Connect with us

Elektrikli Araçlar

Yeni Elektrikli Citroën C3 Çok İddialı Geliyor!

Mobilite dünyasının her alanında, herkes için ulaşılabilir modeller sunan Citroën, yenilediği C3 modelini, yüzde 100 elektrikli olarak eylül ayında ülkemiz yollarına çıkarmaya hazırlanıyor. Sıfır emisyonlu mobilitenin keyfini ulaşılabilir fiyata yaşamak isteyen kullanıcılar için üretilen tamamen elektrikli yeni ë-C3, Akıllı Otomobil Platformu ile rakiplerinden ayrışıyor. B segmentinde ilk kez Citroën Advanced Comfort® süspansiyon ve yeni Citroën Advanced Comfort® koltuklarla tasarlanan yeni Citroën ë-C3, tamamen elektrikli altyapısıyla, sıfır gürültü ve sıfır titreşim sunarak daha dingin bir sürüş deneyimi sağlıyor. 440 km’ye kadar WLTP şehir içi sürüş menzili sunabilen 44 kWsa LFP batarya paketi ve sadece 26 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj performansı sağlayan 100 kW DC hızlı şarj özelliğiyle yeni Citroën ë-C3, elektrikli araç kullanımını kolaylaştırıyor. Citroën ë-C3’e ek olarak ürün gamına gelecek yıl başında hibrit model 1.2 PureTech 100 HP eDCT6 MHEV versiyonu da eklenecek. Yeni C3’ü eylül ayında tüketicilerle buluşturacaklarını vurgulayan Citroën Türkiye Genel Müdürü Selen Alkım, “Biz Türkiye lansmanımızı ilk etapta sadece elektrikli güç ünitesine sahip versiyonla gerçekleştireceğiz. Başlangıç seviyesinden itibaren sunduğu güvenlik ekipmanları, teknolojik donanımları, çarpıcı tasarımı ve segmentinin en konforlu aracı olma iddiası ile rakiplerinden ayrışıyor. Eylül ayında sadece elektrikli modeli ile yollarda olacak Citroën ë-C3’ün, sunmayı planladığımız fiyat seviyesi ile de ne kadar iddialı bir model olduğunu gözler önüne sereceğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

 Konforu ön planda tutan yenilikçi ve yüksek teknolojili modelleriyle otomotiv tarihinin en köklü üreticilerinden olan Citroën, B segmentindeki başarılı modeli yeni C3’ü Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. Karakteristik görünümü, sınıfının üzerinde boyutları ve markaya has yüksek konfor özellikleriyle 4’üncü nesil C3, eylül ayında Türkiye’de satışa sunulacak. İlk aşamada elektrikli versiyonuyla yollara çıkacak olan yeni Citroën C3, önümüzdeki yılının ilk aylarında hibrit versiyonuyla da satışa sunulacak.

Yeni platform ile herkes için ulaşılabilir elektrikli modeller

İlk jenerasyonuyla 2002 yılından bu yana yollarda boy gösteren Citroën C3, 4’üncü neslinde ë-C3 ismiyle ilk kez yüzde 100 elektrikli olarak tasarlandı. 2002 yılından bu yana ulaştığı 5,6 milyon adedin üzerindeki satış performansıyla markanın da en popüler modeli olan Citroën C3, markanın Avrupa’daki satış hacminin yüzde 29’unu temsil ediyor. Citroën için yepyeni bir dönemi işaret eden yeni ë-C3, Sıfır emisyonlu mobilitenin keyfini ulaşılabilir fiyata yaşamak isteyen kullanıcılar için Avrupa’da üretilen tamamen elektrikli B-Hatchback model olarak dikkat çekiyor. Elektrikli mobiliteyi herkes için erişilebilir hale getirmek üzere cesur bir hamle yapan Citroën, bir ilki daha gerçekleştirerek Avrupa’da yeni Citroën ë-C3’ü, tamamen elektrikli bir güç-aktarma sistemi barındıracak bir platformla geliştirdi. Otomobilin temelini, son derece kapsamlı, küresel Stellantis “Akıllı Otomobil Platformu”nun bir versiyonu oluşturuyor. Bu da yeni ë-C3’ün herkes için ulaşılabilir hale gelmesine imkân sağlayacak.

Yeni Citroën C3’ün markanın amiral gemilerinden biri olduğunu söyleyen Citroën Türkiye Genel Müdürü Selen Alkım, “Yeni ë-C3, elektrikli C4 ve elektrikli C4 X’ten sonra elektrikli araç ürün gamımızdaki 3’üncü model olacak. Yeni aracımızla birlikte elektrikli araçların toplam satışlarımız içindeki payını yüzde 15 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıl ise hedefimiz bu oranı yüzde 20’lere yükseltmek” dedi. Yeni C3’ü eylül ayında tüketicilerle buluşturacaklarını vurgulayan Selen Alkım, şöyle devam etti: “Biz Türkiye lansmanımızı ilk etapta sadece elektrikli güç ünitesine sahip versiyonla gerçekleştireceğiz. Başlangıç seviyesinden itibaren sunduğu güvenlik ekipmanları, teknolojik donanımları, çarpıcı tasarımı ve segmentinin en konforlu aracı olma iddiası ile rakiplerinden ayrışıyor. Eylül ayında sadece elektrikli modeli ile yollarda olacak Citroën ë-C3’ün sunmayı planladığımız fiyat seviyesi ile de ne kadar iddialı bir model olduğunu gözler önüne sereceğini düşünüyorum. Önümüzdeki senenin başında ise hibrit versiyonunu da tüketicilerimizle buluşturacağız. Böylece yeni modelimizin lansmanı ocak ayında hem hibrit hem de elektrikli motor seçeneklerinin bir arada satışa sunulmasıyla tamamlanacak.”

Tasarım baştan aşağı yenilendi!

Avrupa’daki 4’üncü nesil Citroën C3 ailesi, Citroën’in cesur yeni marka tasarımını temsil eden, iddialı bir görünümle baştan aşağı yeniden tasarlandı. İlk kez 2022 Citroën Oli konseptinde ön gösterimi yapılan yeni tasarımda, dikey ve yatay unsurlar, teknik bir tarzla kontrast oluşturuyor. Daha uzun ve daha dikey ön cephe, merkezi olarak konumlandırılan ve parlak siyah yatay ızgara ile tamamlanan, çift şeritli yeni marka logosuna ev sahipliği yapıyor. İlk kez Citroën Oli konsept aracında görülen yeni, özgün ön ve arka aydınlatma tasarımı da önemli unsurlar arasında. Neredeyse bıçak gibi görünen bir dikey ve iki yatay lensten oluşan, benzersiz üç seviyeli aydınlatma imzasına sahip. Kısa, yüksek ve yatay motor kaputu, teknik olarak şekillendirilen yüzeylere sahip. Bu, dikey ön profille ışığı ve kontrastı yakalayarak büyük ve daha dik ön camı besliyor ve araca daha fazla hacim ve güvenlik hissi sağlıyor.

 

Aracın profilinde, teknik ve alttan kesik çizgiler, kemer hattı boyunca yeni imza aydınlatma kümelerine ve kapı panellerindeki ince kıvrımlara doğru akıyor. Bunların tümü ışığı yakalıyor ve görsel çekiciliği arttırıyor. İmza niteliğindeki kimlik, bagaj kapağının alt kısmındaki teknik çizgilerle arka tarafta da devam ediyor. Yukarıda, ön cephede kullanılan şeritteki deseni içeren ve büyük, merkezi yeni oval Citroën logosunun yanlarını dolduran yatay, parlak siyah dekoratif bir şerit yer alıyor. Yeni imzalı arka aydınlatmalar aracın köşelerine doğru uzanıyor ve ön farları yansıtan iki yatay ve bir dikey mercekten oluşuyor. Bagaj kapağın altında, aerodinamiğe yardımcı olmak ve otomobilin iddialı duruşunu daha da güçlendirmek üzere, köşeleri kaplayan gösterişli bir tampon yer alıyor. 17 inçlik elmas kesim alaşım jantlar güçlü duruşu destekliyor. Otomobil, 4,01 m uzunluğu ve 1,76 m genişliği ile kompakt bir ayak izine sahip.

Arka diz mesafesi rakiplerinden en az 20 mm daha fazla!

Yeni ë-C3’ün geniş iç mekânı, bir evin oturma odasına benzer bir ortam sağlamak üzere yalın ama zarif yüzeylerle şekillendirildi. Yeni ë-C3’ün yeni desenli Citroën Advanced Comfort® Koltukları, özel olarak tasarlandı. İlk temasta konforlu ve yumuşak bir his sağlamak ve mesafe ne olursa olsun destekleyici bir sürüş sunmak üzere ilave köpük kullanıldı. Gelişmiş konfor seviyesi, 1,57 m yükseklikte ön koltukta daha kontrollü ve güven veren, yüksek ve yola hâkim bir sürüş pozisyonu için 30 mm daha fazla baş mesafesi sağlayan tamamen yeni tasarımla devam ediyor. Bu sayede yolcuların her biri daha fazla görüş açısının keyfini sürüyor. Bu da daha ferah ve konforlu bir iç mekân hissi oluşturuyor. Aslında yeni ë-C3, sadece 19 mm daha uzun ve 6 mm daha geniş. Buna rağmen neredeyse her boyutta önceki modele göre daha geniş iç mekâna sahip. Arka yolcu dirsek mesafesi 19 mm, ön ise 21 mm ile pazar ortalamasının üstünde yer alıyor. Ayrıca arka koltuk diz mesafesi de ortalamanın en az 20 mm üzerinde olup, sınıfının en iyi değerini sunuyor.

 

Yeni ë-C3’te geniş bir bagaj hacmi de sunuluyor. Daha uzun iç mekân; kapı panelleri, orta konsol ve orta kol dayamanın altında kullanışlı ve akıllı saklama alanları ve ayrıca orta konsolda kablosuz telefon şarj sistemi de yer alıyor. Konforlu 60/40 oranında yatan arka koltuk sırtlıkları ve arka çamurluklar arasındaki 1015 mm’lik genişlik ile daha büyük nesneleri taşıma kolaylığı da sağlıyor. Standart konumda 310 litre sunulan geniş bagaj hacmi, günlük hayatın gereksinimlerini fazlasıyla karşılıyor. 1,57 metre yüksekliğiyle (Tavan barları hariç) yeni ë-C3, önceki modelden daha yüksek bir yapıda. Bu sayede şehir içi ve şehir dışı yolculuklarda, tümsekler, kaldırımlar ve çukurlarda daha güvenli bir sürüş sağlamak üzere, SUV tarzı yerden yükseklikten faydalanıyor. Önceki modeldeki 135 mm’lik yerden yükseklik, yeni ë-C3’de 163 mm olarak ayarlandı.

26 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor!

Stellantis’te bir ilk olarak, yeni Citroën ë-C3, BEV’e özel “Akıllı Otomobil Platform”uyla, şehiriçi kullanımda 440 km, karma kullanımda ise 324 km’ye kadar WLTP sürüş menzili sağlamak için 44 kWsa LFP (Lityum Ferro Fosfat) bataryayı kullanıma sunuyor. 100kW DC hızlı şarj özelliği ile 26 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olanağı da sağlıyor. Standart AC şarj 7 kW ile yüzde 20’den yüzde 80’e yaklaşık 4 saat 10 dakikada şarj performansı sunuyor. 11 kW seçeneği ise 2 saat 50 dakika sürüyor. Ev ya da iş yerinde bir Wallbox ve ayrıca dışarıda halka açık şarj istasyonlarında düzenli olarak şarj etmek için ideal olan standart Mod 3 kablo ile hem ev hem de halka açık AC şarj noktalarına erişim kolaylığı sağlıyor. Kablo, tek fazlı 7,4 kW veya üç fazlı 11 kW duvar kutusuyla şarjı destekliyor. Yeni ë-C3, 83 kW (113 HP) elektromotor ve tam otomatik şanzımanı ile 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 11 saniyede tamamlayabiliyor ve yaklaşık 135 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Özellikle kent içi ve banliyö ortamlarında günlük sürüş ya da trafikte akıcı bir sürüş için gereken performansı bu sayede sağlıyor ve verimliliğe odaklanıyor.

48V hibrit teknolojisiyle donatıldı!

Yeni C3 çok yönlü olacak şekilde ilk kez bir hibrit güç aktarma sistemiyle de sunulacak. Böylece yeni C3, 48V hibrit teknolojisiyle elektrikliye geçişi daha erişilebilir hale getiriyor. Kompakt, hafif ve ulaşılabilir olan bu çözüm, çok yönlü şehir otomobili için uygun olup şehir yolculuklarının yüzde 50’ye kadarının elektrikli modda yapılmasına olanak tanıyor. Hibrit sistem, benzin ve elektriğin avantajlarını iki motorla birleştiriyor. Bu motorlar sürücünün müdahalesi olmadan otomatik olarak birlikte veya ayrı ayrı çalışıyor. 48V hibrit teknolojisi; belirli sürüş aşamalarında şarj olan 48V lityum-iyon batarya, yeni hibrit sistemde kullanılmak üzere tasarlanan yeni nesil 100 hp (75 kW) gücündeki 3 silindirli benzinli motor ve 21 kW bir ë-Motor isimli elektromotorun entegre edildiği yeni elektrikli ë-DCS6 çift kavramalı şanzımandan oluşuyor.

Yakıt tüketimini ve emisyonları azaltırken daha fazla sürüş keyfi sunan “Hibrit 100” kodlu versiyon, 205 Nm (elektromotor 55 Nm) tork ile üstün sürüş keyfi ve çok yönlülük sunarken, emisyonları ve yakıt tüketimini eşdeğer benzinli versiyona kıyasla yaklaşık yüzde 10 oranında azaltıyor. WLTP ortalama döngüsünde ise bu versiyon 117g CO2/km olarak onaylanmış durumda. Güç gereksiniminin olduğu anlık hızlanmalarda, elektromotor 9 kW (yaklaşık 12 HP) ek güç sağlarken daha canlı ve dinamik bir kalkış sağlıyor ve her zaman akıcı ve konforlu bir sürüş sunuyor.

Eksiksiz donanım listesiyle her şey elinizin altında!

Tamamen elektrikli ë-C3’ün tasarım ve mühendislik ekipleri için sınıfının en iyi konfor ve rahatlık seviyesini sunmak en önemli önceliklerinden biri oldu. Avrupa’da tasarlanan ve üretilen yeni ë-C3, tüm müşteri ihtiyaçlarını karşılamak üzere, zengin bir donanım seviyesi ve akıllı çözümlerle donatıldı. İç tasarım için yeni standartlar belirlemek en önemli hedeflerden biriydi. Yeni ë-C3, yenilikçi, rahat ve donanımlı iç mekân mimarisi, “C-Zen Lounge” ile tasarlandı. Bu yenilikçi kokpit mimarisi, geleneksel ön konsolu yeniden şekillendiriyor ve üst düzey konfor sağlıyor. C-Zen Lounge, geniş ön cam, iki yanda Citroën’in imzası niteliğindeki dikey havalandırma kanalları ve grafik öğelerle yatay bir ön konsol mimarisi oluşturuyor. Böylece sürücü ve ön yolcu, geniş bir kemerden bakıyormuşçasına açık ve düzenli bir ön görüş açısına sahip oluyor. Ön konsol, üstte teknik unsurlar ve altta kumaş kaplı rahat bir “Kanepe Tasarım Tarzı” olmak üzere iki bölüme ayrılmış durumda. Aşağıdaki kumaş kaplı ve yumuşak kıvrımlı yatay “Kanepe Tasarım Tarzı” bölüm, konfor ve rahatlık hissini güçlendirirken, kokpite sıcaklık ve kendine has görsel bir karakter katıyor.

Geleneksel gösterge panelinin olmaması, daha ferah bir ön konsol tasarımı oluşturuyor. Yeni, tamamen elektrikli ë-C3, araç bilgilerini ön konsolun üst kısmı ile ön camın alt kısmı arasındaki parlak siyah bölüme yansıtan yeni Citroën Head-Up Display’i ilk kez kullanıyor. Bu akıllı çözüm, geleneksel Head-Up Display ve gösterge paneli örneğinde olduğu gibi, bilgilerin iki kere gösterilmesini önlüyor ve sürücüye ihtiyaç duyduğu tüm önemli bilgileri, gözlerini yoldan ayırmadan kolayca sağlıyor. Yeni kompakt, çok işlevli direksiyon, daha küçük ve kullanımı daha kolay. Ayrıca Citroën Head-Up Display çalışırken bilgilerin rahat görünmesi için derinlik ve yükseklik ayarı da yapılabiliyor. Ön konsolun ortasında, hafifçe sürücüye dönük 10,25 inçlik renkli bir bilgi-eğlence ekranı yer alıyor. Özel bir uygulamaya sahip “My Citroen Play” ile “Akıllı Telefon Kiti” sayesinde kullanıcı, kendi cihazı üzerinden müzik, radyo, çağrı ve navigasyon işlevlerine erişebiliyor.

Her an yol emniyeti sağlayan sürüş destek sistemleri!

Yeni ë-C3, en güncel Citroën sürüş destek teknolojileriyle donatılıyor. Sürüş destek teknolojileri şunları içeriyor:

  • Aktif Güvenlik Freni, 5 ile 135 km/s arasında gece ve gündüz çalışan, araçtaki yolcular haricinde yayalar ve bisikletlilerin yaralanmalarını azaltmaya yardımcı olan bir acil durum frenleme sistemi.
  • Aktif Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi, araç düşük hızlı sürüşlerde şeritten çıkarken direksiyonu hafifçe düzelterek veya sürücüyü uyararak aracın yol şerit işaretleri arasında doğru konumu korumasına yardımcı oluyor. 60 ile 180 km/s arasında çalışıyor ve sinyaller kullanıldığında devre dışı kalıyor.
  • Sürücü Dikkat Uyarısı, aracın şerit içindeki konumu doğru olmadığında sürücüyü bilgilendiriyor. Bu iki adımlı uyarı ilk olarak aracın sallanmasını algılıyor ve sürücüyü bir ses ve “Dikkatli Sürün” mesajıyla uyarıyor. Ardından dört sallanma tespit ettiğinde ek bir uyarı ve “Tehlikeli Sürüş” mesajı veriyor.
  • Kahve Molası Uyarısı, sürücüye 65 km/s’nin üzerinde 2 saatlik sürekli sürüşten sonra mola vermesini tavsiye ediyor ve mola vermediği takdirde bundan sonra her saat başı tekrar ediyor.
  • Hız Sınırı Tanımlama, sürücüyü bilgilendirmek için hız sınırı işaretlerini okuyor ve bunları Citroën Head-Up Display’de gösteriyor. Sistem, navigasyon sistemindeki hız sınırı verilerinden yararlanıyor ve aynı zamanda geçici hız sınırı yol işaretlerini de okuyabiliyor. “Hız Sınırlayıcıya” sahip “Hız Sabitleme”, uyumluluğu sağlamak için sürücünün maksimum hızı sınırlandırmasına olanak tanıyor.
  • Elektrikli Park Freni (EPB), motor stop edildiğinde otomatik olarak etkinleşiyor ve gaz pedalına basıldığında otomatik olarak devreden çıkıyor. Sürücü, EPB’yi orta konsoldaki kumanda ile manuel olarak yönetebiliyor. Ayrıca Yokuş Kalkış Desteği, aracı yüzde 3’ün üzerindeki eğimlerde birkaç saniye sabit tutuyor.
  • Akıllı Far Asistanı, karşıdan gelen araç algılandığında ve güvenli bir şekilde geçtiklerinde kısa ve uzun farlar arasında otomatik olarak geçiş yapmak için ön cama monte kamerayı kullanıyor.
  • Arka Park Sensörleri, geri manevralarda sürücüyü, çocuklar dahil engellerin yakınlığı konusunda sesli olarak uyarıyor. Aracın arkasını görmek ve sürücüyü 10,25 inç renkli ekran (Varsa) üzerinden, olası engeller konusunda uyarmak için geri vitese takıldığında bir “Geri Görüş Kamerası” etkinleşiyor.

Konforda üstüne yok!

Citroën ë-C3, bu segmentte ilk defa Citroën Advanced Comfort® Süspansiyon ile yeni Citroën Advanced Comfort® Koltukları birleştirerek “Uçan Halı” etkisi sunuyor. Daha yüksek ve daha köşeli tasarıma sahip yeni jenerasyon ë-C3, önceki model ile benzer bir alan kaplamasına rağmen, 100 mm artırılan ve araçtan iniş-biniş kolaylığı sağlayan daha yüksek sürüş pozisyonuyla kesintisiz bir konfor sağlıyor. Ayrıca araç sahiplerinin tasarım tercihlerini yansıtacak dış koruyucu öğeler de, yeni tasarımlı B-Hatchback’de sunulmaya devam ediyor. Citroën, C3 Hatchback tarihinde ilk kez yenilikçi ve özel Citroën Advanced Comfort® Süspansiyonu, tamamen yeni elektrikli ë-C3’ün tüm versiyonlarında standart ekipman olarak sunuyor. Sürücü ve yolcular için görünmez olan Progressive Hydraulic Cushions®, aşamalı hidrolik stoperlerin kullanılması sayesinde yolda benzersiz bir “Uçan Halı” hissi veren sürüş konforu sunuyor. Bu süspansiyon sistemi ile, tamamen yeni ë-C3, bozuk yol yüzeylerinde aracın süzüldüğü izlenimini veriyor. Mekanik stoperler yerine amortisör ve yay ile birlikte; biri sıkıştırma, diğeri geri-basma için iki stoper kullanılıyor. Çok beğenilen çözüm iki aşamalı çalışıyor. Daha yumuşak sıkıştırma ve geri-basma etkisi için yay ve amortisör, hidrolik stoperin de yardımıyla dikey hareketleri birlikte kontrol ediyor. Büyük darbelerde yay ve amortisör, hidrolik stoperlerle birlikte hareketi, kademeli olarak yavaşlatıyor ve hareket sonundaki sarsıntıları önlüyor. Enerjiyi emen ve daha sonra bir kısmını darbe olarak geri veren mekanik stoperlerin aksine, hidrolik stoper bu enerjiyi emiyor ve dağıtıyor.

5 farklı renk seçeneği sunuluyor!

Ürün gamının tepe noktası ile 17 inç elmas kesim alaşım jantlar, ön LED farlar, LED arka stop lambaları, karartılmış arka camlar, Citroën Advanced Comfort® Süspansiyon, Citroën Advanced Comfort® TEP/Kumaş koltuklar, iki tonlu gövde rengi, dekoratif tavan rayları, akıllı telefon ekran yansıtma özelliğine sahip 10,25 inçlik renkli dokunmatik ekran, elektrikli katlanır ve ısıtmalı yan aynalar, otomatik klima, 3D navigasyon, kablosuz şarj, geri görüş kamerası, elektrokrom dikiz aynası, Elektrikli park freni, Akıllı Far Asistanı, Aktif Güvenlik Freni, yeni Citroën Head-Up gösterge, otomatik farlar, arka park sensörleri, arka spoyler, hız sabitleme ve 6 adet hava yastığı sunuluyor. Yeni ë-C3, Beyaz, Mavi, Kırmızı, Gri ve Siyah olmak üzere 5 farklı gövde rengiyle sunulacak. Citroën’in çift renkli kontrast tavan özelliği, en üst versiyonunda siyah veya beyaz renkte standart donanım olarak sunulacak. Ayrım noktasını, saca işlenen C sütunundaki keskin bir çizgi oluşturuyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Elektrikli otomobil sadece bir tasarruf modeli değil, sürdürülebilir geleceğin inşasında büyük bir adım!

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025 kapsamında elektrikli otomobillerin geleceğinin konuşulduğu “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” başlıklı panelin konuşmacıları arasında yerini aldı. Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl dönüşüm geçirdiğini, sürdürülebilirliğin kurumsal filolar için neden vazgeçilmez bir stratejiye dönüştüğünü ve bu süreçte dijitalleşmenin sağladığı avantajları vurguladı.

Elektrikli araç kiralama alanında Türkiye’nin ilk ve öncü markası olan Metafleet, SDN Tech Expo 2025’te düzenlenen, moderatörlüğünü ünlü otomobil gazeteci ve sosyal medya influencer’ı Doğan Kabak’ın yaptığı “Teknolojiyle Yola Çık: Yeni Nesil Mobilite Ekosistemi” paneline damgasını vurdu. Panelin önemli isimlerinden biri olan Metafleet Kurucusu ve CEO’su Tevfik Günal, elektrikli araçların şehir içi ulaşıma etkilerinden, kurumsal filolar için sürdürülebilirliğin neden bir zorunluluk haline geldiğine kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaştı. Günal ayrıca, dijitalleşmenin kurumsal filo yönetiminde nasıl katma değer yarattığını örneklerle anlatarak, mobilitenin geleceğine dair güçlü mesajlar verdi.

 “Elektrikli araçlar artık bir tercih değil, zorunluluk”

Panelde, şehir içi ulaşımın elektrikli araçlarla nasıl yeniden şekillendiğini değerlendiren Tevfik Günal, şarj altyapısındaki gelişmeler ve elektrikli otomobil sürüş dinamiklerindeki farklılıklar öğrenildikçe kullanıcıların menzil kaygısının azalacağını vurguladı. Günal, “Elektrikli otomobillerin sunduğu teknolojik imkanlar, kullanıcı deneyimi açısından içten yanmalı motorlara göre çok daha ileri noktada. Şehir içi ulaşımda hava kirliliği ve gürültü kirliliğini azaltmak adına artık bu dönüşüm bir lüks değil, zorunluluk” dedi.

“Bizim işimiz araç kiralama ötesinde geleceği inşa etmek”

Günal, Metafleet’in yalnızca bir filo kiralama firması olmadığını da vurguladı. “Elektrikli araçları sadece tasarruf odaklı değerlendirmek büyük bir eksiklik olur. Biz Metafleet olarak işimizin özünü sürdürülebilirlik olarak tanımlıyoruz. Kurumsal firmaların Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda verdikleri taahhütleri yerine getirebilmeleri için onlara doğru aracı, doğru kullanım senaryosuyla sunuyoruz,” şeklinde konuştu.

 

“Veri odaklı filo yönetimi ile %75’e varan tasarruf sağlanabiliyor”

Panelde dijitalleşmenin filo yönetimindeki önemine de dikkat çeken Tevfik Günal, elektrikli otomobillerin teknolojik altyapılarının şirketlere değerli içgörüler de kazandırdığını belirtti. “Kiraladığınız aracın izlediği rotaları, yolculuk başına düşen enerji tüketimini, yapılan her seyahatin karbon emisyonundaki azalma oranını ve hatta şarj etaplarının trafik yoğunluğuna göre nasıl optimize edilebileceğini analiz edebiliyoruz. Bu veriler sayesinde firmalar gerçek ihtiyaçlarına göre optimizasyon yapabiliyor ve %75’e kadar maliyet avantajı sağlayabiliyor” dedi.

Tevfik Günal’ın açıklamaları, sadece bugünün değil, geleceğin mobilite vizyonuna da ışık tutuyor. Metafleet, teknolojiyi ve sürdürülebilirliği odağına alarak, Türkiye’de elektrikli araçların daha geniş kitlelere ulaşmasında öncü rolünü pekiştirmeye devam ediyor.

 

Metafleet Hakkında:

Türkiye’nin ilk ve tek tamamen elektrikli araç kiralama şirketi Metafleet, sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla sektöründe yeni standartları belirlemeyi hedefleyerek 2020 yılında faaliyetlerine başladı. 2022 yılında güçlü finansal yapıya sahip olan Ekol Filo’nun %50 ortaklığıyla sektöre adım atan Metafleet, 12 ila 60 ay arasında değişen uzun dönemli kiralama seçenekleri sunuyor. Şirket, binek ve hafif ticari elektrikli araç filosuyla müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verirken sigorta, bakım ve onarım gibi operasyonel süreçleri üstlenerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Elektrikli araçlarla filosunu yenilemek isteyen, sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı hedefleyen, kurumsal sosyal sorumluluk projelerine önem veren ve çevre dostu filo çözümleri arayan tüm kuruluşlara kapsamlı hizmetler sunuyor.

Continue Reading

Blog

İkinci El Aracı Avrupa’ya Göre 2,5 Kat Daha Pahalıya Satın Alıyoruz!“20 Yaşındaki Otomobillerde Fark 5 Kata Çıkıyor”

ÖTV düzenlemesi tekrar gündemdeyken, LenaCars önemli bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de sıfır kilometre araç fiyatları, Avrupa’ya göre ortalama yüzde 70’in üzerindeyken, 0-5 yaş arası otomobillerde bu fark 2,5 kata çıkıyor. 20 yaş ve üzeri otomobillerde ise Türkiye’deki tüketiciler, Avrupa’ya oranla 5 kat daha pahalıya satın alıyor. Aradaki farkın vergilendirme sistemi nedeniyle ortaya çıktığına dikkat çeken LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Otomotiv sektöründe var olan vergilendirme sistemimiz güncelliğini yitirmiş durumda. Gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine göre uyarlanması, yerli üretici ve yatırımcılar için olumlu sinyal verecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin araç penetrasyon oranını OECD ortalamasına yaklaştırır.” diyor.

 

Yüksek vergi yükü, Türkiye’de otomotiv pazarının büyüme ivmesini yavaşlatırken, ÖTV ile ilgili olası düzenlemeler tekrar gündeme geldi. “Sıfır araç satışları rekor kırdı” haberlerini her geride bıraktığımız ay okusak da LenaCars’ın yaptığı kapsamlı araştırmalara göre, Türkiye’nin nüfusa kıyasla araç sahipliğinde OECD ülkeleri arasında geride olduğu tespit ediliyor. 2024 yılında her 1000 kişiye 354 motorlu araç düşerken, AB ülkelerinde her 1000 kişiye ortalama 570 motorlu araç düşüyor.

 

Almanya’ya göre sıfır otomobiller ortalama yüzde 70 daha pahalı

Yapılan kapsamlı araştırmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, Almanya’ya oranla, Türkiye’deki sıfır otomobillerin ortalama yüzde 70 daha pahalı olduğunu belirtti ve “Sıfır kilometre araç fiyatlarının Avrupa’ya kıyasla bu denli yüksek olması; vergi politikalarının gözden geçirilmesi, dengeli, sürdürülebilir bir vergi politikasının ortaya konması ve tüketicinin vergi yükü altında ezilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. ÖTV düzenlemesi gerçekleştirilirken bu durumun da göz önünde bulundurulmasını umut ediyoruz.” dedi.

Avrupa ülkelerindeki otomobil vergilendirme sistemleri bu şekilde

Almanya: Tam elektrikli araçlar (BEV), ilk tescillerinden itibaren 5 yıl motorlu taşıt vergisinden (Kfz-Steuer) muaf. Hibrit araçlar ise CO₂ emisyon değerine doğrudan bağlı yıllık vergiye tabi.

Fransa: “Bonus–Malus” sistemi uygulanıyor; düşük emisyonlu BEV/PHEV’lere alım desteği, yüksek emisyonlu içten yanmalı araçlara ek vergi getiriliyor.

Birleşik Krallık: 2022’de hibrit alım teşvikleri sona erdi; 2025 sonrası sıfır emisyonlu araçlara yönelik araç vergisi indirimleri kaldırılıyor.

Danimarka: Kayıt vergisi modelinde BEV’ler için yaklaşık %40, PHEV’ler için %50 oranları uygulanıyor.

Türkiye dışında başka bir Avrupa ülkesinde ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gibi ilave bir vergi bulunmuyor. Vergilendirme emisyona; yani araçların çevreye verdiği kirliliğe göre yapılıyor.

 

İkinci elde fiyat farkları 2,5 kattan 5 kata kadar çıkıyor

Güncelliğiniarındaki her 4 araçtan birinin 21 yaş ve üzeri olduğunu aktaran LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, alım gücü ve matrah tandanslı güncelliğini yitirmiş vergilendirme sistemi nedeniyle eski araçlara olan talebin yüksek olduğunu ve fiyatlarının da bu etkenlerle çok yüksek seviyede kaldığını söyledi. Nazik, “Almanya’da 2000 Euro olan 20 yaşındaki bir Opel Astra’yı, Türkiye’de 10.000 Euro’ya satın alabiliyoruz. Daha yeni modellerde, 0-5 yaş arasındaki ise ikinci el araç fiyatlarının Türkiye’de 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor. Temeldeki etken vergilendirme sistemimiz, yüksek vergi yükü, her satışta ikinci el araca da transfer edilmiş oluyor.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de Yüzde 10 ÖTV Dilimine Giren Elektrikli Modeller

Resmî kriterlere göre, motor gücü ≤ 160 kW ve matrah ≤ 1.450.000 TL olan EV modelleri %10 ÖTV’ye tabi modellerden bazıları:

BYD Atto 3 Design

Fiat 500e La Prima HB

Hyundai Kona Electric (100 kW Progressive)

Peugeot e 2008 GT

Renault Zoe Intense (~100 kW)

Togg T10X V2 RWD (Uzun Menzil)

Skoda Elroq (giriş versiyon)

Kia EV3 Elegance

VW ID.3 (giriş/orta pak.)

Tesla Model Y Juniper (150 kW)

BYD Seal Sedan

Citroen e-C4 X Shine Bold

Türkiye’de Hibrit Modeller ve %30 / %60 ÖTV Dilimleri

Resmî düzenlemeye göre:

  • %30 ÖTV:

o        BYD Seal U DM- i: %80’ten %30’a gerileme

  • %60 ÖTV:

o        BMW X1 xDrive30e

o        DS 9 Opera E Tense 250

o        Skoda Superb PHEV

Yeni kanun teklifinde bazı üst segment hibritlerde ÖTV oranlarının yeniden artabileceği gündemdeyken, teşvik dengesine dikkat çeken Nazik, “Yüzde 10’luk dilim, orta segmente alım teşviki sunarken, üst dilimler hâlâ yüksek vergi altında. Matrah ve dilim aralıklarının güncellenmesi, gerçek piyasa koşullarına ve çevre düzenlemelerine uyarlanması otomotiv sektörünün ve tüketici güveninin önünü açacaktır. Enflasyonist ortamda matrah bazlı vergi sisteminin terk edilmesi, daha stabil, dengeli bir vergi reformu yapılması ihtiyaç. Aksi durumda piyasada vergi bazlı sürekli dalgalanmalar görmeye devam edeceğiz.” dedi.

Continue Reading

Blog

Volvo’nun En Kompakt ve Tamamen Elektrikli SUV’u EX30 Türkiye Yollarında

Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.

İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.

Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.

 

Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.

(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

 

“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.

Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.

 

Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

 

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

 

EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

 

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor

 

Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.

Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

 

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ulaşım Gündemi markası tescilli bir markadır.