında sadece JAECOO’nun otomotiv alanındaki üstün konumunu bir kez daha güçlü bir şekilde kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda kullanıcıların menzil endişesini de kıracak. SHS (Süper Hibrit Sistem) teknolojisi sayesinde JAECOO 7 PHEV için bir depo yakıt kısıtlı bir enerji kaynağı olmanın ötesine geçiyor, uzun mesafeli seyahat özgürlüğünün kapısını açan altın bir anahtar niteliği taşıyor. Son derece uzun menzilli olması sürücüyü sık sık şarj istasyonu veya akaryakıt istasyonu arama zahmetinden kurtarırken, aynı zamanda sürüş maliyetlerini büyük ölçüde azaltıyor ve seyahatin rahatlığını ve konforunu artırıyor. Bu da, ister şehir içi yollar, ister engin doğa, ister aile gezileri veya isterse iş gezileri olsun, JAECOO 7 PHEV’in sürücülere benzersiz güven, huzur ve özgürlük sağlayabilmesi anlamına geliyor.

Süper Hibrit Sistem ile üstün verimlilik sunuyor

Bu test, iki veriyi gerçek dünya ölçümü ile teyit edecek. Buna göre JAECOO 7 PHEV, bünyesinde barındırdığı SHS teknolojisi sayesinde 90 km ile sınıfının en iyi tamamen elektrikli menziline ve 5,99 lt/100km ile sınıfının en düşük yakıt tüketimine ulaşıyor. Bu da kullanıcıların araçlarından iki kat keyif almalarını sağlıyor. JAECOO 7 PHEV, günlük kısa yolculuklarda da kullanıcıların, sessiz elektrikli sürüşün ve çevre dostu olmanın keyfini tam olarak yaşatan bir seyahat arkadaşına dönüşüyor. Ayrıca JAECOO 7’nin PHEV modeli, elektrik enerjisi tükendiğinde, 100 kilometrede 5,99 litre yakıt tüketimi değeriyle ekonomik ve pratik bir işe gidip-gelme yardımcısı görevi görecek. Böylece JAECOO 7 PHEV, enerjisi bittiğinde de verimli ve enerji tasarruflu yapısıyla işe gidiş-gelme maliyetini önemli oranda azaltacak. Böyle bir çözüm sadece kullanıcıların çevre dostu seyahat arayışını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda hibrit araçların ekonomisini de beraberinde getiriyor. JAECOO 7 PHEV, bu testi başarıyla tamamlayarak tek bir araçta iki keyfi bir arada yaşama avantajı sunacak ve modern şehir ulaşımında sayısız olanakların kapısını aralayacak.

Verimliliğin ve enerji tasarrufunun eşit derecede ön planda tutulduğu günümüz dünyasında JAECOO 7 PHEV, çığır açan SHS Süper Hibrit Sistem teknolojisiyle yollara çıkıyor. Modelin üstün performansı, artan ikili işlevsellik ve çok yönlü sürüş deneyimi beklentilerine cevap veriyor. JAECOO 7 PHEV, ister düşük hızlardaki ister yüksek hızlardaki sürüşler olsun, kullanıcılara yolda gerçek bir özgürlük hissi sağlayarak keyifli bir sürüş deneyimi sunuyor. Bu ultra uzun menzil maratonu, sadece JAECOO 7 PHEV’in üstün performansını kapsamlı bir şekilde incelemekle ve teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda JAECOO’nun marka gücünü ve etkisini gözler önüne seriyor. Yine bu test JAECOO 7 PHEV’in üstün otomotiv performansındaki atılımını da gözler önüne seriyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.